Cep Telefonuna Konuşmayı Kaydetmek

Resmi bir kurumdaki müdürün sürekli personeli "siz itaat etmeyi bilmiyorsunuz" vb. sözleri ile aşaladığı bir ortamda, müdürle olan konuşmaları kaydettim. Müdür yine kanunlara aykırı bir usülsüzlük yaparken (resmi evrakta sahtecilik ve personeli buna zorlama) cep telefonu ile toplantıyı kaydettiğimi söyleyip beni savcılığa verdi. Telefonun şarjı olmadığından bu toplantıya ait bir kayıt bulunmadı ancak telefondaki eski kayıtları savcılık aldı. Bu kayıtlarda müdürle bire bir olan görüşmelerim var. Ve bir tanesindede psikolojik raporu olduğunu ve adam öldürse dahi cezai ehliyetinin olmadığını beyan etmekte.

Sormak istediğim şunlar:
1. Asıl istinad edilen toplantıyı kaydetmek olduğu halde ve kayıt yapılmadığı halde telefonumdaki başka kayıtların alınması yasal mıdır?
2. Sürekli aşağılanmak ve usülsüz işlemlere (resmi belgede sahtecilik) zorlanan memur bunu ispat için cep telefonuna ses kaydı alamaz mı? Yasal olarak suçmudur? Çünkü görüşmeleri müdür odasına çağırıp bire bir yapıyor.
3. Savcılığın aldığı kayıttaki "adam öldürse dahi cezai ehliyetinin olmadığını beyan" benim lehime kullanılabilecek bir delil midir?

Çok teşekkürler.

1)Savcılık uygun gördüğü hallerde tabiki el koyabilir ki zaten bunu yapmış.
2)Alamaz.Bir kişinin sesini bilgisi olmadan kaydetmek suçtur.Zaten resmi bir toplantıyı gizlice kaydetmek, devletin müdür olarak memur ettiği bir kişinin konuşmalını gizlice sürekli kayıt altına almak devlet kurumunun özelliğine ve devlet işlerinin olası mahremiyetine göre doğru olmasa gerek.
3)Ses kaydının içeriğinde olan şeyler gerekli görülürse ayrıca savcılık tarafından değerlendirilir.

2. Resmi bir toplantı değil hatta içerik itibari ile resmi belgede sahtecilik vasfı var. Yani kurum içinde yapılan bir usülsüzlüğe ait ve kimseyide şahit göstermek mümkün değil. Var olan evraklar yeniden kişilere göre düzenleniyor. Ve bunu yasal yollarla ispatlamak gerçek bir başarı. Sonuçta yapılan bir yönetmeliklere aykırı davranışın tespiti, herhangi kötü niyetli bir kayıt değil.
3. Savcılığın gerek görmemesi durumunda bu bilgiyi bir üst makama dilekçe ile iletmekte sakınca var mı? Yani ben bi kayıt yaptım ama içerikte bu dersem bu konudada haksız görülür müyüm?

Bir konuşmayı telefona kaydederseniz suç işlemiş olursunuz , 3 aydan 1 yıla kadar suçu vardı diye biliyorum.Araştırabilirsiniz.

Alıntı:

---

chapter rumuzlu üyeden alıntı

Bir konuşmayı telefona kaydederseniz suç işlemiş olursunuz , 3 aydan 1 yıla kadar suçu vardı diye biliyorum.Araştırabilirsiniz.

---

Emin olmayın. Bunun çok fazla istisnası var. Bir hukukçu ancak cevaplayabilir. Hatta bazan hukukçuların bile bu tür konularda tamamen aynı görüşte olmayabildiklerine şahit oldum.

Tuaf olan ispatı mümkün olmayan ve kimsenin şahitlik yapmıcağı hatta çoğunun işin içinde yer aldığı bir sahtecilikte, buna direnmem ve yapmak istememem sonucu kurulan kumpasta suçlu gibi gösterilmem. Yani olayın aslı değilde delilleri toplama şeklim eleştiriliyor. Oysa bugünlerde çok iyi biliyoruzki ülkemizdeki son dönemdeki bir çok gelişme bu şekilde yapılan kayıtlar sayesinde gerçekleşti. Toplumumuz art niyetli insanları bu yasa dışı olan kayıtlardan tanıdı ve bu kayıtlar mahkemede delil olarak kullanıldı. Peki acaba hangimiz bu basında yer alan kayıtları dinlerken içeriği bırakıp "ne kadar ayıp gizli kayıt yapılmış" dedik? Bir çoğumuz gibi bende vay şerefsizler diyerek böyle birşeyin ifşa edilmesinden aşırı memnun oldum. Bir adamı boğulmaktan kurtarıyorsunuz ve onu kıyıya çıkarırken başına vurup bayılttığınız için suçlanıyorsunuz.

Buradaki mesajlar farklı olabilir, hiç önemli değil..
Sizin için önemli olan mahkemenin ve hukukun ne diyeceği...
hukukçu değilim ama mahkeme şuna bakar veya bakması gerekir diye düşünüyorum;
"memurlara usulsüzlük yapmaları konusunda baskı olduğunu düşünürse,
bu durum ispatlanamasa bile yapılan ses, görüntü kayıtlarını göz ardı edebilir..."
Bir memur evrakta sahteciliğe nasıl zorlanır anlamam,
Amir suç olacak bir şeyin yapılmasını istiyorsa o işi yapmazsınız...

Evet amir suç olacak bir şeyi yapılmasını istedi ve ben yapmadım ama diğerleri ile beraber yaptılar bende bunu belgelemek istedim. Yani ben yapmıcam ama buyrun siz yapın yerine ben yapmıyorum sizde yapmıcaksınız dedim.

Şimdi ben bu yapılandan dolayı madur olan insanları bulup onlardan bir üst makama verilmek üzere dilekçe topladım fakat bana beraber çalıştığım personel bizi yakma bizde zorlandık ve bu işten hoşnut değiliz dediler ve bende bu dilekçeleri sadece savcıya göstermek üzere topladım.

Ve idari soruşturmada kurum kameraları kayıtlarına bakılmasını tavsiye ettim ama tabi bu göz ardı edildi.

Ayrıca iş yerinde mobbinge uğradığınızı nasıl ispatlıcaksınız? Mobbing konusunda başbakanlık genelgesi var ve orada şunlar belirtiliyor:
Kasıtlı ve sistematik olarak belirli bir süre çalışanın aşağılanması, küçümsenmesi, dışlanması, kişiliğinin ve saygınlığının zedelenmesi, kötü muameleye tabi tutulması, yıldırılması ve benzeri şekillerde ortaya çıkan psikolojik tacizin önlenmesi gerek iş sağlığı ve güvenliği gerekse çalışma barışının geliştirilmesi açısından çok önemlidir.
Bu doğrultuda, çalışanların psikolojik tacizden korunması amacıyla aşağıdaki tedbirlerin alınması uygun görülmüştür....

Ve ben hastaneye gidip psikolojik rapor istedim doktor hanım bu raporu nereye vereceksin dedi bende durumu anlattım. O zaman vermem dedi. 6 ay sonra gel şikayetler devam ederse bakarız dedi ya... (Bunuda kaydetmeyi çok isterdim)
Doktor bile işini duruma göre yapıyor yani ülkede kimse kendisini ilgilendirmeyen konuda sıkıntı çekmek istemiyor....

Sayın bengezginci Türk Ceza Kanununun 133. maddesinin 1. fıkrası derki "Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır." Yani ne kadar bir suçu aydınlatmak için de olsa aleni olmayan bir görüşmeyi kayıt altına almışsınız ve bu durum sizi suçlu duruma düşürebilir. CMK madde 217 ye göre isnat edilen suç ancak hukuka uygun delillerle ispat edilebilir. Sizin telefon kayıtlarınız ne yazıkki hukuka aykırı olarak elde edilmiş ve hiçbir geçerliliği yoktur. Üçüncüsü ise TCK nın 24. maddesinin 3. fıkrasına göre" Konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Aksi takdirde yerine getiren ile emri veren sorumlu olur." Yani bu durumdan siz de en az müdürünüz kadar sorumlu tutulursunuz. Mahkeme iddia ettiğiniz işlemler ile ilgili olarak kurumunuzda kayda giren evrakları ister ve iddia ettiğiniz evrakta sahtecilik vb suçların oluşup oluşmadığını anlamak için hukuka uygun deliller bulmaya çalışır diye düşünüyorum. Sizin üç sorunuzu tekrar gözden geçirelim.
1. Suçun soruşturma aşamasında asıl yetkili savcılıktır ve suçun aydınlatılması için delil olarak gördüğü her şeye el koyabilir.
2. Aleni olmayan görüşmeleri ses kaydına alamazsınız alırsanız suç işlemiş olursunuz.
3. Ceza ehliyetinin olamayacağı kadar önemli bir durumu olup olmadığına mahkemenin talebi üzerine Adli Tıp Kurumu karar verir. Ayrıca ceza ehliyeti olmayan birisi olsaydı sizin başınızda müdürlük yapamazdı yani böylesi bir durum söz konusu değil.Bu durum sizi pek etkilemez.
Benim fikrim bu. Yanlışım varsa bilgi sahibi arkadaşların düzeltmesinden mutluluk duyarım.

Bu konu başlığına görüşlerimi yazdım ama yazımım da imla hataları falan var. Yazdıklarımı daha derli toplu hale getirip ilerleyen günlerde cevaplayacağım.

Merhaba sıtkı bey, size ulaşamıyorum, sizinle bir konu hakkında görüşmek isterim...