-
Sözleşmeye dayalı borç - Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği - İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirliliği
1-)Bir emekli beyaz eşya satmakta olduğum dükkanımdan çocuğunu evlendireceği için yüklü miktarda eşya almak istiyor.Kredi kartlarının limitleri yeterli değil.Acaba noter onaylı bir özleşme yapsak.Sözleşmeyede miktarı belirtilen borçlarımın icra takibiyle
emekli maaşımdan tahsilini kabul ederim diye bir madde bulunsa bu sözleşmeyle emekli maaşına borçlu itiraz etse bile haciz koyabilirmiyim
2-)Yada eşyaları teslim etmeden önce senet alsam icra takibi başlatsam borçlu emekli maaşına haciz muvaffakati verse ben da taksitleri icra dairesinden alsam borçlu daha sonra bu muvaffakatinden cayabilirmi.
teşşekkürler cevaplıyan herkese
-
Cevap: Sözleşmeye dayalı borç.Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği.İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirliliğ
Ben cevabı kendi araştırmalarımla buldum koyamayız.İkk kanununda haczedilmezlik bulunan şeylere borçlu muvaffakat verdikten sonra bile itiraz ederse yargıtay haczi iptal ediyor bununla ilgili kararlar var.
-
Cevap: Sözleşmeye dayalı borç.Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği.İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirliliğ
Bir hakkın doğumundan önce verilen muvafakat ve feragat geçersizdir. İcra İflas kanunu 83/a maddesi açık hükmü ile de konu tanımlanmıştır. Dediğiniz gibi haciz koyarsanız bu haciz icra hukuk mahkemesince kaldırılır.
-
Cevap: Sözleşmeye dayalı borç.Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği.İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirliliğ
Sayın avukat beylerden bir konuda yardım istiyorum...
2009 yılında ticari bir araç aldım ikinci el tır..Borcumun yarısından fazlasını ödedim.Bu arada araç motor patlattı ve yaptıramadım hurdaya çıktı.
Aracı aldığım şahıs bir devlet kurumunda çalışıyor.Geri kalan borç senetlerimi bir başka şahıs adına avukata vermiş.Avukat hiç bir tebligat yapmadan evimdeki tüm eşyalarımı haczetmiş.Araca haciz koymuş ama araç zaten para etmediği ve başka hacizlerde olduğu için diğer senetlerimide 8 tane senet için hepsine ayrı icra dosyası açmış...
İşlerimin bozukluğundan dolayı ailemle olan ilişkilerimde bozuldu ve onlardan ayrılıp annemin yanına başka bir şehire taşındım.
Kızım çalıştığı işyerinde yeni bir ev kiralamış yeni eşyalar almış .
Kira kontratı elektirk aboneliği su doğalgaz aboneliği kendi üzerine hatta yeni aldığı taksitli eşyaların hepsininde faturasını almış..
İlgili avukat kızımın yanında kalıyorum diye(ki samimi olarak yazıyorum kzıımın yanında kalmak korkumdan tekrar onlara zarar gelmesin diye nişan törenine bile gidemedim)
geçen hafta kızımın evine hacize gelmiş site deki komşular site güvenliği ve görevlisi benim orada yaşamadığımı söylemesine rağmen haciz işlemi yapmış.Kızım akabinde istihkak davası açmış eşyalarının iadesi için aynı avukat dava devam ederken üç gün sonra üstelik cumartesi günü tekrar hacize gelmiş yine gerekçeler belirtilidği halde kalan eşyaları oturma gurubuna sandalyelere varıncaya kadar haciz işlemi yapmış..
Sayın avukatlar bu yapılan yasalmıdır.Ben bir tır şoförüyüm aldığım ücret 700 lira avukata bunun bir kısmın al dememe rağmen kabul etmeyip genç bir kızı kanun adına ikametgahında bu şekilde sürekli taciz etmesi yasalmıdır.İnanın intihar derecesine getiridi bu avukat arkadaş.İmkanım olsa ödeyeceğim ama yok bana bu konuda çocuklarımın artık benim yüzümden taciz edilemeyeceğini hangi yasa yardım eder lütfen aydınlatırsanız sevinirim..
-
Cevap: Sözleşmeye dayalı borç.Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği.İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirliliğ
Geçmiş olsun. Umarım bu kara günleri atlatırsınız ALLAH yardımcınız olsun. O Avukatada vicdan merhamet versin.
Öncelikle ben avukat değilim.
İcra memuru tutanağa sizin orada oturmadığınıza dair. Komşuların güvenliğin ve kapıcının ifadesini yazmışmı? yazması gerekir.
Kızınız istihkak davasında evin kendisine ait olduğunu kira kontratı ve elektrik su faturası ile ispat eder. Kızınız çalıştığını ve kendi parasını kazandığını ssk dan hizmet dökümü ile ispat eder. ve bu eşyaları kendi parası ile aldığı iddiası ile eşyaların faturası. Ve ödemeyi ne şekilde yaptıysa ( kredi kartı extresi banka havalesi yada aldığı yere elden ödeme yaptıysa tahsilat makbuzu ) ile ispat ederek. sıkı bir şekilde davayı takip ederek kazanması yüksek olasılıktır. Ben derimki bir avukatla anlaşarak vekalet verin davanızın takibi için.
Ve bu davayı kazandıktan sonra kızınız o Avukat ve alacaklıya. Haksız haciz yaptı. Eşyalarım zarar gördü ve ben haksız yere mağdur edildim iddiası ile maddi ve manevi tazminat davası açsın. Sonucuda bizimle paylaşırsanız sevinirim.
Asıl merak ettiğim avukat o eşyaları ne yapacak. kime satacak yoksa yeddiemin deposundamı bekleyecek. veya ihaleden kendimi satın alacak
-
Cevap: Sözleşmeye dayalı borç.Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği.İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirliliğ
Alıntı:
hukukhayrani rumuzlu üyeden alıntı
Ben cevabı kendi araştırmalarımla buldum koyamayız.İkk kanununda haczedilmezlik bulunan şeylere borçlu muvaffakat verdikten sonra bile itiraz ederse yargıtay haczi iptal ediyor bununla ilgili kararlar var.
Borcu ödemeyeceğinden bu kadar eminseniz daha satış yapmadan icrayı düşünüyorsanız.
Bu satışı yapmayacaksınız. Ama ticaret risktir derseniz sizde risk almak isterseniz. Böyle dolambaçlı yollar yerine sağlam kefil hatta kefiller almalısınız. Yada emekli maaşını aldığı banka ile anlaşarak. Emekli maaşına tüketici kredisi çekmesini sağlayabilirsiniz.
-
Cevap: Sözleşmeye dayalı borç.Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği.İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirliliğ
Asnejatas bey merhaba,
Öncelikle çok geçmiş olsun. Ben avukat değilim.
1)Sizin ikametgahınız var mı kızınızın yaşadığı evde? (Yani haciz yapılan evde)
2)Kızınız eşyaları alacak maddi göstergeleri var mı? İş gibi şeyler.
Eğer ikamet gahınız kızınızın yanında değilse, ve kızınızın eşları alıcak maddi durumu varsa rahat rahat istihkak hakkını idda ederek kızınız eşyaları geri alabilir.
Fakat istihkak hakkını süresini geçirmeden kullanması gerekir. İcra memuru gelince istihkak hakkını tutanağa işletti mi?
Bence bu davayı rahat kazanırsınız. Tazminatta alırsınız.
Yanlız avukatın bu kadar negatif unsur varken haciz yapmasına şaşırdım. Umarım kızınız istihkkak hakkını kullanarak eşyalarını geri alır.
Bence tazminatıda rahat alırsınız. Mutlaka vakit kayıp etmeden bir avukatla anlaşarak davayı açın.
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 1997/1665
K. 1997/2692
T. 10.4.1997
• HAKSIZ HACİZ ( İcra Dosyasına İstihkak Bildiriminde Bulunulmasına Rağmen Haciz Yapılması )
• İSTİHKAK İDDİASI ( Haksız Yere Malı Haczedilen Üçüncü Şahsın Bu Yüzden Doğan Zararın Ödetilmesini İsteyebilmesi )
• KÖTÜNİYET ( Haksız Hacizden Doğan Tazminat Davalarında Sorumluluk içinde Kötüniyet Aranmamasının Gerekmesi )
• TAZMİNAT ( Üçüncü Şahsın Haksız Yere Malının Haczi İddiasına Dayalı )
2004/m.97
ÖZET : Haksız yere malı haczedilen 3 kişinin bu yüzden doğan gerçek zararının ödetilmesini İİK.97.md. hükmüne göre yada aynı bu dava ile genel hükümlere göre isteyebileceği 22.4.1974 gün ve 5/7 YİBK ile kabul edilmiştir.
Haksız hacizden doğan tazminat davalarındaki sorumluluk hususa dayanmaz ve sorumluluk içinde kötüniyet aranmaz. Haczin haksızlığının kesinleşmiş olması yeterlidir.
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 17. Asliye hukuk Mahkemesince verilen 28.11.1996 tarih ve 173-905 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tararından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı M... LTD' e kiraladığı yerdeki büro mobilyalarının bu şirketin alacaklısı olan davalı tarafından yapılan icra takibinde haczedildiğini
hacizden haberdar olması üzerine icra dosyasında istihkak bildiriminde bulunmasına rağmen davalı tarafından haciz fekkedilmeyip, istihkak davası sonunda eşyalarını alabildiğini ileri sürerek uğranılan kira ücreti kaybı, yediemin ücreti hammaliye ve nakliye ücreti toplamı 18.000.000 TL maddi, 5.000.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, ne haciz sırasında ne de malların dala sonra muhafaza altına alınması sırasında borçlu ya da 3. kişilerce malların davacıya ait olduğu yolunda bir beyanda bulunulmadığına, olayda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve dosyadaki yazılı kanıtlara göre; malların haczi sırasında davacıya ait olduğuna ilişkin bir beyanın zapta geçmediği, böyle bir beyanda bulunulmadığı, malların götürülmesini önleyecek yasal bir durumun da bulunmadığı, yapılan işlemlerde usulsüzlük olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, davalı şirket tarafından, dava dışı ( M.... ) Sim Şirketi aleyhinde yapılan haciz sırasında kendisine ait eşyanın haczedildiğini ileri sürerek istihkak iddiasında bulunmuş. iddianın davalı tarafından reddi üzerine
de Tetkik Mercii Hakiml iğinin takibin devamına ilişkin kararı gereğince istihkak davası ikame etmiştir. Davacı Ank.9.İcra Hakimliğinde 94/532 esas sayısı ile görülen istihkak davasını kazanmış, karar Yargıtay 'ın onayından da geçerek kesinleşmiştir.
Davacı temyiz tetkikine sunulan bu davada haksız haciz sebebiyle mahcuz eşyalarını 4 ay kullanamamaktan ötürü maddi ve manevi zararını teşkil eden 23.000.000 TL 'nin davalıdan tahsilini talep etmiş; yerel mahkemece dava davalının kötüniyetli olmadığı gerekçesi ile reddedilmiştir. Borç lu hakkında yapılan bir icra takibi sırasında haksız yere malı haczedilen 3. kişinin bu yüzden doğan gerçek zararının ödetilmesini İİK. 97. maddesinde öngörülen ve sınırlı kalan hükmü dışında; ayrı bir dava ile istenebileceği,
2.5.1974 gün 5/7 sayılı YİBK ile kabul edilmiştir. İİK.97/15 te öngörülen ve tarafların kötüniyetine bağlanan %40 lık tazminat istihkak nedeni ile hüküm altına alınacak bir tazminat türüdür. Bu dava ise haksız yere eşya haczinden doğduğu iddia edilen zararın haczi yaptıran davalımdan tazminine ilişkindir. Buradaki sorumluluk kusura dayanmaz ve sorumluluk içinde kötüniyet aranmaz. Haczin haksızlığı ise istihkak davasının davacı yararına sonuçlanması ve bu kararın kesinleşmiş bulunması ile gerçekleşmiştir. Bu bakımdan davacının gerçek zararının araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davaca vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.4.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
__________________________________________________ _______
.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/306
Karar: 2005/918
Karar Tarihi: 07.02.2005
ÖZET : Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem reddedilmiştir.
Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Haksız yere bir kimsenin mallarının haczettirilmesi, o kimsenin şeref ve haysiyetini ihlal eden, kişilik haklarına saldırı teşkil eden ve Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi gereğince manevi tazminatla sorumlu tutulmayı gerektiren bir davranıştır. Haczin haksızlığı nedeniyle kişilik hakları zarar gören davacı yararına manevi tazminat takdiri gerekir.
-
Cevap: Sözleşmeye dayalı borç.Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği.İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirliliğ
Umarım zamanında kızınız istihkak hakkını kullanır. Başka bir forumda bir hukukçu bey efendi istihkakla ilgili yararlı şeyler yazmış. İşinize yarayabilir. Onun yazılarından kopyalıyorum. Link yazmak isterdimde, yasak olabilir.
HACİZDE İSTİHKAK İDDİASINDA NASIL BULUNULUR.?
Madde 96 – (Değişik: 18/2/1965 - 538/53 md.)
Borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra tutanaklarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir.
İcra dairesi aynı zamanda istihkak iddiasına karşı itirazları olup olmadığını bildirmek üzere alacaklı ve borçluya üç günlük mühlet verir. Sükütları halinde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılırlar.
Malın haczine muttali olan borçlu veya üçüncü şahıs, ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde, aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. İstihkak iddiasının yapıldığı veya istihkak davasının açıldığı tarihte istihkak müddeisi ile birlikte oturan kimse ler yahut bu şahısların iş ortakları, iddianın yapıldığı tarihte veya istihkak davası 97 nci maddenin 9 uncu fıkrası gereğince açılmışsa davanın açıldığı tarihte malın haczine ıttıla kesbetmiş sayılırlar.
2 – Üçüncü şahsın istihkak iddiası :
Madde 97 – (Değişik: 18/2/1965 - 538/54 md.)
İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen tetkik merciine verir. Merci, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikıne karar verir.
İstihkak davasının sırf satışı geri bırakmak gayesiyle kötüye kullanıldığını kabul etmek için ciddi sebepler bulunduğu takdirde merci takibin talikı talebini reddeder.
Takibin talikıne karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı davacıdan 36 ncı maddede gösterilen teminat alınır.
Teminatın cins ve miktarı mevcut delillerin mahiyetine göre takdir olunur.
(Değişik beşinci fıkra: 2/3/2005-5311/9 md.) Takibin devamına dair verilen icra mahkemesi kararı kesindir.
Üçüncü şahıs, merci kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde tetkik merciinde istihkak davası açmaya mecburdur. Bu müddet zarfında dava edilmediği takdirde üçüncü şahıs alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayılır.
Kiralanan yer veya sicile kayıtlı gemilerdeki hapis hakkına tabi eşya ile ilgili istihkak davaları Borçlar Kanununun 268 inci maddesinin 1 inci fıkrasında yazılı hükümlere uygun olmadıkça talik emri verilemez.
Dava esnasında 106 ncı maddedeki müddetler cereyan etmez.
Yukardaki hükümler dairesinde kendisine istihkak talebinde bulunmak imkanı verilmemiş olan üçüncü şahıs, haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında, hacze ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde, tetkik merciinde istihkak davası açabilir. Aksi takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. Bu halde davacının talebi üzerine merci hakimi takibin talik edilip edilmemesi hakkında yukardaki hükümler dairesinde acele karar vermeye mecburdur. Bu karar diğer taraf dinlenmeksizin de verilebilir.
Sayfa 27
1268
İstihkak davası neticelenmeden mahcuz mal paraya çevrilmiş bulunursa merci hakimi işbu bedelin yargılama neticesine kadar ödenmemesi veya teminat karşılığında veya halin icabına göre teminatsız derhal alacaklıya verilmesi hususunda ayrıca karar verir.
İstihkak davasına umumi hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne göre bakılır.
Mahcuz eşya ile ilgili olarak icra memuruna dermeyan edilen iddiada üçüncü şahıs ve borçlunun birleşmeleri alacaklıya müessir değildir. Üçüncü şahsın bu iddiasını ispat etmesi lazımdır. Ancak üçüncü şahsın mahcuz eşyanın kendisinin mülkü veya kendisine merhun olduğu hakkındaki iddiasının borçlu tarafından kabulü kendi aleyhine delil teşkil eder ve ileride bu ikrara aykırı hiçbir iddiada bulunamaz.
(Değişik: 9/11/1988 - 3494/11 md.) İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur.
(Değişik ondördüncü fıkra: 2/3/2005-5311/9 md.)Davanın reddi hakkındaki karara karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran istihkak davacısı icra dairesinden 36 ncı maddeye göre mühlet isteyebilir.
İstihkak davası sabit olur ve birinci fıkra gereğince istihkak iddiasına karşı itiraz eden alacaklı veya borçlunun kötü niyeti tahakkuk ederse haczolunan malın değerinin yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere itiraz edenden tazminat alınmasına asıl dava ile birlikte hükmolunur.
Koca aleyhine yapılmış bir hacizde karı şahsi malları üzerindeki haklarını Medeni Kanunun 160 ıncı maddesi hükmüne tabi olmaksızın kendisi takip edebilir.
İstihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklı bu kanunun 11 inci babı hükümlerine dayanarak ve muvakkat veya kati aciz belgesi ibrazına mecbur olmaksızın mütekabilen iptal davası açabilir. Dava ve mütekabil davada tarafların gösterecekleri bütün delilleri hakim serbestce takdir eder.
İstihkak davaları süratle ve diğer davalardan önce görülerek karara bağlanır.
İstihkak davalarında mülkiyet karinesi:
Madde 97/a – (Ek: 18/2/1965 - 538/55 Md.)
Bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahiyetleri itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf ve adet, sanat, meslek veya meşgale icabı olanlar bunların farz olunur. Bu karinenin aksini ispat külfeti iddia eden kişiye düşer.
İstihkak davacısı malı ne suretle iktisap ettiğini ve borçlunun elinde bulunmasını gerektiren hukuki ve fiili sebep ve hadiseleri göstermek ve bunları ispat etmekle mükelleftir.
HACİZDE İSTİHKAK İDDİALARI.
Haczedilen mal borclunun değilde başka bir şahsa aitse veya başka bir şahıs haciz sırasında o malın kendisine ait olduğunu iddia ediyorsa(İSTİHKAK İDDİASI),icra müdürü veya memuru bu iddiaları"Haciz Tutanağı"na gcirir. Ve alacaklı ile borclu haciz sırasında hazır bulunmamışlarsa,durumdan haberdar eder.
Bu gibi ihtilafşı mallara İSTAHKAK İDDİA EDİLEN MALLAR; ve bunların hacizden kurtarılması icin baş vurulan yola da İSTİHKAK DAVASI denir.
İSTİHKAK EDİLEN MAL BORCLUNUN ELİNDEYSE.
Yani borclu kendi elindeyken haczedilen bir malın üçüncü bir şahsa ait olduğunu veya üçüncü bir şahıs bu malın kendinine ait olduğunu iddia ederse,İcra görvlisi,Memuru veya Müdürü adı gecen malı yine haczeder ve durumu HACİZ TUTANAĞI!NA yazar.
İSTİHKAK DAVALARINDA MüLKİYET KARİNESİ.
Bir menkul malı elinde bulunduran kimse o malın maliki (yani sahibi)sayılır İİK.m.97/a
Alacaklı veya Borclu istihkak iddiasının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren 3GÜN içinde,bu iddiaya karşı bir itirazda bulunmazlarsa,İstihkak iddiasını kabul etmiş sayılır(İİK.m.96)
ŞİMDİ BU ACIKLAMANIN ÖRNEĞİNİDE DAHA İYİ ALLAŞILMASI ACISINDAN VERELİM.
Misal Borclu Baba,Hastalığı veya Yardıma muhtaclığı bakımından Oğlunun evinde Kalmakta; bu kaldığı yerdede Haciz oldu yani icra memuru alacaklının hakkını almak icin hacze geldi,Evde baba burası benim ikametim değil oğluma ait evdir onun ikametidir,ben burda gecici kalmaktayım eşyalarda oğluma aittir benle ilgisi yoktur,oğumun borclada bir ilgisi yoktur dedi.icra görevlisi bu Haciz tutanahına yazar ve İSTİHKAK HAKKI DOĞMUŞ OLUR. bunun üzerine Borcla ilgisiolmıyan kişi yani evin sahibi eşyanın sahibi olan oğlan,3 GÜN icersinde, Haczi yapan İcra Müdürlüğüne istihkak iddiamdır diyerek istihkakını belirten dilekcesini verir ve istahkak iddiasında bulunmuşolur.(Yanlız bu arada şunuda belirteyimki,bu arada Haczedilen Eşyalar Gide bilir veya Bir kişiye Yedi emin olarakta bırakıla bilir)eşya gitmezdiye bir kural yok.
Yeni İİK taslağındada Eşyanın götürülmeden Yedi emin olarak bırakılması hususunda bir madde ve ama,pekte yeterli değil.Zaten Yedi eminlik görevini kötüye kullanmanın cezası var,Ayrıca %40 Tazminat gibi yaptırım varken,ben şahsım olarak eşyanın kaldırılmasına götürülmesine İNSANLARIN MAĞDUR EDİLMESİNE KARŞIYIM.İnsanın borcla ilgisi yok haydaaaa eşyayı götür. Ondan sonrada İstihkak iddiası denilen meşakatli yolla uğraş dur,
Medeni Kanunumuzdada Evlatlar Ailelerine bakmakla Yükümlü,Ayrıca TCK bile bunun cezası var,Nabıcak millet aaaa Baba senin borcun var, benim Evime gelme Eşyam gider,diye sokağamı atacak. Şimdi bana diyeceksenizki eee Teoman bey alacaklı alacağını nasıl alacak,,Alacaksa borcludan alacak borcla ilgisi olmıyandan değil diyeceğim bende,Borclu yani şu durumda VEBALI HASTA gibi kimse yanına sokmıyacak.%375 faiz uygulayan bir ülkede Allah aşkına hangi borcun Altından kalkılır.işte bankalar,bu faizler yüzünden ne canlar gitti,ne aileler yıkıldı," Önce buraya bakalım derim borcludan önce" Koca şirketler Nasıl İflas ediyorsa,İnsanlarda iflas eder Ödeme gücünden Tamamen Yoksun duruma Düşe bilir.Bu insanlara hicbir catı altında barınma ve yaşama hakkı verilmiycekmi yani.
Burda istihkak iddia eden; Haczi yapan İcra Müdürlüğüne bir dilekce verir. Bu dilekcesinde Evin Kiraysa Kira kontratını,Kendi üzerine Su,Telefon,Elettirk,Faturalarını,Ayrıca Evden Ne haczedilmişse Eşyaların Kendi üzerine kesilmiş Faturalarını,ibraz eder. Cünkü eşyanın kendisine ait olduğunu borclunun olmadığını ispat edecektir.
Yine Alacaklı tarafta bu 3 Gün icersinde.Bu yapılan istihkak ittiasına karşı,itiraz icin dilekce verecektir.
Bu dilekceler üzerine,İcra Müdürü dosyayı İcra Tetkik Mercii Hakimliği'ne gönderir.Mercii Hakimi dosya üzerinden inceleme yapar,Lüzum görürse,tarafları cağırarak duruşma yapar,Neticede, ya takibin devamına veya takibin talikine(ERTELENMESİNE)karar verir.
İstihkak iddiasında bulunan şahıs,İcra takibinin devamını karar verilmişse,bu kararın kendisine tebliği tariğinden 7 GÜN içinde,, takibin yapıldığı yer İcra Tetkik Mercii veya Haczi Yapan İcra Dairesi'nin bulunduğu yer İcra Tetkik Merciinde İSTİHKAK DAVASI açmak zorundadır.Aksi Taktirde,iddiasından vaz gecmiş sayılır.
Burada bir karışıllığa meydan vermemek icin acıklama yapmak istiyorum.HACZİ YAPAN İCRA DAİRESİNİN BULUNDUĞU YER.Derken. Farzı mahal,İcra dosyası İstanbulda Acıldı velakın Haciz ANKARA'da yapıldı buradaki istihkak davası ANKARA İcra Tetkik Merciinde acılıcak anlamındadır,yani istanbul Tetki mercii olarak anlaşılmasın.İstihkak iddiasında bulunun bulunduğu yer Tetki merciinie dava acacaktır.
Bu istihkak davası acılınca,Davanasıl görülür.?
Basit Yargılama usulü oygulanır.Taraflardan biri gelmesede duruşma yapılır.İcra takip dosyası getirtilir.Deliller değerlendirilir.Dava,her türlü delille ispatlanır,Faturalar,Makbuzlar,belgeler,Tamıklar vb.Neticede İstihkak iddiası ya ret yada kabul edilir.
İstihkak iddiası kabul olunduğu Taktirde; alacaklı veya borclunun kötü niyetli olduğu anlaşılacağından,hacizli malın değerinin %15'inden az olmamak üzere,alacaklı veya borcludan tazminat alınıp davacıya verilmesine de karar verilir.
YARGITAY İCDİHAT KARALARINDAN'DA BİR İKİ ÖRNEK VEREYİM.
T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/10013
K. 2004/521
T. 26.1.2004
• İSTİHKAK DAVASI ( Faturanın İspat Kuvveti-Davacı ile Borçlunun Birlikte Oturdukları Evde Haczedilen Mallar )
• MÜLKİYET KARİNESİ ( Üçüncü Kişinin İstihkak Davası-Davacı ile Gayrıresmi İlişki Olan Borçlunun Birlikte Oturdukları Evde Haczedilen Mallar )
• FATURA ( İstihkak Davasında Kesin İspat Aracı Olup Olmadığı )
• BORÇLU VE ARKADAŞININ BİRLİKTE OTURDUKLARI KONUTTA HACZEDİLEN MALLAR ( Üçüncü Kişinin İstihkak Davası-Mülkiyet Karinesinin Kimin Yararına Olduğu )
2004/m.8, 97/a
ÖZET :Haciz, davacı ile gayri resmi ilişkisi olan borçlunun birlikte oturdukları konutta gerçekleştirilmiştir. Bu durumda İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi ( borçlu ) dolayısıyla alacaklı yararınadır.
DAVA VE KARAR : Uyuşmazlık 3. kişinin takip hukukuna dayalı istihkak davasına ilişkindir.
İİK'nun 8.maddesi uyarınca aksi kanıtlanmayan 18.1.2003 haciz tutanağı içeriğine göre, haciz, davacı ile gayri resmi ilişkisi olan borçlunun birlikte oturdukları konutta gerçekleştirilmiştir. Bu durumda İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi ( borçlu ) dolayısıyla alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksi kesin ve inandırıcı nitelikteki kanıtlarla kanıtlanmalıdır. Davacının sunduğu 16.10.2000 tarihli annesi adına düzenlenen TV faturası yönünden annenin bu malı davacı kızına bağışladığı hakkında bir kanıt sunulmadığından, TV'ye ilişkin davanın sıfat yokluğundan reddi gerekir. 27.4.1998,13.8.1997, 1.4.1998 tarihli Arçelik TV, çamaşır Makinası ve Bulaşık Makinası yönünden ise faturaların gerçekliği saptanmadığından karinenin aksi kanıtlanmış sayılmaz. Bu nedenle fatura dip koçanlarının faturayı düzenleyen şirketten ( firmadan ) getirtilerek şirket yetkilisinin dinlenmesi, gerektiğinde faturanın bu şirket defterlerinde hacizli malların ise envanterinde kayıtlı olup olmadığının bilirkişi aracılığıyla saptanması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.1.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi
T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/10430
K. 2004/1636
T. 26.2.2004
• BORCUN DOĞUMUNDAN SONRA GERÇEKLEŞTİRİLEN ANLAŞMALI BOŞANMA ( Davacı Üçüncü Kişi İle Borçlunun Birlikte Oturdukları Evde Yapılan Hacizde Mülkiyet Karinesinin Alacaklı Yararına Olduğu )
• MÜLKİYET KARİNESİ ( Senedin Vade Tarihinden Sonra Anlaşmalı Olarak Boşanan Davacı Üçüncü Kişi İle Borçlunun Birlikte Oturdukları Evde Yapılan Hacizde Alacaklı Yararına Olduğu )
• FATURANIN KANIT OLMA KOŞULU ( Gerçek Olduğunun Saptanması Halinde Karinenin Aksinin Kanıtlandığının Kabulü Gereği )
2004/m. 97/a
ÖZET : Takip dayanağı senedin vade tarihinden sonra anlaşmalı olarak boşanan davacı üçüncü kişi ile borçlunun birlikte oturdukları evde yapılan hacizde mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğu kabul edilmelidir.
Faturaların gerçek olduğunun saptanması halinde söz konusu karinenin aksinin kanıtlandığının kabulü gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı ( 3. kişi ) vekili tarafından istenmiş, merciice ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Zehra Ayan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı 3. kişinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Uyuşmazlık 3. kişinin İİK'nın 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.
Takip dayanağı borç 10.6.2000 vade tarihli bonodan kaynaklanmakta olup, haciz borcun doğumundan sonra anlaşmalı olarak boşanan davacı 3. kişi ile borçlunun boşanmaya rağmen birlikte oturdukları evde ve borçlunun huzurunda yapıldığından, İİK'nın 97/ a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla davalı alacaklı yararınadır. Ancak bu yasal karinenin aksinin güçlü delillerle kanıtlanması olanaklıdır.
Davacının gelir ve kazancının bulunduğu da dosya içerisindeki vergi kaydı ve diğer belgeler ile tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Davacı 3. kişi. kanıt olarak haczedilen eşyalardan Arçelik LV. çamaşır makinası ve Wrilpoll fırın için haciz tarihinden öncesine ait faturalar ibraz etmiştir. Faturaların gerçek olduğu saptandığı takdirde içeriğindeki eşya yönünden yasal karinenin aksinin kanıtlandığının kabulü gerekir. Bu durumda, yukarıda belirtilen 3 adet eşyaya ait fatura dip koçanlarının faturayı düzenleyen firmadan getirtilmesi, faturayı düzenleyen firma yetkililerinin tanık sıfatıyla çağrılıp dinlenmesi, gerektiğinde faturanın firmanın ticari defterlerinde, eşyanın da envanterlerinde kayıtlı olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken. eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
O halde, davacı 3. kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA. temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine. 26.2.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İstihkak iddiasında bulunacak kişilerin,iddia ettiği mallar uzerindeki,Faturalarının olması,Faturası yok ise eşyanın kendisine ait olduğunu ispat gücünün adeta olmadığı.Onun icin,Eşyaların Faturalarının bulunmassı.
Görüyoruzki aşamalarda,Cok meşakatli yoldur.Aslında bu hususta yaptırımlar vardır.Kişinin eşyası gittikten sonra bu meşakatli yolu 2 veya 3 ay gibi birzamanda kat ettikten sonra,bu eşyalarını geri alsan ne olcak,%40 tazminat alsan ne olcak bir evde,3 Ay kadar Havanın 40 veya 50 derece sıcahında insan buzdolapsız neyapar hastası varsa ilacları nasıl muhafaza edecek,Çamaşırlarını nasıl yıkar evde eyer 6 nüfus varsa,kadının 24 saat hic uyumadan dinlenmeden camaşır yıkaması lazım, Haber alma özgürlüğünden bahsedilir Evde bulunan 37 ekran televizyonuda alır götürülür.Kardeşim bir evde bir klimayı lüks diye bilirsiniz velakin bir buzdolabını lüks deme şansınız varmı yağ,küresel ısınmadan bahsederler buz dolabı gider. 1930 yılında yapılmış kanun,İİK 82 maddesi zaten tam tartışılacak konu,halın burada PEKLUZUMLU EV EŞYASININ KRİTERİ BİLİNMEMEKTEDİR. Burada bir catal, kaşık,tabak,bıcak,kilimdir gidiyor pek luzumlu ev eşyası diye.
Ama Avrupa birliğine gireceğiz diye Başörtüsünün kriteri belli,Kokarec ile işkenbenin bile kriteri belirlendi,Gelgelelim milleti inim inim inleten,dünyanın hicbir yerinde görülmiyen,İİK 82 maddede PEKLUZUMLU EV EŞYASININ kriteri yok. Kriterini kim belirliyor biliyormusunuz gelen ALACAKLI ile İCRA MEMURU icra memurununda yetkisi yok,alacaklı parmağını gösterdimi eşya gidiyor.Kalıyorsun varsa birkilim üzerinde oturacak,yemek yiyecek tabak,catalı,kaşığı,bıcak kalıyor.
Ondan sonra Ac bir istihkak davası,geri alacam diye 3 ay belkide daha fazla uğraş dur,bunun Piskolejik cöküntüsünü bırakın,bu arada doktorlara taşınmak işin cabası,
Bakınız Haciz icin Kapıya Gelenleri sayalım.
1- Alacaklı veya Vekili.
2-İcra memuru.
3-Polis.
4-Cilingir.
5-Nakliyeci.
6-Hammallar.
7-Varsa yönetici,muhtar veya komşu.
Aslında burda eksik olanda var ama onlar borcluya lazım olacağından,yasada yok.Madem yazdık onlarıda yazalım.
1-AMBULANS
2-DOKTOR
3-PİSKİYATRİS.
Kalp krizi gecirseniz telefon eden cıkarsa,gelinecek ölmesseniz bakılacak veya müdahale edilecektir.Cinnet gecirirseniz zaten hakgetire.
MEDENİ KANUN
MADDE 365.- Nafaka davası, mirasçılıktaki sıra göz önünde tutularak açılır.
Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir.
Nafakanın, yükümlülerin bir veya bir kaçından istenmesi hakkaniyete aykırıysa hakim, onların nafaka yükümlülüğünü azaltabilir veya kaldırabilir.
Dava, nafaka alacaklısına bakmakta olan resmi veya kamuya yararlı kurumlar tarafından da açılabilir.
Hakim, istem halinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.
Yetkili mahkeme, taraflardan birinin yerleşim yeri mahkemesidir.
C. Korunmaya muhtaç kişiler
MADDE 366.- Korunmaya muhtaç kişilerin bakımı, bununla yükümlü kurumlar tarafından sağlanır. Bu kurumlar, yaptıkları masrafları nafaka yükümlüsü hısımlardan isteyebilirler.
TCK
YARDIM VEYA BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN YERİNE GETİRİLMEMESİ
Madde 98 - (1) Yaşı, hastalığı veya yaralanması dolayısıyla ya da başka herhangi bir nedenle kendini idare edemeyecek durumda olan kimseye hâl ve koşulların elverdiği ölçüde yardım etmeyen ya da durumu derhâl ilgili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi dolayısıyla kişinin ölmesi durumunda, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Teoman bey,bunlar ne maddesi derseniz Borclu olan Ananıza ve Babanıza Bakmassanız,İstihkak Davasını göze almassanız bu maddelerle Karşı karşıya geleceğiniz demektir.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 1997/1665
K. 1997/2692
T. 10.4.1997
• HAKSIZ HACİZ ( İcra Dosyasına İstihkak Bildiriminde Bulunulmasına Rağmen Haciz Yapılması )
• İSTİHKAK İDDİASI ( Haksız Yere Malı Haczedilen Üçüncü Şahsın Bu Yüzden Doğan Zararın Ödetilmesini İsteyebilmesi )
• KÖTÜNİYET ( Haksız Hacizden Doğan Tazminat Davalarında Sorumluluk içinde Kötüniyet Aranmamasının Gerekmesi )
• TAZMİNAT ( Üçüncü Şahsın Haksız Yere Malının Haczi İddiasına Dayalı )
2004/m.97
ÖZET : Haksız yere malı haczedilen 3 kişinin bu yüzden doğan gerçek zararının ödetilmesini İİK.97.md. hükmüne göre yada aynı bu dava ile genel hükümlere göre isteyebileceği 22.4.1974 gün ve 5/7 YİBK ile kabul edilmiştir.
Haksız hacizden doğan tazminat davalarındaki sorumluluk hususa dayanmaz ve sorumluluk içinde kötüniyet aranmaz. Haczin haksızlığının kesinleşmiş olması yeterlidir.
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 17. Asliye hukuk Mahkemesince verilen 28.11.1996 tarih ve 173-905 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tararından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı M... LTD' e kiraladığı yerdeki büro mobilyalarının bu şirketin alacaklısı olan davalı tarafından yapılan icra takibinde haczedildiğini
hacizden haberdar olması üzerine icra dosyasında istihkak bildiriminde bulunmasına rağmen davalı tarafından haciz fekkedilmeyip, istihkak davası sonunda eşyalarını alabildiğini ileri sürerek uğranılan kira ücreti kaybı, yediemin ücreti hammaliye ve nakliye ücreti toplamı 18.000.000 TL maddi, 5.000.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, ne haciz sırasında ne de malların dala sonra muhafaza altına alınması sırasında borçlu ya da 3. kişilerce malların davacıya ait olduğu yolunda bir beyanda bulunulmadığına, olayda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve dosyadaki yazılı kanıtlara göre; malların haczi sırasında davacıya ait olduğuna ilişkin bir beyanın zapta geçmediği, böyle bir beyanda bulunulmadığı, malların götürülmesini önleyecek yasal bir durumun da bulunmadığı, yapılan işlemlerde usulsüzlük olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, davalı şirket tarafından, dava dışı ( M.... ) Sim Şirketi aleyhinde yapılan haciz sırasında kendisine ait eşyanın haczedildiğini ileri sürerek istihkak iddiasında bulunmuş. iddianın davalı tarafından reddi üzerine
de Tetkik Mercii Hakiml iğinin takibin devamına ilişkin kararı gereğince istihkak davası ikame etmiştir. Davacı Ank.9.İcra Hakimliğinde 94/532 esas sayısı ile görülen istihkak davasını kazanmış, karar Yargıtay 'ın onayından da geçerek kesinleşmiştir.
Davacı temyiz tetkikine sunulan bu davada haksız haciz sebebiyle mahcuz eşyalarını 4 ay kullanamamaktan ötürü maddi ve manevi zararını teşkil eden 23.000.000 TL 'nin davalıdan tahsilini talep etmiş; yerel mahkemece dava davalının kötüniyetli olmadığı gerekçesi ile reddedilmiştir. Borç lu hakkında yapılan bir icra takibi sırasında haksız yere malı haczedilen 3. kişinin bu yüzden doğan gerçek zararının ödetilmesini İİK. 97. maddesinde öngörülen ve sınırlı kalan hükmü dışında; ayrı bir dava ile istenebileceği,
2.5.1974 gün 5/7 sayılı YİBK ile kabul edilmiştir. İİK.97/15 te öngörülen ve tarafların kötüniyetine bağlanan %40 lık tazminat istihkak nedeni ile hüküm altına alınacak bir tazminat türüdür. Bu dava ise haksız yere eşya haczinden doğduğu iddia edilen zararın haczi yaptıran davalımdan tazminine ilişkindir. Buradaki sorumluluk kusura dayanmaz ve sorumluluk içinde kötüniyet aranmaz. Haczin haksızlığı ise istihkak davasının davacı yararına sonuçlanması ve bu kararın kesinleşmiş bulunması ile gerçekleşmiştir. Bu bakımdan davacının gerçek zararının araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davaca vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.4.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
************************************************** **********
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/23740
K. 2007/1484
T. 30.1.2007
• SÜRE VERİLMESİ GEREĞİ ( Haczedilen Mal İstihkak İddia Eden 3. Kişinin Elinde Haczedilmişse İcra Müdürünün Dava Açmak Üzere Alacaklıya Süre Vermesi Gereği )
• İSTİHKAK İDDİASI ( Haczedilen Mal İstihkak İddia Eden 3. Kişinin Elinde Haczedilmişse İcra Müdürünün Dava Açmak Üzere Alacaklıya Süre Vermesi Gereği )
2004/m.96, 99
ÖZET : Haczedilecek mallar başka yerde ise takip yapılan icra dairesi malların bulunduğu yer icra dairesine müzekkere yazar. Hacizde istihkak var ise, istihkak iddiası hakkında İİK'nın hangi maddesinin uygulanacağına asıl icra dairesi karar verir. Haczedilen mal borçlu elinde olmayıp mülkiyet iddia eden üçüncü kişinin elinde ise icra müdürünün istihkak davası açmak üzere alacaklıya süre vermesi gerekir. Açıklanan hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İİK'nun 79. maddesi uyarınca haciz konacak mallar başka yerde ise haciz yapılmasını" takip yapan İcra müdürü malların bulunduğu yer İcra dairesine müzekkere yazar. Hacizde istihkak iddiası var ise İİK 97 ve 99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin karar asıl icra takibinin yapıldığı İcra dairesinde verilir. İİK'nın 99. maddesi gereğince haczedilen şey, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde ( mülkiyet ( veya ( rehin hakkı ( iddia eden üçüncü kişi nezdinde bulunursa İcra müdürü o şahıs aleyhinde istihkak davası açmak üzere alıcıya 7 gün süre tanır.
Somut olayda talimat İcra dairesince yapılan hacizde üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunduğu, alacaklı vekilinin İİK'nın 96 ve 97. maddeleri uyarınca takibin talikine veya devamı kararı verilmesi için dosyanın icra mahkemesine gönderilmesi talebi üzerine asıl İcra dairesince verilen 10.08.2006 tarihli şikayete konu kararda, haczin İİK'nın 99. maddesine göre yapıldığı kabul edilmekle birlikte, alacaklının 7 günlük süre içerisinde istihkak davası açmadığının anlaşılması nedeniyle, üçüncü kişinin iddiasının kabul edilmesine ve alacaklı vekilinin talebinin reddine karar vermiştir.
Oysa icra müdürlüğünün haczin İİK'nın 99. maddesine göre yapıldığı kararı ile birlikte aynı madde uyarınca alacaklıya 7 günlük istihkak davası açma süresi vermesi gerekirdi. Bu husus mahkemenin karar gerekçesinde benimsendiği halde şikayete konu icra dairesi kararının yukarıda yazılı ilkelere göre düzeltilmesi yerine icra müdürlüğü red kararının sonucunun doğru olduğundan bahisle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ( , 30.01.2007 gününde oybirliğiyle Karar verildi.
_______________________________________________
İCRADA İSTİHKAK İDDİASI DİLEKCE ÖRNEĞİ.
...................'İNCİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜNE.
Dosya No:2008/...... (noktalı yere İcra dosyasının numarasını yazın)
İSTAHKAK İDDİA EDEN:Adı ve Soyadı
ADRESİ :...........................
ALACAKLI :Adı ve Soyadı
ADRESİ :............................
BORCLU :Adı ve Soyadı
ADRESİ :............................
KONU :İdtahkak iddiamdır.
İZAHI :1-Borclunun borcundan dolayı,alacaklının yapmış olduğu İcra takibi sonucunda .../../2008 tariğinde adıma kayıtlı ve adıma tanzim edilmiş faturalı.(işyerinde veya evinizde)
a-.................(Haciz edilen eşyaların buralara neler olduğu yazılacak.
b-
c-
d-
2-Haczedilen bu eşyalar adıma faturalı olup,bana aittir.Bu sebeble de işbu istahkak iddiasında bulunmak zarureti hasıl olmuştur.
DELİLLERİM : İİK ilgili maddeleri ve ilgili mevzuat. Fatura,makbuz,(işyeri isevergi levhası,kontrat evse kontrat elettirik su abonesi makbuzu,eşyalara ait fatura foto kopileri eklenecek.)
SONUC VE İSTEK :Yukarıda arz ve izah ettiğim sebeblerden dolayı,İstihkak iddiam hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın İcra Tetkik Mercii Hakimliği'ne gönderilmesini. Saygılarımla dilerim. ..../.../2008
İstahkak İddiasında Bulunan
Adı ve Soyadı
İmza
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
..................'İNCİ TETKİK MERCİİ HAKİMLİĞİ'NE
DAVACI :Adı ve Soyadı.
ADRESİ :.............................
DAVALILAR :Adı ve Soyadı(adresi) (ALACAKLI İÇİN.)
:Adı ve Soyadı(adresi) (BORCLU İCİN.)
KONU :Mülkiyeti bana ait eşyalarımın alacaklı tarafından haczettirilmesi sebebiyle istihkak talebimdir.
İZAHI :Borclu ................Borcundan dolayı alacaklı...............'nın yaptığı icra takibinde .../.../2008 günü .................(evinizde veya işyerinizde hangi eşyalarınız hac zedilmişse onlar yazılacaktır) eşyalarım haczedilmiştir.
2-Haczedilen eşyalarım ile Borclunun hic bir surette ilgisi yoktur,Bunu delillerim ile ispatlıyacahım.
HUKUKİ SEBEBLER :İİK.m 97 ve sair mevzuat.
SÜBUT DELİLLER : ............. İcra Dosyası,(buraya işyeriise veya evse kira kontratı,tapu kaydı,vergi levhası elettirik su telefon makpuzu,şahit veya sair deliller yazılacak,eşyanın faturaları)delil olarak gösterilecek.
SONUC VE İSTEK :Yukarıda arz ve izah ettiğim nedenlerden ötürü;
1-Hacizli eşyaların bana aidiyetine ve üzerindeki haczin kaldırılmasına.
2-Yargılama giderlerinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini,Saygılarımla dilerim. .../.../2008
DAVACI
Adı ve Soyadı
-
Cevap: Sözleşmeye dayalı borç.Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği.İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirliliğ
Sayın tercüman verdiğiniz yargıtay kararları için teşekkür ederim.
Emeğinize sağlık...
Her ne kadar soruyu soran üyemiz cevabı avukat üyelerden istesede
değerli avukat üyeler cevap vermediği için. Cevap verme işi bizlere düşüyor.
açıkcası ben cevap yazarken yanlış bilgi vermekten çekiniyorum ancak sizin buraya koyduğunuz
yargıtay kararları beni destekliyor ve cesaretlendiriyor
-
Cevap: Sözleşmeye dayalı borç.Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği.İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirliliğ
Uçucu kardeşim, haklısın.
Bu arkaşın durumu bence bariz açık. Eğer süresini geçirmeden istihkak hakkını kızı kullanırsa kazanır. Ve tazminatta alır.
Her avukat bu durumda haciz yapmazdı. Heleki banka veya başka şirketler olsa hiç yapmazdı. Şahıs malı diye yapmış olmalı.
Tabiki olayın durumunu bilemiyoruz. Fakat bey efendinin dediği gibiyse bence % 100 kazanır.
Ben icra gelir diye dersime iyi hazırlanmıştım. Çok şükür gelmedi birşey. Fakat benzer durumlarda 5-6 kişinin malının kurtarılmasına yardımcı oldum. Elimden geldiğinde araştırıyorum. Avukat arkadaşlara soruyorum. Bilgi sahibi olmaya çalışıyorum.
-
Cevap: Sözleşmeye dayalı borç.Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği.İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirliliğ
1-)Maaşını kefil gösteren emekli amcamız benim ihtiyacım yok ona diyor al senin olsun ama kanun alamazsın diyorsa ben alamam
2-)Ticaret=risk hayır değil ticaret=risk alma sanatı
3-)Türkiyede kanunlar a-)haklı alıcaklıyı kötü niyetli borçludan b-)mağdur borçluyu açgözlü alıcaklıdan korumuyor
Eğer 3 üncğ maddeye itirazı olanlarda varsa lütfen icra dairesi dairede tebligatı yapmamazlık edebilirmi başlıklı konumu okusunlar
Buraya yazan tır şöförü arkadaşım sizede tavsiyem
1- geçmiş olsun
2- Anlattığınız gibi birşeyi yapan avukat başına gelicekleri biliyordur.Acaba sizin bize söylemediğiniz bişeylermi var.
3-Eğer sizin anlattıklarınız doğruysa bunu neden yeni konu açıp sormuyorsunuz benim konumda yazıyorsunuz.
4-Anlattıklarınıza ben inanıyorum ve doğruysa avukat sizin bilmediğiniz bişeymi biliyor.Acaba siz kızınızın evindemi unuttunuz ikametgahınızı.Hiç yanında kaldınızmı kızınızın ikametgahınızıda koyarak
eğer hepsine hayır diyorsanız istihkak davası açın ve üstünede tazminat kazanın ve borcunuz bu tazminatla ödensin.
-
Cevap: Sözleşmeye dayalı borç.Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği.İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirliliğ
Alıntı:
uçucu rumuzlu üyeden alıntı
Geçmiş olsun. Umarım bu kara günleri atlatırsınız ALLAH yardımcınız olsun. O Avukatada vicdan merhamet versin.
Öncelikle ben avukat değilim.
İcra memuru tutanağa sizin orada oturmadığınıza dair. Komşuların güvenliğin ve kapıcının ifadesini yazmışmı? yazması gerekir.
Kızınız istihkak davasında evin kendisine ait olduğunu kira kontratı ve elektrik su faturası ile ispat eder. Kızınız çalıştığını ve kendi parasını kazandığını ssk dan hizmet dökümü ile ispat eder. ve bu eşyaları kendi parası ile aldığı iddiası ile eşyaların faturası. Ve ödemeyi ne şekilde yaptıysa ( kredi kartı extresi banka havalesi yada aldığı yere elden ödeme yaptıysa tahsilat makbuzu ) ile ispat ederek. sıkı bir şekilde davayı takip ederek kazanması yüksek olasılıktır. Ben derimki bir avukatla anlaşarak vekalet verin davanızın takibi için.
Ve bu davayı kazandıktan sonra kızınız o Avukat ve alacaklıya. Haksız haciz yaptı. Eşyalarım zarar gördü ve ben haksız yere mağdur edildim iddiası ile maddi ve manevi tazminat davası açsın. Sonucuda bizimle paylaşırsanız sevinirim.
Asıl merak ettiğim avukat o eşyaları ne yapacak. kime satacak yoksa yeddiemin deposundamı bekleyecek. veya ihaleden kendimi satın alacak
Sizin bu tür yazılarınızı okumaktan artık sıkıldım. Avukat kendi alacağını tahsil etmiyor. Davanın da tarafı değildir. Daha önceki yazılarınızdan konuyu bildiğiniz ortada ve buna rağmene avukat alıp ihaleden kendi mi satın alacak gibi, hem avukatları hem de avukatlığı rencide edici yazılar yazmaktan sizi men ediyorum. Hiç bir avukatın sizin evinizdeki, işinizdeki eski püskülere ihtiyacı yoktur. Avukatların iş ve evlerindeki eşyalar ise sağa sola borç takarak değil, alın teri ile ve borç ödemekten aciz, alacaklı olanın hakkına tecavüz edenlerden kazanılan paralarla alınmıştır. Gerçek alacaklı her zaman haklıdır!
Sizi bir üye olarak son kez uyarıyorum. Bir daha buna benzer abuk subuk şeyler yazarsanız sizi site yönetimine şikayet edeceğim. İstihkak davası açılmasını önerebilirsiniz, yargıtay kararı ekleyebilirsiniz ancak avukatlar hakkında en ufak bir olumsuz kelimeniz (veya öyle anlaşılabilecek) olursa hiç çekinmeden üyelik haklarımı kullanacağım.
-
Cevap: Sözleşmeye dayalı borç.Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği.İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirliliğ
Alıntı:
litigation rumuzlu üyeden alıntı
Sizin bu tür yazılarınızı okumaktan artık sıkıldım. Avukat kendi alacağını tahsil etmiyor. Davanın da tarafı değildir. Daha önceki yazılarınızdan konuyu bildiğiniz ortada ve buna rağmene avukat alıp ihaleden kendi mi satın alacak gibi, hem avukatları hem de avukatlığı rencide edici yazılar yazmaktan sizi men ediyorum. Hiç bir avukatın sizin evinizdeki, işinizdeki eski püskülere ihtiyacı yoktur. Avukatların iş ve evlerindeki eşyalar ise sağa sola borç takarak değil, alın teri ile ve borç ödemekten aciz, alacaklı olanın hakkına tecavüz edenlerden kazanılan paralarla alınmıştır. Gerçek alacaklı her zaman haklıdır!
Sizi bir üye olarak son kez uyarıyorum. Bir daha buna benzer abuk subuk şeyler yazarsanız sizi site yönetimine şikayet edeceğim. İstihkak davası açılmasını önerebilirsiniz, yargıtay kararı ekleyebilirsiniz ancak avukatlar hakkında en ufak bir olumsuz kelimeniz (veya öyle anlaşılabilecek) olursa hiç çekinmeden üyelik haklarımı kullanacağım.
Yazımdaki amaç Avukatları rencide etmek değil.
Ancak şunu avukatlar gayet iyi biliyorki. Sizin eski püskü eşyalar dediğiniz eşyalarımızı haczettiklerinde ihaleden satılmıyor yeddiemin deposunda çürüyor.üstelik masraflarıda cabası Bende O yüzden sordum ne yapıyorlar bu eşyaları diye. Ayrıca ben icradan taşınır veya taşınmaz mal alan avukat ve icra memurlarının var olduğunu biliyorum.
Yazılarımdan sıkıldınsa benim yazdığım mesajı okumazsın olur biter.
Sen beni neyle TEHDİT ediyorsun 1 daha yazarsan seni şikayet edeceğim ne demek?
buraya yazdıklarımız mutlaka senin düşüncelerine görüşlerine uygunmu olacak yazılanları okuyunca mutlu olman için senin istediğin şekildemi yazacağız. O halde yönetime söyle bütün yazılan mesajkar önce sana gelsin senin onayından geçerse yayınlansın.
Böylece tek ses olur farklı yazılar olmaz sende mesajları okurken sıkılmazsın.
Ayrıca beni TEHDİT etme ne yapacaksan yap.
Eğer beni şikayet edeceğim senin üyeliğini kapattıracağım diye tehdit edersen HİİİÇ vakit kaybetme hemen şimdi şikayet et. Çünkü ben doğru bildiklerimi ve düşüncelerimi buradan yazmaya devam edeceğim. dolayısı ile sende okudukca sıkılacaksın.
Ama şunu bil beni yasaklatınca sadece sesimi kısarsın ama düşüncelerimi değiştiremezsin.
Evet tekrar söylüyorum tehdit etme
şikayetmi edeceksin üyelik haklarınımı kullanacaksın ne yapacaksan hemen yap.
Sadece şunu site yönetimi ve siz bilin kimseye hakaret etmedim etmem kimseyi üzecek rencide edecek bir söz söylemedim söylemem. Ne konuştuğumu gayet iyi bilirim ve hiç ama hiç kimseyi
TEHDİT etmem ne yapacaksam yaparım.
Yani işin özeti şu kimseye eyvallah etmem seni memnun etmek gibi bi derdimde yok.
bu site üyeleri çok oldukca ziyaret eden çok oldukca reklam alıyor ve para kazanıyor
-
Cevap: Sözleşmeye dayalı borç.Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği.İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirliliğ
Alıntı:
litigation rumuzlu üyeden alıntı
, hem avukatları hem de avukatlığı rencide edici yazılar yazmaktan sizi men ediyorum.
Sizi bir üye olarak son kez uyarıyorum. Bir daha buna benzer abuk subuk şeyler yazarsanız sizi site yönetimine şikayet edeceğim. İstihkak davası açılmasını önerebilirsiniz, yargıtay kararı ekleyebilirsiniz ancak avukatlar hakkında en ufak bir olumsuz kelimeniz (veya öyle anlaşılabilecek) olursa hiç çekinmeden üyelik haklarımı kullanacağım.
Hangi hakla beni men ediyorsun onu öğrenebilirmiyim.
bundan sonra yazmadan önce yazacağımı özel mesajla size göndereyim eğer siz onay verirseniz abuk subuk yazılarım yayınlansın. ne yazacağıma siz karar verin zaten öyle yapmışsınız şunları yaz şunları yazma diye
Beni evindeki buzdolabını haczettiğiniz borçlu gibi baskı altına almayamı çalışıyorsun
buraların tek hakimi senmisin canını sıkan yazı yazdı diye tehdit etme yazmaktan men etme hakkını kendinde nasıl görürsün. Ali kıran baş kesenmisin?
Bütün sinirlerimi alt üst ettin yeter artık ya avukat olabilirsin ama insanları yönlendiremezsin
ama alışmışsın insanlara baskı yapmaya sindirmeye benide böyle yaparak sindiremezsin.
Asıl ben sizin bu yazdığınızı yönetime şikayet ediyorum.
-
Cevap: Sözleşmeye dayalı borç.Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği.İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirliliğ
Ya arkadaşlar istihkak başlığında yeni konu açıp neden tartışmadınız ihtiyacı olanlar kolayca bulurlardı
-
Cevap: Sözleşmeye dayalı borç.Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği.İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirliliğ
Ya illigation kardeşimiz her mesleğin kötüsü iyisi var.Yani hiç sahtekar dolandırıcı avukat yokmu.Dürüst avukat var sahtekar var.Meslek ayrı kişilik ayrı.
Şimdi bir savcı var bilmem nerde 13 yaşında fuhuşa zorlanan kızla yatmış.Şimdi e yok o savcı onun hakkında bu denemez diye bi olay varmı.O savcı sapıksa hepsini sapık yapmaz ama ben o savcıya sapık savcı derim türkiyedeki bütün savcılar bana tazminat davasımı açcak şimdi.
-
Cevap: Sözleşmeye dayalı borç.Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği.İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirliliğ
Sayın hukukhayranı, ben de tam olarak onu kastediyorum. Bu arkadaş artık ne kuyruk acısı varsa sırf KÖTÜlerden bahseder. Arkadan yönetim uyarınca aynı sizin yazdığınız gibi "ne var canım, her mesleğin iyisi var kötüsü var" deyip işin içinden sıyrılır. Eh şahsen ben usandım.
Uçucu, ben seni uyarma hakkını bir avukat olarak ve bu sitenin bir hukukçu üyesi olarak kullanıyorum. Burası felaket senaryolarınızı dilegetireceğiniz, bir mesleği rencide edici yazılarınızı yazabileceğiniz alelade bir site değil. Sizi siteden attırırım demesem de devam etmeniz halinde atılırsanız site ve hukuk dünyası için bir kayıp teşkil etmezsiniz. Tehdit ile uyarı arasındaki farkı bilemediğinizden dandik forum sitelerinde dilediğinizce ağlaşabileceğinizi düşünüyorum. Umarım bu yazıları yönetim okuyordur.
-
Cevap: Sözleşmeye dayalı borç.Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği.İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirliliğ
Alıntı:
litigation rumuzlu üyeden alıntı
Sayın hukukhayranı, ben de tam olarak onu kastediyorum. Bu arkadaş artık ne kuyruk acısı varsa sırf KÖTÜlerden bahseder. Arkadan yönetim uyarınca aynı sizin yazdığınız gibi "ne var canım, her mesleğin iyisi var kötüsü var" deyip işin içinden sıyrılır. Eh şahsen ben usandım.
Uçucu, ben seni uyarma hakkını bir avukat olarak ve bu sitenin bir hukukçu üyesi olarak kullanıyorum. Burası felaket senaryolarınızı dilegetireceğiniz, bir mesleği rencide edici yazılarınızı yazabileceğiniz alelade bir site değil. Sizi siteden attırırım demesem de devam etmeniz halinde atılırsanız site ve hukuk dünyası için bir kayıp teşkil etmezsiniz. Tehdit ile uyarı arasındaki farkı bilemediğinizden dandik forum sitelerinde dilediğinizce ağlaşabileceğinizi düşünüyorum. Umarım bu yazıları yönetim okuyordur.
Bu forumdan başka herhangi bir hukuk sitesine üye değilim ''Ağlaşabilirsiniz'' ne kadar aşağılık bir kelime. Siz beni ne sanıyorsunuz.
Ayrıca sizin beni uyarma hakkınızda yok. Siz bu sitenin üyesi iseniz bende bu sitenin üyesiyim
en az sizin kadar burada fikrimi paylaşmaya hakkım var...
Ama kimseye git buradan başka yerde ağlaş demeye hakkım yok. O hakaret yetkisi her nasılsa sende var. Sen nesin allah aşkına ya.
Sana beni uyarma ne yapacaksan hemen yap diyorum.şikayet et evet bu mesajları ve senin hakaretlerini yönetim okuyor...
Artık benle uğraşma ve uyarmaya vakit kaybetme sen git gariban borçlunun paspaslarını haczet senin işin o.
Nede olsa bir başka konuya öyle yazmışsın...
Yemek yapsın diye küçük tüp yatsın diyede bir yatak bırakır gerisini haczederim demişsin...
Nedeyim sana ne desem boş allah vicdan merhamet versin...
Belli olmaz belki birgün sana veya sevdiğin bir yakınına bir haciz gelir
1 küçük tüple 1 yatak bırakır geri kalanı alır götürürse o zaman sendede bende olan acı olur.
-
Cevap: Sözleşmeye dayalı borç.Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği.İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirliliğ
Alıntı:
litigation rumuzlu üyeden alıntı
Sizin bu tür yazılarınızı okumaktan artık sıkıldım. Avukat kendi alacağını tahsil etmiyor. Davanın da tarafı değildir. Daha önceki yazılarınızdan konuyu bildiğiniz ortada ve buna rağmene avukat alıp ihaleden kendi mi satın alacak gibi, hem avukatları hem de avukatlığı rencide edici yazılar yazmaktan sizi men ediyorum. Hiç bir avukatın sizin evinizdeki, işinizdeki eski püskülere ihtiyacı yoktur. Avukatların iş ve evlerindeki eşyalar ise sağa sola borç takarak değil, alın teri ile ve borç ödemekten aciz, alacaklı olanın hakkına tecavüz edenlerden kazanılan paralarla alınmıştır. Gerçek alacaklı her zaman haklıdır!
Sizi bir üye olarak son kez uyarıyorum. Bir daha buna benzer abuk subuk şeyler yazarsanız sizi site yönetimine şikayet edeceğim. İstihkak davası açılmasını önerebilirsiniz, yargıtay kararı ekleyebilirsiniz ancak avukatlar hakkında en ufak bir olumsuz kelimeniz (veya öyle anlaşılabilecek) olursa hiç çekinmeden üyelik haklarımı kullanacağım.
Sayın uçucu'nun alıntılamış olduğunuz iletisinde,bir meslek gurubunu rencide edecek yazı ben göremedim.Ayrıca bu konulardan sıkıldıysanız sayın avukatım okumazsınız ileti yazmazsınız olur biter.Öyle yada böyle herkes düşüncesini paylaşacak,bu da gayet normal.
-
Cevap: Sözleşmeye dayalı borç.Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği.İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirliliğ
Eh hukukçu olmayanlar konuşursa ancak bu kadar konuşur.
1- Avukata haciz nedeniyle maddi manevi tazminat davası açın demek,
2- Haczettiği eşyaları ne yapacak? Kendisi mi alacak gibi laflar avukatları rencide eder.
Söylediğim gibi hiçbir borçlunun malında mülkünde gözümüz yoktur, olmaz da. Biz müvekkilimizi temsil eder, onun haklı alacağın almak için yasaların kendisine verdiği hakları kullanır. Ve bu görevini yaparken kendisine karşı bir suç işlenirse sanki hakim veya savcıya yapılmış gibi ceza verilir.
Bir avukata sanki kendi alacağını tahsil ediyormuşcasına söz söylerseniz aynı tepkiyi alırsınız.
-
Cevap: Sözleşmeye dayalı borç - Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği - İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirl
Uçucu, ben seninle ne uğraşayım. Yazdıklarınızı sadece 2 kişi okumuyor tüm internet okuyor. Benim itirazım her borçluyu mağdur gösteren, her suçluyu mağdur gösteren zihniyettir. Bunu kaç kere daha söylemem gerekiyor ben de anlamadım.
Alacaklısınız, Ali size olan 1000 tl borcunu ödememektedir. İcraya verdiniz. Ev eşyası haczi sizin sayenizde yok, maaşında zaten haciz var, başkaca malı yok... Ne oldu? Bir bardak su içtiniz. Bu arada siz de nasılsa alacağınız olan 1000 tl ye güvenerek kredi kartınızı ödememiştiniz. Banka da bir güzel maaşınıza haciz koydu... Ne oldu? Alacaklı olan siz artık alacağı olduğu halde parası olmayan zavallı bir borçlu oluverdiniz.
Avukatın tüp ve yatak gibi zorunlu insani eşyaları haczetmemesi yasa ve etik gereğidir. Bu benim keyfi kararım değildir. Burada kişinin yemek yapabileceği bir malzemeyi bırakmak, yatabileceği bir döşek tabir edilen yatak minderi bırakması gereklidir. Fırın haczedilebilir, yatak odası takımı haczedilebilir. Tabi bir taraftan bana bir sürü kötü temennide bulunurken bir gün alacaklı olduğunuzda bana şunu söylemeyin sakın; "sayın avukatım o borçlunun evine haciz yap, kedisini bile haczet, beni çok mağdur etti...".
-
Cevap: Sözleşmeye dayalı borç - Sözleşmede emekli maaşına haciz muvaffakati ve geçerliliği - İcra dairesine muvaffakat sonradan cayabilinirl
Sayın illigation gazali ne demiş cahillerle tartışmayın ben hiç kazanamadım.Söz konusu olayın benim konumda tartışılmasını hoş karşılamıyorum ve bence site kurallarına aykırı olan budur.Söz konusu olayda avukat taraftır.Neden taraftır çünkü hacizden menfaati varsa menfaati olan kişi 3.üncü kişide olsa taraftır.Alacağın tahsil edilmesinden menfaati olan avukat şayet kötü niyetle gerçekten anlatıldığı gibi haciz işlemi yapmışsa ve şayet tazminat davasında bu vekilin müvekkili benim bu işlemin kanunsuz olduğu hakkında bilgim yoktu derse ne olur.Bir suç hakkında yanılgıya düşen yanılgısından faydalanır peki ya avukat bunun suç olduğunu bilmiyormudur.Elbetteki biliyordur ve bana göre adil bir mahkeme avukatı tazminata mahkum etmelidirçAncak burada sorulması gereken şu ya adam kızının evinde gerçekten kalıyor idi ise ve avukat yasaları bilen birisi olarak suçu en azından göstere göstere işlemeyeceği düşünülürse acaba bu vekil haklımıdır yoksa şunuda düşünmek lazım tabiki bir profesyonel olarak bu vekil yasanın inceliklerine hakimdir yasanın
bir inceliğindenmi faydalanmıştır?Bu soru işaretlerini tek taraflı gidermeden bu vekil şöyle yada böyle diye yorumda bulunmamız vekilin kişilik haklarına saldırı olurdu ne varki vekilin kimliği beyan edilmediğinden dolayı olay ve vekil sanal olarak yaratılan birer hayalden öteye gidememektedir.Dolayısı ile bir kişi teorik olarak olayı yanlış anlatıyor olabilir olmayan bir olayı anlatabilir ama bu sanal vekilin teorik olarak gerçek hayatta var olma olasılığı olduğundan dolayı şayet yaptıkları gerçek ise bu kez söylenen sözleri haketmiş olur.Şayet vekilin kimliği beyan edilseydi o halde iki tarafı dinlemeden karar vermek adilane olmaz.O halde bu konuyu sadece olayın gerçek olduğunu ve anlatanın iyi niyetini kabul ederek anlatana yol gösterici bilgiyi paylaşmalıyız.olay hakkında yorum yapmaktan çok bilgiye ihtiyacı olanı gerekli bilgiyle donatmalıyız.Şayet anlattıkları yalansa zaten aldığı bilgilerde yalan olucaktır kullanırken:)
-
Vekile allah vicdan versin Onun cezasını versin demenin ne faydası var
Vekile allah vicdan versin Onun cezasını versin demenin ne faydası var.O vekil gerçekse ve yaptığı yasalara aykırıysa zaten bir kanun insanı değildir yapılmsı gereken diğer vekilleride rahatsız edecek ve o vekilin asla görmiyeceği duymıyacğı yazılar yazmak değil o vekile gününü göstericek bilgiyi soruyu sorana vermektir.
Keşke bir başka hukuk sistemi olsada ödeyemeyenle ödemeyeni dolandıranla mağdur durumda kalanı ayırd edebilsek.Zaten mahkemeler bu durumda 5 dakikada gerçeğe ulaşıp adaleti yerine getirirler.