Amme alacaklarının tahsilindeki çelişki

Sn Hukukçular...
Öncelikle işlerinizde başarılar dilerim. Benim konum oldukça karışık..
Mesul müdürlüğünü yapmış olduğum ve %5 ortaklığım olan firmadan hiçbir vergi ve ssk borcu bırakmayarak 1999 yılının kasım ayında ayrıldım ( büyük hisseli ortaklardan birinin dengesiz harcamalara başladığından dolayı) firma benim ilişiğimi ve ssk primlerimi ödemeyi de 2000 ocak ayında kesmiş. firma birkaç sene sonra kapanmış. (2003 olabilir)
Şimdi bana olanları yazayım. Üzerime ait bir dairenin satışı için tapuya gittiğimde üzerinde 2005 mayısında vergi dairesince haciz konduğunu söylediler. Vergi dairesine gittim. Orası bana 2000 yılının başından bu güne kadar olan vergi borcu olarak 66 milyar çıkartmışlar. Onlara göre mesul müdür ben olduğum ve diğer ortakların hiçbirşeyleri olmadığı için bu miras bana kalmış. Mesul müdür sorumluluğu sürecini öğrenmek için Ticaret sicil gazetesinin internet sitesine bakarak hareket etmişler. son tescil 1999 yılı görünüyormuş..
Bende Müşavirimizin yardımıyla ticaret odasından alınan ticaret sicil kaydında 2000- 2001 ve 2002 yılından ticaret sicil gazetesinde karar ve tesciller çıktı. Bunlardan biri de 2000 yılının mart ayında karar defterine yazılan ve sicil gazetesinde karar ve tescil edilen şu; benim % 5 hissemin başka birine devri ile ilişiğimin kalmadığıdır. Tabi ki hisse devri benim gıyabımda yapılmış !! ve 2001 yılının ortasında da tescil edilmiş. Tekrar vergi dairesine gittim. Ticaret odasından aldığım bu gazeteyi götürdüm. Biz aldığımız (Ticaret odasının web sitesinden) ticaret sicil gazetesine internetten baktık. İnternete son gazetenin 1999 yılında işlenmiş olan gazeteden hareket ettik dediler. "Biz nereden bilebilirdik daha sonrakileri geçmemişler." dediler vee.
benim götürdüğüm sicil gazetesine göre yeniden hesapladılar 2000 ve 2001 yılından yine borç çıkardılar. tam 4.500 ytl. Ben şimdi ne yapayım. ( 4.5 borç var diyelim !.) 66 milyar borcun var diyerek daireme haciz koymuşlar. bu da büyük hata sanırım. Dava açabilirmiyim. Değer mi?
saygılar

vergi/ceza ihbarnamesi tebliğ edildiyse 30, ödeme emri tebliğ edildiyse 7 gün içinde dava açmanız gerekir. Vergide olayların gerçek mahiyetinin asıl olması nedeniyle, tescilin geç yapılmış olmasının, şirketin bu borcundan dolayı sorumlu tutulamayacağınız gerektiği kanısındayım. Soru çok açık olmamakla birlikte, ortaklığınız dışında şirket bordrosuna kayıtlı olarak mesul müdürlük yapmış iseniz ve ayrılma tarihinden sonra şirketi temsil ve ilzam yetkiniz de kalmamaış ise, yine sorumlu olmayacağınızı düşünüyorum. Yok ortak sıfatıyla çalışırken ayrılmış ancak bu ayrılışınız bir hisse devri suretiyle olmamış ise sorun çıkabilir. Bu arada şirketin nev'i nedir?

Sn Av. Fırat Bayındır

Bana Hiçbir tebligat yapılmadan daireme haciz konmuş. Tapuya satış yapmak için gitmiştim. Tapu kaydından gösterdiler. Vergi dairesi haciz dairenin üzerinde haciz var diye.
Karar tarihi (benim hisse devrim ve müdürlük feshim) ile tescil tarihi arasında 1.5 yıl kadar süre var. Vergi dairesi de "bizi karar tarihi bağlamaz, biz tescil tarihine bakarız" dediler.
Ama beni en çok üzen ticaret sicile iyice bakmadan bugüne kadar olan tüm borcu yansıtmaları ve (1.5 yıl evimin üzerinde haciz olması) bunun için vergi dairesine tazminat davası açabilirmiyim.
saygılar

Tazminattan önce şu borcu ortadan kaldırmanın yollarını arayın. Dava açma sürelerini kaçırırsanız işiniz zorlaşır.

Sn. Av Fırat bayındır.

Vergi davası açma süreci nezaman başlıyor ki süresini kaçıralım? Tebligat yok. Bugün tapuda gördüm ve sonra vergi dairesine gittim. Haciz de 15.mayıs 2005 de konmuş.
Bilgi verirseniz sevinirim.
saygılar

Vergi dairesi ihtiyati ihaciz koymuş olabilir, bu arada adres değiştirmiş iseniz, vergi dairesinde kayıtlı adresinize ödeme emri tebliğ edilmiş ve bunun ardından haciz konulmuş olabilir. Bütün bunlar vergi dairenizdeki dosyanın incelenmesi ile anlaşılabilir. O nedenle dava hakkınızı kullanabilmeniz için bu bilgilere ulaşmanız gerekir. Ya bir mali müşavirden ya da bir avukattan yardım talep edebilirsiniz.

vergi dairesine gidip gelmelerim sonunda, vergi dairesindeki md. yrd. nın verdiği cvp. şu tamam. müdürlüğünüz süresi yanlış yazılmış olabilir. Ticaret sicilden bize eksik bilgi gelmiş olabilir veya web sitelerine yeni sicil tescillerini eklememişler. Bu konuşmamızdan önceki maliyeti bana 66.ooo YTL karşılığı gayrimenkulume bir haciz konması olmuştur. Şİmdi ise yeni sicil tastiklerine bakara 4.250 YTL ye düştüler.
Yanlız bir çelişki var ortada.. Ltd. şirketimizin karar defterinde benim müdürlükten ve 1/20 pay ortaklığından ayrılışımla ilgili Ortaklar kararı 20 mayıs 2000. Kararın noter tescili 7 Temmuz 2000. Ticaret sicil Gazetesinde yayınlanması 22 Haziran 2001 (1 sene sonra) Vergi dairesi bana biz gazete yayınlanış tarihini baz alırız ve sana o zamana göre vergi borçlandırması yaparız. Yani bu ne demek oluyor. tescil edilmesi ve yayınlanmsı için Ticaret sicilin matbaa makinasının başında durmak gerekiyor. bi de maazaalh arıza yapsa 2 sene daha atar yayınlanması :)
Sizce hangi tarih geçerlidir . bilgi verirseniz sevinirim
Saygılarımla

ÇOK ÖNEMLİ..

En önemli sorumun cevabını alamadım. vergi hukuku ile ilgili bir Avukat arkadaşımız varsa Lütfen cvp.
Hikayemi anlatmıştım. benimle ilgisi olmayan eski bir vergi borcundan dolayı evime haciz kondu.
Vergi dairesiyle olan ihtilafımız şu:
Vergi dairesi şöyle diyor.." hisse ve müdürlük devri için ltd. şirket karar defterinde alınan kararın tarihi, noterde onaylanan tarih, sicil tastik tarihi bizi ilgilendirmez. biz sicil gazetesinde yayınlanan tarihe bakarız" diyor. Ancak noter tastiki ile sicil gazetesinde yayınlanması arası 1 yıl. Bu 1 yıl içinde şirketin oldukça yüklü bir vergi borcu çıktı bunuda bana yıkmak istiyorlar...Ben şirket için "tarih"olmuştum . işte burada bana yardımcı olursanız sevinirim. Hangi tarih geçerli. Çevremde vergi mevzuatını bilen yok. Saygılar

ticaret siciline tescil ile birlikte sizin şirket ile ilişkiniz sona erer. tescil ile ilan tarihi arasında geçen sürede ortaya çıkan vergi borçlarından sorumlu olmamanız gerekir sanırım. Ancak lütfen ya bir mali müşavire ya da bir avukata giderek yardım isteyin

Merhabalar...
Bu Vergi Dairelerin Amme alacaklarını Tahsil usulü ile ilgili mevzuatını anlamadım gitti. Sizinle paylaşmak istedim..
Yukarıda bahsettiğim gibi vergilendirme usulü ile mükellef tarafından yapılan itirazı ile vergi mahkemeleri haklı bulup mükellef lehine karar veriyor.. Vergi dairesi temyize gidiyor. Danıştay iptal ediyor. Hemen hemen bütün davalar mükellef lehine sonuçlanıyor. Ama olan yine borcu olmayan ve haksız yere malına haciz konan kişiye oluyor.
Bütün dava Ticaret sicilinin tescil tarihi ile gazetede yayınlanma tarihi. Vergi dairesi "müdürlüğünüzün feshi ticaret sicilinde ki tescil tarihi değil yayınlanma tarihi önemlidir"diyor ona göre vergilendiriyor. (2000-2001 yıllarında sicil gazetesinin devri söz konusu olduğu için 6 ayda bir baskı yapabilmiş.) Bunun faturası (4.500 YTL) bize mi çıkması lazım ?
Peki soruyorum: Vergi dairelerinde başka kanun, vergi mahkemelerinde başka, danıştayda başka kanunlar mı geçerli ?. . Ya da bilmediğimiz bir şey mi var. Saygılarımla

Sevgili üyemiz,
Lütfen kafanızı bu son sorunuzla meşgul etmeden, bir an önce mali müşavir ve avukat ile görüşerek yasal yollara başvurun

Sayın Hukukçular
Öncelikle işlerinizde başarılar dilerim..
Vergi dairesiyle ilgili konularda diğer forumda meslektaşlarınız çok yardımcı oldular. hepsine teşekkür ederim.
Konu icra olunca buraya yazmak ihtiyacı duydum.
Vergi dairesi 1999 yılından bu güne süregelen 66.000 YTL olarak çıkarttığı borç üzerine iki evime birden haciz koydurmuş.(araştırmadan ve eksik bilgilerle) Ancak benim ticaret sicilde ve vergi dairesine giderek araştırmalarım sonucu yükümlülüğümün 2000 sonu itibariyle bittiğini ispat ettim. Hatalarını sözlü olarak kabul ettiler. ve 1999-2000 dönemi için 4.500 TYL borç çıkardılar. Buna da itiraz hakkım olacak ve dava açacağım.
Sorum şu yanlışlıkla 66.000 ytl borç çıkartarak, bu bedel üzerinden 2 eve birden haciz koymaları (15-5.2005 den beri hacizliymiş.yeni bilgimiz oldu.) usülsüzmüdür. usülsüzse tazminat davası açabilirmiyim ve Kime??
Teşekkür ederim

Aynı konuda birde fazla konu açılamayacağından konu kilitlenmiştir.
Lütfen https://www.hukuki.net/topic.asp?topic_ID=16270 buradan devam edi.
Sahi siz hala dava açmak için bir mali müşavire veya avukata danışmadınız mı?

Sayın Av. Fırat Bayındır
İlginiz ve ikazınız için tşk. ederim. ancak diğer forumda haciz ve icra konuları olduğu için yazma ihtiyacı duydum. sanırım sorumun cevabı sizlerce çok basit olsa gerek..
Ben hala bir mali müşavir ve avukata danışamadım. çünkü şu ara maddi durumum müsayit değil.. ancak buradan sizlerden aldığım yardım doğrultusunda hareket edebileceğim.
Teşekkürler , iyi çalışmalar

Sevgili kardeşim,
bu tür davalar belli sürelere tabidir,süreyi kaçırırsanız işiniz zorlaşır üstelik de buradan edineceğiniz bilgilerle sizin kendi kendinize dilekçe yazıp açabileceğiniz bir dava türü değildir.

Öncelikle tüm hukukçuların ve ziyaretçilerin yeni yılını kutlar, işlerinde başarılar dilerim.
Ben 2 ay kadar önce forumlarda yaptığımız yazışmalarda değerli hukukçu arkadaşların yönlendirmeleriyle vergi dairesi ile olan 1.038. YTL lik (ana para-Faiz hariç) vergi borcu anlaşmazlığını vergi mahkemesine başvurarak borcun iptali davası açmış bulunmaktayım.
Asıl konu; vergi dairesi daha önce 69.000 YTL borç çıkartarak 2005 mayıs ayında 2 adet mülküme haciz koymuş (tebligat yapılmadan) vergi dairesi şirket yetkilisi olduğum süre ile ilgili yaptığı borçlandırma yanlışını kabul etmesi üzerine borç düzeltildi ve faizleriyle beraber 4.800 YTL olarak tebliğ edildi. Ancak bunuda kabul etmeyip dava açtım (mesul müdürlüğümün dışında kalan süredeki borç olduğu için) Benim merak ettiğim, haksız yerede olsa bu kadar küçük miktarda bir borç için, tasarruf hakkım elimden alınarak 2 mülke (apt. dairesi ve yazlık) haciz konması yasalmıdır ? Değilse tazminat davası açma hakkım varmıdır? teşekkür ederim ..

sayın realis haciz konulması yasal. Ancak mahkeme kararı önemli. Vergi dairesi, mahkeme kararına göre size borç çıkarmıştır sanıyorum. İkinci davanız için fazla umutlu olmayın

Sn. Hukukçu arkadaşlar.,
Öncelikle işlerinizde başarılar dilerim..
yılbaşında açmış olduğum vergi konusundaki forumda yazdığım iletiyi kopyalıyorum..
ve aşağıda yeni gelişmeleri belirteceğim.

---------------------------------------------
Öncelikle tüm hukukçuların ve ziyaretçilerin yeni yılını kutlar, işlerinde başarılar dilerim.
Ben 2 ay kadar önce forumlarda yaptığımız yazışmalarda değerli hukukçu arkadaşların yönlendirmeleriyle vergi dairesi ile olan 1.038. YTL lik (ana para-Faiz hariç) vergi borcu anlaşmazlığını vergi mahkemesine başvurarak borcun iptali davası açmış bulunmaktayım.
Asıl konu; vergi dairesi daha önce 69.000 YTL borç çıkartarak 2005 mayıs ayında 2 adet mülküme haciz koymuş (tebligat yapılmadan) vergi dairesi şirket yetkilisi olduğum süre ile ilgili yaptığı borçlandırma yanlışını kabul etmesi üzerine borç düzeltildi ve faizleriyle beraber 4.800 YTL olarak tebliğ edildi. Ancak bunuda kabul etmeyip dava açtım (mesul müdürlüğümün dışında kalan süredeki borç olduğu için) Benim merak ettiğim, haksız yerede olsa bu kadar küçük miktarda bir borç için, tasarruf hakkım elimden alınarak 2 mülke (apt. dairesi ve yazlık) haciz konması yasalmıdır ? Değilse tazminat davası açma hakkım varmıdır? teşekkür ederim ..
Forum tarihi : 1-1-2007

--------------------------------------------------------------------------
bu forumda belirttiğim konudaki mahkemeyi kazandım. Vergi mahkemesi ve bölge idare mahkemesi benim bu borçtan mesul olmadığıma dair karar verdi.

Şimdi bu gelişmelere dayanarak; vergi dairesinin haksız ve hatalı bir biçimde yaptığı icralardan dolayı o zamanlarda eşimle de boşanmamıza nedenlerden bir tanesi olmuştur. Ayrıca bu süreç içinde psikolojimde allak bullak oldu, çalışamaz durumlara geldim..bütün bunların bir bedeli olması gerektiğini düşünüyorum
Ben bu hatadan dolayı vergi dairesine tazminat davası açmak istiyorum. İzleye
ceğim yolu gösterirseniz sevinirim. Saygılarımla






YÖNETİM NOTU AYNI KONU HAKKINDA BİRDEN FAZLA BAŞLIK AÇILMASI AYNI KONU HAKKINDA DEVAM EDEN SORULARIN AYRI BAŞLIKLAR HALİNDE SORULMASI YASAKTIR TEKRAR EDİLMESİ ÜYELİGİN İPTALİ İLE SONUÇLANIR

Av. Fuat bayındırın dediği doğrudur. Ticarette tüzel kişiliğin kazanılması veya kaybedilmesi, kişilerin sorumluluğu veya sorumluluğun kaldırılması ticareret siciline tescil ile doğar. Tescilin sicil memurluğunca reddi halinde dava açma hakkı doğar. Bu nedenle kişilerin hukuk alanına etki yapan işlem tescil işlemidir. İlan kanundan doğan bir zorunluluktur ki bu şahs hukuku ile ilgilidir.

Vergi konusu kamu hukukunu ilgilendirir ve bir kamu alacağıdır. Ticaret sicili de bir kamusal işlemdir. Bir kamu mercii olan Vergi Dairesinin yine bir kamu mercii olan Ticaret Odası işlemlerinden doğan hukuki sonuçları bir şahsi alack sahibi gibi değerlendirmesi mümkün seğildir.

Sonuç olarak; bunu vergi dairesi müdürüne anlatınız. Kabul edilmez ise gelen tebligat veya ödeme emrini yargıya götürünüz. Davayı kazanırsınız.