Re: Dolmuş muhabbetleri..
Yirmili yaşlarımdaydım hayatımda ilk defa doğu illerimizden birine gidiyordum.Biraz merak,Biraz terör korkusu pür dikkat gecenin karanlığında çevremi inceliyordum.Otobüs gece yarısı kuş uçmaz kervan geçmez ıssız bir yerde durdu kapılar açıldı ilk önce kışın acı soğuğu, sonra çuvallar, ayaklarından bağlı 2 tavuk,ardından dev gibi kocaman bir adam,yanında da 5 yaşlarında çelimsiz bir çocuk bindi otobüse.Adam o kadar kocamanki yanındaki çocuğu değil sanki biti.Bir süre sonra adam var gücüyle horlamaya başladı herkes çok rahatsız oldu.oturduğu yerde mırıldananlar, la havle çekenler falan.o sırada küçük çocuk uyuyan devi sarstı tiz sesiyle
-Baba, baba horluyorsun dedi.Babası
-Sağa ne lannn sağamı danışacaamm diye cevap verdi
Re: Dolmuş muhabbetleri..
Alıntı:
-Baba, baba horluyorsun dedi.Babası
-Sağa ne lannn sağamı danışacaamm
Budur işte budur:o :o :o :o
Re: Dolmuş muhabbetleri..
1988 yılının kışına doğru muhtemel Ekim Ayı Mersin den Ankara ya gideceğim. Saat2300 otobüsüyle yola çıktım Ankaraya haber verdim Söğütözünden beni karşılayacaklar. Ama nasıl başımağrıyor anlatamam migreni olanlar bilir. Bir iki hap aldım zorlaya zorlaya gidiyorum. Böyle tam kendimden geçeceğim otobüs Orhan Ağaçlı tesislerinde durdu. Dedim hemen bir şet yiyip bir hap daha alayım ve uyuyayım fırsat bu fırsat çünkü bilen bilir migren uyuyabilirseniz anında geçer. Ve ben başardım uyudum...
Sabah 0630 gibi gözlerimi açtım kafamı çaktırmadan sağa sola salladım ağrı gitmiş ne mutlu oldum anlatamam. Otobüste on kişi anca varız . Benim çapraz önümde bir teyzeyle kızı sanırım oturuyordu ama yok olmuşlar nerede indilerki diye düşünürken camdan dışarı bakmaya başladım. Baktıkça şaşırıyorum Gölbaşına hiç benzemeyen bir su kitlesi görünüyor bazen ve evler evler hiç Ankara girişi gibi değil. Ankara amma değişmiş çok ilginç diye düşünüyorum ama bir yandan rahatsız oluyorum. Bildik bir yerlerdeyim ama kesin Ankara değil gibi geliyor bana ama bayağı bir bildik yer. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken muavin anons yaptı.
'' On dakika sonra Mersin e gireceğiz Pozcu yönüne gidecekler otobüsten inmesin otobüs devam edecek.''
Bir ben yerimden sıçradım. '' nasıl yani ?'' diye... Muavinde aptallaştı yanıma geldi hemen .
'' Sağ salim Mersin e geldik siz Tarsusta mı inecektiniz ?'' Ben muavine garip garip baktım ve
'' ya ben sağ salim akşam 2300 da Mersin den Ankara ya gitmek için bindim bu otobüse nasıl oluyorda sabahın yedisinde sağ salim mersin e geri geliyorum ben ?''
He he bu sefer aptallaşma sırası muavine sonrada şöföre geldi gara gelene kadar aptal aptal gittik hep birlikte :) Garda durum anlaşıldı. Varan her iki şehirden de aynı saatte kalkıp hemen hemen aynı saatte Orhan ağaçlıya giriyor ve sonra devam ediyor ben o baş ağrısı ile Mersin e giden otobüse biniyorum yolcu az olduğundan yer sorunuda yok. Muavinde kontrol etmeyince adam gibi ben paşa paşa gece 2300 da çıktığım Mersin otogarına sabah 0700 da geriye geliyorum.
Sonra ne mi oldu ben elbette Ankaraya gittim Azmin elinden bir şey kurtulmaz.
Re: Dolmuş muhabbetleri..
sehir içi otobüste önümdeki koltukta oturan vatandaşımız yanındaki arkadaşına depremi anlatıyor.
-Simillahi racim çekiyorum durmuyor haaa!:D
AB'ye uyum sürecinde şoförler.
AB'ye uyum süreci, kapsamında çeşitli illerde düzenlenen seminerlerde şehir içi taşımacılığı yapan minibüs şoförlerine trafik derslerinin yanısıra, davranış biçimleri, ruh hali ve halkla ilişkiler konularında da eğitim verilmeye başlanmış. Verilen eğitiminler sayesinde yolcularla şoförler arasında yaşanan sorunların çözüleceğine inanılıyor.Artık karşımızda trazş olan,kişisel bakımına özen gösteren,daha nazik şöförler olacak.
İşim gereği masamla yağışık bir hayat sürmek zorunda kalmam nedeniyle hiç bir yürüyüş yapma fırsatını kaçırmamaya çalışıyorum bu nedenle mümkün olduğunca az toplu taşıma araçlarını kullanıyorum ama yinede gözlemlediğim kadarıyla tam olarak bir ingiliz lordu gibi
olamasalarda minibüs şöförleri eskiye oranla çok büyük mesafe kat etmiş durumdalar
Çocukluğumun minibüs şöförlerini hatırlıyorum,önündeki yada arkasındaki minibüs söförleriyle yolcu kapma kavgasına giren,camdan dışarı sarkıttığı kol bileğinde her an sallanmaya hazır tesbih bulunduran,ayakkabısının arkasına basmak suretiyle terlik haline getiren,fiyakalı vites değiştirişi,muaviniyle aralarında geçen ilginç dialogları istisnasız her minibüste farklı farklı şekillerde yazılmış ama doğrusu bir türlü bulunamamış MAŞALLAH yazısı ,bol acılı arabesk dinleyen şöförün o ruh haliyle sağa sola serpiştirdiği.Gülü bir gün seni hergün,şöförsün dediler kız vermediler,acele eden ecele gider tarzı sözleri,havlu püskül,dantel,güpür,peluş oyuncaklar irili ufaklı dudak kalp resimli çıkartmaları bulunan minibüsleri
Çocukluğumun Minibüs şöförleri belki biraz kabaydı ama kimseye yanlış yapmaz,yanlış yapanı da affetmezdi.
Eşim anlattı. doğu illerimizden birine ataması çıkan hanım öğretmeni yeni okulundaki arkadaşları uyarmış bu güzergahın şöförleri biraz kabadır.her an terslenebilirsin haberin olsun.Akşam eve dönüşünde terslenme ihtimalini düşünen öğretmenimiz elinden geldiğince nazik olmaya çalışarak
Beyefendi Mümkünse şu köşede indirmenizi rica edebilirmiyim.
Şöför kızgın,çıkışmış.
De, indirek bacım ne yalvariysen.
Re: Dolmuş muhabbetleri..
Bugün yaşanan dolmuş vakası..Şöför, para veriyorsun kızıyor vermiyorsun yine kızıyor.telefonu çalıyor ona kızıyor bu sefer.Kazasız belasız geldik dedi nihayet arkadaş.
Re: Dolmuş muhabbetleri..
Bir gün arkadasla öyle sersem sersem yürüyoruz. Bir anda yanimizdan son
sürat
bir münibüs geçti. Biz 'Freni patladi' filan demeye kalmadan,minibüs
kafadan elektrik diregine bindirdi.
Hemen kostuk, yardim edelim diye.
Minibüse ulastigimizda manzara suydu. Yolcularin kiminin
kasi açilmis, kiminin dudagi patlamis...
Dagilmis vaziyetteler yani. Ama bir tuhaflik var. Çünkü o hallerine ragmen,
gözlerinden yaslar gelecek sekilde gülüyorlar.
Biz ne yapacagimizi sasirdik. 'Ne oldu?' diye sorduk.
Bir iki tanesi, güçlükle 'So-för, so-för...' diyebiliyor ama yine gülmeye
basliyorlar.
Bu sarsici manzaranin aslini ögrenebilmek için 2-3 dakika geçmesi gerekti.
Meger soför, tükürürken minibüsten düsmüs. Hani, bizim
soförlere özgü, giderken kapiyi açip disari tükürme hareketi vardir ya.
Baba, dengeyi tutturamamis, tükürükle
beraber, gümbürt asagi
düsmüs.
Minibüs
de kontrolden çikip direge bindirmis...''
Ölüme ramak kala bile gülebilen insanlar.:)) Ay ne diyeyim ki koptum,,:)))