Yolsuz tescil,müdahil davacı....
Olay özeti:
Şuanda davacı olarak bulunduğumuz babamın dedesinden kalma T.C. tapulu asliye hukukta devam etmekte olan bir davamız var. Tapumuzda 1963 yılına kadar malik olanların paylarının satın almayla tek bir kişide toplandığı görülmektedir. Arazimize 1970 ten sonra yolsuz olarak sadece tapu kadastro komisyonunca tapuya malik olmayan kişilere tapular kesilmiştir. Arazi sınırlarımız içerisinde 1971 de mahkemece tapu almak isteyen bir şahıs dava açmıştır. 1972 de ise iki aile sınır anlaşmazlığına düşerek bir birine karşı dava açmıştır. Bizlere bu durum 2000 li yıllarda tebliğ edildi ve ikisinede müdahil olduk. 1971 de açılan dava lehimize sonuçlandı ve onandı. 1972 de açılmış olan dava ise 5 parsel için açılmıştı ve kadastro mahkemesinde yürütülüyordu. Biz müdahil olduktan sonra tapumuzun sınır tespitini istedik ve kadastro mahkemesi bu tespiti yaptırmadan yetkisizlik kararı verdi. Bizde asliye hukuka müracat ettik ve 13 senedir devam etmekte.
Sorum:
İlgili kanunlarda zaman aşımlarını davasız ve aralıksız olarak tarif etmektedir.Bizim tapumuzun kapsadığı alan yaklaşık 180 parselden oluşmaktadır ve müdahil olduktan sonra sınır tespitini asliye hukuk ta yaptırabildik. İncelediğim Yargıtay ve anayasa mahkemesi kararlarında mahkemenin esasa girmesi gerektiği söylenmekte.Bu durumda kalan 175 parsel içinde 1972 den bu yana davalıdır diyebilirmiyiz mahkemece bir anlam ifade edermi yoksa bu alanlar için zaman aşımı kavramı bitmişmidir diyeceğiz ? Müdahil davacı için ve bu tapulu alan için zaman konusunda durum nedir ? Yardım lütfen !!!
Cevap: Yolsuz tescil,müdahil davacı....Yardım lütfen
Kanunda okuduğunuz fasılasız ve nizasız (aralıksız ve çekişmesiz) terimi bir insanın bir gayrimenkulü tapuda kimin olduğunu bilmeden kullanması hali ile kazanması halidir. Tapuda malikin kim olduğu belirsizse 20 yıllık zamanaşımı vardır. Ama dava devam ettiğinden bence çekişmesiz şartı gerçekleşmiyor olayınızda.
Cevap: Yolsuz tescil,müdahil davacı....Yardım lütfen
zaman aşımı bakımından sıkıntım ve yasal olarak bilmediğim nokta. 1976 yılında açılmış olan davada harç yatırılmadığı için keşif dahi yapılamamış ve sadece 5 parsele dava açılmış.bize tebliğ edildiğinden itibaren davaya müdahil olduk ve kadastro hakimi yetkisizlik kararı verincede yargıtay aşamasında asliye hukukta dava açtık dilekçemizdede davaların birleştirilmesini ve kadastro davasının devamı olduğunu belirttik.Yargıtay kadastro mahkemesinin yetkisizlik kararını onadı.Şuanda davamız asliye hukukta devam ediyor.Tapumuzun sınırı belli olmadığı yani hukuken keşif yapılmadığı için hangi parseller ile davalı olduğumuz belirli değildi keşiften sonra tapu tesbit tutanaklarını talep ettik ve orada da gördük ki bilir kişiler ve muhtarlar kendileri ve akrabaları adına tapular kestirmiş bu durumda kadastro kanunu yanılmıyorsam 3, maddeye aykırı. işin özü ve sormak istediğim konu davasız ve aralıksız deniyor kanunda...1976 da açılan dava 5 parsel ile ilgili idi fakat keşifleri yapılmamış idi. biz müdahil olduktan sonra keşif yaptırdık ki tapu sabit sınırlı olup T.C. tapusudur ve tarihsel sınır varlığınıda korumaktadır.Hava haritasıylada bu durumu destekledik. Davalı olan 5 parseldi fakat keşif yaptırdıktan sonra yaklaşık 180 parsele çıktı bizde dahili dava dilekçesi ile diğer parselleride davaya kattık. Bu durumda bizim tapunun kapsadığı tüm alan için zaman aşımı kavramı 1976 da açılan ve bizim de müdahil olduğumuz dava ile kesilmiştir diyebilirmiyiz ?
Komisyon kararınca kesilmiş olan bu tapuların mahkemece tescili bulunmamakta ki buna yönelik yargıtay kararı var. 3, kişilerin tescillenmemiş bu yolsuz tapulara ,tapu siciline güven ilkesinden yararlanmaları mümkünmü ( Dayanağım tmk 705. mülkiyetin tescille geçeceğini söylüyor ve yargıtay genel kurul kararında da olağanüstü zamanaşımınındaki kazancın mahkemece tescil edilmeden kazanılamayacağını söylüyor )
Yolsuz olarak kesilmiş bu tapuların tutanaklarındada sabittir ki bilir kişiler kendileri ve akrabaları adına tapu kestirdikleri görülüyor. Bu muvaazzaya delil olurmu ?