Bankamdan baskıyla istifa ettirildim ,işe iade davası açmak istiyorum

Merhaba,

2005 yılında başladığım işimden, 22.10.2010 tarihinde teftiş baskısı nedeniyle istifa ettirildim.
Teftiş kurulu istifa etmemi,istifa etmediğim takdirde pazartesi zaten işe başlayamayacağımı belirterek beni istifaya zorladı ve gözyaşları içinde istifa dilekçemi aldı.
Öncelikle bana hiç bir şekilde işten ayrılmam gerektiği ile ilgili bir bilgi ve yeni bir iş bulabilmem için zaman tanınmadı.
İş yerimi ve işimi çok seviyorum ve yeniden dönmek istiyorum.işe iadem kabul edilmese bile ihbar ve kıdem tazminatımı almak istiyorum.
Yaklaşık 6 yıldır gece gündüz demeden,ailemi görmeden ve çoğu zaman hafta sonlarıda olmak üzere mesai almadan çalıştırıldım.çok güzel bir mevkideydim ve şu an işsisizim,borçlarım var,öylece kalakaldım.ne yapacağımı bilmiyorum.

Konuyla ilgili örnek dava var mıdır?Mahkemeye versem kazanabilir miyim?çok emek verdim hakkımı sonuna kadar aramak istiyorum.

Saygılarımla..

Alıntı:

---

teftiş baskısı nedeniyle istifa ettirildim.

---

Teftiş sizi neden istifa ettirdi.

İstifa etmişseniz kendi iradenizle bir hak talep edemezsiniz.

Teftiş mevzuata aykırı işlem yaptığım gerekçesiyle istifa etmemi istedi.bahsettiği işlemde 1 lira bile bankayı zarara uğratacak bir durum ya da zimmet bulunmamaktadır.

Ben istifa etmeyeceğimi ve %1 lik bile bi şansım varsa bankamda kalmak istediğimi söyledim.sonuçta kararı disiplin kurulu verecekti ancak 3 saat boyunca resmen psikolojik baskı yaptılar son kararım istifa etmemek dedim bu kez teftiş kurulu aradı,istifa et dosyana işlenmesin,istifa etmedğin takdirde dosyana işlenecek ve iş bulamayacaksın şeklinde baskı yaptı ve müfettiş iş bitirmiş edasıyla yüzüme bakarken ben ağlaya ağlaya istifa dilekçemi yazmak zorunda kaldım.

istifanızı baskı altında kalarak imzaladığınızı ispatlamanız gerekiyor. en doğrusu imzalamamaktı keşke onlar sizi atsaydı bir dahaki işyerinizde böyle yapmazsınız.

Müfettişle görüştüğüm saatlerde eşime mesaj atmıştım beni işten çıkarmak istiyorlar diye,müfettişin yanına giriş çıkış saatlerim kamera kayıtlarında var.Bu isbat sayılır mı?
Ağlayarak çıktım arkadaşalarıma söyledim,zaten müfettişin yanında ağlayarak o dilekçeyi yazdığımı iş arkadaşlarım ve bi çok müşteri gördü,iş arkadaşlarım doğal olarak işverenden çekinerek şahitlik yapmak istemeyeceklerdir.Ama müşteriler bu durumda ne der bilemiyorum.

Bunu isbatlarsam dava mı kazanabilir miyim?Pazartesi günü bu davayı açıp iş aramaya başlayacağım.
Ayrıca bi kaç örnek dava okudum.herhangi bir sebeb yokken ve çalışmaya gerçekten ihtiyacı varken çalışanın istifasını normal yaşam koşullarına uygun bulmayıp davayı işçinin lehine sonuçlandırmış mahkeme.





Ayrıca bi kaç örnek dava okudum

İşten sizi çıkartmalarını gerektirebilecek hiçbir gerekçe yoksa ;istifanın ikrah(korku)altında ,tehditle alındığını ileri sürebilirsiniz.İrade fesadına uğratıldığınızı ,fakat siz teftiş kurulunun hiç bir neden ,sebep yokken sizi neden istifaya zorladığını açıklamadınız.

Yukarıdaki mesajımda belirttiğim gibi,müfettiş yaptığım bir işlemin mevzuata aykırı olduğunu ve karşılığının iş haddi fesih olduğunu belirtti, ancak yapılan işlemde bankanın zararına yada zimmet gibi bir durumhiç bir şekilde söz konusu değil.
Bu dava kazanılacak bir dava mı sizce,ben kendime çok güveniyorum ama hukuk ne der?

Bildiğiniz,bu konuya uyan örnek mahkeme kararı var mıdır?

Alıntı:

---

müfettiş yaptığım bir işlemin mevzuata aykırı olduğunu

---

Ne işlemi bu.Birden fazla mı yaptınız.Talimatlarda yapılmaması gereken bir işlem mi.Uyarıyla geçiştirilemeyecek ağırlıkta bir işlem midir?

Hayır bir tek işlem,birinci derece yakınımın 5.000 tl lik kredi işlemini benim yapmış olmam,karşılığının iş haddi fesih olduğunu belirtti.

Önce kendisi bu riski kapattır yalnızca uyarı ya da ihtar alırsın dedi,kapattırdıktan sonra istifa etmemi istedi.çok detaylı anlatamıyorum burada çünkü bulunduğum bölgede çok başarılı bir çalışandım,yöneticilerim beni el üstünde tutuyordu herkeste çok büyük bir şok etkisi yaptı olay.

Alıntı:

---

birinci derece yakınımın 5.000 tl lik kredi işlemini benim yapmış olmam

---

Çalışanlara yönelik böyle bir yasak mı var.1. derece akrabalara kredi işlemi yapılamayacağına dair.Banka talimat ve yönetmeliklerinde.Yada diğer mevzuatta.

Evet ,bu kötü deneyimle öğrendim açıkçası.

Ben mevzuatta çalışanın 1.derece yakınınına maaşının 5 katından fazla kredi kullandırımı yapılamayacağını biliyordum,bu şekilde olduğunu bilsem bu kadar iyi bir seviyedeyken kendime bu kadar zarar verecek bir işlem yapar mıydım?

KREDİLER

Madde 48 - Bankalarca verilen nakdî krediler ile teminat mektupları, kontrgarantiler, kefaletler, aval, ciro, kabul gibi gayrinakdî krediler ve bu niteliği haiz taahhütler, satın alınan tahvil ve benzeri sermaye piyasası araçları, tevdiatta bulunmak suretiyle ya da herhangi bir şekil ve surette verilen ödünçler, varlıkların vadeli satışından doğan alacaklar, vadesi geçmiş nakdî krediler, tahakkuk etmekle birlikte tahsil edilmemiş faizler, gayrinakdî kredilerin nakde tahvil olan bedelleri, ters repo işlemlerinden alacaklar, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri ile benzeri diğer sözleşmeler nedeniyle üstlenilen riskler, ortaklık payları ve Kurulca kredi olarak kabul edilen işlemler izlendikleri hesaba bakılmaksızın bu Kanun uygulamasında kredi sayılır.

Birinci fıkrada belirtilenlere ilâve olarak, kalkınma ve yatırım bankalarının finansal kiralama yöntemiyle sağladığı finansmanlar ile katılım bankalarının taşınır ve taşınmaz mal ve hizmet bedellerinin ödenmesi suretiyle veya kâr ve zarar ortaklığı yatırımları, taşınmaz, ekipman veya emtia temini veya finansal kiralama, mal karşılığı vesaikin finansmanı, ortak yatırımlar veya benzer yöntemlerle sağladıkları finansmanlar da bu Kanun uygulamasında kredi sayılır.


RİSK GRUBU

Madde 49 - Bir gerçek kişi ile eşi ve çocukları, bunların yönetim kurulu üyesi veya genel müdürü oldukları veya bunların ya da bir tüzel kişinin birlikte veya tek başlarına, doğrudan ya da dolaylı olarak kontrol ettikleri ya da sınırsız sorumlulukla katıldıkları ortaklıklar bir risk grubunu oluşturur.

Bir banka ile bu bankanın nitelikli pay sahipleri, yönetim kurulu üyeleri ve genel müdürü, bunların birlikte veya tek başına, doğrudan ya da dolaylı olarak kontrol ettikleri ya da bunların sınırsız sorumlulukla katıldıkları veya yönetim kurulu üyesi ya da genel müdürü oldukları ortaklıklar bankanın dahil olduğu risk grubunu oluşturur.

Yukarıda belirtilen risk gruplarının belirlenmesinde birlikte kontrol edilen ortaklıklar, bu ortaklıkların kontrolünü birlikte sağlayan her bir hissedarın risk grubuna dahil edilir.

Bu Maddenin uygulanmasında aralarında birinin ödeme güçlüğüne düşmesinin diğer bir veya birkaçının ödeme güçlüğüne düşmesi sonucunu doğuracak boyutta kefalet, garanti veya benzeri ilişkiler bulunan gerçek ve tüzel kişiler ilgili risk gruplarına dahil edilir.

Sermayesinin çoğunluğu ayrı ayrı veya birlikte Hazineye, Özelleştirme İdaresi Başkanlığına, genel veya katma bütçeli dairelere ait bankalar; doğrudan veya dolaylı olarak kontrol ettikleri ortaklıklar ile birlikte bir risk grubu oluşturur.

Bankalar dışındaki kamu iktisadi teşebbüslerinin veya hisselerinin çoğunluğu Özelleştirme İdaresi Başkanlığının elinde bulunan diğer kamu kurum ve kuruluşları, sermaye, yönetim ve denetimlerine hâkim oldukları bağlı ortaklık, iştirak ve müesseseler ile birlikte bir risk grubu oluşturur.

Bu Maddenin uygulanmasına, banka ve ortaklıklarda yönetim kurulu üyesi ve genel müdür olarak görev yapanlar ve velâyet altında olmayan çocuklar bakımından aynı risk grubuna dahil edilecek gerçek ve tüzel kişilerin tespitine ilişkin usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.


DÂHİL OLUNAN RİSK GRUBU VE MENSUPLARA KREDİ KULLANDIRMA KOŞULLARI

Madde 50 - Bankalar;

a) Yönetim kurulu üyelerine, genel müdüre, genel müdür yardımcılarına ve kredi açmaya yetkili mensuplarına; bunların eş ve velâyet altındaki çocuklarına; tek başlarına ya da birlikte sermayesinin yüzde yirmibeş veya fazlasına sahip oldukları ortaklıklara,

b) (a) bendinde sayılanlar dışında kalan mensupları ile bunların eş ve velâyeti altındaki çocuklarına,

c) Mensuplarının kurduğu veya bunlar için kurulan sandık, dernek, sendika veya vakıflara,

Her ne şekil ve surette olursa olsun nakdî ve gayrinakdî kredi veremez, tahvil ya da benzeri menkul kıymetlerini satın alamazlar.

Birinci fıkra hükümleri, yönetim kurulu üyeliklerinde aslen bulunan veya temsilci bulunduran ve banka sermayesinde doğrudan veya dolaylı olarak nitelikli paya sahip olan gerçek kişi ortaklar ile tüzel kişi ortaklar hakkında uygulanmaz.

Bir bankanın ortaklıklarının yönetim ve denetim kurullarında bulunan kimselerin aynı zamanda ilgili bankanın mensubu olması, bu ortaklıkların ilgili banka ile işlem yapmasına engel değildir.

Bankanın dâhil olduğu risk grubunda bulunan gerçek ve tüzel kişilere kredi kullandırılması hâlinde, gerekli kararların yönetim kurulunun üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile alınması ve bunlara sağlanan kredi koşullarının kredi kullananın lehine diğer kişi ve gruplara kullandırılanlardan ve piyasa koşullarından farklılık arz etmemesi şarttır.

Bir bankanın yönetim kurulu üyelerine, mensupları ile bunların eşlerine ve velâyet altındaki çocuklarına, aylık net ücretleri toplamının beş katını aşmamak üzere verilecek krediler, üç katını aşmamak üzere çek karnesi veya kredi kartı verilmesi suretiyle kullandırılacak krediler ile bu Kanunun 55 inci Maddesinin (a) ve (b) bentlerinde belirtilen menkul kıymetler karşılığı kullandırılan krediler birinci ve dördüncü fıkra hükümlerine tâbi değildir.

Banka, bankanın risk grubunda yer alan kişilere açtığı kredileri Kuruma düzenli olarak raporlar.

Sonradan bu Madde hükümlerine aykırı hale gelen kredilerin en geç altı ay içinde tasfiye edilmesi zorunludur.


KREDİ AÇMA

Madde 51 - Kredi açma yetkisi yönetim kuruluna aittir. Yönetim kurulu; kredi açma, onay verme ve diğer idarî esaslara ilişkin politikaları oluşturmak, bunların uygulanmasını ve izlenmesini sağlamak ve gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.

Yönetim kurulu kredi açma yetkisini Kurulca belirlenecek usûl ve esaslar çerçevesinde kredi komitesine veya genel müdürlüğe devredebilir. Genel müdürlük kendisine devredilen kredi açma yetkisini diğer birimleri, bölge müdürlükleri veya şubeleri aracılığıyla da kullanabilir. Kredi komitesinin oluşumu ile çalışma ve karar alma esasları Kurulca belirlenir. Bu Kanunun kredi sınırlarına ilişkin hükümlerine tâbi olmayan krediler için kredi açma yetkisi yönetim kurulunca belirlenecek usûl ve esaslar çerçevesinde devredilebilir.

Kredi açma yetkisini haiz olanlar, kendileri ile eş ve velâyeti altındaki çocuklarının veya bunlarla risk grubu oluşturan diğer gerçek ve tüzel kişilerin taraf olduğu kredi işlemlerine ilişkin değerlendirme ve karar verme aşamalarında yer alamaz ve bu hususu yazılı olarak yetkililere bildirir.

Kurul, bu Madde ve 50 nci Madde hükümlerine aykırı olarak kullandırıldığı tespit edilen kredilerin, ilgili bankanın özkaynak hesabında indirim kalemi olarak dikkate alınmasına karar vermeye veya bu krediler tutarında ilave özkaynak temin edilmesini zorunlu tutmaya yetkilidir.

Kime kredi kullandırdınız,hangi miktarda.Göreviniz kredi açmaya yetkili imiydi.Kullandırdığınıza göre yetkiliydiniz.

''Kredi açma yetkisini haiz olanlar, kendileri ile eş ve velâyeti altındaki çocuklarının veya bunlarla risk grubu oluşturan diğer gerçek ve tüzel kişilerin taraf olduğu kredi işlemlerine ilişkin değerlendirme ve karar verme aşamalarında yer alamaz ve bu hususu yazılı olarak yetkililere bildirir''

Sanırım beni bağlayan bu paragraf..

Peki ben işe iade yada kıdem tazminatım için dava açmalı mıyım?

Kazanma ihtimalim nedir?

Eşime kullandırdım,maaşının 5 katı tutarda..Yetkiliyim evet ama onay yada red kararını sistem veriyor.Yani benim red olan bir krediyi kabul kararına çevirme yetkim yok.Bu yetki genel müdürlükte ki benim kullandırdığım kredi sistem tarafından otomatik onaylanmıştı.

İstifa etmişsiniz, kıdem ihbar tazminatı hakkınız yok yasal olarak,
istifa etmeseydiz , belirtildiği gibi yasa ve yönetmeliklere aykırı hareket etmiş, yetkinizi kötüye kullanmışsınız izlenimi yaratacak bir işlem yapmışsınız.
Bana göre açacak olduğunuz davayı kazanma şansınız çok çok çok az.

Değerli üye sonyaka başından beri konuyla çok ilgilendiniz,teşekkürlerimi iletiyorum.ancak bu davayı açmak istiyorum ben.

Erdoğan Bey,herşey o kadar karışık ki aslında..insan haykırmak istiyor,bankaya çok çok büyük zarar vermiş insanlar hala oradayken benim o çatı altından çıkarılmış olmam o kadar acı ki?

Bu durumda kıdem tazminatım için dava açsam ve beni istifaya zorladıklarını isbatlasam kıdem tazminatımı hakedebilir miyim?

Bu durumda kıdem tazminatım için dava açsam ve beni istifaya zorladıklarını isbatlasam kıdem tazminatımı hakedebilir miyim?

Merhaba,

Yaptığınız işlemin banka mevzuatına veya genel olarak hukuka uygun olmaması banka müfettişinin sizi istifaya yönlendirmesini haklı kılmaz. Durup dururken ve üstelik ekonominin bu koşullarında herhangi bir çalışan istifa dilekçesi vermez. Bir tahkikata uğradığınız, ifade verdiğiniz, istifaya davet edildiğiniz hadiseleri çok aleni bir biçimde gerçekleşmiş. Bunların ispatında görgü taıklarını, telefon mesajını, verdiğiniz ifadeleri ve müfettişin yazdığı raporu kanıt olarak kullanabilirsiniz. Keşke, istifadan sonra işyerine çalışmak için gidip işverenin muhtemel tavrını ortaya koymasına ve bunun sizin tarafınızdan kayıt altına alınmasına imkan verecek bir tarzda davaranmış olsaydınız.
İş Hukukunun temel ilkeleri çerçevesinde ve, gerçekte neyin yaşandığına detayıyla vakıf olacak bir avukatın hukuki desteğiyle nispeten olumlu bir sonuç alabileceğinizi düşünmekteyim. Size önerim en kısa sürede iş davalarında tecrübesi olan bir avukattan destek almanızdır. Saygılarımla,

Tekrar Merhaba,
Gerek Bankalar Kanunu gerekse Bankacılık Kanunu aynı sistematikle konuyu düzenlemiştir: Kredi açma yetkisi şube müdüründen aşağı bir ünvana devredilemez. Fiilen böyle olsa bile hukuken bu durumdan şube müdürü sorumludur. Uygulama da bu yöndedir. Bu nedenle şube müdürü ünvanından daha aşağıdaki yöneticilerin durumunu veri kabul ederek söylersek, sizin işleminiz yasaya aykırılık değil, idari yetki aşımından ibarettir ve iş akdinin haklı sebeplerle feshini gerektirmez.
Saygılarımla,

Değerli Özbay,

Öğrenmek istediklerim bunlardı,

Pazartesi ilk işim bana hakkıyla destek olacak bir avukatla görüşmek,çünkü davayı açar açmaz iş aramaya başlayacağım,borçlarım var bi an önce işe başlamam gerekiyor.

(2) Bir gerçek veya tüzel kişiye açılacak kredi sınırının tespitinde, yönetim kurulu, en fazla, kredi komitesine özkaynakların yüzde onu, genel müdürlüğe yüzde biri tutarındaki kredi açma yetkisini devredebilir. Genel müdürlük kendisine devredilen kredi açma yetkisini diğer birimleri, bölge müdürlükleri veya şubeler aracılığıyla da kullanabilir.

ŞUBE de ;Tüm kredi talepleri Şube Müdürünün sorumluluğundadır.Şube Müdürü Bilgisayarın başına oturur,Tüm gelen kredi müşterileriyle ilgilenir.Sadece kredileri o dağıtır.Araya yetki verdiği, hiçbir personel kredi verme işlemi yapamaz.Şeklinde bir düzenleme varsa bilmek isterim.

Şubede gelen kredi taleplerini biz değerlendiririz.Ancak bu kredinin türüne göre değişir.Ayrıca sistemde onay alamayan krediler genel müdürlükte değerlendirilir ve uygunluğu durumunda onaylanır.Müşteri kredi kullanım şartlarına uygunsa 20.000 tl ye kadar sistem otomatik onay verir ve biz kullandırımı yapabiliriz.Şube müdürü gerek gördüğü dosyaları inceleyebilir.Bütün talepler onun sorumluluğunda değildir.Yalnızca şube müdürü siciliyle onaylananmışsa onun sorumluluğuna girer.

Ayrıca şöylede bir durum var;
Müfettiş kendisiyle paylaşmam gereken özel durumlarımı ailemle paylaşmıştır.Ben evli bir insanım anne ve babamdan önce paylaşılması gereken kişi eşimdir ki o zaten durumları biliyordu.Müfettiş inanılmaz amatörce davrandı ve açıkcası beni egosunun kurbanı etti.

-- Yargıtay 9. Hukuk Dairesi birçok kararında "işyerinde uzunca süre çalışan işçinin durduk yere istifa etmesi hayatın olağan akışına aykırıdır" şeklinde görüş bildirmiştir. Bu görüş her olaya uygulanabilir nitelikte değildir. Yargıtay her davada somut olay değerlendirmesi yapmakta ve buna göre hakkaniyete uygun bir karar vermeye çalışmaktadır. Olayınızda işçinin halen bir işte çalışmıyor oluşu, bakmakla yükümlü bulunduğu kimselerin olması, kıdeminin yüksek oluşu ve yukarıda meslektaşlarım tarafından zikredilen diğer faktörler dikkate alınarak kıdem tazminatı talebinin kabul görmesi muhtemeldir. --

Araştırmalarımda böyle bir açıklamaya rastladım,benim durumumla yakından ilgili.

Ayrıca işe iadem kabul görmese dahi kıdem tazminatımı alabilir miyim?

Syg.

görüştüğüm avukatlar gayet iyi niyetli olarak dava açmamamı öneriyorlar.Haksızlığa uğradım yok mu bi cevabı bunun?

Alıntı:

---

görüştüğüm avukatlar gayet iyi niyetli olarak dava açmamamı öneriyorlar.

---

Hiç aralarında bir tane bile açın diyen yoksa ,açmama görüşü ağır basıyor demektir.

değerli sonyaka,
hiç mi umut olmayan bi dava bu?

Merhaba,
İstifaya zorlandığımı isbat edebilmek için telefon görüşmelerini delil gösterebilir miyim?İlgili operatör bu görüşmeleri savcılık kararıyla mahkemeye gönderebilir mi?

Alıntı:

---

bankacı77 rumuzlu üyeden alıntı

Merhaba,
İstifaya zorlandığımı isbat edebilmek için telefon görüşmelerini delil gösterebilir miyim?İlgili operatör bu görüşmeleri savcılık kararıyla mahkemeye gönderebilir mi?

---

Gönderemez.İlgili operator bu görüşmeleri kayıt altına aldıysa suç işlemiş demektir.

tarafsız bir yorum yapmak istiyorum. bende bankacıyım, sizin durumdan apayrı bir durum olarak bize de borsa üzerinden aynı gün al-sat işlemleri yapmak yasak. kendi param üzerinden dahi işlem yapmam engellenebilirken, sizin durumunuzun iş akdine fesh olduğu gayet açık görünüyor. bankalarda mevzuat gereği bu tür uygulamalar mevcut; eşe kredi işlemi de bunlardan biri bildiğim kadarıyla. bunun bilincinde olmanız gerekiyordu. eğer istifa etmezsen siciline işleriz bir daha bankada çalışamazsın demişler açıkça.

Değerli Kırcalı,

Araştırdığım kadarıyla boşanma davalarında aldatmaya delil olarak son 3 aya kadar çıkarmış telefon görüşmelerini ve mesaj kayıtlarını operatör.

İçeriklerinin kaydını tutamaz, alınabilecek olan sadece işlem tarihleri saatleri, işlemin türü olabilir.

Anlıyorum Sayın Kırcalı,
İş ve Çalışma hürriyetinin ihlali ile ilgili bir konu açtım,değerli görüşlerinizi rica ederim.

Merhaba,

aynı bankada çalıştığım bir arkadaşım istifa etmeye hazırlanıyor ve bana da zorla istifa ettirildiğim için şahitlik yapacak yani dava lehime dönüyor.

Paylaşmak istedim.