-
Medea kompleksi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
ortak velayet davalarının esasını temsil eden bir kavram ülkemizde henüz hukuki düzenlemeler yapılmadığından veya toplum yapısı gereği pek çok cinnet şiddet veyahutta intihar vakalarının temelinde yatan eys sendromu malesef hukuk alanına taşmamış durumdadır bu konuda araştırma yapması gereken çocuk psikyatrları bu konuyla direk alaklaı adli tıp ve hukuk hocaları malesef konudan habersiz ve duyarsızdırlar.benim anlamadığım 1985 yılında richard gardrener tarafından tanımlanan bir çok ülkenin kanunlarına giren bu sendrom neden hala ülkemiz akademisyenleri tarafından incelenmemektedir.pariental alienation syundrome olarak googleda binlerce makale bulunurken göya akademik çalışma yapan insanların bu kopnudan habersiz olmaları ilginçtir.henüz boşanmada kötü niyetli anne sendromunu duymayan binlerce hukukcu vardır medea komplexinden habersiz boşanma avukatları ve malesef psikaytrlar daha önemlisi adli erişkin psikytrları mevcuttur.
medea komplexi eski yunantradgedyalarından epiclosun medea sından köken alır.kısaca aldatıldığını düşünen hüsrana uğramış kadın boşandığı kocasından intikam almak adına çocuklarını öldürür.ölüm elbette fiziki olmayabilir burdaki ebevyne yabancılaştırma sendormuna yakalanmış çocuklarda babayı unutma şeklinde kendini gösterir özellikleri çocuklar annenin ağına düşmüşlerdir ve papagan gibi ne söylenirse tekrar ederler.ağır bir travma stres sendomu şeklinde ortaya çıkmıştır.
amerikada daha fazla babaya yönelik açılan cinsel istismar davalarında ki artışta kendini göstermiş dr richard gardner ın salem cadı davalarına benzettiği bu davalarda ortak özellikler bulmasıyla eys sendomu tanımlanmıştır.bu sendromun boyutu senin baban kötü denilmesinden başlar babaya yönelik cinsel istismar davasına kadar genişleyen bir yelpazede yer bulur bu sürede istenilen amaç gerçekleştirilmiş velayet kontrolu anne tamamıyla babaylaçocukların bağını üstelikte mahkemeler vasıtasyla gerçekleştirmiş olur hukukcu arkadaşlardan bu makalelerin bir an önce türkçeleştirilip adalet sistemimizde yerini almasını temenni ediyorum ülkemizde bu davalar henüz su yüzüne çıkmamakla beraber yaşanan bir çok cinnet vakasının altında bu sendromlar yatmaktadır .fabrikasyon istismar davaları kötü niyetli anne sendromlrı ebevyne yabancılaştırılmış çocuk sendromları medea komplexiyle hareket eden ebevynler aslında hukuk ve adli tıpbın içinde azımsanmıyacak oranda çoktur.
internette sadece ingilizce formatla yapılan bu üç arama sonucunda binlerce makale vardır canada amerika hatta olgunun islami açıdan ele alındığı yayınlar bile mevcuttur .boşanmışbabalar com da başlayan tek makalelik yayın umarımki toplumumuzda gerçekten kanayan bir yara olan sendromların tanmlanmasıyla haziran 2010 da aihmde kabul edilen ortak velayet kavramıyla bir yer bulur ve yeni anayasaya en azından bu ortak velayet ve bu velayeti kontrol eden devlet kurumlarıyla çocuklar analı babalı büyüme haklarına yeniden kavuşur aile faciaları ve dramları yaşanmak zorunda kalmaz onlarca kişi suçsuz yere yıllarını vermek çocuklarının ruhsal ölüğmleriyle yüzleşmezler saygılarımla lütfen ingilizce bilen arkadaşlarım pariental alienation synrome ve medea komplexi salem cadı davlarıyla alakalı çevirileri bu sitede yayınlasınlar ....saygılarımla
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
medea komplexiyle veya pariental alienation syndrome ile ilgili hiç kimsenin çalışma yapmadığını farkettim . akademisyenlerin hiç ilgilenmediği ama toplumsal yara olarak bir çok vakaanın ardında gizli kalmış bir durumdur.bu konuyla alaklı çalışma grubu kurmak adına bilinirliğini artırmak bile yeterlidir.medea komplexi :
yunan tragedyalarından epiclos un medea tragedyasından köken alan bir hastalıktır.kısaca aldatıldığını düşünen kadın (yıkık hüsran ve kızgın)eski kocasından intikam alabilmek amacıyla çocuklarını öldürerek ona gösterir.günümüz modern dünyasında anlamsız gelen bir çok davanın ardında bu komplexin paranoya ve histeriye ittiği kadınlar mevcuttur.
özellikle boşanma davalarında büyük oranda kendini gösterir fakat boşanma davaları bittikten sonra da boşanma hükümleriyle alakalı gerek velayet gerekse nafaka bakımından boşanmada kötü niyetli anne sendromu olarak tanımlanan amerikan hukuk sisteminde canada hukuk sişteminde yeri olan bir vakanın köklerini oluşturur. DIVORCE RELATED MALICIOUS MOTHER SYNDROME Ira Daniel Turkat, Ph.D. (http://relationships.blog-city.com/m...syndrome_1.htm) örnek olarak verilebilicek bir sitedir
boşanmada art niyetli anne sendomu işin maddi kısmında nafakayla alaklı art niyet sergilerken velayet kısmında yabancılaştırıcı rolune burunerek çocuk veya çocuklarını babaya karşı kışkırtmaya yabancılaştırmaya ve kullanmaya kalkar bu durumda çocukları ciddi bir duygusal tacize maruz bırakarak hırpalar ki bu durum travma sonrası stress sendromu olarak bilinecek ruhsal durumu doğurur.ülkemizde henüz yeni yeni şiddeti giderek artan bir çok davanın kökleri bu duruma kadar uzanır.duygusal taciz o kadar şiddetlenebilirki annenin babayı fabrikasyon (üretme/kurgu )bir cinsel istismar davasına dahi dönüştürebilir .bu duruma yabancı olan çocuk psikaytrları gerçek istismar veya kurgu istismar tanımlamalarının yapıldığı makaleleri okumamışlarsa uzun süren bu duygusal tacizin birer parçası olurlar ve mahkemeler uzadıkçada kötü niyetli anne sendomu başarılı bir yabancılaştırıcı olarak çocukların gözünde baba imajının yok edilmesi sağlanmış olur.
boşanmada art niyetli anne sendoromunun en ağır şekli istismar suçlaması günümüz ülkemizde bir salgın gibi büyümektedir. hukuki ve tıbbı çalışmalar geri olduğundan bir çok vaka sürüncemede bırakılarak hem çocuk hemde babalar açısından maduriyet çok büyümüştür.işin ilginç yanı gerçek istrismar davaları bile bazen arada kaybolabilecek kadar hukuki vahemet bir hal almıştır. ülkemizde velayet kontrolu yapan herhangi bir resmi kurumun olmaması velayet sahibi annenin her türlü duygusal tacizine açık çocukları koruyabilecek bir mekanizmanında kurulamamasından çocuk hakları bakımından ciddi bir risk oluşturmaktadır.bu konuyla alakalı bir çok çalışma mevcuttur bunlardan bir kaçının sitesini veriyorum: http://www.fact.on.ca/Info/pas/walsh99.htm makaleler incelendiğinde olayın vahameti daha çok gözler önüne serilmektedir. http://www.fact.on.ca/Info/pas/gard01b.htm
hatta işin daha ileriki aşamalarında adli tıp makaleleri işin ciddiyetini gözler önüne sermektedir.
http://www.ipt-forensics.com/journal/volume2/j2_3_1.htm bu konulardan habersiz basma kalıp bir sistemle raporlar alınarak yaratılan bir çok mahkumiyetin vicdanları rahatsız eden kısmı işin uzmanı diye ortalara çıkan gerek akademik gerekse hukuk kısmını dolduran kişilerin aslında hayatlarında bir kaç makale okumaktan ve toplasanız üç makaleyi geçmeyen yayınlarla ortalarda dolanmasıdır.1985 yılında salem cadı davalarına benzetilerek tanımlanan bu hastalıklar 2011 türkiyesinde hala bilinmemekte birkaç insanın kişisel mücadeleleriyel tanımlanıp hukuk sistemi içine alınmaya çalışılmaktadır. bu konuda bu makaleleri çevire arkadaşlarımın bu konu altında bu konunun madurlarına yardım edebilmek adına buradan yayınlamaya davet ediyorum. saygılarımla
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
Alıntı:
erkuterdogan rumuzlu üyeden alıntı
medea komplexiyle veya pariental alienation syndrome ile ilgili hiç kimsenin çalışma yapmadığını farkettim . akademisyenlerin hiç ilgilenmediği ama toplumsal yara olarak bir çok vakaanın ardında gizli kalmış bir durumdur.bu konuyla alaklı çalışma grubu kurmak adına bilinirliğini artırmak bile yeterlidir.medea komplexi :
yunan tragedyalarından epiclos un medea tragedyasından köken alan bir hastalıktır.kısaca aldatıldığını düşünen kadın (yıkık hüsran ve kızgın)eski kocasından intikam alabilmek amacıyla çocuklarını öldürerek ona gösterir.günümüz modern dünyasında anlamsız gelen bir çok davanın ardında bu komplexin paranoya ve histeriye ittiği kadınlar mevcuttur.
özellikle boşanma davalarında büyük oranda kendini gösterir fakat boşanma davaları bittikten sonra da boşanma hükümleriyle alakalı gerek velayet gerekse nafaka bakımından boşanmada kötü niyetli anne sendromu olarak tanımlanan amerikan hukuk sisteminde canada hukuk sişteminde yeri olan bir vakanın köklerini oluşturur. DIVORCE RELATED MALICIOUS MOTHER SYNDROME Ira Daniel Turkat, Ph.D. (
http://relationships.blog-city.com/m...syndrome_1.htm) örnek olarak verilebilicek bir sitedir
boşanmada art niyetli anne sendomu işin maddi kısmında nafakayla alaklı art niyet sergilerken velayet kısmında yabancılaştırıcı rolune burunerek çocuk veya çocuklarını babaya karşı kışkırtmaya yabancılaştırmaya ve kullanmaya kalkar bu durumda çocukları ciddi bir duygusal tacize maruz bırakarak hırpalar ki bu durum travma sonrası stress sendromu olarak bilinecek ruhsal durumu doğurur.ülkemizde henüz yeni yeni şiddeti giderek artan bir çok davanın kökleri bu duruma kadar uzanır.duygusal taciz o kadar şiddetlenebilirki annenin babayı fabrikasyon (üretme/kurgu )bir cinsel istismar davasına dahi dönüştürebilir .bu duruma yabancı olan çocuk psikaytrları gerçek istismar veya kurgu istismar tanımlamalarının yapıldığı makaleleri okumamışlarsa uzun süren bu duygusal tacizin birer parçası olurlar ve mahkemeler uzadıkçada kötü niyetli anne sendomu başarılı bir yabancılaştırıcı olarak çocukların gözünde baba imajının yok edilmesi sağlanmış olur.
boşanmada art niyetli anne sendoromunun en ağır şekli istismar suçlaması günümüz ülkemizde bir salgın gibi büyümektedir. hukuki ve tıbbı çalışmalar geri olduğundan bir çok vaka sürüncemede bırakılarak hem çocuk hemde babalar açısından maduriyet çok büyümüştür.işin ilginç yanı gerçek istrismar davaları bile bazen arada kaybolabilecek kadar hukuki vahemet bir hal almıştır. ülkemizde velayet kontrolu yapan herhangi bir resmi kurumun olmaması velayet sahibi annenin her türlü duygusal tacizine açık çocukları koruyabilecek bir mekanizmanında kurulamamasından çocuk hakları bakımından ciddi bir risk oluşturmaktadır.bu konuyla alakalı bir çok çalışma mevcuttur bunlardan bir kaçının sitesini veriyorum:
http://www.fact.on.ca/Info/pas/walsh99.htm makaleler incelendiğinde olayın vahameti daha çok gözler önüne serilmektedir.
http://www.fact.on.ca/Info/pas/gard01b.htm
hatta işin daha ileriki aşamalarında adli tıp makaleleri işin ciddiyetini gözler önüne sermektedir.
http://www.ipt-forensics.com/journal/volume2/j2_3_1.htm bu konulardan habersiz basma kalıp bir sistemle raporlar alınarak yaratılan bir çok mahkumiyetin vicdanları rahatsız eden kısmı işin uzmanı diye ortalara çıkan gerek akademik gerekse hukuk kısmını dolduran kişilerin aslında hayatlarında bir kaç makale okumaktan ve toplasanız üç makaleyi geçmeyen yayınlarla ortalarda dolanmasıdır.1985 yılında salem cadı davalarına benzetilerek tanımlanan bu hastalıklar 2011 türkiyesinde hala bilinmemekte birkaç insanın kişisel mücadeleleriyel tanımlanıp hukuk sistemi içine alınmaya çalışılmaktadır. bu konuda bu makaleleri çevire arkadaşlarımın bu konu altında bu konunun madurlarına yardım edebilmek adına buradan yayınlamaya davet ediyorum. saygılarımla
ilk verilen boşanmada art niyetli anne sendromu linkinin çalışmadığını belirten arkadaşlara orjinal linki veriyorum
http://www.fact.on.ca/Info/pas/turkat95.htm
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
yeni oluşacak anayasada velayet tanımlamalarında ortak velayet kavramı ve velayetşi kontrol edecek kurumların oluşturulması elbetteki yukarda bahsi geçen konulardaçocuk baba ve anne hakları yönünden çok iyi olacağı aşikardır.dolayısıyla bu makalelerin akademik çevrelerce çalışılması ve anayasa metinlerine ortak velayetibn konulması ceza ve aile mahkeme hakimlerinin bu konuyla direk veya dolaylı olarak aydınlatılması bu yolda atılabilecek en önemli adımlar olacaktır.saygılaırmla
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
bu konunun bilinirliği okunma ve yanıtlanma olayıylada görülebiliyor konu hakkında bilgisi görüşü olanların paylaşmasını diliyorum
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
gerçekten hukuki olarak önemli bir boşluk, malesef hukuk sistemimiz de kötü niyetli anne sendromuna alet oluyor. bu konuda akademik çalışmaları ve bilgi paylaşımını bu konuyu gündeme getiren sayın üyeyi kutluyorum..
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
teşekkür ederim konunun bilinirliği adına olabildiğince hukuk ve tıp adamlarına yukarıdaki makalem ulaştırılabilirse yeni hazırlanmakta olan anayasada ortak velayet kavramı yer alabilir bu konudaki bir çok cinnet katliam ve tramatik olaylar engellenir madur insanların maduriyeti giderilir ve en azından toplum sağlığı açıosından ilerleme sağlanmış olur düşüncesindeyim .saygılarımla
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
sayın cem polatoğlunun yaşadıklarını anlatan bir makale ....
BEN KAYBETTiM…
SENi SEViYOR(D)UM BABA ! yazısını okuyanlar hatırlar, medenice ayrılmıştık eşimden. İlk altı ay sütliman. Kız henüz iki yaşında. Artık onunla eskisinden daha çok ve daha kaliteli zaman geçirebiliyordum. Kısa sürdü balayı. Geri dönmeyeceğime inanan anne intikam fitilini ateşledi. Kızımı almaya gittiğim bir gün kapı yüzüme kapandı. Kızımı öyle “uluorta” göremeyeceğimi, bu konuda muhatabın artık “avukat” olduğunu söyledi. Bir sonraki ve daha sonraki kapı önü yalvarmalarım ve eş-dost tavsiyeleri fayda etmedi. Böylece yıllarca sürecek olan yüzlerce kez öz kızımı “haczetme” dönemi başladı.
Bu işlem, çek borçlusuna yapılan haciz işlemiyle aynı; önce adliyeye gidilir, ücret yatırılır. Sonra çalışan memurlara Pazar günü sizinle gelsin diye yalvarılır. Her konuda(!) anlaştığınız haciz memuru Pazar günü gidilip evinden alınır, adliyeye getirilir, oradan dava dosyası alınır. Daha sonra karakola gidilir, iki Polis memuru da oradan alınır. Çocuğun evine gidilir. Sağlam aldım-sağlam verdim yani teslim-tesellüm tutanağı düzenlenip memur, polis gözetiminde karşılıklı imzalanır. Sonra sırası ile polis karakola ve memur evine bırakılır. Anca bir alışveriş merkezine adım atılır. Annesinin verdiği sipariş listesi kan-ter içerisinde bitirilir. Paket fast-foodlar arabada yenir. Çünkü; memuru evinden, polisi karakoldan alıp 17:00’da kızımı teslim etmeliyim, aksi takdirde bu „çocuk kaçırma“ya girer ki bu konuda davalarım vardır. Oysa defalarca kızımı evde bulamadım ancak bir kez bile dava açmadım.
Seneler çabuk geçiyor;
5 Yaş; Beraberken son derece mutlu olan kızım annesinin her telefonunda adeta işkence görüyor ses tonunda konuşmaya başladı.
6 Yaş; Her buluşmamızda“18 yaşına gelince soyadımı değiştireceğim.” demeye başladı.
7 Yaş; Eskisine göre daha uzunca bir alışveriş listesi var. Siparişlerin çoğu da bir çocuğun kullanmayacağı objeler. Ör. Tığ, Tuval, ithal boncuklar v.s.
8 yaşından itibaren kızımdan hakaret işitmeye başladım. Şambaba, İskele babası v.s.
9 Yaş; Maziye dönük ilginç hikayeler anlatmaya başladı. Ör. Henüz kundaktan yeni çıkmış kızım yaşamışcasına annesini vahşice nasıl dövdüğümü(!) anlatmaya başladı. Detaylar şöyle; Kızım elinde şeffaf kiraz kasesi ile kırmızı berjer koltukta otururken gece 02:00 de sarhoş olarak eve gelen bendeniz annesini sille tokat dövmüşüm! Dudaklarından kanlar akan annesi şevkatle kızına sarılarak “Sen ağlama kızım, bir gün kurtulacağız bu kötü adamdan.” demiş bizim bir yada birbuçuk yaşındaki “Ayşecik”e. Bizim Ayşecik kundağından kalkarak “sen üzülme anneciğim, ben çalışır sana bakarım.” dedi mi? orası meçhul.
10 yaş; Yeniden evlendim. Kardeşi doğdu. Kadın panikledi. Sanırım “yedek geldi” sandı. Kızım her gün bizde. Mutluluğun resmi bu olsa gerek. Bir yanda oğlum, diğer yanda kızım. Bakarken gözlerim yaşarıyor. Tek üzüntüm, evde otomatik olarak kaydolan telefon konuşmalarından dinlediğim kadının kızıma şimdiki eşim hakkında söyledikleri.
11 Yaş; Kadın bir oğlum oldu diye kızımı boşlamayacağıma inandı. Dişler tekrar meydanda. Yine göstermiyor kızımı. Ben de bu yaşından sonra kızımı polis gücü ile haczetmek istemiyorum. Bir kere denedim; Pişman oldum.
12 yaş; Kadının bir sevgilisi oldu. Evet evet.. Vallahi. O bana kızımı göstermeyen kadın, adeta kızımı bana bıraktı hatta terk etti. Öyle ki Şubat’ta Mısır, Haziran’da 10 gün Yunan adaları ve Ağustos’ta full Avrupa turlarına çıktık ailece. Hacizle bir kaç saat görebildiğim kızımı 6 ay sürekli gördüm, haftalarca bende kaldı. O mutlu, ben mutlu, oğlum mutlu. Biz mutlu olduğumuz için eşim mutlu. Kadın da mutlu, artık sevgilisi var. Yaşasın. 6. ayın sonunda adamdan ayrıldı. Silah (kızım) tekrar fora.
13 yaş; Sponsor olacağım bir adam arıyorum. Neyse parası vereceğim. Düğünlerini yapacağım, balayına yollayacağım, maaşa bağlayacağım, hatta ev alıp (ama Ekvador’da) içini döşeyeceğim. Yok-yok-yok!
14 yaş; Senede bir veya iki kez görüşmeye başladık. Artık kızım tarafından da doldurulan kalınca bir alışveriş ve temel fikir başkasından gelse de daha bilimsel bir hakaret listem var. Mesela şambaba gitti, “biyolojik veya sperm baba” geldi.
15 yaş; Büyümüş. Buluşmamız sadece para, alışveriş veya yurtdışı izni için gereken muvafakatname nedeniyle. Gerçi kardeşini çok sevdiğini söylüyor ama görmek için hiçbir çaba sarf etmiyor. Yılda bir-iki kez görüşsek de, ne yaparsam yapayım kavgasız tek bir buluşmamız geçmiyor. Konuşmaların seyri şöyle;
- Nasılsın kızım?
- Sana ne?
- Kardeşin ilkokula başladı
- Bana ne?
- Bağırma kızım herkes duyuyor
- Kime ne?
- Bir şeye ihtiyacın var mı?
- Seni ilgilendirmez
- Okul nasıl gidiyor?
- Yeni mi aklına geldi? v.s.
16 yaş; Hakaretler daha da felsefi. Alt tarafı “Senden baba olmaz.” diyecek, ancak son okuduğu 4 kitabın özetine bir Sokrates, iki Descartes ekleyerek. Ayrıca “Şunu şöyle yapsan daha iyi olur.” mu dedim? Eyvaaah!… Sen kimsin ki?, Sen bana karışamazsın?, Sana soran mı var), konuşma! v.s.
17 yaş; Son buluşmamız. Görüşmeyeli sadece bir sene geçti. Karşımda uzun boylu, zarif ve çok güzel genç bir kız var. Fönlü saçları, trendy kıyafeti, hafif makyajı ile modern, göz alıcı bir genç kız. Ama ben “o kız” ın sadece adını ve doğum tarihini biliyorum. Onu da bir zamanlar facebook şifremde kullanmıştım.
Bir gün istemeden ağzımdan böyle çıktı laf; ”O kız…”.
Bir baba, hem de kızını canından çok seven, özlemini her an kalbinde, beyninde, hücrelerinde hisseden bir babanın istemsiz çığlığı bu olsa olsa...
Ancak arada o kadar boşluk var ki, “O”nun hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Bilmeme, tanımama, koklamama, bağrıma basmama müsaade edilmedi. Bakkalın çırağını, kapıcının kızını, kimse alınmasın ama ablamın köpeğini daha çok tanıyorum. Ama benim kızım ne yer, ne içer, ne sever, neyi sevmez, hobileri, fobileri nelerdir, ayakkabı numarası, boyu kaçtır, alerjisi var mı?… ve binlerce cevabını bilemediğim soru.
Emek veremedim kızıma, hasta iken başında duramadım, ilk yazısını, ilk karnesini göremedim, birlikte ders çalışamadım. Benden tek istedikleri para idi, hem de doğmamış torunlara yetecek kadar. Aldılar, alıyorlar, alacaklar. Ancak para geleceğe değil sıfır arabalara, seyahate, dekorasyonlara gömüldü.
Allah evlat acısı vermesin derler. Evlatlarını kaybedenleri anlamam mümkün değil. Peki benim gibi evladını ölmeden kaybedenleri kim anlar? Kim “var ama yok” olan evladımın yüreğimde hissettiğim acısını tarif edebilir bana? Önce bir insan sonra bir baba olarak yıllardır irdeliyorum, kızıma özlemin yakıcılığını daha az hissetmek için duygularımın adını koymak istiyorum, bulamıyorum bu acının adını, yapamıyorum tarifini. Tek bildiğim, yaşadıklarımdan asla vicdan azabı ve pişmanlık duymadığımdır. Ama ya kızım pişmanlık duyarsa...
Ne olursa olsun ben bir babayım ve kızıma olan duygularım, özlemlerim, aşkım asla bitmedi, bitmeyecek de...
Sonuç;
Artık kızımla görüşmüyoruz. Ben kaybettim. Kızımla bir kez bile dans edemeden, baş başa bir kadeh şarap tokuşturamadan, elinden bir fincan kahve içemeden, bana erkek arkadaşını anlatamadan kaybettim. Başı sıkıştığında kapımı çalmadan, omzuma yaslanmadan, erkeklere, kadınlara, hayata dair konuşmadan, tek bir nasihat veremeden, bir kez dahi babacığım cümlesini duymadan, en kötü anlarında, hata yapsa da, hakaret etse de karşılıksız koşulsuz hep yanında olacağımı, onu çok sevdiğimi ve hep seveceğimi söyleyemeden kaybettim.
Bu yarışı ben kaybettim. Kızımı benden uzaklaştırmak isteyen, göstermeyen, yıllarımı mahkemelerde süründüren annesi ise kazandı.
Peki, benden başka kaybeden oldu mu?
SENi SEViYOR(D)UM BABA yazısı için tıklayınız http://www.cempolatoglu.org/maksatmu...dum%20BABA.htm
Sevgilerimle
Cem Polatoğlu diğer yazıları için tıklayınız
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
Slm
Boşanmada çocukların mağdur edilmesinde yasal düzenlemelerimizin eksikliğnin rolü olsada aile mahkemesine tanınan yetkilerin genişliğini düşünürsek.
Şahsi kanaatimdirki aile mahkemeleri pek çok faktörü göz ardı etmektedir 162.000 evlilikte 33.000 boşanma =altı haneden ikisi boşanmış ki zaten ( bu rakamlar tv de duyduğum rakamlardır) bu aile mahkemelerinin aileyi nasıl koruduğunu göstermektedir
Bence aileyi korumak demek çocuğu korumak demektir aile ne kadar korunuyorki çocuk korunsun!!!
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
EYS' yi gündeme getirdiğiniz için teşekkürler. Hakikaten de iyi niyetli Hukukun zemininde kara bir leke olarak duran bu konunun artık ele alınıp,
hem psikolojik, hem sosyolojik ve aslende hukuken irdelenmesi zamanı geçmiştir bile. Ruhen sağlıklı bir toplumun oluşabilmesi için artık çokça yaşanan
boşanmalarda bu durumun negatif etkisini neden görmüyor kimse anlamak mümkün değildir. Eskiden Hakimler soruyordu çocuklara annenmi, babanmı diye,
şimdi ise sosyal hizmetler uzmanı!!. İşte burada başlıyor zaten EYS. Genellikle bu görüşmelerin anne yanında kalan çocukla ve genellikle anne gözetim ve
denetiminde yapılan görüşmlerde soruluyor hemde bu soru. Buyrunuz Hukuken yaşanan bu olaya bir bakınız. Biz sorumlu babalar nelerin peşindeyken,
uygulama nasıl oluyor? Diyeceğim o ki; muhasebesi ve bilimsel hiç bir tutar dalı olmayan bir uygulamayla başlıyor herşey. Her platformda bunu
dile getirip desteklemek gerek..
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
Alıntı:
serenity rumuzlu üyeden alıntı
EYS' yi gündeme getirdiğiniz için teşekkürler. Hakikaten de iyi niyetli Hukukun zemininde kara bir leke olarak duran bu konunun artık ele alınıp,
hem psikolojik, hem sosyolojik ve aslende hukuken irdelenmesi zamanı geçmiştir bile. Ruhen sağlıklı bir toplumun oluşabilmesi için artık çokça yaşanan
boşanmalarda bu durumun negatif etkisini neden görmüyor kimse anlamak mümkün değildir. Eskiden Hakimler soruyordu çocuklara annenmi, babanmı diye,
şimdi ise sosyal hizmetler uzmanı!!. İşte burada başlıyor zaten EYS. Genellikle bu görüşmelerin anne yanında kalan çocukla ve genellikle anne gözetim ve
denetiminde yapılan görüşmlerde soruluyor hemde bu soru. Buyrunuz Hukuken yaşanan bu olaya bir bakınız. Biz sorumlu babalar nelerin peşindeyken,
uygulama nasıl oluyor? Diyeceğim o ki; muhasebesi ve bilimsel hiç bir tutar dalı olmayan bir uygulamayla başlıyor herşey. Her platformda bunu
dile getirip desteklemek gerek..
Bu zihniyet farkında olmadan esası bırakıp usule takılmak değilmidir ?
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
ortak velayet kavramıyla çözümlenebilecek adalet sistemini ve toplumu yaralayan hatta gereksiz bir çok adli yük getiren çocukları mahfeden bu durum mutlaka bilinirliğiyle akademik olarak ele alınmalı hukukcuların gözünden kaçırlmamalıdır.
konunun bir çok maduru çok çeşitli sebelerle vardır.bir çok cinnet aile içi şiddet ölüm yaralanam intihar biraz eşelendiğinde bu durumların ortaya çıktığı görülecektir.makaleleri türkçeye çevirip yayınlamak bilinirliği sağlamak adına gereklidir.esas veya usul mühim olan konuyu dillendirmek ve çözüm için gerekli olan ortak velayet kavramını yeni yapılan anayasaya yazdırmaktır.
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
Alıntı:
erkuterdogan rumuzlu üyeden alıntı
ortak velayet kavramıyla çözümlenebilecek adalet sistemini ve toplumu yaralayan hatta gereksiz bir çok adli yük getiren çocukları mahfeden bu durum mutlaka bilinirliğiyle akademik olarak ele alınmalı hukukcuların gözünden kaçırlmamalıdır.
konunun bir çok maduru çok çeşitli sebelerle vardır.bir çok cinnet aile içi şiddet ölüm yaralanam intihar biraz eşelendiğinde bu durumların ortaya çıktığı görülecektir.makaleleri türkçeye çevirip yayınlamak bilinirliği sağlamak adına gereklidir.esas veya usul mühim olan konuyu dillendirmek ve çözüm için gerekli olan ortak velayet kavramını yeni yapılan anayasaya yazdırmaktır.
MADDE 17. – Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
MADDE 36. – (Değişik: 3.10.2001-4709/14 md.) Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.
B. Kanunî hâkim güvencesi
MADDE 41. – (Değişik: 3.10.2001-4709/17 md.) Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır.
Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar.
Madde 10 – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
(*) 9/2/2008 tarihli ve 5735 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu fıkraya “bütün işlemlerinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında” ibaresi eklenmiş,bu ibare Anayasa Mahkemesi’nin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
Diyor anayasa;
Ben anayasaya olur olmaz her konunun sıkştırılmasına karşıyım adı üzerinde anayasa ara yasa değil :k onu sok bunu çıkar oyuncak değil, bana kalsa en fazla 3o maddede bitiririm , vatandaş anayasayı ezbere bilmeli mümkün olsada on maddede iş bitse.
Gelin buyrun bir hukuk mücadelesi başlatalım desem konuşanlar kaybolur dişli olanlarda yarı yoldan döner biz yakınmayı seviyoruz eleştirmeyi sanki sislemin içinde yapılacaklar bitti anyasaya geldi sıra.
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
ben hukukcu değilim fakat ortak velayetin bir kavram olarak tanınabilmesi bilinebiklmesi ve yukardaki makalemin içeriğiyle alakalı güncelleştirilmesi artık her ne derseniz deyin başlatılabilmesi için bu konu başlığını açtım ve mağdur babaların maduriyetini ortaya koymak istedim.mücadelede herkes kaybolur yaklaşımıyla değilde neler yapılabilr mantığıyla hukukun gelişebileceği kanaatindeyim.burada söylenilen hiç bir şey yakınma değil sadece vuku bulan olayların gün yüzünde akademik çevrelerce ele alınması içindir.
anayasa ile ilgili çalışmalar yapılırken göz önünde bulundurulacak bir kavram olduğunu sistemlerin anayasalarla belirlendiğini ayrıca belirtmek isterim
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
Alıntı:
erkuterdogan rumuzlu üyeden alıntı
ben hukukcu değilim fakat ortak velayetin bir kavram olarak tanınabilmesi bilinebiklmesi ve yukardaki makalemin içeriğiyle alakalı güncelleştirilmesi artık her ne derseniz deyin başlatılabilmesi için bu konu başlığını açtım ve madur babaların maduriyetini ortaya koymak istedim.mücadelede herkes kaybolur yaklaşımıyla değilde neler yapılabilr mantığıyla hukukun gelişebileceği kanaatindeyim.burada söylenilen hiç bir şey yakınma değil sadece vuku bulan olayların gün yüzünde akademik çevrelerce ele alınması içindir.
anayasa ile ilgili çalışmalar yapılırken göz önünde bulundurulacak bir kavram olduğunu sistemlerin anayasalarla belirlendiğini ayrıca belirtmek isterim
Bakın anayasanın konumu çok farklıdır dediğiniz gibi sislemi anyasa belirler ayrıntıları değil ana hatları belirler.
Siz konuyu başlattınız ben devam ettirmeye çalışıyorum ancak konuyu başalttığınız gibi çözüm önerileride getirmelisiniz(siz öneri ve fikirlerinizi dillendirin elbette bunları hukuk mantığının süzgecinden geçirip kalıplara dökecek yargı mensupları çıkacaktır ) bu önerileri Avrupa ve ABDnin kanunlarından değil yaşantılarınızdan temellendirin zira biz ayrı bir kültürüz sorunu teşhis etmek çözümün yarısıdır dersek başarıya az kaldı derim
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
sorun boşanma veya sonrasında art niyet gösteren anne ve sonrasında gelişen süreç olduğundan çocukların analı babalı büyüme haklarından yoksun kalmamaları adına ve yukardaki makalelerde yer alan ebevyne yabancılaştırma sendromuna yakalanmamalrı için velayet kontrolunu8n olması gerekmektedir. boşanmalarda özellikle çocuk veya çocuklar varsa çocukların yaşam ve diğer ebevynle sağlıklı ilişki kurmaları sadece mahkemelerin kararını uygulayan sanki mal haciz eder gibi haciz işlemi gerçekleştiren kurumlar değil velayeti her anlamıyla kontrol altında tutan öncelikle hukuki ve bu dayanakla kamu kurumları oluşturulmalıdır velayet kontrolu yapan u kurumlar velayet hakkı sonlanana dek çocuklar devlet korumasındaymış gişbi değerlendirilmeli ve ebevynler sağlıklı büyümeleri için yaptıkları hatalı tutumlar gözlemlenmeli gerekiyorsa yaptırım uygulanmalıdır.dolayısıyla ortak velayet dediğimiz her iki ebevyne emanet edilmiş çocuklar kavramı devlet tarafındanda kabullenilmelidir ki çocuklar acısından anne ve baba imajları yok olmasın.her çocuk doğduğu andan itibaren ait olduğu devletin vatandaşıysa ve daha ihtimamla korunması gerekiyorsa devlet bu vatandaşını büyümeleri için emanet ettiği anne ve babalarınıda kontrol edecek ortak bir yapıya zorlamalı kusurlu tarafı devamlı ziyaretlerle denetliyerek gerekli yaptırımlarla vatandaşını korumalıdır. art niyet taşımaya başlayan tarafı da yaptığı bu ziyaretler ve denetimler yoluyla derhal tespit edebilmelidir.
çözüm bu düzenlemelerle kamu kurumlarının bir an önce yürürlüğe girmeleridir.ben icra memuruna polise psikologa şöföre vs bir sürü işleme para vererek haciz işlemi yaptırmak yerine devletin kurumlarında istediğim şekilde sıkıntı yaşadığımda yine belli bir miktar para yatırarak görebilmeliyim.örnekleri mısırda bile mevcut olan bu durumda velayet savaşı yapılan boşanma sonlanmış olsa bile bu duurmun kontrolu ve sınırların kültürler arasındadahi kalktığı günümüzde bu bizim kültürümüze ait olmayan hastalıkların önlenmesinde büyük önem arzetmektedir. bunlar kişisel görüşüm olup sadece bir çözüm önerisi olarak sunuyorum
saygılarımla
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
Alıntı:
erkuterdogan rumuzlu üyeden alıntı
sorun boşanma veya sonrasında art niyet gösteren anne ve sonrasında gelişen süreç olduğundan çocukların analı babalı büyüme haklarından yoksun kalmamaları adına ve yukardaki makalelerde yer alan ebevyne yabancılaştırma sendromuna yakalanmamalrı için velayet kontrolunu8n olması gerekmektedir. boşanmalarda özellikle çocuk veya çocuklar varsa çocukların yaşam ve diğer ebevynle sağlıklı ilişki kurmaları sadece mahkemelerin kararını uygulayan sanki mal haciz eder gibi haciz işlemi gerçekleştiren kurumlar değil velayeti her anlamıyla kontrol altında tutan öncelikle hukuki ve bu dayanakla kamu kurumları oluşturulmalıdır velayet kontrolu yapan u kurumlar velayet hakkı sonlanana dek çocuklar devlet korumasındaymış gişbi değerlendirilmeli ve ebevynler sağlıklı büyümeleri için yaptıkları hatalı tutumlar gözlemlenmeli gerekiyorsa yaptırım uygulanmalıdır.dolayısıyla ortak velayet dediğimiz her iki ebevyne emanet edilmiş çocuklar kavramı devlet tarafındanda kabullenilmelidir ki çocuklar acısından anne ve baba imajları yok olmasın.her çocuk doğduğu andan itibaren ait olduğu devletin vatandaşıysa ve daha ihtimamla korunması gerekiyorsa devlet bu vatandaşını büyümeleri için emanet ettiği anne ve babalarınıda kontrol edecek ortak bir yapıya zorlamalı kusurlu tarafı devamlı ziyaretlerle denetliyerek gerekli yaptırımlarla vatandaşını korumalıdır. art niyet taşımaya başlayan tarafı da yaptığı bu ziyaretler ve denetimler yoluyla derhal tespit edebilmelidir.
çözüm bu düzenlemelerle kamu kurumlarının bir an önce yürürlüğe girmeleridir.ben icra memuruna polise psikologa şöföre vs bir sürü işleme para vererek haciz işlemi yaptırmak yerine devletin kurumlarında istediğim şekilde sıkıntı yaşadığımda yine belli bir miktar para yatırarak görebilmeliyim.örnekleri mısırda bile mevcut olan bu durumda velayet savaşı yapılan boşanma sonlanmış olsa bile bu duurmun kontrolu ve sınırların kültürler arasındadahi kalktığı günümüzde bu bizim kültürümüze ait olmayan hastalıkların önlenmesinde büyük önem arzetmektedir. bunlar kişisel görüşüm olup sadece bir çözüm önerisi olarak sunuyorum
saygılarımla
Benim konu üzerine fazla bir bilgim yok ancak hiç bir anne yada baba evladını görmek için bir ücret ödememeli durumu olan var olmayan var temel haklar ücrete tabi tutulmamalı. Bence aile mahkemelerine bu konu üzerine eğitim almış hem evlilik danışmanlığını üslenebilecek nitelikli memurlar alınmalı artı bu memurlar konu üzerine düzenli olarak heryıl adli tatillerde 15 gün ögrenim tekrarı ve yeni gelişmeler vs bir kurs türü eğitim ögretimden geçirilmeli yeterlik sınavına tabi tutulmalı ve bu kişilerin ifadeleri mahkemelerde bilir kişi ifadesi kabul edilmeli ebeynlerden biri kötü niyet taşıyorsa bu memur ebeyne yaptığının sonucunda çocuğun gördüğü zararı anlatmalı kişi hala kötü niyetinde ısrar ediyorsa velayeti diğer ebeyne yada kamuya verme yönünde görüş bildirme yetkisinede sahip olmalı bence donanımlı bir tek memur boşanmaları %50 azltabileceği gibi bu tip maduriyetleride önleyebilir diye düşünüyorum. Saçma bir düşünce değildir umarım. yorumunuzu bekliyorum.
-
Medea kompleksi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu genişletilmiş sunum
Medea komplexi -Boşanmada Art Niyetli Anne Sendromu -Ebevyne Yabancılaştırma sendromu
ülkemizde her yıl onlarca boşanma olmakta neredeyse her 6 evliliğin 2 tanesi boşanmayla sonlanmaktadır.Boşanmayla alakalı veya alakasız onlarca aile içi şiddet olayıyla karsılaşılmakta ve sorunlar doğru analiz edilmediğinden bir çok cinnet vakası veya dram göz ardı edilmekte gün yüzüne çıkmamaktadır.adliye koridorlarına yansıyan bir çok olay aslında örtülüde olsa birazdan bahsedeceğim iki sendrom ve bir komplexle alakalı ortaya çıkan durum olarak tanımlanmıştır.
Ülkemizde yapılan bir çok istatistikte bu yüzden bu sendromlar göz ardı edildiğinden yanlış okunmaktadır. Bunlara örnek verecek olursak aile içi şiddet cinsel istismar davaları aile içi ensest ve pedofili ile ilgili istatistiki verilerin gerçekliğiyle alakalı ciddi sorular akla gelecektir.
Bu sendromlar Amerika birleşik devletlerinde Dr. Richard gardner tarafından tanımlanmış hukuk ve tıbbı çevrelerde özellikle çocuk psikaytrları ve boşanma avukatları tarafından uzun tartışmalar sonunda kabullenilmiştir.ceza ve aile mahkemelerinde gittikçe artan velayet kavgalarında özellikle artan fabrikasyon (kurgu ) istismar davalarından dolayı yaptığı gözlemlerde elde ettiği sonuçlarla
Gerçek ve kurgu istismar ayrımını tanımlayan gardner bu davalarda ortak bir çok özellik bulmuş davranış biçimlerine göre çocukların yaşadığı beyin yıkama sonucu ortaya çıkan Türkçemize ebevyne yabancılaşma sendromunu olarak çevrilen durumu sonuçlarıyla beraber yazmıştır
ülkemizde medea komplexiyle veya pariental alienation syndrome ile ilgili hiç kimsenin çalışma yapmadığını farkettim .bu akademisyenlerin hiç ilgilenmediği ama toplumsal yara olarak bir çok vakaanın ardında gizli kalmış bir durumdur.bu konuyla alaklı çalışma grubu kurmak adına bilinirliğini artırmak bile yeterlidir.kısaca bahsetmek gerekirse medea komplexi :yunan tragedyalarından epiclos un yazdığı medea tragedyasındabahsedilen medea nın ruhsal durumuyla özdeşleşrek medea komlexi olarak tanımlanan kadının kıskançlık ve adanmışlıkla intikam arzusundan köken alan bir hastalıktır.kısaca aldatıldığını düşünen kadın (yıkık hüsran ve kızgın)eski kocasından intikam alabilmek amacıyla çocuklarını öldürerek ona gösterir.tabiki buradaki öldürme modern dünyamızda semboliktir ölümle eş duran unutturma anlamındadır.yani boşanmada art niyet sergileyerek anne bilerek veya bilinç altı bilmeyerek çocukları babaya karşı duygusal tacize maruz bırakır ve babalarına yabancılaşmalarına sebebiyet verir .bu konuda ilk olacak çalışmalardan biri bu konunun madurlarının bir araya gelerek oluşturdukları boşanmış babalar platformu tarafından yüzeyselde olsa ele alınmıştır . http://www.bosanmisbabalar.com/aysen3.htm da görüleceği gibi ebeveyne yabancılaştırma sendromu medea komplexinde bahsedilmeden çocuklar açısından ele alınarak bahsedilmiştir.oysa ki günümüz modern dünyasında anlamsız gelen bir çok davanın ardında bu komplexin paranoya ve histeriye ittiği kadınlar mevcuttur.özellikle boşanma davalarında büyük oranda kendini gösterir fakat boşanma davaları bittikten sonra da boşanma hükümleriyle alakalı gerek velayet gerekse nafaka bakımından boşanmada kötü niyetli anne sendromu olarak tanımlanan amerikan hukuk sisteminde canada hukuk sişteminde yeri olan bir vakanın köklerini oluşturur. DIVORCE RELATED MALICIOUS MOTHER SYNDROME Ira Daniel Turkat, Ph.D. (http://www.fact.on.ca/Info/pas/turkat95.htm ) örnek olarak verilebilicek bir sitedir buradada görüldüğü gibi ana sorun boşanmadan hemen sonra başlamakta ve duygusal tacizin boyutu ayrıntısıyla bahsedilmektedir. boşanmadaart niyetli anne sendomu işin maddi kısmında nafakayla alaklı art niyet sergilerken velayet kısmında yabancılaştırıcı rolune burunerek çocuk veya çocuklarını babaya karşı kışkırtmaya yabancılaştırmaya ve kullanmaya kalkar bu durumda çocukları ciddi bir duygusal tacize maruz bırakarak hırpalar ki çocularda baba imajının yok edilmesinden depresyonlara travma sonrası stres sendromu olarak başka travma ölcekleriyle karıştırılabilecek rahatsızlıklara yol açar.tekrar belirtmekte yarar görüyorum ki ülkemizde henüz yeni yeni şiddeti giderek artan bir çok davanın kökleri bu duruma kadar uzanır.duygusal taciz o kadar şiddetlenebilirki annenin babayı fabrikasyon (üretme/kurgu )bir cinsel istismar davasına dahi dönüştürebilir .bu duruma yabancı olan çocuk psikaytrları gerçek istismar veya kurgu istismar tanımlamalarının yapıldığı makaleleri okumamışlarsa uzun süren bu duygusal tacizin birer parçası olurlar ve mahkemeler uzadıkçada kötü niyetli anne sendomu başarılı bir yabancılaştırıcı olarak çocukların gözünde baba imajının yok edilmesi sağlanmış olur.kurgu cinsel istismar davlarında belirgin özellikler adli psikytrında konusu olmakla beraber ülkemizde henüz bu konuyla alakalıda bir ayrım ölçeği tanımlanmamıştır.duygusal istismarın ebeveyne yabancılaştırma sendromunun en ağır şekli olan babanın cinsel istismarla ithamında gardner aşağıdaki ölçeği bir ayrım olarak vermiştir. Öfkeli ,hiddetlikızgın anne,boşanmadan bir yıl sonrasında ortaya çıkan itham,maço özellikler taşımayan baba,8 yaş altı çocuklar ,budavalara konu olan ithamlarla fiziksel bulguların çelişmesi uzayan tedbir durumlarının davaların olması belirgin ayrım ölçeklerini teşkil etmiştir.
bu konuyla alakalı makaleler Amerikan adli psikaytr dergilerinde sıkça bulunmaktadır.kısaca yenilersek boşanmada art niyetli anne sendoromunun en ağır şekli istismar suçlaması günümüz ülkemizde bir salgın gibi büyümektedir. hukuki ve tıbbı çalışmalar geri olduğundan bir çok vaka sürüncemede bırakılarak hem çocuk hemde babalar açısından maduriyet çok büyümüştür.işin ilginç yanı gerçek istrismar davaları bile bazen arada kaybolabilecek kadar hukuki vahemet bir hal almıştır. ülkemizde velayet kontrolu yapan herhangi bir resmi kurumun olmaması velayet sahibi annenin her türlü duygusal tacizine açık çocukları koruyabilecek bir mekanizmanında kurulamamasından çocuk hakları bakımından ciddi bir risk oluşturmaktadır.bu konuyla alakalı bir çok çalışma mevcuttur bunlardan bir kaçının sitesini veriyorum: http://www.fact.on.ca/Info/pas/walsh99.htm makaleler incelendiğinde olayın vahameti daha çok gözler önüne serilmektedir. http://www.fact.on.ca/Info/pas/gard01b.htmhatta işin daha ileriki aşamalarında adli tıp makaleleri işin ciddiyetini gözler önüne sermektedir.http://www.ipt-forensics.com/journal/volume2/j2_3_1.htm
bu konulardan habersiz basma kalıp bir sistemle raporlar alınarak yaratılan bir çok mahkumiyetin vicdanları rahatsız eden kısmı işin uzmanı diye ortalara çıkan gerek akademik gerekse hukuk kısmını dolduran kişilerin aslında hayatlarında bir kaç makale okumaktan ve toplasanız üç makaleyi geçmeyen yayınlarla ortalarda dolanmasıdır.1985 yılında salem cadı davalarına benzetilerek tanımlanan bu hastalıklar 2011 türkiyesinde hala bilinmemekte birkaç insanın kişisel mücadeleleriyel tanımlanıp hukuk sistemi içine alınmaya çalışılmaktadır. bu konuda bu makaleleri çeviren arkadaşlarımın bu konu altında bu konunun madurlarına yardım edebilmek adına buradan yayınlamaya davet ediyorum. Saygılarımla
Dr.Erkut ERDOĞAN
-
Cevap: Medea kompleksi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu genişletilmiş sunum
-
Cevap: Medea kompleksi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu genişletilmiş sunum
-
Cevap: Medea kompleksi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu genişletilmiş sunum
bu konuda www.bosanmısbabalar.com destekllenmektedir. lütfen bu makaleleri okuyan kişilerin makaleleri bilinirliği adıan yaygınlaştırmasıdır.
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
Bu sendromun en belirgin özelliğinde baba imajının yıkılması yatmaktadır.çocukların kafasında baba imajının unutturulması baba açısından çocukların öldürülmesiyle eş anlamlıdır. Bu sendromun ortaya çıkmasında saptanan üç tip yabancılaştırıcıdan en tehlikelisi olan takıntılı yabancılaştırıdır.çocuklarda görülen bu sendromun nedeni ise annenin medea komplexiyle boşanma veya sonrasında art niyetli anne sendromuyla hareket etmesidir.1985 yılında dr.richard gardner tarafından tanımlanan ebeveyne yabancılaştırma sendromu aslında kurgu istismar davalarının incelenmesi sonucunda yapılan çalışmalar sonucunda tanımlanmıştır.
Tüm mahkeme süreçleri sonunda ulaşılan bu mahkemeler aslında tıbbı ve hukuki literatürde kısaca tarifle
Medea komplesiyle boşanmada art niyetli anne sendromuna sahip takıntılı yabancılaştırıcı rolunu üstlenen annenin ebeveyne yabancılaşma sendomuna duygusal tacizle tutulmuş çocukların kurgu fabrikasyon istismar davalarıdır.
Hukuki ve tıbbı litaratür bu konuda ülkemizin sosyal ve kültürel yapısından dolayı cinnet dramla sonuçlanması dolayısıyla ortaya çıkmamış gibi dursada bu konuda gittikçe artan sıklıkla bu tip davalar görülmeye başlanacağı aşikardır.
Kurgu istismarlarda ayırıcı tanılar şunlardır:
1 öfkeli kızgın bir velayet sahibi vardır.ve kesinlikle babaya karşı çocukları duygusal tacize uğratarak tuzaklara düşürmektedir ve beyin yıkama görüşmelerde net bir şekilde tesbit edilebilir(bu konuda bilgili gözlemciler tarafından dosyadaki tüm muayene kayıtları muayenelerde baştan itibaren tüm çıkarımlar açıkca bu durumu belgeler niteliktedir.)
2 boşanmadan bir yıl sonra gerçekleşen ithamlar
3 ithamin başlangıcında 8 yaşın altındaki çocukların varlığı(beyin yıkamada direncin düşük olduğu yaşlar)
4 maço özellik taşımayan itham edilen baba
5 itham başlangıcıyla beraber yapılan tüm muayenelerde fiziksel bulgunun olmaması ve bu durulma çelişklili sadece velayet sahibi annenin ve onun la beraber kalan çocukların ifadelerinin varlığı ve ruhsal durum değişikliklerinin ısrarla babaya yönelik ithamlara bağlanmaya çalışılması
6 uzayan mahkeme süreçleri ve gözaltinda bulunan babaya yönelik söylemleri gittikçe çocukların papağan gibi basma kalıp duygu durum değişikliği içermeyen ifadeleri
Gösterilmektedir.
Ülkemizdede bu tip vakarlın birkaç örneği olgu sunumlarıyla mevcuttur gerçi bu sendromlar bilinmediğinden yanlış çözümleme yapılmış olsada olayın kurgu olmasını tesbit eden savcılıktaki anneye yönelik kişilik profilleridir.
Bu tip olaylarda izlenecek yol hukuk ve tıbbı olarak birlikte çalışılarak olmalıdır.
A hukuk açısından
İlk başvuru olduğunda savcılık açısından gerekli adli muayenelre ek olarak hem itham eden hem itham edilenin kişilik ve yaşam profilleri çıkarılacak şekilde adli raporunun psikyatrdan alınması gerekli bir şarttır.devlet vatandaşı olan çocukları korumakla mükellef olduğundan çocuğu kormak ve haklarını gözetmek adına velayete el koymalı ve olası bir gerçek istismar olayına karşı rehabilitasyona derhal çocuğu almalıdır.(bu duurmlarda velayet sahibinin haklarınıda dondurmaktadır ki anneylede görüşme psikologlar ve sosyal hizmet uzmanı ve pedagoglarla olmaktadır. Olası bir Gerçek istismar durumlarında da velayet sahibi bu durumu sağlıklı atlatılabilmesi için tedaviye alınmaktadır) bu yalıtma ve rehabilitsayon süreci sonunda
Bir tarafıyla adli tıp kuurmları işleri yapmakta ve savcılık gerekli hazırlıklar sonunda suç unsuruna rastlarsa ki bu suç annenin kurgu istismarıysa anneye duygusal tacizden dolayı açılmaktadır davayı ceza mahkemelerine iletmesidir.sağlıklı toplumlarda yaklaşım şekli çocuğu korumaya yönelik olduğundan bakış açısıda bu olmaktadır.
B tıbbı açıdan ,
İlk başvuru esanasndan itibaren tüm görüşmeler kurgu ve gerçek ayırımı üzerine kurulmalı savcı yada hakim gibi hukucu gözlemiyle olmamalıdır taciz şekillerinin üç çeşit olduğu ve ellerindeki vakanın bu üç şekilden hangisiveya hangilerini içerdiği ebeveynlerin kişilik profilleride çıkarılarak değerlendirilmelidir.gerçek olgularda duygu durum değişiklikleri ayrıntısıyla belirtilmelidir.bunlar tıbbı sonuçları elde edebileceğimiz adeta delillerimizdir gerçek duygu durum değişikliklerinin verildiği ifadeler bize hangi taciz biçimiyle karşı karşıya kaldığımızı belirler.yani çocuk babamı görmek istiyorum ama annem izin vermiyor dedndiğinde bu durum açıkca annenin duygual bir tacizi olduğu belirtilmelidir.adli süreç ve sonrası kısmında çocuk her iki ebeveyndende ayrı olarak tedavi ve rehabilitasyona devam edilmelidir.mahkemenin gözetiminde gerekiyorsa ek süre dahi talep edilmeli gerekli yalıtma ve kannatten sonra tek bir rapor düzenlenerek bu durum belirlenmelidir.duygusal taciz durumlarında derhal süreç babanın mağduriyetini giderecek şekilde ve çocuğun ihtiyaçlarına yönelik düzenlenmeli fakat pedagog psikolog ve gözetmenlerin kontrolunden en az 5 yıl bırakılmamalıdır.
Hukuki olarak suçun tespiti ve cezası ön palndayken tıbbı olarak hastalığın veya travmalveya travmaların yarattığı hastalıkların tedavileri ön planda olmalıdır.
-
Cevap: Medea kompleksi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu genişletilmiş sunum
-
Cevap: Medea kompleksi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu genişletilmiş sunum
hukuki mücadele nasıl olmalıdır tıbbı tedavide hangi yöntemler izlenmelidir....
-
Cevap: Medea kompleksi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu genişletilmiş sunum
hukukcu arkadaşlardan çözüm önerileri nelerdir belirtmelerini rica ediyorum ....
-
Cevap: Medea kompleksi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu genişletilmiş sunum
Vurguladığını konular teknik olarak bize yabancı görünse de aslında olgu açısından sürekli yaşanan konulardır. Daha önce çeşitli konularda benzer yorumlar yapmış olsam da kısaca özetlemek isterim.
Ebeveynler velayet hakkı ile annelik-babalık fiziki ve manevi değişmezliğinin farkında değildir. Bunu genellikle boşanmış eşlere şöyle anlatıyorum; "dünya tersine dönse de siz o çocuğun anne ve babalarısınız..."
Genel olarak anneye verilen velayet bazen kötüye kullanılmakta, gerçekten de herhangi bir kontrol mekanizması olmadığı için sadece ve sadece babanın velayetin kaldırılması ve tarafına verilmesi davaları açmasına kalmaktadır. Bu davalarda pedagogların müşahadelerine göre karar verilmesi gerekirken, doğal olarak anne yanında kalan çocuğun EYS mağduru olması neticesinde belki de yanıltıcı sonuçlara neden olmaktadır.
Benim gözlemlediğim hususlar; baba sembolünün yıkılması (bu genelde erkek çocukta hemcinsine, kız çocukta ise erkeklere ilginin fazlalaşmasına neden olabilmektedir, ancak kesin değildir. Örneğin boşanmış çiftlere ait (özellikle) kız çocuklarında baba sembolü bir şekilde yıkıldığından, erken yaşta evlenme isteği, karşı cinse daha fazla ilgi ve hatta evden kaçmalar sıkça görülmektedir.)
Velayet hakkı ve nafaka açısından ise belki çoğu kişinin dikkat etmediği bir hususa da dikkat çekmek isterim. Bazen nafaka, babayı cezalandırıcı bir rol üstlenirken bazen de çok ilginçtir bir iletişim aracı olarak kullanılmaktadır. Oran ve sayıdan bahsedememekle birlikte bazı bayanların nafaka için telefon açmak veya çocukla kişisel münasebetin düzenlenmesi açısından sıkça babayı aramak için bir yol olarak kullandığı, bu yolla ya iletişime geçmek, ya da babaya manevi olarak hatırlatma işlevi yerine getirdiğini görmekteyim. Tabi bu anlattıklarım aslında babalık görevlerini düzenli olarak yerine getirenler için. Yoksa tabiri caizse vurdumduymaz babaya karşı yapılan işlemleri bu kategoride göremeyiz.
Bu sorunların aşılabilmesi için önce eğitim, eğitimin yetersiz kalabileceği süreç düşünüldüğünde hakim tavsiyesi (yargıçlık nasihatta bulunma hak ve görevine sahip tek meslek gurubudur) ve hatta bahsettiğiniz gibi sosyal hizmet uzmanı, pedagag ve sair uzmanların belirli periyodlarda yapacakları incelemeler son derece uygun olacaktır. Aslında tüm bunlar suçla mücadelenin dahi çok önemli bir parçasıdır. Çocuklardaki psikolojik sorunların ileride suça meyletmelerine en önemli neden olduğu ise tartışmasızdır. Konu cinsel kimlik, psikoloji ve kriminoloji açısından çok büyük bir önem taşısa da maalesef ağır iş yükü altında çalışan Adliye teşkilatı en azından şu an için bu güce sahip değildir.
Hukuki net laboratuarını incelediğinizde, boşanmış annelerin babalar hakkında söylediklerine, babaların anneler için söylediklerine bakmamız dahi yukarıda yazılanları doğrulamaktadır.
"Anne; babadan nefret ederken, çocuğu göstermemek, yabancılaştırmak, bak istersen babana git başka bir anne bakar sana ona göre söylemleri, bazen nafakayı bir eziyet aracı olarak kullanmak, bazen de babalar tarafından nafaka ödediği için hakkı yenildiğini düşünmek gibi binlerce olay göreceksiniz. Şu anda herşeyi maddiyat açısından gören toplumumuzda davaların çoğu nafakadan ibaret olup, işin sizlerin çok doğru bir şekilde tespit ettiğiniz manevi yönüne eğilmedikleri de aşikardır.
Anne ve babalar bilmelidirler ki, koz olarak kullanılan çocuk eninde sonunda bumerang gibi sizi de vurur. İşte geleceğin suçlusu, işte psikolojik veya psikosomatik rahatsızlıklar, işte kriminal olaylar ve belki de en kötüsü olan çocuğun büyüyerek kendi kurduğu ailenin sıhhati... Aile toplumun çekirdeği olduğuna göre toplumbilimciler, hukukçular, kriminologlar, psikologlar ve şu anda aklıma gelmeyebilecek tüm uzmanların bu konularda ciddi çalışmalar yapması, çocuğu anne (ve/veya baba) ortamında gözlemlemesi, çocuk ve aile için en doğru olanı yaptırması, yapmadığı takdirde yasal müeyyidelerle donatılması zorunludur.
Cinsel İstismar gibi suça konu olgularda ise ceza yargılamasının Türk toplumuna uymayacağını, ters tepkilere neden olabileceğini düşünmekteyim. Türk toplumunda çocuğa devlet adına el koymanın çok farklı olaylar dışında doğru olmadığını, konunun yine uzman-aile ilişkisi içinde çözümlenmesinin daha doğru olduğu kanaatindeyim. Çünkü çocuğa bunu neden yaptığınızı, annesinin veya babasının neden cezaevinde olduğunu anlatmanız çok uzun zaman alacak ve onu yaralayacaktır.
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
İsimler farklı olsa da olaylar aynı.. maalesef böyle oluyor. demek yaşamın bir gerçeği de bu..
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
bu konuyla alakalı bir dayanışma grubu kurmak istiyorum ileride ebeveyne yabancılaşma sendromuna tutulmuş çocuklara yardımcı olabilmek adına konuyla ilgilenen arkadaşların temasa geçmesini rica ederim. saygılarımla
-
Cevap: Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu
konunun bilinirliği açısından teknik süreç hukukcular tarafından belirlenecek düzeydedir konuyla ilgili avukat arkadaşların temasa geçerek çocuk haklarıyla alakalı çalışma grubu kurulmasına katkı sağlamalarını temenni ederim...
-
bilimsel yayın kurallarına göre düzenlenmiş makale hali
EBEVEYN YABANCILAŞTIRMA SENDROMU
Ülkemizde her yıl onlarca boşanma olmakta neredeyse her 6 evliliğin 2 tanesi boşanmayla sonlanmaktadır. Boşanmayla alakalı veya alakasız onlarca aile içi şiddet olayıyla karsılaşılmakta ve sorunlar doğru analiz edilmediğinden bir çok cinnet vakası veya dram göz ardı edilmekte gün yüzüne çıkmamaktadır. Adliye koridorlarına yansıyan bir çok olay aslında örtülü de olsa Ebeveyn Yabancılaştırma Sendromu (EYS) ve Medea Kompleksi ile alakalı ortaya çıkan durum olarak tanımlanmıştır.
Bu sendromlar, literatürde tanımlanmış hukuk ve tıbbı çevrelerde özellikle çocuk psikayatrları ve boşanma avukatları tarafından uzun tartışmalar sonunda kabullenilmiştir. Konu ile ilgili makalelerde gerçek ve kurgu istismar ayrımı net olarak tanımlanmıştır.
1976 yılında, Wallerstein ve Kelly boşanmış aileleri takipleri sırasında “patolojik yabancılaşma” ismini verdikleri klinik bir durumu tanımlamışlardır (1). Boşanma sonrasında bir ebeveyn ile yaşayan çocuğun mantıksız bir biçimde diğer ebeveyni reddetmesi, diğer ebeveyni görmeye veya bağlantı kurmaya karşı direnç göstermesi şeklinde yabancılaşmadan söz etmişlerdir. Daha sonra yayınlanmış birçok makalede bir ebeveynin diğer ebeveyn ile ilgili çocuğun duygu ve inanışlarında “maksatlı” manipulasyonu incelenmiş birçok yazar bu durumu farklı tanımlar ile ifade etmişlerdir (2-5).
Bu tanımlar arasında “ebeveyne karşı yabancılaşma”, “ebeveyn yabancılaştırma sendromu” ve “çocuğun yabancılaşması” sayılabilir. Ebeveyn yabancılaşması ile ilgili tek bir tanımın olmayışı bu durumun etiyolojisi, yabancılaşma dinamiklerinin özellikleri ve olgu formülasyonu ile ilgili güçlüklerin oluşmasına neden olmaktadır. DSM-V te bu durumun daha net olarak ifade edilmesi ve bir “sendrom” olarak tanımlanması noktasında çalışmalar bulunmaktadır.
Daha sonra Gardner çatışmalı evlilikler ve boşanmış ebeveynler ile çalışmaları sonucunda elde ettiği klinik deneyimlerin ardından 1985 yılında yabancılaşmanın dinamiklerini tanımlamış ve “Ebeveyn Yabancılaşma Sendromu-EYS” nu tanımlamıştır (6).
EYS, boşanma sonrasında bir ebeveynin diğer ebeveyne karşı çocuklarına karşı yürüttüğü sistemli bir beyin yıkama süreci olarak tanımlanabilir (7). Gardner, EYS’yi bir ebeveynin diğer ebeveyne (hedefteki ebeveyn) karşı bilinçli veya bilinçdışı bir şekilde çocuğun iftira yolu ile programlı bir beyin yıkama sürecine tabi tutulduğu ve yabancılaştırıldığını belirtmektedir. Gardner EYS’nin 8 özelliğinden söz etmektedir. Bunlar aşağıda sıralanmıştır (6).
1-hedefteki ebeveyne karşı iftira kampanyası
2-hedefteki ebeveyni reddetmek için çocuğa tutarsız, mantıksız, zayıf ve absürd mantığa bürüme
3-çocuğun yaşantısı ve gelişimsel süreci ile tutarsız ifade, terim ve senaryolar üretilmesi
4-çocuğun ebeveynlerine karşı ambivalan duygularının eksikliği
5-hedefteki ebeveynin red kararının çocuğun kendisi tarafından verildiği iddiası
6-çocuğun yabancılaştıran ebeveyne karşı koşulsuz otomatik desteği
7-çocukta belirgin bir suçluluğun olmaması
8-hedefteki ebeveynin geniş ailesine karşı yayılan kin ve nefret duyguları
Bütün bu süreçler literatürde sıklıkla tanımlanmasına karşın alandaki profesyoneller tarafından yeterince dikkate alınmamakta ve üzerinde çalışılmamaktadır.
Gardner EYS nin tanı konabilir bir rahatsızlık olduğunu ve hafif, orta ve ciddi formlarının olduğunu ifade etmiştir (8).
Gardner başlangıçta çocuğu sistematik bir şekilde yabancılaşıran ebeveynin sıklıkla anne olduğunu ifade etmesine karşın, babanın da yabancılaştırma sürecinde yer aldığını belirtmiştir (9).
EYS “medea kompleksi” olarak da ifade edilmektedir. Medea kompleksi Yunan tragedyalarından Epiclos’un yazdığı medea tragedyasında bahsedilen Medea’ nın ruhsal durumuyla özdeşleşrek medea komleksi olarak tanımlanan kadının kıskançlık ve adanmışlıkla intikam arzusundan köken alan bir hastalıktır. Kısaca aldatıldığını düşünen kadın (yıkık hüsran ve kızgın) eski kocasından intikam alabilmek amacıyla çocuklarını öldürerek ona gösterir. Tabiki buradaki öldürme modern dünyamızda semboliktir ölümle eş duran unutturma anlamındadır. Yani boşanmada art niyet sergileyerek anne bilerek veya bilinç altı bilmeyerek çocukları babaya karşı duygusal tacize maruz bırakır ve babalarına yabancılaşmalarına sebebiyet verir.
Günümüzde kimi boşanma davalarından hemen sonra başlayan EYS işin maddi kısmında nafakayla alakalı art niyet sergilerken velayet kısmında yabancılaştırıcı rolüne bürünerek çocuğu diğer ebeveyne karşı kışkırtmaya yabancılaştırmaya ve kullanmaya varır. Bu durum çocukları ciddi bir duygusal tacize maruz bırakır ve çocuklarda diğer ebeveynin imajının yok edilmesinden depresyona, travma sonrası stres bozukluğuna ve birçok ruhsal rahatsızlığa neden olabilir. Durum daha da vahimleşerek diğer ebeveyne karşı açılan cinsel istismar davalarına dönüşebilmektedir. Adli Tıp Kurumları üniversitelerden görüş istemek de bu konu ile ilgili yeterince farkındalık olmadığı içinde yanlış tanı ve raporlamalar olabilmekte ve diğer ebeveynin mağduriyetine neden olabilmektedir. Yanlış raporlamanın ana nedenlerinden birisi çocuğu muayeneye “yabancılaştıran ebeveynin” getirmesi, “hedefteki ebeveynin” ise başlangıçta suçlu imiş gibi algıla(tıl)nmasıdır.
Bu tür durumlarla karşılaşan ruh sağlığı profesyonellerinin çocuğu değerlendirirken EYS yi göz önünde bulundurmaları, her iki ebeveyn den de önyargısız bilgi edinmeleri, her iki ebeveyni erişkin psikiyatri değerlendirmesine almaları ve gerekli psikometrik testleri mutlaka uygulamaları gerekmektedir.
Dr.ERKUT ERDOĞAN
KAYNAKLAR
1-Wallerstein J , Kelly JB. The effects of parental divorce: Experiences of the child in later latency. American Journal of Orthopsychiatry,1976; 46: 256–269.
2- Baker JL. The long-term effects of parental alienation on adult children:A qualitative study. American Journal of Family Therapy, 2005;33:289.302
3-Gardner RA. Parental alienation syndrome vs. parental alienation: Which diagnosis should evaluators use in child-custody disputes? The American Journal of Family Therapy, 2002;30:93–115.
4-Johnston JR. Parental alignments and rejection: An empirical study of alienation in children of divorce. Journal of the American Academy of Psychiatry and the Law, 2003;31: 158–170.
5-Johnston JR, Walters MG, Olesen, NW. Is it alienating parenting, role reversal or child abuse? An empirical study of children’s rejection of a parent in child custody disputes. Journal of Emotional Abuse, 2005;5:191–218.
6- Gardner RA. Recent trends in divorce and custody litigation. Academy Forum (A Publication of the American Academy of Psychoanalysis),1985; 29: 3–7.
7- Cantwell B. Parental Alienation: How to Understand and Address Parental Alienation Resulting from Acrimonious Divorce or Separation. Journal of Social Work 2009;;3:365-366
8- Gardner RA. The three levels of parental alienation syndrome: Differential diagnosis and management. American Journal of Forensic Psychiatry,2004;25: 41–76.
9- Gardner RA. Parental alienation syndrome vs. parental alienation: Which diagnosis
should evaluators use in child-custody disputes? The American Journal of Family Therapy, 2002;30:93–115.
-
Cevap: bilimsel yayın kurallarına göre düzenlenmiş makale hali
Alıntı:
erkuterdogan rumuzlu üyeden alıntı
EBEVEYN YABANCILAŞTIRMA SENDROMU
Ülkemizde her yıl onlarca boşanma olmakta neredeyse her 6 evliliğin 2 tanesi boşanmayla sonlanmaktadır. Boşanmayla alakalı veya alakasız onlarca aile içi şiddet olayıyla karsılaşılmakta ve sorunlar doğru analiz edilmediğinden bir çok cinnet vakası veya dram göz ardı edilmekte gün yüzüne çıkmamaktadır. Adliye koridorlarına yansıyan bir çok olay aslında örtülü de olsa Ebeveyn Yabancılaştırma Sendromu (EYS) ve Medea Kompleksi ile alakalı ortaya çıkan durum olarak tanımlanmıştır.
Bu sendromlar, literatürde tanımlanmış hukuk ve tıbbı çevrelerde özellikle çocuk psikayatrları ve boşanma avukatları tarafından uzun tartışmalar sonunda kabullenilmiştir. Konu ile ilgili makalelerde gerçek ve kurgu istismar ayrımı net olarak tanımlanmıştır.
1976 yılında, Wallerstein ve Kelly boşanmış aileleri takipleri sırasında “patolojik yabancılaşma” ismini verdikleri klinik bir durumu tanımlamışlardır (1). Boşanma sonrasında bir ebeveyn ile yaşayan çocuğun mantıksız bir biçimde diğer ebeveyni reddetmesi, diğer ebeveyni görmeye veya bağlantı kurmaya karşı direnç göstermesi şeklinde yabancılaşmadan söz etmişlerdir. Daha sonra yayınlanmış birçok makalede bir ebeveynin diğer ebeveyn ile ilgili çocuğun duygu ve inanışlarında “maksatlı” manipulasyonu incelenmiş birçok yazar bu durumu farklı tanımlar ile ifade etmişlerdir (2-5).
Bu tanımlar arasında “ebeveyne karşı yabancılaşma”, “ebeveyn yabancılaştırma sendromu” ve “çocuğun yabancılaşması” sayılabilir. Ebeveyn yabancılaşması ile ilgili tek bir tanımın olmayışı bu durumun etiyolojisi, yabancılaşma dinamiklerinin özellikleri ve olgu formülasyonu ile ilgili güçlüklerin oluşmasına neden olmaktadır. DSM-V te bu durumun daha net olarak ifade edilmesi ve bir “sendrom” olarak tanımlanması noktasında çalışmalar bulunmaktadır.
Daha sonra Gardner çatışmalı evlilikler ve boşanmış ebeveynler ile çalışmaları sonucunda elde ettiği klinik deneyimlerin ardından 1985 yılında yabancılaşmanın dinamiklerini tanımlamış ve “Ebeveyn Yabancılaşma Sendromu-EYS” nu tanımlamıştır (6).
EYS, boşanma sonrasında bir ebeveynin diğer ebeveyne karşı çocuklarına karşı yürüttüğü sistemli bir beyin yıkama süreci olarak tanımlanabilir (7). Gardner, EYS’yi bir ebeveynin diğer ebeveyne (hedefteki ebeveyn) karşı bilinçli veya bilinçdışı bir şekilde çocuğun iftira yolu ile programlı bir beyin yıkama sürecine tabi tutulduğu ve yabancılaştırıldığını belirtmektedir. Gardner EYS’nin 8 özelliğinden söz etmektedir. Bunlar aşağıda sıralanmıştır (6).
1-hedefteki ebeveyne karşı iftira kampanyası
2-hedefteki ebeveyni reddetmek için çocuğa tutarsız, mantıksız, zayıf ve absürd mantığa bürüme
3-çocuğun yaşantısı ve gelişimsel süreci ile tutarsız ifade, terim ve senaryolar üretilmesi
4-çocuğun ebeveynlerine karşı ambivalan duygularının eksikliği
5-hedefteki ebeveynin red kararının çocuğun kendisi tarafından verildiği iddiası
6-çocuğun yabancılaştıran ebeveyne karşı koşulsuz otomatik desteği
7-çocukta belirgin bir suçluluğun olmaması
8-hedefteki ebeveynin geniş ailesine karşı yayılan kin ve nefret duyguları
Bütün bu süreçler literatürde sıklıkla tanımlanmasına karşın alandaki profesyoneller tarafından yeterince dikkate alınmamakta ve üzerinde çalışılmamaktadır.
Gardner EYS nin tanı konabilir bir rahatsızlık olduğunu ve hafif, orta ve ciddi formlarının olduğunu ifade etmiştir (8).
Gardner başlangıçta çocuğu sistematik bir şekilde yabancılaşıran ebeveynin sıklıkla anne olduğunu ifade etmesine karşın, babanın da yabancılaştırma sürecinde yer aldığını belirtmiştir (9).
EYS “medea kompleksi” olarak da ifade edilmektedir. Medea kompleksi Yunan tragedyalarından Epiclos’un yazdığı medea tragedyasında bahsedilen Medea’ nın ruhsal durumuyla özdeşleşrek medea komleksi olarak tanımlanan kadının kıskançlık ve adanmışlıkla intikam arzusundan köken alan bir hastalıktır. Kısaca aldatıldığını düşünen kadın (yıkık hüsran ve kızgın) eski kocasından intikam alabilmek amacıyla çocuklarını öldürerek ona gösterir. Tabiki buradaki öldürme modern dünyamızda semboliktir ölümle eş duran unutturma anlamındadır. Yani boşanmada art niyet sergileyerek anne bilerek veya bilinç altı bilmeyerek çocukları babaya karşı duygusal tacize maruz bırakır ve babalarına yabancılaşmalarına sebebiyet verir.
Günümüzde kimi boşanma davalarından hemen sonra başlayan EYS işin maddi kısmında nafakayla alakalı art niyet sergilerken velayet kısmında yabancılaştırıcı rolüne bürünerek çocuğu diğer ebeveyne karşı kışkırtmaya yabancılaştırmaya ve kullanmaya varır. Bu durum çocukları ciddi bir duygusal tacize maruz bırakır ve çocuklarda diğer ebeveynin imajının yok edilmesinden depresyona, travma sonrası stres bozukluğuna ve birçok ruhsal rahatsızlığa neden olabilir. Durum daha da vahimleşerek diğer ebeveyne karşı açılan cinsel istismar davalarına dönüşebilmektedir. Adli Tıp Kurumları üniversitelerden görüş istemek de bu konu ile ilgili yeterince farkındalık olmadığı içinde yanlış tanı ve raporlamalar olabilmekte ve diğer ebeveynin mağduriyetine neden olabilmektedir. Yanlış raporlamanın ana nedenlerinden birisi çocuğu muayeneye “yabancılaştıran ebeveynin” getirmesi, “hedefteki ebeveynin” ise başlangıçta suçlu imiş gibi algıla(tıl)nmasıdır.
Bu tür durumlarla karşılaşan ruh sağlığı profesyonellerinin çocuğu değerlendirirken EYS yi göz önünde bulundurmaları, her iki ebeveyn den de önyargısız bilgi edinmeleri, her iki ebeveyni erişkin psikiyatri değerlendirmesine almaları ve gerekli psikometrik testleri mutlaka uygulamaları gerekmektedir.
Dr.ERKUT ERDOĞAN
KAYNAKLAR
1-Wallerstein J , Kelly JB. The effects of parental divorce: Experiences of the child in later latency. American Journal of Orthopsychiatry,1976; 46: 256–269.
2- Baker JL. The long-term effects of parental alienation on adult children:A qualitative study. American Journal of Family Therapy, 2005;33:289.302
3-Gardner RA. Parental alienation syndrome vs. parental alienation: Which diagnosis should evaluators use in child-custody disputes? The American Journal of Family Therapy, 2002;30:93–115.
4-Johnston JR. Parental alignments and rejection: An empirical study of alienation in children of divorce. Journal of the American Academy of Psychiatry and the Law, 2003;31: 158–170.
5-Johnston JR, Walters MG, Olesen, NW. Is it alienating parenting, role reversal or child abuse? An empirical study of children’s rejection of a parent in child custody disputes. Journal of Emotional Abuse, 2005;5:191–218.
6- Gardner RA. Recent trends in divorce and custody litigation. Academy Forum (A Publication of the American Academy of Psychoanalysis),1985; 29: 3–7.
7- Cantwell B. Parental Alienation: How to Understand and Address Parental Alienation Resulting from Acrimonious Divorce or Separation. Journal of Social Work 2009;;3:365-366
8- Gardner RA. The three levels of parental alienation syndrome: Differential diagnosis and management. American Journal of Forensic Psychiatry,2004;25: 41–76.
9- Gardner RA. Parental alienation syndrome vs. parental alienation: Which diagnosis
should evaluators use in child-custody disputes? The American Journal of Family Therapy, 2002;30:93–115.
ulusal veri tabanınına girebilirse 1985 yılında tanımlanan bu durum 2011 türkiyesinde anlaşılmaya ve hukuk içerisinde de suç tanımlanmasına inş. girecektir...
-
Cevap: bilimsel yayın kurallarına göre düzenlenmiş makale hali
-
Cevap: bilimsel yayın kurallarına göre düzenlenmiş makale hali
bu konu hukukun zorlandığı adli psikytrın tam dolduramadığı çocuk hakları bakımından oldukça önemli bir konudur.tüm profesyonellerin bu alanı hep beraber doldurmaları ve yayınlarını yapmaları gerekmektedir.ortak velayet her ne kadar sorunun çözümünde büyük bir adım olacaksada gerideki hukuki iftira ve suçlama niteliğinde yargılama gerektirebilecek sorunları aşamamaktadır.bu ancak akademisyenlerin net bir şekilde ülkemize uygun çalışmaları yapmaları bilgilendirme yükümlülüklerini yerine getrmeleriyle mümkün olacaktır...saygılarımla
-
Cevap: bilimsel yayın kurallarına göre düzenlenmiş makale hali
yeni düzenlemeler meclisten geçirilmeden önce ortak velayet konusu gündemde tutulmalı madur ebeveynlerin bu maduriyeti için çalışmalar yapılmalıdır...saygılarımla
-
Cevap: bilimsel yayın kurallarına göre düzenlenmiş makale hali
Alıntı:
erkuterdogan rumuzlu üyeden alıntı
yeni düzenlemeler meclisten geçirilmeden önce ortak velayet konusu gündemde tutulmalı madur ebeveynlerin bu maduriyeti için çalışmalar yapılmalıdır...saygılarımla
29 kasım 2010 da 16 yasa taslağıyla beraber ortak velayet kavramını da içeren bir yasa tasarısı gündeme girmiştir....saygılarımla
-
Cevap: bilimsel yayın kurallarına göre düzenlenmiş makale hali
ortak velayet kavramı tbmm de torba yasa tasarısı içine alınmış olması mutluluk verici bir durumdur emeği geçen boşanmış babalar .com sahibi ve platformun kurucusu necil baykont beyefndiye ve tüm boşanmış babalar olarak teşekkürleri borç biliriz inşallah yasalaşır ...
-
Cevap: bilimsel yayın kurallarına göre düzenlenmiş makale hali
Sizin ORTAK VELAYET hakkındaki haberinden sonra TBMM'de konu ile ilgili kanunda değişiklik yapılması hakkında kanun teklifini okudum.
T.M.K.'nın 335. Maddesi şu an şöyle:
Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz.
Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velâyeti altında kalırlar.
Şu an ki 4721 sayılı Medeni kanunda 335. maddenin değiştirilmesi yönünde kanun teklifi ise şu yönde:
Madde 335 - Ergin olmayan çocuk, ana,baba veya ana ve babanın protokol yapması ve bu protokolün mahkemece uygun görülmesi halinde ana ve babanın ortak vesayeti altındadır.
Bu kanun teklifindeki değişikliğin yeterli olup olmadığını açıkçası merak ettim. Hukukçularımız ne der acaba? Nasıl yorumlarlar bu kanun teklifini? Bu değişiklikte eksik yönler var mı?
-
Cevap: bilimsel yayın kurallarına göre düzenlenmiş makale hali
konuyla alakalı hukuki süreçte esas kamu kurum ve kuruluşlarının oluşturulması da gerekli olduğunu düşünüyorum hukuki boyutunu bu yukarda karşılaştırılmalı verilen değişen yasayı yorumlayacak hukukcu arkadaşların vermesi gerekir. boşanan çiftler eğer ebeveyn ise çocuk açısından ortak velayet dahi olsa çocuk hakları açsından belirli gözlem altında tutulması şart ve gereklidir.saygılarımla