+ Konuyu Yanıtla
1 den 6´e kadar toplam 6 ileti bulundu.

Konu: Peki erkeklerin hakları ne olacak?

Peki erkeklerin hakları ne olacak? Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Nov 2012
    Nerede
    Boşlukta
    İletiler
    13
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Peki erkeklerin hakları ne olacak?

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Şahin Hanımefendiye,

    Sayın bakanım, çalışmalarınızı basından takip ediyorum. Büyük sorumluluğu olan bir görevdesiniz. Aile toplumu ayakta tutan en önemli kurumdur. Devletlerin bekası aileler ile mümkündür. Eli kalem tutan ve aile konusu ile yakından ilgilenen biri olarak gördüğüm eksiklikleri yazma mecburiyetinde hissettim kendimi.

    Yaptığınız çalışmaları basından takip ediyorum. Daha çok "Kadın Hakları" ile ilgili çalışmalarınız var. Peki "Erkeklerin Hakları Ne Olacak?" Siz "Kadın Bakanı" değilsiniz, "Aile Bakanısınız" ve erkeklerin de haklarını korumak zorundasınız. "Yaşama hakkının korunduğu, eşit fırsat sağlanan bir dünya için yola çıktık." demişsiniz. "Kadınlar, erkeklerle eşit olsunlar." diye kadınlara haklar veriyorsanız, erkeklerin taşıdıkları sorumlulukları da vermek zorundasınız. Kadınları erkeklerle eşit yapmak istiyorsanız, düzenleme yapılması gereken üç önemli konu var. Yoksa eşitlikten bahsedilemez.

    Birincisi: Askerlik. Madem ki eşitiz, niye erkekler vatan hizmeti yaparken; cephede ölürken, öldürülürken biz kadınlar evde oturuyoruz? Neden? "Kadınlar da erkekler kadar güçlüdür." deniyor. Madem ki onlar kadar güçlüyüz, o halde niye askerlik yapmıyoruz? Devletimiz kadınların güçsüz ve zayıf olduğuna mı inanıyor da biz kadınlar askerlik hizmetinden muaf tutuluyoruz?

    Madem ki yaratılıştan gelen kadın erkek farklılıkları kabul edilmiyor; eşitlik isteniyor, o zaman kadınlarda cepheye gitsinler. Kadın erkek eşitliğini savunup da kadınların vatan hizmeti yapmaları ve cepheye gitmeleri konusu olduğunda sesi çıkmayan, kadın hakları savunucularını, asla samimi bulmuyorum.

    Neden gencecik delikanlılar, yiğitler, karda kışta dağların başında hayatlarını ortaya koyarken, genç kızlar bilgisayar başında twit atarak eşitlik mücadelesini kazansınlar ki? Eğer gerçekten eşitliği savunuyorsanız, erkeklerin askerlik sürelerinin yarıya indirilmesi, kadınlar da askerlik yapması konusunda çalışmaları başlatmanız gerekir.

    Yanlış anlaşılmasın ben kadınların askere gitmesi gerektiğini savunmuyorum. Çünkü ben kadın ve erkek eşitliğine inanmıyorum ve "evin reisi erkektir" bunu gönülden kabul ediyorum. Erkekler gibi cesur da değilim, askere gitmek istemem, dağlardan ve karanlıklardan da korkarım. Fakat eşitliği savunan kadınların, askere gitmesi gerektiğine inanıyorum.

    İkincisi: Erkeklerin boşandıkları eşlere nafaka vermesi konusu. Anayasadan "Erkek evin reisidir." maddesi kaldırılmışken, erkeğin geleneksel rolleri kabul edilmezken, erkeğin üzerindeki geleneksel yükleri neden almıyorsunuz? Hakların alınıp, yüklerin bırakılması adil midir? Neden evliliğin ve boşanmanın bütün yükünü erkekler çekmektedirler?

    "Erkek evin reisi değilse" neden ailenin masraflarını üstlenmek zorunda olsun? Erkek kira ödemekte zorlansa hanıma "annemlerle oturalım" dese bu kadın için haklı boşanma sebebi oluyor. Çünkü erkek eşine ayrı ev açmak zorunda kanunlarımıza göre. Evin reisi sayılmayan adamın, neden böyle bir sorumluluğu olsun ki? Eşitlik varsa erkek ev işlerine yardım etsin, kadın ayrı ev açsın kocasına.

    Boşanma durumunda da yük yine erkeğin üzerinde. "Erkek aile reisi değilse" boşandığı kadına nafaka vermesi anayasaya aykırı değil midir? Üstelik boşanmayı kadın istemişken. Boşanma durumunda çocuk varsa ve çocuk annede kalacaksa, çocuğu için baba elbette nafaka verecek; fakat pek çok erkek çocukları için ayrı, boşandığı eşi için ayrı nafaka ödemek zorunda kalıyor. Neden?

    Bir kadın, iki ay gibi kısa zaman bile evli kalmış olsa boşandığında, başka biriyle resmi bir evlilik yapmadığı sürece eski kocasından ömür boyu nafaka alabiliyor. Nerde eşitlik? Erkek işsiz olsa bile nafaka ödemekten kurtulamıyor ve hapis cezası alıyor. Kadınlar ise çalışıyorsa bile kocalarından nafaka alabiliyor ve boşandıklarında kocalarına nafaka ödemek zorunda bırakılmıyorlar. Eşitlik ilkesine göre burada büyük bir haksızlık ve adaletsizlik yok mu? Cezaevlerinde nafaka ödeyemediği için yatan kaç erkek var? Bunlar bir açıklansın.

    Evlenirken ev kurmanın bütün yükü erkeklerin üzerinde. Ev kuracak, eşya alacak, nişan, düğün masrafı, geline takılacak takılar...Bunları erkek karşılıyor. Sonra gelin hanım üç beş ay sonra kocadan memnun kalmıyor ve ayrılmak istiyor. "Romantik değildi, annesine çok gidiyordu, falan filan..." Önemli sebeplerle boşanan kadınlar da var tabii ki fakat böyle ıvır zıvır sebeplerle boşanan kadın da çok.

    Boşanmanın bütün yükü de erkeğin üzerinde. Belki de bir gün bile ona mutluluk vermemiş bir kadına, ömür boyu nafaka ödeyecek, kazancını paylaşacak. Kanun yolu ile kölelikten başka nedir ki bu? Belki düğün masraflarının bile kadından tahsil edilmesi gerekirken, bir de erkeği ömür boyu o kadına bakmak zorunda bırakmanın neresi eşitlik?

    Boşanan kadının durumu ise daha iyi. Büyük ihtimalle ailesinin yanına gidecek, o zaman babası ya da erkek kardeşleri bakacak. Veya yeniden evlenecek kocası bakacak. Eski kocadan nafaka almaya devam etmek için nikahsız bir beraberlik ya da dini nikahla evlenerek masraflarını karşılayacak başka bir erkek bulan kadın sayısı da az değil bu arada.

    Erkek ise yeniden evlenmek için bir kez daha masrafa girecek, bir yandan da eski karısına para gönderecek. Yani iki kadına birden bakmak zorunda kalacak. İlk karısına nafaka ödediği için, belki ikinci eşi ile maddi sorunlar yaşayacak. Bu arada anne babasının durumu iyi değilse onlar da yardım bekleyecekler, erkek ya. Erkeğin ikinci evliliği de iyi gitmedi ondan da ayrılmak zorunda kaldı ne olacak? İki kadına nafaka ödeyecek, varsa çocuklarına nafaka ödeyecek derken bitti bu adam. Bir daha evlenemez. Günümüzde erkekler evlilikten kaçınıyorlar, bu sebeplerden olabilir mi?

    Ülkemizde her yıl yüz bine yakın çiftin boşandığı gerçeği var olduğuna göre, boşanmalarda erkeklerin de zarar görmemesi için çalışmalar yapılmalı ki bu erkekler tekrar evlenebilsinler. Ayrıca boşandığı belki de nefret ettiği kadına her ay para göndermek zorunda kalacak bu erkeklerin akıl sağlığını korumaları, eski eşleri ve toplum için potansiyel tehlike olmamaları için, boşanılan eşe verilen nafaka konusunda mutlaka bir şeyler yapılmalı. Her yıl boşanmalarla yüzbin, yüzbin, artan bir erkek sayısı var burada. Bu konu aileler ve toplum sağlığı için çok önemli.

    Üçüncüsü: Anne ya da babadan kalan maaşlar konusu. Anne-baba öldüğünde bekar ya da dul kızları onların maaşını ömür boyu alırken, erkek evladı işsiz de olsa anne baba maaşından faydalanamıyor. Bunun neresinde eşitlik var? Pek çok evli kadın resmen boşanarak eşleri ile yaşamaya devam ediyorlar, anne- babanın maaşını almak için. Öte yandan erkek kardeşleri evinin kirasını, karısının ve çocuklarının masraflarını karşılayamıyor. İşsiz olabiliyor ya da çalışsa bile maaşı yetmeyebiliyor; fakat anne-babanın maaşından faydalanamıyor. Neden? Suçu ne? Erkek olmak mı? O da onların evladı değil mi? Hani eşitlik?

    Devlet pozitif ayrımcılık yaparak kadınlara iş imkanını artırdı. İşsiz aile reislerinin sayısı 1 milyon 649 bine yakınmış. İşsiz aile reislerinin yüzde 89'u erkeklerden, yüzde 10'u kadınlardan oluşuyormuş. Bir milyona yakın erkek işsiz, evine ekmek götüremezken, karısına ve çocuklarına bakmak, varsa eski karısına nafaka ödemek zorunda iken; babası, kocası ya da eski kocası tarafından masrafları üstlenilmiş pek çok kadın eşitlik adına işe alınarak erkeklerin işsiz kalmalarına sebep olunuyor. Adalet bunun neresinde?

    Bu yapılanlara bakıldığında eşit fırsat falan görünmüyor, kanun yoluyla erkeklerden alıp kadınlara verme gibi bir durum var. Kadın gerçekten ihtiyaç sahibi ise onun yükünü eski kocası değil, devlet çekmeli. Biliyorum, yazdığım bazı sorunların direk muhatabı siz değilsiniz; fakat aile bakanı olarak erkeklerin sorunları ile de ilgilenmek zorunda olduğunuz ve eşitliği savunduğunuz için bağlı olduğunuz bakanlar kuruluna teklif götürebilirsiniz.

    Madem ki eşit bir dünya isteniyor, o zaman gerçekten eşitlik sağlansın. Batı ülkelerine, yüksek sayıda çalışan kadın rakamı verelim, modern görülelim derken erkeklere haksızlık yapılmasın. Pek çok kanun batıya bakarak yapılıyor. Batının iki yüzlü kanunları da politikaları da bizi ilgilendirmez. Zaten batının aile konusunda geldiği noktaya bakarak onları bu konularda kesinlikle model almamamız gerekir.

    Kadına şiddet konusunda çalışmalarınız var. Şiddete uğrayan kadınlara elbette yardım edilmeli. Fakat konu öyle abartılıyor ki basın tarafından neredeyse bütün erkekler, şiddet yanlısıymış gibi gösteriliyor. Bu da işinde gücünde, ailesinin geçimi için canla başla çalışan pek çok erkeği zan altında bırakıyor. Neden yüz erkeğin hatasını yüz bin erkek çeksin ki? Şiddet konusundaki çalışmalar erkekleri zan altında bırakmadan yapılmalı.

    Ayrıca şiddeti önlemek şiddetten sonra yapılacaklarla olmaz. Şiddetten sonra karakola gitmek ya da polis çağırmak bir çözüm değildir.

    Öncelikle şiddetin tanımı iyi yapılmalıdır. Fiziki şiddet üzerinde durulurken, psikolojik şiddet hiç konuşulmuyor. Psikolojik şiddet, fiziki şiddetten daha hafif değildir. Kadınların erkeklere uyguladığı psikolojik şiddet önemsenmezken, erkeklerin kadınlara uyguladığı fiziki şiddet görülüyor sadece.

    Kadın erkeğe sokak ortasında "şerefsiz, namussuz" gibi her türlü hakareti yapıyor, bu suç olmuyor, erkek kadına bir tokat atsa suç oluyor. Erkek attığı tokadın bedelini ödeyecekse, kadın da yaptığı hakaretlerin bedelini ödemeli; madem eşitlikten haktan hukuktan bahsediliyor. Karakollarda "psikolog polisler" olmalı. Kadın fiziki şiddette nasıl polisi arayabiliyorsa, erkek de "psikolog polisi" arayabilmeli. "Karım bana şu hakaretleri yaptı, ruh sağlığımı bozuyor, şikayetçiyim diyebilmeli."

    Şiddetini önlemek için işe yarayacak bir kaç önerim var:

    Kadınlar, erkeklere hakaret etmeden konuşmayı öğrenirlerse şiddet önemli oranda azalacaktır. Kadına şiddet durumunda polis çağırmayı öğretmeden önce, erkekle nasıl konuşulur onu öğretmek lâzım. "Kadın hakaret ederse, erkek vurabilir." demiyorum yanlış anlaşılmasın.

    Kadının önce kendini korumayı öğrenmesi lâzım, yoksa polis gelene kadar canından olur. Kadının haklı ya da haksız olması önemli değildir. Mesela adam içmiş gelmiş, çocukların ekmek parasını içkiye vermiş, kadın haklı olarak şöyle diyor: "Allah belanı versin, yine zıkkımlanmışsın, ekmek paramızı içkiye yatırmışsın, pis sarhoş" Bu adamın, zil zurna kafayla bu sözlere karşı şiddet uygulaması hiç şaşılacak bir şey olmaz.

    Kadın canın seviyorsa, haklı da olsa adama hakaret etmesin, madem fiziki güç erkeklerde, madem ona gücü yetmiyor. Kadın, devlete polise güvenip ağzına gelen hakareti erkeğe yaparsa, polis gelene kadar kadın canından olabilir. Bu yüzden kadınlara önce kendini korumayı öğretmek lâzım. Bu da ne eline silah vererek ne de savunma sporu öğreterek olur. Kadının en büyük silahı dilidir. Kadın dilini düzgün kullanırsa kendini koruyabilir.

    Kadın cinayetlerinin çoğu ya erkek içkili iken ya da boşanma aşamasında gerçekleşiyor. Boşanma aşamasında kadın "nasıl olsa ayrılıyorum, babam abim yanımda" diye güvenerek erkeğe ağzına geleni sayıyor. Ayrıca pek çok boşanmada çocukların velayeti için ya da erkekten nafaka almak için dava dilekçelerine erkeğe yazılmayan iftira kalmıyor. Erkeğin sapıklığından tutun, aklınıza gelebilecek her türlü iftira atılıyor. Bir kaç yalancı şahit bulmak da pek zor olmuyor.

    Elbette boşanan erkeklerin içinde kötüsü de, sapığı da, akıl hastası da vardır ve bunlar yazılmalıdır; ama bu kadar boşanan erkeklerin hepsinin kötü, kadınların da çoğunun iyi olması pek gerçekçi değil. Kadın erkeği cezalandırmak için çocukları babalarından kaçırıyor, çocuklarının yanında ya da sokak ortasında hakaretler ediyor, üstüne dava dilekçesinde iftira atıyor. Yine de bunlar, sebep ne olursa olsun, erkeğin cinayet işlemesinin asla haklı sebepleri değil tabii ki.

    O zaman "Türk erkeği kadını kendi malı gibi görüyor, boşanmak istemiyor" gibi meselenin özüne inmeyen tespitler de bulunmak yerine "neden boşanma aşamasında bu kadar cinayetler işleniyor" onun araştırmasını yapıp, ailelere boşanırken yardımcı olunmalı.

    Şiddeti önlemenin ikinci yolu cinsel eğitimdir. Evlilikte muhabbeti sağlayan en önemli şey "cinsel hayattır." Toplumumuzda namus kavramından dolayı kızlar cinsellikten korkutularak büyütülüyor. Kadınların çoğu evlendikleri zaman cinsel isteksizlik yaşıyorlar ve eşleri ile birlikte olmak istemiyorlar. Erkekler de bu konuda eğitim almadıkları için eşlerine nasıl yardımcı olacaklarını, sorunu nasıl çözeceklerini bilemiyorlar. Cinsel sorunlar evlilikte öfkenin ve boşanmaların en önemli sebeplerinden biridir. Bu yüzden hem evlenecek olanlara, hem de evlilere mutlaka cinsel eğitim verilmelidir.

    Aileyi çok ilgilendiren "feminizm" konusunda da bir kaç şey söyleyerek bitirmek istiyorum.

    Kadınları kurban, erkekleri ise saldırgan ilan eden günümüz “feminist” yaklaşımı yanlış yönlendirici oluyor ve sorunları daha kötü hale getiriyor. Kadınların “iyi”, erkeklerin ise “kötü” olduğu yolundaki sosyal algılama, gerçekleri görmemizi engelliyor.

    Aile bakanı olarak kadınlara eşitlik sağlama çalışmalarından ziyade iki tarafa da eşit bakar ve günümüz dünyasında sürekli ezilmeye ve aşağılanmaya çalışılan erkeklerin haklarını da korursanız çalışmalarınızla aileye gerçekten katkı da bulunacaksınızdır.
    Sema maraşlı.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Peki erkeklerin hakları ne olacak? konulu yargıtay kararı ara
    Peki erkeklerin hakları ne olacak? konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Mar 2012
    Nerede
    ankara
    İletiler
    258
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Peki erkeklerin hakları ne olacak?

    Bır ilave daha: kadınların erken emekli olabilmesi.

    Benim anlamadığım şu: Bu kanunlar bariz bir şekilde ayrımıcılık yapıyor. En azından toplumun önemli bir kesimi öyle düşünüyor.

    Neden bu kanunlar anayasa mahkemesi önüne gelmez anlamak mümkün değil.

    Eminim Türkiyede yetim olup babasının emekli maaşı üzerinde hak iddia edebilecek yüzbinlerce insan olmalı. Bunlardan bir tanesi bile hukuk yolunu denemek istemiyor mu? Yoksa böyle bir şey teknik olarak mümkün değil mi?

    Türkiyede belli bir yargı bürokrasisi var ve hukukta içtihat mekanizması çalışmıyor. Kanunlar keyfi bir şekilde adamına göre uygulanıyor.

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    İZMİR
    İletiler
    20.772
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Peki erkeklerin hakları ne olacak?

    Erkek giysisi olan pantolona da el koydular zaten ( güzel de taşıyorlar hani ) e madem pantolonumuza el koydular .... Sünnet te olsunlar o zaman bana ne ...... mi?

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Nov 2012
    Nerede
    Boşlukta
    İletiler
    13
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Peki erkeklerin hakları ne olacak?

    Erdoğan bey;

    İnsanların biyolojik, sosyolojik durumları farklı şey. Hukuk karşısında eşit olmayı istemeleri ayrı şey.

    Siz bu yaptığınız konuyu biraz sulandırmak oluyor öyle değilmi ? O zaman kadınlarda erkeklerde çocuk doğursun desin ve konu amacının dışına çıksın (:

    Sizden ricam yaptığınız iş ve forumdaki konumunuz itibari ile olaylara daha ciddi yaklaşmanız :S

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    İZMİR
    İletiler
    20.772
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Peki erkeklerin hakları ne olacak?

    Alıntı bosluklar rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Erdoğan bey;

    İnsanların biyolojik, sosyolojik durumları farklı şey. Hukuk karşısında eşit olmayı istemeleri ayrı şey.

    Siz bu yaptığınız konuyu biraz sulandırmak oluyor öyle değilmi ? O zaman kadınlarda erkeklerde çocuk doğursun desin ve konu amacının dışına çıksın (:

    Sizden ricam yaptığınız iş ve forumdaki konumunuz itibari ile olaylara daha ciddi yaklaşmanız :S
    Tatsız, can sıkıcı bir süreç içindesiniz , işiniz zor kolaylıklar dilerim mümkün olabildiğince az hasarla atlamanızdır tek dileğim, aksi düşünülemez sanırım.
    Süreciniz belli, boşanıyorsunuz. Bu aşamada , daha önce ilginiz olmadığı için farketmediğiniz ( doğal olarak) bir takım eşitlik ilkesine aykırı noktaları görür-yaşar oldunuz. Bunları sorgulamak, bazen anlayamamak ta elbette olması gereken şeyler, ama şu yukarıda yazdıklarınıza bakarmısınız lütfen,
    boşanma aşamasındaki kadın-erkeğe farklı davranışlar olduğu gerçeğine dikkat çekmek belki bir çözüm üretmek üzere dile getirdiğiniz noktalar, boşanan kadının ailesinden aldığı sosyal güvenceyi sorgulamaya kadar vardı olay.
    Benzer içerikli konulara , benzer içerikli '' batan'' kelimeleri seçmekte çok başarılı sn.üye cemil01 de fırsatı hiç kaçırmadan sizi takip eder oldu, aynı tarz yorumlarını makineli tüfek gibi saydırmak için.
    Dediklerinizin pek çoğuna katılmamak na-mümkün. haklısınız.
    Kadına şiddet te var, erkeğe şiddet te, daha fazlası çocuğu şiddet .
    Haklılığımızı savunmadaki yetersizliğimiz nedeniyle karşılaştığımız sorunların müsebbihi olarak hep bir başkasını gösterme alışkanlığımız üstüne baskı yapmaya çalıştığım konu.
    Yetim aylığını boşanan kadın alabiliyor da erkek neden alamıyor... Allah aşkına bu boşanma mevzuatı ile ilgili bir konumudur yoksa sosyal güvenlik sisteminin bir eksiğimidir, sizin bir önceki yazınızla benim sulandırma yazım arasında kalan içeriğe bir bakarmısınız lütfen. Sulandırmak, konunun özünden uzaklaşmak ise ( ki bana göre öyle) ,
    ben zaten benden önce sulandırılmış bir konuya dahil oldum sadece( abartılı örnek vererek göze batmasını sağlamaya çalıştım sadece)

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Sep 2010
    Nerede
    Türkiye
    İletiler
    1.574
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Peki erkeklerin hakları ne olacak?

    Alıntı Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Erkek giysisi olan pantolona da el koydular zaten ( güzel de taşıyorlar hani ) e madem pantolonumuza el koydular .... Sünnet te olsunlar o zaman bana ne ...... mi?
    Lütfen sayın yetkili konuyu sulandırmayalım farz ayrı sünnet ayrı bu arkadaş çok ayrı sanki çok matah bir yazı yazmış gibi Sema Maraşlı'nın yazısını kopyalayıp yapıştırmış kişinin bundan haberi var mı? acaba izin aldı mı? bu üyenin 7 haberin yazarı olmadığını düşünerek konuyu sulandırmadan içeriği ile ilgili yazmıyorum kişi kendi emeği ile yazmalı.

    - - - Updated - - -

    Ya sinirlerim bozuldu bakana bir yazı bir sesleniş sevsekte sevmesekte bizim bakanımız yazan bboşluklar burada kişiye sesleniş var kişiye seslenişin susuz olması için seslenenin kimliğinin açık olması gerek daha da yazacam iş sulanacak neresinden tutsam elimde kalıyor zaten Sema hanımda bu yazıyı yazarken pek çok hedefleme ve anlatım hatası yapmış hedeflediği kişiye kitleye bak yazıya bak dam üstünde saksağan kadın askerlik yapacakmış esasa bir şey demiyorum usul yok ortada hedef kitle bakan milletvekili ama sanki ilkokul kompozisyonu bunu yapanda bir yazar devam edecem cevap hakkı doğacak

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

hukiken erkegin haklari

Erkeklerin haklari

Forum

Benzer Konular :

  1. Sendikal Tazminat Hakkı Kazandım Peki Şimdi Ne Olacak
    Merhabalar. Özel bir firmada 6 ayıma bir hafta kala işten çıkarıldım. Çıkarılma nedenim performans ancak ben ben şahitler huzurunda bunun sendikal...
    Yazan: ercan_j Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 08-06-2015, 14:20:48
  2. Marketi kapatıyorlar babamın hakları ne olacak?
    Benİm adim muhammed , babam hakkinda bİrkaÇ bİrŞey yazmak İstİyorum. Benİm babam 5.5 seneye kadar markette 950 tlye ÇaliŞiyordu. Market İflas ettİ ve...
    Yazan: Muhammed1226 Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 12-06-2014, 21:39:48
  3. Davayı açtım; satıcı harekete geçti. Peki şimdi ne olacak?
    Merhaba, Ayıplı hizmet, hatta hiç verilmeyen hizmet nedeniyle 1 hafta içinde sözleşmeyi fesih etmeme rağmen 5.000TL mi satıcı ödememekte direndi....
    Yazan: ates73 Forum: Tüketici Hakları
    Yanıt: 10
    Son İleti: 03-12-2012, 08:55:59
  4. Peki ya komplikasyonlar ne olacak?
    17.09.2007 Yargıtayın, tıbbi kurallara uygun davranılsa bile hastanın zarar görmesi durumunda hekimi sorumlu tutan kararını değerlendiren...
    Yazan: Mehmet ASLAN Forum: Sağlık Hukuku
    Yanıt: 4
    Son İleti: 03-02-2008, 15:11:17
  5. Tüketici hakları ile ilgili bir sorum olacak
    arkadaşlar çok hukuktan anlamadığım için sizlere bi sorum olacak cevaplarsanız çok sevinirim.Sorum şu servise tamir etmeleri için bir parça...
    Yazan: stranger_217 Forum: Tüketici Hakları
    Yanıt: 4
    Son İleti: 19-12-2005, 12:10:00

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.