Evi terk eden eşe neden tedbir nafakası konur?

Eşim evi terk etti.3 ay sonra da boşanma davası açtı. Bunu kendisinden değil ,tesadüfen girdiğim e-devlet şifrem ile www.turkiye.gov.tr adresinden öğrendim.Bana tebligat gelmeden mahkemenin kalemine gidip dava dilekçesini aldım.Dilekçede avukatı 800 tl tedbir nafakası istemiş fakat hakim 500 tl koymuş.Daha hakim beni dinlemeden vermiş.Kanun böyle belki, adı üstünde ''tedbir nafakası''. Neyse. Eşim benle evlenirken işsiz ve annesi ile yaşıyordu.Evi terk edip gittiğinde de işsizdi.Sonuç olarak değişen bir şey yok.O halde hem evi terk eden hem de boşanma davası açan her kadına hakimler tedbir nafakası bağlar mı? Ben düz devlet memuruyum.Evim kira ve 600 tl.Elektrik su,mutfak vs. ucu ucuna yetiyor. Maaşım 1050 tl. Bunun dışında da 300-500 tl gibi mesai alıyorum.Ben mahkemeye salt 1050 tl maaş aldığımı ,evimin kira olduğunu ve mutfak,elektrik su vs. lerler ancak ucu ucuna maaşımın yettiğini söylesem yeterli olur mu? Mesaiyi söylemesem? Çünkü mesailer hep değişiyor, 100 de oluyor 500 de oluyor. Bu konuda yardımcı olur musunuz?

En azından bir görüş bildirseniz?

Arkadaşlar dilekçede karşı avukat 'müvekkilim aşk evliliği yapmıştır' diyor ama sonda '800 tl nafaka arz ederiz' diyor.Hakim de 500 demiş. E madem aşk evliliği yapıldı, bu nafaka neyin nesi? Hakim tanıdık olabilir mi yoksa çok mu doğal böyle şeyler?

Hakimin koyduğu 500 liralık tedbir nafakası için kime nasıl itiraz edilir arkadaşlar?

Arkadaşlar 54 kişi okumuş kimse yazmamış.. Bu tedbir nafakası hukuksuz değil midir? Yargısız infazdan farksızdır. Çünkü bir taraf dinlenilmeden bu nafaka bağlanmaktadır.Mesela dilekçede dense ki ''kusurlu eşin aylık geliri 70.000 tl'dir bu sebeple 20.000 tl tedbir nafakası istiyoruz'' diye, hakim de 5.000 tl nafaka bağlasa fakat kusurlu eş diye tabir edilen kişi aslında 1000 tl'den bile az maaşa çalışsa ne olacak? duruşmaya kadar geçmişe yönelik nafaka ödenmek zorunda deniyor.. Kaçacağım valla bu ülkeden. Bir de kimse bu ülkede kadın hakkı yok demesin..Kadınların en fazla hakka sahip olduğu ülkedeyiz neredeyse.Şuna bak, evden kaç,dava aç,nafakayı kap.. ohh ne ala.. mahkemeler de sözde aile kurumunu koruyor. resmen eşin ayrı kalmasını teşvik ediyorlar.

Karar normal.Önemli olan geçici olan tedbir nafakası değil bir ömür ödemenin söz konusu olacağı nafaka.Son zamanlarda çok sık(özellikle erkeklerin) boşanma, nafaka, tazminat içerikli yakınmalarını duyuyorum.Yazmayı düşündüğüm şeyler konuyla alakalı olduğu için buraya yazayım dedim.Bu ve buna benzer başlıkları okuyacak evlenmemiş genç arakadaşların hepsine bu sıkıntıların ders olması gerektiğini düşünüyorum.Bir çok kişi evlenmeyi ortak evde yaşamak için basit bir prosedür gibi görüyor ve birbirini, ailesini tanımadan, güven ve sevgi bağları oluşmadan balıklama evlilikler yapıyor.Masalsı bir aşk yaşarmışlarcasına yapılan şatafatlı düğünler ve hikayelerden sonra iki seneyi bile bulmayan bu birlikteliklerin sonu boşanma ve ayrılıklar oluyor(Son yıllardaki boşanma istatisliklerine bakın, rakamlar inanılmaz).Daha sonra özellikle erkek için zorlu süreçler başlıyor.Hayatı boyunca maaşının yarısını kendisini terkeden bir kadına ödemek zorunda kalanı mı arasınız yoksa güç bela aldığı evi eski eşine vermek zorunda kalanı mı.Bin bir iftirayla karakolluk olanlar, tazminat davalarıyla boğuşanlar ve daha neler neler.Boşanmada kadına karşı yapılan pozitif ayrımcılığı(bazı durumlarda gerekli tabi) artık bu işi düşünen herkez bilmeli.Hayatta herşey olabilir tabi ama siz genede evliliğin çok büyük sorumluluklar getirdiğini unutmayın.Ve sadece dış görünüşe bakarak veya o anki yoğun duyguların gazıyla olmıycak evlilikler yapmayın.Bedelini hayatınızla ödersiniz.Herkese iyi forumlar.

Alıntı:

---

Bill187 rumuzlu üyeden alıntı

Karar normal.Önemli olan geçici olan tedbir nafakası değil bir ömür ödemenin söz konusu olacağı nafaka.Son zamanlarda çok sık(özellikle erkeklerin) boşanma, nafaka, tazminat içerikli yakınmalarını duyuyorum.Yazmayı düşündüğüm şeyler konuyla alakalı olduğu için buraya yazayım dedim.Bu ve buna benzer başlıkları okuyacak evlenmemiş genç arakadaşların hepsine bu sıkıntıların ders olması gerektiğini düşünüyorum.Bir çok kişi evlenmeyi ortak evde yaşamak için basit bir prosedür gibi görüyor ve birbirini, ailesini tanımadan, güven ve sevgi bağları oluşmadan balıklama evlilikler yapıyor.Masalsı bir aşk yaşarmışlarcasına yapılan şatafatlı düğünler ve hikayelerden sonra iki seneyi bile bulmayan bu birlikteliklerin sonu boşanma ve ayrılıklar oluyor(Son yıllardaki boşanma istatisliklerine bakın, rakamlar inanılmaz).Daha sonra özellikle erkek için zorlu süreçler başlıyor.Hayatı boyunca maaşının yarısını kendisini terkeden bir kadına ödemek zorunda kalanı mı arasınız yoksa güç bela aldığı evi eski eşine vermek zorunda kalanı mı.Bin bir iftirayla karakolluk olanlar, tazminat davalarıyla boğuşanlar ve daha neler neler.Boşanmada kadına karşı yapılan pozitif ayrımcılığı(bazı durumlarda gerekli tabi) artık bu işi düşünen herkez bilmeli.Hayatta herşey olabilir tabi ama siz genede evliliğin çok büyük sorumluluklar getirdiğini unutmayın.Ve sadece dış görünüşe bakarak veya o anki yoğun duyguların gazıyla olmıycak evlilikler yapmayın.Bedelini hayatınızla ödersiniz.Herkese iyi forumlar.

---

İlginize teşekkürler. Bu arada dava dilekçesiyle birlikte bana aynı anda verilen hakim kararı (daha beni bile dinlemeden nasıl karar verebiliyorsa artık) bana garip geldi.Karar kağıdının sol alt ve sağ alt köşelerindekatip ve hakimin sıfat ve sicilleri var sadece .mühür imza vs. yok.Ne iş anlamadım.

Arkadaşlar avukatın sunduğu boşanma dilekçesine karşılık hakimin anında ''500 tl nafaka'' bağlaması, yani beni daha dinlemeden bu kararı vermesi durumunu hakimden başka nereye-hangi merciye itiraz edebiliriz?

Eşiniz evi terkettikten sonra 3 ay boyunca eşinizi aradınızmı ? Sordunuzmu ? Nerededir ? Kiminledir ? Ne yer ? Ne içer ? Kiminle yaşar ? Neden sizden gitmiştir ? evi neden terketmiştir ? Sebepleri neledir ? Evi terketmeke neyi hedeflemektedir ? Sizden ne istemektedir ?
Az çok tanımışsınızdır ne yapacağını tahmin etmiş olmalıydınız yada siz ne yapmak istediğini merak edip sormalı soruşturmaıydınız. Bunları yaptınızmı ? Yaptıysanız perşembenin gelişini çarşambadan görmüşsünüzdür. Yok sormadıysanız, yapmadıysanız; demekki eşinizin evi terk edişi sizin işinize gelmiş, "adam sende " demişsiniz.
Takip etseydiniz, eşinizle ve durumu ile ilgilenmiş olsa idiniz, zamanında yasal girişimlerde bulunmuş olsa idiniz bu gün gıyabınızda bu karar alınmamış olabilirdi.
Kaleme gidip eşinizin dilekçesini de almış olmalısınız? Eşinizin boşanmaya dair iddiaları neler onlarıda yazarmısınız ? Ayrıca bir üyemizin de dediği gibi şu anki ödediğiniz tedbir nafakası, ödediğiniz miktardan daha fazlasının yoksulluk nafakası olarak ödenmesi ihtimalide var.
Diğer yandan; sizin aldığınız maaş mesai vs bilgiler eşiniz veya avukatı tarafından mahkemeye sunulmuş olabilir. Kural şu; evli olsa idiniz eşinize bakacaktınız. Mahkeme süresince de evli olacağınıza göre eşinize bakacaksınız.
Siz en kısa zamanda bir avukata görüşün ve maddi durumunuzu izah edip, mahkemeye karşı beyanda bulunarak nafaka miktarının yeniden belirlenmesini isteyin. Avukatınız dava dosyanızı inceler. size tebligat geldimi gelmedimi, sizin yerinize başkasımı teslim aldı tebligatı, yoksa eşiniz üçkağıt yapıp tebligatı size ulaşmadna kendisi yada bir yakınınamı aldırdı.
Dava dilekçesinde ne gibi iddialar var, tanıkları kimler, vb. bilgileri öğrenin. Sonrada itiraz edersiniz. Olmadı hakimi reddedersiniz, daha olmadı hakimi Hakimler Savcılar Yüksek Kuruluna, Adalat Bakanlığına, Başbakanlığa, Cumhurbaşkanlığına, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine, (biraz daha abartalım) dahada olmadı Basına TV lere şikayet edersiniz.
Ya da en kısa yoldan eşinize ulaşır onunla anlaşarak boşanmayı denersiniz. Zararın bir yerindne dönersiniz. Zarardan kar edersiniz.
Geçmiş osun..

Arkadaşım ben sizin gibi insanları tebrik ediyorum. En azından çalışıyorsunuz. Boş gezmiyorsunuz.
ssk avantajınız var.
Kiranızı ödüyorsunuz 600 TL
Elektirik ödüyorsunuz 100 TL
Su ödüyorsunuz 40 TL
Telefon ödersiniz cep -normal : 40 TL
İnternet varsa onu ödeyebilirsiniz : 50 TL
2 kişinin yiyecek-içecek-deterjanmasrafı aylık : 400 tl rahat bulur.
Her ay 1 kere gezmeye gitseniz yol-gezme : 100 TL
Ayda 1 tüp kullansanız : 64 TL

1.394 tl bunlar etti sadece.
maaş zaten 1.050 diyorsunuz her ay mesailerden 400 kalsa bile

1.450 tl bir paranız oluyor. Yetmez işin aslı bu para.

Sigara içmiyorsunuz sanırım içmeye kalkarsanız 4,5 tl * 30 = 135 tl.
Zorlanacağınız durumlar :
Sağlıkla ilgili bir sorun olursa zorlanabilirsiniz.

Kışın sobaya kömür ve odun alımında ,

senelik giyimlerde ,
ayakkabı alımlarında ,
bayramlarda ,
Her 2 senede bir badana ve boyada

Eşyaların yenilenmesi veya tamir edilmesi gereken zamanlarda ;

BEYAZ EŞYALAR
243 Normal Buzdolabı
244 No-Frost Buzdolabı
245 Çamaşır Makinesi
246 Bulaşık Makinesi
247 Fırın
248 Bütangaz Ocağı Set Üstü
249 Fırınlı Ocaklar
250 Klima
345 Televizyon
346 VCD-DVD
ISITICILAR
251 Soba
252 Termosifon
253 Şofben Elektrikli
254 Kombi
ELEKTİRİKLİ DİĞER EŞYALAR
255 Aspiratör
256 Elektrikli Süpürge
257 Elektrikli Kesici vb. Aletler (Rondo, Mutfak Robotu)
258 Elektrikli Küçük Ev Aletleri (Tost Makinası)
259 Sıcak İçecek Makinaları (Su ısıtıcısı)
260 Ütü
261 Diğer Elektrikli Küçük Ev Aletleri (Elektrikli El Süpürgesi)

262 Ev Aletlerinin Tamiri (Malzeme ve İşçilik)

263 Cam Ev Eşyası
264 Porselen Ev Eşyası
265 Çelik Çatal Kaşık Bıçak vb.
266 Çelik Mutfak Eşyaları
267 Teflon Mutfak Eşyaları
268 Plastik Ev-Mutfak Eşyaları
269 Diğer Elektriksiz Ev Aletleri
270 Pil
271 Ampul
272 Kapı vb. Aksesuarlar (Anahtar, Kilit)
273 Soba vb. Aksesuar ve Malzemeleri

EV İÇİ MOBİLYA ÜRÜNLERİ
220 Tek Masa
221 Tek Sandalye
222 Yatak Odası Takımı
223 Yatak Tek Kişilik
224 Yatak Çift Kişilik
225 Yatak Bazası
226 Genç Odası Takımı
227 Oturma Odası Takımı
228 Yemek Odası Takımı
229 Kanepe
230 Sehpa
EV İÇİ KUMAŞ TÜRÜ EŞYALAR
231 Halı
232 Perde
233 Tül
234 Mefruşatlık Kumaş
235 Yatak Örtüsü
236 Uyku Seti
237 Yorgan
238 Battaniye
239 Nevresim Takımı
240 Yastık
241 Havlu
242 Dantel İpi

Bunlar ufak tefek gibi gözüküyor ama yetmiyor zamanla.

Birde çocuk olunca çocuk doğum masrafı , getir götür , bebekle uğraş maması bezi sütü ,

İşin içinde kirada olduğu için oradan bir sıkıntı var. O kira olmasa kendi daireniz olsa bu kadar sıkıntı çekmezdiniz. Aylık 1.500 o zaman bu bütün giderlere ve zamanla oluşacak diğer giderlerede aylıklara yayılarak yeterdi.


Tokinin yaptığı evlerden almak isteseniz ona bile para ayıramıyorsunuzki.


Babanız acaba sizi hiç düşünmedi bu çocuk ileride evlenir şuna bir arsa alalım kendine en azından tek katlı bir ev yapsın diye :(

Bu maaşla hali ile kadında kendine
Süs eşyaları ,
makyaj malzemeleri ,
kolye ,
bilezik ,

Daha iyi giysiler
DIŞ GİYSİLER BAYAN
157 Pardösü (Kadın için)
158 Kaban (Kadın için)
159 Pantolon-Ceket Takım (Kadın için)
160 Tayyör (Kadın için)
161 Etek (Kadın için)
162 Pantolon (Kadın için)
163 Hırka (Kadın için)
164 Kazak (Kadın için)
165 Gömlek (Kadın için)
166 Tişört (Kadın için)
167 Eşofman (Kadın için)
168 Pijama (Kadın için)

İÇ GİYSİLER BAYAN
169 İç Çamaşırı (Kadın için)
170 Çorap (Kadın için)

Sizede lazım ayrıca
senede bunlardan 1 tane almak.

DIŞ GİYSİLER ERKEK
143 Palto (Erkek için)
144 Kaban Anorak Tipi (Erkek için)
145 Kaban Yünlü (Erkek için)
146 Takım Elbise (Erkek için)
147 Ceket (Erkek için)
148 Pantolon (Erkek için)
149 Kazak (Erkek için)
150 Gömlek (Erkek için)
151 Sweatshirt (Erkek için)
152 Tişört (Erkek için)
153 Eşofman (Erkek için)
154 Pijama (Erkek için)


Parada temel ihtiyaçlara gidince extradan biraz daha rahat yaşamak biraz daha rahat alım yapmak için para kalmıyor.

Kadında zaten evde oturuyor. Otur otur canı sıkılıyor. Komşularına hava atmak istiyor. Onuda yapamıyor.
Kadınların zaten tek derdi

yemekleri yap çayları yap
bulaşık yıka
Çamaşırları yıka
Yerleri sil


ihtiyaçlar karşılandıktan sonra devamlı gezmek - eğlenmek - arkadaşlarına komşularına hava atmak vb dir.

Ülkemizde bu şartlarda en az 14 milyon aile bu şekilde yaşıyor.

30 bin kişi anca çok daha iyi şartlarda yaşıyor.

Acaba eşinize biraz daha iyi anlatsanız herkesin bu şartlarda yaşadığını , anlamaz mı olayı ?

Ama bana göre şehir içinde yaşanılıyorsa kadında çalışmalı eve ekmek getirmeli. Eşinizde çalışsa sorunlar azalacak. Hatta çocuk olunca anca eşinizle beraber kazandığınız para yetecek. Bizim buralarda bir çok tanıdık eşi ile beraber çalışıyorlar ve Mesela bir tanesinin 3 erkek çocuğu vardı bütün giderlerini karşıladıktan sonra hatta ev taksidine bile girdiler. Erkek çocuklarının düğünlerini yapıp evlendirdiler.

Kendileride emekli olunca köylerine gittiler. Oturdukları evleride ikinci erkek çocuğa bıraktılar. 2 erkek çocuk ve 3. erkek kardeşleri şimdi farklı işlerde çalışsalarda baba vasiyeti olarak 3. erkek çocuğa daire taksidine girdiler onuda ev sahibi yapıp evlendirip sonra herkes kendi yoluna ...


ama dediğim gibi siz çalıştığınız halde bu zorlukları çektiğiniz halde eşinizin bir işe girip çalışmaması hoş olmamış. Birde üstüne boşanıp kendine aylık nafaka bağlatıcak. Ne güzel memleket valla.

ŞArtlar belli severek evlendi isen şartları kabul etti isen kadında çalışacak.

Köyde olsa ne yapacaktı. Gene ev işlerini yapacak ve Erkek gene çalışırdı bir işte ,

kadın köyde olsa tarlaya gidecekti , Bahçeye ekim yapacaktı , ineklerin yemini verecek , sütünü sağacaktı , peynir yapacaktı.
Gene bütün günü dolduran iş yapacaktı.

Çalışmayan bayanlar şehirde ne yapıyorlar

1. bulaşık : 30 dakika
2. Yemek : 50 dakika
3. Odaları toparla : 30 dakika
Bitti başka bir şey yok.
Hafta sonuda yer sil , cam sil bu başka bir şey yok ki.
Bütün gün boş boş oturup televizyon seyrediyorlar , televizyon manyağı oluyorlar. sonra dizilerde o ihtişamlı yaşamları görünce herkesi öyle sanıyorlar durduk yerde hayıflanıp duruyorlar.

Halbuki beraber para kazansanız siz ona güzel hediyelerde alırsınız , gönlünüde alırsınız. Güzelde davranırsınız. annesine götürürsünüz gider gelirsiniz. Her daim olmasada daha mutlu olursunuz.

Eskiden bizde derdik kadın çalışmaz olmaz diye ama şehirde ise kocanın maaşı yetmiyorsa bir işe girip çalışması eve katkı yapması en doğrusudur.

Diğer türlü hem çalışma , hem bütün gün otur evde televizyon seyret , koca eşek gibi çalışsın. Koca işten gelincede surat somurt. Kocanın cinsel ihtiyacınıda giderme sonrada boşanmak iste ve birde her ay da nafaka iste .

İşin aslı sadece ekonomiye dayanıyor ve işin içinde sizden kaynaklanan başka hata yoksa yerden göğre haklısın arkadaşım.
Adam gibi çalışıyorsun mesaiyede kalıyorsun evini geçindirmeye çalışıyorsun. Kadın hem çalışmayıp bu şartları beğenmiyorsa sen başka daha ne yapıcan ?

Arkadaşlar ilginize teşekkürler.Peki eşim bir işe girerse nafakasının kalkması mı gerekiyor? Bir de deim ya, mahkemenin kalemine gidip dava dilekçesini ve dilekçeye karşı anında alınmış mahkeme kararını da aldı ama kararda imza müdür vs. hiçbir şey yok. sadece katip 12345 ve hakim 12345 şeklinde sıfat sicil var. Ne iştir bu?

Alıntı:

---

Abdullah Yaman rumuzlu üyeden alıntı

Eşiniz evi terkettikten sonra 3 ay boyunca eşinizi aradınızmı ? Sordunuzmu ? Nerededir ? Kiminledir ? Ne yer ? Ne içer ? Kiminle yaşar ? Neden sizden gitmiştir ? evi neden terketmiştir ? Sebepleri neledir ? Evi terketmeke neyi hedeflemektedir ? Sizden ne istemektedir ?
Az çok tanımışsınızdır ne yapacağını tahmin etmiş olmalıydınız yada siz ne yapmak istediğini merak edip sormalı soruşturmaıydınız. Bunları yaptınızmı ? Yaptıysanız perşembenin gelişini çarşambadan görmüşsünüzdür. Yok sormadıysanız, yapmadıysanız; demekki eşinizin evi terk edişi sizin işinize gelmiş, "adam sende " demişsiniz.
Takip etseydiniz, eşinizle ve durumu ile ilgilenmiş olsa idiniz, zamanında yasal girişimlerde bulunmuş olsa idiniz bu gün gıyabınızda bu karar alınmamış olabilirdi.
Kaleme gidip eşinizin dilekçesini de almış olmalısınız? Eşinizin boşanmaya dair iddiaları neler onlarıda yazarmısınız ? Ayrıca bir üyemizin de dediği gibi şu anki ödediğiniz tedbir nafakası, ödediğiniz miktardan daha fazlasının yoksulluk nafakası olarak ödenmesi ihtimalide var.
Diğer yandan; sizin aldığınız maaş mesai vs bilgiler eşiniz veya avukatı tarafından mahkemeye sunulmuş olabilir. Kural şu; evli olsa idiniz eşinize bakacaktınız. Mahkeme süresince de evli olacağınıza göre eşinize bakacaksınız.
Siz en kısa zamanda bir avukata görüşün ve maddi durumunuzu izah edip, mahkemeye karşı beyanda bulunarak nafaka miktarının yeniden belirlenmesini isteyin. Avukatınız dava dosyanızı inceler. size tebligat geldimi gelmedimi, sizin yerinize başkasımı teslim aldı tebligatı, yoksa eşiniz üçkağıt yapıp tebligatı size ulaşmadna kendisi yada bir yakınınamı aldırdı.
Dava dilekçesinde ne gibi iddialar var, tanıkları kimler, vb. bilgileri öğrenin. Sonrada itiraz edersiniz. Olmadı hakimi reddedersiniz, daha olmadı hakimi Hakimler Savcılar Yüksek Kuruluna, Adalat Bakanlığına, Başbakanlığa, Cumhurbaşkanlığına, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine, (biraz daha abartalım) dahada olmadı Basına TV lere şikayet edersiniz.
Ya da en kısa yoldan eşinize ulaşır onunla anlaşarak boşanmayı denersiniz. Zararın bir yerindne dönersiniz. Zarardan kar edersiniz.
Geçmiş osun..

---

Tabii ki. Evi terk ettikten sonraki ilk 1 ay içinde yüzlerce kez aradım, onlarca mesaj çektim ama hiç karşılık vermedi, telefonlara çıkmadı.Annesine gittiğini söylüyor ama annesinin belli bir evi yok, sürekli ya tanıdığı pansiyonda ya da arkadaşının evinde kaldığını söylüyor annesiyle.

Çok garip bir durum var. eşim; evi tekrettikten 2 ay 29 gün sonra dava açmış. Dilekçede 20 mayısta evi terkettiğini yazmış avukatı ve dava 19 ağustosta açılmış.Sanki planlı gibi.

Terketme sebebine de evliliğin temelden sarsılması vs. demiş avukat.Sözde ben eşimi evden kovmuşum. Bu kesinlikle yalan. Sadece sınav haftası yaklaşmıştı ve tartıştığımız için ben kendisinin annesine gitmesini orada daha rahat ders çalışacağını aksi taktirde bizim evde ortamın daha da gerilebileceğini söyledim. Fakat neresiyle dinlemişse artık benim onu kovduğuma yorumlamış bunu. Avukat dilekçede 'fikri ve içtimai uyuşmazlık' demiş. Bizimle yaşadı sanki avukat.. Bu da garip.. İkimizin de ilk evliliği ve ilk ciddi ilişkisi.Elimde flört dönemimizden evi terk ettiği aya kadar her ay çektiğim ve eşimin yüzünün güldüğü fotoğraflar var. 2 yıl yani toplam 24 aya ait her aya mahsus toplamda 5000'e yakın fotoğraf var ve bu fotoğraflardan eşimin yüzünün güldüğünü gösteren 150 tanesini çıkarıp mahkemeye delil sunacağım.Şiddetli geçimsizlik gerçekten varsa her ay eşimin verdiği bu gülen pozlar nedir diye..

Ben size kısacasını söyleyeyim arkadaşlar.Bu davayı aslında annesi açtı.Biz evlendiğimizden beri en fazla 10-15 gün böyle tartışmayla geçti.Ve her seferinde eşim tartıştığımızı annesine söyledi ve annesi de kızını hemen yanına çağırırdı.Eşimi 4-5 defa bavulunu toplarken gördüm ve vazgeçirdim. Böyle eften püften sebepler yüzünden evi bırakıp bavulunu toplayıp annesine gitmesinin doğru olmadığını söyledim. Ben eşime değil dayak atmak, bugüne dek 'aptal,salak,beceriksiz' tarzı tek bir kelime bile söylemedim.Eşim hep annesi ile ben arasında kaldı.Annesi dengesizin teki. Aşırı yüksek egosu var.Bir keresinde annemelere telefon açtı, annem telefonda dünürünün sesini tanımayınca dünürü küstü ve annemler kendisinden özür dilemezse barışmayacağını söyledi. Yemin ederim böyle bir olay yaşadık arkadaşlar.Böyle bir kayınvalidem var ne yazık ki.. Eşim de durumu geldi anne ve babama anlattı, anne babam da kayınvalidemin evine gidip özür diledi. eğer bunu yapmasalardı eşimle aram açılacaktı buna eminim. çünkü eşim hep anne lafı dinliyor, doğru da olsa, yanlış da olsa.. Bu en son evi terk edişte de annesi kızını haberci olarak kullanarak benim anne ve babamı kendi annesinin ayağına çağırdı. ve bunu benim anneme söylerken kendisinin bizim eve geldiğini kayınvalideme söylememeleri için yemin ettirdi anne ve babama.. bu derece annesinden korkuyor siz düşünün gerisini. ben de anne ve babama kesinlikle kayınvalidemin ayağına gitmemesini söyledim. Bu kadının dengesiz ve egoist tavırlarına prim vermek istemedim. Ve olay buraya geldi. Ha eğer anne ve babamı yollasaydım belki aramız düzelecekti ama bu sefer de kayınvalideme koz vermiş olacaktık. Bu arada ailemin gururu da önemliydi. Bu arada kayınvalidemin diğer garip yanı da kız istemeye gidip kızı verdikten sonra 2 kez ailemi ayağına çağırmasıydı. eşim kendisini istediğimiz akşamın ertesi günü geldi ve annesinin dün gece bir şey söyleyeceğini fakat unuttuğunu söyledi. biz de tekrar gittik. meğer kızı karşılığında istediği altınların bazılarını unutmuş. ilk kız istemede bizden bilezik ve set istemişti tamam dedik. ertesi gün bizi tekrar çağırdığında altın zincir de istedi. oha dedim ya kadına bak, gözü paramızda.. evlendikten 1 ay sonra annesi bizi notere çağırdı, mal ayrılığı ve mirastan feragat sözleşmesi yaptırdı.. eğer karşı çıksaydım eşimle aram bozulacaktı, bu yüzden ses çıkarmadım.. ve eminim ki 800 tl lik nafakayı da kayınvalidem yazdırdı. kendisi şeytanın insan versiyonu anlayacağınız.. ben karımı tanırım hiçbir zaman parayı pulu dert etmemiştir. zaten bir maddi külfeti de olmamıştır bana. makyajı bile yoktur. ama dediğim gibi ilişkimiz süresince hep o dengesiz annesiyle ben arasında gidip geldi ve arada kalmıştır. ama hep annesini tercih etmiştir. olay bu.