MK 471 karşısında TCK 33:hükümlülerin kısıtlılığı
Değerli site üyeleri 22.11.2001 t. kabul edilen 4721 sayılı yeni Medeni Kanunumuzun Hükümlülerde vesayeti gerektiren hallerin sona ermesini düzenleyen 471. maddesi,eski Medeni Kanunumuzda bulunan 415. maddeyi karşılamıştır. MK 471. maddesi eski düzenlemeye nazaran önemli değişiklik getirmiştir. MK 471 maddesi ile "Özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkûmiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet,hapis halinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkar" hükmü getirilmiştir. Yeni düzenleme kuşkusuz en büyük etkisini Ceza davalarında ve TCK 33 maddesinin yorumu ve uygulamasında gösterecektir. Nitekim MK değişikliğinden sonra 5 seneden fazla ağır hapse mahkumiyet halinde TCK 33 gereğince ceza müddetleri zarfında yasal kısıtlılık halini MK değişikliği karşısında artık hapis müddeti boyunca yasal kısıtlılık altında bulunmak olarak anlamak ve uygulamak gerekecektir. Bu itibarla MK değişikliğinden sonra artık hükümlü şartlı tahliye olduktan sonra yasal kısıtlılıktan kendiliğinden çıkacaktır,yoksa bihakkın tahliye tarihi beklenecek değildir.Yapılan düzenlemeyi son derece olumlu bulduğumu belirtmek isterim. MK değişikliği ile eski düzenleme zamanında bilhassa kişinin hükümlü olduğunu ve şartlı tahliye ile cezaevinden çıktığını bilmeyen üçüncü kişilerin karşılaştığı kısıtlılık halinin devam ettiği iddiası ve bu nedenle hukuki işlemde ehliyetsizlik nedeniyle iptali talepleri gibi çoğu kötüniyetli ve hukuksal izahtan uzak durumların önüne geçilmiştir