4857 sayılı iş kanunu 25/II H bendi gereği haklı nedenlerle fesih hk.

Tazminatsız işten çıkartıldım. Kıdem tazminatı davası açmak istiyorum. Elimde suçlamalara cevap verebileceğim belgeler(mailler) var.Ancak hiç şahit bulamıyorum. Daha önce şahit olduğu için baskı görenler olduğu için kimse şahit olmak istemiyor.Mahkemede hiç şahidimin olmaması benim için ne kadar dezavantaj olur.

Çıkarılma sebebiniz nedir? ve ne zaman çıkarıldınız size bir kağıt veya ihtarname gibi birşey verdilermi çıkış için kağıt imzaladınızmı ne kadarlık kıdeminiz var

8 yıllık kıdemim var. 25/II maddesi h bendi gereği işten çıkarıldım. daha önce işyerinde ihtar imzalatılmak istenildi. ben imzalamayınca noter kanalıyla adresime gönderildi. noterden aldım cevap yazıp aynı kanalla gönderdim. aradan kısa bir süre sonra başka bişey için yine ihtar imzalatılmak istendi yine imzalamak istemedim. noterle göndereceklerini söylediler fakat işyerinde tutanak tutmuşlar daha sonra yine bir ihtar bu defa 2 sayfadan oluşuyordu içeriğinde işimi aksatmam talimatlara uymamam gibi bir sürü şey yazıyordu ayrıca ev adresimi yanlış beyan ettiğim ileri sürülüyordu. imzalamayınca gözümün önünde 2 şahitle tutanak tutuldu (şahitlere emrivaki yapılarak imzalatıldı) 2.tutanaktan 5 gün sonra noterle iş aktime son verildi.

İşveren size kanuni prosedürleri uygulamış eğer bu hallerden birini yaptığınızı şahitler ile ispat ederse işiniz zor gözüküyor.



II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:

a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.

b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması.

c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.

d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi.

e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.

f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.

g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.

h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.

ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.

Buna göre işçinin eylemi yukarıda sıralanan hallerden birine uyuyorsa işveren 25/2. maddeye dayanarak işçinin iş sözleşmesini sona erdirebilecektir. Burada bir tereddüt bulunmamaktadır.

Ancak feshin usulü konusu yasada kanımızca uygulamada ciddi sorunlara yol açacak biçimde yer almaktadır.

Konuyu düzenleyen 19.maddenin 2. fıkrası aşağıdaki gibidir;“

Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25 inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır.”

Madde metninden de anlaşılacağı üzere işverenlere geçerli sebeple yapılacak işçinin verimliliğine ve davranışlarına bağlı fesihlerde savunma alma zorunluluğu getirilirken 25/2. madde kapsamındaki fesihlerde böyle bir zorunluluk söz konusu değildir. Bu konu çeşitli yargı kararlarına da yansımıştır

“İşçinin iş bitiminde işyeri ter etmeyerek iş arkadaşlarını işverene karşı kışkırtması, işyerinde bu şekilde huzursuzluk çıkarması, iş akdinin derhal feshi için haklı neden oluşturmaktadır. İş sözleşmesinin işverence 4857 sayılı İş Yasası’nın 25/II. maddesine dayanılarak haklı biçimde feshedildiği durumlarda işçinin savunmasının alınması koşulu aranmaz”[1]

Yargıtay kararlarında olduğu gibi konu hukukçu görüşlerinde de aynı paralelde değerlendirilmektedir.

“Savunma hakkı işçinin davranışı ve verimi (yeterliliği) ile ilgili nedenlere münhasır kılınmıştır. Ancak m. 25/2 de yer alan “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller” nedeniyle yapılan fesihlerde (tüm bu haller işçinin davranışına bağlı olduğu halde) işverenin işçinin savunmasını almak yükümlülüğü yoktur.” [2]

Görülebileceği gibi işçi bakımından son derece önemli sonuçlara neden olabilecek ve iş yasamızda işverene (tazminatsız) fesih hakkı tanıyan tek madde olan 25/2. madde kapsamında yapılacak fesihler öncesinde işçiden savunma almak zorunluluğu ön görülmemiştir.

Oysa 25/2. madde kapsamında yapılan fesihler genellikle olaylı fesihler olup, yargısal husumetlere sebep olabilecek sonuçlar doğurmaktadır. Gerçekten de örneğin işyerinde kavga ettiği gerekçesiyle iş sözleşmesi sona erdirilen bir işçinin bu olayla ilgili savunması, ifadesi alınmaksızın işine son verilmesi ileride ispat külfeti de dahil olmak üzere işveren bakımından çeşitli sorunlara yol açabilecektir.

Keza işçi haksız sebeple işten çıkarıldığı iddiası ile Çalışma Bakanlığı ve/veya İş mahkemesinde yasal süreç başlattığında da gerek müfettiş soruşturması gerek yargılama esnasında işverenden bu iddiayı çürütebilmesi bakımından kanıtlar sunması istenilecektir. Böyle bir durumda işçiden alınmış bir ifade veya savunma önemli bir kanıt niteliğinde olacaktır.

Sonuç itibarı ile her ne kadar yasal bakımından bu fesih türünde zorunluluk olmasa da 25/2 kapsamında yapılacak tüm fesihlerde her somut olay için tutanak, ifade, savunma gibi belgelerin eksiksiz düzenlenmesi ileride doğabilecek yargısal husumetler bakımından kolaylıklar sağlayacaktır.

ben tam olarak işimi yapmamakla geciktirmekle suçlanıyorum. elimdeki maillerde departmandaki diğer arkadaşımın benden daha kötü durumda olduğu gözüküyor. bu durumda kötü niyet söz konusu değilmi. illa benimde karşılarına şahit olarak birilerinimi çıkarmam şart.

İş mahkemeleri genelde işçinin lehine karar vermeye meyillidir. Sizin işyerinden şahit bulmanız şarttır.

Adresinizi yanlış bildirmedi iseniz ve uyarılar size yazılı yapılmadı yada size yazılı olarak bildirilen talimatlara aykırı birşey yapmadınız işveren size tazminat ödemeden işten çıkarmak için bunları yaptıysa yanlış hesap bağdattan döner. İş hukuku konusunda uzman bir avukat ve şahit bulup davanızı açın derim

- - - Updated - - -

Bu tür emailler işinize yarar.
Ne iş yaptığınızı bilmemekle beraber işçiye yapabileceğinden fazla iş yüklenemez bu gibi durumlarda bilirkişi devreye girer ve size yüklenen işle rapor düzenler eğer sebep bu ise



İşveren kötü niyetli demektir.

iddalardaki en komik olan şey adresimin yanlış bildirdiğimi idda etmeleri. çünkü ihtarı ev adresime gönderirken benden adres istemediler ve ben adresime gelen ihtarı aldım. yanlış olduğunu idda ettikleri adresime son gelen iş aktimin feshi yazısınıda aldım. mahkemede şahit sayısı diye birşey varmı yada ille şu an orda çalışan birilerimi olmak zorundadır.önceden de dediğim gibi korkudan herkes şahitlikten kaçınıyor.

Diyelimki bir işten günde 100 adet yaptınız standartınız bu 3 ay sonra bu işten 60 a düşerseniz evet bu işi yavaşlatmaktır.

Yapılacak iş standart ölçümlere göre 100 ama işveren sizden 125 adet ister ve bunu bahane ederse siz haklısınız demektir.

Bu durumda elinizdeki emailler işe yarar ama yinede mahkeme bu emilleri resmi olarak isteyecektir.

durum yukarıda anlattığım gibi ise şahide gerek yok bilirkişi ile çözülür .

Yaptığım iş muhasebe.Ancak ölçülmesi mümkün olmayan bir muhasebe departmanında çalışıyordum. yani beyan gecikmesi v.s. gibi durumlar yada aksatmalar yok. 100 birim işi rahat yetiştirdiğim zamanlar olurken 20 birim işi bile bitiremediğim zamanlar oluyor. Bu oradaki iş gereğidir.Diğer arkadaşlar da ayn ı konumdadır.Zaten kanıtlarım da bunun üstüne.

Evet zor iştir ne yapıyordunuz muhasebede fatura irsaliye vs gibi işlermi yada başkamı büromu şirketmi. yaptığınız işten işyeri bir zarar gördümü ceza vs

Bir elektronik firmasında faturalandırma ve cari hesaplar biriminde çalışıyordum. Bunların yanısıra müşteri telefonları ile yoğun şekilde ilgileniyordum.İş yeri hiçbir maddi zararda bulunmadı.Bir müşteri ile faturadaki gecikme nedeniyle sorun yaşadığını öne sürdüler.Ama müşteri ile çalışmaya devam ediliyor.

Bu komik neden işyeri ile çalışılması lehinize . fatura ile ilgili ne gibi sorun yaşandı. zamanında kesilmeme postada gecikme vs.


Siz işyerinin mahrem işlerinide biliyorsunuzdur.

başkalarının bilmemesi gereken:ok

mahrem işlerdeki bilgilerim şu an için saklı kalmak kaydıyla.. benim asıl merak ettiğim illa şahit olması gerekiyormu. faturanın zamanında kesilmemesi gerekçem ise o dönemde departmanda eleman eksikliği yani izin dönemine denk gelmesidir. dolayısıyla eksik arkadaşımızın yokluğunu tamamla gayreti içindeyken faturanın zamanında kesilmemesidir. en fazla zarar ödemenin 1 ay gecikmesi olabilir bu durumda. benim anlamadığım teknik olarak günlük fatura kesme adedi diye birşey varmıdır varsa bu nerde yazar. ayrıca tespit etmeye kalksa bilirkişi nasıl yapar. ayrıca şahit konusu gerçekten kafamı kurcalayan diğer bir sorudur. şahidim olmaması benim açımdan çok olumsuz bir durum yaratırmı.

Meslektaşınız olarak sizinle olanları çek ediyoruz bunları bundan dolayı soruyorum .Fatura gecikmişse kanunende bir yaptırımı vardır. irsaliye ile arasındaki zamandan bahsediyorum. eğer yok ise zararda yoktur Eğer bu fatura gayri resmi ise durum başka sebep baştan sakattır.

İşiniz evet parça olarak değerlendirilecek bir iş değil arkadaşınızın o fatura döneminde izne çıkması onun işlerininde size kalması ve sadece bir fatura aksaması haklı bir sebep değildir.

Hem yıllarca mali müşavirlik hemde yöneticilik yapan biri olarak bunu söyleyebilirim.

İşyerinin mahrem bilgilerinin bilen bir mahrem departmanda çalışan birini sudan bir sebepten çıkaran işverenin akılsız olması gerekir. Bu bilgilere sahip bir kişi bunu dava olmadan halledebilir. akıllı bir işverende bunu kabül eder.

Bakın yapılan ihtarda sadece bu faturdan bahsediyor ise işiniz çok kolay fakat işveren karşınıza şahitler ile daha olumsuz bir nedenlerle gelebilir.

- - - Updated - - -

Açacağınız davayı bu sebepten kazanmanız kuvvetle muhtemel ama kontr hamlelere hazırlıklı olmanız gerekir.

Zarar diye bisey kesinlikle sozkonusu degil.tamamen kotuniyet sozkonusu.sadece gercekleri soyleyecek bir sahit bulabilirsem kazanacagmi dusunuyorum.1 sene once cikmis birisi sahit olabilir mi

İşveren bu durumda resmen size tazmniat ödemeden çıkarmanın yollarını aramış. ve ilk fırsatta bu düşüncesini gerçekleştirmiş. Merak etmyin hiçbir hakim bunu gerekçe olarak kabül etmez hele resmi olarak departmanda bir eksik varsa

- - - Updated - - -

Bu durumda daha önce çalışmış birinin şahitliğinin bir faydası olmaz.

Eğer işveren size ihtarda sadece faturadan bahsetti ise o faturanın kesilmesinde departmanda size başka işler yüklendi ise herhangi bir zarar yok ise şahide gerek yok . yani h bendine göre sadece faturadan bahsettiyse sadece ve bahsettiğiniz gibi sonuçlandı ise davayı açın burada hat var devamlı surette iş yavaşlatma kötü niyet yok üstüne başkasının iş yüküde üstünüzde

son ihtar 10-15 kalemlik suclamadan ibaretti.daha onceden kusur olarak gorulmeyen seyler bunlar.ustelik diger 2arkadas da ayni gecikmeleri yapiyor.8 senedir kusur gorulmeyen durumlar da bu kalemlerin icinde.hemen hepsinde gecikmeden bahsediliyor.

Hocam sendende lafı cımbızla alıyoruz sana yardımcı olmak için 2 saattir uyumuyorum yazsana daha önceden şunları

ne dedim işveren sana kontur hamlelerle gelebilir dedim zaten baştan gelmiş.

sadece fatura var diyorsun ona göre cevap yazıyorum.

Şimdi yukarıda yazdıklarımın hepsini unutabilirsin işin zor 15 madde geçerli bir sebep işten çıkartmak için tutanak tutup şahitlerede imzalatmış senin elinde bunları çürütecek ne var hiçbirşey

eksik anlatmışım. Ama işveren için 10-15 değil 50 kusur bulmak bile kolaydır hele bizimkisi gibi kötüniyetliyse. bu sayılan kusurlardan daha da fazlasını diğer iki çalışma arkadaşım yapıyor.maillerimle bunu rahatlıkla kanıtlayabiliyorum.
aslında bu gecikmeler artık kronikleşmiş iş yapımızdan kaynaklanıyor.yıllardır aynı şekilde.

Elinizde ki maillerle uzman bir avukatla görüşün elinizdeki maillerin yeterli olacağı kanaatine varırsa avukat davayı açarsınız.

Avukat bununla ilgili yargıtay kararlarınıda inceler buna göre karar verirsiniz.

Kolay gelsin.

çok teşekkürler. Maillerim de olmasa belki baştan kaybetmiştim.

günaydın 8 yıldır çalışıpta yaptığım işle ilgili ihtar almayıp birden ihtarların ardarda gelmesi mahkemede nasıl bir izlenim yaratır.

Alıntı:

---

cemx rumuzlu üyeden alıntı

günaydın 8 yıldır çalışıpta yaptığım işle ilgili ihtar almayıp birden ihtarların ardarda gelmesi mahkemede nasıl bir izlenim yaratır.

---

İhtarlar güncel olaylarla ilgili ise , sizin açınızdan lehinize bir etki yaratmaz.
Verilen ihtarlara karşı ne tür savunma yaptınız? İhtar konuları hakkında biraz örnek verebilirmisiniz?

ihtarlardan birinde satış temsilcisinin fiyat istediği halde fiyat vermediğim faturayı geciktirdiğimle ilgiliydi. ama olay telefonda görüşme devam ederken hattın kesilmesi ne istediğinin tam anlaşılamaması ayrıca malum şirkette faturalar hiçbir zaman günlük olarak kesilememektedir. ayrıca fiyatı alamayan satışçının tekrar araması istemesi gerekti sistem böyle çalışırdı firmada. ayrıca o dönemde departmanda eksik kişi çalışıyorduk. daha sonraki ihtarda 10 küsur maddelikti çeşitli zamanlarda görev tanımımdaki işlerimi aksattığım yanlış faturalandırma yaptığım yazıyordu bunu imzalamadım noterle gönderin dedim işyeri bu ihtara tutanak tutup iş aktime son verdi. ayrıca işten çıkartılma nedim 25/II h bendi gereği diyor mahkemeye çıktığımızda bu madde dışında suçlamalara maruz kalırmıyım.

yardımcı olabilirmisiniz?

şu an sitede olan bir hukukçudan bilgi alabilme şansım varmıdır?

Alıntı:

---

cemx rumuzlu üyeden alıntı

şu an sitede olan bir hukukçudan bilgi alabilme şansım varmıdır?

---

Yanıt verme hakkını kullanmak isteyen herkesten gelecek yanıtları alma hakkı hakkınız var :)

- - - Updated - - -

Alıntı:

---

cemx rumuzlu üyeden alıntı

şu an sitede olan bir hukukçudan bilgi alabilme şansım varmıdır?

---

Yanıt verme hakkını kullanmak isteyen herkesten gelecek yanıtları alma hakkı şansınız her daim var :)