Sigortaya başvuru zorunluluğu var mıdır?
Öncelikle merhabalar. Konut sigortası yaptırdığım evimde kiracı evden çıkarken sonradan satmak saiki ile evimdeki tüm eşyaları çalmıştır. Poliçemde; emniyeti suistimal, kötü niyetle hareket ve hırsızlık sonucu uğranılan zararın karşılanacağı ayrı maddeler halinde düzenlenmiştir. Zararımın karşılanması için sigortaya başvurduğumda sigorta şirketi bu durumu güveni kötüye kullanma veyahut da kötü niyetle hareket kapsamında düşünmeden hırsızlık açısından değerlendirmiş ve kiracının verdiği zararın karşılanamayacağını tarafımıza belirtmiştir. Bu durumda ne yapmam gerekir? Sigorta şirketine bu durumu emniyeti suistimal ya da kötü niyetle hareket kapsamında değerlendirmesi için tekrar başvuruda bulunmam gerekir mi? Görüşleriniz için teşekkür ederim.
Cevap: Sigortaya başvuru zorunluluğu var mıdır?
Sigorta şirketi yanlış değerlendirmede bulunmuş. Kiracının ev eşyalarını alıp gitmesi hırsızlık değil, güveni kötüye kullanma suçudur.
Türk Ceza Kanunu 155.ci maddeye göre GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU ve CEZASI ;
Madde 155 - (1) Başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyedliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi, şikâyet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Bu nedenle sigorta şirketine karşı tazminat davası açabilirsiniz.
Cevap: Sigortaya başvuru zorunluluğu var mıdır?
Alıntı:
yagizceyhan rumuzlu üyeden alıntı
Öncelikle merhabalar. Konut sigortası yaptırdığım evimde kiracı evden çıkarken sonradan satmak saiki ile evimdeki tüm eşyaları çalmıştır. Poliçemde; emniyeti suistimal, kötü niyetle hareket ve hırsızlık sonucu uğranılan zararın karşılanacağı ayrı maddeler halinde düzenlenmiştir. Zararımın karşılanması için sigortaya başvurduğumda sigorta şirketi bu durumu güveni kötüye kullanma veyahut da kötü niyetle hareket kapsamında düşünmeden hırsızlık açısından değerlendirmiş ve kiracının verdiği zararın karşılanamayacağını tarafımıza belirtmiştir. Bu durumda ne yapmam gerekir? Sigorta şirketine bu durumu emniyeti suistimal ya da kötü niyetle hareket kapsamında değerlendirmesi için tekrar başvuruda bulunmam gerekir mi? Görüşleriniz için teşekkür ederim.
Sizin rızanız ile size ait eşyaları zilyedinde bulunduran kiracının bunları alıp götürmesi sayın Fezy beyin de belirttiği gibi hırsızlık değil, güveni kötüye kullanma suçunu oluşturur,
Olayın cezai boyutu ayrıdır. Bunun için herhalde savcılığa başvurmuşsunuzdur.
Bununla birlikte yazdıklarınızda çelişki var. Bir taraftan hırsızlığın poliçe teminatı kapsamında olduğunundan bahsederken diğer taraftan sigorta şirketinin olayı hırsızlık kabul ederek ödeme yapmayacağını belirttiğini söylüyorsunuz.
Sigorta şirketine şunu sorun:
"Kiracının hırsızık yapması ile dışarıdan bir hırsızın girmesi arasınra ne fark vardır?" Böylelikle olayın hırsızlık değil güveni kötüye kullanma olduğu ortaya çıkacaktır.
Bu nedenle poliçenizi bir avukata inceletmeden dava açmanızı önermiyorum.