Başarısız estetik ameliyatı
Merhaba 1 sene önce burun eti ve egriliği ile birlikte burun seklimede müdahele ettirip estetik ameliyat oldum.Burun ameliyat sonucu görüntü olarak basarısız oldu.Sol burun sırtı kemiği kemerli ve sag burun sırtında cökmeler mevcut. Doktor ilk bas kıkırdak eksik oldugunu hemen düzeltecegini ve daha sonra ki kontrolümde ise sag tarafa sorun olmadıgını. Sadece sol taraftaki kemik yüzünden öyle göründüğünü ve o kemiği törpüleyebileciği diğer kıkırdak eksik olan cöken yere ise dolguyla müdahale edecegini söyledi. Fakat bunları söylemeden önce bana’ bu sorunlar için ne yapmak istersin ‘ diye sordu. Bende kalıcı bir cözüm ameliyat dedim. Fakat senden 1500 ~2000 tl arası ameliyathane ücreti istendi ki bu doktorun tabiriyle 20 dk lık bir düzeltme olacak. Ben tamamiyle eminim doktorun hatası olduguna. Görünüşte burun gayet kusurlu. Ve ilk 3 ayda farkedilmeye basladı bu sorun zaten. Kendiside dolgu yapmıstı zamanlar bana. Bu ameliyathane ücreti ödemek zorunda mıyım? Ve Şikayet etmek istesem be yapabilirm?? Nasıl bir yol izleyebilirim?
Cevap: Başarısız estetik ameliyatı
Merhaba,
Öncelikle geçmiş olsun,
hekim kusurlarının belirlenmesinde bu yönetmeliğin yetersiz kaldığı noktalarda Medeni Kanun ve Türk Ceza Kanunu devreye girmektedir. 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile birlikte ise sağlık kurumlarında çalışan personelin sorumlulularık ve görevleri yasaların önünde net bir şekilde açıklanmış ve belirlenmiştir. Hekimlerin etik kurallar yönünden, Ceza Hukuku yönünden ve Medeni Hukuk yönünden birden fazla farklı sorumluluk alanı bulunmaktadır. Etik kurallara bağlı kalmayan hekimler, 6023 sayılı Türk Tabipler Birliği Kanunu'nun 30. maddesi kapsamında bağlı bulundukları Tabipler Odası’nın onur kuruluna sevk edilir. Bir hekimin ceza kanunu açısından yargılanabilmesi için ise söz konusu davranışının açıkça yasada suç olarak belirtilmiş olması gerekir. Son olarak Medeni Hukuk kapsamında hekimlerin sorumluluklarından söz edebilmek için de ortada bir zararın, dolayısıyla da bir tazminat bedelinin olması gerekmektedir. Bu bilgiler ışığında özetle sağlık hukukunun Türk Ceza Kanunu, Medeni Kanun ve Borçlar Kanunu esaslarından destek alarak işlediğini söylemek mümkün.
Hekim Hatasından Kaynaklanan Tazminat Davaları
Öncelikle hekimin hukuki açıdan bir sorumluluk taşıyabilmesi ve bir tazminat davasının konusu olabilmesi için gereken en önemli şartlardan bir tanesi, hasta açısından tıbbi müdahaleden kaynaklı bir zararın oluşmuş olmasıdır. Başka bir deyişle hasta açısından oluşan herhangi bir zarar yok ise, hekim açısından da hukuki sorumluluktan bahsedilemez. Öte yandan tıbbi müdahale akabinde meydana gelen bir zarar var ise bunu maddi zarar ve manevi zarar olmak üzere iki şekilde incelemek mümkün. Maddi zarar ya da hukuktaki tanımı ile mal varlığındaki eksilme, hem tıbbi müdahale sırasında hem de haksız fiilden sonraki süreçte olmak üzere, iki farklı koşulda da meydana gelebilir. Bu noktada maddi tazminat, bir diğer adıyla yoksun kalma tazminatı hesaplanırken birden fazla husus dikkate alınır ve aritmetik ortalama yöntemi, peşin sermaye yöntemi ya da tam artış tam iskonto yöntemi başta olmak üzere pek çok farklı yöntem kullanılarak hukuk sistemimiz çerçevesinde hesaplanır. Öte yandan manevi zarar da hatalı bir tıbbi müdahale sonrası bireyin bedenen ve ruhen duyabileceğini acı ve keder olarak ifade edilebilir. Bu gibi durumlarda hasta yaşıyorsa hastanın kendisine, ölümü gerçekleştiyse de yakınlarına manevi tazminat davası açma hakkı doğmaktadır.
Hasta ile doktor arasındaki estetik ameliyat kararını “eser sözleşmesi” olarak nitelendiren Yargıtay, ameliyat sebebiyle oluşabilecek riskler konusunda da hastanın bilgilendirildiğinin belgelenmiş olması şartını aradı.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin kararına konu olay, estetik ameliyatı olan bir kadınla ameliyat olduğu özel hastane ve doktor arasında yaşandı. Ameliyatı başarılı sonuçlanmayan kadın, hastaneye ve ameliyatı gerçekleştiren doktora dava açtı.
Ameliyatın hangi riskleri taşıdığının kendisine anlatılmadığını savunan davacı kadın, maddi ve manevi tazminat talebinde bulundu. Doktor oluşan komplikasyonda kusurunun olmadığını bildirirken özel hastane de davacının cerrahi müdahaleden sonra gerekli muayene, tetkik ve tedaviden kaçınmış olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istedi.
Yerel mahkeme doktor ve hastane aleyhine açılan davayı reddedince davacı tarafından temyiz edilen dosyayı Yargıtay 3. Hukuk Dairesi görüştü.
Yerel mahkemenin davayı reddeden kararını bozan ve davacıya tazminat ödenmesi gerektiğine hükmeden Yargıtay, gerekçesinde, “Yüklenici hangi metodu kullanırsa kullansın eserin ayıpsız olarak ortaya çıkması gerekir. Davacıya ameliyatın risklerinin anlatıldığı ve kabul ettiğine dair bir bilgi ve belge sunulmamış, kaldı ki bu ameliyat sonrası eser ayıplı hale gelmiştir” dedi.
Eser Sözleşmesi İmzaladınız mı ? Bu noktada olabilecek aksilikler size bildirilmiş olmalıdır.
Örnek Yargıtay kararı http://www.hayad.org.tr/estetik-amel...ser-sozlesmesi linke tıklayabilirsiniz.