Printable View
Dün haberlerde bir haber çıktı 2000 yılından sonra emekli olanların maaşlarını kestirip 1 gün çalıştıklarında maaşları yüzde 48 oranında artabilir diye. Uygulanması gerekn yol nedir. Daha sonradan herhangi bir ceza gelebilrmi.
Bilgilerinizi rica ederim saygılarımla
Bu uygulamayla en fazla maaş artışı, birinci emekliliği 2000 yılı öncesinde emekli olanlarda görülebilmekle birlikte o dönemlerdeki son dönem primleri daha yüksek olanlarda fazla etkili olmayacağını düşünüyorum.Alıntı:
marasliemine rumuzlu üyeden alıntı
2000 yılı sonrası emekli maaşı hesaplamaları için "refah payı" denilen "gayri safi yurt içi hasıla artış hızı" uygulaması da sisteme girdiğinden 2000 yılı sonrası emekliliklerde bu artış oranlarının etkisi kadar maaşta artış sağlanmaktadır.
Syg.
ALINTIDIR.
"EMEKLİLER! UMUT TACİRLERİNİN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMEYİN
Yüzlerce okurumuz; 2000 ve izleyen yıllarda SSK’dan emekli olanların emekli aylıklarını kestirip sigortalı bir işte kısa bir süre çalıştıktan sonra tekrar emekliliğe müracaat etmeleri halinde yeni bağlanacak maaşlarının %10 ile % 40 oranında zamlı olacağı şeklinde haberlerin yer aldığını belirterek kendilerinin de bu haklardan nasıl yararlanacaklarını sormaktadırlar.
1999 ve Öncesinde Emekli Olanlar
Emekli Aylıkları, Katsayı esasına dayalı gösterge sistemine göre hesaplanmaktaydı. Aylık hesaplaması da son 10 (veya 5 ) yılda ödenen prime esas kazançlar dikkate alınmak suretiyle yapılıyordu. Ayrıca 506 sayılı Yasanın geçici 82 nci maddesi uyarınca emekli aylığı güncellemelerinde sigortalıya bağlanmış olan aylıkların da her yıl (tüketici fiyatları indeksindeki artış oranı ve gayrisafi yurt içi hasıla sabit fiyatlarla gelişme hızı da dahil) enflasyona göre yükseltiliyor olması nedeniyle maaşları bugünkü sistemle yeniden hesaplansa dahi (eski sisteme göre, son gösterge tablosu esas alınacağından) maaşlarında farklılık olmayacaktır.
2000 ve Sonrasında Emekli Olanlar
08.09.1999 tarihinde yürürlüğe giren 4447 sayılı Yasayla SSK’ da emekli aylığı hesaplamasında katsayı esasına dayalı gösterge sisteminin kaldırılarak (TÜFE ve Gayri Safi Yurtiçi Hasıla) gelişme hızı oranlarına göre sigortalıların güncelleştirilmiş prime esas yıllık kazançlarının esas alınmasını öngören sisteme geçilmiş oldu.
2000 Sonrası Emeklileri İle Bugün Emekli Olacaklar Arasında Maaş Farklılıkları Nereden Kaynaklanıyor?
-2000 yılından itibaren emekli olan sigortalıların emekli aylıklarının hesabında toplam çalışma süreleri ve prim tutarlarının yanı sıra emekli olduğu yıla ait gelişme hızı oranları da dahil edilmektedir. Bu aylıklar her yıl, enflasyon oranı kadar artırılmaktadır.
-İşte farklılıkta burada; Zira emekli aylığındaki artış hesaplanırken, her yıl nisan ayında belirlenen gelişme hızı oranı ayrıca göz önüne alınmıyor.
-Örnekle açıklayacak olursak; ortalama prim ödeme tutar ve gün sayıları benzer iki sigortalı düşünelim. Birinci sigortalımız 2001 yılında emekli olsun. 2001 yılında emekli olan sigortalımızın hak edeceği 2002 yılı emekli aylığı sadece enflasyon oranında iyileştirilmiş olacak. İkinci sigortalımız da 2002 yılında emekli olsun. 2002 yılında emekli olan sigortalımızın aylık maaşı örneğimizdeki 2001 yılı emeklisine 2002 yılı maaş iyileştirilmesi sırasında verilmeyen gelişme hızı oranı kadar fazla hesaplanmış olacak.
-Bu durum günümüze doğru geldikçe bir önceki yılın emeklisi ile bir sonraki yıl emeklisi arasında her yıl gelişme hızı kadar maaşlarda farklılık doğmasına yol açıyor.
-Böyle olunca, 2000 yılına nazaran 2007 yılında emekli olmak, emekli aylığının tutarı bakımından daha cazip görünüyor.
-Cazip olmasına cazipte, peki bu durumda evdeki hesap çarşıya uyabilecek mi? Yani kaç emekli gerçekten bir iş bulup çalışarak maaşını güncelleyebilecek?
Gerçekte Çalışacaklara Bir Diyeceğimiz Yok
Gerçekte bir iş bularak yeniden çalışmaya başlayacak olanların bu imkandan yararlanmaları en tabi hakları. Zaten emeklinin yeniden çalışmaya başlamasının önünde Yasal bir engelde bulunmuyor.
Sahtecilerin Ekmeğine Yağ Sürmeyin!
Genç ve kalifiye nüfusun bile iş bulmakta zaman zaman zorlandığı günümüzde hangi emekli elini kolunu sallayarak “Maaşımı kestirdim, yarın işe başladım bilginiz olsun.” diyebilme lüksüne sahip. Sizce bu durumda olan kaç emekli var? Doğrusu ben merak ediyorum. Emeklinin kısa süreliğine yeniden sigortalı olma arayışı “Şu parayı verirsen seni sigortalı gösteririz.” diyen umut tacirlerinin ekmeğine yağ sürmekten öte işe yaramayacaktır.
SGK Umut Tacirlerinden Önce Davrandı.
Sosyal Güvenlik Kurumu mevcut emeklilerin maaşlarını kestirdikten sonra yeniden çalışıp ikinci kez emekliliğe müracaat ettiklerinde de ilk emeklilik kriterlerinin dikkate alınması için Yasal düzenlemeyi ivedi olarak hayata geçirinceye kadar bir dizi eylem planı açıkladı. Buna göre;
Suiistimale Göz Açtırılmayacak; Emeklilik sonrası çalışmaların sigortalı lehine değerlendirilmesine yönelik Yasada yer alan hükümlerin fiilen(gerçek) çalışma olmadığı halde çalışma varmış gibi suiistimal edilmesinin kabul edilebilecek yönü bulunmamaktadır.
Aylıklarını Kestirenlerin Maaşı Ancak Denetimden Geçtikten Sonra Bağlanacak; Basında yer alan haberden önce Kurumumuzdan yaşlılık aylığı almakta iken aylığını kestirerek basında yer aldığı gibi “30 gün ve altında çalışıp tekrar aylık bağlatanlar” ile basındaki haberlerden sonra yaşlılık aylığını kestirip kısa süreli çalıştıktan sonra aylık bağlama talebinde bulunacaklar hakkında da Kurum denetim elemanları aracılığıyla söz konusu çalışmaların fiili olup olmadığı hususunda gerekli incelemeler yaptırılacaktır. Bu aylıkların bağlanması, bu denetimlerin sonucuna kadar bekletilecektir.
Denetimler Sonucunda Usulsüz İşlem Belirlenenler Hakkında Uygulanacak Yaptırımlar;
-Sahte Belgeye Suç Duyurusunda Bulunulacak; Fiili çalışma olmadığı halde sigortalılar için SGK’ya hizmet bildiren işverenler hakkında Türk Ceza Kanunu’nun sahte kayıt ve belge düzenlemeyle ilgili maddeleri uyarınca suç duyurusunda bulunulacak. Hizmetler iptal edilecek. Ayrıca, işverenin tüm belge ve kayıtları incelenerek, gerekli işlemler yapılacak
-Yasal Faiziyle Birlikte Geri Alınacak; Fiili çalışmaya dayanmayan hizmetlerle aylıklarını yükselten sigortalıların bu hizmetlerinin iptal edilerek, yersiz ödenen aylıklar yasal faiziyle geri alınacak, ayrıca bunlar hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacak. Emekli olup, işyerinden ayrılmadan çalışmaya devam ettiği veya yeni bir işyerinde çalışmaya başladığı halde bu durumu Kuruma zamanında bildirmeyip, aylığının yükseltilmesi amacıyla hizmet bildirildiği tespit edildiğinde; işyerinde emekli aylığı almaya devam ederken çalışmaya başladığı tarihin tespitinden itibaren, ödenmiş emekli aylıkları faizi ile birlikte emeklilerden tahsil edilecek. Ayrıca işveren için bu kişi ile ilgili, Kuruma vermesi gereken belgeleri zamanında vermediği için her aya ait her belge için idari para cezası ve her aya ait sigorta primi gecikme zammı ve cezası ile birlikte işverenden tahsil edilecek.
Aklının Bir Köşesinden Acaba Diye Geçirenlere…
Herhalde yukarıda yazılanları okuduktan sonra kararınızı tekrar gözden geçirirsiniz. Zira Attığınız Taş Ürküttüğünüz Kurbağaya Değmeli… Ne dersiniz?
Sağlıcakla ve sosyal güvenlikle kalın… "
Alıntı:
marasliemine rumuzlu üyeden alıntı
Merhaba,
SGB Başmüfettişi Selim Erol'un yazısını okursanız,sanırım sorunuza cevap bulabileceksiniz.
Selamlar,
SGK Başmüfettişi Selim EROL, BUGÜN Gazetesinde köşe yazarı olarak başladı...işte ilk yazısı...
--------------------------------------------------------------------------------
selimerol@bugun.com.tr
Başlarken...
Sağlığınız ve ağız tadınızın daim olması dileğiyle Merhaba, Bu köşemizde bundan böyle haftanın üç günü (pazartesi, çarşamba ve cuma günleri) yaşamınızın her anında karşılaştığınız veya karşılaşabileceğiniz sosyal güvenliğe dair çalışma hayatı, sağlık ve emeklilikle ilgili sorunlara birlikte çözüm arayacağız.
Sosyal güvenlikte tek çatı tamam 20.05.2006 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 5502 sayılı “Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu” ile SSK, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı’nın tüzel kişilikleri sona erdi. Bu kurumların mal varlıkları ile memurlarının SGK’ya devri ise en geç 2009 yılı içerisinde 21 adet özel banka ve borsaların emeklilik sandıklarını da kapsayacak şekilde tamamlanmış olacak.
“Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığıî merkezi örgütü ile taşra teşkilatının kuruluşunun tamamlanmasıyla birlikte halen her ilde mevcut bulunan SSK Sigorta ve Bağ-Kur İl Müdürlükleri ile T.C. Emekli Sandığı Bölge Müdürlükleri kalmayacak; bunların yerine tüm hizmetler tek bir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından yürütülecek. Ayrıca, hemen her ilçede kurulacak olan 1700 civarında “Sosyal Güvenlik Merkezleri” ile hizmet vatandaşın ayağına getirilmiş olacak. Buraya kadar her şey tamam. Ancak...
Sosyal Güvenlik reformunun ikinci ayağını teşkil eden ve bu uygulamayla SSK’nın işçileri (506 sayılı Yasa) ve tarımda amele olarak çalışanları (2925 sayılı Yasa) kapsayan uygulaması, Bağ-Kur’un bağımsız çalışan esnafları (1479 sayılı Yasa) ve tarım işi yapan çiftçileri (2926 sayılı Yasa) kapsayan uygulaması, T.C. Emekli Sandığı’nın kamu görevlilerini kapsayan (5434 sayılı Yasa) uygulaması ile Bankalar ve Borsaların Özel Sandıklarının uygulama senetleri ortadan kaldırılarak hepsini kapsayacak şekilde tek bir “Sosyal Sigortalar ile Genel Sağlık Sigortası (SS ve GSS) Yasası geliyordu. Ancak sosyal güvenlik reformunun asıl ayağı olan 5510 Sayılı SS ve GSS Yasası 16.06.2006 günlü Resmi Gazete’de yayınlanmış ve yürürlük tarihi de 01.01.2007günü olarak belirlenmişti. Yasada yer alan kamu görevlileriyle ilgili maddelerin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinden sonra yürürlüğü ikinci kez 01.01.2008 tarihine ertelendi. Böylelikle 5510 Sayılı SS ve GSS Yasası ile birlikte memur, esnaf ve işçinin ayrı sosyal güvenlik kanunlarına tabi olmayıp aralarındaki ayrımların giderilerek hepsine eşit ve standart hizmet verilmesi amaçlanmıştı.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra Yasa mevcut şekliyle yürürlüğe girme şansını da yitirmiş oldu. Cevaplanmasını veya açıklanmasını istediğiniz konularda fax ve e-maillerinizi bekliyoruz. Sağlıcakla ve sosyal güvenlikle kalın...
Alıntı:
mucella1955 rumuzlu üyeden alıntı
SSK emeklisine “Okuyan” kazığı
Türkiye’nin gündemi bir haftadır Akşam Gazetesi yazarı Ali Tezel’in ortaya çıkardığı SSK emeklilerinin süper formül’le emekli maaşlarını artırmasıyla meşgul. Süper formülle emekli aylığını artırmak hemen hemen her ailede en azından bir kişiyi ilgilendiriyor.
Mağduriyet doğuran yasayı Okuyan hazırladı
SSK emekli aylıklarının hesaplanmasında 1978 yılından 1999 yılına kadar katsayı esasına dayalı gösterge sistemi esas alınmaktaydı. Bu şekilde yapılan hesaplamalarda emeklinin hangi tarihte emekli olursa olsun emeklilik maaşı değişmiyordu. Yani, aynı gösterge ve katsayıdaki eski ve yeni emeklilerin maaşı aynıydı.
Ancak, bu sistem 1999 yılında o dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan’ın 1999 depreminden hemen sonra çıkarttığı ve sosyal güvenlik reformu olarak açıkladığı 4447 sayılı Kanunla Sosyal Sigortalar Kurumu’nda emekli aylığı hesaplaması değiştirildi.
31.12.1999 tarihine kadar geçerli olan sistem ile geriye doğru son 5 veya 10 yılın kazançları bağlanacak emekli aylığında dikkate alınırken, 01.01.2000’den sonra bu uygulamadan vazgeçilerek tüm yılların kazançlarının ortalamasının dikkate alınması uygun görülmüştür.
2000 öncesi sigortalı olanlarda karma hesap
4447 sayılı Kanunla getirilen aylık bağlama sistemi sigortalılık süresinin başlangıcı 01/01/2000 tarihinden sonra olanlara uygulanacağından, bu tarihten önce de çalışmaları bulunanların aylıklarının hesabında, eski ve yeni aylık hesaplama sisteminin birleşiminden oluşan karma bir sistem getirilmiştir.
SSK emeklisinin kaybı nerden doğuyor
Sosyal Sigortalar Kanununa göre; hesaplanan yaşlılık aylığı, aylık bağlanması için yazılı başvurunun yapıldığı yılın Ocak ayı ile aylığın başladığı takvim yılının başlangıç tarihi arasında geçen her ay için Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları indeksindeki artış oranları kadar artırılmaktadır. Ancak, aylıklar artırılırken gayrisafi yurt içi hasıla sabit fiyatlarla gelişme hızı dikkate alınmamaktadır.
2000 yılından itibaren emekli olan SSK’lıların kaybının esas nedeni ilk defa aylık bağlanırken emekli olduğu yıla kadarki “gelişme hızı” uygulanıyor. Emekli aylığı bağlandıktan sonra ise, “gelişme hızı” emekli aylığına yansıtılmıyor. İşte, SSK emeklisinin kaybı da buradan doğuyor. Gelişme hızının dikkate alınmamasından dolayı 2000 yılından bu yana SSK emeklilerinin kayıplarının toplamı yüzde 43,1 olarak hesaplanmaktadır.
Yıllar TÜFE GH
2000 39 7,2
2001 68,5 -
2002 29,7 7,8
2003 18,4 5,8
2004 9,32 8,9
2005 7,72 7,4
2006 9,65 6
2000 öncesi emeklilerin durumu
süper formül esasen 2000 ve sonrasında emekli olanlara bir avantaj sağlıyor. 1999 ve daha önceki yıllarda emekli olanların maaşlarının artma ihtimali çok düşük. Çünkü, gösterge tespit tablosu, sigortalının emekli olduğu tarihteki prime esas kazancına göre belirlenmektedir. Ancak sigortalıların yeniden emeklilik başvurusu yaptıklarında 2000 yılında gösterge tespit tablosu esas alınacağından göstergeleri düşecek ve bu durumda emekli aylıklarının hesabında artış olmayacaktır. Ancak, daha önceki aylığından daha düşük aylık bağlanamayacağından eski aylıkları tutarı yeniden bağlanacaktır. Bu nedenle 2000 öncesi emeklilerinin durumlarını iyice araştırdıktan sonra süper formülü kullanmalarında yarar var.
Bağ-Kur ve Memur emeklisinin kaybı yok
Oysa hem Bağ-Kur emeklilerinde hem de Emekli Sandığı emeklilerinde her yıl Ocak ayında tablolarını güncellediklerinden dolayı bu tür bir sıkıntı yoktur. Örneğin 20 yıl önce emekli olan bir memurla, bugün emekli olan memurun aldığı emekli maaşı aynıdır. Herhangi bir farklılık yoktur.
SSK’lı emekliler yeniden çalışabilir mi?
Sosyal Sigortalar Kurumu’ndan yaşlılık aylığı alanların bir iş sözleşmesine dayanarak çalışmaya devam etmesi halinde iki seçenek bulunmaktadır. Bu sigortalılar yaşlılık aylığını kestirerek tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışabilecekler veya sosyal güvenlik destek primi ödemeleri durumunda yaşlılık aylığı almaya devam ederek çalışabileceklerdir.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’na göre yaşlılık aylığı almakta iken, sigortalı olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları çalışmaya başladıkları tarihte kesilecektir. Yaşlılık aylığı kesilen kimsenin, sigortalı işe giriş bildirgesinin çalışmaya başladığı tarihten en az bir gün önce ilgili Sigorta Müdürlüğü’ne verilmesi gerekmektedir. Yaşlılık aylığı kesilerek çalışacak sigortalıların sigorta primine esas kazanç tutarları üzerinden normal sigortalılar gibi sigorta primi hesaplanacak, çalıştıkları süre zarfında prime esas kazançları üzerinden 506 sayılı Kanunun 73. maddesi gereğince (normal sigortalıların ödedikleri prim oranları) prim alınacak ve bu sigortalıların prime esas kazanç tutarları ve çalışma gün sayıları ilgili Aylık Prim Ve Hizmet Belgesi’nde gösterilecektir.
Yaşlılık aylığı kesilerek çalışmaya devam edenlerin işten ayrıldıkları takdirde yaşlılık aylığı verilmesi için tekrar yazılı talepte bulunması gerekir. Bu sigortalılara yazılı talep tarihine göre yeniden yaşlılık aylığı hesaplanır ve talep tarihini takip eden aybaşından itibaren ödenmeye başlanır. Bu aylık, önceden bağlanan yaşlılık aylığından fazla ise, hesaplanan yeni aylık üzerinden ödeme yapılır. Hesaplanan yeni aylığın eski aylıktan düşük olması halinde, eski aylık esas alınır.
10 bin 500 Uyanık emekli var
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in açıklamasına göre, 2000'den sonra emekli olan 10 bin 500 kişinin, emekliliğini durdurduktan sonra tekrar işe girip bir ay çalışmasının ardından yeniden emekli olarak maaşını % 40 artırmış.
SGK fiilen çalışmadığı halde aylığını kestirene ceza yağdıracak
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), işçi emeklisi olduktan sonra mevcut emekli aylığını kestirip, yeniden işe girerek 30 günde yüzde 40’ı aşan aylık artışı sağlayan işçilere aylık bağlanması nedeniyle çok büyük oranda maddi yük altına girmekte. Bunun önüne geçmek için de, SGK suiistimallere özel inceleme yapacak. Emeklilik tarihi, çalışma süresi, emeklilik ile çalışma arasında geçen zamanın, prime esas kazanç miktarlarının bu artışı etkilemekte. SGK’dan yapılan açıklamada, SGK’dan yaşlılık aylığı almakta iken aylığını kestirerek “30 gün ve altında çalışıp tekrar aylık bağlatanlar” ile basındaki haberlerden sonra yaşlılık aylığını kestirip kısa süreli çalıştıktan sonra aylık bağlama talebinde bulunacaklar hakkında Kurum denetim elemanları aracılığıyla söz konusu çalışmaların fiili olup olmadığı hususunda gerekli incelemeler yaptırılacağı ve bu aylıkların bağlanmasının denetimlerin sonucuna kadar bekletileceği açıklandı.
Burada bir konuyu açıklamakta yarar var. Herhangi bir işte fiili çalışması olmadığı halde, eş-dost veya tanıdıklarına sigortalı çalışmış gibi göstermelerini isteyenlerle ilgilidir. Gerçekten de, herhangi bir işte çalışmadığı halde sosyal sigorta yardımlarından yararlanmak amacıyla sigortalı bildirimi yapılanlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulacağı gibi, işverenlere de yüksek tutarlarda para cezaları uygulanabilecek. Yoksa gerçekten bir işte çalışanların sırf kanundaki bu boşluktan yararlanmaları halinde ceza uygulanması söz konusu olmayacak. Bu durumdakiler için sadece emekli aylıkları inceleme nedeniyle biraz geç bağlanacak.
Yeniden aylık bağlanması için yapılacak incelemenin ne kadar zaman alacağının şimdiden bilinmesi mümkün olmamakla beraber, kurumun suiistimalleri önlemek için 6 aya kadar inceleme yapması ihtimali bulunmaktadır. Yasada veya uygulamada buna ilişkin bir süre olmadığı için 6 aydan az olabileceği gibi, daha fazla da sürebilecektir.
02/10/2007
Merhaba,
Ben 1997 yılında emekli oldum ve emekliligimi güncelleyip güncellememe konusunda kararsızlık yasıyorum, emekli olana kadarki tüm primlerim tavandan idi ve acıklamalara göre maasımın artması önemsiz miktarda olabilirmis, dogru mudur? Bir de yanıtını bulamadıgım bir konu var ki bu da oldukca onemli, 30 gun calısılıp tekrar emeklilik basvurusu yaptıgımda incelemeler uzun surebilir deniliyor ve bu sure icerisinde saglık hizmeti alabilecek miyim?
Saygılarımla.