Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Ben forumda yazınlarda latince ismini söylediğiniz şekilde araştırdım resmini gördüm bu benim gördüğüm bir bitki (en azından öyle zannediyorum) ama bizim bahçede görüp görmediğimi bilmiyorum temmuz gelsin o zaman bire bir örtüşüp örtüşmediğini anlayabilecegim zira buralarda buğday arpadan ziyade karadeniz iklimine benzer hava.
Size ulaşmaya çalışmamın sebebi çoookk önce ecrimisille ilgili bir yazışmamız vardı benim size özelden mesaj gönderme hakkım olmadıgı için ulaşamadım bir süre sonra konu gündemimizden düştü ama bu aralar yine güncel hale geliyor.
Ot-çöp kozmikçiyi de dr diye yutturuyorlar pek çok insan tıp dr zannediyor ama adam azerbeycandan mı ne almış doktorasını çogunlugun haberi yok
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Yazmıştım ama neden çıkmıyor anlamadım :(
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Vitiligo için deneme yapanlar nasıl bir sonuç aldı acaba?
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Semine Hanım,
Bu işlere başladığımda; "Bir çay kaşığı" gibi durumlar vardı. Hani derler ya: "Çıraklık, kalfalık, ustalık dönemi" diye... Bu hale gelinceye kadar; onda, bunda, şunda öğrenmek için; 200 litreyi geçmişimdir. Şu andaki bilgimi; 500.000 liraya değişmem.Tecrübelerimi de; burada tamamen yazamam.Söz konusu vitiligo hastası; önce de yazdığım gibi; ellerini gösterip, "iyiye gidiyor" demişti ve bunu da yazmıştım. Daha sonraki "fil hastası"nda olduğu gibi... Başlangıç iyi idi ve devamı da, olmadı...
Şimdiki aklım, ya da; tecrübem (Vitiligoda başka denemem yok) olsa idi; bu hastaya; "Sabah akşam birer tatlı kaşığı, ertesi gün; sabah, öğle, akşam birer tatlı kaşığı iç ve sabah akşam sür." derdim. Olmadı; yine değiştirirdim. Nasıl olurdu, bilmiyorum, ama; "Vitiligoda başarı bildirildi". denen raporu, herkes okudu. Bu bitkiyle, mutlaka bir yolu olmalı...
Sağlıcakla kalınız...
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
saygı değer hocam 6 yıdır tip 2 şeker hastasıyım ,izmit merkezde yaşamktayım son olarak şeker raporumu uzatmak için doktora gittiğimde ,açlık kan şekerim 210 -tokluk şekeri 410 idi.bu durumda doktorum insülin almam gerektiğini söyledi,fakat bir ay süre diyet yapmamı önerdi ancak ,diyette tokluk kan şeker 213- açlıkşeker170 olarak seyir etmektedir.blogta yazdığınız yazınızda verdiğiniz ilaç benim son carem gibi bana nasıl yardımcı olabilirsiniz yada ilaçı nasıl tedarik edebilirim. saygılarımla
Nafiz ÖZCAN Tel:05322324456
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Nafiz Bey'le temasa geçtim. Epey görüştük. İnsüline başladıktan sonra, durumunu gözden geçireceğiz.
Esas anlatmak istediğim şu:
Katarakt durumumu anlatmıştım. Her iki gözü de "hiza"ya soktum. Kataraktı tedavi edemeyen bu mükemmel ilaç; bakınız ne yaptı:
Fakülteyi bitireli yıllar ve işsiz olan kızım işe başladı. İşe başladıktan sonra; "madem ki şehirde diş doktoru var, dişlerime baktırayım." der ve dişçiye gitmeye başlar. Şehirde; eşimin sınıf arkadaşının kızıyla birlikte oturmaktadır. Dişçi ona der ki; dolguların şöyle, diş etlerin böyle, şu şöyle... Kızım; yirmilik dişlerinin çekilmesini ister. Doktor; bunlar sana en az 15 yıl hizmet eder. Çekemem. Yalnız; şu yirmilik dişin ile çene kemiğin arasında; böyle bir problem var. Bunu tedavi ettirirsen; o diş de yıllarca iş görür. Bu işi yapacak iki yer var. Biri; Eğirdir Kemik Hastanesi, diğeri de; İzmir'deki falan hastane. İstersen; İzmir'dekinden randevu alıvereyim. Kızımın da; ara sıra yanlarına gelen ve sözü edilen hastaneye belirli aralıklarla, dizinden dolayı giden Banu adında da bir arkadaşı var. O da; Banu ile birlikte giderim, düşüncesiyle, gidişini ona göre ayarlamaya karar verir. Yani; bekleyecektir. Doktoru; "diş etlerin zayıf" deyince, kızım; ilacın kullanılmasından sonra, dişleri fırçalarken; diş eti kanamalarının bittiğini bildiğinden, ilacı kullanır. Banu ile aynı zamana denk gelinceye kadar, yaklaşık iki hafta kullanır. Daha İzmir'e gitmeden, uğradığı doktor: "İzmir'e gitmene gerek kalmamış. Problem kalmamış." der. Yani; yirmilik diş ile çene kemiği arasında; kemik hastanesine gitmesini gerektiren dert bitmiştir. Ne ise?...
Peki; kızım bu kadar ota-çöpe meraklı, inanan biri midir? Öyle değildi, ama; oldu. Şöyle:
Kızım ergenlik yaşını geçeli yıllar olmasına rağmen; sivilceleri, hep olan biri idi. Ona takılırdım: "Kızım, sen ne zaman büyüyeceksin?" Ona anlatırdım: Kızım, bak bu ilaç şöyle, böyle işler yapıyor. Halan bile "süper ilaç" adını verdi. O da bana: "Baba, sivilceyi tedavi etmeyen ilacı, bana "ilaç" diye anlatma!" derdi. İyi de; ilaç hakkında iftira ederken; sivilcede denemedi. Denemeden konuşuyor. Dene, denemeden konuşma demem üzerine denedi. Denerken de; "bari yüzümün her tarafına süreyim." Aaaa bir gün baktım; dizinin üstünde ayna, elinde cam çay tabağında ilaç, yüzünün her tarafına sürmekte... Bir taraftan da; çene çalıyor:"Buharı gözlerimi yakıyor!."
Üç-dört sefer yaptı. O gündür, bu gündür; sivilcelere elveda... İlacın; sivilceleri tedavi ettiğini öğrendiğime mi sevineyim, ya da; şimdiye kadar sivilce için harcanmış "kamyonla para"ya mı, yanayım?...
Sağlıcakla kalın.
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Yapmak şart oldu artık ;)
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Öncelikle; yapacağım diyen semine'ye, siteye mesaj yazma yetkisi olmadığı için yazamayan ama; bir şekilde bana ulaşıp da "Uludağ'da, Maltawildplants sitesinde gördüğüm fotoğraflara dayanarak; HTT olduğunu sandığım bitkiyi bularak; tarif ettiğiniz şekilde yaptım.Güneşin altında duruyor" diyen Gülten Hanım'a teşekkür ederim.
Bu yazı, elbette; sadece teşekkür için yazılmadı. Bugün; iki hasta buldum. Biri MS, diğeri sedef hastası. MS hastasının eşi: "zaten çaresiziz, denemekle bir şey kaybetmeyiz." dediği için gönüllü olarak, kabul etti. Sedef hastasını ise; sedef hastalığı hakkındaki internet bilgilerine dayanarak, yaşadığının; ciltteki hücre çoğalmalarının, ölmelerinden daha hızlı olması, bunun neticesinde de; ciltte hücre birikmesi olduğunu, bunun da bir çeşit "proliferasyon" olduğunu, proliferasyona ise gücümüzün yettiğini, belli süre ve dozda kullanılırsa; akıl ve mantık bu hastalığın yok edilmesini gerektiğini söyler, diyerek ikna ettim. Sedef hastası da; çaresizlikten kabul etti. Her ikisine de; yeterli miktarda verdim. MS hastası için; 50 günlük bir doz, sonraki süre için ise; başka bir doz tavsiye ettim ve ilâve olarak; "ilk elli günde, olumlu bir gelişme olmaz ise bırakırsınız." dedim. MS hastasının eşine; menopozlu kadının yaşadıklarını anlatığımda; "doku yenileme" gücünü anlayınca; o da: "MS zaten sinir hücrelerinin dış kısımlarının harap olması" diye açıklamada bulundu ve ümitlendi. Benim ise fikrim yok, çünkü; MSyi incelemedim daha...
Dört gün önce de; şeker hastası olmayan, cilt kanseri de olmayan, ama; tıbbın tedavi edemediği ayak (Diz altından itibaren iki ayağında) yaraları olan birine gönderdim.
Bu üç deneme ne zaman neticelenir, bilmiyorum. Birini dahi başarırsa; inanılmaz bir şey olur.
Geleceğim deyip de henüz gelmeyen, "barsaklarında sık sık kanama" şikayeti olan ve maalesef, o da tedavi edilemeyen, birini de beklemekteyim.
Uğraşıyorum, vesselâm...
Sağlıcakla kalın.
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Biri yaptım, diğeri de; yapacağım diyen iki kişiden başka, hiç kimseyi bu ilacı yapmaya ikna edemedim. Ne diyeyim: "canınız sağ olsun."
Bulunduğum bölge itibariyle söylüyorum:" İlaç yapmak için bitkinin zamanı geçti." Yapmak isteyen için; seneye...
Esas anlatmak istediğim ise şu:
Düşürülemeyen şeker hastalığına etkisi bilinen bu ilaçla ilgili olarak; uzaktan soranları bırakın, sadece bunun için, bulunduğum köye gelen kişi sayısı onbeşin üzerindedir.Bu sebepten; düşürülemeyen şekerle ilgili birkaç şey yazayım. Şeker yarası sebebiyle bir bacağı kesilmiş kişin öbür bacağını kesilmekten kurtarınca, arkasından; şeker hapı kullanan İzmir'den Rüştü'nün şeker haplarını bırakarak normal yiyip içmesini sağladıktan sonra, insülin kullanan ve görme gücünü kaybeden Nail Bey olayından sonra, sandım ki; şeker hastalığına yaramakta. Bunu bir başka forumda, başka bir konuyu anlatırken anlattım. Biri bana ulaştı ve dedi ki:"İstanbul'da iki arkadaşım var.Telefonunuzu vereceğim, ikisi de insülin kullanan kişiler, yardımcı olur musunuz?" Sözü edilen iki kişiye; deneyecekleri kadar ilaç gönderdim. Netice; başarısız!... Bunlardan biri kimya mühendisi, mükemmel İngilizce biliyor, günde dört sefer şekerini ölçüp, dört sefer de; insülin iğnesi yapan, üstelik; hastalığıyla ilgili son gelişmeleri uluslararası tıp kongrelerinden, yayınlardan takip eden biri...
Yatıyorum kalkıyorum, kafamda hep aynı soru:"Bu ikisine nasıl fayda etmez, üçte üç yapan ilaç?" Sonunda, mühendise telefon edip; e-posta adresini aldım ve kafamdaki soruyu, yaşananlarla birlikte yazdım. Ertesi gün beni telefonla arayarak 42 dakika konuştu. Özetle:"Hocam, kusura bakma, bilmediğin için başın ağrıyor. Herkes gibi, siz de, şeker hastalığını "insülinsizlik" olarak biliyorsunuz. Halbuki, bazı hastalar yeteri kadar insülin salgıladıkları halde; şeker hastası olurlar. Bunlarda; kandaki şekeri hücrelere geçirerek yakılmasını sağlayan sistem bozulmuştur. Yani; kandaki şeker hücrelere geçirilemez. Doktorlarımız; şeker durumuna bakarak, ya şeker hapı yazarlar, ya da; insülin yazıp işin içinden çıkarlar. Bir arkadaşımı anlatayım. Arkadaş bana dedi ki:"Ağabey, ben şeker hastası olmuşum. Doktor insülin yazdı." Ben de ona:"c-peptid testi yapıldı mı?" Cevap: hayır. İstedin mi? Abi, o da ne? "Bak kardeşim, İstanbul'un her tarafı Tıp fakültesi hastanesi. Git birine; bu testi yaptır. Sana 50 lira kadar bir paraya patlar. Öğren gel." derim. Bir süre sonra arkadaş neticeyi öğrenir:"İnsülin salgısı gayet mükemmeldir." Eee, bu hasta ne kadar insülin vurulursa vurulsun, ne kadar aç yaşarsa yaşasın; şekeri düşer mi? Düşmez. Onun hasta olmasının sebebi; kandaki şekerin yakılmak üzere kana geçişini sağlayan sisteminin çalışmaması...Sizin ilk üç hastada başarılı olmanızın sebebi; tesadüfen bu üç kişinin de; "geçiş sistemi bozuluğu"ndan hasta olmaları. Bu ot, işte; bu sistemin çalışır olmasını sağlıyor olmasından kurtulmuşlar. Anlatabildim mi, hocam? Ben ise; bu genç yaşta, insülin salgılamadığımı biliyorum. Sebebini de söyleyeyim: kola!... Artık eve sokmuyorum, ama; geçmiş ola..."
Daha başka şeyler de anlattı. Doktorlara muhatap olmamak için, yazamıyorum. Sadece şu kadarını yazayım:"İnsülin salgısı olmayan bir şeker hastası iseniz; insülinden başka bir şey kullanmayın."
Her gün, vücudunu sekiz defa delmek zorunda oluşunu anlattıktan sonra, bana; İnternette "tükürükten şeker ölçümü" yaz ve ara. Çok yakından tanıdığım o kişinin, hâlâ; patent/tescil işlemini yaptıramadığını, imalat izni alamadığını bil ve buna kafa patlat, dedi.
Vay canına, demek; öğrenmenin yaşı yok!...
Bu konuyu baştan sona okuyanlara bir ev ödevi vereceğim. Ne de olsa; meslek icabı.
Hayatını bana borçlu olduğunu sanan bir işverenin, yanında çalışan kişi eşinin bir derdi vardır. O da; "Bu işi; çözse çözse, Sakar Hoca çözer deyip, beni bulur ve anlatır:
"Kadının barsağında iltihap var. İdrar tahlili sonuçları, berbat. Kanında da; mikrop (Ne demekse) var. İşin kötüsü; kadına, bilinen bütün antibiyotikler dokunuyor ve antibiyotik kullanılamıyor."
ÖDEV:Ne cevap verirdiniz?
İPUCU: Medicinal properties başlığına bir daha bakın.
Sağlıcakla kalınız...
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
merhaba
ben yazılarınızı ilk defa okuyorum. internetde dolaşırken tamamen tesadüf olarak bir yorumda gördüm.
sanırım ilacın yapımı için tarih olarak geç kaldım.
temini için sizinle irtibata geçmek isterim.
syg
timurcark@gmail.com