Kasten adam yaralamaya teşebbüs ve kişilerin huzur ve sükununu bozmak

Burada bir karşılık beklemeden yardımcı olan herkese içten teşekkür ediyorum öncelikle.

4 katlı apartın en üst katında kalıyoruz. Bir gece saat sabaha karşı 4'te dairemize kadar gelen müzik sesiyle uyandım. Fazla aldırış etmeden uyumaya çalıştım ancak mümkün değildi. Bir ara müzik kesildi ama yine başladı. 5'e kadar yatakta dönüp durduktan sonra sesin nereden geldiğini anlamak için dışarı bakındım. Tekrar yatağa döndüm ancak saat 5.30'a kadar süren gürültü sabah işe gideceğimi de hesaba katınca sinirlerimi bozdu. Bu saatte kapıları dinleye dinleye en aşağı kata kadar indim ve sesin giriş katındaki bir daireden geldiğini anladım. Kapıyı çaldım, müzik kesildi ve içeriden "hşş sessiz olun" denildiğini duydum, kapıyı açan kişiye düzgünce "saat 5.30, yukarıda uyumaya çalışıyoruz" dedim. "tamam kusura bakmayın arkadaşın doğum gününü kutluyoruz" cevabını aldım. "tamam kutlu olsun ama bizim de uyumamız lazım" diyerek ayrıldım. bir kaç kat çıkmıştım ki aşağıdan "birader bi baksana" dendi. İnip ne oldu diye sorunca kapıyı açan da dahil içeriden çıkan alkollü 4 kişi artisliğin kime diyerek üzerime yürüdü. İkisi beni tutarken diğer ikisi de kafa yumruk saldırıp küfürler yağdırdılar. Bu sırada bir üst katta, olayın yaşandığı kapı önünü gören bir dairedeki iki kişi bütün olanları gördü. Beni dairelerine aldılar ve beni tutan iki kişi de benle beraber içeri girdi. Polisi aramalarını söyledim, zaten aramışlar. Burada da beni tutan iki kişi küfür edip tartaklamaya devam ettiler, polis gelince şikayetçi olduğumu söyledim. Dışarıda polislerle beklerken aynı davranışlarına devam ettiler, ancak ben bütün olay boyunca önce elimden birşey gelmediği için, sonra da polisin yanında olduğumdan hiçbir karşılık vermedim. Beni dairesine alan kişi olanlara şahitlik yapmak üzere geldi ve polis merkezinde ifadelerimizi verdik. Ki bu kişiler polis merkezinde bile aynı tavrı devam ettirdiler.

Sonradan öğreniyorum ki bana şahitlik yapan arkadaş da 30-45 dakika önce polise ihbar etmiş, aynı ekip bir kere gelmiş, dairedekiler o zaman gürültüyü 5-10 dakika kesmişler ancak yine başlamışlar. Ardından da ben bu kişileri saldırmaya tahrik edecek hiçbirşey yapmadan tüm anlattıklarım gerçekleşti. Kafama 2-3 kafa 2-3 yumruk atıldı ancak kanama, morarma yok. Adli tıpta alkol muayenesi de yapıldı. Merkezde ifademi alan polis, kişilerin huzur ve sükununu bozmaktan ve kasten adam yaralamaya teşebbüsten dava açılır dedi. Böyle bir davanın süreci ve sonucu konusunda ya da suçlamalar ne olur pek emin olamıyorum. Uğraştığım alacağım sonuca değer mi merak ediyorum. Umarım meseleyi insanca çözmeye çalıştığıma pişman olmam.

Saygılarımla.

İKİNCİ BÖLÜM
Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar
Kasten yaralama

Madde 86 - (1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

2) (Ek fıkra: 31/03/2005 - 5328 S.K./4.mad) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.

3) Kasten yaralama suçunun;

a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,

d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

e) Silâhla,

işlenmesi hâlinde, şikayet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır. [1]
Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama

Madde 87 - (1) Kasten yaralama fiili, mağdurun;

a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
b) Konuşmasında sürekli zorluğa,

c) Yüzünde sabit ize,

d) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,

e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına,

neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, bir kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hâllerde üç yıldan, ikinci fıkraya giren hâllerde beş yıldan az olamaz.
(2) Kasten yaralama fiili, mağdurun;

a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,

c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,

d) Yüzünün sürekli değişikliğine,

e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine,

neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, iki kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hâllerde beş yıldan, ikinci fıkraya giren hâllerde sekiz yıldan az olamaz.
(3) Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına neden olması hâlinde, kırığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, bir yıldan altı yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(4) Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, yukarıdaki maddenin birinci fıkrasına giren hâllerde sekiz yıldan oniki yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hâllerde ise oniki yıldan onaltı yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

5237 S.lı Türk Ceza Kanunu MADDE 123Kişilerin huzur ve sükununu bozma
(1) Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

Cevabınız için çok teşekkürler. Ilgili maddeleri okudum, merak ettiğim bu tip bir olayla muhattap olan başka kişilerin yorumları. veya süreçle ilgili bir fikri olan kişiler...

Yazdıklarınızı sorgulama adına yazmıyorum; fakat durup dururken böylesi bir şiddet makul gelmiyor. Muhakkak dava sürecinde karşı tarafın da aleyhinize bazı beyanları olacaktır. Dört kişinin fiili saldırısına karşılık saldırıya uğrayanda yara bere oluşmaması da ayrıca dikkat çekicidir. Bu hususların dava sürecinde karşınıza çıkabileceğini biliniz. Esenlik ile...

Alıntı:

---

İsmail Arslan rumuzlu üyeden alıntı

Dört kişinin fiili saldırısına karşılık saldırıya uğrayanda yara bere oluşmaması da ayrıca dikkat çekicidir.

---

1982 senesinde bana laf atan iki sarhoşu bir güzel pataklamıştım; Normalde onların tek biri benim gibi üç kişiyi devirir ama sarhoş iken işler değişiyor. Bunu da hesaba katmak gerek.

Alıntı:

---

İsmail Arslan rumuzlu üyeden alıntı

Yazdıklarınızı sorgulama adına yazmıyorum; fakat durup dururken böylesi bir şiddet makul gelmiyor. Muhakkak dava sürecinde karşı tarafın da aleyhinize bazı beyanları olacaktır. Dört kişinin fiili saldırısına karşılık saldırıya uğrayanda yara bere oluşmaması da ayrıca dikkat çekicidir. Bu hususların dava sürecinde karşınıza çıkabileceğini biliniz. Esenlik ile...

---

şimdi öyle bir şey söylediniz ki, iki gün sonra haklı olduğumu bildiğim için gönlüm rahat gideceğim duruşma için endişelenmeye başladım. eğer dediğiniz gibi bir husus önüme gelirse görgü tanığının ifadesinden başka bir cevabım olamaz. yani dediğiniz de bana pek mantıklı gelmedi, 4 sarhoş kişinin saldırması için benim tahrik etmem gerekir gibi bir mantığa zaten verebilecek bir cevabım olamaz sanırım. ve böyle bir mantıkla dava onların lehine sonuçlanırsa gelecekte karşılaşacağım bu gibi durumları kendim halletmeyi tercih ederim.

ilginiz için teşekkürler.

Kişinin bir hak ihlali durumunda hakkını engelleyen, yok eden, ihlal edenden hakkını bizzat talep etmesinin yasal dayanağının olmadığı durumlar vardır. Bu durumun terminolojik tanımı ihkak ı haktır. Yeni Ceza Kanunu'muzda eskisine nazaran bu kavram daha farklı ele alınsa da vurgulamak istediğim husus şudur:

Ne ile karşılaşacağınızı kestirmenizin mümkün olmadığı bir olaya bizzat el atıyorsunuz. Bir hakkınız ihlal ediliyor, rahatsız ediliyorsunuz; ancak sizin bu rahatsızlığı kendi başınıza giderme teşebbüsünüz sizi sıkıntıya sokabilir. Devletin ilgili kurumları bu gibi problemli durumlara fiilen müdahale için vardır. Onlara müracaat etmeniz gerekiyordu.

Sabahın 05.30'unda kapısını çaldığınız o evden çıkan kişi psikopat olsaydı, sizi ekmek bıçağı ile kovalasaydı vb. ihtimalleri öfkenizden veya cesaretinizden düşünmemiş olabilirsiniz; fakat hukuk tam da bu gibi olaylar yaşanmasın diye sizin kendi hakkınızı kolluğa başvurmadan kendinizin aramasına olumlu bakmıyor ve sizden devlete başvurmanızı istiyor.

Konuyu genişleteyim; yarın mahkemede evimize zorla girmeye çalıştı. Kapıyı açtık, bize hakaret etti, bizi tehdit etti vb. iddialar ile karşılaşmamanız için bu yazdıklarımı düşünmenizi dilerim.

Geçmiş olsun...

Alıntı:

---

İsmail Arslan rumuzlu üyeden alıntı

ancak sizin bu rahatsızlığı kendi başınıza giderme teşebbüsünüz sizi sıkıntıya sokabilir.

---

Sanırım yazacaklarım anarşizm propagandası gibi olacak ama; bir fıkrayı anlatmadan edemeyeceğim:
Adam öldüreceğim seni diyor, silah almaya gidiyor, diğeri güvenlik güçlerine haber veriyor. Güvenlik güçleri de "ortada bir şey yok, siz gidin, sakın bir şey yapmayın suçlu olursunuz. Adam sizi öldürürse biz gereğini yaparız" diyor.

Sayın senoleker,

:)

Kişilerin alkollü olması,aynı gece başka komşunun şikayetçi olması aleyhlerine bir durum yaratıyor..olay insanların normalde derin uykuda olması gereken saatte oluyor.mahkeme hakimleri belkide bizim buradan bilemeyeceğimiz başka durumlarıda öğrenecek ve okuyacak..
bunlarıda savcı ve avukatlar ortaya çıkaracak..
ama buradan çıkarılması gereken ders, bu gibi durumlarda neyle karşılaşacağını bilmeden müdahale etmemek...

Aslında konuya hiç düşünmediğim bir açıdan bakmami sagladiginiz için sağolun. Bu tip gürültü meseleleri muhitte sıkça olmakta ve ben hic etmedim ama başkalarının şikayetlerine gelen polislerden gördüğüm kadarıyla sadece uyarılmakta ve polisler gittikten sonra gürültü aynen devam etmekte. Yine de dediğinizi anladım. Hukuk aleminde benim gibi amiyane tabirle safça düşünmeye yer yok. Karşı tarafin bir yalan ifadesi herşeyi değiştirebiliyor ve benim yapabilecek hiçbir şeyim yok. Hakkımı aramak konusundaki kişisel görüşlerimi değiştirecek ve kolay yutulmayacak şeyler söylenenler aslında. Bilgilendirme için teşekkürler.

Başıma gelen bir olayda en az 10 hane şikayetçi olduğunu söyledi, ben de gelin karakola gidip ifade verelim ve şikayetçi olalım dediğimde kimse gelmedi :)
Eğer 10 haneden birer kişi gidip aynı olay hakkında şikayetçi olursa durum farklı olur, tek bir kişi gidip şikayetçi olursa farklı olur.
Arkamda kimse kalmayınca ben de daha beter olun deyip döndüm çaresiz :)

Alıntı:

---

senoleker rumuzlu üyeden alıntı

Başıma gelen bir olayda en az 10 hane şikayetçi olduğunu söyledi, ben de gelin karakola gidip ifade verelim ve şikayetçi olalım dediğimde kimse gelmedi :)
Eğer 10 haneden birer kişi gidip aynı olay hakkında şikayetçi olursa durum farklı olur, tek bir kişi gidip şikayetçi olursa farklı olur.
Arkamda kimse kalmayınca ben de daha beter olun deyip döndüm çaresiz :)

---

aynen. bu bahsettiğim olayda da kişiler bana vururken 35-40 yaşlarında yatağından kalkıp geldiği belli biri de olanları görüp hiçbirşey yapmadan dairesine geri döndü. üniversite öğrencisi arkadaş bana tanıklık etmek için karakola geldi, bu yaşlı başlı adam dönüp arkasını dairesine girdi. dediğiniz gibi bu biraz da karakter meselesi aslında.