Öğretmenin Öğrencisine tokat atması

Lise 9.Sınıfta okuyan(1997 doğumlu )bir öğrencime ders içinde kravatından çekerek iki üç tane hafifçe tokat attım.Sabahtan gerçekleşen bu olaydan sonra okul çıkışı öğrenci eve gidip tarafımdan dövüldüğünü ve belini sıraya vurduğunu çok acı çektiğini söylemiş,annesi de panikle sağlık ocağına ve sonrasında Jandarma karakoluna gitmiş,olaydan haberim olduğunda veli ile konuştum ve durumun öğrencinin anlattığı kadar büyük bir şiddet içermediğini,ve durumu beni cezalandırma adına abarttığını söyledikten sonra öğrenci velisi şikayetini geri aldı.Ancak savcılığa intikal eden olayda savcı kamu davası açtı.
1.Karakoldaki ifademde defalarca uyardığım halde ders akışına engel olmasını durduramadım ve yalvarırcasına uyardığım halde gürültü yaptığını,ders işlememe mani olduğunu ve yüzüme gülerek bakınca sinirlenip kravatından çekerek iki tane tokat attığımı söyledim.
2.Tanık öğrencilerin karakol ifadeleri "öğretmen defalarca uyardı sonunda dayanamayıp kravatından çekerek tokat attı" şeklinde.
3.İlk saglık ocağı raporu boyunda çizgi şeklinde hafif kızarık şeklinde,esas rapor ise Devlet Hastanesinden alınan BTM ile giderilebilir darp şeklinde ( Bel ağrısı şikayetiyle gidilen hastahane bunu nasıl BTM şeklinde tespit edebildi bilmiyorum,çünkü bu kısım öğrencinin iddiası ve doğru değil )
4.Aile şikayetini geri aldı.
5.Başarılı bir 3 yıllık öğretmenlik yaşantımda çeşitli ödüller almış,sosyal etkinliklerle ve müzikal faaliyetlerle uğraşmış,mağdur öğrenciyi defalarca disiplin cezası almaktan kurtarmış,test kitapları vererek sınıf içinde ayrıca bu öğrenciyi desteklemiş,adli sicilimde herhangi bir kayıt olmayan bir öğretmenim.

Tüm bu bilgiler ışığında mahkemenin nasıl sonuçlanabileceği ve bir ay sonra olacak mahkemede kendimi savunurken nelere dikkat etmem gerektiği hususunda değerli hukukçularımızdan bilgi almak istiyorum,şimdiden teşekkürederim.

Faydalanacağınızı umarak...

T.C.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E. 2000/4-11
K. 2000/30
T. 22.2.2000
• ÖĞRETMENLERİN TERBİYE HAKKI ( Sınırları )
• TERBİYE HAKKININ KÖTÜYE KULLANILMASI ( Öğretmenin Öğrenciyi Dövmesi )
• ÖĞRETMENİN ÖĞRENCİYİ DÖVMESİ ( Etkili Eylem-Terbiye Hakkının Kötüye Kullanılması )
• ETKİLİ EYLEM ( Öğretmenin Öğrenciyi Dövmesi )
765/m.251,456
ÖZET : Öğretmenlerin öğrenciler üzerinde eğitim içi disiplin sağlanması yönünden terbiye ve itaat ettirme haklarını kullanmaları kendilerine öğrenciyi dövme hakkı vermez.

DAVA : Terbiye hakkının kötüye kullanılması suçundan sanık R.Ç.`nin beraatine ilişkin İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesince 28.4.1997 gün ve 185-359 sayı ile verilen kararın katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 20.9.1998 gün ve 3191-3793 sayı ile;

"Öğretmen olan sanığın, öğrenci mağdurun eline cetvel ile vurarak onu yaraladığının oluşa uygun biçimde kabul edilmesi karşısında TCY.nin 456/4 ve 251. maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine yasal olmayan gerekçelerle beraatine karar verilmesi" isabetsizliğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Yerel mahkeme ise 3.11.1998 gün ve 1005-1282 sayı ile; "Sanığın, olay günü mağdurenin bulunduğu sınıfın dersinin boş olması nedeniyle nöbetçi öğretmen olarak öğrencileri yaptıkları gürültü nedeniyle birkaç kez uyarmasına rağmen öğrencilerin disiplinsiz davranmalarından dolayı sanığın mağduru ayırt etmeden, özel bir kast göstermeden tüm öğrencileri disiplin ve tedip hakkını kullanmak üzere uyarmak amacıyla elindeki naylon cetvelin yatay tarafı ile her öğrenciye birer defa vurduğu, bu vuruşta etkili eylem kastının bulunmadığı gibi, tedip hakkının kullanılmasının da aşılmadığı inancına varıldığı" gerekçesi ile önceki hükümde direnmiştir.

Bu kararında katılanlar vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C. Başsavcılığının "bozma" istekli 21.12.1999 günlü tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, somut olayda sanığa yüklenen etkili eylem suçunun unsurları yönünden oluşup oluşmadığına ilişkindir.

Olay günü bir ilköğretim okulunda nöbetçi öğretmen olan sanığın daha önceden öğretmenler kurulunda alınankarar uyarınca teneffüslerde dışarı çıkmaları için uyardığı ve aralarında mağdurenin de bulunduğu 6. sınıf öğrencilerinden bir kısmının, üçüncü teneffüste de dışarı çıkmamaları üzerine sınıfta bulunan dokuz, on öğrencinin ellerine cetvelle birer kez vurduğu, bu vurma nedeniyle yumuşak doku travması geçiren mağdurenin Adli Tıp Uzmanınca verilen rapora göre üç gün iş ve gücünden kalacağı, sanığın kaçamaklı kabulü, mağdurenin ve tanıkların anlatımı ve tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır. Esasen açıklanan bu oluşta Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır.

Öğretmenlerin öğrenciler üzerinde eğitim içi disiplinin sağlanması yönünden terbiye ve itaat ettirme hakları bulunmaktadır. Ancak, bu hak disiplin cezası vermek ile bedensel zarara yol açmayacak şekilde örneğin kulak tutmak, tek ayağı üzerinde durdurmak gibi davranış biçimleriyle sınırlı olup hiçbir zaman etkili eylemde bulunmayı kapsamaz. O halde öğretmenlerin terbiye hakkını kullanmaları onlara öğrenciyi dövme hakkı vermeyeceğinden, somut olayda mağdureye cetvelle vuran sanığın etkili eylem kastının olmadığından söz etmek de olanaksızdır. Bu nedenle isabetsiz olan direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.

Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Başkanı ve bir kısım üyeler ise; "Medeni Yasa hükümleri ile tanınmış bir hak olan "terbiye ve itaat ettirme hakkı" TCY.nin uygulanması yönünde de hukuka uygunluk nedenlerinden biridir. Bu hakkın kötüye kullanılması ise TCY.nin 477. maddesinde yaptırıma bağlanmıştır. Bu hakkın sınırının aşılıp aşılmadığı her olayın özel-liğine göre hakim tarafından tayin ve takdir edilecektir.

Bu hakkın kullanımında, mağdurun sağlığını tehlikeye koymadan, yalnızca terbiye vermek ve disiplinin sağlanması için zor kullanılması olanaklıdır. Nitekim öğretide de bu konu ele alınmış, "Münhasıran terbiye ve disiplin gayelerine matuf bulunan cebir ve şiddet meşru suretle kullanılabilecek vasıtalardandır. Bu vasıtaların münhasıran terbiye ve disiplin maksadıyla kullanılmış olması, böyle hallerde şahıslara karşı işlenen suçlara ait diğer hükümlerin de tatbikine manidir. Zira yasa, disiplin ve terbiye bakımından böyle bir sınır çizmekle terbiye ve disiplin vasıtalarına cezasızlık tanınmıştır." denmiştir. ( Manzini`ye atfen Prof. Faruk Erem, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, Cilt 4. sh.526 )

Somut olayda sanığın, terbiye hakkının kulanılmasından ibaret mağdurenin eline cetvelle vurmak eyleminde hukuka uygunluk nedeni bulunduğundan isabetli olan direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir." görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına tevdiine, 8.02.2000 gün yapılan birinci müzakerede yasal çoğunluk sağlanamadığından 22.2.2000 günü oyçokluğu ile tebliğnamedeki isteme uygun olarak karar verildi.

Ayrıca

http://auhf.ankara.edu.tr/dergiler/a...1-Imamoglu.pdf

- - - Updated - - -

Ayrıca bu forumlarda benzer konular daha önce de açılmış ve ayrıntılı tartışılmıştır.

İlginize:

https://www.hukuki.net/archive/index.php?t-28905.html

çok teşekkürederim,forumu ayrıntılı kullanamadığımdan ötürü ulaşamadım diğer başlıklara...ilginiz için teşekküredeirm.

Rica ederim.

Çocukken hep derlerdi,"öğretmenin vurduğu yerde gül biter diye".Biz de arkadaşlarla acaba gerçek mi diye bilerek öğretmenlere dövdürürdük kendimizi.Hayal kırıklığına uğrayınca da çiçeklere düşman olurduk.Bundan 25 sene önce ya öğretmen hadi sıkıysa dövsün mahkemeye veririz allahıma kitabıma dense hiç kimse inanmaz hatta uğraşmazdı bile.Devir iyice değişmiş.Elbette öğrenciye şiddeti keinlikle onaylamıyorum ama bazı öğrenciler var ki böyle insanı tahrik eden ,hadi artık dövün beni diye resmen davetiye gönderen.Öyle birine denk gelmişsiniz.Umarım hiçbir sorun yaşamadan bu sıkıntıdan kurtulursunuz.Ancak kesin şu olur diyemeyiz.Artık yargılama yönü nereye ulaşırsa karar ona göre verilecektir.

Öğretmen egosu için öğrenciye fiziki ya da sözel şiddet uygularsa,ve bunu karşısında kendini savunabilecek güçte birine yapıyormuş gibi düşmanına uygularcasına gerçekleştirirse bu hiç bir vicdana sığmaz,onay görmez,lanetlenir.Sorun şu ki bu olaylar kötü niyetli öğrenciler tarafından birbirine sokuluyor.Yaptığım yanlıştı,zaten doğru olsaydı buralarda derdime niye çare aramak zorunda kalayım,belli ki en büyük eziyeti ben kendime etmişim:)
Beldede çalışıyorum ve kahvehanede oturdugumuz zamanlarda halk şöyle diyordu "nerede o eski öğretmenler,şimdiki öğretmenler öğretmen mi,öğrencilerin şebeği olmuşlar" ,vatandaş bunu söylerken öğretmeni de sistemi de suçlar nitelikte konuşuyordu.Demem o ki benim davam kamu adına açılmış ama kamu vicdanı bence farklı düşünüyor ve birazda bizleri suça yönlendiriyor.
Ben öğretmenim ve o sınıfla o öğrenciyle olay sonrası defalarca ders işledim,ve yanağına dokundum,kulağını çektim gibilerden yalan ifade vermediğim için hiç utanmadım.Ama bir yalan üzerimde baskı oluşturdu,neymiş onu çekip geri itmişim belini duvara vurmuş ve beli zarar görmüş,yalan ama kimi inandıracaksınız.Hakimin gözünde muhtemelen canisiniz ve sizin çocuğunuz var mı sorusuna benzer sorunlar yaşamış meslektaşlarım gibi maruz kalacağım.Suç var ortada ama bunun canilik yok,yaralama yok.Ne farkeder dokunmak basit yaralama,kaldıki ben dokundum da demiyorum zaten bildiğin tokat attım.Bu suçun cezası bence adli değil idari olarak araştırılmalıydı.Tabi bu işin bencesi olmaz bunuda farkında olduğum için bu forumdayım.Merak ettiğim halimden hiç anlamayan bir hakime düşersem en kötü ne olur elde bu bilgiler varken.Ya da halimden anlayan bir hakime denk gelirsem ifademde tokat attığımı söylediğim halde hiç ceza almama ihtimali hukukta mevcut mudur.

Alıntı:

---

GaripAbdal rumuzlu üyeden alıntı

Öğretmen egosu için öğrenciye fiziki ya da sözel şiddet uygularsa,ve bunu karşısında kendini savunabilecek güçte birine yapıyormuş gibi düşmanına uygularcasına gerçekleştirirse bu hiç bir vicdana sığmaz,onay görmez,lanetlenir.Sorun şu ki bu olaylar kötü niyetli öğrenciler tarafından birbirine sokuluyor.Yaptığım yanlıştı,zaten doğru olsaydı buralarda derdime niye çare aramak zorunda kalayım,belli ki en büyük eziyeti ben kendime etmişim:)
Beldede çalışıyorum ve kahvehanede oturdugumuz zamanlarda halk şöyle diyordu "nerede o eski öğretmenler,şimdiki öğretmenler öğretmen mi,öğrencilerin şebeği olmuşlar" ,vatandaş bunu söylerken öğretmeni de sistemi de suçlar nitelikte konuşuyordu.Demem o ki benim davam kamu adına açılmış ama kamu vicdanı bence farklı düşünüyor ve birazda bizleri suça yönlendiriyor.
Ben öğretmenim ve o sınıfla o öğrenciyle olay sonrası defalarca ders işledim,ve yanağına dokundum,kulağını çektim gibilerden yalan ifade vermediğim için hiç utanmadım.Ama bir yalan üzerimde baskı oluşturdu,neymiş onu çekip geri itmişim belini duvara vurmuş ve beli zarar görmüş,yalan ama kimi inandıracaksınız.Hakimin gözünde muhtemelen canisiniz ve sizin çocuğunuz var mı sorusuna benzer sorunlar yaşamış meslektaşlarım gibi maruz kalacağım.Suç var ortada ama bunun canilik yok,yaralama yok.Ne farkeder dokunmak basit yaralama,kaldıki ben dokundum da demiyorum zaten bildiğin tokat attım.Bu suçun cezası bence adli değil idari olarak araştırılmalıydı.Tabi bu işin bencesi olmaz bunuda farkında olduğum için bu forumdayım.Merak ettiğim halimden hiç anlamayan bir hakime düşersem en kötü ne olur elde bu bilgiler varken.Ya da halimden anlayan bir hakime denk gelirsem ifademde tokat attığımı söylediğim halde hiç ceza almama ihtimali hukukta mevcut mudur.

---

Şidettin hiç bir türü tasvip edilecek bir şey değil. Bir öğretmen hangi şartlar altında olursa olsun, öğrenciye el kaldırmamalı.

Genelde hep kadına şiddetten bahsediyoruz ama Türkiyede şiddetin asıl kurbanları çocuklar ve yaşlılar.

şiddetin asıl kurbanları askerlerimiz olsa gerek..ya komutan döver durup dururken,ya terörist şehit eder,ya bunalır intahar eder.

Böyle olayları okuyunca seviniyorum,o eskidenmiş eti senin kemiği benim.

Okulda dayak,askerde dayak.Gözler yavaş yavaş açılıyor.

Sabır isteyen meslekleri sabrı olmayanlar bıraksın.Veliler cocuklarının şiddet görüp görmediklerini takip etsinler.Görmüş ise gereğini sonuna kadar yapsınlar.

Evdeki kendi cocuğuna vurabiliryor mu ki bizim cocuğumuza vursun.Engel olalım.

Bizim zamanımızda meşhur her okulda malum adı çıkmış dayakcı diye bilinen öğretmenler vardı.Ama bizim veli olduğumuz dönemde olmasın,engel olalım hep beraber.Pisikolojik destek mi alır ne yaparlar bilemem,ama sezon başında bende artık bir öğrenci velisi olarak,bu konuya dikkat edeceğim.Hep beraber.

Mağdem duyarlı bir veli olmak istiyorsunuz önce okullardaki disiplin yönetmeliklerini okuyun,İlköğretimde hiç bir suretle öğrenci ceza alamıyor,okul değişikliği neredeyse imkansız,artık yeni sisteme göre liselerde de aynı uygulama var.
Psikopatın teki gider kız çocuğunu taciz ederr bişey yapamazsın,arkadaşları üzerinde baskı kurar bişey yapamazsın,küçük sınıflardan haraç ister alacağı ceza umrunda değildir,öğrencıye vereceğin uzaklaştırma cezası öğrencinin işine gelir evde tatil yapar,okuldan atamazsın.Benim okulumda kafasına fıstık kabuğu atılan öğretmenler var,Siz istiyorsunuz ki bizde böyle olalım.Doğru yolda değilsiniz veliler,yaptığınız hatayı eninde sonunda anlayacaksınız.Ben kendi tarafımdan hatamı anladım,sizde anlayacaksınız.On yıl önce imamlar büyük baskı altındaydı bu ülkede artık öğretmenler çünkü o dönemin furyası o şekildeydi,bu dönemin furyası da bu.Bırakın öğretmenleri cani gibi göstermeyi,hata yapmış değin,kimse kimsenin canına kastetmiyor,fiziki bütünlüğüne zarar vermiyor.Ben bunu şuna benzetiyorum aslanı yaralı gören çakal sürüsünün bütün gücüyle hucum etmesi,yeterki kudretten düştüğünü görmesin.Bu tabiatın kanunu herkes kendince haklı.

Bu benzetme de pek hoş olmadı ama mağlesef öğrenciler durumu bu şekilde suistimal edip,öğretmene psikolojik baskı kuruyor ve bu benzetmede olduğu gibi saldıyor.Dediğim gibi okulumda kafasına fıstık kabuğu atılan öğretmen var ama sistem öğrenciden yana olurken dengeyi kuramadı.Ama velilerin çocuklarını koruma isteğini çok iyi anlıyorum,kimse yoğurdum ekşi demez.Benim annemde benim için kaygılanıyor:) Ana yüreği işte.Herkes kendince haklı olduğunu düşünüyor,tabi ki şiddetin haklı tarafı olamaz,ama sanırım tahrik edildiğimiz konusunda haklılığım olabilir,bunu da hukukçular yorumlar.Herkese teşekkürederim.

Öğretmenin kafasına fıstık kabuğu atan öğrenciyi, öğretmen disiplin kuruluna veremiyor mu?

Öğretmene hakaretin cezası okuldan kısa süreli uzaklaştırma.İnanın öğrenciye tatil gibi geliyor.Tabi ki bu söylediğim lise sonrası eğitimine devam etmek gibi bir düşüncesi olmayan,ehliyet alabilmek lise diplomasına ihtiyacı olduğunu düşünen öğrenciler için geçerli.Yoksa çok değerli,kişilikli öğrenciler için böyle bir cezanın yaptırımı daha yüksek,zaten böyle öğrencilerde bu tarz cezai yaptırımı olan davranışlarda bulunmazlar.Konuşmam öğrencileri genel anlamda kötülemeye doğru gidiyor,böyle bir niyetim yok,okulda baygınlık geçirdi diye sabahtan akşama kadar hastanede başında beklediğimiz,kılına zarar gelsin istemediğimiz,hakarete mağruz kaldığında oturup ağladığımız öğrencilerimiz bizim.Ama öğretmen hata yapabiliyor.Benim sorum mahkeme süreciyle ilgiliydi,amacından sapmasın isterim.

Ben eğitimde zaman zaman dayak olmasının normal olduğunu düşünüyorum.Hakeden öğrencinin kafasını duvarlara sürtüp sürtüp kıvılcım çıkarmalıdır:)) İsmet paşa boşuna dememiş;"Türk milletinin ilacı dayaktır.Sopayı eksik edersen başına kalkarlar diye:))

- - - Updated - - -

Gözlemlediğim kadarıyla arada bir istisnalar olsa da genellikle iyi aile terbiyesi almamış çocuklar okullarda öğretmenlerinin gazabına uğruyor.Yeğenim askeri okulda okurken,sigara içmiş diye bir binbaşının gazabına uğramış.Eniştem okula gidip binbaşıya sana ne kardeşim parasını sen mi veriyorsun diye çıkışmış.Binbaşının yerinde olsam enişteme de girişirdim orada .Ancak ya bu deveyi güder ya bu diyardan gider diye karşılık vermiş.Hala bu çocuğun askeri okulu nasıl kazandığına akıl sır erdiremiyorum orası da bir garip ya neyse.Aile aslında büyük önem taşıyor.

Hukuksal boyuta parantez açıldı ise kanaatim şu ki: Şiddete baş vuran her öğretmen derhal görevden uzaklaştırılmalı ve en az 3 ay psikolojik terapiye dahil edilmelidir.

Alkolün azının da haram olan kültürde, dayağın azı mübah görüldüğünde ortada bir problem var demektir.

18 yaş altı çocuklara cinsel istismara dair ağırlaştırma nedenleri aynı ile şiddet uygulamaları için de kabul görmeli.

Alıntı:

---

GaripAbdal rumuzlu üyeden alıntı

Mağdem duyarlı bir veli olmak istiyorsunuz önce okullardaki disiplin yönetmeliklerini okuyun,İlköğretimde hiç bir suretle öğrenci ceza alamıyor,okul değişikliği neredeyse imkansız,artık yeni sisteme göre liselerde de aynı uygulama var.
Psikopatın teki gider kız çocuğunu taciz ederr bişey yapamazsın,arkadaşları üzerinde baskı kurar bişey yapamazsın,küçük sınıflardan haraç ister alacağı ceza umrunda değildir,öğrencıye vereceğin uzaklaştırma cezası öğrencinin işine gelir evde tatil yapar,okuldan atamazsın.Benim okulumda kafasına fıstık kabuğu atılan öğretmenler var,Siz istiyorsunuz ki bizde böyle olalım.Doğru yolda değilsiniz veliler,yaptığınız hatayı eninde sonunda anlayacaksınız.Ben kendi tarafımdan hatamı anladım,sizde anlayacaksınız.On yıl önce imamlar büyük baskı altındaydı bu ülkede artık öğretmenler çünkü o dönemin furyası o şekildeydi,bu dönemin furyası da bu.Bırakın öğretmenleri cani gibi göstermeyi,hata yapmış değin,kimse kimsenin canına kastetmiyor,fiziki bütünlüğüne zarar vermiyor.Ben bunu şuna benzetiyorum aslanı yaralı gören çakal sürüsünün bütün gücüyle hucum etmesi,yeterki kudretten düştüğünü görmesin.Bu tabiatın kanunu herkes kendince haklı.

---

Sayın hocam,okullardaki disiplin yöneltmeliği benim umrumda bile değil,ben ona bakmam okumam.Varsa bir yanlışlık onunda mücadelesini o yöneltmelikten dolayı disiplini sağlayamayanlar etsin.

Ben mücadelemi,cocuğumun eğitimi için ederim,eğitim öğretim mi alıyor yoksa dayak mı yiyor,azar mı işitiyor o işlerle meşgul olurum..

En azından bu konu başlığıyla ilgili düşüncelerim bunlar.

İyi forumlar..

Asın gitsin....:)

Sayın feyyar;

"Ne yaptıda onu şikayet ettiniz,eğer çok fena bir şey değilse bence en güzeli,öğrencinin özür dilemesi sizin de onu afetmeniz.İşi uzatmaya gerek yok,o da uzaklaştırmayı sizin yüzünüzden aldığınızı düşünüyor.Tabiki öğrencinin yaptığının savunulacak bir tarafı yok.Ancak sizinde faydanıza olan büyüklük yapıp afetmek."
Sayın Feyyar https://www.hukuki.net/showthread.php...Beni-Darp-Etti yukarıdaki sözler linkini verdiğim ve bir öğretmenin öğrencisi tarafından darp edilmesi konulu olaya ait.Şiddete bu kadar karşı birine hiç yakıştıramadım doğrusu,ve ben size cevap verirken insan haklarına sonuna kadar bağlı,şiddetin hiç bir türlüsünü kabul etmeyen bir veli sanmıştım sizi,ancak bir başka konuda öğretmen yapılan şiddete karşı tutumunuz ve sözleriniz bunu destekler nitelikte değil.

Nerede ne yazdıysam onun arkasındayım sayın GaripAbdal,

Araştırmacı biri olduğunuza sevindim,ne oldu şimdi şiddet yön değiştirdiği zaman işler tersine mi döndü sayın hocam.Büyüklükler,affetmeler girdi araya değil mi?

Orada ki konuyu iyice okursanız aynen bu forumda anlatmak istediklerimi anlatmaya çalıştığımı düşünüyorum.Şitdete karşı olmasam inanın karşı değilim,gücü gücü yetene derim inanın buna.Tabiki karşıyız,her türlüsüne.(Ayrıca hem bu konuyu açıp hem de benim şitddete karşı olup olmadığımı sorgulayamazsınız,yutmazlar)

Ancak yön değiştirdiği zaman merak ediyorum tepkileri.

Mesela merak ve hayal ediyorum bir öğrencinin dayakcı bir öğretmeni dövdüğünü,

Yada bir erin gelene çarpan,gidene söven bir rütbeliyi dövdüğünü..

Hemen kızmayın hocam hayal sadece.Cezası var mı?...

NOT= Sayın hocamın linkte verdiği konuyu lütfen okuyun,burada yazdıklarıma tezat bir durum söz konusumu.Özellikle linkteki konudaki son iletimi okuyunuz...

Sn feyyar;
Bu dünyanın siz gibi -kısa çöp uzun çöpten hakkını alacaktır elbette- görüşünde olan insanlara ihtiyacı var.Üniversite yıllarında bu mücadelenin içinde olmuş biri olarak söylüyorum ki inanın yazdıklarınız beni kızdırmıyor sadece benim gibi düşünen birinin bu şekilde hakim karşısına çıkacak olması algımı zorluyor,kendime olan inancımı zedeliyor.
Özetle 1.Ben kimseden merhamet dilenmiyorum,o linki göndermemin nedeni öğretmenler hakkındaki taraflı düşüncenizi ortaya koymaktır.
2.Bu başlığın nedeni şudur;öğrenciye tokat attım,buna örnek teşkil eden davalar nelerdir,bu davalar nasıl sonuçlanmıştır? Çünkü forumda bu konu ile ilgili daha önce verılmıs kararlardan çok bizim burada yaptığımız gibi tartışmalar olmuş ve bir aydınlatıcılığı yoktur.
3.Ben kimsenin kulağından çektim,vay efendim sadece dokundum,vay efendim şakalaşıyordum demedim.Tokat attım dedim.
4.Bunun karşılığı cezai olacaktır,ama bunun yanında iyi hali,haksız tahriki de olacaktır benim beklentim bu yöndedir.Ve konuyu açmamın nedeni bu yöndeki hukukçu görüşleridir.
5.Bir öğrencim kolidorda düştü diye okula ambulans çağırdığım için idare tarafından fırça yiyen,öğrencimin birine bir diğeri köylü dedği için meyhanede içip içip sistemi sorgulayan ve ağlayan ben,aldığı ilk maaşın yarısını adak olarak öğrencilere farklı biçiplerde harcamış ben,mezun olup universiteye gitmiş öğrencisine maaşımın ne olduğu belli olduğu halde halen daha aylık belli bir miktar burs yardımı yapan ben,öğrencisinin önünde ceketini ilikleyen,bacak bacak üstüne atamayan ben,sabrımı zorladığı için mesleki bir hata yaparak bir öğrenciye tokat attım ancak kimseden aff dilenmiyor sadece öğretmen düşmanı olarak nitelendirilebilecek şekilde yorum yapan kimselerce saçma sapan yargılanmak istemiyorum.
6.Ne işle uğraşırsınız bilmem ama öğretmenlik mesleğini bu kadar zedeleyici konuşmanıza daha fazla izin vermek istemiyorum,o yüzden fikirlerinize saygı duyduğumu belirterek size iyi forumlar diliyorum.

Güçlünün güçsüzü ezmesi malesef okullarda da var.Fiziksel darp, ister tokat olsun ister azcık vurdumdu bişey değiştirmez.Bir kere zaten psikolojik olarak zarar vermişsinizdir.Böyle öğretmenlerin olduğu bir ülkede yaşamak beni üzüyor.
KORKUN, ama kanundan değil vicdanınızdan.Tutuşmuşsunuz ne olacak başım belaya girecek mi diye, umarım girer,ama girmezse de ilahi adalat tecelli edecektir.Siz kim oluyorsunuz da birine vuruyorsunuz?Öğrenciniz olması size bu hakkı verirmi? Öğretmenlik mesleği sizin gibiler yüzünden yeterince zedelenmiş zaten, söze dökmek mi sizi rahatsız etti?
Zavallı öğrenciler, sizlerin elinde heba oluyorlar.Ve bu ülkeyi kötüye sürükleyen sizsiniz, okumuş ama cahil öğretmenler..

öğretmmen tabi dövecek zaten vuramadığı için değilmi gençlerin sigaraydi hertürlü pis alışkanlığa daha kolay başlaması. KEşke eski zamanki yönetmelik olsa şimdi bi öğretmen öğrenciye vursa öğretmeni suçluyorlar yazık hiç çocugunu sevmeyen aileler yapar ancak bunu

Ama hocam ne olursa olsun yüzüne hafif yada hızlı hiç farketmez tokat atmıycaktınız o tokat kişiliğine atılmış bir tokat gibi hele ki yüze ve bu çocuk ergenlik döneminde olan bi çocuksa madem ki kızdıkça dahada çok gülüyor o anda sizde sinirli olduğunuz için atcaktınız sınıftan aileyle görüşcektiniz devamlı ama lise öğrencileri böyle zaten ilkokul yada anaokulu gibi değil psikopatıda oluyor arsızıda en zoru çoğu aile bilinçli olup terbiyeli kendini bilen nesiller yetiştirse yine bu şekilde olmaz...