Belediye/Zabıta'nın Tüm Çevreyi İşgal Etmesi, Ettirmesi

Selamlar,

Aslında konu başlığını yazarken oldukça zorlandım, çünkü burada esnaf veya işportacılar değil, tamamen zabıta ya da belediyenin bir iş çevirmesi var diye düşünüyorum.

Kurallara aykırı olmayacaksa, yer de belirteceğim, eğer bu bir sorun ise yetkililer ilgili alanı düzeltebilir.

Kurum: Beşiktaş Belediyesi ve Zabıtası
Yer: Beşiktaş Çarşısı

Beşiktaş çarşısındaki hemen hemen tüm dükkanlar, artık kaldırımlarda da işlerini yapar olmuş durumda. Özellikle cafeler, restaurantlar, publar, barlar vb.
Bazıları dükkanının alanından çok daha fazla alana dışarıda sahip durumdalar. Durum öyle bir almış durumdaki, kaldırımlar da ya araba park ediyor ya da bir işportacı bulunuyor.
Örneğin, çarşıdaki zabıta kulübesinin arkasındaki açık alanı nargile cafeleciler işgal etmiş durumda, herhangi bir dükkan yok, tamamen açık alana çadır gibi kurulmuş durumdalar.
kulübenin yanına arabalar parkediyor, karşısında ise mcdonalds'ın motorları geçmiş durumda. Yani zabıtanın kendi kulübesinin önü böyleyken, siz diğer yolları düşünün...
Yumruk vurma aletlerinden tutun, bidon koyup bidonları servis yeri gibi kullanan işportacılar bulunuyor.
Zaten cafe, restaurant, bar gibi yerleri söylemeye hiç gerek yok. Dükkanlarının dışında en az dükkanlarında bulunan masa sandalyeyi atmazlarsa olmaz.

Kısaca Beşiktaş çarşısında yürünecek yer kalmamış durumda, zaten oldukça populasyonu yüksek olan bu yer, iyice yaşanmaz hale geldi.

Zabıtaya gidip söylediğimde bu ne hal siz niye ilgilenmiyorsunuz diye, belediye böyle istiyor diyor işin içinden sıyrılıyor.
Belediyeyi aradığımda da öyle bir şey yok, bize lütfen şikayet formunu doldurun ilgilenelim diyorlar. Hatta twitterdan yazın diyorlar falan...
Paşalar bir tur atsana her yerin talan olduğunu görecekler (sanki bilmiyorlar), en kötü bir bakkal bile buzdolabını dışarıya koymazsa olmuyor.
Form doldurduğunuzda da genellikle sallamasyon cevap veriyorlar, işletme uyarılmıştır, yok ceza kesilmiştir falan diye.
Tüm Beşiktaş'ı düzgün, kaliteli bir semte form doldurarak sokacak değiliz elbette. Kısacası Beşiktaş Belediyesi ve Zabıtası görevlerini yapmıyorlar.

Bunun için ne yapmak lazım? Nerelere ne şekilde şikayet etmeli?

Malesef yapacak çok şey yok. Ben de benzer şikayetime rağmen cezai işlem yapmayan belediye hakkında idare mahkemesinde olumsuz idari işlemin iptali talebi ile dava açmıştım ancak idare mahkemesi hernasılsa bunun bir idari işlem olmadığı gerekçesiye davanın reddine karar verdi. Bana göre bu, kesinlikle bir idari işlemdir. Yargı masrafları üzerimizde kaldığı gibi bir de karşı tarafın avukat vekalet ücretini ödemek zorunda kaldık. Biz hukukçu olmamıza rağmen başedemedik yani. Umarım siz başedabilirsiniz. Kolay gelsin.

Alıntı:

---

karavelioglu rumuzlu üyeden alıntı

Malesef yapacak çok şey yok. Ben de benzer şikayetime rağmen cezai işlem yapmayan belediye hakkında idare mahkemesinde olumsuz idari işlemin iptali talebi ile dava açmıştım ancak idare mahkemesi hernasılsa bunun bir idari işlem olmadığı gerekçesiye davanın reddine karar verdi. Bana göre bu, kesinlikle bir idari işlemdir. Yargı masrafları üzerimizde kaldığı gibi bir de karşı tarafın avukat vekalet ücretini ödemek zorunda kaldık. Biz hukukçu olmamıza rağmen başedemedik yani. Umarım siz başedabilirsiniz. Kolay gelsin.

---

Valla sizler bu konu ile başedemiyorsanız, bizim imkansız sanırım :( İstanbul'un en popüler ve en kaliteli semtlerinden birisi olarak bilinen Beşiktaş'ın bu hale gelmesi gerçekten üzücü.

Pekçok dükkan sahibi dükkanının önüne iki tane trafik konisi, çöp bidonu veya büyük çiçek saksısı vb şeyler koyuyor ve park yasağı olmayan yere kimseyi parkettirmiyor. Vatandaş şikayet ediyor sonuç alamıyor. Belediye zabıtası da polis de ilgilenmiyor. Yapanın yanına kar kalıyor. Kimse birşey demediği için de bu tür durumlar gün geçtikçe artıyor malesef.

Bu arada şunu es geçmeyelim: Dükkanlara kimi bölgelerde ÜCRETİ MUKABİLİ kaldırımı işgal hakkı verilir. İşyeri sahibi kaldırım için belediyeye KİRA öder.
Mesela simitçiler, bir yerde simit satmak için belediyeye ücret öder. Örneğin bildiğim bir simit tezgahının sahibi, tek bir simit arabası için belediyeye AYLIK 5 bin liraya yakın kira ödüyordu.
O bölgede kira ödemeyen bir simitçi simit satmaya kalksa ya da ücret ödemeyen bir dükkan iki masa sandalye atmaya kalksa, zabıtadan önce kira ödeyenlerin tepkisi ile karşılaşacakları aşikar.

Alıntı:

---

Şenol Eker rumuzlu üyeden alıntı

Bu arada şunu es geçmeyelim: Dükkanlara kimi bölgelerde ÜCRETİ MUKABİLİ kaldırımı işgal hakkı verilir. İşyeri sahibi kaldırım için belediyeye KİRA öder.
Mesela simitçiler, bir yerde simit satmak için belediyeye ücret öder. Örneğin bildiğim bir simit tezgahının sahibi, tek bir simit arabası için belediyeye AYLIK 5 bin liraya yakın kira ödüyordu.
O bölgede kira ödemeyen bir simitçi simit satmaya kalksa ya da ücret ödemeyen bir dükkan iki masa sandalye atmaya kalksa, zabıtadan önce kira ödeyenlerin tepkisi ile karşılaşacakları aşikar.

---

Haklısınız Şenol bey, bu işgaliye bedeli ayrı bir konu. İşgaliye bedeli ödemeden bu şekilde yapanlar da var. Benim kasdettiğim onlardı.

Alıntı:

---

karavelioglu rumuzlu üyeden alıntı

Pekçok dükkan sahibi dükkanının önüne iki tane trafik konisi, çöp bidonu veya büyük çiçek saksısı vb şeyler koyuyor ve park yasağı olmayan yere kimseyi parkettirmiyor. Vatandaş şikayet ediyor sonuç alamıyor. Belediye zabıtası da polis de ilgilenmiyor. Yapanın yanına kar kalıyor. Kimse birşey demediği için de bu tür durumlar gün geçtikçe artıyor malesef.

---

"Bidon" kelimesinin ne özelliği var da koyu punto harflerle yazdınız?

Alıntı:

---

Şenol Eker rumuzlu üyeden alıntı

Bu arada şunu es geçmeyelim: Dükkanlara kimi bölgelerde ÜCRETİ MUKABİLİ kaldırımı işgal hakkı verilir. İşyeri sahibi kaldırım için belediyeye KİRA öder.
Mesela simitçiler, bir yerde simit satmak için belediyeye ücret öder. Örneğin bildiğim bir simit tezgahının sahibi, tek bir simit arabası için belediyeye AYLIK 5 bin liraya yakın kira ödüyordu.
O bölgede kira ödemeyen bir simitçi simit satmaya kalksa ya da ücret ödemeyen bir dükkan iki masa sandalye atmaya kalksa, zabıtadan önce kira ödeyenlerin tepkisi ile karşılaşacakları aşikar.

---

Bu arada bence bu da yanlış. X bir yerde insanlar bir dükkana sahip olmak için ne paralar harcıyor, krediler çekiyorlar. Sonra elin adamı, sokağın en güzel noktasına pat arabasını koyup istediğini satıp dünyaları kazanabiliyor. Tamamen ülkenin kendi işine geldiği gibi kurallar yaratmasından dolayı. Hangi avrupa ülkesinde böyle rezillikler var...

Alıntı:

---

axmetmcl rumuzlu üyeden alıntı

Bu arada bence bu da yanlış. X bir yerde insanlar bir dükkana sahip olmak için ne paralar harcıyor, krediler çekiyorlar. Sonra elin adamı, sokağın en güzel noktasına pat arabasını koyup istediğini satıp dünyaları kazanabiliyor. Tamamen ülkenin kendi işine geldiği gibi kurallar yaratmasından dolayı. Hangi avrupa ülkesinde böyle rezillikler var...

---

"pat arabasını koyan" adam, dükkan sahibinden daha fazla kira ödüyor. Daha fazla kazanması normal.
Her ülke, kendi işine geldiği gibi kurallar "yaratır". Buna o ülkenin kanunları denir. Kanunları beğenmek zorunda değiliz. Ben de şahsen kanunların bazılarını beğenmem. Beğenmediğimizde yapmamız gereken o kanunun kaldırılması için çaba göstermektir. Kanunlara uymamak değil.

Alıntı:

---

Şenol Eker rumuzlu üyeden alıntı

"pat arabasını koyan" adam, dükkan sahibinden daha fazla kira ödüyor. Daha fazla kazanması normal.
Her ülke, kendi işine geldiği gibi kurallar "yaratır". Buna o ülkenin kanunları denir. Kanunları beğenmek zorunda değiliz. Ben de şahsen kanunların bazılarını beğenmem. Beğenmediğimizde yapmamız gereken o kanunun kaldırılması için çaba göstermektir. Kanunlara uymamak değil.

---

Yok valla Beşiktaş için o geçerli değil, Beşiktaş'a günde 3 milyon insan girip çıkıyor. Oradaki ufacık bir dükkanın kirası 20 bin TL civarında. Simitçi, lokmacı, pilavcı, çorapçı vb. o kadar ödemiyorlar tabi... Hele boks makinesini hiç saymıyorum :) Ülkenin kanunları bu amaçlar için yaratılmaz, buna kanun denmez. Bu daha çok "yolumuzu bulalım abi" ya da "kılıfına uyduralım abi" kuralları diyebiliriz.

Zaten ben kim ne kadar kazanır kim kazanmıyor ödüyor ödemiyor karşılaştırmasından ziyade, kaldırımlarda yürüyememenin, düzensiz çarpık kentleşmenin bir de yaya alanlarında yaşanmasından rahatsızım.
Küçük bir şehirde, boş bir semt olsa zaten dışarı çıkmaya gerek duymayacakları gibi, bu rahatsızlıklarda yaşanmayacak.