İmzasız sözleşme

İki sayfadan oluşan bir sözleşmenin ikinci sayfası taraflarca imzalanmış, ancak birinci sayfada paraf v.s. yoktur. Sadece bir bilgisayar çıktısıdır.
Sözleşmenin bağlayıcı kurallarının tümü birinci sayfadadır. İkinci sayfada sadece imza alanı ve bazı klasik maddeler (yetkili mahkeme gibi) vardır.
Taraflardan biri (küçük taraf), sözleşmenin bir kopyasının kendisine verilmediğini, ancak imzalanan sözleşmenin bu olmadığını iddia etmektedir.
Bu durum ne sonuç doğurur?

(Böyle bir konunun gündeme geldiğini hayal meyal hatırlıyorum ancak ilgili konuyu bulamadım)

Sözleşme geçerli olur heralde

Sözleşme serbestisi ilkesi gereği yasanın özel olarak şekil koşulu aramadığı hallerde sözleşme geçerlidir.

Görüşleriniz için teşekkür ederim.

Taraflardan birisi; imzanalan sözleşmenin ilk sayfasının, sonradan değiştirildiğini iddia etmektedir. Bunu doğrulayacak çok zayıf da olsa deliller öne sürebilmektedir. Bu durumu değiştir mi?

Daha ayrıntılı anlatayım:
Bu bir "belirsiz süreli iş sözleşmesi" dir. İşçinin ifadesine göre iki ayrı sözleşme imzalanmıştır.
İmzalanan İLK iş sözleşmesinde brüt ücret 1800 lira olarak belirtilmiş; ilk iki ay da 1800 lira brüt ücret üzerinden maaş ödendiği iddia edilmektedir. İddia banka hesap ekstresi ve e-devletteki SGK matrahları ile uyum içindedir.
Daha sonra işçiye yeni bir sözleşme imzalatılmış; işçi de bu sözleşmenin sonradan imzalatıldığının anlaşılması için imzasının üzerine tarih atmıştır. Bu İKİNCİ sözleşmede brüt maaş 1500 lira ve sosyal haklar da 300 lira olarak görünmektedir. İşçi bunun sebebini sorduğunda "bunlar muhasebesel konular, sen anlamazsın" cevabı verilmiştir. Bu tarihten sonraki maaş hesaplarında 1500 liranın SSK primi ödenmiş ama 1800 liranın neti kadar maaş yatmıştır. Bu iddia da yine banka ve SGK kayıtları ile uyum içindedir.
Sonra işçinin iddiasına göre bu iki sözleşme de; birincisi üzerinde 1800 lira yazdığından; diğeri de üzerinde tarih olduğundan işveren tarafından imha edilip yerine imzasız olan sahte sözleşme konmuştur. Sahte sözleşme, 1800 lira olan sözleşmenin aynısı; sadece 1800 rakamı 1500 olarak değiştirilmiş şeklindedir. 300 liralık sosyal haklar görünmemektedir. Ancak işveren nasılsa imzasız olduğundan istediği gibi bir ilk sayfa hazırlayabilecektir.

Burada işçi sahteliği ispatlamış olur mu? Sahte olmadığını işveren mi ispatlamalıdır?

Bu olay olmuş mu?

Çok uçuk bir örnek mi ki?
Örnek olarak sordum ama benzeri bir durumun nasıl sonuç doğurduğunu öğrenmek istiyorum.

İmzasız sayfada imzası olmayan taraf aksini iddia edebilir ve her türlü delille ispat edebilir. İmzasız sayfa ancak tarafların ikrarı ile geçerli sayılabilir ancak yazılı delil başlangıcı sayılabilir ve taraflar ancak başka bir delille destekleyebilirlerse geçerliği kabul edilebilir.

İmzasız sayfanın geçersiz olduğunu iddia eden taraf itiraz etse; ya da zayıf (örnekteki gibi) bir delil öne sürerse, sayfanın geçersiz sayılması için daha kuvvetli delil getirmesi mi beklenir yoksa diğer tarafın bu iddiayı çürütmesi mi istenir?
Ben de aynı sözleşmeyi wordde yazıp birinci sayfasının üstüne istediğim şeyi yazarak yazıcıdan alabilirm ve "hayır, doğrusu buydu" diyebilirim çünkü.

Konu iş hukukuna ilişkin olduğundan şunları söyleyebilirim ticaret odasından emsal ücret ve bankaya yatırılan para hele tanık da dinletilebildiği dikkate alındığında işverenin ücretin daha az olduğuna mahkemeyi ciddi çekilde inandırabilecek deliller sunması gerekir.

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

ticaret odasından emsal ücret ve bankaya yatırılan para hele tanık da dinletilebildiği

---

İfadenizden sanki tanık en önemli delilmiş gibi bir hisse kapıldım. Doğru mu?
Ama özel sektörde özellikle beyaz yaka işçiler birbirinin maaşını bilmez. Hatta birçok işyerinde maaşını başkasına söylemek yasaktır. Dolayısı ile tanık olayı çok zor.
Emsal ücret konusunda da; 1500 ve 1800 gibi birbirinden çok uzak olmayan iki rakam söz konusu. Sözkonusu iş için iki rakam da uçuk değil.
6-7 sene boyunca her ay aksamadan düzenli olarak "Maaş" açıklaması ile bankaya yatan para miktarları banka kayıtlarında belli iken, tanık ve emsal ücret buna nazaran çok önemsiz bir delil olmaz mı?

Bir işveren sözleşme işin neden bu kadar "yırtınır ki"....
ben kendimden biliyorum, maaşın 2500-3000 diyor ama sözleşme lafını edince yan çiziyor...
"acaba işe başladıktan bir süre sonra mı önüme sözleşme uzatacaklar..."
ama iş kanununda yazılı olmayan hallerde 2 ay içinde içinde "..şartları belirten..." belge vermekle
yükümlü diyor..
başlangıçta yan çizen adam birkaç ay sonra al sana sözleşme mi diyecek...
maaşla girdiğim işlerde hiç sözleşme imzalamadım bugüne kadar...
şimdilerde nasıl yapılıyor beyaz yakalar bilmiyorum...

"İnce" bazı durumlar olabilir.
Örnel bir senaryo:
İşçinin maaşı 1000 liradır; işveren bunu 700 lira maaş + 300 lira yemek olarak gösterip 300 liranın vergi ve primlerini ödemeyerek vergi ve prim kaçırır. (yemek parasından sigorta primi ve vergi ödenmeyeceğini düşündüğü için)
Sonra işçi "primlerimi eksik yatırıyorsun" diye itiraz edince de; "senin maaşın zaten 700 lira; bundan sonra da yemek parası vermeyeceğim, yemek vereceğim" der. Bunun için de sözleşmeyi öne sürer.
Baştan beri anlamak istediğim şudur:
İşçi böyle bir durumda göğsünü gere gere "bu sözleşme geçersizdir" mi demelidir yoksa göğsünü fazla germeden mi bu iddiasını dillendirmelidir?

Benim merak ettiğim ise 2500 tl üzeri tanıkla isbatı olmuyor şimdi aylık olayında yıllık toplam mı dikkate alınıyor aylık mı yoksa 300 tl lik kısım mı? yada söylediklerimin konu ile uzaktan yakından ilgisi var mı? :)

2500 lira olayını duymadım ama sanırım bahsettiğiniz borç ile ilgili olmalı. Yani "uzaktan yakından ilgisi yok" şıkkı olabilir.

Alıntı:

---

senoleker rumuzlu üyeden alıntı

"İnce" bazı durumlar olabilir.
Örnel bir senaryo:
İşçinin maaşı 1000 liradır; işveren bunu 700 lira maaş + 300 lira yemek olarak gösterip 300 liranın vergi ve primlerini ödemeyerek vergi ve prim kaçırır. (yemek parasından sigorta primi ve vergi ödenmeyeceğini düşündüğü için)
Sonra işçi "primlerimi eksik yatırıyorsun" diye itiraz edince de; "senin maaşın zaten 700 lira; bundan sonra da yemek parası vermeyeceğim, yemek vereceğim" der. Bunun için de sözleşmeyi öne sürer.
Baştan beri anlamak istediğim şudur:
İşçi böyle bir durumda göğsünü gere gere "bu sözleşme geçersizdir" mi demelidir yoksa göğsünü fazla germeden mi bu iddiasını dillendirmelidir?

---

Bu noktada sanki ortada bir kabul var iş veren yemek yerine para ödemeyi kabul ediyor gibi duruyor tabi birde sözleşme var (kredi kartı üyelik ücreti ile ilgili içtahatta sözleşmenin esası konusunda detaylı açıklama var diğer taraftan işçinin işverene karşı sorumluluğuda var iş verenin çıkarını gözetmesi gerekir iradesi bu yönde oluşmalı kafam karıştı) yemek firmasının 300 tl lik fatura kestirmesi gerekir mi ?
ikincisi işyerinde daha önceden yemek verilip verilmediğide önemli olabilir iş verenin iddiası açısından,

Brüt maaş zaten 1000 lira iken "Bunun 700 lirası maaş, 300 lirası yemek gibi göstereyim" diyerek daha az vergi ve prim ödemek için "kendi aklınca" dalevere yapmış işveren temsilcisi. Bunda işçinin muvafaktı olmadığını bu "imza" olayı ile ispatlayabilirmiyiz diyoruz sorunun kökünde.
İşyerinin bir otel / lokanta ya da catering şirketi olduğunu, dolayısı ile zaten orada yemek olduğunu ve fiilen çalışan herkesin, hatta çalışan misafirlerinin yemeğini orada yediğini düşünün.
Yemek parası diye bir şey kökten anlamsız yani.

Alıntı:

---

senoleker rumuzlu üyeden alıntı

2500 lira olayını duymadım ama sanırım bahsettiğiniz borç ile ilgili olmalı. Yani "uzaktan yakından ilgisi yok" şıkkı olabilir.

---

Bu sorunun cevabını Engin bilgilere sahip bir avukattan duymayı isterdim :)

Alıntı:

---

ismail32 rumuzlu üyeden alıntı

Bu sorunun cevabını Engin bilgilere sahip bir avukattan duymayı isterdim :)

---

ben de isterdim.