İstifa için Firar Kalkabilir mi?
Arkadaşalar çok bağırdım çok çağrıda bulundum kimse kulak vermedi.Ben de artık pes etmek üzereyim.Son kez burdan sesleneceğim ve artık bende susacağım.Yatar çıkarım gerisi beni ilgilendirmez demek istemiyorum.Ben yatıp çıksam da geridekiler için uğraşmak başarmak istiyorum.Bu konuyu son kez kamuoyu oluşturmak için açıyorum.Yok oraya mail atmak,gazetede yayımlandıktan sonra da sevinmek ,yok şuraya faks çekmek falan bunlar boş icraat.Neticede mevcut hükümet ne derse o oluyor.Direk muhattap olamazsak başarıya ulaşamayız.Yüksek mevkide tanıdıkları olan çok arkadaşımız olduğunu düşünüyorum ki ben bile bir danışman vasıtasıyla bir görüşme ayarlamak üzereyim.Keza bir başka arkadaşım da aynı yolla bişeyler yapma gayretinde.Eğer yapalım bişey derseniz aşağıda açmış olduğumuz gruba katılınız.e-posta adresim:mustafaulker32_@hotmail.com
Buralardan ulaşabilirsiniz.Buraya gerçekten ben de varım diyenler varsa yorum yapsın.Onun harici kişiler sadece saygı göstersinler.
Herkese çok teşekkür ederim.Hoşçakalın.
Cevap: İstifa için Firar Kalkabilir Mi??
Söylediğiniz icraatler dışında,bu olayı iki kez bir milletvekiline yüz yüze ilettik.Hemen ilgileneceğini söyledi,lakin bir hayli zaman oldu,bir şey olduğu yok.Meclistekiler bile tınlamıyor. :(
Cevap: İstifa için Firar Kalkabilir Mi??
Ben de dediğin gibi birçok girişimde bulunuyorum ama sonuç alamadığımız ortada. Artık ortak hareket etmeliyiz. Gruba ben de üye oluyorum.
Cevap: İstifa için Firar Kalkabilir Mi??
Evet bir milletvekili takmamış olabilir ama başkalarına da aktarmak lazım.Demiyorlar mı sorunlarınızı söyleyin halledelim diye.Hayvan hakları diye ünlüler bugün başbakanı ziyerete gittiler.Bizim hayvanlar kadar değerimiz yok mu?
Cevap: İstifa için Firar Kalkabilir Mi??
Arkadaşlar ben Sayın Cumhurbaşkanına dahı maıl attım Yurtdısında olduğum ıcın ancak maılle şıkayette bulunabılıyorum Eger varsa ıletısım adresı herkese maıl atarım Artık korkacak bısey kalmadı Zaten cumhurbaskanınada ya bu ısı cozun ya da vatandaslıktan cıkarında burda rahat edelım dedım bakalım ne olacak
Cevap: İstifa için Firar Kalkabilir Mi??
ben de cbaşkanlığı ve başbakanlığa, başbakanlık insan hakları bşklıgına her yere atıyorum. siz de atın arkadaşlar elbet sesimizi duyanlar bu adaletsiz siteme, anayasaya bile aykırı askeri ceza siztemine dur diyen cıkacaktır.
Cevap: İstifa için Firar Kalkabilir Mi??
evet faks çekmek özellikle ve aynı zamanda yazılı dilekçe vermek,mektup vs.çünkü bilgisayardan yapılan herşey sanal olarak kalıyor.Ama dilekçe ve mektuba geri dönüyorlar.Erinmeyelim yakınlarımızın adıyla da dilekçe ve mektup yazalım arkadaşlar.Hemen adım atılmalı.
Cevap: İstifa için Firar Kalkabilir mi?
http://www.facebook.com/topic.php?to...218#post101778
ARkadaşlar güzel şeyler planlanıyor.Bakın katılın ve katılımı arttırın.Fİrarı da ele alacağız burda.
Cevap: İstifa için Firar Kalkabilir mi?
arkadaşlara emekleri için teşekkürler.
umarım sesimizi duyarlar
Cevap: İstifa için Firar Kalkabilir mi?
firarsubay@windowslive.com adresinden isimsiz olarak (mecburen) yaptigim basvurum isleme alindi. Herkes takip edebilir bu basvurunun durumunu. Yuklenelim artik bitsin bu cile!!!
Sayın Başvurucu,Başvurunuz 24.03.2011 Tarih ve 1777 sayı ile işleme alınmıştır. 0 312 430 7284 ve 4331669 nolu numaradan 1118 ya da 1124 ü çevirerek takip edebilirsiniz.Bilgilerinizi rica ederim. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığıwww.insanhaklari.gov.tr
Cevap: İstifa için Firar Kalkabilir mi?
umarım olumlu adımlarla karşılaşırız..
Cevap: İstifa için Firar Kalkabilir mi?
Ben de yazdın yaklaşık 1 ay önce bana bir cevap gelmedi henüz.Net üzerinden değilde dilekçe yoluyla olursa daha verimli olabileceğini düündüm.Ayrıca adımı sanımı falan da yazdım.Siz sanırım daha sürecin içindesiniz.Ama gerçekten teşekkürler.Ben sadece çırpındığımı düşünüyordum tek başıma demek birkaç kişiyiz en azından.PEki tam metni verebilir misiniz burada ne yadığınıza dair.İSİMSİZ.
Cevap: İstifa için Firar Kalkabilir mi?
Alıntı:
mustafaulker rumuzlu üyeden alıntı
Ben de yazdın yaklaşık 1 ay önce bana bir cevap gelmedi henüz.Net üzerinden değilde dilekçe yoluyla olursa daha verimli olabileceğini düündüm.Ayrıca adımı sanımı falan da yazdım.Siz sanırım daha sürecin içindesiniz.Ama gerçekten teşekkürler.Ben sadece çırpındığımı düşünüyordum tek başıma demek birkaç kişiyiz en azından.PEki tam metni verebilir misiniz burada ne yadığınıza dair.İSİMSİZ.
Yazdigim tam metin asagida, ilk gonderdigimde "Göndermiş olduğunuz e postanın işleme alınabilmesi için iletişim (adres, telefon) bilgilerinize ihtiyaç duyulmaktadır. En kısa sürede iletişim bilgilerinizi bu mail adresine göndermenizi rica ediyoruz." seklinde cevap yazdilar. Ben de "Sayin yetkili, Firari subay oldugum icin su an hukuki olarak zor durumdayim (hakkimda GBT aramasi var). Tipik bir burokrasi davranis bicimi olarak gorus sormak icin butun kimlik bilgilerimi Genelkurmay Baskanligina gonderip gondermeyeceginizi acikcasi bilemiyorum. Size basvuruda bulunma sebebim, soyledigim gibi, zaten hukuki olarak zor durumda olmam. Bu yuzden, kusura bakmayin, iletisim bilgilerim sadece bu e-posta adresi (firarsubay@windowslive.com) olmak zorunda. Umarim durumumu anliyorsunuzdur. Is degistirmek istedigim icin hapse girmek istemiyorum. Saygilar. Firar Subay" seklinde cevap attim. Sanirim durumu anladilar ve isimsiz olmasina ragmen isleme aldilar.
Durum bu. Metin asagida, zaten bu metni de gecen sene buradaki tum forumlari okuduktan sonra onemli yerleri alip derleyerek olusturmustum. Tum milletvekillerine, kose yazarlarina, avrupa birligi vs bu konularla ilgilenen ve hukumete bir sekilde konuyu iletebilecek herkese gonderiyorum ben. Siz de gonderin. Duzelecek bu isler. Artik korkmanin cekinmenin bi anlami yok onu goruyorum ben.
Saygilar.
Sayin Yetkili,
Ulkeme akademisyen olarak fayda saglamak ve hizmet etmek isteyen firari bir subayim. Istifa hakkim olmadigi icin bu yola basvurmak zorunda birakildim. Yurtdisinda prestijli bir universite doktorama devam ediyorum. Fakat Turkiye'ye, ulkeme gelemiyorum cunku isimi degistirmek istedigim icin havaalaninda tutuklanacagim.
Benim de icinde bulundugum TSK'nin onemli bir sorununu asagida dile getirmeye calistim. Ilgilenebilirseniz cok sevinirim.
Askerlik hizmetinin ulusal güvenliğin sağlanmasındaki belirleyici yeri ve ağırlığı, sivil yaşamda suç oluşturmayan ya da önemsiz görülebilecek cezaları gerektiren kimi eylemlerin askeri suç olarak kabul edilmelerini ve ağır yaptırımlara bağlanmalarını zorunlu kılabilmektedir. Ancak, Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren,her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu uygulamakla yükümlü devlet anlayışını yansıttığından,askeri ceza hukuku alanında da suçla ceza arasında akla uygun, kabul edilebilir, amaçla uyumlu bir orantının sağlanması, hukuk devleti olmanın gereğidir. Mecburi hizmet uygulamasi ve personelin hapis cezasi almadan sistemden istifa ederek ayrılma hakkının olmamasi ayrıca Anayasa’nın 38. maddesinde belirtilen “Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.” maddesine de aykırılık oluşturmaktadır
Ülkemizin en güvenilir ve çalışanlarının kendine ve kurumuna en çok güvendiği kurum Türk Silahlı kuvvetleridir. Fakat ne yazık ki, T.S.K.' da zorunlu hizmet süresi ile çalışan personelin istifa ederek ayrılması zorunlu hizmet süresini doldurmadan mümkün olmamaktadır. Ayrılmak isteyen personelin T.S.K.' dan hem şerefine leke sürülmeden hem de T.S.K.' nin toplumdaki değerini koruyarak bu isteğini yapabilmesi tek bir davranışla olabilmektedir. Bu da izin tecavüzü yaparak firar etmektir.
Çoğu subay meslek hayatına 14-15 yaşında askeri liselere girme kararı vererek başlamakta fakat zaman içinde fikirler değişebilmektedir. Ne yazık ki mevcut hukukusal düzenlemelerde ise mecburi hizmet süresi dolmayan bir subayın ordudan kendi isteğiyle ayrılması bir suç işlemeden mümkün olamamaktadır. Bu yüzden firara gerek bırakmayacak, hapis cezasına gerek bırakmayacak hakkaniyetli bir ayrılış yolu ihtiyacının bulunduğu tespitiyle gerekli kanun değişiklikleri yapılmalıdır. Mecburi hizmet uygulmasinin yasal imkansızlık nedeniyle ertelemediği ve paraya çevrilmediği bilinen bir gerçektir. Türkiye Cumhuriyeti askeri ceza kanunlarında, özellikle de mecburi hizmet uygulaması ile ilgili maddelerinde, köklü değişikler yapılması gerekmektedir.
Meslek bir seçimdir ve yapılan yanlış bir seçim Türkiye Cumhuriyeti’nde ordu hariç hiçbir kurumda bu kadar ağır ödetilmemektedir. Bir başka deyişle, hangi devlet memuru işinden ayrılmak istediği için hapis yatmaktadır?
Mesleğini değiştirmek isteyen subay astsubaylar kaçak hayatı yaşamak zorunda kalmaktadırlar. Hiçbir resmi iş yapamamakta, hayatini geçindirecek kazancını sağlaması gerekmekte fakat şirketini kuramamakta, sosyal güvenlikli bir işte çalışamamaktadır. Evlenmek üzere olan birisi nikah bile yapamamaktadır. Bu tarzda sayısı çoğaltılabilecek örneklerde görüldüğü üzere mecburi hizmet uygulamasi ordudan ayrılamayan personelin insan haklarının ihlaline sebep olmaktadır.
Ortalama 22 yaşında teğmen çıkan bir subay ele alınırsa, 15 yıl mecburi hizmet ile birlikte 37 yaşına kadar istifa edememektedir. 37 yaşına kadar mecburen çalışmak zorunda kalan bir insan için “zorla çalıştırılmış” söyleminin geçerliliğinin günümüz koşulları dikkate alınarak araştırılması gerekmektedir? Zaten o yaştan sonra hayatında sadece askerlik yapmış bir kişi başka ne iş yapabilir? Başka hiçbir konuda deneyimi olmayan bu insanın yaşayacağı işe alım süreci ne kadar kolay olacaktır, bu kişiyi kim işe alacaktır? Yani bu şekilde mecburi hizmet uygulamasına tabi olan personel ömür boyu asker olmak zorunda kalmaktadır. Tabii ki belirli bir mecburi hizmet süresi olabilir. Okunulan eğitim süresine göre bir mecburi hizmet düzenlemesi pek ala yapılabilir. Bu sürenin azami eğitim süresi kadar olması, bu sürenin yarısını tamamlayana tazminat ödeme koşulu ile istifa hakkı tanınabilir.
Daha önemli bir husus da askerlik yapmak istemeyen kişinin zorla TSKda tutulmasının yarar değil zarar getireceği gerçeğidir.
Kıssadan hisse mecburi hizmmet sürelerinin hesaplanmasının yenilenmesine, TSK personelini elinde tutmak için caydırıcı değil sevdirici teşvik edici olmasına başkaca bir suç yok ise TSK dan ayrılmak istemenin asla hapis cezası ile cezalandırılmaması gerektiğine özetle kişilere bir ikinci şans verilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.
Ciddi tartışılması gereken bir husus Personel Kanunu/ yönetmeliğindeki mecburi hizmet hususunun hayatın akışına ters olduğu konusudur. İnsan hayatının en verimli çağının çok uzun bir bölümüne ipotek konması ve bu ipoteğin kalkmasını isteyene bir şekilde suç işlemeye zorlaması ve cezai müeyyide uygulaması hakkaniyetli olunmadığı kanaatini uyandırmaktadır.
Ordudan her ayrılan muazzaf personel, ayrıldıktan sonra ülkesine üniformalı iken sağladığı faydadan daha fazla fayda sağlayabilir. Mustafa Kemal Atatürk, Milli mücadeleye görevinden alındıktan sonra başlamış ve sivil kimlikle yürütmüştür bu işi.
Herşeyden önce ayrılmak isteyen personelin "firardan başka yol yok" zihniyetinden çıkarılması gerekmektedir, bunun tek yolu da istifa hakkının tanınmasıyla sağlanabilir. Açık olan bir konu vardır ki, kimse sevmediği halde askerlik yaparak, meslek olarak orduya fayda sağlamaz. İsteyen kişi devletin kendine yaptığı masrafı, ödeyerek kendi kariyer yolunu çizebilmelidir, buna hakkı vardır, olmalıdır. Burada verilecek örnek, TSK’nın son yıllarda yöneldiği sözleşmeli subay alımları olabilir. TSK'nın 8 yıl okutarak kıtaya çıkardığı subayıyla 6 ayda aynı hakka kavuşan sözleşmeli subaylar, “Demek ki 8 yıl okutmadan da aynı kalite yakalanabiliyor” düşüncesini destekleyen bir örnek teşkil etmektedir.
Özel şirketler de bir sürü çalışanını binlerce lira masrafla eğitimlere, konferanslara, kurslara göndermekte ama bu kadar masraf yapılan şahış o işi bırakabilmektedir. Zamanında üzerine para harcanmış olması o insanı mecburen bi kurumda tutma gerekçesi olamaz.
FİRAR SÜRECİ VE SONUÇLARININ BİR KISMI:
1-)Yaklaşık 1,5-2 yıl süren bir firarda kalma süreci.(firar eden personel ailesiyle birlikte çok ciddi maddi ve manevi travmalar yaşmaktadırlar;bu süreç pek çok kişi için cezaevi koşullarından daha yıpratıcı ve zordur) Firar edecek kişinin firar durumunda iken geçimini sağlayacağı belli bir miktar parası yoksa büyük bunalımlar ve psikolojik zorluklar yaşaması söz konusudur.
2-)Terörle mücadele eden bu adsız kahramanlar ayrılık sonrasında cok ciddi MADDİ TAZMİNATLAR ödemektedirler.
3-)Yeniden kamu hizmetine girmekte ciddi sıkıntılar yaşamaktadırlar.
4-)Toplumdan kimbilir neden atıldı şeklinde tecritlere marzu kalmaktadırlar.
5-)6 ay ile 10 ay arası bir süre cezaevinde hapis yatmaktadırlar.
Bütün karşılaşılabilecek zorluklari bile göğüslemeye karar vermis, ülkesine, insanina baska bir iş kolunda belki daha fazla faydali olabilecek bu subay/astubaylar bu kez toplumsal baskılara maruz kalmaktadırlar.
Mecburi hizmetin kaldırıldığı durumda bu durumun Türk Silahlı Kuvvetlerine de faydalari olacaktır. Eger mecburi hizmet ugulaması düzenlenir ise ise bu kez yönetimin, yöneticilik becerilerinin sorgulanması gündeme gelecektır. Bu da son günlerde Silahlı Kuvvetlerde ihtiyaç duyulan kalifiye yönetim kadrosunun varlığını güvence altına alacak kendi kendisini devamlı sorgulayan bir sistem anlayışının kazanılmasına yardımcı olacaktır.
Baska bir konu da öncelikle TSK nın muvazzaf subay/astsubay kaynaklarına; sonra mevcut duruma bakarak bir çözüm bulmak bunu da gerek bireysel hak ve özgürlükler gerekse TSK ihtiyaçları açısından değerlendirmemiz gerektiğidir. Bu bağlamda muvazzaf bir subay en az dört sene en fazla sekiz senelik eğitimle yetişmektedir. Astsubaylar ise çok daha kısa bir eğitimle TSK saflarına katılmaktadır. Her nekadar yüklenmeyle kanunları kabul ettiğini kişi belirtsede mecburi hizmet süresinin icrasında bir ''uyumsuzluk'' olduğu ortadadır.
· Askeri lisede okuyup subay çıkan kişi 8
· Sırf Harp okulunda okuyup subay çıkan kişi 4
· Astsubay Meslek Yüksek okulunda okuyup astsubay olan kişi 2
· Astsubay Hazırlama Okulu ile Astsubay MYO okuyup astsubay olan 5
sene eğitim almasına rağmen hepsinin mecburi hizmet süresinin onbeş sene olması bir hukuki terslik olduğunun kanıtıdır. Bu konunun anayasanın eşitlik ilkesine aykırılığı ya da ihlali gerekçesi ile tekrar değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu önemli bir konudur ve düzgün ve mantıklı çerçevede tartışılıp gerekli hukuki zemine getirilmesi gerekmektedir. 1978 mezunlarına kadar 10 sene olan mecburi hizmetin 1979 dan itibaren 15 sene olmasının hukuki zemini var mıdır? Eğitim süresine göre belirli süre mecburi hizmet veya buna uygun bir tazminat isteme hakkına TSK nın sahip olduğu yadsınamaz bir gerçekliktir. Ancak tazminat ın yanı sıra kişilerin bir kurumdan ayrılmasının ''suç''sayılması ve bu suça ''tecilsiz'' hapis cezası verilmesi vicdanları kanatan bir durumdur. Anayasanın eşitlik eğitimini ihlal ettiği çok ciddi biçimde öne sürülebilir. Çünkü eşit şartlarda uygulama anayasanın eşitlik ilkesiyle örtüşür. Mecburi hizmetin ilk temel dayanağı ''verilen eğitim'' olduğuna göre iki senelik eğitimin yükümlülüğünün sekiz senelik eğitim yükümlülüğüne denk tutulması mantıklı değildir.
Lutfen asagidaki web sayfalarini ziyaret edin ve forumlarda yazanlara bir goz atin, 15 yillik mecburi hizmet suresi yuzunden istemedigi bir isten cikamayan subay astsubaylar firar etmek zorunda kaliyorlar ve hayatlari boyunca kaciyorlar.
Bu konuda gerekli hukuki duzenlemenin yapilmasi icin kamuoyu olusturulmasinda yardimci olmanizi bekliyorum. Bu insanlar memlekete faydali olabilecekleri bir alanda calisabilecekken hayatlari boyunca kacmak zorunda kaliyorlar. Teroristlere bile devlet eliyle is bulunurken bize bu muamelenin yapilmasi icler acisi bir durum...
Ilginize simdiden tesekkurler.
Firar etmek zorunda kalan bir subay.
https://www.hukuki.net/showthread.php?t=17837&page=25
https://www.hukuki.net/showthread.php?t=62361
https://www.hukuki.net/showthread.php?t=50788
Cevap: İstifa için Firar Kalkabilir mi?
elinize ağzınıza sağlık ben de yazdım dediğim gibi bir cvp gelmedi henüz ama bekliyorum bakalım n'olcak.Başka ağızlardan da yazabilirsiniz.Ben annemin ve bir arkadaşımın adıyla da gönderdim.dediğim gibi cevap gelmedi henüz.BEkliyoruz hayırlısı olsun.
Cevap: İstifa için Firar Kalkabilir mi?
~Vazgeçilmemeli ısrarla her platforma mesaj gönderilmeli. Ses getirecek bir şeyler yapılmalı..Yazık, kara düzen gidiyor mecburi hizmet süresi..Lanet olası firarlara devam...Ne meslekmiş be, girmesi bir dert, çıkması ondan daha dert...
Cevap: İstifa için Firar Kalkabilir mi?
Susup karışmayayım, banane dedim ama kendimi tutamadım..yaklaşık 2 hafta önce aşağıdaki yorumu forumda paylaştım ki paylaştığımda okuyan sayısı 107.000 gibi bir rakamdı. Şimdi 10 bin küsür olduğunu görüyorum. Buda demek oluyor ki yaklaşık 3500 kişi yazılanları okudu. Fakat çobanın kavalı öttürmesini bekleyen sürü misali bir omzu kalabalığın düdük sesi olmadan hareket etme, akıl yürütme kabiliyetimizi yitirdiğimizden olsa gerek, hala buna yazdım, ona söyledim, ahlar olsun vahlar olsun gibi ezik, sinik, kendine güveni olmayan, köşesinden saklanıp orada kalmaya mahkum yorumları okudukça kahroluyorum. Allah aşkına kendinize gelin VE GÖRÜN ARTIK . Kimsenin sizin için birşey yapacağı yok . EĞER SİZ BİRŞEYLER YAPMAZSANIZ...
Herkese merhabalar
Konu başlığındaki hukuksuzluğun kurbanlarından biri olduğum için uzun süredir forumu takip ediyorum. Okunma sayısının 107.000 gibi rakamlara ulaşmış olmasına rağmen, genelde iyi niyet telkinlerinden ibaret, ama hep bir umut ve hep beklenti içindeki stabil yorumlardan ileriye gidemediğimizi gördüm (Bende dahil). Lafı uzatmadan diyorumki artık beklemeyelim ve harekete geçelim. Mağdur edildiğimiz hukuksuzluğa TAMAMEN YASALAR VE HUKUK KURALLARI içinde TEPKİMİZİ gösterelim. Sesimizi duyuralım. En basitinden hayvan hakları derneği bile ( tepkilerini küçümsediğim için değil örnek olduğu için yazıyorum) gösterdiği tepkiler ile bugün ana haber bültenindeki yerini alıp birkaç sokak köpeği için gerekli düzenlemelerin yapılmasına ön ayak olabilmekte iken, biz devletin varlığının sebebi, en temelde insan, sonra vatandaş olarak, bütün gelişmiş toplumların orta çağda bıraktıkları kölelik düzeninin 21 yy Türkiye'sinde mağdurları olarak haklı sesimizi duyuralım. (ve ben 3-5 kişiden ibaret olmadığımızı biliyorum). AMA NASIL ?
İşte çıkış noktamızda burası. Dediğim gibi tamamen yasalar ve hukuk kuralları içinde,
a- imza kampanyası olabailir
b- Basın açıklaması olabilir
c- Millet vekilleri ile toplu görüşme talebi olabilir
ç- izinli gösteri olabilir
d- Bu konuda ayrıntılı bir Belgesel yada video olabilir
Benim ilk aklıma gelenler bunlar. Ama ilk yapmamız gereken bir araya gelmek, konuşmak tartışmak, fikir üretmek. Bir kişinin sağlayacağı bir bağlantı, başka birinin hazırlayabileceği bilgilendirici bir site, yada başka birşey. Önemli olan düşünmek. Naçizane fikirlerim. Yorumlarınzı bekliyorum
Cevap: İstifa için Firar Kalkabilir mi?
a-irtibata geçtim vekillerin danışmanlarıyla imza toplayabileceğimi söyledim,inceleyelim bi dediler ses gelmedi.
b-Bakın basın açıklaması çok işe yarıyor keza amortisman bedellerinin düşmesi basın açıklamasının Taksim de yapılmasından sonra kaldırıldı.
c-Toplu görüşme,öğrenciyken ayrılanlar tarafından yapıldı tazminatlar ve bir takım haklar için,rica ettim firariler içinde bişeyler yapalım diye,olumlu karşıladılar ama sayımız orda da çok az maalesef bu yüzden pek sonuç yok bizim açımızdan.Ama onlar baya yol katettiler.
ç-izinli gösterinin ses getirmesi için yine basın olması lazım maalesef anarşistlik yapmadan basın oraya sadece rica minnet gelir.Yani varsa tanıdık ancak öyle yararlı olabilir.
d-Derdimizi anlatan ayrıntılı bir video belki oolabilir.
Ben söyliyeyim siz:Eğer ben yattım çıktım artık benim için bitti deyip kenarına çekilen arkadaşlar olursa,sanki onlar bu basamaklardan çıkmamış gibi,başkası yapsın da ben de ondan yararlanırım diyen oldukça,haydi bişeyler yapalım demekten baaşka bir şey yapamayıp peynir gemisini yürütemeyenler olursa,tamam ordayım geliyorum deyip toplantılara gelmeyen olursa,bu kadar çok insan içinden sadece bi kaç kuvvetli ses çıkarsa,sadece boş kürek çekmekten başka bişey yapmış olmayız.Umarım kulak verirler ve artık bazı şeylerin farkına varırlar arkdaşlar.Çünkü bi ara isyan edip uğraşmayacağım artık demiştim ki ben bile İllallah demiştim.Sayı fazla olmalı...
Cevap: İstifa için Firar Kalkabilir mi?
Yok öyle ben yattım 6 ay çıktım kurtuldum banane demek... Bence bu topyekün bir ant olmalı arkadaşlar... Şimdi bu zor şartları yaşayan,bitiren/halen yaşamakta olan arkadaşlar olarak birleşmeliyiz..
Mustafa ülker arkadaşımın yazdıklarından bir husus ilgimi çekti...
Konu ile ilgili amatör bir video. Youtube vs... gibi sitelerde paylaşılıp facebooklarda yaygınlaştırılabilir..
Kendimden bahsedeyim; 2 aydır mesleği kabullenemeyip 11. yılında firar(Mecburen) eden bir astsubayım... Amacım yurtdışında kalmaktı, ama imkanım oldugu halde, reddederek yurtiçinde savaş vermeyi tercih ettim...Böyle de olacak...
Macabre arkadaşımızın kendine has bir öyküsü var, benim var, herkezin vardır.. Örneğin bende monarşi ile totaliter bir şekilde yürütülen kast sisteminin bir oyuncağı olmak istemeyip, sadece ticaret ile uğraşıp normal,sıradan insanlar gibi kendi işini yapmak isteyen bir vatandaş olmak istiyorum... 1 Örümcek ağı yüzünden bir zat ile kanakan, dişediş demekten yorulan bir personelim..Kendimce; yetti artık...Egolarını tatmin edemem kimsenin, illa vurup öldürmemiz, psikolojik krizleremi girmemiz gerek? Ben artık İNSAN olmak, VATANDAŞ olmak istiyorum..Derdim bu...15 yaşında verilmiş kör kararların bir hayatı gasp etmemesini istiyorum... Astsubay doğulmayacağını ispat etmek istiyorum...Ama susma sustukça sıra maşallah hep bizde... Yok öyle yağma, kendimi oyunlarına adet etmeyeceğim, Allaha şükür maddi gücüm yerinde, ama yinede firar adı altında aranan bir şahıs olmak, akabinde 6-7 ay hapis yatmak zoruma gidiyor..Olmaması lazım bunun böyle, daha medeni olması gereklidir diye adeta yırtınıyorum içimden...
Bu yola başkoydu isek elimizi tasın altına sokacağız...Asıl sorun hür kimliğimiz ile (Vatandaş olarak kendimizi göremediğimizden malum sebeplerden solayı) sesimizi çıkartamamaktır...En azından macabrenin facebookta actığı gruba katılın, teşvik edin...Orada tartışalım ne tartışacak,konusacaksak..Bu iş gönülde bittikten sonra zorla da güzellik olmaz...Bu kuruma sadece görevde 11 senemi verdim..Gece gündüz demeden, karşılığında hiç bir şey göremedim, insan değeri bile..Bi maaşımızı aldıki onuda artık haketmişizdir...Sistem adamı olmadık çünki biz, pohpohlamadık egoistleri...
Kısacası aslında; sözün çoktan tükenip bittiği yerdeyiz arkadaşlar...Ama azınlıkta değiliz o bir gerçek...Zamanla düşüncelerimizi dahada paylaşacağız...Şimdilik benden bu kadar...
Saygılar...
Cevap: İstifa için Firar Kalkabilir mi?
Evet, Imza kampanyamizi olusturmus bulunuyorum. Lutfen aileniz, arkadaslariniz, cevrenizdeki bu konu ile ilgili duyarli herkese duyurunuz. Ne kadar cok imza, o kadar cabuk sesimiz duyulacak!!! Tesekkurler
http://imza.la/firar
Cevap: İstifa için Firar Kalkabilir mi?
Arkadaşlar durumumuzu belirten yazıyı http://basvuru.akim.akparti.org.tr/vatandas/ AKİM' yollayalım. Bakın Facebook ta açılan TSK AYRILAN VE ATILAN ÖĞRENCİLER PLATFORMU üyeleri birlik beraber hareket etmesi sonucu 972 adet başvuru sonrasında meclis açıldıktan sonra konuyla bizzat ilgileneceklerini açıklamışlar ve Başbakan Yardımcısı Hüseyin ÇELİK'in şahsi mail adresini vermişler, celikhuseyin59@gmail.com, huseyincelik@akparti.org.tr. Bizde biraz daha duyarlı olalım ve durumumuzu açıklar maili AKİM ve Başbakan Yardımcısı Hüseyin ÇELİK'in mail adresine yollayalım. Emin olun kaybedecek hiçbirşeyimiz yok ama meclisin açılması yakın kazanacağımız çok şey olabilir. Daha net cevaplar alabilmek ümidiyle, hadi arkadaşlar..