-
TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak
Merhabalar;
Ben Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde çalışan bir muvazzaf astsubayım. 5 yıldır görev yapıyorum. Uzun zamandır meslekten ayrılmanın yollarını arıyorum. Başlangıçta birçok şey düşünülse de herkes gibi benim de tek seçeneğim olarak firar kaldı. Yalnız ben firardayken üniversite okuyup okuyamayacağımı bilmek istiyorum. Yapmak istediğim şu arkadaşlar, bunu size bir senaryo gibi anlatayım, siz de gözden kaçırdığım birşey varsa onu bana söyleyin lütfen.
>Üniversite sınavını kazanmak;
Halen çalışıyorken, yani henüz firar etmemişken üniversite sınavına girdim. Sonuçların açıklanmasını müteakip tercihlerimi yaptım ve bekledim. Ancak hala firar etmedim. Yerleştirme sonuçları açıklandı ve ben bir üniversiteye kayıt hakkı kazandım. Kayıt döneminde izne ayrıldım. Askerlik şubesinden askerlikle ilişiğim olmadığına dair yazımı ve gereken diğer tüm belgeleri halen firari olmadığım ve izinli bir personel olduğum için aksamadan aldım ve kaydımı yaptırdım. Artık üniversite öğrencisiyim. (Bir üniversitenin öğrenci işleriyle yaptığım görüşmede, askerlikle ilişiğim olmadığına dair yazının yeterli olacağı tarafımca öğrenildi.)
Üniversite öğrencisiyken firari duruma düşme;
Kaydımı yaptırdıktan sonra eğitim-öğrenimime başladım. Çıktığım yıllık izinden birliğime geri dönüş yapmadım. Firarım kuvvet komutanlığına bildirildi, hakkımda suç dosyası hazırlandı ve mahkemeye gönderildi. Mahkemece tutuklanma kararım çıktı ve adli makamlara bildirildi. Bu süreç 1 ay ile 2 ay arasında sürebiliyor. Bu süreçte rahatça okuluma gidip geldim. Ve ayrıca kampüsün içinde bulunan yurtta kalıyorum. Mümkün olduğunca dışarıya çıkmıyorum, çıkarsam dahi askeri kimliğimi GBT sorgulamasına önlem amacıyla yanımda bulunduruyorum. Yakalanmamak için gereken tüm önlemleri alıyorum. (Bu konuda yeterli bilgiye sahip olmadığım şey; üniversitede okurken ve yurtta kalırken arandığımın ortaya çıkıp çıkmayacağı. Arandığımın ortaya çıkması durumunda, üniversite ilişiğimi kesmez diye tahmin ediyorum, çünkü mahkemece hüküm verilmedikçe sabıkalı değilim ve bu üniversiteyi ilgilendirmeyen bir suç. Arandığım adli makamlarca tespit edilse dahi şöyle bir şansım var; üniversiteler özerk kuruluşlardır yani savcılık izni olmadan polis veya jandarma kampüsün içine girip beni alıp götüremezler. Mesleğim itibariyle de biliyorum ki o kadar iş güç varken, savcıyı arayıp falanca üniversitede firari durumda filanca bir astsubay var izin çıkarırmısınız efendim demeye kimse uğraşmaz, dese dahi savcı uğraşmak istemeyebilir. Ben de üniversiteden dışarıya adımımı atmadıkça, öğrenimimi tamamlar mışım gibi geliyor.)
Evet arkadaşlar, bu bir seneryo, yani yapmak istediğim şey. Bana olur gibi geliyor, yani planladığım gibi gider. Ama kaçırmış olduğum birşey var mı? Değerlendirmenizi bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.
-
Cevap: TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak.
Evet bende arkadaşla aynı durumda ve pozisyondayım.. Firardan sonra, sürecin sonuçlanmasını beklerken okumak istiyorum. Bu süre zarfında herhangi bir aksaklık yaşama durumu söz konusu olur mu acaba ciddi anlamda.. Bu süreçten geçmiş arkadaşlar var ise lütfen açıklayıcı bir şekilde bilgilendirebilir mi?
-
Cevap: TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak.
bende bu sene ygs girdim kazanırsam aynı senaryoyu uygulayacağım benim gibi düşünen bir kaç devrem daha var ve bu sayı her geçen gün artıyor bu da kurumun ne hale geldiğini gösteriyor.bu konuda yardımcı olacak arkadaşlar varsa gerçekten çok sevinirim.
-
Cevap: TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak.
Kesinlikle firar etmenizi tavsiye etmem, bende 2006 yılında firar ettim görev yerim bingölden yaklaşık 5 ay sonra gbt de aranmam cıktı 3 sene sonra gittim kendim teslim oldum 1 sene hapis cezası aldım ama onceden çıkan bir aftan faydalanıp cezam 5 sene ertelendi tam kurtuldum diye sevinirken iki gün önce gelen 29 bin tl (yasal faizler hariç) öğrenim giderleri tazminatı ile yıkıldım, normalde okula girerken 11 bin tl ye imza atmıştım ama firar ettiğim için bu paranın 2 katını talep ediyorlarmış 8 bin tl de extra faiz gibi bişey
-
Cevap: TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak.
Sayın kskboy biz o tazminatı beraberinde baz alarak bu işe kalkışmayı düşünüyoruz.. Çok yüksek faizler verildiği apaçık ortada çok doğru söylüyorsunuz.. Bir kaç sorum olacak size eğer cevap verebilecekseniz:
-Eğitim aldığın yıl kadar bil fiil görev yaparsan okula girerken imza attığın meblayı ödemiyormuşsun bu ne kadar doğru acaba ve siz kaç yıl eğitim gördünüz ve görev sürenizin kaçıncı yılında firar ettiniz?
-Firardan sonra ünv. kaydı yapıp öğrencilik hayatı sürdürdünüz mü firar süresince yoksa başka bir işle mi meşgul oldunuz?
-Ve son olarak şu anda hayatınızdan memnunmusunuz yoksa gerçekten pişman mısınız?
Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler..
-
Cevap: TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak.
Bu tazminatı gördükten sonra gerçekten de ayrıldığıma iki kat daha çok sevindim, askeriye kurumu kutsal bir kurum hepimiz için tabiki ama özellikle kadrolu personelini bu tip tazminat ve cezalarla yıldırıyorlar.
Ben bilgisayar programcılığı üzerine uğraşıyorum şu an yurtdışında kurs ile öğrendim, o yüzden yanlış bilgi vermek istemem ama şunu söyleyeyim gbt ile aranmaya başladığınızda aylık olarak sgk ve üniversitelerden öğrenci kayıtları taranıyor ve sizi bulmaları çok kolay, orduyu bırakmanın en kolay yolu psikolojik sebebler görünüyor şu anda.
Bana gelen 29 bin tl lik tazminatın içeriğini öğrenmek için aradım 4 senede 10 bin tl de faiz geldiğini öğrendim 39 bin tl borcum şu an , bunun 14 bini okul ucreti , 15 bini zorunlu eğitim süresi 10 bini de faiz ben 6 aylık stajyer döneminde bıraktım buna rağmen 15 bin tl egıtım suresı tazmınatı gelmiş.
-
Cevap: TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak.
Aylık olarak üniversitelerde öğrenci kayıtları taranıyor dediniz,fakat firarda iken üniversite okuyup bitirdiğini söyleyen arkadaşlar var.Üniversitede gbt taraması bana pek mantıklı gelmedi açıkçası...
-
Cevap: TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak.
Arkadaşlar, üniversiteler, vakıflar vs. kimlik bilgilendirme yasası gereği emniyet birimlerine evet kimlik bilgilerini yolluyorlar. Ancak bildiğim kadarıyla bu her ay her ay olmuyor. Ayrıca bahsettim ama üstünde biraz daha durayım. Biz firar ettiğimizde ne katil ne hırsız gibi didik didik aranmıyoruz. Firar edenlerin peşine düşseler bulamazlar mı gerçekten lütfen... Benim arkadaşım firar etti, ilişiği kesilmeden ailesinin oyunuyla yakalandı. Ailesi ayrılmasını istemiyordu. Polis aracında giderken arkadaşıma sormuşlar, askerden kaçılır mı Ln diye. O da bu mesleği yapmak istemiyordum kaçtım ne yapabilirim demiş. Arabayı kenara çekmişler ve kardeş biz seni asker sandık, sen astsubaymışsın, bak istersen git demişler. Tabi herkes yapmaz bunu ama, emniyet birimlerinin konu üzerindeki düşüncesini anlayın diye söylüyorum. Kimse bulucam yakalıcam seni diye peşinize düşmüyor. Üniversitede olduğunuz ve arandığınız tespit edilse dahi bu takip gerektirir, izin gerektirir. Kimse o kadar işi varken bunla uğraşmak istemiyor. Belki biraz iyimser yaklaşıyorum ama konuştuğum, emniyet teşkilatında çalışan insanlar böyle diyor.
-
Cevap: TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak.
Alıntı:
offspring77 rumuzlu üyeden alıntı
-Eğitim aldığın yıl kadar bil fiil görev yaparsan okula girerken imza attığın meblayı ödemiyormuşsun bu ne kadar doğru acaba ve siz kaç yıl eğitim gördünüz ve görev sürenizin kaçıncı yılında firar ettiniz?
mecburi hizmet olan 15 seneyi doldurmadan herhangi bir sebeple meslekten ayrılırsanız (sağlık hariç) tazminat ödersiniz. Tazminat miktarı kalan zorunlu hizmet süreniz ile orantılıdır. 1. senenin sonunda ayrılan ile 14 senede ayrılan aynı tazminatı ödemezler tabii ki. Detaylı bilgi için personel kanununa bakabilirsiniz (113. maddeydi sanırım)
-
Cevap: TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak.
Alıntı:
kskboy rumuzlu üyeden alıntı
askeriye kurumu kutsal bir kurum hepimiz için tabiki
Kutsiyet kurumun neresinde sayın üye,doktorluk kutsal,askerlik kutsal,avukatlık kutsal,öğretmenlik kutsal,hakimlik kutsal,savcılık kutsal,polislik kutsal,hemşirelik kutsal,fırıncılık kutsal, vb..Bu kadar kutsiyet arasında günaha girmemek çok zor gözüktüğü gibi...
Bildiğim kadarıyla çok tanrılı dinde değiliz ve meşru kabul edilen meclisinde kabul ettiği tek kutsallık kutsal kitaplar ve din'ler diye biliyorum ben ama yanlışmı biliyorum acaba !
-
Cevap: TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak.
Alıntı:
aliyalcin87 rumuzlu üyeden alıntı
Mahkemece tutuklanma kararım çıktı ve adli makamlara bildirildi.Arandığım adli makamlarca tespit edilse dahi şöyle bir şansım var; üniversiteler özerk kuruluşlardır yani savcılık izni olmadan polis veya jandarma kampüsün içine girip beni alıp götüremezler.
Mahkeme kararı ile aranmanız mevcut ise ve okul kayıtlarınızdan sizin okulda olduğunuz tespit yada ihbar eidlirse savcılık tekrar neden izin vermek zorunda kolluğa onu anlamış değilim.
Zaten mahkemece verilmiş bir yakalama kararı var demişsiniz.Bu karar savcılığın iddianamesi üzerine düzenlenmiş bir suç dosyasını mahkemeye sevk etmesi ve gıyabınızda yapılan yargılama sonucu verilmiş.Bu infaz büro görevlisi kolluğun sizi alması için yeterli bir sebep olarak gözükmekte.Basit olarak bulunduğunuz yerde olduğunuzu evrak takibinden,ihbar üzerine yada son günlerin meşhur istihbarat elemanları vasıtasıyla bilgi edinen kolluk ilgili mahkeme kararını alarak okulun kapısına gelcek buradaki görevli kişiye kararı tebliğ edecek,görevli nezaretinde tabiri caiz ise sanki yurttaki odanıza sizi kendileri yerleştirmiş gibi bulacaklardır.
Süreç zaten işlemiş ve tamamlanması için gerekn son bileşen olan siz eksiksiniz.Üniversitelerin özerk kuruluş olmaları mahkeme kararının uygulanması engel değil.
Şayet deseniz ki diplomatik topraklarda bulunuyorum.Konsoloslukta,büyükelçilikte kalıyorum filan diye oralarda süreç biraz daha zorlu işlesede -diplomatik topraklar hangi ülkenin temsilciliği ise orası ilgili ülkenin toprağı kabul edildiğinden-,içişleri bakanlığı adalet bakanlığına,adalet bakanlığı dışişleri bakanlığına,dışişleri bakanlığı ilgili ülkenin dışişleri bakanlığına,ilgili ülkenin dışişleri bakanlığı yine o ülkenin adalet bakanlığına yazması ve bu sürecin sondan başa tekrar işlemesi,yazışmaların tercüme edilmesi,resmi yazışmaların gecikmesi/geciktirilmesi gibi yakalanma kararının uygulanması 3 ila 6 ay gibi bir zaman zarfını bulabilir ve bu süreçte yakalanması gereken kişi yine diplomatik dokunulmazlık zırhı olan diplomatik plakalı araç ile belkide en yakın havaalanına oradan özel uçakla ülke dışına bile çıkarılabilecekken; sizin durumunuz için aynı şeyi söylemek pek mümkün değil gibi gözüküyor.
-
Cevap: TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak.
Ayrıca üniversiteler özerk kuruluşlardır ancak kolluk kuvveti rektörlüğe "Sizin okulunuzda hakkında yakalama emri olan bir şahıs var, onu almak için okula girmemize izin verir misiniz" derse rektörünüz kolluk kuvvetlerine "Öyle mi? hemen alın" mı diyecek yoksa "Burası özerk bölgedir, sokmam sizi" mi diyecek?
-
Cevap: TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak.
Arkadaşlar güzel söylüyorsunuz da firardayken üniversite bitiren kişilerin olduğu forumda defalarca yazıldı, forum üyelerinde de mevcut. Avukat arkadaşlar da böyle bir problemin olmayacağını belirtiyorlar.Bence bu olay ''kitapta yazanın uygulanmaması'' diyebiliriz.Yani kitaba göre firar edenler aranır ve yakalanır.Ama aranıyor mu,hayır.Bu da öyle birşey...
-
Cevap: TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak.
Yine de bir risk taşımakta olduğu ortada az da olsa.. En garantisi o zaman kazanılan bölümü dondurup firar cezasının infaz ettirilmesine müteakip ünv. okumaya başlamak. Bu da firar süreci 14-15 ay, sonrasında mahkeme, kararın tebliği ve cezanın infazı ortalama 7-8 ay toplam 2 yıla yaklaşmaktadır. Tazminatta cabası. Gerçekten ciddi denecek kadar uzun bir süre. Bizi gerçekten bu duruma düşürenler utansın, insan gerçekten inanamıyor işinden ayrılmanın sonuçlarının bu kadar ağır olabildiğine.
-
Cevap: TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak.
Dün sokakta yürürken bir polis memuru gördüm.Yanına gidip birkaç soru sormak istediğimi ve mümkünse birkaç dakikasını alacağımı söyledim.Sonra sormak istediklerimi tek tek sordum.
S: Firardan sonra GBT de aranıyor olarak gözüküyoruz,peki siz arıyor musunuz?
C: 15 yıllık polis memuruyum,ne bir rütbeli personeli aradım,ne arayanı duydum.Sadece asker kaçaklarını alıyoruz,o da GBT de denk gelirse..
S: Periyodik olarak GBT ye tabi tutulan yerler var mıdır?Mesela üniversiteler vsvs..
C: Sadece sivil oteller ve havaalanları.Üniversitelerde böyle birşey söz konusu olamaz,yasal değil bi kere.Üniversitelerde GBT sorgusu falan olmaz,kimden duyuyorsunuz böyle şeyleri...
S: Yani sizin tarafınızdan gelecek şeylere karşı içimizi ferah tutabiliriz?..
C: Hiçbir şekilde aranmazsınız.Otelde kalmayın,uçak yolculuğu yapmayın yeter.Zaten bikere asker değil rütbeli personelsiniz,nerede olduğunuzu bilsek bile umursamayız.İçinizi rahat tutun.
15 yıllık bir polis memurunun bana söyledikleri bunlar.Paylaşmak istedim...
-
Cevap: TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak.
Alıntı:
yağanuğur rumuzlu üyeden alıntı
Dün sokakta yürürken bir polis memuru gördüm.Yanına gidip birkaç soru sormak istediğimi ve mümkünse birkaç dakikasını alacağımı söyledim.Sonra sormak istediklerimi tek tek sordum.
S: Firardan sonra GBT de aranıyor olarak gözüküyoruz,peki siz arıyor musunuz?
C: 15 yıllık polis memuruyum,ne bir rütbeli personeli aradım,ne arayanı duydum.Sadece asker kaçaklarını alıyoruz,o da GBT de denk gelirse..
S: Periyodik olarak GBT ye tabi tutulan yerler var mıdır?Mesela üniversiteler vsvs..
C: Sadece sivil oteller ve havaalanları.Üniversitelerde böyle birşey söz konusu olamaz,yasal değil bi kere.Üniversitelerde GBT sorgusu falan olmaz,kimden duyuyorsunuz böyle şeyleri...
S: Yani sizin tarafınızdan gelecek şeylere karşı içimizi ferah tutabiliriz?..
C: Hiçbir şekilde aranmazsınız.Otelde kalmayın,uçak yolculuğu yapmayın yeter.Zaten bikere asker değil rütbeli personelsiniz,nerede olduğunuzu bilsek bile umursamayız.İçinizi rahat tutun.
15 yıllık bir polis memurunun bana söyledikleri bunlar.Paylaşmak istedim...
Ne anlamamız lazım bu yazınızdan ?
İddiaya girebiliriz isterseniz şu konuda;firari olduklarını beyan eden arkadaşların paylaşımlarının çıktısını alarak müracaatçı sıfatıyla savcılığa başvurayım.Kaçak olduklarını beyan etmelerinden dolayı ceza kanunlarına göre suçluyu bilip yetkili makamlara bildirmemek suçlamasıyla karşı karşıya kalmamak amacıyla ilgili rumuzları kullananların beyanatlarından da anlaşıldığı üzere haklarındaki tutuklama kararlarının uygulanabilmesi için makamınıza başvurada bulunarak gereğinin yapılması konusunda vatandaşlık ödevim gereğince bildirmek gereğini duydum.Gereğini bilgilerinize arz ederim şeklinde.
Bakalım o zaman bu 15 yıllık polis memuru olan arkadaşın söylediklerinin bir hükmü kalacak mı ?
Elbetteki kimsenin herhangi bir şekilde mağdur duruma düşmesini istemeyeceğimden dolayı bunu yapmam fakat emin olun siz haksız çıkarsınız sayın tsk personeli üye.
Saygılarımla
-
Cevap: TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak.
Sn. Bilirkişi,
Senin anlaman için yazmadım zaten,yani bişey anlaman lazım değil.Bizim tartıştığımız konu zaten senin anlayabileceğin türden bişey de değil,zamanında gelişigüzel yazılan ve denetlenmeyen kanunların,yıllarını alıp götürdüğü insanlara hitaben yazdım bunu,insanların moralini bozacağına konunun dışında kal mümkünse...
Egolarını tatmin etme yöntemin de garip doğrusu...
-
Cevap: TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak.
Alıntı:
yağanuğur rumuzlu üyeden alıntı
Sn. Bilirkişi,
Senin anlaman için yazmadım zaten,yani bişey anlaman lazım değil.Bizim tartıştığımız konu zaten senin anlayabileceğin türden bişey de değil,zamanında gelişigüzel yazılan ve denetlenmeyen kanunların,yıllarını alıp götürdüğü insanlara hitaben yazdım bunu,insanların moralini bozacağına konunun dışında kal mümkünse...
Egolarını tatmin etme yöntemin de garip doğrusu...
Nerden biliyorsunuz anlayamayacağımı,sistemin nasıl işlediğini biliyorsunuz madem işletin o zaman.
Burası moral bulma yeri değil sayın üye,konunun içinde yada dışında kalınmasını istiyorsanız özel olarak böyle bir hakkınızın olmadığını bilmelisiniz
Bende babanızın oğlu değilim terbiyenizi takınınız yap,et,gel,git gibi askeriyede emir verdiğiniz konum gibi bir konumunuzun burada olmadığını biliniz.
Söylediğim şeyler gerçek dünyada olan şeyler.Boş hayaller ile maddi yetersizlik içinde kaybolup gitmektense gerçekler ile dinç olunması en sağlıklı yöntem gibi gözükmektedir.
Tartıştığınız konu farzı misaller üzerine arzunuza göre kanuni olarak cezasız ve tazminatsız hiçbir çıkış noktası olmayan bir konu ve bunu destekleyecek tek kelimelik bir kanuni düzenleme olmayan bir konu...
Olabiliteleri ve olamayacakları sistemin işleyişini en az sizin kadar iyi bilen biri olarak paylaşmama rağmen 15 yıllık ve işi sadece emir almak ve aldığı emri uygulamak olan kolluğun kişisel kanaati üzerine yazdığınız gereksiz yazı üzerine yazmayı lüzum gördüğüm şeyleri yazdım.Ve yazdıklarım diğer üyelerin başına gelecebilecek sıkıntıların başlangıç noktalarının en basitidir.
-
Cevap: TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak.
Keşke dediğiniz gibi gerçekten lüzum gördüğünüz şeyleri yazsaydınız da faydalansaydık.Ama bir paylaşımın üzerine ''ne anlamamız lazım bundan,bak gider şikayet ederim görürsün'' vsvs tarzında tehditvari yazılar bana pek de öyle gelmedi nedense...
Cezasız ya da tazminatsız çıkış noktası olduğunu zaten kimse iddia etmiyor,tartıştığımız konu başlığına bir daha göz atın.
''işi sadece emir almak ve aldığı emri uygulamak olan kolluğun'' diye bir ibare kullanmışsınız.İnsanların meslekleri aşağılanmaz,bana terbiyeli ol diyorsunuz,lütfen bir daha düşünün.Kişisel görüşü olabilir,ama siz sadece kitapları okursunuz,uygulayanlar onlar.Peki o kitaplar sizce aksaksız şekilde uygulanıyor mu ülkemizde?
Her neyse,bir daha cevap yazmayacağım.Siz ne söyleseniz de,gerek gerçekten tanıdığımız gerekse burada fikirlerini paylaşan birçok arkadaş bulunmakta.Onlarla konuşun bunların boş mu dolu mu hayaller olduğunu...
-
Cevap: TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak.
Arkadaşlar bu sitede buna benzer bir çok konu açıldı tartışıldı.
Yine konu dönüp dolaşıyor bir insanın bir mesleği istediği anda bırakması gerektiğine geliyor.
Bunun yapılamaması ve bir takım illegal yollara başvurma yöntemlerini tartışmak,bu konulara duyduğum hassasiyetimden dolayı yine beni üzmüştür.
Bir mesleğin o mesleği yapan kişi tarafından istendiği anda bırakılamamasını en hafifinden insan haklarına aykırı buluyorum.
Bence tartışılması gereken vahim nokta burasıdır.Tsk da bu kanun varken,firar eden astsubayın hangi süre içerisinde yakalanacağını,polıslerin gerçekten arama yapıyorlarmı yoksa baştan mı savuyorlar diye bakmak gereksiz geliyor bana.
Bana göre bir insan bir mesleğe girmiş bir süre yapmış olabilir,ancak yapmak istemediği ve vazgeçtiği andada bırakma hakkı olması gerektiğidir.Bu kanunu bile bile bu mesleği seçmesi diye bir savunma şekli,konuyu veya mağduriyeti hafifletmemektedir.
-
Cevap: TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak.
Aylardir yaziyorum su metni pek cok yerde yayinlatmayi basardim, ne yazik ki milletvekillerimiz e-postalarina bakmiyorlar ama yine de hergun israrla gonderiyorum. Paylasma sebebim de su: gordum ki burada da gereksiz bir tartismaya girilmis. Lutfen okuyunuz, olay feyyarin soyledigi gibi cok buyuk boyutta bir degisimi gerektiren bir konu. Su andaki kanuni durumdan oturu umutsuzluktan insanlar kendisine burada bir cozum ariyor. Burasi umut bulma yeri demeyin o yuzden, pek cok insan buradan okuyup kafasinda sekillendiriyor firar surecini. Ne kadar cok kendisi gibi dusunen insan oldugunu goruyor burada insanlar. Saygilar
firarsubay@windowslive.com
Sayin Milletvekilim,
Ulkeme akademisyen olarak fayda saglamak ve hizmet etmek isteyen firari bir subayim. Istifa hakkim olmadigi icin bu yola basvurmak zorunda birakildim. Yurtdisinda prestijli bir universite doktorama devam ediyorum. Fakat Turkiye'ye, ulkeme gelemiyorum cunku isimi degistirmek istedigim icin havaalaninda tutuklanacagim.
Benim de icinde bulundugum TSK'nin onemli bir sorununu asagida dile getirmeye calistim. Ilgilenebilirseniz cok sevinirim.
Askerlik hizmetinin ulusal güvenliğin sağlanmasındaki belirleyici yeri ve ağırlığı, sivil yaşamda suç oluşturmayan ya da önemsiz görülebilecek cezaları gerektiren kimi eylemlerin askeri suç olarak kabul edilmelerini ve ağır yaptırımlara bağlanmalarını zorunlu kılabilmektedir. Ancak, Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren,her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu uygulamakla yükümlü devlet anlayışını yansıttığından,askeri ceza hukuku alanında da suçla ceza arasında akla uygun, kabul edilebilir, amaçla uyumlu bir orantının sağlanması, hukuk devleti olmanın gereğidir. Mecburi hizmet uygulamasi ve personelin hapis cezasi almadan sistemden istifa ederek ayrılma hakkının olmamasi ayrıca Anayasa’nın 38. maddesinde belirtilen “Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.” maddesine de aykırılık oluşturmaktadır
Ülkemizin en güvenilir ve çalışanlarının kendine ve kurumuna en çok güvendiği kurum Türk Silahlı kuvvetleridir. Fakat ne yazık ki, T.S.K.' da zorunlu hizmet süresi ile çalışan personelin istifa ederek ayrılması zorunlu hizmet süresini doldurmadan mümkün olmamaktadır. Ayrılmak isteyen personelin T.S.K.' dan hem şerefine leke sürülmeden hem de T.S.K.' nin toplumdaki değerini koruyarak bu isteğini yapabilmesi tek bir davranışla olabilmektedir. Bu da izin tecavüzü yaparak firar etmektir.
Çoğu subay meslek hayatına 14-15 yaşında askeri liselere girme kararı vererek başlamakta fakat zaman içinde fikirler değişebilmektedir. Ne yazık ki mevcut hukukusal düzenlemelerde ise mecburi hizmet süresi dolmayan bir subayın ordudan kendi isteğiyle ayrılması bir suç işlemeden mümkün olamamaktadır. Bu yüzden firara gerek bırakmayacak, hapis cezasına gerek bırakmayacak hakkaniyetli bir ayrılış yolu ihtiyacının bulunduğu tespitiyle gerekli kanun değişiklikleri yapılmalıdır. Mecburi hizmet uygulmasinin yasal imkansızlık nedeniyle ertelemediği ve paraya çevrilmediği bilinen bir gerçektir. Türkiye Cumhuriyeti askeri ceza kanunlarında, özellikle de mecburi hizmet uygulaması ile ilgili maddelerinde, köklü değişikler yapılması gerekmektedir.
Meslek bir seçimdir ve yapılan yanlış bir seçim Türkiye Cumhuriyeti’nde ordu hariç hiçbir kurumda bu kadar ağır ödetilmemektedir. Bir başka deyişle, hangi devlet memuru işinden ayrılmak istediği için hapis yatmaktadır?
Mesleğini değiştirmek isteyen subay astsubaylar kaçak hayatı yaşamak zorunda kalmaktadırlar. Hiçbir resmi iş yapamamakta, hayatini geçindirecek kazancını sağlaması gerekmekte fakat şirketini kuramamakta, sosyal güvenlikli bir işte çalışamamaktadır. Evlenmek üzere olan birisi nikah bile yapamamaktadır. Bu tarzda sayısı çoğaltılabilecek örneklerde görüldüğü üzere mecburi hizmet uygulamasi ordudan ayrılamayan personelin insan haklarının ihlaline sebep olmaktadır.
Ortalama 22 yaşında teğmen çıkan bir subay ele alınırsa, 15 yıl mecburi hizmet ile birlikte 37 yaşına kadar istifa edememektedir. 37 yaşına kadar mecburen çalışmak zorunda kalan bir insan için “zorla çalıştırılmış” söyleminin geçerliliğinin günümüz koşulları dikkate alınarak araştırılması gerekmektedir? Zaten o yaştan sonra hayatında sadece askerlik yapmış bir kişi başka ne iş yapabilir? Başka hiçbir konuda deneyimi olmayan bu insanın yaşayacağı işe alım süreci ne kadar kolay olacaktır, bu kişiyi kim işe alacaktır? Yani bu şekilde mecburi hizmet uygulamasına tabi olan personel ömür boyu asker olmak zorunda kalmaktadır. Tabii ki belirli bir mecburi hizmet süresi olabilir. Okunulan eğitim süresine göre bir mecburi hizmet düzenlemesi pek ala yapılabilir. Bu sürenin azami eğitim süresi kadar olması, bu sürenin yarısını tamamlayana tazminat ödeme koşulu ile istifa hakkı tanınabilir.
Daha önemli bir husus da askerlik yapmak istemeyen kişinin zorla TSKda tutulmasının yarar değil zarar getireceği gerçeğidir.
Kıssadan hisse mecburi hizmmet sürelerinin hesaplanmasının yenilenmesine, TSK personelini elinde tutmak için caydırıcı değil sevdirici teşvik edici olmasına başkaca bir suç yok ise TSK dan ayrılmak istemenin asla hapis cezası ile cezalandırılmaması gerektiğine özetle kişilere bir ikinci şans verilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.
Ciddi tartışılması gereken bir husus Personel Kanunu/ yönetmeliğindeki mecburi hizmet hususunun hayatın akışına ters olduğu konusudur. İnsan hayatının en verimli çağının çok uzun bir bölümüne ipotek konması ve bu ipoteğin kalkmasını isteyene bir şekilde suç işlemeye zorlaması ve cezai müeyyide uygulaması hakkaniyetli olunmadığı kanaatini uyandırmaktadır.
Ordudan her ayrılan muazzaf personel, ayrıldıktan sonra ülkesine üniformalı iken sağladığı faydadan daha fazla fayda sağlayabilir. Mustafa Kemal Atatürk, Milli mücadeleye görevinden alındıktan sonra başlamış ve sivil kimlikle yürütmüştür bu işi.
Herşeyden önce ayrılmak isteyen personelin "firardan başka yol yok" zihniyetinden çıkarılması gerekmektedir, bunun tek yolu da istifa hakkının tanınmasıyla sağlanabilir. Açık olan bir konu vardır ki, kimse sevmediği halde askerlik yaparak, meslek olarak orduya fayda sağlamaz. İsteyen kişi devletin kendine yaptığı masrafı, ödeyerek kendi kariyer yolunu çizebilmelidir, buna hakkı vardır, olmalıdır. Burada verilecek örnek, TSK’nın son yıllarda yöneldiği sözleşmeli subay alımları olabilir. TSK'nın 8 yıl okutarak kıtaya çıkardığı subayıyla 6 ayda aynı hakka kavuşan sözleşmeli subaylar, “Demek ki 8 yıl okutmadan da aynı kalite yakalanabiliyor” düşüncesini destekleyen bir örnek teşkil etmektedir.
Özel şirketler de bir sürü çalışanını binlerce lira masrafla eğitimlere, konferanslara, kurslara göndermekte ama bu kadar masraf yapılan şahış o işi bırakabilmektedir. Zamanında üzerine para harcanmış olması o insanı mecburen bi kurumda tutma gerekçesi olamaz.
FİRAR SÜRECİ VE SONUÇLARININ BİR KISMI:
1-)Yaklaşık 1,5-2 yıl süren bir firarda kalma süreci.(firar eden personel ailesiyle birlikte çok ciddi maddi ve manevi travmalar yaşmaktadırlar;bu süreç pek çok kişi için cezaevi koşullarından daha yıpratıcı ve zordur) Firar edecek kişinin firar durumunda iken geçimini sağlayacağı belli bir miktar parası yoksa büyük bunalımlar ve psikolojik zorluklar yaşaması söz konusudur.
2-)Terörle mücadele eden bu adsız kahramanlar ayrılık sonrasında cok ciddi MADDİ TAZMİNATLAR ödemektedirler.
3-)Yeniden kamu hizmetine girmekte ciddi sıkıntılar yaşamaktadırlar.
4-)Toplumdan kimbilir neden atıldı şeklinde tecritlere marzu kalmaktadırlar.
5-)6 ay ile 10 ay arası bir süre cezaevinde hapis yatmaktadırlar.
Bütün karşılaşılabilecek zorluklari bile göğüslemeye karar vermis, ülkesine, insanina baska bir iş kolunda belki daha fazla faydali olabilecek bu subay/astubaylar bu kez toplumsal baskılara maruz kalmaktadırlar.
Mecburi hizmetin kaldırıldığı durumda bu durumun Türk Silahlı Kuvvetlerine de faydalari olacaktır. Eger mecburi hizmet ugulaması düzenlenir ise ise bu kez yönetimin, yöneticilik becerilerinin sorgulanması gündeme gelecektır. Bu da son günlerde Silahlı Kuvvetlerde ihtiyaç duyulan kalifiye yönetim kadrosunun varlığını güvence altına alacak kendi kendisini devamlı sorgulayan bir sistem anlayışının kazanılmasına yardımcı olacaktır.
Baska bir konu da öncelikle TSK nın muvazzaf subay/astsubay kaynaklarına; sonra mevcut duruma bakarak bir çözüm bulmak bunu da gerek bireysel hak ve özgürlükler gerekse TSK ihtiyaçları açısından değerlendirmemiz gerektiğidir. Bu bağlamda muvazzaf bir subay en az dört sene en fazla sekiz senelik eğitimle yetişmektedir. Astsubaylar ise çok daha kısa bir eğitimle TSK saflarına katılmaktadır. Her nekadar yüklenmeyle kanunları kabul ettiğini kişi belirtsede mecburi hizmet süresinin icrasında bir ''uyumsuzluk'' olduğu ortadadır.
· Askeri lisede okuyup subay çıkan kişi 8
· Sırf Harp okulunda okuyup subay çıkan kişi 4
· Astsubay Meslek Yüksek okulunda okuyup astsubay olan kişi 2
· Astsubay Hazırlama Okulu ile Astsubay MYO okuyup astsubay olan 5
sene eğitim almasına rağmen hepsinin mecburi hizmet süresinin onbeş sene olması bir hukuki terslik olduğunun kanıtıdır. Bu konunun anayasanın eşitlik ilkesine aykırılığı ya da ihlali gerekçesi ile tekrar değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu önemli bir konudur ve düzgün ve mantıklı çerçevede tartışılıp gerekli hukuki zemine getirilmesi gerekmektedir. 1978 mezunlarına kadar 10 sene olan mecburi hizmetin 1979 dan itibaren 15 sene olmasının hukuki zemini var mıdır? Eğitim süresine göre belirli süre mecburi hizmet veya buna uygun bir tazminat isteme hakkına TSK nın sahip olduğu yadsınamaz bir gerçekliktir. Ancak tazminat ın yanı sıra kişilerin bir kurumdan ayrılmasının ''suç''sayılması ve bu suça ''tecilsiz'' hapis cezası verilmesi vicdanları kanatan bir durumdur. Anayasanın eşitlik eğitimini ihlal ettiği çok ciddi biçimde öne sürülebilir. Çünkü eşit şartlarda uygulama anayasanın eşitlik ilkesiyle örtüşür. Mecburi hizmetin ilk temel dayanağı ''verilen eğitim'' olduğuna göre iki senelik eğitimin yükümlülüğünün sekiz senelik eğitim yükümlülüğüne denk tutulması mantıklı değildir.
Lutfen asagidaki web sayfalarini ziyaret edin ve forumlarda yazanlara bir goz atin, 15 yillik mecburi hizmet suresi yuzunden istemedigi bir isten cikamayan subay astsubaylar firar etmek zorunda kaliyorlar ve hayatlari boyunca kaciyorlar.
Bu konuda gerekli hukuki duzenlemenin yapilmasi icin kamuoyu olusturulmasinda yardimci olmanizi bekliyorum. Bu insanlar memlekete faydali olabilecekleri bir alanda calisabilecekken hayatlari boyunca kacmak zorunda kaliyorlar. Teroristlere bile devlet eliyle is bulunurken bize bu muamelenin yapilmasi icler acisi bir durum...
Ilginize simdiden tesekkurler.
Firar etmek zorunda kalan bir subay.
https://www.hukuki.net/showthread.php?t=17837&page=25
https://www.hukuki.net/showthread.php?t=62361
https://www.hukuki.net/showthread.php?t=50788
-
Cevap: TSK personeli olup, firari olarak yakalanmadan üniversite okumak.
Nüfus kaydımın bulunduğu semtin askerlik şubesine gidip,muvazzaf personel olduğumu söyledikten sonra bize askerlik durum belgesi yada ilişkisiz belgesi tarzında herhangi bir yazı vermelerinin mümkün olmadığını söylediler ve elim boş ayrıldım.Üniversitenin öğrenci işlerine gidip bu kısımla ilgilenen arkadaşlara sorduğumda ise ''kimliğin sureti ve mezun olduğunuz okulun diploması yeterli olacaktır sanıyorum'' gibi ucu açık bir cevap aldım. Şimdi o arkadaşın ''sandığı'' gibi olmazsa da benden belge isterlerse ne yapabilirim (firari pozisyonda iken)?