-
Savcıya hakaret (bağırmak)
Değerli üyeler;
Müşteki olduğum bir konuyla ilgili tekrar ifadeye çağrılmıştım. Karakoldan aradılar ve iş yerimden izin alarak savcılığa gittim.
İfade sırasında savcı, söylediğim şeyleri farklı farklı yazdırmaya başlayınca itiraz ettim ve sadece söylediklerimin yazılmasını istedim. Bunun üzerine savcı "hepsi aynı kapıya çıkıyor, bana işimi öğretme" diye azarladı.
Fakat yine farklı şeyler yazdırmaya devam edince, (üstüme yürüdüler diyorum, dövdüler fakat bana birşey olmadı vb saçma saçma şeyler yazdırıyor) "sayın savcım, ben bu ifadeyi imzalamam. İfadem bu değil" dedim. Bunun üzerine savcı, bana bağırarak "sen ne mezunusun, çok mu biliyorsun da bana işimi öğretiyorsun" dedi.
Ben de; "ben devlet memuruyum, mağdur olduğum bir konu var ve şikayet hakkımı kullandım. Çağırdığınız için de, ifadeye geldim. Fakat söylemediğim şeyleri yazdırıyorsunuz. Savcılık dilekçemde ve eski ifademde herşeyi zaten anlattım. Böyle haksız yere bağırmaya devam ederseniz, sizi amirlerinize şikayet etmek zorunda kalacağım" dedim.
Savcı iyice hiddetlendi ve seni tutuklatacağım diyerek adliye karakolunu arattırdı. Polis geldi ve beni karakola götürdü.Karakolda savcıyı aradılar ve yapılacak işlemi sordular. Savcının, adli işlem yapılmayacağını söylemesi üzerine, aynı polisle birlikte savcının odasına gittik.
Savcı bana; "kusura bakma, sinirliydim ve sana patladım. Olur böyle şeyler, gel de ifadeni tamamlayalım. Ne söylüyorsan yazalım, tutanağı iptal ediyorum" dedi ve elini öptürdü. Ben de ifademi verdim ve adliyeden ayrıldım.
3 ay sonra öğrendim ki, sayın savcı tutanağı iptal etmemiş ve aynı gün, hakkımda suç duyurusunda bulunmuş.
İddia; "ben devlet memuruyum, siz benim ifademi alamazsınız" diye bağırmak suretiyle, aşağılamak.
TCK 125/1, 125/3-a, 125/4 (Görevinden dolayı ve alenen. Fakat sözde bağırmamı başka duyan yok. Nasıl bir aleniyetse artık?)
Tutanakta savcı, katip, starjyer bir avukat ve polisin imzası var. (Sadece stajyer avukatın adı, tanık diye yazılmış)
Yani savcı söylemiş, katip yazmış, avukat da tanık olmuş. Polis ise sadece teslim alan olarak imzalamış tutanağı.
Fakat ne karakol giriş-çıkışım, ne ifadem, ne sorgulamam, ne de başka hiçbir adli işlemim yok olayla ilgili. İddianame savcısı da, hiçbir ifademi almadan, doğrudan mahkemeye göndermiş dosyayı.
Sormak istediğim soru;
Adliye stajını yapan, yoklama çizelgesini imzalamak için orada bulunan ve dolayısıyla, savcının memuru konumunda bulunan bu stajyer avukatın tanıklığı kabul görür mü?
Madem ki savcıya hakaret etmişim, neden olaydan sonra hakkımda hiçbir işlem yaptırmamış karakolda.
Mağdur olduğum bir konuda, bu mağduriyetimin giderilmesi için yetkilendirilen bir savcıya, neden "benim ifademi alamazsınız" diye bağırayım. Bunun nasıl bir mantığı olabilir?
İddia ve Savunmanın Dokunulmazlığı maddesi gereğince, dilediğim gibi ifade vermek hakkına sahip değil miyim? Sırf karşımdaki insan savcı diye, önüme konulan herşeyi imzalamak zorunda mıyım?
İddianamede geçen "ben devlet meuruyum, benim ifademi alamazsınız" sözü, hakaret veya aşağılamak kapsamına girer mi? (Böyle birşey söylemedim tabi ki. Savcı o tarihte 64 yaşındaydı, bugün 65 yaşına girdi. Muhtemelen demans geçirmiş olabilir diye düşünüyorum.)
Geçenlerde, eniştemle birlikte savcının yanına gittik. Savcı; sen tutanağı kabul et, ben şikayetçi olmam zaten dedi. Fakat güvenmiyorum. Çünkü ilk gün de, elini öptürmüş ve kusura bakma falan demişti. Ama aynı gün, suç duyurusunda bulunmuş.
Benim tanığım yok. Bu durumda ne olur dersiniz?
Saygılarımla
-
Cevap: savcıya hakaret (bağırmak)
Şikayet hakkınızı kullanabilirsiniz.
Davada da avukatınız ile temsil edilmenizi tavsiye ederim.
O anda odada bulunan stajyer avukat, hakim adayı, hakim, avukat, bir diğer savcı, çaycı veyahut orada tesadüfen bulunan bir kişi de şahit olabilir. Unvan önem taşımaz.
-
Cevap: savcıya hakaret (bağırmak)
Teşekkür ederim Emrah Bey.
Karakola giriş-çıkış işlemi yapılmamış olması, ifade veya gözaltı uygulanmaması, sorgulama vb. hiçbir adli işlem yapılmadan salıverilmem ve en önemlisi de, işyerimden izin alarak kendi irademle, mağdur olduğum bir konuda ifadeye gitmiş olmam...
Hepsi birlikte değerlendirildiğinde; iddiaların yersiz ve isnat edilen suçun, hayatın olağan akışıyla bağdaşmayan bir tepki (bağırmış olmam) olduğu sonucuna ulaşıyorum.
Böyle bir tepki göstermiş olsam bile, bunu tetikleyen tutum veya davranışı, hakim soracaktır diye düşünüyorum.
Dosya ilk önce Ön Ödeme Bürosuna gönderilmiş (Kabahatler Kanunu 36/1 maddesi-gürültü çıkarmak)
Fakat başsavcı vekili telefon etmiş ve dosyay kırmızı kalemle not yazmış; telefonda görüştüğümüz gibi, olay savcının makamında olduğu için, TCK 125. madde kapsamında "değerlendirilebileceğini düşünüyorum" yazmış.
Bu sözlerin kabahat mi, suç mu olduğu bile tartışılmış yani.
Sizce "ben devlet memuruyum, benim ifademi alamazsın" diye bağırmak, hakaret midir?
Mağdur olduğum konuda, kendi irademle gittiğimi de hesaba kattığımızda, sizce hakim takdiri ne olabilir?
Saygılarımla
-
Cevap: savcıya hakaret (bağırmak)
Elini öptüren savcı la havle vela kuvvete illa billah...
Mahkemede sorunun çözüleceğini umarım geçmiş olsun.
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
Aynen öyle Engin Bey. Adalet Bakanlığına sordum konuyu, cevap bekliyorum. Yapılanların; hiç kimse hakkını araması, herkes kendi işini kendisi çözsün, önüne konulan her şeyi de imzalasın diye yapılan rutin bir uygulama mıdır, savcı bunu yaparsa, vatandaş kime güvenecek diye.
Buradaki "sen benim ifademi alamazsın" diye bağırmak, hakaret suçunu olurşturu mu, diye düşünüyorum. (böyle bir bağırma yok tabi ki, çünkü kendi irademle ve mağdur olduğum bir konuda gittim ifade vermeye)
Önce kabahat (gürültü çıkarmak) denilmiş, sonra da "125.madde de değerlendirilebileceğini düşünüyorum" yazılarak sulh cezaya gönderilmiş.
İddia edilen bu ifadenin, hakaret olup olmadığı konusunda görüşlerinizi beklerim.
Saygılarımla
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
Hakaret değil ama zorlama bir yorum ile belki memura mukavemet görevini engelleme düşünülebilir. Avukat tutun veya müdafi talep edin bu şekilde kolay atlatacağınıza inanıyorum geçmiş olsun.
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
Hakim hakaret olarak değerlendirmesin de, gerisi kolay. Görevini engelleme suçunun unsurları oluşmuş değil. Çünkü cebir veya tehdit yok olayda.
Ancak pasif direnme olabilir (polise kimliğini vermemek, kaçmaya çalışmak vb.) Pasif direnme eylemi de, 5237'de ceza olarak tanımlanmamıştır. Yargıtay Kararları da bu yönde.
Benim iddianamedeki düşünce yoğunluğu; savcının makamında ve yüzüne karşı yapıldığı yönünde. İddianameyi de hazırlayan, sevcının arkadaşı ve meslektaşı sonuçta.
Teşekkür ve saygılarımla
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
O savcı benim , demek Adalet Bakanlığı'na şikayet edersin...
Şaka şaka ,, geçmiş olsun hocam. Şu ülkede adalet sistemine bile güven yok.Özellikle yapmadığınız suçlardan ceza vermeleri konusunda 3.Dünya ülkeleri gibiyiz. Kral mı , kralcılık mı ben çözemedim ,, savcıyı savcıya şikayet etmek sözde hukuk devleti olmamıza rağmen cesaret isteyen bir durum.
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
Peki susma hakkı yok mu şüphelinin? Bir de bu açıdan düşünelim. Şüpheli benim ifademi alamazsınız, ifade ver mi yo rum diye bağırsa bu savcıya hakaret midir? Yoksa yasal hakkı mıdır?
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
Ben lise mezunuyum. Sosyal durum nedeniyle soruyorsunuz sanırım.
Savcıya hitaben; "böyle yapmaya devam ederseniz eğer, sizi amirlerinize şikayet etmek zorunda kalacağım" dediğim için bu olaylar gelişti. Kendisine göre tedbir almış oldu. En sonunda ifademi tamamlamak için çağrıldığımda da; "sen hangi okulu bitirmiştin, adalet lisesi falanmı okudun" diye sormuştu.
Karakol, savcılık, mahkeme vb tüm aşamalarda susuma hakkımız var tabiki. Keza sanık bile olsanız, mahkemede suçu ikrar bile etseniz, bu durum yazılı hüküm kurmaya yeterli değildir. Diğer tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi zorunludur. (Ceza davalarında)
İfade vermiyorum demek, yasal bir haktır. iddia ve Savunma Dokunulmazlığı kapsamında bir durum. Bunu savcı da biliyor. Onun için, bağırıp çağırdı iddiasında bulunuyor zaten.
Fakat şu ayrıntılar çok önemli;
İfadeye, müşteki sıfatıyla gittim. Yazılı tebligat yapılmadığı halde ve kendi irademle orada bulundum. Bu durumda, benim mağduriyetim için yetkilendiren bir insana, "benim ifademi alamazsın" diye bağırmam, saçmalıktan başka birşey değildir. Ayrıca olaydan sonra, hakkımda hiçbir adli işlem yaptırmadı savcı, karakolda bile kaydım yapılmadı.
Son olarak; tutanakta, "ben ifade vermek istemiyorum, daha önce de ifade verdim zaten, ona göre işlem yapılsın" dediğim, daha sonra tekrar agresifleşerek "ben de devlet memuruyum, benim ifademi alamazsınız" diye bağırıp çağırdığım yazılmış.
Şimdi hakim sormaz mı adama; "mağdur olduğu konuda, kendi iradesiyle ifadeye gelen bu adama ne yaptınız da, böyle agresifleşti" ?
Yorum sizlerin arkadaşlar. Saygılarımla
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
Sizlerden ricam; bu konuyla ilgili, mahkeme savunmasında kullanabileceğim yargıtay kararı vb. bilgi veya belge paylaşımınız olursa sevinirim. Teşekkürler
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
Alıntı:
litigation rumuzlu üyeden alıntı
Peki susma hakkı yok mu şüphelinin? Bir de bu açıdan düşünelim. Şüpheli benim ifademi alamazsınız, ifade ver mi yo rum diye bağırsa bu savcıya hakaret midir? Yoksa yasal hakkı mıdır?
Bağırma yetkiliye sesini duyurma kendini ifade etme hak arama arayışından korkudan kaynaklanıyorsa bir derce kabul görebilir savcıya bağıramazsınız şeklinde düşünürsek savcı ve sanık hakkında işlem yapmak gerekir heralde kusurun ağırı ve olaya sebebiyet verenin kim olduğu tartışmadan uzaktır. Tabi bu yorum var sayım üzredir fikir ve düşüncedir olaya ilişkin değil soruya ilişkindir.
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
Yok sosyal durum açısından sormadım olayı bir kefeye koyamadım mantık bulamadım savcının hukuki olarak neyi hedeflediğini anlayamadım, anlayamadım derken savcı buradan size cevap veremediği için biz sizin anlatımlarınızla bağlıyız. Hukuki bilgimde sınırlı.
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
Olayın patlama sebebi; "sizi amirlerinize şikayet etmek zorunda kalacağım" dememdir. Odada, adliye stajını yapan ve imza atmaya gelmiş olan, stajyer bir avukat vardı. Tutanakta, sadece bu vaukatın "tanık" imzası var.
sayın Savcı, bu ortamda kendini bozdurmamak için, böyle davrandı. Zaten karakolda da hiçbir işlem yaptırmadı, şüpheli olarak ifadem bile yok hiçbir yerde. Konuyu da kendinde kapattı ama, "benim kendsini şikayet edeceğimden çekindiği için" tutanağı başsavcılığa göndermiş.
İddianame savcısı; dosyayı ön ödeme bürosuna göndermiş, bu hakaret değil sadece gürültü çıkarmaya girer diye. Başsavcı vekili de, dosyaya el yazısıyla not yazmış "125.maddede değerlendirilebileceğini düşünüyorum" diye.
Gerek 5271 (147,148), gerek 5237 (128) , gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Adil Yargılanma Hakkı, Silahların Eşitliği)'ne göre, savcının yaptığı bir suçtur.
Fakat bir de emsal veya somut bir karar olursa, tam süper olacak yani,
Saygılarımla
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
1 yıl süren davada 3 celse mahkemeye çıktım ve sayın (!) savcı, tebligatlara rağmen hiçbir duruşmaya gelmedi. Beyefendi hakkında zorla getirme kararı çıkarttıracağım sırada hakim kararını verdi. "Bağırmak hakaret değildir, suç oluşmadığı için sanığın Beraatına"...
Hakime sordum; "sayın hakim bey, mağdur olduğum bir konuda şikayet hakkımı kullandım ve komik bir iddia nedeniyle 1 yıldır yargılanıyorum. Bir vatandaş olarak, başka bir mağduriyet yaşarsam eğer, şikayet hakkımı kullanmayacağım. Eğer ki, şeytana uyup da kendi işimi kendim halledersem, bu davadaki savcı bey dolaylı olarak azmettirici sayılmayacak mı"
Hakim cevap veremedi tabi. Karakola git dedi :)
Yorum sizin sayın üyeler...
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
Alıntı:
c_han06 rumuzlu üyeden alıntı
1 yıl süren davada 3 celse mahkemeye çıktım ve sayın (!) savcı, tebligatlara rağmen hiçbir duruşmaya gelmedi. Beyefendi hakkında zorla getirme kararı çıkarttıracağım sırada hakim kararını verdi. "Bağırmak hakaret değildir, suç oluşmadığı için sanığın Beraatına"...
Hakime sordum; "sayın hakim bey, mağdur olduğum bir konuda şikayet hakkımı kullandım ve komik bir iddia nedeniyle 1 yıldır yargılanıyorum. Bir vatandaş olarak, başka bir mağduriyet yaşarsam eğer, şikayet hakkımı kullanmayacağım. Eğer ki, şeytana uyup da kendi işimi kendim halledersem, bu davadaki savcı bey dolaylı olarak azmettirici sayılmayacak mı"
Hakim cevap veremedi tabi. Karakola git dedi :)
Yorum sizin sayın üyeler...
Maalesef benım tecrübelerime görede Türkiye de yargı tam bir tezgah. Yargı bürokrasi dışında kimseye bir faydası yok. Bu fakir millet her sene bunlara en aşağı 3 veya 4 milyar lira maaş ödüyor. Adamlar/hanımlar kendi egolarını tatminden başka hiç bir şey yapmıyor.
Dolaylı olarak Türkiye nin gelişmesine verdikleri zarar en az aldıkları maaşın 10 katıdır. Türkiye nin bir numaralı problemi PKK mı yargı mı emin değilim.
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
Öncelikle tahmin ettiğim üzere beraat etmişsiniz tebrik ederim. Aslında bu sen bana bağırırsan ben de seni böyle uğraştırırım demekten başka bir şey değil. Gerçi siz uğraşırken adalet sistemi, bir hakim, onun kalemindeki memurlar da boş bir işle uğraşmış oldular. Savcı arkadaşımız ise bunı bir daha tekrar etmez umarım.
Bir de konunun başında yazdığınız bazı yanlış nitelendirmeleri o zaman konu sapmasın diye yazmamıştım. Hatırlayabildiklerimi de hukukçu olmayanlar okuduğunda yanlış algılamasın diye şimdi yazıyorum:
1- Savcının amiri, kişi değildir. Savcının bağlı olduğu amir kurum Adalet bakanlığı ve ilgili birimlerine şikayet edilir. Normalde savcılar CUMHURİYET savcısıdır. Yani TC. ni temsil ederler.
2- Avukat veya stajyer avukat savcının memuru değildir. Avukatlar ve stajerler baroya bağlıdırlar ama meslek açısından. Tamamen bağımsızlardır. Üstleri veya astları yoktur.
Saygılar.
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
HSYK ya dilekçe verip, o savcıya da TCK 267 ve TCK 271 den dava açmak gerekir ama diğer savcılar tanıdık olduğu için genelde "takipsizlik" kararı veriyorlar. Benim de başıma geldi. savcı tek ifadeyle bana dava açtı hakkımda zorla getirme kararı verildi, ben savcıya dava açtım 13 sayfa ispatlı delilli resimli tanıklı dosya verdim ama tahmin ettiğim üzere "takipsizlik" kararı çıktı.
Hukukçularımınınz yasa koyucuyu zorlaması gerekiyor savcıların bazıları bu yetkileri gerçekten kötüye kullanıyor. Mesela size elini öptürmüş, bayan bir arkdaşım da karşısında oturdu diye "sen ne hakla karşımda oturursun şimdiye kadar tanıktan al işte şimdi sanık yaptım" seni demiş, arkdaş 4 yıl ağır ceza mahkemesinde yargılandı sonunda beraat etti. Bu kadar da olmaz
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
Karakolda da ayna var :)
Gerçi pardon filminden hatırladığım artık hijyen takılıyorlarmış son sistem bilgisaylı falaka, elektrikli filistin askısı, AB onaylı kum torbası vs. son sistem son teknoloji (tabi bunlar işin espirisi :) ).
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
Konu hortlamış olacak belki ama tam benzeri olay başıma geldi şurada anlattım: https://www.hukuki.net/showthread.php...ht=#post517550
YAlnız benim olayda aktör savcı değil enstitü müdürü hakkımda açılan da adli soruşturma yerine disiplin soruşturması ve doktoradan attırmaya çalışmış hapse attırmak yerine :)
İlginçtir bu konuya 15/02/2013 tarihinde mesaj yazmışım benzer olaybaşıma geldiğinde ben karşı tarafa dava açınca karşı taraf da benim kurumuma resmi yazı göndermiş "kendisi uniplidir bizim üniversitede göreve başlaması lazımdı başlmadı" diyerek beni bu kez de işten attırmaya çalışmış. Unipli olmadığıma dair belgenin tarihi de 15/02/2013 Konuyu açan arkadaşla kader birliğimiz var :)
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
Bence Türkiye'nin en önemli sorunu her zaman adaletsizlikti. Benim için kişi başı gelirin yüksek olmasından çok daha önemli olan yargıya güvenebileceğim bir ülkede yaşamaktır. Türkiye'de özellikle devletin vatandaşa yaptığı haksızlıklarda vatandaşın haklı çıkma ihtimali sıfır. Bizim devlet anlayışımız bu durumun devleti güçlendirdiği görüşünde ama bence tam tersine zayıflatıyor. Savcıların konumlarını kötüye kullanarak insanları sırf kişisel ilişkilerinde sorun yaşadıkları için dava etmeleri ve meslektaşları savcı ve hakimlerin buna engel olmak yerine destek olması kabul edilebilir bir durum değil. Ama sizin olayda Türkiye koşulları göz önüne alındığında bence ucuz kurtarmışsınız. Geçmiş olsun.
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
Hak ararken bile uslüp ve yaklaşımı muhafaza etmek gerek. "seni amirine şikayet edeceğim" , ifadesi, minikte olsa bir tehdittir. Kim olursa olsun bu tehditten hoşlanmaz. İnsan olmanın tabiatında bu vardır. Ve insan olmanın tabiatında, kişi elindeki kozu da kullanır.Önce "insan", sonra "meslek".. bu sıra hiç bir zaman değişmez.
1 yıl süren mahkemede, harcanan enerji, bozulan moral, kafada taşınan 1 yıllık külfet...neden? .."ben nerede hata yaptım da bu başıma geldi " diye kimse içe dönük kendisini sorgulamaz.
Adına beraat deniliyor ama, bir yıl mahkemeye gelip gitmek bile bir cezadır. Kontrolsüz söylenmiş bir cümlenin cezası..
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
Alıntı:
lugat12 rumuzlu üyeden alıntı
Hak ararken bile uslüp ve yaklaşımı muhafaza etmek gerek. "seni amirine şikayet edeceğim" , ifadesi, minikte olsa bir tehdittir. Kim olursa olsun bu tehditten hoşlanmaz. İnsan olmanın tabiatında bu vardır. Ve insan olmanın tabiatında, kişi elindeki kozu da kullanır.Önce "insan", sonra "meslek".. bu sıra hiç bir zaman değişmez.
1 yıl süren mahkemede, harcanan enerji, bozulan moral, kafada taşınan 1 yıllık külfet...neden? .."ben nerede hata yaptım da bu başıma geldi " diye kimse içe dönük kendisini sorgulamaz.
Adına beraat deniliyor ama, bir yıl mahkemeye gelip gitmek bile bir cezadır. Kontrolsüz söylenmiş bir cümlenin cezası..
Attan düştüğünüz zaman, buradan tekrar yazın derim
-
Cevap: Savcıya hakaret (bağırmak)
Alıntı:
lugat12 rumuzlu üyeden alıntı
Hak ararken bile uslüp ve yaklaşımı muhafaza etmek gerek. "seni amirine şikayet edeceğim" , ifadesi, minikte olsa bir tehdittir. Kim olursa olsun bu tehditten hoşlanmaz. İnsan olmanın tabiatında bu vardır. Ve insan olmanın tabiatında, kişi elindeki kozu da kullanır.Önce "insan", sonra "meslek".. bu sıra hiç bir zaman değişmez.
1 yıl süren mahkemede, harcanan enerji, bozulan moral, kafada taşınan 1 yıllık külfet...neden? .."ben nerede hata yaptım da bu başıma geldi " diye kimse içe dönük kendisini sorgulamaz.
Adına beraat deniliyor ama, bir yıl mahkemeye gelip gitmek bile bir cezadır. Kontrolsüz söylenmiş bir cümlenin cezası..
Amirine şikayet edeceğimi tehdit olarak algılayan bir kişi o pozisyonda durmamalı: İlki adaletsizliktir ikincisi bu tehdit değil uyarıdır, "yaptığının yasal olmadığını düşünüyorum hakkımı ararım" demektir. Hak aramayı tehdit olarak gören bir amir adaletli olamaz bence.
Kendimden örnek vereyim:
Üniversitede hocaydım, öğrenci bana küfretti bakın küfür diyorum öyle hak arama filan geçtim, niye küfür ettiğini sordum açıkladı, mantıklı geldi, haklısın dedim küfür etmemesi gerektiğini belirttim, notuna istediği ve HAKKI OLAN 20 puanı ekledim. Kendisine farkında olmadan bu haksızlığı yaparak kendisini tahrik ettiğim için özür dilediğimi belirttim. O günden sonra o öğrenci değil bana küfür etmek sesini yükseltmemek için kısık sesle konuşuyordu. Mezun olduktan yıllar sonra da bana mesaj atıp halimi hatırımı sordu.
Biraz hoşgörüyle dünya yıkılmaz.