Aslında yapmamak gerekiyor
Aslında yapmamak gerekiyor
Birçok insan banyodan çıkar çıkmaz kulak temizleme çubuğuna sarılarak kulak içini temizlemeye çalışır. Aslında kulak temizliği, bir vücut temizliği olmadığından rutin olarak temizliği gerektirmez; ancak bünye dış kulak kiri yapıyorsa dış kulak yolu tıkanabilir ve duyma azalır. Bu nedenle kulağı temizlettirmek gerekebilir. Ancak unutulmamalı ki; bu temizliğin de bir sınırı olmalı; çünkü kulak kirinin yokluğu kuru ve kaşıntılı bir kulakla karşı karşıya kalmanızı sağlayabilir. Op. Dr. Sevilay Sönmez, kulak temizliği ile ilgili yapılan yanlışlıklar ve oluşabilecek sonuçlar hakkında bilgi verdi.
Kulak kanalı kendi kendini temizleme özelliğine sahiptir
Kulak zarından başlayıp kulak kanalı girişine doğru olan göç hareketi ile kulak kendi kendini temizleme özelliğini sağlamaktadır. Ayrıca kulak içindeki serumen (Seruminöz ve sebase isimli iki çeşit bez salgısı birbirine karıştığında orta çıkan sarı-kahve renkteki madde) içeriğindeki yağ asitleri sayesinde antibakteriyal bir etki sağlar. Serumen normal miktarlarda bulunduğunda kulak için nemlendirme, asit-baz dengesini sağlama gibi fonksiyonları olan bir salgıdır, bariyer oluşturarak sudan korur, dış ortamdan gelen tozun ve diğer partiküllerin kulağın daha iç kısımlarına gitmesini önler. Kulak kiri, kulağı korumakla görevli normal bir salgı olarak kabul edilmeli ve temizlik işi kulağa bırakılmalıdır. Rahatsız edici şekilde kulak kepçesinden görülen akıntı var ise dış kulak kısmı temiz bir bez ile silinebilmektedir.
Kulaklık kulağın kendini temizlemesini engeller
Sekresyonun aşırı üretilmesi, tozlu ve kirli ortamlarda çalışma, dış kulak yolunda darlık nedeniyle buşonun dışarı atılamaması, denize girme veya banyo sırasında dış kulak yolundaki az miktardaki salgının şişmesi ve son olarak dış kulak yolunun kıkırdak kısmında bulunan kılların serumen tuzağı oluşturarak serumenin birikmesine neden olması kulak salgısın tıkaç oluşturarak rahatsızlık vermesine yol açabilmektedir. İşitme cihazı kullananlar ve çağrı merkezi çalışanları gibi sürekli kulaklık kullanmak zorunluluğu olan kişiler kulaklık ile mevcut serumeni daha ileri iterek kulağın kendi kendini temizlemesine engel olmaktadırlar, bu grup hastalarda tıkayıcı kir oluşma olasılığı daha fazladır.
Kulak çubuğu gibi temizleme materyalleri dış kulak yolu enfeksiyonlarına sebep olabilir
Kulak temizliği için sivri ve uzun cisimleri kullanmak gibi yapılan yanlışlar nedeniyle kulak zarı delinebilmektedir. Kulak kanalı çok hassas olduğundan Q-tips (pamuklu kulak temizleyicisi), saç tokası, örgü şişi, tığ, araba anahtarı, bükülmüş kâğıt, peçete parçaları gibi akla hayale gelmeyen daha pek çok maddelerle karıştırılırsa kolayca zarar görebilir. Bunun için dirsekten küçük hiçbir şey asla kulağa sokulmamalıdır. Dış kulak yolu enfeksiyonlarına meyil hazırlama ya da temizleme işlemi sırasında fazla çaba, kazayla birisinin çarpmasına bağlı oluşan kulak zarı yırtıkları ve bunun yol açtığı kronik orta kulak enfeksiyonları oluşabilir. Bebek ve çocukların dış kulak yolları daha dar ve kulak kanalları daha hassas olduğu için bu tarz temizleme materyallerinden özellikle kaçınılmalıdır.
Kulak temizliği için gliserin kullanılabilir
Kulakları fazla kir üretmeye eğilimli ya da işitme cihazı kullanan kişiler 6-12 aylık periyotlarla kulak burun boğaz doktorunuza muayene olup önerildiği takdirde kulak temizliği işlemi yaptırabilirler. Uygun biçimde yapılacak temizlettirme işlemlerinin alışkanlığa yol açacağını düşünmek yanlıştır. Bu ellerimi yıkamayayım yoksa kirlenir düşüncesi ile aynı mantıktadır. Kulak zarının yırtık, delik olmadığından emin olan kişiler, serumenin yumuşayıp kolay bir şekilde atılması için haftada 1 kez banyo öncesi 3-4 damla gliserin kullanılabilir. Kulak kirleri sıklıkla KBB uzmanı tarafından mikroskop eşliğinde görülerek, aspiratör ve özel küçük aletlerle temizlenir. İrrigasyon denilen su ile yıkama yöntemi ise sıklıkla kullanılan diğer bir yöntemdir; ancak İrrigasyon ehil ellerde yapılmıyorsa komplikasyona açık bir girişimdir. İrrigasyon uygulayıcıya kulak zarını görme olanağı sağlamadığından kulak zarında delinme (perforasyon) riski taşır veya orta kulak içine döküntülerin kaçmasına neden olabilir. Hatta daha önce var olan deliği daha da büyütebilir; ciddi dış kulak yolu enfeksiyonu, travmatik kemikçik zincir ayrılmasına ve şiddetli işitme kaybına neden olabilir.
http://www.haberturk.com/saglik/habe...seyi-yapiyoruz
Cevap: Aslında yapmamak gerekiyor
Antibiyotik paniği büyüyor,
bakteriler ilacı yeniyor...
Newsweek son sayısında, tıp dünyasında yaşanan antibiyotik krizine geniş yer verdi. Dergi, doktorların bilinçsiz şekilde küçük rahatsızlığı antibiyotikle tedavi etmesinin bakterileri dirençli hale getirdiğini yazdı.
Newsweek haberine göre doktorlar, kendilerine gelen hastanın şikayetini tam olarak anlayarak ona uygun ilaçları vermek için testler yapmak yerine, farklı etkilere sahip birden fazla antibiyotiği reçeteye yazma “tembelliğine” kapılmış durumda. ABD‘de reçetelerde yazılan antibüyotiklerin yüzde 50’sinin gereksiz olduğu belirtili
Mucize bitiyor
Bu durum, bakterilere karşı tıp dünyasının elindeki en önemli silahlardan biri olan antibİyotikleri çok daha güçsüzleştiriyor, çünkü bakteriler her geçen yıl bu ilaçlara karşı kendilerini yenileyerek daha dirençli hale geliyorlar.
Newsweek’e konuşan uzmanlara göre antibiyotikler, aynı doğadaki petrol, doğalgaz gibi doğal kaynaklar gibi değerlendirilmeli ve sınırsız ve bilinçsiz şekilde tüketilmesinin önüne geçilmeli. Aksi halde, 1940’larda penisilinin eczanelerdeki yerini almasıyla başlayan antibiyotik mucizesi sona erecek. Daha da vahimi elde olan antibiyotikler bakterilere karşı her geçen gün güçsüzleşirken, dünyadaki 13 büyük ilaç firmasından sadece 5’i yeni antibiyotikler üretmek için araştırma yürütüyor. Çünkü çok yaygın olan bu ilaçların ilaç firmaları için kârlılığı da etkinliği de giderek düşüyor.
http://haber.gazetevatan.com/newswee...5232/41/Saglik
Cevap: Aslında yapmamak gerekiyor
Cevap: Aslında yapmamak gerekiyor
Yalanın küçüğü, büyüğü pembesi, beyazı olmaz
Yalan söylemek, yalanı bir alışkanlık haline getirmek insani ve ahlaki değerleri erozyona uğratır
Prof. Dr. Suat Cebeci, yalanın büyüğü küçüğü olmadığını söyledi. Cebeci, yalanın insanlar arasındaki güven, sevgi, saygı, dostluk gibi duyguları yıprattığını belirtti.
Bazen dostlukları bitiren, bazen bir yuvayı yıkan, bazen de kişiyi işinden eden yalanın pembesi, mavisi olur mu?
Yalan, insanın sosyal yaşamında ne gibi yaralara yol açıyor? Yalanın, insanlar arasında güven duygusunu yok eden son derece zararlı ve tehlikeli bir hastalık olduğuna dikkat çeken uzmanlar, "Yalan madde bağımlılığı gibi bir alışkanlık oluşturuyor." diyorlar.
Çocuklarda yalan alışkanlığı tehlikeli mi?
Psikolog Yasemin Eyüpoğlu, çocuklarda ortalama 4-6 yaş arasına tekabül eden dönemde adına yalan denemeyen ama doğru olmayan söylemler görülebileceğini aktarıyor. Bu dönemdeki yalanları bir davranış bozukluğu olarak nitelendirmenin yanlış olduğunu belirten Eyüpoğlu, "Soyutlama becerisinin arttığı bu dönemde çocuk, ötekini ne kadar kandırabileceğini düşünür ve yalan söyler. Bu durum karşısında ebeveynin 'Emin misin? Ben öyle hatırlayamadım.' gibi çocuğa düşünme ve düzeltme alanı tanıyarak yapıcı, anlamlandırıcı bir rol üstlenmesi bu dönemi sağlıklı bir şekilde geçirmesine yardımcı olacaktır." diyor.
HABERTÜRK