İlamsız İcra Takibi Ekinde Kira Kontratı olması hk.

Kiracıma Haciz ve Tahliye talebi ile İcra dairesinden ilamsız icra takibi (örnek 13)gönderdim.
Tebellüğ etti. 7 günlük süre içerisinde herhangi bir itirazda bulunmadı. Dava açmak için 30 günlük süreyi beklemekteyim.
Sormak istediğim soruya gelince; icra dairesine bir nüsha kopyasını vermiş olmakla birlikte, kiracıya gönderdiğim
tebligatın ekinde kira kontratının bir örneği bulunmuyordu. Bu durumda, 7 günlük itiraz süre içerisinde herhangi
bir itirazda bulunulmamış olması da dikkate alındığında, tahliye talepli icra davası açıldığında, bu durum(kira kontratının ekte olmayışı)
tahliyenin veya icra talebinin reddine sebep olabilir mi? Eğer evet ise, vakit kaybetmemek açısından aynı borç için (ya da hali hazırda
son aya ait, gecikmiş ve tebligat konu olmamış kira borcu var onun için) tekrar ilamsız icra tebligatı gönderebilir miyim?
Yardımlarınız için teşekkürler.

Ödeme emrinde "haciz ve tahliye" talep ettiyseniz tahliye davası bakımından sorun olmaz.
Sadece "haciz" talep etmiş olabilirsiniz bunu kontrol edin. Eğer sadece haciz talep ettiyseniz sonraki kiralar için haciz ve tahliye talepli icra takibi yapın.

Aynı borç için ikinci takip yapmayın, derdestlik itirazıyla takip durur, yaptığınız masraf boşa gider.

Ekinde belge olmaması sorun olmaz, kaldı ki kira sözleşmesinin yazılı olması gerekmez.
Borçlu, aramıza kira ilişkisi yok, kira borcumun tamamını ödedim veya kira bedeli 1000 TL değil, 500 TL demedikçe takip kesinleşir.

Alıntı:

---

Av.Yusuf Selçuk Ateşkan rumuzlu üyeden alıntı

Ödeme emrinde "haciz ve tahliye" talep ettiyseniz tahliye davası bakımından sorun olmaz.
Sadece "haciz" talep etmiş olabilirsiniz bunu kontrol edin. Eğer sadece haciz talep ettiyseniz sonraki kiralar için haciz ve tahliye talepli icra takibi yapın.

Aynı borç için ikinci takip yapmayın, derdestlik itirazıyla takip durur, yaptığınız masraf boşa gider.

Ekinde belge olmaması sorun olmaz, kaldı ki kira sözleşmesinin yazılı olması gerekmez.
Borçlu, aramıza kira ilişkisi yok, kira borcumun tamamını ödedim veya kira bedeli 1000 TL değil, 500 TL demedikçe takip kesinleşir.

---

Öncelikle teşekkür ederim.

İcra dairesine verdiğim "örnek no 1 - takip talebi" yazısında ilgili bölüme "haciz ve tahliye" şeklinde yazmıştım.
Ayrıca, borçluya ise "Örnek no 13" gönderildi. Ödeme emrinde, açıkça tahliye talep edebileceğim bir alan yoktu.
Acaba örnek 13 ün en altında yazan son cümlede "...........yukarıdaki süreler içinde borcu ödemeniz veya itiraz etmezseniz, alacaklının icra mahkemesinden tahliyenizi isteyebileceği ve kesinleşen kira alacağından dolayı da haciz talep edilebileceği ihtar olunur." şeklinde geçiyor. Kasdettiğiniz bu olabilir mi?

Yanlış ifade etmişim. Ödeme emrinde değil, takip talebinde demeliydim.
Takip talebinde haciz ve tahliye talep etmişsiniz.
Süresi içinde tiraz olmadığına göre, sorun çıkmaz.

Alıntı:

---

Av.Yusuf Selçuk Ateşkan rumuzlu üyeden alıntı

Yanlış ifade etmişim. Ödeme emrinde değil, takip talebinde demeliydim.
Takip talebinde haciz ve tahliye talep etmişsiniz.
Süresi içinde tiraz olmadığına göre, sorun çıkmaz.

---

Tekrar teşekkür ederim.
Aklıma takılan bir husus daha var. Müsaadenizle onu da sormak isterim.

Kiracıya ilk gönderdiğim ihtar, kendi yazdığım, PTT ile iadeli taahhütlü olarak gönderdiğim (noter ya da icra müdürlüğünden değil)
aynı kira dönemi içerisinde 2 haklı ihtarda bulunarak kira dönemi sonunda tahliye talebi ile dava açmak üzere yaptığım ihtar idi (BK madde 352) .

Daha sonra kira dönemi sonuna kadar beklemek zorunda olmadığımı BK madde 315 'e göre İcra Dairesinden İlamsız İcra Takibi
gönderilmesini sağladım. Tebligat ulaştı ve 7 günlük süresi içinde itiraz edilmedi. Şimdi 30 günlük ödeme süresini beklemekteyim.

Sormak istediğim, yukarıda bahsettiğim ile ihtarda sadece Nisan 2019 kirası ödenmemişti ben de onu talep etmiştim.
İcra dairesine verdiğim takip talebinde ise Nisan, Mayıs ve Haziran ayı kira borçlarının haciz yolu ile tahsilini ve evin
tahliyesini talep ettim. Her ikisinde de Nisan ayı kirasının yer alması haciz ve tahliye açısından açacağım davayı
kaybetmeme sebep olabilir mi?

Noter ihtarı tahliye hakkı verir, tahsil açısından bir faydası yok.
Temerrüt olursa, zaten tek icra takibi yeterli, dolayısıyla noter ihtarını hiç yapmamış sayabilirsiniz.

Öncelikle çok teşekkür ediyorum.
Konu hakkında okudukça bilgi sahibi oluyorum ve sürekli yeni pürüz olabilecek durumlarla karşılaşıyorum.
Şöyle ki;
Ankara'da ikamet ediyorum.
Kiralanan daire İstanbul'da
İcra takibini Ankara'dan yapmıştım.
Davayı İstanbul'dan açacağım.Kontratta "anlaşmazlık halinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir" yazdığını fark ettim.
İcra takibinin Ankara'dan açılması davanın reddine sebep olabilir mi acaba?
İtiraz süresi içerisinde yetki ile ilgili itiraz yapılmamış olmasına rağmen dava açılınca böyle bir itiraz bulunabilir mi? Ya da Mahkeme bu sebeple davayı resen reddedebilir mi? Özetle takibi İstanbul'daki bir icra dairesinden yeniden yapmalı mıyım? Davayı İstanbul'dan açmam doğru mudur yoksa icrayı Ankara'dan yaptığım için yetkili Mahkeme Ankara'daki Mahkeme mi olacaktır.

Sorunun cevabı aslında aşağıdaki yargıtay kararında var fakat mahkeme bunu dikkate alır mı? Dava açıldığında karardan önce bu yargıtay kararı mahkemeye sunulsa bir faydası olur mu?

Örnek Karar:

T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2015/2301
KARAR NO:2015/3050
KARAR TARİHİ.26/03/2015


>TAHLİYE İSTEMLİ KİRA ALACAĞI TAKİBİ KESİNLEŞMİŞ İSE TAHLİYE DAVASINDA YETKİSİZLİK İLERİ SÜRÜLEMEZ


İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir.

Mahkemece, kiralananın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu belirtilerek yetkisizlik kararı verilmiş, karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 116. maddesinde ilk itirazların neler olduğu, aynı kanunun 19. maddesinde ilk itirazların ne zaman ileri sürülmesi gerektiği ve ileri sürülmemenin hukuki sonuçları açıkça gösterilmiştir.
Kesin olmayan yetki itirazı da ilk itirazlar arasında sayılmıştır.
Kamu düzenine ilişkin olan kesin yetki 6100 sayılı yasanın 12. maddesinde; “Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. İrtifak haklarına ilişkin davalar, üzerinde irtifak hakkı kurulan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.” biçiminde düzenlenmiştir.

Somut olay, taraflar arasında düzenlenen, karşılıklı şahsi borç ilişkisi doğuran ve ancak taraflar arasında ileri sürülebilen kira sözleşmesine ilişkin olup gayrı menkulün aynına ilişkin değildir. Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan tahliye istemli kira alacağının tahsiline yönelik icra takibine karşı yapılmış bir yetki itirazı da bulunmadığından HMK 19/4 maddesi uyarınca icra takibinin başlatıldığı yer İcra Hukuk Mahkemesinin yetkisi kesinleşmiş olup davanın Alanya İcra Hukuk Mahkemesinde açılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ayrıca aynı kanunun 12. maddesi göz önünde tutulduğunda ihtilafın gayrimenkulun aynına ilişkin olmaması nedeniyle de yetki hususu re’sen nazara alınamaz.

Mahkemece, işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde re’sen yapılan incelemeyle yetki yönünden davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Karar bu nedenle bozulması gerekir.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

Bu kararı tahliye davası dilekçenizin ekinde sunun.
Kararda da denildiği gibi, icra takibine yetki itirazı yapılmazsa, o icra dairesi ve o yer icra mahkemesi yetkili hale gelir.