Alıntı litigation rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
avukat bodyguard değildir sayın ismail. Avukatlık bir sınıf değildir. Bir meslek gurubudur. Özü vatandaştır, hukuk eğitimi almıştır, hukukla yoğrulmuştur. İşi yasal çerçevede, kendisine yasalarca tanınmış hak ve yetkileri kullanmaktır. Vatandaş savcının insafına, avukat ise soruşturalacaksa adalet bakanlığının onayına tabidir diyorsunuz da siz avukat hakkında soruşturma izni verildiğinde suç ne olursa olsun ağır ceza mahkemesinde yargılanacağını bilmiyorsunuz demektir. Kısacası suçlu bir avukat vatandaş gibi cezalandırılmaz, daha ağır cezalandırılır. Vatandaşın adalete sözünün geçmesi için avukatın sözünün adalete geçmesi gerekir. Çünkü bu işin uzmanı (her meslekte olduğu gibi) avukattır. Eğer biz insanlar uslu durabilseydik, yargıya da avukata da ihtiyaç olmazdı. Demek ki önce kendimize bakacağız.
Toplumsal olaylarda ise avukatlık kanunu barolara hak ve yetki verir. Mesela adil yargılanma hakkı ihlal edildiyse, bunu dile getirmek, illegal yargılama konusunda uyarmak hak, yetki ve görevidir. Vatandaşın bireysel olaylarına ise baro değil, baronun bir üyesi olan avukat bakar. Mesele sizin baktığınız gibi fb-gs maçı gibi algılanamaz. Yargı mensupları sınıflanmamıştır. Mesleğini hukuka uygun olmadan icra eden hakİme, gel sen hukuk kurallarına göre yargılama yap hatırlatmasıdır. Orada hakime şahsi hakkını savunmak için değil, insan hakları ve hukuk kurallarını uygula diye bildirim yapılır. Vekil olan bir avukata ise verilen hak ve yetki konusuna göre, temyiz etmek, adalet bakanlığına veya ilgili üst kuruma şikayet etmek veya itiraz etmektir. Bundan daha fazlası yasalarca tanınmamıştır. Baronun her olaya müdahale etme şansı ise zaten fiziki olarak imkansızdır.
Vekil vatadanaş elele sloganınızı ise çok beğendim. Keşke bunu vekalet akdinden dolayı sadece avukatlar ile vatandaşa değil de seçimler nedeniyle aldığı vekaleti kendi çıkarlarına göre kullanan vekiller için de söyleseydiniz.
Bu beklenen adalettir. TEORI yani...

- - - Updated - - -

Alıntı ismail32 rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
Vatandaşın son kalesi olduğuna ben inanmıyorum eğer vatandaşın son kalesi olsaydı meslek ahlakına aykırı hareket eden avukatlar hakkında gereği yapılırdı ( vatandaş mahkemeden çok vekilden korkar hale gelmiştir)

Hani imamlarımızın bir sözü
kul ile ALLAH arasına girilmez bu dinde aracı yoktur (mesleğin kutsallığını anlatma bakımından adaletin kutsallığını )
diye bir sözü vardır eğer bu memlekette vatandaş adalet için adalete derdini anlatmak için avukata ihtiyaç duyuyorsa bir aracıya gereksinim duyuyorsa adalet ayrı vatandaş ayrı ise........
yapılan vekil şikayeti Adalet bakanlığı onayına tabi iken vatandaş savcının insafına bırakıldıysa buna da hiçbir vekilin baronun sesi çıkmıyorsa .....

Şahsi görüşümdür vatandaş ayrı yargı mensupları ayrı sınıftır buna bu zamana kadar sesi çıkmayanlar yargı mensuplarının da kendi arasında sınıflandırılması girişiminden mi rahatsız oluyor

Bir hakim neye dayandığı belli olmayan takdir yetkisi ile keyfi bir karar verip hukuku çiğnediği vakit müvekkili mağdur olan vekilin sesi çıkmıyor barolar ayağa kalmıyorsa zaten vatandaşın kalesi yıkılmıştır da kalenin bundan haberi yoktur

Umarım kale bu eleştirilerimi dikkate alır da vatandaş vekil elele adalet kalesini inşa ederiz.
Bu sağlanan Adalettir. PRATIK yani.