Miras paylaşımı ve haksız pay alımı

Merhaba,

İçerisinde bulunduğumuz durumu en sade şekilde madde madde anlatmaya çalışacağım:

* Anne tarafı 4 kardeş, 2 erkek 2 bayan.
* Dedem vefaat etti, anneannem sağ.
* Dedem sağ iken, üzerine olan dükkanı annemden habersiz, 3 hisseye bölüyor, 1/3'ünü kendi , 2/3 lük hisseyi erkek kardeşlerin üzerine yapıyor. Bu durum hakkında haklarımız nedir?
* Ayrıca erkek kardeşler su an kendi üzerine olan hisseleri elden cıkarbilirler mi?
* Olayın bir başka boyutu da teyzemin zamanında bu paylaşımdan nakit olarak para aldığından şüpheleniyoruz, sadece ennemden mal kaçırma gibi bir durum var.

* Son olarak, bu dükkanın kira gelirinin kime gittiğini de bilmiyoruz ve yıllardır tek kuruşunu görmedik. Ayrıca dayım yıllardır dedemin evinde beş kuruş vermeden oturuyor.
Bütün bunlar ilerisi için mahkeme önünde ne tür bir etki sağlar?

Merhaba arkdaşım konuyu bildiğim kadarıyla yardım etmeyi isterim sana;
1-Deden sağ iken yağtıgı mal paylaşımında şu anda hiç bir hak iddaa edemezsin çünkü olay sağ ve aklı başındayken gerçekleşiyor!

Alıntı:

---

Dedem sağ iken, üzerine olan dükkanı annemden habersiz, 3 hisseye bölüyor, 1/3'ünü kendi , 2/3 lük hisseyi erkek kardeşlerin üzerine yapıyor. Bu durum hakkında haklarımız nedir?

---

burada da belirttiğin gibi 3 hisseye bölünen dükkandan 1/3 dedenin üzerine buda şu demek dedenin vefatından sonra bu dükkanda bölünecek hisse 1/3 yani buradan da 4 kişiye hak düşüyor dükkan üzerinde en çok hisse erkek kardeslerde yani dayınların üzerinde size nakit olarak bir para vermek isterler dükkan için kalan hisseleri de devretmek için Örnek vererek anlatmam gerekirse
Dükkan 900 M2 bir alan dedeniz sağ iken dükkanı 3e bölerek 2 hisseyi dayılarınıza 1 hisseyide kendi adına yapıyor. buda şöyle 900/3=300 m2 dedenize ait yer var ölüm halinden sonrada dedenize ait 300 m2 yer paylaşılması gerekiyor çünkü 600 m2 yerin dedenizle alakası yok çünkü sağlığı zamanında dayılarınıza devretmiş!
Sizin burada paylaşmanız için kalan yer 300 m2.bu 300m2 kare yerde 5 e bölünür 4 çocuk bir eş olarak.bu durumda da en fazla yer dayılarınıza kalıyor.

Alıntı:

---

Ayrıca erkek kardeşler su an kendi üzerine olan hisseleri elden cıkarbilirler mi?

---

Evet dayılarınız kendi adına olan hisseleri istedikleri zaman ve istedikleri bir şekilde elden çıkartabilirler çünkü yerleri dedeniz sağ iken almışlar ve resmi olarak sahipleri onlardır bu duruma müdahale etme şansınız yoktur.

Alıntı:

---

Olayın bir başka boyutu da teyzemin zamanında bu paylaşımdan nakit olarak para aldığından şüpheleniyoruz, sadece ennemden mal kaçırma gibi bir durum var

---

Hukuk varsayımlar üzerine olmaz öyle birşey olsa bile teyzen hakkını almış mirasdan vazgeçmiş olabilir bunda sakıncalı bir durum yok ama vicdanen olabilirmi bilmiyorum.

Alıntı:

---

Son olarak, bu dükkanın kira gelirinin kime gittiğini de bilmiyoruz ve yıllardır tek kuruşunu görmedik.

---

dükkan üzerinde en fazla hisse sahipleri dayılarınız sben size formul vereyım siz bundan yola cıkarak hesap yapın 900 m2 olan yerde dayılarınız 600 m2 sabit vardı.Yanı dedenız vefat etmeden once yaptı dayınızın uzerıne siz 5 kişi ye kalan yer 300 m2 300/5=60m2 kişi başına size düşen alan bu formülden yola çıkarak hesaplayın kiranizin miktarını bilmediğim için yardım edemiyorum.Dedeniz ölmeden önce dayılarınızın sahip olduğu alan 600m2 iken dedeniz vefat ettikten sonra 120 m2 daha alan dedenizin hissesinden geliyor ve toplam alan 720m2 oluyor.sizede çok cuzzi bir miktarda kira payı düşmesi lazım.

Alıntı:

---

Ayrıca dayım yıllardır dedemin evinde beş kuruş vermeden oturuyor

---

Rahmetli sağ iken maaşını istediği şekilde harcar istediği çocuğuna yardım eder isterse evini dayınıza değil yoldan geçen bir kişiye bırakır ve karşılığında hiç bir şekilde ücret talep etmez hiç bir evladın ve eşin bu duruma yasal olarak itiraz etmek hakkı yoktur!Bu konuda da mahkemelerde bir hak talep edilemez hayatta herkes bu tıp olaylarla karsılasır kimi baba öz evladından kira alırken kimiside almaz!Bu durumda herhangi bir talebiniz olamaz.

Bu konuda bir avukat ile görüşmenizi önemle tavsiye ederim. Sitede araştırma yaparsanız, bu konularda çok çeşitli muvazaa yapılabildiğini göreceksiniz. Dedeniz kaç yaşında ve ne karşılığında bu devri yapmış? Bütün bunlar çok ince hukuki konular ve ancak bir avukat size yardımcı olabilir.

cevaplar için çok teşekkür ederim.

Dedemin bunu ne amaçla yaptığını bilmiyoruz ancak bu resmen mal kaçırmak oluyor.

Sağlığında dahi, malını çocukları arasında dilediği gibi paylaştırma hakkı olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta bu tür bir durum tehdit ve baskının öne çıkmasına sebep olur.

Bir de, dedem vefaat ettiğinde annemden veraset ilamı için hiçbir imza vs. talep edilmedi bu durum da tuhaf değil mi?

Başka yorumu veya önerisi olan yok mu arkadaşlar, yardımınıza ihtiyacım var.Teşekkürler.

"saklı pay" diye br şey vardı mirasta. Bu, sizin durumunuzla ilgili olabilir. Aramada "saklı pay" aratıp çıkan konuları okumanızı öneririm.

Arkadaşla yukarıda bahsettiğim 1990 yılında dede sağ iken ve bizden habersiz bir şekilde gerçekleşmiştir.

Bu olayda zaman aşımı gibi bir durum var mı?

Bu arada cok ciddi bu işin uzmanı bir avukat ile görüşmek istiyorum, para sorun değil.

Lütfen ciddi olanlar aşağıdaki adrese bir mail atmanız yeterlidir.

SITEMIZDE KISISEL ILETISIM BILGISI VERILEMEZ
Avukat ihtiyacınız için , bulunduğunuz ildeki barodan bilgi alabilirsiniz.
Sitemiz avukat arayışlarına cevap vermemektedir.
Yönetim

arkadaşlar zaman aşımı konusunda bilgi verebilir misisniz?

Bu konuda zaman aşımı gibi bir şey söz konusu mudur?

Dayılarınız hiçbir bedel ödemeden bu dükkandan hisse almış. Bu bir muvazaalı sözleşme diye düşünüyorum. (bknz. nispi muvazaa) Yani bir bağış söz konusu. Muvazaayı ispat ederken herhangi bir zamanaşımı yok. Bunu ispat ederseniz dedenizden kalan toplam miras kardeşlere 1/4er oranda dağıtılır.

Teşekkürler,

Peki ispat derken tam olarak nasıl bir yolla ispat etmem gerekiyor?

Söz konusu mülkün bağlı bulunduğu tapu dairesinde bu işlem satış olarak görünüyor zaten.

Bnm merak ettiğim konu, ''muvazalı satışta'' zaman aşımı söz konusu mudur?

Dava için annennenin vefatını mı beklemeli yoksa zaman kaybetmeden dava mı açılmalıdır?

Her türlü delille kanıtlanabilir. Belge, tanık, sosyal ve ekonomik durum, yakınlık, bilirkişi incelemesi, değer tesbiti gibi araçlar olabilir.

Muvazaada kesinlikle bir zamanaşımı yok.. Vefattan sonra bu işlemin muvazaalı olduğunu ispat etmenizden sonra, işlem butlanla geçersiz hale gelecektir.

Değerli hukukçular, aşağıdaki konularda fikirlerinizi paylaşır mısınız?

* Muvazzalı satış işleminin iptalinde açılacak dava masraflarının (Avukat ücreti vs.), muvazzalı satış işlemini gerçekleştiren taraflardan talep edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konunun uygulanabilirliği hususunda bilgi verir misiniz?

* Muvazalı satış gerçekleşirken ilgili tapu dairesinde bulunan görevliler nasıl olur da bu işleme göz yumarlar ? Bu satışın iptalinde bu işlemi onaylayan ( belki rüşvet alan) memurların da cezalandırılması gerekmez mi?

Tapu dairesinde görevli memurun görevi, satışı yapılmış yapılacak mülkün değerini biçmek ve bekçiliğini yapmakmıdır sizce?

Bu soruyu gerçekten kişisel fikrimi merak ettiğin için soruyorsan cevaplayım:

Hukuksal olarak ileride tarafları sıkıntıya düşürecek ya da düşürme ihtimali olacak bir işlem gerçekleştirilecekse ve bu olayın başlangıç yeri tapu dairesi ise (genelde öyledir.) tabiki görevli memur bazı gerekli bilgi, evrak ve delilleri görerek, isteyerek böyle bir işe olur vermek durumundadır. Bu şekilde bir görev tanımı yoksa da konmalıdır, düşüncesindeyim. (Problemin doğduğu yerde teşhis edilmesi, ileride doğabilecek daha karmaşık sıkıntıların önünü kesecektir.)

Örnek: Muvazaalı satış yapılırken diğer mirasçıların haberi var mı, onay alınmış mı yoksa gizlice mi yapılıyor vs.

Yani cevabım EVET kardeşim yapmalıdır, ortada bu kadar mal kaçırmaya meraklı insan olduğu sürece daha ne görevler yapmalıdır...

Lütfen soruya soru ile cevap vermeyiniz...Faydası dokunacak bir yanıt vermeyecekseniz zahmet edip yazmayınız, münakaşa değil sorduğum sorulara cevap arıyorum:


Değerli hukukçular, aşağıdaki konularda fikirlerinizi paylaşır mısınız?

* Muvazzalı satış işleminin iptalinde açılacak dava masraflarının (Avukat ücreti vs.), muvazzalı satış işlemini gerçekleştiren taraflardan talep edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konunun uygulanabilirliği hususunda bilgi verir misiniz?

* Muvazalı satış gerçekleşirken ilgili tapu dairesinde bulunan görevliler nasıl olur da bu işleme göz yumarlar ? Bu satışın iptalinde bu işlemi onaylayan ( belki rüşvet alan) memurların da cezalandırılması gerekmez mi?

Tapuda işlem yapmışsınızdır muhakkak ama yapmadıysanız ya da yapalı çok oluysa hatırlatayım:
Tapu memurunun karşısına bir alıcı ve bir satıcı gelir. İstenen evraklar bellidir. Memur paranı aldın mı der, alıcı aldım derse işlemi gerçekleştirir.
"Hani para nerede" diye sorma yetkisi yoktur.
Soyadı aynı olan kişilerin akrabalık derecesinin ne olduğunu, başkaca mirasçılar olup olmadığını belirlemek için gerekli verileri tapu memuru nereden bulabilir bilmiyorum. Zira nüfus müdürlüğünün önceden belirleyemediği, sonradan çıkan mirasçıların olduğu durumlar olabiliyor.
Ayrıca bir satışın muvazaalı olup olmadığına mahkeme (Hakim) karar verir. Bir tapu memurunun bu kararı vermek için ehliyeti kifayetsizidir.
Bu şerait dahilinde bir tapu memurunun muvazaalı olduğu gerekçesi ile bir satış işlemini gerçekleştirmekten imtina etmesi olsa olsa o memurun ceza alması ile neticelenir.
"Bu şekilde bir görev tanımı yoksa da konmalıdır" diyorsunuz, Bu durumda tüm gayrımenkul alım satım işlerinin hakimler tarafından mahkemelerde yapılması gerekecek. Zira muvazaa olup olmadığına ancak hakim karar verebiliyor. Bunun da mantıklı bir yol olduğunu düşünmüyorum.

Alıntı:

---

erguun rumuzlu üyeden alıntı

Bu soruyu gerçekten kişisel fikrimi merak ettiğin için soruyorsan cevaplayım:

---

Gerçekten fikrinizi öğrenmek için sormuştum.

Alıntı:

---

erguun rumuzlu üyeden alıntı

Örnek: Muvazaalı satış yapılırken diğer mirasçıların haberi var mı, onay alınmış mı yoksa gizlice mi yapılıyor vs.

---

Muvazaa başlangıçta olmaz.Yapılan işlemin sonucundan memnun olmayan / mağdur olan kişi tarafından iddia edilir, ıspatlanırsa iptal edilebilir.
Satışı yapan mal sahibi ise, mal sahibi hala hayatta ise, diğer mirasçı diye bir şey yoktur . Mal sahibi, kurda kuşa bağışlayabileceği gibi, 1 kuruşa da satabilir dilediği kişiye.
İşlemler, bir devlet kurumunda yapıldığına göre, gizli kapaklı olması gibi bir durum da yok ortada.
Tapu dairesinde görevli memurun, satışı yapacak kişinin potansiyel mirasçılarını bilmesi veya alıcının, satınalma gücünün olup olmadığını belirleyebilmesi de mümkün değil zaten.

http://www.lifeinbursa.com/haberx/24...t_iddiasi_.htm

Aslında bahsettiğim olay linkte yer alan tapu memurunun ağzından çıkan cümle ile ilgili;

'' ...muvazaalı satışa izin vermememiz nedeniyle bize iftira atmaya çalıştı...''

Görev tanımında, tapu dairesinde çalışan memurun muvazaalı satışa izin verip vermeme gibi bir konumda olmadığını söylüyorsunuz, keşke olsa o da ayrı konu.

2. soru hakkında verilen cevaplar için teşekkür ederim, bu soruyu sormamdaki amaç; muvazaalı işlemin zamınında rüşvetle yapılmış olabileceğini düşünüyorum. Kaldı ki, bu işlem için rüşvete gerek bile yokmuş.

1. soru ile ilgili görüşlerinizi paylaşabilir misiniz ?

Alıntı:

---

erguun rumuzlu üyeden alıntı

* Muvazzalı satış işleminin iptalinde açılacak dava masraflarının (Avukat ücreti vs.), muvazzalı satış işlemini gerçekleştiren taraflardan talep edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konunun uygulanabilirliği hususunda bilgi verir misiniz?

---

Vs. kısmına giren yargılama giderleri, harçlar .. zaten kaybeden taraftan alınıp bu ödemeleri yapan kazanan tarafa ödeniyor.
Avukatlık ücreti kısmında yapabileceğiniz herhangi bir şey yok, avukatınızla, asgari ücret tarifesinde belirlenen oranlarla anlaşabileceğiniz gibi çok daha yüksek rakamlara da anşalabilirsiniz sonuçta.