Tapusu olmayan araziye başkasının sahiplenmesi
Merhabalar, köyümüzde babamın babasının evinin bulunduğu ve uzun süre ektiği araziye amcalarım ev yaptı ve etrafını çitle çevirip içine ağaç ekti. Arazinin hiç bir şekilde tapusu yok. Bahsettiğim ev yapımı ve ağaç ekme işlemini 2 yıl önce yaptılar. Arazi yaklaşık 30 yıldır (30 yıl önce büyükbabam köyden , şehre taşındığı için) boştu.
Söz konusu arazide babam herhangi bir hak iddia edebilir mi? Arazinin tapusu olmadığı için bu arazi hazineye mi aittir? Arazinin bulunduğu köy şu an belediyeye bağlandı ve yakın bir gelecekte imara açılacağı söyleniyor. Amcalarım bu araziye tapu alabilir mi? Yoksa tapu alabilmek için gayrimenkulü aralıksız ve ihtilafsız 20 yıl müddetle malik sıfatı ile kullanması mı gerekiyor?
Amcalarımla uzlaşma yolunu denememize rağmen , kendileri babama hiç bir pay vermeyi kabul etmiyorlar. Bu durumda amcalarımın bu tapusu olmayan araziye yaptıkları evi ve çitle çevirip ağaçlandırmalarına ve üzerinde hak iddia etmelerine engel olmak için ne tür bir yöntem izleyebiliriz?
Cevap: Tapusu olmayan araziye başkasının sahiplenmesi
Medeni Kanunun 713.
Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.
Kadastro Kanunun 14.
Aynı çalışma alanı içerisinde, miktar sınırlarına uyulmak kaydıyla tapuda kayıtlı olmayan bir taşınmazın zilyedi adına tespit edilebilmesi için Medeni Kanunun 713. maddesindeki “davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurma” şartlarının belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat edilmesi gerekmektedir.
Amcaniz davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle kullanma kosulunu yerine getirmiyor.
öncelikle dedeniz adina tescil davasinin acilmasi gerekiyor.
Cevap: Tapusu olmayan araziye başkasının sahiplenmesi
MADDE 713.- Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.
Aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya yirmi yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.
Tescil davası, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılır.
Davanın konusu, mahkemece gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilân olunur.
Son ilândan başlayarak üç ay içinde yukarıdaki koşulların gerçekleşmediğini ileri sürerek itiraz eden bulunmaz ya da itiraz yerinde görülmez ve davacının iddiası ispatlanmış olursa, hâkim tescile karar verir. Mülkiyet, birinci fıkrada öngörülen koşulların gerçekleştiği anda kazanılmış olur.
Davalılar ve itiraz edenler, aynı davada kendi adlarına tescile karar verilmesini isteyebilirler.
Kararda, tescili istenilen taşınmazın niteliği, yeri, sınırları ve yüzölçümü belirtilir ve karara, uzmanlarca düzenlenen teknik bilgileri içeren krokisi de eklenir.
Özel kanun hükümleri saklıdır.
Bir konuda bu maddenin hangi kanunda olduğunu unuttuğum için sinirlerim bozulmuştu htırlamama yardımcı olduğunuz için teşekkürler
- - - Updated - - -
MADDE 713.- Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.
Aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya yirmi yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.
Tescil davası, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılır.
Davanın konusu, mahkemece gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilân olunur.
Son ilândan başlayarak üç ay içinde yukarıdaki koşulların gerçekleşmediğini ileri sürerek itiraz eden bulunmaz ya da itiraz yerinde görülmez ve davacının iddiası ispatlanmış olursa, hâkim tescile karar verir. Mülkiyet, birinci fıkrada öngörülen koşulların gerçekleştiği anda kazanılmış olur.
Davalılar ve itiraz edenler, aynı davada kendi adlarına tescile karar verilmesini isteyebilirler.
Kararda, tescili istenilen taşınmazın niteliği, yeri, sınırları ve yüzölçümü belirtilir ve karara, uzmanlarca düzenlenen teknik bilgileri içeren krokisi de eklenir.
Özel kanun hükümleri saklıdır.
Bir konuda bu maddenin hangi kanunda olduğunu unuttuğum için sinirlerim bozulmuştu htırlamama yardımcı olduğunuz için teşekkürler
Cevap: Tapusu olmayan araziye başkasının sahiplenmesi
benimde bir sorum olacak. annemin babası ve amcalarına 1939 da verilen tapusuz arazileri amcaları 1993 yılında kadastro geçerken üstlerine almışlar ve annemin dedesinin varislerine haber vermemişler.
üzerinden çok uzun zaman geçmiş olmasına rağmen yapılabilecek bir şey var mı ?
elde herhangi bir evrak yok. sadece şahitler bulunabilinir. birde arsalardan birinde dedemin mezarı duruyor faydası olabili rmi yardımlarınızı rica ederim. ciddi değerli araziler haksız şekilde sadece kendi üzerlerine yapmaları haksız bir durum.