''Yukarıda ifade ettiğim TSK içerisindeki "ülke yönetime el koyma heveslileri, yani darbe taraftarları" başka bir ifadeyle "Cunta örgütlenmesi" yıllardır işgal ettiği makamlarla, kilit pozisyonlar ve sivil uzantılarıyla ülkenin gündemini elinde tutmuş ve faaliyetlerini kamuoyuna "tüm TSK'nın ortak görüşü" gibi göstermiş ve göstermeye devam etmektedir."
diye devam etmiş... İyide be anam babam TSK da devlet devamlılığı dışında kişilerin devamlılığı yoktur ki... Tayin terfi emeklilik sistemi çok siddi işlemektedir... Bak özden örnekten başladınız hurşit paşayla devam ettiniz... Hepsi emekli şuanda tekide sanık!! Ne biçim bir hevestir ki bu asla olmayan!!
Çok ilginçtir 28 Şubat ın en büyük darbeci paşası sayılan rahmetli Güven Erkaya o kadar darbe heveslisiydi ki... Keendisine teklif edilen ve tarirhte ilk olacak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan Genel Kurmay Başkanı olmayı reddetti... Emekli oldu... Amma darbe meraklısıymış ha... Olsaydı Genel Kurmay başkanı ... yapardı belki ortaya karışık bir darbe !!!!
''Biz silah arkadaşıyız", "Ortak düşmanlar", “Biz bir aileyiz", "TSK'yı yıpratmak istiyorlar" gibi temaları kullanarak sözde "Korumacı bir yaklaşımla" hedef saptırmaya çalışıyorlar. Bu "sözde korumacı yaklaşım"la birlikte, gerçekleri bilen ve duyurmak isteyen personel de "Korkutma ve sindirme" faaliyetleri ile susturulmaktadır. Bu şekilde birçok olay karşısında "kol kırılır yen içinde kalır" mantığı yürütülmektedir. Cuntanın pisliklerini içeride gizlemek durumunda kalan TSK'nın itibarı ise sürekli zedelenmeye devam etmektedir. Toplumun genelinde bilinen ve dedikodu şeklinde kulaktan kulağa yayılan TSK ile ilgili birçok konuyu (PKK'ya yardım, uyuşturucu, fişleme, suikast, örtülü operasyonlar vb) olayların olduğu bölgelerde görev yapanlar, medya aracılığı ile öğrendi. Ancak medyanın bilmediklerini ben ve benim gibi Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı bünyesinde görev yapan arkadaşlar yani bu faaliyetleri bizzat planlayan ve icra eden kişiler çok yakından biliyoruz. Bilgi destek personeli olarak bizzat olayların içerisinde (Aktütün'de, Dağlıca'da, Poyrazköy'de, Çukurca'da ve daha birçok yerde) olduğumuz için gerçekler tüm çıplaklığıyla bilinmektedir.
Ayrıca askeri okullarda başlayıp karargah, birlik ve lojmanlarda her anı bir arada geçen tatillerini bile beraber yanan bizler birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Özellikle ülke gündemini uzun süre meşgul eden ve devletin kurumlarını birbirine düşüren son "İrticayla Mücadele Eylem Planı"na bakıldığında; her olayda olduğu gibi bu olay da cuntanın kendi bekası için ülkemizin tüm değerlerini paramparça etmeye çalıştığı görülmektedir. ''
diye devam etmiş...
Farkındaysanız neye karşı ''hedef saptırılmaya''çalışıldığı ortada yok... Gerçi silah arkadaşlığı asker arkadaşlığı genelde ''erler''için çok geçerli bir kavramdır ama olsun genelleme yapılırsa da elbette doğrudur... Profesyonel subaylar hiyerarşik bir düzen içerisinde silah arkadaşıdır unutulmasın... Ciddi takiip edildiğinde ''subayların hapis cezası'' vermesi çok eleştirilen bir durumdur. Silah arkadaşı silajh arkadaşını ''hapse'' atmakta gerektiğinde mahkemeye vermektedir.... Yani bu sadece terane olmaktan öteye gidemeyecek bir söylemdir. Gerçekleri bilen ve duyurmak isteyen personeli kim nasıl korkutup sindirebilir ki? Bu sözün azıcık doğru olabilmesi için başta Genel Kurmay Başkanı Kuvvet Komutanları jandarma Genel Komutanı ve tüm ordu komutanlarıyla Donanma komutanı olmak üzere tüm komuta kademesinin darbeci ''cunta'' olması gerekmektedir... EE zaten böyleyse ''darbe'' bu sabah olur... Dörtte hasan babayı dinleriz.. Yinede şahlanıyor aman.... Demekki bu söz külli yalan...
Cunta nın pisliklerini sürekli gizlemek durumunda neden kalsın ki TSK... Disipliinsizlikten emekli eder geçer gider... yok yukardaki gibiyse gene bu sabah darbe olur... demek ki buda yalan...
TSK nın bir takım ihmalleri bazen bazı subayların laubaliliği olduğu bazı olaylara hakim olamayan subaylar olduğu eğitim ve disiplini bilmeyen yada yanlış anlayan subaylar olduğu bundan dolayı ciddi disiplin ihlalleri ve hatta ölüm olduğu bir gerçektir. İşte eğitimi yeterli olmayan yediği herzenin büyüklüğünü anlamayan ''silahla şaka olmaz'' sözünü bile anımsamayan bir teğmenin neden olduğu çok acı olay hala hafızalardadır. Pimi çekilmiş bir gerçek el bombasının bir erin eline vermek nasıl büyük bir hataysa o erin bekle denilen yerde bekletilememeside aynı oranda bir disiplinsizlik örneğidir... Her iki durumda da teğmenin hatası affedilmez büyüklüktedir... Ama bunların hiçbirisinin TSK nın PKK ya yardım ettiği yolunda anlam çıkarmasını gerektirmez. Canları pahasına orada çalışanlara yapılan en büyük hakarettir bu kelimenin tam anlamı ile bok yemektir... Münferit ahlaksızlıkların örneğin bir astsubayın uyuşturucu kuryesi olmasının tüm TSK ya mal edilmeside şerefsizce bir yaklaşımdır. Ne biçim bir subaymış bu aileden devam eden.... Her zaman dediğim gibi toplumun herkesiminden pislik çıkabileceği gibi TSK dan da çıkabilir çıkacaktırda.. TSK da bu toplumun içinden çıkmıştır toplumun bir parçasıdır ve insanlardan oluşmaktadır... Olmasa çok iyi ama olacaktır... Dolayısı ile mektubun bu bölümü tam anlamıyla mektubu yazanın ezik ruh halini göstermekte kişiliksizliğini adam olamamasını ortaya koymaktadır. Bu satırlarsa TSK yı küçültmek için bir zavallının infialidir.... Pamukoğlu paşayı düşünün yeter...