8 kişiye evim senin diye belge veren yaşlıya vasi tayini

80 yaşında her tanıştığı aileyi yanına alıp, "villamı sana vereceğim diye" noterden kağıtlar verip, "gelin benim evimde yaşayın" diyen, 1 yıl sonunda da yoğun tartışmalar yaşayan yalnız kalan ve yeni başka birilerini aramaya başlayan bir teyzemiz var. Sürekli başını belaya sokuyor ve herkese evim senin diye söz verip kendisine baktırtıyor. Niyetinin ciddi olmadığını fark edenler de bırakıp kaçıyorlar. Eşi yıllar önce Amerika'ya gitmiş, haber yok. Hiç çocuğu da yok. Bu arada evini vereceğini söyleyip 55 yaşında bir bayanı evlat edinmiş, eşinin haberi yok, düzmece bilirkişi raporuyla evlatlık davası açmış. Bir ton sorun yaşayıp, onu da evlatlık ilişkisinin kaldırılması için mahkemeye vermiş ama mahkemede doğru düzgün savunulmamış ve reddedilmiş ve şimdi temyize gidiliyor.
Hayatta olan tek yakın akrabası olan yeğeni var. Yeğeni başka şehirde yaşıyor. Yıllardır görüşmüyorlarmış. 80 yaşındaki teyzenin evini verme vaadiyle yanına aldığı kişiler sıkıntılar nedeniyle yeğenini aramışlar ve gidişatın iyi olmadığını belirtmişler. Yeğeni duruma el koymak istemiş ama ne yapacağını bilmiyor. Teyzesini yanına alıp bakmayı ve artık daha fazla kişiyi mağdur etmemesi ve daha fazla aileyi kandırmaması, noterden yeni yeni belgeler verip de yeni mahkemeler çıkmasını engellemek istiyor.
Bu olup bitenler karşısında öz yeğeni teyzesine vasi tayin edilmesi için dava açabilir mi? Davayı kazanabilir mi? (Sonuçta teyze yalnız, evlatlık vs meydanda yok)
Saygılarımla

Maksimum 20 satırla yapılan özet açıklamayla davayı kazanır mı kaybeder mi yorumu yapmak ancak hayalperestlik olur. Ama biraz önce bir forumda açıkladığım gibi servetini çarçur eden, fütursuzca düşüncesizce para harcayan, lüzumsuz harcamalar yapan kişiler hakkında kısıtlama kararı verilebilir. Bu kişilere medeni hukukta mahcur denir yani kısıtlı. Peki size bu kişinin akli dengesi yani akli melekeleri yerinde mi?

Cevabınız için teşekkür ederim.
Akli dengesi yerinde mi sorusuna cevaben ülkemizde günlük hayat ile ilgili sorular sorulup(adın ne, hangi mevsimdeyiz, başbakan kim, suan sabah mı akşam mı vb.) cevap verildiğinde kişinin aklı yerinde sayılıyor ama eğer detayına inerseniz kişi paronayak ve kuşkucu düşüncelere sahip aksini söyleseniz de kendi kafasında oluşturduğu cevaplara inanıp sizi dinlemiyor(örneğin yemeklerden zehirlendiğini,köpeğinin sürekli çiftleştirilmeye götürüldüğünü,demediğiniz birşeyi demişsiniz gibi size inatla kabul ettirmeye çalışıyor ya da evde olmayan bir esyanın evde onceden olduğunu idda ediyor )o zaman bu kişinin akli dengesini yerinde mi düşüneceğiz bu düşüncelerden dolayı da etrafındaki kişiler onu kandırıyor

Buna hekim karar verecektir.