Taksi miyiz biz?

Halk dilinde yerleşik bir söylemdir AVUKAT TUTMAK.

Bu aynı zamanda toplumun bize bakış açısını da yansıtmıyor mu? Taksi miyiz biz "füüyyyyttt heyy avukat ... çek oğlum üsküdar adliyesine"

Avukat tutulmaz, vekil tayin edilir.

Zaten müvekkil " avukat tuttum" dediği anda yandığınızın resmidir. Artık herşeyinizle onunsunuzdur. Onun işinden başka hiç kimsenin işine bakmanız caiz değildir. Daha duruşma saati gelmeden çalan cep telefonunuzda"bir hatırlatayım dedim" "nooldu bizim dava?" soruları hiç de beklenmedik şeyler değildir."Lahavle sizin yegane teselli kaynağınızdır.
Mucizeler yaratmak zorundasınız artık, sizi tuttular ya. Ne yapıp edip davasını kazanmalısınız. Gerisi sizin maharetinize (!) kalmıştır.
Ve bundan böyle oyundaki "ebe" hep sizsiniz.Sizi tuttular ya...

Küçük bir ekleme...
Davayı kazansanız da eleştiriler bitmez.
Birebir duyduğum bir söz....

Karşı tarafın avukatı daha kurnaz çıktı...Çok daha fazla tazminat alabilir mişiz.

(bunu söyleyen trafik kazasında çalışmayan bir bayanın ayağının kırılması sonucu 9 milyar tazminat alan biri)

Her tutulmamda (!) sabır ve sinir katsayım artıyor. Tutuldunuz ya, annenizden emdiğiniz süt burnunuzdan geliyor, her an ilgi, açıklama, teselli bekleniyor sizden. Yeri geliyor gecenin bir vakti, sesinizi duyup rahatlayası geliyor, yeri geliyor pazar günü randevu alası geliyor tutulduğunuzun. Tabi siz ne yaparsınız, insan mısınız, iş dışında düşünmeniz veya yapmanız gereken bişeyler var mıdır anlamaz. O ne zaman isterse yanında olmalı, kaprislerini çekmelisiniz, ne yaparsınız tutulmuşsunuzdur bir kere. Bencildir, halden anlamaz tutulduğunuz şahıs, varsa yoksa kendisi. Dünya onun etrafında döner ya ondandır sizin de onun etrafında dönmenizi beklemesi...

En iyisi tutulmamak mı ne ? :) Ama tutulmadan da yaşanmıyor ki, bakın az önce yine tutuldum... :D

Bu nereye çekerseniz uzayacak "avukat tutma" terimi yerine kullanabileceğimiz terimleri tespit etmemizde yarar var. Gerçekten terminolojisyle, genel anlamıyla ve müvekkilde yarattığı beklentilerle son derece yersiz ve anlamsız bir terim...

Avukat (vekil) tayin etme olabileceği gibi, avukat ile müvekkil arasındaki hukuki işlemin de bir sözleşme olduğunu düşünerek yeniden değerlendirmemizde fayda var. Biz müvekkil tuttuk demediğimize göre ve bunun her iki tarafa da borç yükleyici bir sözleşme olması ve avukata vekalet verilmesinin avukatın o işi muhakkak yapacağı anlamına gelmediği gerekçeleriyle ben "avukat ile anlaştık" sözünü çok daha uygun görüyorum.

Saygılarımla.

Daha vahim olan tabirlerde var tabii. Mesela BENİM AVUKATIM VAR! hangi reyondan alınıyorsak...[:cb]

1. Taksi olasnız daha şanslısınız çünkü ' tutulduğunuz an 'para yazmaya başlayan bir avukatmetreniz olur ve süre geçtikçe artar. Ödemeyi anında alırsınız...
2 zaman zaman Sizi tutanın haklı olduğu durumlarda olsa gerçekten işiniz zor
3. Bence sizde azıcık daha az para vererek başka bir avukat tutun :)))

Avukatmetre !
Vekaletmetre !

Komutan Iyi Fikir Be :)

Bir avukat tutmak istiyorum ama neresinden tutacam bilemiyorum. :o

Benim bildiğim;
-Kiralık ev tutulur.
-Düğün salonu tutulur
-Balık tutulur.
-Kiralık katil tutulur.:((
-Maşa tutulur.
-Tabi taksi tutulur.
-Ay ve güneş tutulur.:))

***
Ama avukat tutulmaz avukata vekalet verilir.Avukatlar kiralık değildir bu nedenle tutulamazla.

Alıntı:

---

milo rumuzlu üyeden alıntı

Bir avukat tutmak istiyorum ama neresinden tutacam bilemiyorum. :o

---

:rolleyes: :rolleyes: .......:o :o

Neremiz denk gelirse oramızdan tutuyorlar:o

Bi şey daha keşfettim. Alacaklı açısından "avukat tutulur." borçlu açısından "avukata verilir". https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=43544

İmdiiii ben bir avukatı orasından veya burasından tutsam sonuçta bana borçlu mu verecek yoksa avukat mı? Şaşırdım kaldım.

Alıntı:

---

Av.Ali Sinkay rumuzlu üyeden alıntı

Küçük bir ekleme...
Davayı kazansanız da eleştiriler bitmez.
Birebir duyduğum bir söz....

Karşı tarafın avukatı daha kurnaz çıktı...Çok daha fazla tazminat alabilir mişiz.

(bunu söyleyen trafik kazasında çalışmayan bir bayanın ayağının kırılması sonucu 9 milyar tazminat alan biri)

---

Konu tam 4 yıl önce "avukat tutmak":) dan açılmış. Sayın Sinkay da bir müvekkilin ayak kırılmasına 9 milyar tazminat aldığı halde azımsadığından söz ediyor. Bir ayak kırılmasına 9 milyar tazminat alabilen avukat varsa bende de 2 ayak var hatırlatıvereyim dedim. Belki ilgilenen bir avukat çıkar.:DD:DD:DD

Alıntı:

---

Hakkarili Arzuhalci rumuzlu üyeden alıntı

Konu tam 4 yıl önce "avukat tutmak":) dan açılmış. Sayın Sinkay da bir müvekkilin ayak kırılmasına 9 milyar tazminat aldığı halde azımsadığından söz ediyor. Bir ayak kırılmasına 9 milyar tazminat alabilen avukat varsa bende de 2 ayak var hatırlatıvereyim dedim. Belki ilgilenen bir avukat çıkar.:DD

---

Sayın Hakkarili Arzuhalci bey sizde iki ayak varsa bende'de iki kol var sizin ayaklar için iş çıkarsa bir zahmet benim kollarım içinde konuşu verin. :):)
İyi hafta sonları dilerim saygılarımla:

Alıntı:

---

mehmet emin sezen rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Hakkarili Arzuhalci bey sizde iki ayak varsa bende'de iki kol var sizin ayaklar için iş çıkarsa bir zahmet benim kollarım içinde konuşu verin. :):) İyi hafta sonları dilerim saygılarımla:

---

Sayın Sezen,
Siz önce kolları, bacakları kırdıracak lüks bir araba bulun, avukat bulma işine de ben bakayım.:):)

:)

Komik bir konu vesselam

Alıntı:

---

Hakkarili Arzuhalci rumuzlu üyeden alıntı

Konu tam 4 yıl önce "avukat tutmak":) dan açılmış. Sayın Sinkay da bir müvekkilin ayak kırılmasına 9 milyar tazminat aldığı halde azımsadığından söz ediyor. Bir ayak kırılmasına 9 milyar tazminat alabilen avukat varsa bende de 2 ayak var hatırlatıvereyim dedim. Belki ilgilenen bir avukat çıkar.:DD

---

Bırakın bu ayakları :)

Ne kadar gençseniz PMF yaşam tablonuza göre ömür süreniz de uzun olacağından kalıcı hasarlarda (ayak kırılması, kol kırılması yetmiyor, kırığın araz bırakması gerekiyor) tazminatınız da o kadar yüksek olur.

Bu sebeple, bir limuzinin önüne atlamadan önce yaşınızı hesaba katın lütfen :DD