Sokaklarda köpeklerininin tuvalet ihtiyacını her yere yaptıranlara karşı yasal cezalar nelerdir?

Merhaba , Öncelikle henüz Hayvan düşmanı olmadığımı sorunumu yazmaya başlamadan belirtmek isterim. Lakin hayvan düşmanı olmamada ramak kaldı. Kullanacağım bazı kelimeler için şimdiden özür dilerim. Yazılan sorunları bayağı okudum ama genelde hep hayvan sahipleri yönünden olaya bakıldığına kanaat getirdim. Öncelikle kanunlara ve hukuka inanan biri olduğumdan yasal yolları denemeden illegal yollara başvurmamak için buraya yazıyorum.

30 yıllık eski bir sitede oturduğumuz için zannediyorum ki apartman yönetim planı yok ve sitenin yönetim planında da hayvan beslenmesi ile ilgili bir madde konduğunu sanmıyorum. Bu nedenle apartmanda köpek besleyenlere ( genelde fino tarzı süs köpeği) karşı fazla bir havlama sesi gelmediğinden dolayı karşı değilim. Ama hayvan sevgisinin aşırıya kaçmasıda bence psikolojik bir rahatsızlık ( benim fikrim, kimseyi bağlamaz).

Bir kişi evinde kedi ve köpek en fazla kaç hayvan besleyebilir ?
Apartman girişi ortak mekan sayıldığından kimseye sormadan buraya kutular koyup KEDİLER besleme hakkına sahipmidir?

koydukları yemekler ve kediler yüzünden apartman girişi hem hayvan hemde yemek kokusundan dolayı kötü kokmaktadır. Bu kişi sokağa çıktığında peşine en az 15-20 kedi takılmakta ve diğer bloklardan da hayvanlar buraya gelmektedir.

Her ne kadar kendisi köpeklerini gezdirirken genel olarak ağaç diplerine işettirip kakasınıda torba içine alıp çöpe atsada site içindeki bazı kişiler bu kadar bilinçli davranmıyorlar. Bence köpek bakmak da byük sorumluluk isteyen bir iş ama bazı kişiler hayvan beselemeyi kendilerine hak olarak görürken başkalarının haklarına tecavüz etmektende kaçınmıyorlar. Misal olarak Apartmanın önünde park etmiş arabamın içinde beklerken 2 süs köpeğini gezdiren kadının biri köpeklerini tam arabanın önüne getirip tamponuna işemesine ses bile çıkarmadı. Arabanın içinden çıkıp " ayıp oluyor ama" diye söylendiğim zamanda özür dileyeceğine savunma olarak "daha evvel biri yapmasa bunlarda yapmazdı" demesi ise beni daha da sinirlendirdi. Ne yani şimdi hayvanı gezdirtmek normal, başkasının kapısının önüne, arabasının lastiğine işetmek normal mı sayılıyor? Tasması elinde, çekip ağaçlık yere götüreceğine park etmiş araçların lastiklerine, tamponlarına işetmek hukuk kurallarına göre suç değil mi?

Bahsettiğim köpek sokak köpeği değil resmen sahibinin yanında dolaştırılan bir köpek, bunun hiç mi cezai sorumluluğu yok? Bu durum aşağıdaki kapsama girmez mi?
-------
Mala Zarar Verme

MADDE 151 - (1) Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

------

Ayrıca sabah erken vakti ve gece 12-1 gibi köpeklerinin ihtiyaçlarını gidertmek için çıkan bazı köpek sahipleri kendi blokları önünde hayvanının tuvaletini yaptırtmak yerine resmen başkalarının blok kapısının önünde köpeğini pisletiyor ve 2 ayaklı hayvan oldukları içinde köpeğinin pisliğini temizlemeden çekip gidiyorlar. Hayvan bakmak sorumluluk işi ama bu kişilerin ne hayvanlara ne de diğer yaşayanlara karşı saygısı yok, Toplum içinde yaşamak herkesin harcı değil, evet hayvanlarında yaşamaya hakkı var ama onların sorumluluklarını üstlenip bağıranlarında birazda başkalarının haklarına saygı göstermesi gerekmezmi yoksa inanın 1 hayvansevere karşılık 100 hayvan sevmeyen olucaktır.

Artık iş inada bindi. Özellikle kamera sistemi koydum ve hayvanlarını sokağa bu şekilde pisletenleri kameraya alıcağım çünkü iş küfürleşmelere kadar gidiyor, böyle hem çevreyi kirletip hemde kendilerine bunu hakmış gibi gören bazı kadınların kendilerini uyardığınız vakit tartışma sırasında bir bayan ağzından size "s*ktir git lan" demesi durumunda aynı şekilde karşılık görebileceği hatta bir küfür yüzünden milletin biribirini geberttiği bir toplumda yaşıyoruz.

Böyle bir durumda sokağa hayvanın pisliğini yaptırdığını, arabama hayvanını hiçbir şey olmamış gibi işettirdiğini kameraya alırsam nereye nasıl şikayet etmem gerekir? bunun kanuni cezası nedir ? aynı olayı birden fazla yaparsa ne gibi ceza arttırımları söz konusudur?

Öncelikle yasal yolları kullanarak mücadele etmek istiyorum lakin tatmin edici yanıtlardan ziyade aynı durumu savunan yanıtları da alırsam kendi mülkümü korumakda en doğal hakkımdır, Lütfen yorumlarını yaparken tek yanlı değil olaylara mümkün olduğunca her iki taraftan bakın.

anlaşılan bu konuya tarafsız olarak yorum yapabilecek birileri yok, bu durumda madem yasal bir çözüm söz konusu değil, o zaman kendi bildiğimiz yöntemlerle çözüm arayacağım, yinede tüm okuyanlara teşekkürler.

Hayvan sevmeyen ,insanı hiç sevemez.Çiçekleri ,kuşların cıvıltılarını ,toprağın kokusunu ,ağaçın solmuş yapraklarının avuçta rüzgarla uçup gitmesini ,ve bir kedinin kurumuş yapraklar arasında patikleriyle oynamasını ,rüzgarın döktüğü yaprakların ,bir konfeti gibi döküldüğünü görüp bundan doğa ile iletişime geçemeyen kalpler ,yaşamın özüne giremeyen kişilerdir.......Üstüm kirlenir diye ,çimenlere oturmayan.......mikrop geçerdiye bir köpeği gıdığından okşamayan........ağaça sarılıp , çimenlere çıplak ayakla basmayan kişi , eksiklik duyan bir kişiliktir...........ne den yaşadığını bilmeyen, maddi dünyanın savrulmuş ,iliklerine kadar huzursuzluğa bulanmış ,sürekli arayış içinde olan ,içsel arayışlarına bir nebze çözüm bulamamış ,ruhun derinliklerindeki doğa sevgisinin eteklerine bile yaklaşamamış , bir çocuğun kumsalda topladığı kabuklara olan sevgisini bile anlamamış , varlık içinde yokluk kilidine hapis olmuş ,adeta kendi kozasını örüp ,bir derin girdap içinde sürüklenen ,karanlıklar içinde bir mum ışığına ihtiyaçı olan bir kişinin,apansız yalnızlık ve korkunun ruhlarda oluşturduğu derin fırtınaların sallantıları içindedir........

Fakat; Sevgi ne zaman ki ,karşı tarafa ,başka bir varlığa zarar verdiği anda , o sevgi karşı taraftaki zarar görenin vereceği ah duygusuyla körelir......hazzın oluşturacağı duygu yoğunluğu , derece olarak geriler........olumlu ışıklar beyazdan grileşmeye doğru kayar........

Alandaki yerimiz sınırlıysa, sınırı aşmak alana yayılmak ve bu yayılmada rahatsızlık vermek , doğanın ve yaratılışın kanunlarına aykırıdır.....alanın diğer canlı veya cansız varlıklarına da dikkate almalı, onlara da saygı göstermeliyiz.....

İnsan sevmeyen hayvan hiç sevmez. Gösteriş uğruna kendi zevkleri için sözde hayvan beslemek adına hayvanları DOĞAL ortamından koparıp bir apartman dairesine, 4 duvar arasına hapsedenleri sevgisi de hayvan sevgisi değildir, köpek koşmak, havlamak ve sevgi isteyen bir hayvandır. Onları kendi içlerindeki sevgi yoksunluklarını, kişisel egolarını, farklı psikolojilerini tatmin için evde besleyipte bunu savunanlar aslında sevgi yoksunu kişilerdir, ne toplum kurallarına saygı gösterirler ne de toplu yaşama görgüsüne sahiptirler. ( Çok az miktarda işi kuralına uygun yapanlar var)

Kişinin bahçeli şahsi mülkü vardır, o zaman kendi sınırları içinde yasaların izin verdiği her haltı yapabilir, lakin apartman gibi toplu yaşam alanlarında evinin kapısının dışına çıktığı an başkalarınında sınırları başlar ve burda kafasına estiği gibi davranamaz. Medeni olan insan başkasını da düşünür başkasınında haklarına saygı duyar.kimse kusura bakmasın. Benim kedi köpek sevgim var diye başka birilerini rahatsız etmeye kimsenin hakkı da yoktur.


Kedisine köpeğine kendi evinin içinde, hatta kapısının önünde yaptırmadığını başkasının kapısının önünde, malına mülküne yaptıranlar hayvan sevgisine haiz olan kişiler değildir.
Havyanının sokaktaki pisligini temizlemeyene cezalar kesseler ve Cezalar caydırıcı olsa ve uygulansa, toplum bu konuda bilinçli ve eğitimli olsa belkide bu tür sorunlar bile olmaz ama
bizde nasıl? tasmasını takıp sokak ortasında artiz artiz hayvan gezdirenler, hayvanları sokağın ortasına bir hediye bıraktığında ya da hayvanı sağa sola işerken dönüp hiçbirsey olmamış gibi yürüyüp gidiyorlar. Öyle ya onlar hayvanları olan üst aristokrasi! Eğilip sokaktan bok mu topluyacaklar??? kendi evleri arabalarına yapmadı ya, başkası önemli değil. Çevre kirlenmişmiş, orda birisinin çocuğu, karısı kızı ona basmış, sonrada o pisliği ayakkabıları ile eve taşımış umurlarında mı ?

Hayvan beslemek insan beslemekten daha büyük sorumluluk ister. evinde manyak gibi 10-15-20 veya daha fazla kedi besleyenler var, Siz buna hayvan sevgisi deyin ben buna psikolojik bozukluk, sevgi yoksunluğunun başka yollarla tatmini derim, isteyen istediğini savunsun, şu kişiler bu kadar hayvan besleyeceğine yetimhaneden bir çocuk alıp besleyip büyütseler Allah katında çok daha hayırlı iş yapmış olurlar ama herkesin kendi özgür iradesidir, istediğini yapar. Nereye kadar? başkalarının sınırlarının olduğu yere kadar.

Yukarıda belirttiğim gibi; herkesin hakkı bir başkasının hakkıyla sınırlıdır.Hayvan sahipleri ,gürültü yapıp ,aşağı katta oturan ayşe teyzeyi rahatsız ediyorsa ,Gürültüden işlem yapılır.

Yine; Ayşe teyzenin kapısının önüne pisliyorsa ,yada geçiş güzergahına hatıra bırakıyorsa ,elbetteki bunun sorumlusu hayvan değildir.Hayvana hakim olamayan kişidir.Çevreyi ,ortak alanı kirletmekten idari para cezası alacaktır.Bunlara rağmen ,dayatıyorsa aynı eylemlere ,inatla devam ediyorsa (hayvanın bunda kabahati yoktur) ,bu durumda tahliyesine karar vermek gerekecektir.

Alıntı:

---

BiLiNMeYeN rumuzlu üyeden alıntı

İnsan sevmeyen hayvan hiç sevmez. Gösteriş uğruna kendi zevkleri için sözde hayvan beslemek adına hayvanları DOĞAL ortamından koparıp bir apartman dairesine, 4 duvar arasına hapsedenleri sevgisi de hayvan sevgisi değildir, köpek koşmak, havlamak ve sevgi isteyen bir hayvandır. Onları kendi içlerindeki sevgi yoksunluklarını, kişisel egolarını, farklı psikolojilerini tatmin için evde besleyipte bunu savunanlar aslında sevgi yoksunu kişilerdir, ne toplum kurallarına saygı gösterirler ne de toplu yaşama görgüsüne sahiptirler. ( Çok az miktarda işi kuralına uygun yapanlar var)

Kişinin bahçeli şahsi mülkü vardır, o zaman kendi sınırları içinde yasaların izin verdiği her haltı yapabilir, lakin apartman gibi toplu yaşam alanlarında evinin kapısının dışına çıktığı an başkalarınında sınırları başlar ve burda kafasına estiği gibi davranamaz. Medeni olan insan başkasını da düşünür başkasınında haklarına saygı duyar.kimse kusura bakmasın. Benim kedi köpek sevgim var diye başka birilerini rahatsız etmeye kimsenin hakkı da yoktur.


Kedisine köpeğine kendi evinin içinde, hatta kapısının önünde yaptırmadığını başkasının kapısının önünde, malına mülküne yaptıranlar hayvan sevgisine haiz olan kişiler değildir.
Havyanının sokaktaki pisligini temizlemeyene cezalar kesseler ve Cezalar caydırıcı olsa ve uygulansa, toplum bu konuda bilinçli ve eğitimli olsa belkide bu tür sorunlar bile olmaz ama
bizde nasıl? tasmasını takıp sokak ortasında artiz artiz hayvan gezdirenler, hayvanları sokağın ortasına bir hediye bıraktığında ya da hayvanı sağa sola işerken dönüp hiçbirsey olmamış gibi yürüyüp gidiyorlar. Öyle ya onlar hayvanları olan üst aristokrasi! Eğilip sokaktan bok mu topluyacaklar??? kendi evleri arabalarına yapmadı ya, başkası önemli değil. Çevre kirlenmişmiş, orda birisinin çocuğu, karısı kızı ona basmış, sonrada o pisliği ayakkabıları ile eve taşımış umurlarında mı ?

Hayvan beslemek insan beslemekten daha büyük sorumluluk ister. evinde manyak gibi 10-15-20 veya daha fazla kedi besleyenler var, Siz buna hayvan sevgisi deyin ben buna psikolojik bozukluk, sevgi yoksunluğunun başka yollarla tatmini derim, isteyen istediğini savunsun, şu kişiler bu kadar hayvan besleyeceğine yetimhaneden bir çocuk alıp besleyip büyütseler Allah katında çok daha hayırlı iş yapmış olurlar ama herkesin kendi özgür iradesidir, istediğini yapar. Nereye kadar? başkalarının sınırlarının olduğu yere kadar.

---

Allah katında olacaklara kimse yorum yapamaz.Habir evlat edinmişsiniz ha agzı dili olmayan bir canlıyı beslemişsiniz.sevapsa ikiside sevaptır.Sokaklara tuvaletini yapıyorlarsa bunu ne şekilde olursa olsun poşetleyip atmak zorundadır.Bunu cezası vardır.Ama o hayvanların idrarını yapmasını kimse engelleyemez Herkes insanları rahatsız etmeden hayvan besleyebilir kanunlar ölçüsünde bundan rahatsız olan varsa mahkemelerde hakkını arayabilir.

Bende evimde besliyorum müstakil ve bahçeli evim var burda bile köpegin kokusunu geldiğini iddia eden insanlar var bir kaç defa mahkemelik olduk bende tazminat alarak agızlarını payını verdim saygılarımla.

Apartmanların önüne karton kutu koyup, hayvanlara yuva yapmayı, beslemeyi, su vermeyi, zaten devlet, belediye, camilerde hocalar falan teşvik ediyor. İnsan olan iyiliğini yapar. Diğeri zaten insan olmadığından anlayamaz ve yapmaz, ama yapanada karışamaz. Benim oturduğum sitede yaklaşık 1000 daire toplamda. Hayvan düşmanı çok az, laf edenler oldu, çoğunu eğiterek anlatarak düzelttik, geri kalanınada anladığı dilden konuşarak susturduk. Sitede tüm bahçe, giriş yanları, park vs.lerde, köpekler için su kapları, kediler için mamalar ve kutular var. Bir muhite girdiğinizde sokak hayvanlarının durumuna bakarak orda ne kadar insan yada insanımsı yaşadığını anlayabilirsiniz zaten. Açıkça çok olmasada bazen ruh hastaları denk geliyor, akrabamın apartmanının önündeki, kedi evini, su kabını falan sürekli alıp atan biri var mesela, tespit edemiyorlar bir türlü..

Tuvalet kısmına gelince, insanlar mutlaka hayvanlarını varsa yakındaki yeşillik, toprak vs.ye yaptırmalı. Bazı parklarda hayvan giremez tabelası var, sanki buraya yaptırmayın, kaldırıma yaptırın der gibi, umursamayın onu kanunu bir tarafı yok. (bir ara zevk için o tabelaları toplayıp, hurdalığa atıyordum). Eğer ortada yeşillik alan yoksa, kakalar mutlaka toplanmalı, çişte kaldırıma yaptıysa, elde taşınılan şaşal su ile yıkanmalıdır.

Son olarak hayvan sevgisinin aşırısı yoktur. Aşırısı var diyen hayvan sevmiyordur zaten..

Hayvans sevgisinin aşırısı vardır veya yoktur bilemem ,
ben de kış aylarında kıyıda köşede ( ama insanların bulunabileceği yerler dışında) yemek artığı , su kabı koyarım , yazın su kapları koyar ve takibini yaparım.
Hayvan severmiyim, hayır, sevgiden çok bir canlıya yardım etmektir amacım.
Benzer şekilde aynı binadaki komşularım da apartmanın giriş kapısının yanındaki boşluğa yemek kapları su kapları bırakırlar, sürekli söylerdim, uzağa bırakın, b,ir gün birine saldıracaklar derdim, yöneticimiz de suçlardı beni hayvan sevmeyen insanı sevemez diyerek.
3 gün önce sevgili yöneticimiz kızına saldırdı o beslenme noktasının yanındaki arabasına binmeye çalışırken gecenin 1inde.
O kapları oradan fırlatıp atan da gene oraya o kapları koyan , takibini yapan ve bizi suçlayan sevgili yöneticimiz oldu,
neden mi? canı yandı çünkü. Davulun sesi daha bir yakından geldi,

Alıntı:

---

Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı

Hayvans sevgisinin aşırısı vardır veya yoktur bilemem ,
ben de kış aylarında kıyıda köşede ( ama insanların bulunabileceği yerler dışında) yemek artığı , su kabı koyarım , yazın su kapları koyar ve takibini yaparım.
Hayvan severmiyim, hayır, sevgiden çok bir canlıya yardım etmektir amacım.
Benzer şekilde aynı binadaki komşularım da apartmanın giriş kapısının yanındaki boşluğa yemek kapları su kapları bırakırlar, sürekli söylerdim, uzağa bırakın, b,ir gün birine saldıracaklar derdim, yöneticimiz de suçlardı beni hayvan sevmeyen insanı sevemez diyerek.
3 gün önce sevgili yöneticimiz kızına saldırdı o beslenme noktasının yanındaki arabasına binmeye çalışırken gecenin 1inde.
O kapları oradan fırlatıp atan da gene oraya o kapları koyan , takibini yapan ve bizi suçlayan sevgili yöneticimiz oldu,
neden mi? canı yandı çünkü. Davulun sesi daha bir yakından geldi,

---

Çok az sayıdaki ısırma vakası için bütün köpekleri insanlardan uzaklaştıramayız. İnsanlardan uzaklaştırırsanız zaten vakalar artar. Isırma vakaları çok az diyorum çünkü kayıtları biliyorum. En önemlisi bir sokak köpeği ısırdığında belediyeye şikayet edilirse, o köpek saldırgan diye alınır ve uyutulur. Bunun için ısırılan kişinin doktor raporu yeterlidir. Bazı insanlar, havlayan, kovalayan köpekleride belediyeye şikayet ediyor ama ısırılma olmakdıkça alamaz belediye kanunen. Yaşadığım sitede 8-9 sokak köpeği var. Hiçbirinin ısırma vukuatı yok, insanlarla içiçeler. Kedilerle beraber yatıp kalkıyorlar. İnsanlarla hayvanlar birarada yaşamayı öğrenmeli. En önemlisi insanlara daha çocukluktan itibaren, evrenin merkezinde insanın olmadığı öğretilmeli. Sadece cahil toplumlarda bu düşünce vardır ve cahilliğin sebeplerinden biridir.

Hani kadın şikayet eder: Boşandığım kocam beni öldürecek diye de, "kanunlarımız", "hele öldürsün bakarız o zaman" der. Onu çağrıştırdı bana...

Alıntı:

---

Paxmahnhob rumuzlu üyeden alıntı

Çok az sayıdaki ısırma vakası için bütün köpekleri insanlardan uzaklaştıramayız. İnsanlardan uzaklaştırırsanız zaten vakalar artar. Isırma vakaları çok az diyorum çünkü kayıtları biliyorum. En önemlisi bir sokak köpeği ısırdığında belediyeye şikayet edilirse, o köpek saldırgan diye alınır ve uyutulur. Bunun için ısırılan kişinin doktor raporu yeterlidir. Bazı insanlar, havlayan, kovalayan köpekleride belediyeye şikayet ediyor ama ısırılma olmakdıkça alamaz belediye kanunen. Yaşadığım sitede 8-9 sokak köpeği var. Hiçbirinin ısırma vukuatı yok, insanlarla içiçeler. Kedilerle beraber yatıp kalkıyorlar. İnsanlarla hayvanlar birarada yaşamayı öğrenmeli. En önemlisi insanlara daha çocukluktan itibaren, evrenin merkezinde insanın olmadığı öğretilmeli. Sadece cahil toplumlarda bu düşünce vardır ve cahilliğin sebeplerinden biridir.

---

Ekonomi de bu yüzden berbat aslında, ... daha uzar gider.
Hayvan sevmeyen biri değilim yanlış anlaşılmasın, ama sınırsız savunma-koruma da , karşı tarafa zarar verir, başka bir şey olmaz.
3 yaşındaki bir çocuğa doğru son sürat koşturan ( amacı sadece oyun olsa bile) bir köpeğin mutlaka o çocuğu ısırması gerekmiyor, çocuğun zarar görmüş olması için.

Hayvanın yeri doğadır insanların yaşadığı evler, iş yerleri, parklar alış veriş merkezleri vs. değildir hayvanı hayvanlıktan insanı insanlıktan çıkarmanın alemi yok her şey yerinde güzel. Bir adamı alıp bir yerde hapsedip ona en güzel yemekleri giysileri giydirip hapis tutulduğu yerin avlusunda gezdirmek insan severlik olamıyorsa hayvanı da tabiatına aykırı yerde paşalar gibi bakmak hayvan severlik olamaz.

Alıntı:

---

senoleker rumuzlu üyeden alıntı

Hani kadın şikayet eder: Boşandığım kocam beni öldürecek diye de, "kanunlarımız", "hele öldürsün bakarız o zaman" der. Onu çağrıştırdı bana...

---

Alıntı:

---

Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı

Ekonomi de bu yüzden berbat aslında, ... daha uzar gider.
Hayvan sevmeyen biri değilim yanlış anlaşılmasın, ama sınırsız savunma-koruma da , karşı tarafa zarar verir, başka bir şey olmaz.
3 yaşındaki bir çocuğa doğru son sürat koşturan ( amacı sadece oyun olsa bile) bir köpeğin mutlaka o çocuğu ısırması gerekmiyor, çocuğun zarar görmüş olması için.

---

Şuanki en insancıl çözüm bu yapacak bişey yok. Saldırgan olan yakalanır öldürülür (ki imkan, yer ve zaman olsa rehabilite edilmeleri çok kolay), diğerleri yakalanır, kısırlaştırılır, aşıları yapılır ve alındığı yere bırakılır. Bazen 3-4 yaşındaki çocukların köpek sevmeye çalışmasının, aileleri tarafından "dokunma ısırır" diye engellendiğini görüyorum. Kedi sevicek, dokunma pis.. İnsanlara anne baba olmak içinde ehliyet vermek lazım. Kötümser olmayalım hadi, o ailenin çocuğuna sevgi verdiğini düşünelim; çocuğun başka canlıya sevgisini engellemek doğru mudur? O çocuk nasıl hayvan sevicek? Nasıl başka canlılarada saygı duymayı öğrenecek? Kendisininde başka canlılardan pekte farkı olmayan bir tür olduğunu kavrayacak? Hoş biz sokak ortasında tanrıya kurban edilen yani boğazlanan hayvanların ortasında büyüdük. Sebep sadece bu olmasada buda etken olmuştur herhalde ülkenin durumuna, insanların merhametsizliğine vs.sine.

- - - Updated - - -

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

Hayvanın yeri doğadır insanların yaşadığı evler, iş yerleri, parklar alış veriş merkezleri vs. değildir hayvanı hayvanlıktan insanı insanlıktan çıkarmanın alemi yok her şey yerinde güzel. Bir adamı alıp bir yerde hapsedip ona en güzel yemekleri giysileri giydirip hapis tutulduğu yerin avlusunda gezdirmek insan severlik olamıyorsa hayvanı da tabiatına aykırı yerde paşalar gibi bakmak hayvan severlik olamaz.

---

tabiki.. Ama kedinin ve özellikle köpeğin yanı insanların yanıdır. Bugün insanlık yok olsa, arkasından ilk yok olacak tür köpeklerdir. Ayrıca sorun hayvanların insanların alanına girmesi değil, insanların hayvanların doğasına müdahale etmesi, girmesidir. Sokaktan köpek alıp kurtarmak, ona bakmak hayvan severliktir. Gidip iguana alıp beslemek belki değildir. :)

Bir kaç yıl önce bayan bir müvekkilimin evine gitmiştim evde bir kaç kedi besliyordu çok güzellerdi ben çok severim sonra yaz sıcağıydı heralde soğuk meşrubat getirdiler içmek için bardakların kenarında baya saç kılları gibi şeyler vardı "bana yeni yıkadım havluyla sildim bardakları havlunun tüyleri" dedi ama hala unutamıyorum midem bulandı böö diyorum hala aklıma geldikçe :) Silivride bir villada yıllardır beslenen evin maskotu sevgili olan köpek 7-8 yaşında çocuklarını parçalamıştı sui misal misal olmaz belki ama bu misaller çok fazla bence kedi köpek beslemek yerine kimsesiz çocukları alıp besleyip büyütseler daha iyi, insan severlik hayvan severlikten evladır.

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

Bir kaç yıl önce bayan bir müvekkilimin evine gitmiştim evde bir kaç kedi besliyordu çok güzellerdi ben çok severim sonra yaz sıcağıydı heralde soğuk meşrubat getirdiler içmek için bardakların kenarında baya saç kılları gibi şeyler vardı "bana yeni yıkadım havluyla sildim bardakları havlunun tüyleri" dedi ama hala unutamıyorum midem bulandı böö diyorum hala aklıma geldikçe :) Silivride bir villada yıllardır beslenen evin maskotu sevgili olan köpek 7-8 yaşında çocuklarını parçalamıştı sui misal misal olmaz belki ama bu misaller çok fazla bence kedi köpek beslemek yerine kimsesiz çocukları alıp besleyip büyütseler daha iyi, insan severlik hayvan severlikten evladır.

---

Misaller nasıl fazla? Tam tersi çok az. Animal Planet gibi bir kanal izlerseniz, amerikada hemen hemen bütün evlerde köpek beslendiğini, köpeklerin bırakın 7-8 yaşını, bebeklerle beraber uyuduğunu görürsünüz. Eğer bu davranış şekli yaygın olsa bu olmazdı. Yaygın olmadığı gibi yasaklanır, anne baba bunu yapamaz, kanallarda gösteremezdi. Ayrıca ben bu kadarını yapıyorum, hayvan besliyorum, hayvanlara yardım ediyorum. Sizde insanlara yardım edersiniz ne güzel işte, her canlı yardım alır. Ama yanlış anlamayın size demiyorum; "hayvanlara yardım edeceğine insanlara et" diyenlerden, ne insanlara ne hayvanlara yarar geleceğini düşünüyorum, bilakis toplum zararlısı olduklarını düşünüyorum, genelliklede düşüncemde haklı çıkıyorum. Onlara tek sözüm "gölge etme başka ihsan istemez" oluyor.

Hayvanlara Erdoğan beyin yaptığı gibi yardım edebiliriz evimize alıp koynumuzda yatırmamız gerekmiyor :) hayvancağızların dili olsaydı mutlaka "benim yaşam alanım burası değil" derdi ama evcil diye nitelendirdiğimiz hayvanların tabiatı bozulmuştur doğada hayvan gibi yaşayan bir insan varsa onu gördüğümüzde aynı şeyi söyleyebiliriz. İnsanlar hayvanları evlerinde daha çok şahsi zevkleri ve duyguları tatmin olarak tutuyorlar çoğu da doyuma ulaştıklarında bir kenara atıyorlar. Tabi bir insana bağlanır gibi bağlanıp onsuz olamayan öldüğünde kahru perişan olanlar da var inkar edilmez. Kedi köpek örneği verilince tabi sizin gibi bu çok insani bir davranış olarak yorumlamak mümkündür evinde kedisiyle köpeğiyle yaşayan onunla yaşayan insan hayvan sever gibi algılanabilir bu algı örneğin tekilliğinden ve yanlışından kaynaklanır. Evinde akvaryum olan biri benim balıklarım çok mutlu onların yeri burası denize bıraksam büyük balıklar yer deyip üste çıkabilir ama bu bir balığın evin içinde bir kap suda yaşamaya mahkum edilmesiyle izah edilemez. Aynı şekilde kuş besleyenler kuşlarının kendilerine çok bağlandığını türlü maskaralıklar ve oyunlarla kendilerini eğlendirdiğini söylerler ama bir kuşun ait olduğu yer evde bir kafes değildir heralde. Hayvanı en çok seven ona en çok acıyandır yaratan "hayvanlar benim sessiz kullarımdır bu dünyada konuşamazlar ama kıyamet günü onları konuşturacağım" der.

Evimde beslediğim jack russell terrier evim dışında sokakta yaşıyabilir mi? Evime aldığım bir gözü çıkmış-kör, çenesi kırık, enjektör ile ağzına yemek vererek beslenen kedi evden başka yerde beslenebilir mi?

Kimsenin zevkini keyfini hayvanseverliğini sorgulayamayız bundan ötürü kınayamayız üzerinde konuşuyoruz sadece milyonlarca belki milyarlarca insan evinde hayvan besliyor kimse mani olamaz. Forumu gezinirseniz evinde timsah besleyip bina sakinlerinin şikayetinden yakınanlar da var burda. Sizdeki örnek gibi tek tek örnekler üzerinde dursak bitmez mevzu tabi. Sadece şunu söyleyebilirim sokakta sizin zikrettiğiniz cinsten ve daha nadide türlerden ne köpekler görüyoruz.

Alıntı:

---

Paxmahnhob rumuzlu üyeden alıntı

... Benim oturduğum sitede yaklaşık 1000 daire toplamda. Hayvan düşmanı çok az, laf edenler oldu, çoğunu eğiterek anlatarak düzelttik, geri kalanınada anladığı dilden konuşarak susturduk. Sitede tüm bahçe, giriş yanları, park vs.lerde, köpekler için su kapları, kediler için mamalar ve kutular var. Bir muhite girdiğinizde sokak hayvanlarının durumuna bakarak orda ne kadar insan yada insanımsı yaşadığını anlayabilirsiniz zaten. Açıkça çok olmasada bazen ruh hastaları denk geliyor, akrabamın apartmanının önündeki, kedi evini, su kabını falan sürekli alıp atan biri var mesela, tespit edemiyorlar bir türlü..

Tuvalet kısmına gelince, insanlar mutlaka hayvanlarını varsa yakındaki yeşillik, toprak vs.ye yaptırmalı. Bazı parklarda hayvan giremez tabelası var, sanki buraya yaptırmayın, kaldırıma yaptırın der gibi, umursamayın onu kanunu bir tarafı yok. (bir ara zevk için o tabelaları toplayıp, hurdalığa atıyordum). Eğer ortada yeşillik alan yoksa, kakalar mutlaka toplanmalı, çişte kaldırıma yaptıysa, elde taşınılan şaşal su ile yıkanmalıdır.

Son olarak hayvan sevgisinin aşırısı yoktur. Aşırısı var diyen hayvan sevmiyordur zaten..

---

Konuya dahil olma sebebim, şu ilk mesajınızda renkli-kalınlaştırılmış kısımlardaki ifadelerinizdi aslında.
Üst kısımdaki renkli kısımlara tekrar baktığımda, en alttaki aşırı hayvan sevgisi yoktur söyleminizin tam tersini gördüğümdendi konuya dahil olmam.
İşte tam olarak o yukarıdaki renklendirilmiş kısımlar, hayvan sevgisinin aşırılığının göstergesidir bence.
Hayvanı sizin gibi çok çok çok sevmeyenleri insanımsı olarak tanımlamanız, aşırıya kaçmış değilmidir sizce de?