Anayasa Mahkemesi müvekkili vefat ettiği halde Bireysel Başvuru yapan Avukata idari para cezası verdi?

AYM kendisine vekaletname ile bireysel başvuruda bulunan avukata ölmüş bulunan müvekkili adın işlem yapması nedeniyle idari para cezası vererek, kararın Ankara Barosuna tebliğine karar verdi.

İlgili Anayasa mahkemesi kararı: http://www.resmigazete.gov.tr/eskile...0150130-46.pdf

Anayasa mahkemesi, vefat ettiği halde müvekkili hakkında bireysel başvuru yapan avukatın temsil yetkisinin sona erdiğini, vekaletname ile işlem yapmanın hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve müvekkilinin vefatını mahkemeye bildirmemesi nedeniyle başvuru hakkını kötüye kullanma gerekçesi ile 6216 sayılı kanunun 51.ci maddesi gereğince avukata 2000 TL idari para cezası verilmesine hükmetmiştir.

http://www.anayasa.gov.tr/Content/images/banner/10.png

ELEŞTİRİ:
Burada tartışılması gereken konu avukatın müvekkilinin vefat etmiş olduğunu bilmek zorunda olup, olmadığı ve AYM'nin bu hususta avukatın beyanını alıp, almadığıdır.
Kanımızca avukatın müvekkilinin vefatını bilmek zorunda olması hayatın olağan akışına aykırıdır. Bir avukat, Avukatlık kanununa göre aldığı işi sonuna kadar götürmek zorundadır. Aynı şekilde avukatın müvekkilini sürekli takip etme, sağlığını, hayatını konrol etme mükellefiyeti yoktur. Bu nedenle avukata sadece ve sadece müvekkilinin vefat ettiğini bildiğinin ispatı halinde idari para cezası verilmesi doğru olurdu. Bu nedenle kanımızca, avukatın bu konuda bilgisinin alınması, ölümden haberi olduğunun kesin delillerle ortaya çıkması halinde idari para cezası verilmesi gerekirdi. Bu nedenle AYM kararına katılmıyorum.

Türkiye'de bir hakim terörünün olduğu bir gerçek. Duruşmalarda hakimden fırça yemek azar işitmek sıradanlaştı artık. Duruşmada ayakta dururken, farkında olmadan elimin masaya değmiş olmasının bedelini, hakimden "karşımda doğru dürüst dur" azarını yiyerek ödedim. Aile mahkemesinin velayetini bana verdiği çocuk için, annesine nafaka ödemem yönünde verdiği kararı en son karar düzeltmeye karar gönderdim, karar düzelmediği gibi bir de idari para cezası yedim. Daha çok örnekler verebilirim. Mesela, hakime hanımla tartıştığı için asgari ücretle çalışan birisinin maaşından daha fazla nafakaya hükmedilmesi gibi. Bir itirazın varsa temyize git diyorlar ama temyize gidip gelinceye kadar her ay nafaka çalışıyor. Hakimler vatandaşı beğenmiyor, onlara yukarıdan bakıyor, küçük görüyor, aşağılıyor.

GEÇMİŞİM ÇALINDI...! GELECEĞİM KARARTILDI
""""Herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle davalı ve ya davacı""" diye devam eden bu cümle KÜLLİYEN YALANDAN İBARETTİR.
YALANLAR ile geçmişim çalındı. yalanları belgelediğim halde kimse dikkate bile almıyor..

1- şikayetçi cami odunluğunda beni öptü diyor. AMA o caminin odunluğu yok.
ben bu bayanı öpmeyi bırakınız. bu bayanla yalnız yan yana bile gelmedim.

2-müfettiş cami çevresinde keşif yapmıyor.

3-benin YAZILI VE YA SÖZLÜ İMZAMI TAŞIYAN İFADEM BİLE YOK, savunmam yok.

4- SÖZLÜ OLARAK ANLATTIKLARIM ise tutanaklara geçmiyor. söylemediklerimi tutanak haline getiriyor.

5- Şikayetçi evimize zorla geliyordu diyor. böyle bir şey asla yok. TAM TERSİNE GEL ÇAY İÇELİM DİYE TELEFONUMA MESAJLAR ATIYOR. SAVCILIĞA İBRAZ EDİYORUM BU mesajları. şikayetçi önce ifadesinde kabul etmiyor. daha sonra bu mesajları kabul ediyor.

6- mahalle halkının ifadesi yok.
7-savcılık bayanın anlatımları çelişkili diyor. TAKİPSİZLİK VERİYOR. SAVCILIKTA BANA SORMUYOR. KARAR BANA TEBLİĞ EDİLMİYOR. KARŞI DAVA açma hakkım elimden alınıyor. sebep ise şikayetçinin halasının oğlu başsavcı.
kısaca GEÇMİŞİM ÇALINIYOR. GELECEĞİM KARARTILIYOR.
a) diyanet bana bir şey sormuyor. suçlusun diyor.
b) savcılık bayanın anlatımları çelişkili diyor. oda bana bir şey sormuyor.
c) kararı bana tebliğde etmiyor.
NEREDE BU MEŞRU VE VASITA YOLLAR.
KİMİN İÇİN GEÇERLİ
hatırlı sosyal çevresi olanlar için mi? oda bizde yok maalesef.
yani söylenen yalandan ibaret.

Admin sana katılıyorum. Bir avukat sürekli müvekkilinin hayatta olup olmadığını araştırmak zorunda değil. Mernis kayıtlarına erişim hakkı yok ki avukatın. Örneğin babam hasta, zaten dava devam ediyor, şuraya da başvuru yapın, ben sizin ücretinizi gönderiyorum diyen çocuğa avukat; "Babanı görmem lazım, yaşadığına dair nüfus kaydını getir" mi demeli?

NOT: Konuyu neden mecrasından çıkarmışlar burada? Herkes adalet sisteminden şikayetçi. Haklılar ne diyeyim... Ama artık avukatın bile yargılamanın unsuru olmadığını ima eden bir sistemde vatandaşa neler yapılabilir bunların örneklerini görüyoruz. Avukatına sahip çıkmayan bir toplum, işte böyle savunmasız kalır !