Valla Allah razı olsun sizden Harun Bey.Tüm duygularıma tercüman olun.
Printable View
Öncelikle kendiniz ayırmışsınız şehir şehir,il il. Ben yöresel farklılıktan bahsettim. Diğer milletlerin dilleri dünya dil ailesi grubunda yer alır. Anlamayacaksınız biliyorum ama yine de yazacağım. Anlamaya çabalarsanız sevinirim.
1-Hint-Avrupa dil ailesi
2-Çin-Tibet dil ailesi
3-Hami-Sami dil ailesi
4-Bantu dil ailesi
5-Kafkas dil ailesi
6-Ural-Altay dil ailesi
Bu saydıklarım dünya dil ailesi kategorisidir.Hepsinin farklı farklı kuralları,oluşumları vardır. Bana bizden diyorsunuz,dediğiniz milletlerin dilleri hep bu gruplardadır.Araştırmaya üşeniyorum derseniz hepsini teker teker yazarım.Ben bilgimin doğruluğundan eminim.Zira bunu ben değil filologlar söylüyor.Her türlü ispatlarım Kürtçenin dil olmadığını.Buyrun siz de dil olduğunu ispatlayın o halde. Hodri meydan!
Bir an için dil olduğunu varsayalım.Anayasamızın 3.maddesini okuyun.Yazanlar dahilinde sizin bu beyanlarınız alenen suçtur. Sitede her türlü kayıt bulunur. Bu durumda ister misiniz sizi dava etmemi? Cevabınız hayırsa, daha dikkatli okuyun yazacaklarımı.
Bu ülkede anayasada olmasa da Kürtçe konuşuluyor.Bunun önüne geçilemiyor.Sizin illa anayasaya yazdırmanız ego tatmini değil de nedir? Biz zaten yolda sokakta Kürtçe konuşanları tutup karakola mahkemeye götürmüyoruz.Size (biz-siz diye ayıran ben değilim mecbur kalıyorum) bir zorbalık mı yaptık? Eğitim dilinizin Türkçe olması mı rahatsız ediyor sizi sadece? Biz Kürtçe eğitim hakkını versek,siz başka haklar talep edersiniz.Tarih boyunca böyle oldu.Bakınız Tanzimat ve Islahat Fermanları'na.Hep azınlıklara verilen haklar giderek genişliyor ve hepsi en sonunda özerklik istiyor,bağımsızlık istiyor,TOPRAK İSTİYOR. Tarih boyunca kardeş dediklerimiz öyle kalleş davrandı ki şu an güvenimiz yok.Dilinizi anayasaya koysak başka şeyler isteyeceksiniz.Onu yapsak başka bir şey daha! Eee? En sonunda o 6 ili isteyeceksiniz!
Yok öyle yağma.
Biz kardeşliğe kardeşiz.Her zaman.Devlet başaramasa da biz kardeşimiz der,gül gibi yaşar gideriz.
Ama bizden TOPRAK istiyorsanız,bizden çıkar talep ediyorsanız; Atamızı,marşımızı,bayrağımızı ezip geçiyorsanız o zaman biz de sizi ezer geçeriz.
Bizi öyle toplarla,tüfeklerle,haince bomba saldırılarıyla sindireceğinizi sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz.Evimin dibinde bomba patlattınız.Sevdiklerimi kaybettim.Size nefretim bu kadar büyükken hala kardeş olmak için adımlar atıyoruz.Kürt arkadaşlarımı ayırmıyorum bile.
Ama evimin ve ülkemin herhangi bir yerinde patlayan bombalar bizi değil sizi bitirir unutmayın.Zavallı terör örgütünüzle bizim zaferler kazanmış şanlı ordumuzu bir tutamazsınız.Tutarsınız da sonra anlarsınız bunun bir hata olduğunu.Anlatırız seve seve.Hani savaş istemiyoruz ama korktuğumuzu sanmayın.İyi biliriz savaşmayı.Canınız isterse,size kalmış.Asla biz başlatmayız ama başlatan oldu mu tırsmayız,kaçmayız!
BİRAZ TARİH OKUYUN.
İLETİLERİNİZİ DE TÜRKÇE'YE UYGUN YAZIN.
DÜZELTMEKTEN SIKILDIM VALLA DİREKT SİLECEĞİM ARTIK!
İLK VE SON UYARIM!
Üstteki yazımı bu iletinize daha doğrusu tehdidinize cevaben yazdım.Gereksiz yere saldırgan tutumu sevmem ancak iletinizde alenen tehdit var.Cevabımı hak ettiniz.Tanka tüfeğe gelmişsek eğer,zaten hiç şansınız kalmamış!!
İyi valla.Önce dil,sonra eğitim,sonra parti derken niyetiniz doğudaki 6 ilimiz değil mi? Ben dürüstçe cevap veriyorum.Siz de verin.Niyetiniz doğudaki 6 il değil de nedir??!! Dilmiş,eğitimmiş bunları geçin.Biz tarih boyunca yediğimiz kazıklardan sizin gibilerin ciğerini biliriz ciğerini!! Osmanlı hoşgörülü diyoruz ya hani.Hoşgörülü olduğu için bütün azınlıklar niyeti bozup isyan bayrağını çektiler.Bir kere yedik bu numarayı,bir daha yemeyiz! Yok size toprak moprak.Yaşayın işte bizim de sizden fazla hakkımız yok.Neyinize yetmiyor?!
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin medeni kanun hükümlerince ismine ve kişiliğine yapılacak her türlü saldırıya karşı dava hakkı vardır.Kürt vatandaş kendisine hakaret eden zatı dava edebilir.Ama bunu Kürt olarak yapamaz elbette.Biz de hakaret edenleri Türküz diye dava etmiyoruz.''İsmime ve kişiliğime hakarette bulundu.'' şeklinde dava ediyoruz.AYNI HAKLARA SAHİBİZ! Biz ayırt etmezken sizin kendinizi savunmasız atfetmeniz biraz şüphe uyandırıyor.Bunlar bahane gibi geliyor bana.Neyin hazırlıkları bunlar?Toprak almanın hazırlıkları!! Sıkar biraz!!
Ne güzel dediniz.
Ben de ilerde bir hukukçu olarak daima her vatandaşın hakkını savunurum.Müvekkilimin Türk olması şartını aramam.Kürt bir vatandaşı da savunurum ayırt etmem.Ama niyet kötüyse orda bir durun derim.Benimle kendini bir tutmayıp fazlasını isteyenin de daima karşısındayım.Hele ki ülkemi bölmek isteyen kötü niyetlilere karşı daima savaşacağım.
Hayır bir de zaten bu insanlar konuşuyor Kürtçeyi.Dertleri ne ki?! Anayasaya koyunca nolacak ben söyleyeyim size.Resmi dili 2 tane olan millet olmaz deyip toprak isteyecekler,bayraklarını dikecekler.Nereye? Benim ülkemin güzide 6 iline!
Niyetleri dillerini savunmak değil ki bunların!Bu kadar basit numaraları yutmayacak kadar akıllandı bu millet tarih boyunca!
Uzun iletimden ötürü özür diliyorum.
KÜRT DİLİNİ TANIYALIM
Akrabalık ilişkilerine göre diller:
Akrabalık ilişkilerine göre diller beş gruba ayrılır.
1) Hint-Avrupa dil grubu (İngilizce, Fransızca, Kürtçe, Farsça).
2) Sami dil grubu (Arapça, İbranice, Akatça).
3) Bantu dil grubu: (Orta ve Güney Afrika dilleri).
4) Çin dilleri (Çin ve Tibet).
5) Ural-Altay dil grubu (Fince, Macarca, Uygurca, Türkçe, Moğolca).
Yukarıda da belirtildiği gibi Kürtçe Hint-Avrupa dil grubunda yer alır. Hint-Avrupa dil grubu incelendiğinde, bu gruba dahil dillerde birçok ortak ve yakın sözcük görülür. Bu durum aynı dil grubunda yer alan tüm diller için söz konusudur.
http://www.enstituyakurdi.org/module...=article&sid=3
Konu neydi nereye geldi..
Bir şey ya vardır , ya yoktur! Olmayan bir şeyin tartışması da olmaz öyle değil mi?!
Bu ne hiddet, bu ne celal ? Açabiliyorsanız açın davayı, hiç durmayın derim !
Unutmayalım ki herkes oturduğu yerin sahibidir, kimse kimsenin babasının hayrına oturmadığına göre !..
Hiç kimse kardeş de değildir , sadece vatandaşlık bağları vardır o kadar.
Madem ki burası bir hukuk sitesi, neye dayanarak olamayacağını anlatmakta boynunuzun borcu olmalıdır!
İnsanları azarlayarak değil, buna hakkınızda yok!
*
Bir dili zar -zor öğrenmişiz , ikinciye zorlamayın lütfen , zorlasanız ne yazar!
Kültür diyorsanız sonuna kadar yanınızdayım; nasıl ki tarihi eserler korunuyorsa, nasıl ki diğer kültürler sahipleniliyorsa, aynı şekilde DİL-ler de korunmalıdır! Hele ki en çok konuşulan bir dil ve talep de var ise, Devlet bu talebi karşılamak durumundadır.
http://tr.wikipedia.org (alıntıdır)
(..)Kürtler de genellikle konuştukları dile "Kürtçe" demez, daha çok Kurmanci, Sorani dillerinde konuştuklarını söylerler. Bazı tarihçiler, Sorani konuşanların sadece küçük bir azınlığının, o da yakın bir tarihte Kurdi konuştuğunu söylemeye başladığını belirtir.
Kurmanci (Kuzey Kürtçe)
Kurmanci (Merkez Kürtçe, Kurdmanci) en yaygın lehçesidir. 8-10 Milyon kişiden tarafından Türkiye, Suriye, Irak, İran ve Ermenistan'da konuşulmaktadır. 1930'lu yıllardan itibaren Kurmanci Kürt-Latin alfabesi ile yazılıyor ve şu anda dil genişletme sürecini yaşıyor.
Cizredeki Botani şivesini standard lehçe etmeye çabalar vardır. Bu şive Kamuran Bedirxan tarafından 1920'lerde Kürt grameri üzeri kitabı için temel olarak alınmıştı.
Kurmancinin şiveleri: Sancari, Cudikani, Urfi, Botani, Beyazidi, Hakkari, Koceri, Cezire, Akra, Dohuk, Amadiye, Zaho, Surçi, Koçani, Erzurumi, Bircandi, Elburzi, Herki, Şikaki.
Sorani (Orta Kürtçe)
Soraninin yazımı için çoğunlukla Arap-Fars alfabesi kulanılır, son zamanlarda Kürtçe Latin alfabesine geçme teşebbüsleri de olmuştur. Bu lehçede yazılı kaynak nispeten çoktur.
Soraninin dağılımı Süleymaniye'ye kadar uzanan Kürt Baban hanedanlığınla bağlıdır. Bu şehirin ticari gücü Soraninin yaygınlaşmasını sağlamışdır, böylece Kelhuri ve Havrami konuşanların sayısı azalmışdır.
Bugün Sorani, Kurmanci için saf sözcük türetme kökeni olarak görülüyor.
Şiveler: Erbili, Pişdari, Kerküki, Hanakini, Kuşnavi, Mukri, Süleymani, Bingirdi, Garrusi, Ardalani, Sanandaji, Varmava, Garmiyani, Cafi, Yahudi Kürtçesi.
Kelhuri (Guney Kürtçe)
Kurmanci ve Sorani ile.Kelhuri İranının batısında konuşulur. Kelhuriyi konuşanlar genelde Şia Kürtlerdir.
Şiveler: Kirmaşani, Feyli, Luri, Leki
(...)
Başka sözüm yok sayın yargıç!!
" Kurmanci ve Sorani " mi
Dersinizi biraz daha çalışın onların ne olduğunu mutlaka öğrenirsiniz :ok
Dersimiz ne dil , ne de dilbilgisi...
Konu, vatandaşlık hakları ve ihlalleri üzerineydi...
Sayın Commodore1tr a söz verdim diye bu forumu kilitlemiyorum ama bu forum çığrından çıkmak üzere. Zaten sanırım kendileride bozulduğundan bu foruma yazmayı bıraktı sadece takip ediyor.
İletileri okuyorum sinirleniyorum. Türk olarak sinirleniyorum hem Türklük adına hem Kürtlük adına yazılanlardan, herkes başka bir yerde, zaten istenen ayrışım bölünmeydi işte şuanda bu forumda bunun göstergesi haline geldi, tahamülsüzlük anlamama saçma sapan dayatma o bu şu.
Malazgirt zaferinden takribi bin sene önce yani yaklaşık ikinbin sene önce Türklerle Kürtlerin yolu kesişmiştir. İkibin senelik birliktelik Apo denen Türk Kürt düşmanı şerefsiz tarafından bile bölünememişken 2009 da sözde iktidar partisinin adını bile koyamadığı bir şekilde ;ki aslında ayrıştırma bölme açılımı diyeceklerde dilleri varmıyor; ülkede bölünmeye birbirine tahamülsüzlüğe yol açtı. Bu AKP nin Türkiye'ye attığı kazıktır. Bu bölücülüktür, tamamıyla ABD ve AB taleplerine yönelik asla ulusal çıkarları savunmayan bir durumdur. Bundan dolayı abuk sabuk ileti yazacağınıza azıcık sakin olmaya davet ediyorum hepinizi. Bakın aslında istenilen nedir ? Sayın commodore1tr üç ay önce bana yazmıştı bunu inanamamıştım ama bugün bazı gazetelerde dillendirildiğini gördüm.
“Birinci aşama, Kürtçenin eğitimde Türkçenin yanında eğitim dili olmasıdır. İkinci aşama, Kürtçenin mahkemelerde Türkçenin yanında kullanılmasıdır. Üçüncü aşamada Türkiye’nin Türk ve Kürt olmak üzere iki ayrı halktan oluştuğunun fiili tescili sağlanacaktır. Bu aşamada Kürtçü siyaset; Biz üniter devlete karşı değiliz, demeye devam edecektir.
Dördüncü aşamada Türkiye’nin fiili ikili yapısının hukuki olarak da yeniden düzenlenmesi için Anayasa değişikliğine gidilerek, tescil edilmesi sağlanacaktır. Beşinci aşamada dördüncü aşama ile bağlantılı olarak federal devlet yapısına geçilmek üzere üniter devletin mahalli idareler reformu adı altında dağıtılacaktır. Altıncı aşamada federasyon ve konfederasyon oluşturulması sürecinin önü açılacaktır. Yedinci aşamada ise bağımsız Kürdistan karşımıza çıkacaktır.”
Şimdi gerçekten azıcık susalımda bilinler konuşsun. Konuşmak için konuşmayalım. Buna bende dahilim. Umarım anlatabil mişimdir?
61 Anayasası madde 3:
Madde 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür.
Resmî Dil Türkçe’dir.
Başkent Ankara’dır.
82 Anayası madde 3:
MADDE 3.– Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.
İki anayasa karşılaştırıldığında; dil konusunda küçük gibi görülen bir fark olduğu anlaşılıyor. 61 anayasında "devletin resmi dili Türkçedir" diyor, 82 anayasası ise "dili Türkçedir" diyor.
Tercih edilmesi gereken hangisi olmalı?
Resmi dili Türkçe olmalı..
Duyarlılığınız için çok teşekkürler.
Karamanoğlu Mehmet Bey ( .... - 1280)
Karamanoğullarının ikinci Beyi Kerim'üd-din Karaman'ın oğludur. Doğum tarihi belli olmayıp ölümü 1280'dır. Mehmet Bey askeri ve idari yönden bilgili bir devlet adamı idi. Bilim adamlarını etrafına toplayıp onlara büyük önem vermiştir. XIII.yüzyıl ortalarında Selçuklular, edebi dil olarak farsçayı, devlet işlerinde Arapçayı kullanırlardı. Halk ise öz dilleri olan Türkçeyi kullanıyordu. Mehmet Bey millet olarak birlikte yaşamanın ilk şartı olan dil birliğinin sağlanmasının gerekliliğine inanıyordu. Bu birliği gerçekleştirmek için Toroslar üzerinde yaşayan bütün Türkmen boylarını çevresinde toplayarak bir ordu oluşturdu.
"Bugünden geru divanda, dergahta, bergahta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır."
13 Mayıs 1277
Üzerine gönderilen Selçuklu ve Moğol kuvvetlerini büyük bir yenilgiye uğratarak Konya'ya girdi. Burada yaşayan Selçuklu Türkleri Karamanoğulları ile birlik oldular.
Kısa zamanda Konya vilayeti ve bazı çevre iller Karamanoğullarının hakimiyeti altına girdi. Daha sonra Selçuklu Sultanı İzzettin Keykavus'un oğlu Gıyaseddin Siyavuş'u başa geçiren Mehmet Bey'in kendisi de vezir oldu. İlk önceleri Moğol baskısına başarı ile karşı koymasına bir çok kere galip gelmesine rağmen, daha sonraki çarpışmaların birinde iki kardeşi ile beraber şehit düşmüştür. İdareciliği sırasında Türkçeyi resmi dil olarak ilan eden fermanını vermiştir. Bu fermanda "Bugünden sonra divanda, dergahda ve bargahta, mecliste ve meydanda Türkçe'den başka dil kullanılmayacaktır." diyerek siyasi ve askeri bir zafer değil aynı zamanda kültürel bir zafer kazanmıştır.
Tam 720 yıl önce...