Millet gerçeklerle yüzleşebilecek mi?

Bir ordu kendisine emanet edilen çocukların hayatı konusunda bu kadar özensiz ve sorumsuz olabilir mi? Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) çok kötü bir sınav veriyor. Terörle mücadelede çok zor bir görev üstlenmiş olan bu insanların morali bozulmasın, motivasyonu kaybolmasın diye çok yutkunduk; ama artık susamayacağımız bir noktaya geldik.

Yetersiz karakollar, istihbaratı analiz edemeyen komutanlar, yanlış teçhizat ve araç gereç seçimi... Liste uzayıp gidiyor. Geçmişine bakınca, Türk Silahlı Kuvvetleri, dünyanın en ciddi ve köklü ordularından biri. Aynı zamanda NATO’nun ikinci büyük silahlı gücü. Ama bu yaşananları nasıl izah edebiliriz? Bunlar sanki Türkiye gibi güçlü bir ülkede değil de üçüncü dünya ülkesinin ordusunda yaşanıyor gibi.

Bugün bu yazının tamamını ve diger gazetelerde de benzer haberler okudum.Katılmamak elde değil.

http://www.posta.com.tr/siyaset/Yaza...ticleID=138868

Bu ve benzer eleştirilerin zamanlamasının son derece yanlış olduğu kanaatindeyim. Totalist bir rejimden sıyrılma arefesinde çevremizi bir ateş sardı. Her an ülkemize sıçrayabilecek bu ateşin önünde tek set şu an sadece ordumuzdur. İngiltere ve Amerika'ya hakim Yahudi lobilerinin Büyük Yahudi Krallığı için canhıraş gayret içinde olduğu gerçeğinin görülememesi acaba suyun içindeki balığın su nerede sorusunun tezahürü müdür?

Türk ordusu Cumhuriyet tarihinde hiç olmayacak şekilde sivil iktidara itaat içindedir. Ordu üstündeki spekülasyonların kime ve neye hizmet ettiğini sorguladığımızda menfaat odaklarının amaçlarını gizlemeleri imkansızlaşacaktır.

Halkını rejiminin icabı bombalamayı mübah sayan bir ordu algısından, sivil itaat üzere halkının hizmetinde bir ordu anlayışına saldırmak ve bu mantığı zayıflatmak için her türlü figürü fırsat bilmek ibret vericidir.

Ordu yepyeni bir sürece girmişken terör saldırılarının güçlü dış destekler ile artması ile paralel iç saldırıların kime hizmet ettiğini iyi düşünmek zorundayız.

- - - Updated - - -

Aşağıda TSK'nın açıklaması gazete köşelerinde hangi amaçla nereye hizmet maksadı ile yazdıkları meçhul olanlardan çok daha tatmin edicidir.

1. Milletimizi ve TSK’yı büyük acıya boğan elim olay ile ilgili olarak 7 Eylül 2012 tarihinde Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı'nın yerinde yaptığı incelemeler sonucunda elde edilen bilgiler aşağıda sunulmuştur.

a. Susurluk Mühimmat Depo K.lığının lağvedilmesi üzerine 284.550 adet el bombası Afyon’da konuşlu Mühimmat Depo K.lığına nakledilmiş ve mühimmat geçici olarak depolanmıştır.

b. Mühimmatın sayımı, tasnifi ve yeniden depoya yerleştirilmesi işlemine Bölük Komutanı nezaretinde 04 Eylül 2012 tarihinde başlanmıştır. Bu faaliyet, 05 Eylül 2012 tarihinde de devam ederken aynı gün saat 21.15 sıralarında depoda peş peşe iki patlama vuku bulmuştur.

c. Görgü tanıklarının ifadelerine göre;

(1) Patlamanın depo içinde olduğu,
(2) O esnada depoda iki astsubay, iki uzman erbaş ile 3-4 uzun dönem askerimizin bulunduğu,
(3) İstifleme işleminin yetkili ve uzman olan bu personel tarafından yapıldığı,
(4) Diğer askerlerin ise depo içinde olmayıp, deponun önünde ve dışında oldukları,
(5) Görevin başlangıcında erbaş ve erlere Şehit Sürveyan Astsubay Bakım Kd.Bçvş. Bedri NAYİM tarafından gerekli ikaz ve hatırlatmaların yapıldığı,
(6) Hava karardıktan sonra “dışarıda kalan az sayıda mühimmatı da emniyete alalım ve faaliyeti bitirelim” düşüncesiyle çalışmanın sürdürüldüğü,
(7) Ancak patlamanın nasıl meydana geldiği hakkında bilgilerinin olmadığı öğrenilmiştir.

ç. Bazı görsel medyada şehit olan askerlerimizin yeni askerler olduğu kamuoyuna açıklanmıştır. Bunun gerçekle bir ilgisi bulunmamaktadır. Şöyle ki;

(1) Asker şehitlerimizin 15’i kısa dönem askerdi.
(2) Kısa dönem askerler; üç haftalık temel askerlik eğitimi aldıktan ve askerlik yeminini yaptıktan sonra birliklerine dağıtımları yapılmaktadır. Şehit olan bu kısa dönem 15 askerimiz bir aylık askerdi. Bunlar, mühimmatın tasnif ve istiflenmesiyle değil, mühimmat sandıklarının depo içine girmeden depo dışında taşınmasıyla görevlendirilmişlerdir. Depo içinde tasnif ve istiflemeyi ise iki astsubay, iki uzman çavuş, 3-4 uzun dönem asker ile birlikte yapmaktaydı.
(3) Uzun dönem askerlik olarak isimlendirilen ve 15 ay olarak vatani vazifesini yaparken şehit olan 6 askerimizden ikisi 12 aylık, biri 9 aylık, ikisi 6 aylık ve biri de 3 aylık askerdi.;

d. Kara Kuvvetleri Komutanlığının 2010 basımlı “Mühimmatın Depolanması ve Emniyet Standartları Teknik Talimnamesi”nde; “Hafif silah mühimmatı (el bombası dahil) açıkta depolanamaz.” hükmü yer almaktadır.

2. İdari, teknik ve adli ekipler henüz olayın oluş şeklini belirlemeden bazı basın yayın organlarında; yetkisiz ve konuyla ilgili bilgi ve deneyimi bulunmayan kişilerce açıklamalar yapılarak kamuoyunun yanlış bilgilendirildiği de görülmektedir.

3. Olay, her yönüyle ve derinliğine incelenmekte olup, idari ve adli soruşturma sonuçlarının beklenmesinin sağ duyulu bir davranış olacağı değerlendirilmektedir.

4. Bir kez daha elim olayda hayatlarını kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına sabırlar diliyoruz.

Kamuoyunun bilgisine sunulur.

Maalesefki TSK'nın kendi gerçeklerinle yüzleşmesi gerekir bencede... Yıllardır profesyonel gibi görünüp amatörce iş ortaya çıkarması bunun kanıtıdır.

Burası hukuk forumu insanların hukuki anlamda destek alabilmesi, yol gösterici olabilmesi için kullanılan bir platform, bu tarz konuları başka forumlarda tartışmaya açmanızın daha uygun olacağı kanaatindeyim.

Evet konu yanlış yerde açılmış...siyasi bölümde açılması lazım..
konu ile ilgili olarak söylenecek söz ise;
terör örgütü merkezi kuzey ırak , siyasi otorite silahlı kuvvetlere bir hedef gösterecek..ama bunu yapmıyor.
şimdi ben merak ediyorum...acaba hükümet terör örgütünün üst düzey liderlerini yok etmek için bir çalışma içinde mi...?
yılanın başını ezmek lazım ,ama o baş ile oynarsan seni sokar..!

Yılanın başı kandilde.Kandile girilebilir mi? Mümkün.Ancak kolay değil.Kandili görmemiş insanların ezbere konuşmaması gerekir.Dünyanın en kral orduları girse orada taş üstünde taş bırakmazlar belki ama iddaa ediyorum ki en az 2 tümen kayıp verirler.Bunu göze alacaksak buyrun girelim.Orası resmen bir şehir.İnsanlar Afrikadan iğrenç şartlarda da olsa yaşıyor.Münferit olaylarla TSK eleştirilemez.Hadi ergenekondu ,balyozdu ,şuydu buydu tamam ama askeri birlikte bir kaza oldu diye TSK şöyleydi böyleydi demek acımasızlıktır ,vicdansızlıktır.

Kandile karadan gitmek anlamsız ve gereksiz...ama kuzey ıraktan lojistik destek alıyor.
bunu yapanların kafasına yanlışlıkla bir bomba düşebilir..sonra özür dilenir ve mesaj verilmiş olur.

Ben Ankara'da hukukta okurken cebeci stadına yolum düştü bir bakayım dedim içeri girdim kocaman bir köpek uzaktan üstüme doğru hızla koşmaya başladı şok geçirdim heralde öylece dondum yanıma yaklaştığında bir refleksle köpeğe doğru tekme savurdum tam o sırada adamın teki geldi köpeğin zincirinden tuttu okşadı sakinleştirdi ve ne derse beğenirsiniz? "o tekme köpeğe gelseydi gösterirdim sana gününü" herifin köpeği benim canımdan değerli adama.
Terör örgütünün de durumu budur sahipleri gevşetir zincirini üstünüze saldırır siz ona zarar verecek olursanız karşısında güç yetiremeyeceğiniz sahibiplerini bulursunuz. ABD İsrail İngiltere Fransa Almanya Rusya gibi gelişmiş emperyalist zorba ve her pisliğin kaynağı bloka karşı diğer ülkelerin de bir "iyi devletler" bloku oluşturması lazım.

Alıntı:

---

İsmail Arslan rumuzlu üyeden alıntı

Bu ve benzer eleştirilerin zamanlamasının son derece yanlış olduğu kanaatindeyim.

---

Sayın Arslan,
Doğru; bakıldığı yere göre değişir.
Örneğin, PKK kamplarının bombalanması bize göre DOĞRU dur, PKK ya göre yanlıştır.
Bizim gibi sıradan vatandaşlar istemeyerek yanlış yapabilir, bu durumda sizin yaptığınız gbi uyarmak gerekir. Ama bunu bir medya devi yaparsa, bahsettiğiniz sonuçları planlayarak, kendi bakış açısından DOĞRU bir iş yaptığını düşünmek icap etmez mi?

KADER mi, DİYET mi ?

Bankaların kehaneti,
Borsamızın kerameti,
Memleketin selameti için ,
ölen ölür kalan sağlar hükümetimizindir.

Vicdanlarınızın sağır odalarından dövizle takas edilen kan galonlarına bakıp bakıp rahatsız olmayınız, boşyere timsahın gözyaşlarına boğulmayınız efendim! zira kader diye bir olgu varmış bu dünyada ''kime niyet kime kısmet.''

Bir cemsenin kapınıza gelip içinden inen subayın kapınızı çalmasına kadar rahat olunuz(!)

ayazoglum

Bingöl'de askeri konvoya saldırı

BİNGÖL’de pazar günü görevden dönen Çevik Kuvvet ekibine bombalı saldırıda 8 polisi şehit eden PKK’lı teröristler bu olaydan iki gün sonra bugün de askeri konvoya uzun namlulu silahlar ve roketatarlarla saldırdı. Elazığ’dan, Muş ve Van’a giden silahsız ve sivil kıyafetli 200 askerin bulunduğu konvoydaki otobüslerden biri roket isabet etmesi sonucu alev aldı, saldırıda 10 asker şehit oldu, 6’sı ağır 61 asker de yaralandı.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/21495682.asp

Her gün onlarca şehit ve gazi haberi hepsi de o köyden bu kasabadan varoş yerlerden zavallı yoksul halkın evlatları. Bunlara şehit ya da gazi demek doğru mu tartışmaya açıyorum benim fikrim bu insanlar ne şehit ne gazi bunlar "kurban" tepede birileri milletin evlatlarını odunun sobaya atılması gibi birer ikişer atıyor sonra geçip haberleri izleyip ellerini oğuşturuyor "gelsin paralar" diyor. Odunlukta odun bol oldukça soba cayır cayır yanmaya devam edecek odunu mu kesmek lazım bilemiyorum. Kimse şehitleri oduna benzetiyor demesin kötü konuşurum benzeten ben değilim çünkü durum onu gösteriyor.

İlk defa bu kadar kalabalık profesyonel birlikler ile arazide terörist etkinliğini kırma çalışmaları yapılıyor. Operasyonlarda yüzlerce terörist etkisiz hale getiriliyor ve terör örgütü her anlamda ciddi zayiat veriyor.

Asker sevkiyatları bölgede onlarca yıldır belli bir usül dahilinde yapılmakta. Kanaatimce terörün yoğun olduğu bölgelere kışla askeri gönderilmemeli. Polis ve jandarma iç güvenlikte kullanılmalı, asker iç güvenlik ile ilgili olaylarda mücbir neden olmaz ise kullanılmamalı...

Bütün bu kalabalık sesler terör örgütünün kaburgalarının kırılma seslerini bastırmak içindir.

Sayın Özel'in Genelkurmay Başkanı olması büyük bir kazanımdır ve önümüzdeki zamanda onun hizmetlerini kör idraklar bile algılayacaklardır.

Not: Özel ile Bingöl dağlarında 6 ay geçirmiş, onun stratejik derinliği haiz zekasını en yakın gözlemleyen eski bir askerin beyanına vesile olarak...

TSK Terörizm ile mücadele Mükemmeliyet Merkezi : http://www.tmmm.tsk.tr
2012 Ağustos Ayı Dünya Terörizm raporu (Türkiye de dahil) http://www.tmmm.tsk.tr/publications/...ugust_2012.pdf

Buna göre:

Country	Number of attacks (terörist saldırı sayısı)		K		W		A
Iraq	165		238		533		1
Pakistan 118		145		272		9
Afghanistan	83		200		273		1
India 41		22		47		2
Turkey	30		37		143		7
Colombia 24		30		28		0
Russia 20		31		38		0
Yemen 18		101		109		1
Somalia 16		24		15		0
Mexico 10		29		0		0
Nigeria	12		40		1		0
Thailand	11		11		21		0
Philippines	8		11		4		0
Libya 7		5		12		7
Syria 6		5		10		45
Egypt 5		28		14		0
Sudan 4		10		18		0
Algeria 3		0		2		1
Kenya 3		2		6		1
Ivory Coast	2		6		0		0
Nepal	2		1		3		0
Bahrain	2		0		3		0
Lebanon 1		0		0		2
South Africa	1		5		17		0
Peru 1		5		5		0
Bangladesh 1		1		0		0
Sri Lanka	1		0		0		0
Kazakhstan 1		0		0		0
US	1		0		0		0
Total	597		987		1574		77

Sinan Çetin'in bugün sosyal medyada yankı bulan bir röportajına rastladım.

‘Seviyor gibi yapıyoruz’

Sinan Çetin, zorunlu askerlik hizmetinin istenen sonucu veremeyeceğini de ileri sürdü. Çetin, şöyle konuştu: “Ben askere gittim, elime bir gün silah almadım. Ama sen tutup mecburiyet koyuyorsun, ‘Gitmezsen yanarsın’ diyorsun. Ne yapsın Türk halkı da, seviyor gibi yapıyor. PKK’yı niye yenemiyoruz, biliyor musunuz? Çünkü orada istekli bir ordu var. Gençler bu savaşlarda kırılıyor, bunu kahramanlık edebiyatıyla, şehit edebiyatıyla, ‘gazi oldu, madalya aldı’ diyerek veriyorsun. Bu yalan bitsin artık. Dünyanın her yerinde profesyonel askerlik var, bizde ise zorunlu... Zorunlu askerlik mi olur?”

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/21502243.asp

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

Dünyanın her yerinde profesyonel askerlik var, bizde ise zorunlu... Zorunlu askerlik mi olur?”

---

Nasılsa kimse nerde olduğunu bilmez, sallayalım sallayabildiğimiz kadar...
Gerçekten dünyanın hiç bir tarafında (Türkiye hariç) zorunlu askerlik yok mu?
"Ben madagsarlıyım, bizim orada var" diyemeyeceğim çünkü ülkem dışında bir yeri bilmiyorum. Kahir ekseriyet de benim gibi olduğundan "Oooo, koskoca gazeteci yazmış doğrudur" deyip inanacağız. Öyle mi?
Bizde yok mu profesyonel askerlik? Askerlerin tümü "vatani görev" yapmakta ve birkaç ay sonra terhis mi olacaklar?
Milleti salak yerine koyup "bütün dünyada böyle" martvallarını bu medyadan çok gördük... Hem de her iktidar döneminde. Hatta ihtilal dönemlerinde bile...

Ak Parti G.Antep Milletvekili Şamil Tayyar:

"Bingöl saldırısında çok büyük ihanet var!"

O çocukları hiçbir güvenlik tedbiri almadan o yola göndermek nasıl bir aymazlıktır. Anlaşılıyor ki PKK, o konvoyun oradan geçeceği konusunda bilgi sahibi. Bir istihbarat var. Bu istihbarat TSK içinden mi, emniyet içinden mi, MİT içinden mi?

Askerleri taşıyan konvoydaki zırhlı araçlar olaya müdahale etmemiş, ateş açmamış. Bingöl saldırısında bana göre büyük bir ihanet var. 33 erin öldürüldüğü olayda da bu olayda da PKK ile istihbarat paylaşarak bir ihanet belirtisi var. 33 erin şehit edildiği eylem çözüm arayışlarını sabote etmeye yönelikti. Bu eylem de çözüm sürecini akamete uğratmaya yönelik, şiddeti arttırıcı etki yaratması için yapılan bir eylem.

TSK'nın terörle mücadele konseptinin doğru olmadığını düşünüyorum. Mücadelede istihbarat zaafiyeti var. İstihbarat kuruluşlarını tek çatı altında toplayacak yeni bir yapılanmanın yolu açılmalı

"SORUMLU KİMSE KAFASI KOPARILMALIDIR"

Her olaydan siyasi iktidarı sorumlu tutma alışkanlığı var. Şehit cenazelerinde küfür duyan, hakarete uğrayan, kafasına pet şişe fırlatılan benim. O karakolda nöbet tutması gereken ben miyim, Afyon'da mühimmatı sayması gereken ben miyim? Siz bir emniyet müdürünün ya da generalin kafasına pet şişe atıldığını gördünüz mü? Burada hükümeti yıpratmaya yönelik bir tezgah var. Bu işin üzerine gidilmelidir ve kim olursa olsun kafası koparılmalıdır. Vali olur, emniyet müdürü olur, komutan olur... Bunun bedeli ödetilmelidir."

http://www.haberturk.com/gundem/habe...uk-ihanet-var-

Gerçekten neden her saldırı her şehit gazi haberi sonrası akıllarda onlarca soru kalır?

Kuzey ırak ta üslenen pkk ya müdahale edilmedi...tayyip erdoğan bizzat içerde 5000 tane varken dışarıdaki 500 tane ile mi uğraşalım diyerek itiraf etti
sonra verdiği rakamları yanlış olduğu ortaya çıktı..kuzey ırakta binlerce pkk militanı hazırlıklarını tamamladı ve sınırlardan girmeye başladılar
aylardır çatışmalar devam ediyor .halbuki daha önce müdahaleler yapılsaydı bunlar olmayacaktı..dünyanın hiçbir ülkesi burnunun dibinden saldırılar yapan
bir örgüte bu kadar kayıtsız kalmaz.kayıtsız kalıyor çünkü aşağıda anlaşma var..kimse çıkıp anlaşma yürürküğe girmedi demesin..
girdi yada girmedi, bu anlaşmaya hükümet imza attı mı ..attı..
paranın alınıp alınmadığı meçhul..belkide alındı..şimdi tayyip erdoğan obamaya telefon ediyor acaba izin mi istiyor..
milleti salak yerine koyup her olaydan sonra halkın kafasını bulandıracak haberler yapıyorlar..
son zamanlarda neden kuzey ırak ın adını anmıyor malum medya ..
diyorlar ki;
pkk yı kuzey ırakta aramayın...
ya suriyede yada iranda ...aman kuzey ırak a dokunma!!

No:101 -;4 Temmuz 2007, Türkiye ile ABD arasındaki kredi-hibe anlaşması hk.

Türkiye ile ABD arasında, Türkiye’nin devam etmekte olan ekonomik reform sürecinin desteklenmesi ve Amerika Birleşik Devletleri’nin Irak’a yönelik askeri operasyonunun Türk ekonomisi üzerindeki olası olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla, ülkemize 8.5 milyar ABD Doları krediye çevrilebilir 1 milyar ABD Doları tutarında hibe sağlanmasını öngören bir anlaşma 22 Eylül 2003 tarihinde imzalanmıştı.

Türkiye’nin Irak’a tek taraflı müdahalede bulunmaması hususu, anlaşmanın ön koşulu haline hiçbir zaman gelmemiştir. Türkiye bu anlaşmayla tek taraflı müdahale konusunda bir taahhütte bulunmamıştır.

Anlaşma uyarınca Türkiye’ye taksitlerle verilmesi öngörülen 1 milyar ABD Doları hibenin ödenmesi sürecinde, Türkiye’nin Irak’a tek taraflı müdahalesi sözkonusu olursa, ABD tarafı ödemenin geri kalanını askıya alma hakkına sahipti. Nitekim, tek taraflı müdahale halinde anlaşmaya esas teşkil eden anlayışın ortadan kalkacağı anlaşmada kayıt altına alınmıştı. Bu, ABD’yi bağlayan tek taraflı bir karardı.

Sözkonusu anlaşmanın imzalanmasından sonra, Türk ekonomisinin performansı, istikrarlı ve sürdürülebilir büyümesi ile birçok alandaki yapısal reformlar ve köklü değişikliklerin getirdiği olumlu sonuçlar üzerine yapılan siyasi/ekonomik değerlendirmeler sonucunda ülkemizin bu tür mali desteğe ihtiyacı bulunmadığına karar verilmiş ve anılan ekonomik yardım anlaşmasının işleme konulmasından vazgeçilmiştir. Hazine Müsteşarlığı’nın bu konudaki kararı bildirmesi üzerine Bakanlığımızca keyfiyet ABD tarafına bir Nota ile duyurulmuş; gelişmeler, anlaşma üzerinde herhangi bir gizlilik unsuru bulunmadığından Hazine Müsteşarlığı’nın yaptığı yazılı açıklamalarla zamanında kamuoyuyla da paylaşılmıştı.

Sözkonusu anlaşma, onay için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sevk edilmemiş ve yürürlüğe girmemiştir.
http://www.mfa.gov.tr/no_101--_4-tem...asi-hk_.tr.mfa

Nazikçe şunu söylüyorlar;
Biz hibe anlaşması yaptık, bu hibeyi almanın şartı Kuzey Irak a kurşun bile atmamaktı...(askerlerimizi öldüren pkk nın üslendiği kuzey ırak tan bahsediyorlar...)
ama bu ülkede basın az da olsa çalışıyor ,kaşla göz arasında gece yarısı meclisden geçirmek zor olacak, vazgeçtik...

Sosyal medyada Mehmetçiklerin bu fotoğrafı konuşuluyor!

Bingöl - Muş karayolunda meydana gelen saldırının ardından Kabul Toplama Merkezleri'nin durumu tartışma konusu oldu. Gazeteci Özden Erkuş, Doğu ve Güneydoğu'da birliklerine teslim olacak ve birliklerinden ayrılan askerlerin toplandığı Kabul Toplama Merkezleri'nin (KTM) durumunu gösteren bir fotoğrafı Twitter 'da paylaştı.

Fotoğrafta nakil bekleyen askerlerin uzanacak yer bile bulamadıkları toplama merkezindeki bitkin halleri dikkat çekiyor. Erkuş, paylaştığı fotoğrafın altına, "herkes bilsin diye... bu görsel askerlerin günlerce bekletilip sivil otobüslerle bindirildiği bir ktm'den..." ifadelerini de ekledi.

KABUL TOPLAMA MERKEZİ NEDİR?

Özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde görevlendirilen askerlerin birliklerine katılırken ya da birliklerinden ayrılırken geçici olarak bir araya getirildikleri ve daha sonra toplu olarak nakledildikleri askeri alanlara Kabul Toplama Merkezi deniyor. KTM'lerde askeri birliğine katılan ya da birliğinden ayrılacak askerlerin gidecekleri yere daha güvenli bir şekilde ulaştırılması amaçlanıyor.

http://haber.ekolay.net/haber/Mehmet...5/1055258.aspx

BAŞSAVCI SUİKASTİ İLE İLGİLİ SUÇ DUYURUSU

Önceki gün uğradığı silahlı saldırı sonrası dün tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Ovacık Cumhuriyet Başsavcısı Murat Uzun, binlerce yargı mensubunun katıldığı tören ile bugün son yolculuğuna uğurlanıyor. Başsavcı Uzun'un adliye yakınındaki lojmana girdiği sırada yakın mesafede ateş edilerek öldürülmesi ile ilgili bir dizi ihmal iddiası da gündemde. Hakim ve savcıların özel paylaşım sitesi adalet.org isimli sitede bu yöndeki tartışmalar yaşanırken, konu ile ilgili suç duyurusunda bulunma hazırlıkları da yapılıyor.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/21523331.asp

Yine bir suikast akıllarda kalan onlarca soru...

Karakol baskını için gelen PKK bozguna uğradı..

Karakol baskını için gelen PKK'lılar uğradıkları bozgunu kaydettiler...
Hakkari'nin Şemdinli ilçesi Güzelkonak Jandarma Karakolu'na PKK'lılarla yaptığı saldırı ile ilgili görüntüler ortaya çıktı.

14 Eylül'de yapılan saldırı görüntüleri bir video paylaşım sitesinde yayınlandı.

KAMYONETİN KASASINDA ÖLDÜRÜLDÜLER

14 Eylül gerçekleşen saldırı Şemdinli ve Yüksekova Karayolunun 20. kilometresinde mesafede bulunan Güzelkonak Jandarma Karakol Komutanlığı'nın önüne bir kamyonetle gelen teröristler tarafından düzenlenmişti. Karakolda görevli askerlerin anında karşılık vermesi üzerine çıkan çatışmada, kamyonetin kasasında bulunan çok sayıda terörist öldürüldü.

VALİLİK YAZILI AÇIKLAMA YAPMIŞTI

Hakkari Valiliği'nden saldırı olduğu gün yapılan yazılı açıklamada şöyle denilmişti:

Bir grup terörist tarafından saat 15.00 sıralarında Güzelkonak ve Şapatan Jandarma karakolları ile Durak Piyade Hudut Bölük Komutanlığı'na uzun namlulu silahlar ve roketatarlarla eş zamanlı taciz ateşinde bulundu. Taciz ateşi devam ettiği sırada, Şemdinli-Yüksekova karayolundaki Güzelkonak Jandarma Karakol Komutanlığı'na bir kamyonet ile gelen teröristlerin karakola saldırı girişiminde bulundu. Bununla eş zamanlı olarak çevreden karakola yoğun ateş açılmış, çıkan çatışmada ilk tespitlere göre 10 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Kaçan bazı teröristlerin takibine ve arazi tarama faaliyetlerine devam edilmektedir. Çatışmalar sırasında 6 askerimiz hafif şekilde yaralanmıştır.'

Açıklamada, saldırının ardından bölgeye kobra helikopterleri sevk edildiği ve bir özel kuvvet taburu ile bir jandarma özel harekat bölüğünün havadan karakola indirildiği ifade edildi.

http://haber.gazetevatan.com/karakol...82591/1/Manset

'Ordunun kafasını koparmak için...'

Rodrik'ten Balyoz kararlarına ağır eleştiri

Balyoz davasında 20 yıl hapse mahkum edilen Emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın damadı Dani Rodrik, Washington Post gazetesine yazdığı "Türkiye'nin düşük adaleti" başlıklı makalede, mahkemenin verdiği kararları eleştirdi.

Dünyanın sayılı ekonomistleri arasında gösterilen, Harvard Üniversitesi öğretim üyesi Rodrik "suni" bir yargı sürecinin ardından verilen kararlarla 300'den fazla askeri görevliye hapis cezası verildiğini belirterek, Türkiye'deki mahkemelerin, "hangi siyasi görüşte olduğu fark etmeksizin tüm hükümet karşıtlarını cezaevine göndermek için fazla mesai yaptığını" ifade etti.

Hükümetin avukat, siyasetçi, gazeteci, akademisyen ve askeri görevlileri Ergenekon soruşturmasıyla bastırdığını ifade eden Rodrik, "1000'den fazla Kürt siyasetçi ve aktivistin ise terörle bağlantılı oldukları gerekçesiyle yargılandığını" belirtti. Rodrik, Türkiye'deki tutuklu gazeteci sayısının, Çin ve İran'ınkinden de fazla olduğuna dikkat çekti.

http://haber.gazetevatan.com/ordunun...m#.UF7SK65NFkg

Şehidin ablası kadın binbaşıya izin vermedi

TUNCELİ’de askeri araca uzaktan kumandalı bombayla yapılan saldırıda şehit düşen 6 askerden biri olan 23 yaşındaki jandarma er Fatih Küçükterci, Denizli’nin Tavas İlçesi’nde 10 bin kişinin katıldığı bir törenle toprağa verildi. Şehidin cenazesi ilçeye getirilirken bin kişilik grup şehidin evine kadar ellerinde Türk bayraklarla yürüdü; şehidin cenazesi, kalabalık nedeniyle evinin önünde cenaze aracından indirilemedi. Şehidin ağabeyi İsmail Küçükterci cenaze aracını yumruklarken, şehidin ablası Kadriye Boyacı, kadın binbaşının kendisini teselli etmesine izin vermedi.

Şehidin ağabeyi İsmail Küçükterci, kadın subaya, "Kardeşimi size böyle mi teslim ettik, kardeşimi böyle mi getirecektiniz?" diyerek tepki gösterdi. Şehidin ablası Kadriye Boyacı da, kendisini teselli etmek isteyen kadın binbaşıya izin vermedi, "Gelmeyin, istemiyorum. Kardeşimi yaktılar, kardeşim orada yanarken biz burada yandık" diyerek gözyaşı döktü.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/21570626.asp

Şehit yakınlarından "vatan sağolsun" sözünü daha az duyacağız galiba bundan sonra.