Ltd. Şirket eski ortak vergi borcu zamanaşımı

Sayın Cevaplayıcılar, bir akrabamız babamı limited şirkete 2003 nisan ayı gibi ortak yapmış. Babam ortak olduktan 6 ay sonra kasım 2003 de vefat etti. Bizim de reddi miras diye birşeyden haberimiz olmadığı için verasetten sonra babamın yüzde 50 olan hissesini mahkemeyle pay ettirip üzerimize almış olduk. Annem 12.5 diger beş kardeşde 7.5 oranında pay alarak ortaklığımız ticaret gazetesinde yayınlandı. Buradaki amacımız şirketi devrettirebilmekti. Terekenin tasviyesinden de haberimiz yoktu. Şirketten kurtulabilmek için tek yolun üzerimize almaktan geçtiğini biliyorduk... 2002 de kurulan şirkete babam 2003 de ortak edildi, 6 ay sonra babam vefat etti, bizim de veraset işlemleri, pay ettirme icin ayrıca mahkeme islemleri derken 2004 ekim ayı civarında ortaklıgimiz tescillendi. Bu tescilden 7 ay gibi sonra 2005 mayıs ayında şirket hisselerimizi bu akrabamıza (aynı zamanda şirketin müdürü) yoğun ısrarlarımız sonucu annem ve kardeşlerim devrettik ve ticaret sicil gazetesinde tescil ettirdik.
Yani şirketle olan fiili ortaklığımız 2005 mayıs da bitti. Derken aradan 8 sene geçti mayıs 2013 de evimize ödeme emri geldi, zarfda şirketin adı ve adresi karalanmış vaziyette beraber kaldığım annemin adını postacı elle yazarak tebliğ ettmiş. Kardeşlerden ben devlet memuruyum ve kanuni adresim hep belliydi. 8 sene sonra ilk defa bir teblig aldık hem de şirket adına... Neyse sorup soruşturduk, ortaklığımız ekteki ticaret gazetesinde de gorulecegi uzere 2005 de sonlandırılmış olup şirketle alakamız yoktur diyerek iadeli taahutlu dilekce ve faks cektik vergi dairesine... Ödeme emrini inceledigimde dönem olarak 2004 yılı biraz 2005 bir de 2006 ya ait usulsuzluk cezasi vardi. 2004 deki liste ise hep vergi ziyai cezası gecikme faizi falanla doluydu. 2004 ün ekim ayına kadar bizim veraset vb işlemlerimiz devam etmiş olup kesilen cezaların 10 ayında babam vefat durumda biz kardeşler de şirket resmiyetinde henüz tescil durumda değildik. Biz kardeşlerin ve annemin herhangi müdürlük temsilcilik vasfı yoktu. Şimdi vergi dairesinden gelecek cevabı ızdırapla beklemekteyiz, zira 300 bin kadar borç var çogu ceza... Araştırmalarım eski ortakların kendilerine ait dönem borçlarından hisseleri oranında sorumlu oldugunu söylüyor, yani 5 sene içinde bize tebligat gelseydi mecbur borçtan sorumlu olacaktık... Buna göre 2 sorum olacak,
1. 8 senedir adımıza teblig olmadıgından o dönemdeki vergi borcu zaman aşımına uğrar mı?
2. Zaman aşımına uğramazsak bu işten en az zararla nasıl kurtulabiliriz, vergilerin çoğu ziyai ceza, ve bizim hiçbir suçumuz yok, belki sahtekarlık falan var, o borçlardan işi yapan müdürün sorumlu olması gerekmez mi, yani bu cezalardan hiçbir alakaları olmasa da ortaklar da sorumlu mu, zira cezlarin oldugu 10 ay boyunca babam vefat durumunda biz de resmi işlemlerle ugraşmaktayız , gerci bizim uzerimize tescil olduktan sonra da 11 ve 12 . Aylarda da cezalar devam etmiş ama yine de bizim alakamız hiç olmadı... Babam öldü, kardeşlerden birine vekalet verip şirketi pay ettirip uzerimize alip 7 ay sonra da devrettik.. Onun dışında şirketle uzaktan yakından alakamız olmadı...
Umarım derdimi anlatabilmişimdir... Yardimci olabilecek kişilerin duacısı olurum... Bize bir yol gösterin lütfen, borç bizim boyumuzu çok aşıyor...

öncelikle ödeme emrinde kimin ismi yazıyor. sizlerinmi şirketinmi. çünkü zarfta şirket adı var karalanmış elle yazılmış diyorsunuz. şundan soruyorum eğer şirket adı yazıyor ise şu an için sorun yok. ama şu an için. sizin adınıza ödeme emri geldiğinde sorumluluğunuz var. ayrıca her hissedara ayrı ayrı borçları oranında tebligat gelmesi gerekiyor. ilk önce belirttiğim hususu yanıtlarsanız daha sağlıklı devam edebiliriz durum değerlendirmesine. ayrıca ödeme emrine dava açma süresi 7 gündür.iadeli taahütlü postanızı 7 gün içinde gönderdiyseniz bu dava açma süresini durdurur. idare cevabından sonra dava açma süreniz kaldığı yerden devam eder. idare 60 gün içinde size cevap vermez ise talebiniz reddedilmiş sayılır.

Öncelikle ilginize teşekkür ederim, ödeme emrinde şirketin adı vardı, Adresin üstü karalanmıştı yıl da 2012 gözüküyordu bize tebliği mayıs 2013 şirketin adına yani, boş kısma da postacı annemin adını soyadını kimlik nosunu ve evimizin adresini elle yazıp imzalatmış... Cevabınızdan anladığım bu 8 yıl önce devretmenin zaman aşımına girmediği sanırım..:(
7 gün içinde gönderdik, aynı zamanda fax çektik... Şu an şirket adına olduğu için muhattap degiliz sanırım, karşı taraf cevap versin ya da vermesin, adımıza tebliğ gelene kadar bekleyeceğiz o zaman?

Eğer adımıza teblig gelirse, bu bizim ortak oldugumuz döneme raslayan vergi ziyai cezalarını da içerir mi, eğer içerir se sizce dava açsak bir faydası olur mu? Zira borcun çoğu 2004 yılına ait ve 2004 yılının 10. Ayında verasetten intikal işlemleri tamamlanıp adımıza o zaman tescil edilmiş şirket ve bu 10 ay boyunca da babam mefta durumda.... Tabi bize tescilden sonra da vergi ziyailer devam etmiş .... Yani cezalardan sorumlu olmadığımızı mahkeme kabul edip ceza ödemelerinden kurtulabilir miyiz?

hayır zamanaşımınıda girmiş olabilir. onlara bakarız. ama şirket adına değilde ortaklar adına gelseydi muhataptınız ve süreniz kısıtlıydı.şimdi süre uzun ve rahat rahat karşılıklı sorup cevaplarız. gönlünüzü ferah tutun

Yani şu sonucu çıkarabilir miyiz?
Ödeme emri şirket adına yapıldığına göre henüz şirketin şimdiki ortaklarına ve eski ortaklarına bir tebliğ yapılma aşamasına gelinmemiştir. Bu da " 5 yıl içinde borçluya tebliğ edilmeyen borç zaman aşımına uğrar" kanununa göre biz eski ortakları aradan 8 yıl geçtiği için zaman aşımına uğratır. (mı?)

Bizden sonraki ortakların borçları yapilandirip odememe ihtimalini düşünsek bu onlar için zaman aşımını durdurur fakat bizi de etkiler mi acaba?

Bu arada şirketin içinde olmadığım için dönen işlerden haberim yok, araştırmalarım sonucu edindiğim bilgilerden başka bir şey bilmiyorum bu açıdan lütfen kusura bakmayın... Az ama net dogru bilgi topladım maliyedeki bir arkadaş sayesinde... Bu arada şirketin faaliyetlerine 2009 da ressen son verilmiş...

İlginize tekrar çok teşekkür ederim, Sağolun ...

Sayın molyer sakıncası yoksa mesleğinizi öğrenmek isterim, ayrıca yukarıdaki cevabım hakkındaki değerli görüşlerinizi paylaşmanızdan memnuniyet duyarım... tekrar çok teşekkür ederim.

şirket hakkında yapılan işlemlere göre borç zamanaşımına uğramaz ise sizin düşecek olan borçta zamanaşımına uğramaz. örnek vereyim. diyelim sizin ortak olduğunuz dönem2001 yılı. 2001 yılı ile ilgili borcun zamanaşımına uğrama (vade 2001 yılı olanlar için tahsil zamanaşımından bahsediyorum) süresinin sonu 31.12.2012 dir. ancak tebliğ, tahsilat, haciz gibi bazı durumlar zamanaşımını keser ve zamanaşımı süresi tekrar başlar. yani sıfırlanır ve bir beş yıl daha atar. bu tür durumlar olursa borcun şirketten tahsili imkansız hale geldiğinde kanuni temsilci ve ortaklara gidilir(dönemine göre bunlar eski ortaktaolabilir). bu nedenle ortaklar aradan 10 yıl geçti bize gelemezsiniz diyemez. Bu anlattıklarım gözünüzü korkutmasın. Bu yasanın normalde yani teoride işlemesi gereken süreç yani işlemler zinciri.Tabi arada daha bahsetmediğim bir çok halka daha var. İşte uygulamada problemler bu zincirlerde başlıyor. bu işlemler sırasında idare birçok yanlış uygulama yapıyor ve bu nedenle hatalı işlemler mahkemelerden dönüyor. Bunlara birkaç örnek vereyim. Hatalı tebliğler, şirket kanuni takip yolları tüketilmeden ortaklara gitme, zamanaşımını hülle yolu ile engelleme vb gibi.
Sizin durumunuza bakınca borcun çok eski olması bu hatalardan bir yada birkaçının yapıldığının muhtemel olması çok yüksek ihtimal.
Şimdi size gelen ödeme emrine neden dava açamıyorsunuz onuda anlatayım. Ödeme emri şirket adına düzenlendiği için davayı ancak şirket kanuni temsilcisi açabilir. Eğer siz şirket adına dava açarsanız dava açma ehliyetiniz olmadığı için dava ehliyet yönünden reddedilecektir. Kendi adınıza açarsanız tebliğ edilen ödeme emrinin şu an sizin durumunuz aleyhine birşey yaratmadığı için yine davanız reddedilecektir.
Bu nedenle adınıza ödeme emri düzenlenip tebliğ edildiğinde dava açmanız gerekiyor. Bu ödeme emirlerinin hisseniz oranında her birinize ayrı düzenlenmesi gerekiyor (teoride) Unutmamanız gereken husus şu ödeme emrine dava açma süresi 7 gündür. size tebliğ edildiğinde bu kısa sürede belki yeterli bilgiye erişemeyebilirsiniz. O nedenle elinizde yazacak birşey olmasa bile yinede dava açın (her ödeme emri gelen ayrı dava açacaktır) Ancak dava dilekçesinde şunu belirtin böyle bir borcumuz yoktur bu nedenle ödeme emrinin neden düzenlendiğini bilmediğimiz için asıl itirazımız ilgili idarenin savunmasından sonra savunmaya cevap dilekçemizde yapacağız. böylece 7 gün içinde dava açmış olursunuz. idarenin savunmasınında size gelmesi en az 40 günü bulur ve bu savunmaya tekrar cevap verme hakkınız vardır. Bu süre zarfında gerekli savunmayı hazırlarsınız. o dönemler inşallah hiç gelmez ama gelir ve ben hala buralarda olursam elimden gelen desteği yaparım. Bence gönlünüzüde ferah tutun durumunuzda çok sıkıntı olduğunu sanmıyorum. iyi günler

- - - Updated - - -

birde konu burada belirttiklerimden çok daha detaylı ben sadece yüzeysel yazdım. o nedenle çok fazla eksik kalan hususta vardır.durumunuz incelenince ancak ortaya net birşey çıkar.

Şimdilik son bir sorum daha olacak, olabilecek en kötü tabloda diyelim ki borç adımıza tebliğ edildi, dediğim gibi borcun neredeyse büyük kısmı vergi ziyai cezaları, bizim bu vergi ziyai cezalarından kurtulma durumumuz olabilir mi? İşlenen Suçların şahsiliği savunmasıyla En az zararla kurtulma durumumuz ne olur o zaman? Tekrardan Çok teşekkür ederim...

devlet sizden tahsil eder, sizde buna sebep olana rücu edebilirsiniz. tabiki o zamanın kanuni temsilcisi bulunacak davalar açılacak falan falan. çok sağlıklı bir durum değil yani.

Kanuni temsilci vergi mahkemesine tebligatın usûlünce yapılmamasından dolayı yürütmenin durdurulması için dava açtı ve kazandı... İlanen tebliğ yapılmamış, muhtara tebliğ yapılmış bu gerekçe ile dava kazanılmış gözüküyor... Karar henüz kesinleşmedi ama umarım kesinleşir...

Eğer dava kesinleşirse bu durumda ödeme emri iptal edilecek, peki bundan sonraki süreç nasıl işler... Borç miktarında değişiklik olur mu? Yoksa aynı borcu usulünce tebliğ ederek tekrardan bir ödeme emri mi düzenlenir?