Cevap: Hypericum Triquetrifolium Turra
Az sonra yatacağım,
Aklımın almadığı şu: "Bu konu başlığını nasıl sileceğimi bilmiyorum." diye yazmıştım. Hani; "Hatalı sıralamalar, tekrarlanmış mesajlar v.s." sebebiyle... İyi de; Nilsah Hanım, silinmesi/yok sayılması gereken, üstelik; adminden "nasıl silineceğini bilmiyorum" dememe rağmen, demek ki; silinmemiş, yıllar öncesi bir konuyu nereden, nasıl buldu?...
Offf, offf!...
Bu konu başlığı, öyle veya böyle; beni öldürecek!..
Cevap: Hypericum Triquetrifolium Turra
Arkadaşlar,
Bu konu başlığı, hatırlarsanız; "Tekrarlanmış mesajlar, hatalı sıralamalar v.s." sebebiyle, sona erdirilimiş bir başlıktı. Ve şöyle yazmıştım:"Bu konu başlığını da; nasıl sileceğimi bilmiyorum." deyip; "Hukuki Net Üye ve Misafirleri, Bu Yaz İlaç Yapacağız." başlığı altında yenilemiştim.
Nilsah Hanım, bu; yok farz edilen, silinmiş sanılan konu başlığını buldu ve bir cevap yazarak; konuyu yeniden yarattı?...
İster; bu konu başlığını, ister; "Hukuki Net Üye ve misafirleri..." başlığını, hangisini okursanız okuyunuz; asıl konu başlığı: "Hukuki Net Üye ve Misafirleri, Bu Yaz İlaç yapacağız...." dır.
Tekraren yazıyorum:"Bildiğim, sülalemde; ot-çöp işiyle uğraşan kimse yok!... Hikâyesini okudunuz, bir sebepten; bu HTT denen ota bulaştım. Gidiş; o gidiş... Yıllarımı yedi... Yıllar süren denemeler... Netice: akıl almaz/inanılmaz/tıbben "mümkün değil" denen bir çok vak'a... Bana; teker teker saydırtmayın!...
Şimdi, bu konu başlığını da kapatacağım.
Kapatmadan önce; e-posta adresime gönderilmiş bir mesajı ekleyeceğim. Bu mesaja gelmeden önce; mesajla ilgili olarak ön bilgi vereyim: Kişiye, benim; "Diş çektireceğime; ..." dediğim bir teşhis konur. "Diş çektireceğime; ..." dediğim cümlenin ne olduğunu; "Hukuki Net Üye ve ve misafirleri..." başlığını okuyan herkes biliyor. Bu cümleyi; Dünya'nın en usta onkologu bile -Kim ise- O bile, diyemedi... Bu cümleyi, Dünya'da, ilk defa; "HUKUKİ NET ÜYESİ" biri söyledi ve yazdı.
Neyse, mesajı yazan kadının kocasına, az önce yazdığım: "diş çektireceğime..." dediğim, hastalık teşhisi konur. Hastanın karısı, nasıl bulduysa; beni bulur. Kocasının HTT kullanmasını istemektedir. Kocası:"Böyle bir hastalık; otla çöple olmaz." der ve ret eder. Kendini; tıbbın güçlü kollarına terk eder. Ameliyat dahil; her türlü tedavi(!)yi görür.Bir süre sonra, klâsik onkolog cümlesiyle karşılaşır: "Maalesef, kemiklerinize..." Çenesinin bir kısmı alınır.Öbür taraflar durmaktadır. Bakar ki; "tedavi olurken" ölmekte... Hanımın teklifini kabul eder, ve; HTT kullanmaya başlar.
Netice: 11 gün önce aktarılmış mesajı aktarıyorum:
"Sakar hocam merhaba. Tedaviler ve çeşitli kontrollerden sonra pet bt çekiminin
sonucunu biz bugün aldık. Çok şükür vücutta hiçbir şey kalmamış. Bu önce Allah
sonra sizden hakkınızı helal edin. Kim isterse bizi referans gösterebilirsiniz.
Ben yılbaşından sonra evde bulunsun diye yeniden yağ almak istiyorum elinizde olursa.
Tekrar tekrar teşekkürler, sağlıkla kalın."
Bu mesaj; kopyala-yapıştır yoluyla aktarılmıştır.
Ve hâlâ; bir mesajın altına; fotoğraf eklemeyi öğrenemedim. Sizlere; PERİKONDRİT rahatsızlığımla ilgili fotoğrafları eklemeyi başaramadım.
Son söz: ben size "HTT; TANRI'NIN ELİDİR:" derken, şaka yapmıyordum...
Sağlıcakla ve hoşça kalın!...
NOT: O kadar; yabana/boşu boşuna ölümlerle karşılaştım ki...