-
Nafakanın kesilmesini talep edebilir miyim?
56 Günlük bi evliliğim olmuştu daha sonra ayrıldık eşim evliyken veya boşanma davası sürerken çalışmıyordu mahkememiz sürerken hakim nafaka bağladı ayrıldıktan sonra halen ödemeye devam ediyorum fakat şimdi eski eşim çalışmaya başlamış bir mağazada fakat 15 - 12 gün arayla işe girdi çıktı yaptırıyo ve değişik şubelerde gösteriyo nafakanın kesilmesi talebi için nasıl bi yol izleyebilirim veya böyle bi itiraz hakkım varmı sürekli işe giriş çıkış yapmasına rağmen, cevaplandırırsanız çok yardımcı olacaksınız şimdiden teşekkürediyorum .
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilirmiyim
Mahkeme nafakaya hükmederken tarafların hükmetme anındaki sosyal ve ekonomik durumları ile kusurlarını göz önünde bulundurur. "Kusur/ekonomik koşullar" da değişiklik olduğunda nafakanın kaldırılması, miktarının azaltılması/çoğaltılması mahkemeden her zaman talep edilebilir.
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilirmiyim
Öncelikle tşkler ilginize, fakat şöyle bi sıkıntı var ortada 1 ay dolmadan sürekli işe girdi çıktı gösteriyorlar ssk'dan yani aslında işten çıkmıyo fakat 1 ay dolmadan kısa vadeli çalışıyo olarak gösteriyorlar mağazanın değişik şubelerinde örneğin 15 gün mersin mağazası gözteriliyo ayın diğer 15 günü adana mağazasında gösteriliyor bununla ilgili ne yapmalıyım nasıl bi yol izlemeliyim ?
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilirmiyim
Önemli olan kişinin ekonomik koşulunun değişmiş olması, bir kazanç elde etmesi. Bu nedenle dediğiniz hususları mahkemeye sunarak nafaka hakkında dava açılabilir.
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilirmiyim
Alıntı:
dabade rumuzlu üyeden alıntı
56 Günlük bi evliliğim olmuştu daha sonra ayrıldık eşim evliyken veya boşanma davası sürerken çalışmıyordu mahkememiz sürerken hakim nafaka bağladı ayrıldıktan sonra halen ödemeye devam ediyorum fakat şimdi eski eşim çalışmaya başlamış bir mağazada fakat 15 - 12 gün arayla işe girdi çıktı yaptırıyo ve değişik şubelerde gösteriyo nafakanın kesilmesi talebi için nasıl bi yol izleyebilirim veya böyle bi itiraz hakkım varmı sürekli işe giriş çıkış yapmasına rağmen, cevaplandırırsanız çok yardımcı olacaksınız şimdiden teşekkürediyorum .
adalete bak 56 gün evli kal sonra nafaka öde.
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilirmiyim
"adalete bak 56 gün evli kal sonra nafaka öde." Sn.aaa01- isterse 1 gün evli kalsın yoksulluk nafakası ödeme yükümlüsü ya kusurlu olan taraftır.Alacaklı kusursuzdur. Ya da her iki taraf kusurlu olmakla birlikte daha çok kusurlu olan taraftır. Evlilik birliğinin sona ermesinde kusurlu/daha fazla kusurlu olan taraf bedelini ödemektedir.
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilir miyim?
Hukukcu değilim fakat tecrübelerime dayanarak şunu söyleyebilirim. Nafakayı kaldırmak çok zor bir olay. Tabiiki talepde bulunmamının hiç bir sakıncası yok. Fakat, beklentin yüksek olmasın.
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilirmiyim
Alıntı:
Av.Mehmet Aydın rumuzlu üyeden alıntı
"adalete bak 56 gün evli kal sonra nafaka öde." Sn.aaa01- isterse 1 gün evli kalsın yoksulluk nafakası ödeme yükümlüsü ya kusurlu olan taraftır.Alacaklı kusursuzdur. Ya da her iki taraf kusurlu olmakla birlikte daha çok kusurlu olan taraftır. Evlilik birliğinin sona ermesinde kusurlu/daha fazla kusurlu olan taraf bedelini ödemektedir.
Sayın Av.Mehmet Aydın;
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki 20-30 Yaşındaki gayet sağlıklı ve çalışabilecek durumdaki hiçbir insan boşanma yüzünden yoksulluğa düşmez düşemez.Bu yanlış olgu ve uygulamalar neticesinde bu durum toplumda meşruiyet kazanmasına zemin hazırlamıştır..Bu durum gerek Anayasanın 49.Maddesine gerekse insan haklarına aykırı bir durum olduğu açıkça görülmektedir diye düşünüyorum. Yaptığım araştırmalar sonucunda bu hükümlerin İsviçre Medeni Kanunu’ndan ve Nafakaya dair uluslararası nitelikte sözleşmelerden iktibas edildiği kanaatine vardım Örneğin İsviçre ve Amerika’daki eyaletlerin çoğunda boşanma davalarının %90'ının nafakaya karar verilmeden bitirildiğini, iki-üç yıl süren evliliklerin kısa süren evlilik sayıldığını ve nafaka kararı verilmediğini, süresiz nafakanın ancak evliliğin çok uzun sürmüş olması veya eşlerden birinin artık iş bulamayacak yaşta veya hasta olması gibi durumlarda verildiğini gördüm.
Yani bu durumda İsviçre medeni hukuku resepsiyon olarak iktibas edildiği kanaatim ağır bastı ancak takdir edersiniz ki bizim uygulamamızda bir gariplik olduğu gerçeğini kabul etmemiz gerekiyor.
Örnekle açıklamak gerekirse;
Bizde evlilik bir ay bile sürmüş olsa boşanma olduğu takdirde süresiz nafaka takdir edilebiliyor. Nafaka alacaklısı eş her yıl nafaka artırım talebinde bulunabilmekte Kaldı’ki nafaka alacaklısı zaman içerisinde iş bulabilmek adına hiçbir girişimde bulunmamış ve hatta luzum görmeksizin nafaka peşine düşmüştür. Nafaka yükümlüsü ona "geçimini sağlamak için çaba gösterdin mi? Diye sorulduğunda ve hatta yerel mahkeme tarafından Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerinden istenilen ve hiçbir kayıdı’nın olmadığı salt belge ile belgelenmesine rağmen nafaka artırımı devam edebilmektedir.!?Oysa Anayasanın 49.Maddesi oldukça açık ve nettir.!! Anayasanın 49.Maddesini Hatırlayalım;”Çalışma herkesin hakkı ve ödevidir” (Değişik: 3.10.2001-4709/19 md.) Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.) Hükmüne yer verilmişse de nafaka alacaklısının bu maddeyi ihlal etmesi yani nafaka alacaklısı çalışmak için hiçbir girişimde bulunmamış olması bir anlam ifade etmemektedir dolayısıyla da uygulamanın ne derece yanlışlık içerisinde olduğunun açık bir ifadesidir. İlgili hukuk normları yanlış uygulanması sonucunda zaman içerisinde meşruiyet kazanmasına zemin hazırlamış ve yıllarca süregelmiştir. Anayasayı ihlal eden bir insan nasıl oluyor da nafaka artırım talebi ile müracaat edebiliyor? Yorum sizin!! Böyle bir durumda eşitlik ilkesinden,İnsan Haklarından ve hakkaniyetten bahsetmek ne derece doğrudur.?
Peki; Türkiye'de kadının durumu malum da 20-30 yaşında gayet sağlıklı ve çalışabilecek durumdaki insanların her yıl nafaka artırım talebiyle müracaat etmesi normal midir? Nafaka yükümlüsü tekrar evlenmişse ve eşi çalışıyorsa eşinin maaşı nafaka yükümlüsüne gelir sayılırken ailesi ile yaşayan nafaka alacaklısının diğer bireylerinin geliri neden sayılmıyor?Oysa yargıda cinsiyet eşitliği ilkesi mevcutken?!!Kira nafaka yükümlüsüne gider sayılırken banka kredisi ile aldığı evinin taksitleri neden gider sayılmıyor? Üstelik sen ev almışsın mali gücün artmış denilebilirken borç neden göz ardı ediliyor? Nafaka yükümlüsünün bankadan aldığı konut kredisini nafaka artışlarından, mahkeme masraflarından ve avukatlık ücretlerinden ötürü ödeyemeyip icra yolu ile satılarak nafaka yükümlüsünün mülk edinme hakkının elinden alınmasına ne demeli?
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilirmiyim
rpanatli size sonsuz kere teşekkür ediyorum çok ama çok harika bir cvp yazmışınız. Sizin gibi gerçek anlamda adil düşünen insanlara sonsuz saygı duyuyorum.
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilir miyim?
rpanatli öncelikle ilginize ve samimi cevabınıza teşekkür ederim bence çok adaletsiz bi ülkede herzaman haksızın kanunlar karşısında haklı çıktığı kanunlarla yürütülen ve bu Av. Mehmet Bey diye burada kendisini tanıtan ve kesinlikle hukukla kanunla adaletle uzaktan yakından alakası olmadığını düşündüğüm insanların karşımıza çıktığı bazı kararlarda bile sabit görüşlü kişilerin belkide insan hayatına olumsuz etki edebilecek kişilerin olması çok üzücü..
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilir miyim?
Bizim bildiğimiz; insan evlenince ömrünün sonuna kadar o evliliği sürdürür. Evlilik, çocuk oyuncağı değildir. Eğer ola ki "hayat arkadaşı" konusunda yanlış bir seçim yapmışsa, bu yanlışının cezasını ömrünün sonuna (en azından karşısındaki kadın evlenene) kadar çeker.
Şimdi ben düşünüyoyorum:
Evliyim. Eğer boşanırsam asla evlenmem. Karım da evlenmez. Ben evi karıma ve çocuklarıma bırakır, alır başımı giderim. Çalışıp para kazanır, kazandığımı çocuklarımı en iyi şekilde yetişmeleri için harcarım. Tekrar evlenip karımdan çocuklardan kurtulmak gibi bir düşüncem olmaz.
Çocuklarım olmasaydı da boşadığım karımı en azından -eğer tekrar evlenirse- evlenene, evlenmezse ölene kadar bakmakla kendimi soumlu hissederdim.
O evlenmeden evlenmeyi aklımın ucundan bile geçirmezdim.
Bu yüzden düşüncem odur ki; kadın evlenene kadar; evlenmezse ömrünün sonuna kadar erkek onu bakmaklar mükelleftir. Kadın evlenmeden erkek evlenmemelidir.
20-30 yaşındaki bir genç kadın da "dur ben 400 lira nafaka alayım" diye hayatının sonuna kadar dul kalmak istemez, İlk fırsatta evlenir emin olun.
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilir miyim?
Alıntı:
senoleker rumuzlu üyeden alıntı
Bizim bildiğimiz; insan evlenince ömrünün sonuna kadar o evliliği sürdürür. Evlilik, çocuk oyuncağı değildir. Eğer ola ki "hayat arkadaşı" konusunda yanlış bir seçim yapmışsa, bu yanlışının cezasını ömrünün sonuna (en azından karşısındaki kadın evlenene) kadar çeker.
Şimdi ben düşünüyoyorum:
Evliyim. Eğer boşanırsam asla evlenmem. Karım da evlenmez. Ben evi karıma ve çocuklarıma bırakır, alır başımı giderim. Çalışıp para kazanır, kazandığımı çocuklarımı en iyi şekilde yetişmeleri için harcarım. Tekrar evlenip karımdan çocuklardan kurtulmak gibi bir düşüncem olmaz.
Çocuklarım olmasaydı da boşadığım karımı en azından -eğer tekrar evlenirse- evlenene, evlenmezse ölene kadar bakmakla kendimi soumlu hissederdim.
O evlenmeden evlenmeyi aklımın ucundan bile geçirmezdim.
Bu yüzden düşüncem odur ki; kadın evlenene kadar; evlenmezse ömrünün sonuna kadar erkek onu bakmaklar mükelleftir. Kadın evlenmeden erkek evlenmemelidir.
20-30 yaşındaki bir genç kadın da "dur ben 400 lira nafaka alayım" diye hayatının sonuna kadar dul kalmak istemez, İlk fırsatta evlenir emin olun.
Ülkemizde sizin gibi düşünen insan oldukça fazla. Hatta belki çoğunlukta. Fakat, bu pozisyon bizim de aid olduğumuzu iddia ettiğimiz batılı bakış açısına(Avrupa, Amerika vs.) taban tabana zıt bir bakış açısı.
Biz kanunlarımızı batılı standardlara göre yapıyoruz. Fakat o kanunlara temel teşkil eden hayat felsefesine inanmıyoruz. Neticede ortaya ucube bir hukuk sistemi çıkıyor.
Mesela anayasamıza göre kadın erkek eşittir fakat nafakayı nedense hep erkek öder. Bu gün boşanan kadınların büyük bir çoğunluğunun üniversite mezunu olması bile bu realiteyi değiştirmez. Yine nafaka alırlar. Çünkü biz ne kadar aksini iddia etsekde aslında kadın erkek eşitliğine inanmıyoruz.
Bir gün gerçeklerle yüzleşmemiz gerekecek. Neden kanunlarımıza, "erkek kadının ömür boyu geçimini sağlamakla yükümlüdür" diye bir madde koymaktan utanıyoruz.
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilir miyim?
Alıntı:
senoleker rumuzlu üyeden alıntı
Bizim bildiğimiz; insan evlenince ömrünün sonuna kadar o evliliği sürdürür. Evlilik, çocuk oyuncağı değildir. Eğer ola ki "hayat arkadaşı" konusunda yanlış bir seçim yapmışsa, bu yanlışının cezasını ömrünün sonuna (en azından karşısındaki kadın evlenene) kadar çeker.
Şimdi ben düşünüyoyorum:
Evliyim. Eğer boşanırsam asla evlenmem. Karım da evlenmez. Ben evi karıma ve çocuklarıma bırakır, alır başımı giderim. Çalışıp para kazanır, kazandığımı çocuklarımı en iyi şekilde yetişmeleri için harcarım. Tekrar evlenip karımdan çocuklardan kurtulmak gibi bir düşüncem olmaz.
Çocuklarım olmasaydı da boşadığım karımı en azından -eğer tekrar evlenirse- evlenene, evlenmezse ölene kadar bakmakla kendimi soumlu hissederdim.
O evlenmeden evlenmeyi aklımın ucundan bile geçirmezdim.
Bu yüzden düşüncem odur ki; kadın evlenene kadar; evlenmezse ömrünün sonuna kadar erkek onu bakmaklar mükelleftir. Kadın evlenmeden erkek evlenmemelidir.
20-30 yaşındaki bir genç kadın da "dur ben 400 lira nafaka alayım" diye hayatının sonuna kadar dul kalmak istemez, İlk fırsatta evlenir emin olun.
Ülkemizde sizin gibi düşünen insan oldukça fazla. Hatta belki çoğunlukta. Fakat, bu pozisyon bizim de aid olduğumuzu iddia ettiğimiz batılı bakış açısına(Avrupa, Amerika vs.) taban tabana zıt bir bakış açısı.
Biz kanunlarımızı batılı standardlara göre yapıyoruz. Fakat o kanunlara temel teşkil eden hayat felsefesine inanmıyoruz. Neticede ortaya ucube bir hukuk sistemi çıkıyor.
Mesela anayasamıza göre kadın erkek eşittir fakat nafakayı nedense hep erkek öder. Bu gün boşanan kadınların büyük bir çoğunluğunun üniversite mezunu olması bile bu realiteyi değiştirmez. Yine nafaka alırlar. Çünkü biz ne kadar aksini iddia etsekde aslında kadın erkek eşitliğine inanmıyoruz.
Bir gün gerçeklerle yüzleşmemiz gerekecek. Neden kanunlarımıza, "erkek kadının ömür boyu geçimini sağlamakla yükümlüdür" diye bir madde koymaktan utanıyoruz.
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilir miyim?
Alıntı:
cemil1 rumuzlu üyeden alıntı
Bir gün gerçeklerle yüzleşmemiz gerekecek. Neden kanunlarımıza, "erkek kadının ömür boyu geçimini sağlamakla yükümlüdür" diye bir madde koymaktan utanıyoruz.
Onu utananlara sormak gerek. Ben kanun koyucu olsam buna utanmam. Yanlış olanın "kadın erkek eşittir" ifadesini anlama biçimidir.
Avrupadaki bakış açısına göre erkekler birbiri ile de evlenebilir. Ama bu tür şeyleri biz "sapıklık" olarak algılarız.
Kısacası:
Kendine güvenmeyen, bir günlüğüne de olsa EV-LEN-ME-YE-CEK.
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilir miyim?
Beyler çok açık bir şey söylemek istiyorum.Şöyle bir şey istemeye kimsenin hakkı yok.Gidiyim bir kadınla evleneyim kafama göre çocuk yapayım sonra baktım sıkıldım veya anlaşamadım hiç bir yükümlülük almadan boşanayım sonra sıfırdan bir daha evleneyim kafama göre bir daha çocuk yapayım canımın istediğine bakayım(hem eş ve hem çocuklar için) istemediğine bakmayayım.Bu sırada o kadınlar çocuklar ne olacak ne hissedecek nasıl insanlar olarak topluma katılacak zerre umrumda olmasın.Sadece kendi isteklerim doğrultusunda öylece yaşayıp gideyim.Böyle bir köy yok arkadaşlar.Attığınız imzanın bedelini ödeyeceksiniz.Kafama göre evleneyim boşanayım yok.Siz bayan olsaydınız veya aynı durumda kardeşiniz veya çocuğunuz olsaydı evlenip 1 ay sonra dul damgası yemiş şekilde.O zaman bu düşüncelerde olurmuydunuz çok merak ediyorum.Empati en önemli ve sosyolojik insan davranışlarından biridir.Empati yapamayan kişiler insanları, kuralları ve hayata dair bir çok şeyi maalesef anlayamıyorlar.İyi forumlar.
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilir miyim?
Sayın "Bill187" bu yazım sadece size, çok güzel söylemişsiniz empati diye iyide bu empati neden sadece kadın için yapılsın istiyorsunuz, tüm evlililer sizin seneryonuzdaki gibi mi başlayıp-bitiyor.Sizin yaklaşımınız kusuru sorunu tamamen erkekte aramakta , evliliiğin bitmesinde tek sebep sadece erkek midir ki attığı imzanın bedelini tek o ödesin ( Kaldıki imzayı sadece erkek mi atıyor ) ? pek çok evliliğin bitirilmesinde kadın tam kusurlu olmasına rağmen genel algının bir türlü kırılamaması nedeni ile faturanın erkeğe kesilmesine bile neden demek size göre yanlış demek ki.Bir çok davayı takip ediyorum kadın deliller ve şahitler beyanına göre yüksek oranda kusurlu olmasına , çalışıyor olmasına rağmen bal gibi nafaka da bağlandı, tazminat da aldı neden sorusuna nasıl bir cevap verebilirsiniz .Kanun karşısında kadın-erkek eşitliği sadece kağıt üzerinde kalıyor.Kadına kusur oranının yüksek olmasına ayrıca çalışıyor olmasına rağmen nafaka bağlanıyorsa sanırım bazı şeyleri yanlış yorumluyor yanlış uyguluyoruz.Ben haklı olduğu konuda kadın-erkek farketmez hiç kimsenin mağdur olmasını kabullenemiyorum, cinsiyet ayrımı yapmıyorum, kimseyi de savunmuyorum ancak adaletin tesisinde erkeğe de kadınada eşit yaklaşılsa herkes ayağını denk alır belki, her şekilde kanunların desteğini ardında hisseden kadınların neler yaptıklarını bir bakın, burada neler paylaşıyoruz, okuyoruz yazıyoruz, tüm erkekler aç gözlü, sadece parasını ve malını düşünen, ayran gönüllü uçkuruna düşkün mahluklar mı ki sürekli sorunun kaynağı olsunlar hep bedel ödesinler.Bu tarz zihniyetler değil mi ortalığı kızıştıran kışkırtan , iyiyle kötüyü bir sepete koyup hepsine kötü derseniz hepsini kötü yaparsınız.Yazınıza beyler değilde arkadaşlar diyerek başlasaydınız erkekleri hedef almak yerine her iki cinse hitap etseydiniz , her iki tarafın hatalarını gösterip onlara işaret etseydiniz daha faydalı bir paylaşım olurdu.Hiç kimsenin aklı, fikri ve vicdanı olamazsınız kimin neler yaşadığını yada nelere maruz kaldığını bilmeden o haklı bu haksız yaklaşımını da doğru bulmuyorum, adaleti tesisle görevli hakimler bile suçlu ile suçsuzu ayırt etmek için kaç celse davayı inceliyor sonra bir hüküm veriyor.Haklıya hakkını teslim etmek zor ve meşakatli bir iş.
Yazacak çok şey var ancak ne yazarsak yazalım değişen fazla bir şey olmayacak sanırım.
Empati yapınca şimdi kendime kızdım bunca şey yazmaya ne gerek vardı, sayın üye düşündüklerini paylaşmış gayet normal dedim ama diğer yandan bakıncada sanki yazdıklarımında söylenmesi gerekiyordu, umarım yanlış düşünmüyorumdur.
Sayın "dabade" sizin sıkıntınızla ilgili eşinizin yaptığını yapan pek çok kadın var , ya sigortasız çalışıyorlar yada bu şekilde sürekli yer değiştirerek.Keşke böyle şeylere mecbur kalmasalar, ancak bu şekilde hareketle karşı tarafı düşürdükleri durum da göz önüne alındığında şunları söylemekte sakınca yok eşinizin çalıştığını belgelerle ispatlayamıyorsanız, şahitlerle ispatlarsınız çalıştığını bilen bu konu hakkında hakime gerekli bilgiyi verecek bir iki şahit ve bize anlattıklarınızla dava açabilirsiniz.
Saygılarımla.
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilir miyim?
Sayın scorpion35;
Sorun gerçekten "kadın erkek eşitliği" olayını yorum ile ilgili.
Kadın ve erkek eşit DE-ĞİL
En azından: Kadınlar askere alınmaz. Erkek ebe yok örneğin.
Anayasadaki eşitliğin anlamı mutlak anlamda eşitlik değil.
Evlilikte kanun öyle yazmasa da erkek kadından daha fazla sorumluğa sahip. Erkek kadının yapmak zorunda olmadığı bazı şeyleri yapmak zorunda zannediyor. Kendisinin yapamayacağı bazı şeyleri kendine hak görüyor. Sorunların çoğu bundan. Evlenmeden önce erkekler kadınların beklentisini yükseltiyor, sonra da o beklentisine karşılık alamayan kadını mutsuz ediyorlar, bu da boşanmaya kadar gidiyor.
Dedim ya, erkek daha fazla sorumluğa sahip. Dolayısı ile boşanmada da daha fazla sorumluluğa sahip.
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilir miyim?
Alıntı:
senoleker rumuzlu üyeden alıntı
Onu utananlara sormak gerek. Ben kanun koyucu olsam buna utanmam. Yanlış olanın "kadın erkek eşittir" ifadesini anlama biçimidir.
Avrupadaki bakış açısına göre erkekler birbiri ile de evlenebilir. Ama bu tür şeyleri biz "sapıklık" olarak algılarız.
Kısacası:
Kendine güvenmeyen, bir günlüğüne de olsa EV-LEN-ME-YE-CEK.
Belki eşitsizliği resmen kabul ettiğinizde bunun bir takım yasal yansımaları olacak. Mesela kadının geçiminden neden sadece eski kocası sorumlu? Babası, erkek kardeşleri yok mu?. Ya da hiç evlenmemiş yetişkin kadınların geçiminden kim sorumlu olacak? O mecraya girerseniz orası çok kaygan bir zemindir, nerede duracağınız hiç belli olmaz. Yani biri çıkıp kadınların neden üniversite eğitimi alması gerektiğini bile sorgulayabilir.
Afganistan da Taliban iş başına geldiğinde çalışan kadınların işlerine son vermişti. Gerekçe olarak da zaten kocaları yada babaları bunların geçimini temin etmekle yükümlü denmişti.
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilir miyim?
Alıntı:
cemil1 rumuzlu üyeden alıntı
Belki eşitsizliği resmen kabul ettiğinizde bunun bir takım yasal yansımaları olacak. Mesela kadının geçiminden neden sadece eski kocası sorumlu? Babası, erkek kardeşleri yok mu?. Ya da hiç evlenmemiş yetişkin kadınların geçiminden kim sorumlu olacak? O mecraya girerseniz orası çok kaygan bir zemindir, nerede duracağınız hiç belli olmaz. Yani biri çıkıp kadınların neden üniversite eğitimi alması gerektiğini bile sorgulayabilir.
Afganistan da Taliban iş başına geldiğinde çalışan kadınların işlerine son vermişti. Gerekçe olarak da zaten kocaları yada babaları bunların geçimini temin etmekle yükümlü denmişti.
Bu yoruma başka açıdan yorumlayalım.Babası,erkek kardeşi yok mu.? Bütün bakım ücreti boşanılmış erkeğe yüklense,boşanılan eş acaba tek başına aldığı 300-400-500 tl ile geçine bilir mi.? Bir şekilde kendi ailesinin de desteği oluyor yani.Nafaka her halde ben bu ay bu kadar harcadım meblağı alayım olmuyor değil mi.? Nafaka ile eminim ki çok boşanmış intikam duygusu ile hareket ediyordur.
Haksız olarak muhakkak nafaka alanlar,tazminat ödeyenler vardır.Her boşanma bireysel ele alınmalı genelleme yapılmamalı.Evlilikte zulüm görüp te niceleri vardır ki sadece kurtulayım lanet olsun diyen bayanlar vardır.Nice ahlaksız hayat yaşayıp sabreden bayanlar vardır.
Bu sitede bir üye konu açıp eşinden,nafakadan,tazminattan haksızlığa uğradığını söylüyor ise ben canı gönülden haklı olduğuna inanıyorum.
Varsayalım eşine zulüm etmiş bir erkek ayda 500-600 tl nafaka ödüyor.Koyalım bakalım kantara yapılanların karşılığı denk gelecek mi.?
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilir miyim?
Alıntı:
Bill187 rumuzlu üyeden alıntı
Beyler çok açık bir şey söylemek istiyorum.Şöyle bir şey istemeye kimsenin hakkı yok.Gidiyim bir kadınla evleneyim kafama göre çocuk yapayım sonra baktım sıkıldım veya anlaşamadım hiç bir yükümlülük almadan boşanayım sonra sıfırdan bir daha evleneyim kafama göre bir daha çocuk yapayım canımın istediğine bakayım(hem eş ve hem çocuklar için) istemediğine bakmayayım.Bu sırada o kadınlar çocuklar ne olacak ne hissedecek nasıl insanlar olarak topluma katılacak zerre umrumda olmasın.Sadece kendi isteklerim doğrultusunda öylece yaşayıp gideyim.Böyle bir köy yok arkadaşlar.Attığınız imzanın bedelini ödeyeceksiniz.Kafama göre evleneyim boşanayım yok.Siz bayan olsaydınız veya aynı durumda kardeşiniz veya çocuğunuz olsaydı evlenip 1 ay sonra dul damgası yemiş şekilde.O zaman bu düşüncelerde olurmuydunuz çok merak ediyorum.Empati en önemli ve sosyolojik insan davranışlarından biridir.Empati yapamayan kişiler insanları, kuralları ve hayata dair bir çok şeyi maalesef anlayamıyorlar.İyi forumlar.
Sayın Bill187,
Türkiye de her dört evlilikden biri boşanma ile neticeleniyor. Boşanma davalarının yüzde 40 nı kadınlar açıyor. Boşanan çiftlerde kadının ortalama eğitim seviyesi erkekden daha yüksek. Boşanan erkek ve kadınların büyük çoğunluğu üniversite mezunu. Türkiye de üniversite mezunları arasında cinsiyet bazında hala bir eşitsizlik var fakat çok marjinal bir fark.
Bu istatistikler açık bir şekilde boşanan kadınların gelirlerinin erkeklere göre düşük olmadığını göstermekte. Peki neden hala nafaka sadece erkekler tarafından ödeniyor. Bunu anlamak mümkün değil. Eğer hakimler önyargılarını bir tarafa bırakıp kanunlar çerçevesinde hükmetselerdi nafaka ödeyen kadın erkek oranının birbirine yakın olması gerekirdi.
Ayrıca bu rakamlar sizin kadın mağduriyeti argumanınızı boşa çıkarmakta. Hatta, belki tam tersi söz konusu. Sistemdeki önyargılı yaklaşım kadınları boşanmaya teşvik etmekte.
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilir miyim?
Sayın ''scorpion35'' kızgınlığınızı yorumuma yönlendirmeniz oldukça anlaşılmaz.Ben özgür bir birey olarak fikirlerimi paylaştım.Ve beyler diye başlayarak erkelere seslendim.Ama demedim ki kadının hiç bir suçu yok veya kadın bir imza atmıyor yada bedel ödemiyor.Dul damgası her onurlu kadın için verilen 300TL-500TL ile karşılanamayacak bir bedeldir zaten.Evet, sadece erkek arkadaşlara hitap eden bir ileti yazdım.Belki konunun devamında sevgili bayan arkadaşlarda şunları genel olarak yapmakta diye ayrı bir ileti yazarım.Sanırım bu durum için sizden izin almam gerekmiyor.Yazdıklarım da isteyen kabul etsin etmesin yasa koyucularında kabul ettiği gerçeklerdir.Olayı sadece boşanma aşamasından boşanmanın bitmesi ve bedel ödenmesine kadar kısımda incelersek eminim kusur oranı genel manada erkeklerde daha azdır.En azından ben öyle tahmin ediyorum.Olayı iki tarafın tanışmasından en sonuna kadar almalıyız bence.Etrafımda gördüğüm bazı erkek profilleri var.Sırf karşı taraf daha güzel/imkanları daha fazla/mesleği daha iyi/eğitim durumu daha iyi/yanıma daha yakışır diyerek aslında tanımadığı ve anlaşamadığı bayanlarla bunları ön planda tutukarı için kendilerinede ihanet ederek olmayacak evlilikler yapıyorlar.Bunun üzerine zaten artık hiç bir şey yapmaları geremiyor.Sonra karımın kardeşleri beni tehdit etti, karım bana olmayacak iftiralar attı, karım evdeki ortak eşyaları benden habersiz (ç)alarak kendi evine taşımış ve inkar ediyor vs. diye dert yanıyorlar.Arkadaşlar bakın size olanı tekrar söylüyorum, kabul etsenizde etmesenizde bular birtakım arkadaşların yaşadıkları acı gerçeklerdir.Kadın erkek eşitliği çok göreceli ve esnek bir kavramla olmakla beraber kadın ve erkek hemen her yer ve alanda eşit değildir.Bu zaten doğanın kanununa aykırıdır.Kanunların kastettiği eşitlik çok dar bir alanı işaret etmektedir. Özünde evlendiği ve bir zamanlar sevdiği bir adama iftira atacak, canına malına kastedecek, zarar görmesi için elinden geleni ardına koymayacak ve anlaşamadığınızı gördüğünüz insanlarla evlilik yapmayın.Devlet acısını sizden çıkarır.Gerçekten ağır bedeller ödersiniz.Birbirinizi ve ailesini en az 2 veya daha fazla yıl tanımaya özen gösterin.Evlilik bağı bir ortaklık bağıdır.Ortağınızı, hayat arkadaşınızı elinizden geldiği kadar iyi seçmeye çalışın.Her şey olacağına varıyor hayatta lakin durum artık böyle.Ben açık söylüyorum, çok beğendiğim ve birlikte yaşadığım bir bayanla ilerideki muhtemel bir evliliği yürütemeyeceğimi 1 yıl sonunda anlamamla aramızda büyük bir aşk olmasına rağmen ayrılmak zorunda kalmış bir erkeğim ben.Yüreğim kanayarak bu kararı verende benim.Çünkü gerçekçi bir şekilde 1 sene süren bir birliktelikte zaten size geleceğin sinyalleri geliyor.Siz görür veya görmezsiniz o ayrı.Neyse arkadaşlar herkesin ilişkisi özeldir ve genel olarak değerlendirmek ve burda yorum yapmak kimseyi suçlamak anlamında değildir.Sedece yazdıklarım, düşündüklerimden ibarettir.Bu işlerden ağzı yanan arkadaşlar fikirlerime katılmayabilir.Ancak saygı göstermek durumunda olduklarını bir kez daha hatırlatmak istiyorum.İyi forumlar.
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilir miyim?
Sayın "Bill187" yazınızı okuyana kadar her şey normaldi, kızgınlığımda söz konusu değil böyle bir şeyde olamaz ancak bir kaç örneği genele mal eden taraflı yaklaşımınız hoşuma gitmedi buna işaret ettim ,istediğinizi yazmakta özgür olduğunuz aşikar ancak yazdıklarınız ve söyleminizle insanları tahrik etmek yerine daha yol gösterici her kesime hitap eden kadın erkek fark etmez hepsinin hayatının seçiminde dikkatli olmaları gerektiğini baştan söyleseniz belki bu kadar dikkatimi çekmezdi.
Saygılarımla.
-
Cevap: Nafakanın kesilmesini talep edebilir miyim?
Ben hiç bir örneği kimseye mal etmedim.Ayrıca tahrik etmek lafınıda tam bir tahrik olarak yorumluyorum.Ortada öyle bir şey yok.Bu konuda o kadar dolusunuz ki tek duymak istediğiniz erkeklerin ne kadar mağdur olduğu ve haksızlığa uğradığı ve burdan doğacak ağırlıklı görüşlerle bir gün yasaların erkekler lehine değişmesi vs.Keşke öyle olsa.Bende bir erkeğim ve aslında aynı taraftayız.Bazı bayanlarında kimlere neler çektirdiğinide etrafımdan görüyorum.Bende sizin yerinizde olsam belkide bu konudaki her karşı fikre bunlardan çekmiş bir kişi olarak tepki gösterirdim.O yüzden tepkinizi anlayabiliyorum.Her neyse konuyu daha fazla dağıtmanın bir anlamı yok.Soru ve görüşlerin devamını tıkamayalım daha fazla.Herkese iyi forumlar.