6 Aylık evlilik süresince 10.000 TL tazminat !

[sedat35]

Daha önce eşine karşı davranışları sonucu eşinin aldığı darp raporuyla açılan ceza davası sonucunda 30 gün ceza alan arkadaşım bunun da paraya çevirip hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararından sonra , bugün boşanma davasında 10.000 TL tazminat ödemeye mahkum edildi.

Birkaç sorum olacak , bu tazminat miktarları neye göre belirlenir ? Eşini hastanelik eden kişiyle 30 gün ceza alan kişi arasında fark yok mudur ? Olayın aslı; gece saatlerinde çıkan tartışmada eşinin bağırıp çağırması üzerine , ağzını kapatıp "sus rezil oluyoruz komşulara" demesi üzerine bunu fırsat bilip hemen hastaneye koşup nasıl olduysa darp raporu almasıdır.Sonuçta bir darp raporu almış.

Tecrübeli arkadaşlarımdan rica ediyorum, itiraz edilse bu tazminat miktarının indirilmesi mümkün müdür ? Ve ortalama ne kadar sürecektir itirazın dönüşü ?

Saygılarımla

[Engin Ünalmış]

Sayın sedat35, böyle durumlarda tazminat miktarı kişilerin mağduriyeti, ekomomik durumları, hakimin takdiri gibi bir çok değişkene bağlıdır.Ancak evliliğin 6 aylık olması, 6 yıllık olan bir evliliğe göre daha az tazminata hükmedilmesini sağlamaz.Yani uzun evliliklerde doğrdudan yüksek tazminat, kısa evliliklerle ise düşük tazminat şeklinde bir anlayış söz konusu değildir.Ayrıca harşey kağıt üzerinde yazdığı gibi işlemiyor hukukta.Bu durumdan boşanan veya boşanma arifesinde olan tüm erkekler şikayetçi.Olaylar boyunca elle tutulur hiç bir kabahati olmasa bile, kadının kolum cizildi, bileğim acıdı diye gittiği doktordan aldığı bir darp raporuyla ve mahkemede mağdur edebiyatından gösterdiği seçmelerle erkekler ciddi maddi ve manevi kayıplar yaşayabiliyor.Erkeğin tek kabahati ise yanlış eş seçmiş olması oluyor bu durumda(sadece ağzını kapadığı için kocasına iftira atabilecek ve yargılanıp ceza alamasına neden olan bir kadından bahsediyorsunuz).İtiraz süresi geçmemişse elbette bu hakkını kullanabilir ancak çok bir şey çıkacağını beklemek hayalcilik olur.10bin olmaz 2 aşşa 2 yukarı olur.Burdan miktar hakkında bir şey söylemek zor.Arkadaşınıza geçmiş olsun.

[cemil1]

Daha önce eşine karşı davranışları sonucu eşinin aldığı darp raporuyla açılan ceza davası sonucunda 30 gün ceza alan arkadaşım bunun da paraya çevirip hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararından sonra , bugün boşanma davasında 10.000 TL tazminat ödemeye mahkum edildi.

Birkaç sorum olacak , bu tazminat miktarları neye göre belirlenir ? Eşini hastanelik eden kişiyle 30 gün ceza alan kişi arasında fark yok mudur ? Olayın aslı; gece saatlerinde çıkan tartışmada eşinin bağırıp çağırması üzerine , ağzını kapatıp "sus rezil oluyoruz komşulara" demesi üzerine bunu fırsat bilip hemen hastaneye koşup nasıl olduysa darp raporu almasıdır.Sonuçta bir darp raporu almış.

Tecrübeli arkadaşlarımdan rica ediyorum, itiraz edilse bu tazminat miktarının indirilmesi mümkün müdür ? Ve ortalama ne kadar sürecektir itirazın dönüşü ?

Saygılarımla

Boşanmada maddi ve manevi tazminat ahlaki temelden yoksun bir uygulamadır. Zaten, bildiğim kadarıyla gerçekten medeni ülkelerin medeni hukukunda böyle bir uygulama yok. İşin mantığını anlamak yerine, bunu boşanan bir erkeğin (gerçek manada kusurlu kusursuz) kadına ödemesi gereken haraç/avanta diye düşünmek lazım.

Medeni hukukun 174 ve 175 inci maddesinde "mevcut ve beklenen menfaati zarar gören" diye hiç bir pratik anlamı olmayan bir gerekçe var. Ama ilginçtir ne bir yargıtay kararında veya anayasa mahkemesi gerekçesinde bunun ne demek olduğunu açıklayan bir ifade yok. Yargıtay bile mesela tazminat miktarıyla ilgili bir bozma yapacaksa "uygun" bir tazminata hükmedilmesi diyor.

Burada belki yılda 1 milyar TL lik büyük bir rakamdan bahsediyoruz. Bu kadar büyük bir meblağın takdiri tamamen birilerinin keyfine göre yapılıyor. Gelde sen o ülkede hukukdan bahset.

[sedat35]

Sayın Bill187

Çok çok doğru söylüyorsunuz.Harfiyen katılıyorum yazdıklarınıza.

Sayın cemil1 sizde öyle .. Çok haklısınız

[bekirtas]

Boşanmada maddi ve manevi tazminat ahlaki temelden yoksun bir uygulamadır. Zaten, bildiğim kadarıyla gerçekten medeni ülkelerin medeni hukukunda böyle bir uygulama yok. İşin mantığını anlamak yerine, bunu boşanan bir erkeğin (gerçek manada kusurlu kusursuz) kadına ödemesi gereken haraç/avanta diye düşünmek lazım.

Medeni hukukun 174 ve 175 inci maddesinde "mevcut ve beklenen menfaati zarar gören" diye hiç bir pratik anlamı olmayan bir gerekçe var. Ama ilginçtir ne bir yargıtay kararında veya anayasa mahkemesi gerekçesinde bunun ne demek olduğunu açıklayan bir ifade yok. Yargıtay bile mesela tazminat miktarıyla ilgili bir bozma yapacaksa "uygun" bir tazminata hükmedilmesi diyor.

Burada belki yılda 1 milyar TL lik büyük bir rakamdan bahsediyoruz. Bu kadar büyük bir meblağın takdiri tamamen birilerinin keyfine göre yapılıyor. Gelde sen o ülkede hukukdan bahset.

Kanunlar bu şekilde kaldığı sürece hergün bu forumda bir kaç ay evli kalıp, iftiralar atarak karısı tarafından mağdur olmuş kocaların topiclerine, 3.sayfalardaki kadına yönelik şiddet haberlerine, hergün 1000 lerce tedbir kararı çıkarılmasına şahit olacağız. Peki bunun olması gereken nedir?
1- sınırlı süreli makul nafaka hükmü olmalıdır.
2- nafaka bağlanırken, kusura değil, ekonomik bağımsızlığa bakılmalıdır.
3- Boşanmalarda kusura bakmaya gerek bırakılmamalıdır.
4- Sonsuza dek nafaka gibi saçma uygulamaların yanında haksız tazminat gibi uygulamalara son verilerek kadınların da çalışmaya teşvik edilmesi gerekmektedir.

Bunlar sağlanırsa görülecektir ki boşanma sayısında da kayda değer bir düşüş olacaktır.

Zengin ama adaleti topal bir ülkede yaşamaktansa, fakir ama adaleti sağlam bir ülkede yaşamayı tercih ederim.
Saygılarımla...