Davalı eşim bende uzman psikolog raporu istedi, nereden nasıl alınır?

Boşanma davamda davalı eşim bende uzman psikolog raporu istedi. İnatçı ve geçinilmesi zor biri olduğumu iddaa ediyor. Ben bu raporu nasıl alabilirim? Ve nerden almam gerekir. İstanbul Maltepede ikamet etmekteyim. Dava kartal adliyesinde görülüyor.

Alıntı:

---

doofus rumuzlu üyeden alıntı

Boşanma davamda davalı eşim bende uzman psikolog raporu istedi. İnatçı ve geçinilmesi zor biri olduğumu iddaa ediyor. Ben bu raporu nasıl alabilirim? Ve nerden almam gerekir. İstanbul Maltepede ikamet etmekteyim. Dava kartal adliyesinde görülüyor.

---

Mahkeme istemi yerinde görürse sizi hastaneye sevkeder ve raporu ister....ayriyeten siz de , yakın tarihli , tedavi maksatlı ,uzmana tedavi olup ,hakkınızda konulacak tanıyı dosyanıza ibraz edebilirsiniz...

Yani sonuçta deli olduğumu iddia etmiyor. İnatçı geçnilmesi zor biri diyor. Bu durumda mahkeme benden rapor istemedikçe almama gerek yok sanırım.

Alıntı:

---

doofus rumuzlu üyeden alıntı

Boşanma davamda davalı eşim bende uzman psikolog raporu istedi. İnatçı ve geçinilmesi zor biri olduğumu iddaa ediyor. Ben bu raporu nasıl alabilirim? Ve nerden almam gerekir. İstanbul Maltepede ikamet etmekteyim. Dava kartal adliyesinde görülüyor.

---

Doofus.Benimde davam kartal adliyesinde görülüyor.Hkim karar verdiği zaman pedegog için dosyanın sosyal hizmet uzmanlarına tevdii diyor.Mahkemenin kendi kadrosu var 3 kişilik uzman var.Onlar size randevu veriyor görüşüyor.Fikirlerini dosyaya sunu yorlar.Ama şunu bilin ezilen kadın gözüyle baktıkları için işiniz zorrrrrrrrr.Kolay gelsin

Bu konuda size katılıyorum.Stajım sürecinde mahkemeleri izliyorumda hani hukuki anlamda kadın/erkek eşitliğinin sağlanması söylemlerinde kadının ezildiği söyleniyorya sanırım yargısal süreçte bu eşitsizlik özneleri açısında tersine dönüyor.Hakimler takdir yetkilerini genelde kadıların lehine kullanmaya meyilliler.

Alıntı:

---

kaosteorisi rumuzlu üyeden alıntı

Bu konuda size katılıyorum.Stajım sürecinde mahkemeleri izliyorumda hani hukuki anlamda kadın/erkek eşitliğinin sağlanması söylemlerinde kadının ezildiği söyleniyorya sanırım yargısal süreçte bu eşitsizlik özneleri açısında tersine dönüyor.Hakimler takdir yetkilerini genelde kadıların lehine kullanmaya meyilliler.

---

Bunlar ; hep analarımızı ezen babalarımızın suçu...faturası da bize....hakimde bilinçaltı çalışıyor...

boşanmada kötü niyetli kadın sendromu tanımlanmış fakat bizim memleketimizde pek bilinmiyor internetten bunla ilgili makaleleri ingilizce bulabilirsiniz bir çok avukat ve mahkeme bilmediği için ezilen kadın modunda her fırsatta size yükleniliyor çocuklarınız varsa ebevyne yabancılaştırma sendromuna dikkat ediniz .medea komplexi bu tip kadınların boşanmada köken aldıkları davranışları açıklar okumanızda fayda görüyorum.modern dünyanın kadınları özellikle maddi gücü elinde bulunduran bir kesim kötü niyetli olarak toplumda haklı olarak konulmuş pozitif ayrımcıulığı kullanarak insan hakları ihlalleri ve zorbalık yapmaktadırlar faturaları ağır olan bedeller ödememek için bu sendromları türkçeleştirip adli tıp uzmanları hukukcular hekimler ve psikologkarın haberdar edilmesi gerekmektedir.aslında bakıldığında toplumda oldukça yaygın oplan bu durum geçirilen cinnetler aile dramları ve felaketlerle su yüzüne çıkmamaktadır .
akademik çalışmalar yapılmadığından bu konular bilinmemektedir .saygılarımla

Alıntı:

---

erkuterdogan rumuzlu üyeden alıntı

boşanmada kötü niyetli kadın sendromu tanımlanmış fakat bizim memleketimizde pek bilinmiyor internetten bunla ilgili makaleleri ingilizce bulabilirsiniz bir çok avukat ve mahkeme bilmediği için ezilen kadın modunda her fırsatta size yükleniliyor çocuklarınız varsa ebevyne yabancılaştırma sendromuna dikkat ediniz .medea komplexi bu tip kadınların boşanmada köken aldıkları davranışları açıklar okumanızda fayda görüyorum.modern dünyanın kadınları özellikle maddi gücü elinde bulunduran bir kesim kötü niyetli olarak toplumda haklı olarak konulmuş pozitif ayrımcıulığı kullanarak insan hakları ihlalleri ve zorbalık yapmaktadırlar faturaları ağır olan bedeller ödememek için bu sendromları türkçeleştirip adli tıp uzmanları hukukcular hekimler ve psikologkarın haberdar edilmesi gerekmektedir.aslında bakıldığında toplumda oldukça yaygın oplan bu durum geçirilen cinnetler aile dramları ve felaketlerle su yüzüne çıkmamaktadır .
akademik çalışmalar yapılmadığından bu konular bilinmemektedir .saygılarımla

---

Sizin bu çalışmalar dediğiniz konuları yargı sistemimiz bilmiyormu acaba neden farklı davranıyorlar???????

Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu


medea komplexiyle veya pariental alienation syndrome ile ilgili hiç kimsenin çalışma yapmadığını farkettim . akademisyenlerin hiç ilgilenmediği ama toplumsal yara olarak bir çok vakaanın ardında gizli kalmış bir durumdur.bu konuyla alaklı çalışma grubu kurmak adına bilinirliğini artırmak bile yeterlidir.medea komplexi :yunan tragedyalarından epiclos un medea tragedyasından köken alan bir hastalıktır.kısaca aldatıldığını düşünen kadın (yıkık hüsran ve kızgın)eski kocasından intikam alabilmek amacıyla çocuklarını öldürerek ona gösterir.günümüz modern dünyasında anlamsız gelen bir çok davanın ardında bu komplexin paranoya ve histeriye ittiği kadınlar mevcuttur.özellikle boşanma davalarında büyük oranda kendini gösterir fakat boşanma davaları bittikten sonra da boşanma hükümleriyle alakalı gerek velayet gerekse nafaka bakımından boşanmada kötü niyetli anne sendromu olarak tanımlanan amerikan hukuk sisteminde canada hukuk sişteminde yeri olan bir vakanın köklerini oluşturur. DIVORCE RELATED MALICIOUS MOTHER SYNDROME Ira Daniel Turkat, Ph.D. (http://www.fact.on.ca/Info/pas/turkat95.htm ) örnek olarak verilebilicek bir sitedirboşanmada art niyetli anne sendomu işin maddi kısmında nafakayla alaklı art niyet sergilerken velayet kısmında yabancılaştırıcı rolune burunerek çocuk veya çocuklarını babaya karşı kışkırtmaya yabancılaştırmaya ve kullanmaya kalkar bu durumda çocukları ciddi bir duygusal tacize maruz bırakarak hırpalar ki bu durum travma sonrası stress sendromu olarak bilinecek ruhsal durumu doğurur.ülkemizde henüz yeni yeni şiddeti giderek artan bir çok davanın kökleri bu duruma kadar uzanır.duygusal taciz o kadar şiddetlenebilirki annenin babayı fabrikasyon (üretme/kurgu )bir cinsel istismar davasına dahi dönüştürebilir .bu duruma yabancı olan çocuk psikaytrları gerçek istismar veya kurgu istismar tanımlamalarının yapıldığı makaleleri okumamışlarsa uzun süren bu duygusal tacizin birer parçası olurlar ve mahkemeler uzadıkçada kötü niyetli anne sendomu başarılı bir yabancılaştırıcı olarak çocukların gözünde baba imajının yok edilmesi sağlanmış olur.boşanmada art niyetli anne sendoromunun en ağır şekli istismar suçlaması günümüz ülkemizde bir salgın gibi büyümektedir. hukuki ve tıbbı çalışmalar geri olduğundan bir çok vaka sürüncemede bırakılarak hem çocuk hemde babalar açısından maduriyet çok büyümüştür.işin ilginç yanı gerçek istrismar davaları bile bazen arada kaybolabilecek kadar hukuki vahemet bir hal almıştır. ülkemizde velayet kontrolu yapan herhangi bir resmi kurumun olmaması velayet sahibi annenin her türlü duygusal tacizine açık çocukları koruyabilecek bir mekanizmanında kurulamamasından çocuk hakları bakımından ciddi bir risk oluşturmaktadır.bu konuyla alakalı bir çok çalışma mevcuttur bunlardan bir kaçının sitesini veriyorum: http://www.fact.on.ca/Info/pas/walsh99.htm makaleler incelendiğinde olayın vahameti daha çok gözler önüne serilmektedir. http://www.fact.on.ca/Info/pas/gard01b.htmhatta işin daha ileriki aşamalarında adli tıp makaleleri işin ciddiyetini gözler önüne sermektedir.http://www.ipt-forensics.com/journal/volume2/j2_3_1.htm bu konulardan habersiz basma kalıp bir sistemle raporlar alınarak yaratılan bir çok mahkumiyetin vicdanları rahatsız eden kısmı işin uzmanı diye ortalara çıkan gerek akademik gerekse hukuk kısmını dolduran kişilerin aslında hayatlarında bir kaç makale okumaktan ve toplasanız üç makaleyi geçmeyen yayınlarla ortalarda dolanmasıdır.1985 yılında salem cadı davalarına benzetilerek tanımlanan bu hastalıklar 2011 türkiyesinde hala bilinmemekte birkaç insanın kişisel mücadeleleriyel tanımlanıp hukuk sistemi içine alınmaya çalışılmaktadır. bu konuda bu makaleleri çeviren arkadaşlarımın bu konu altında bu konunun madurlarına yardım edebilmek adına buradan yayınlamaya davet ediyorum. saygılarımla

sizede komik gelecek ama aşağıdaki makalemi olabildiğince çok insana ulaştırmanızda yarar görüyorum evet bilmiyorlar....


Medea komplexi -boşanmada art niyetli anne sendromu -ebevyne yabancılaştırma sendromu


medea komplexiyle veya pariental alienation syndrome ile ilgili hiç kimsenin çalışma yapmadığını farkettim . akademisyenlerin hiç ilgilenmediği ama toplumsal yara olarak bir çok vakaanın ardında gizli kalmış bir durumdur.bu konuyla alaklı çalışma grubu kurmak adına bilinirliğini artırmak bile yeterlidir.medea komplexi :yunan tragedyalarından epiclos un medea tragedyasından köken alan bir hastalıktır.kısaca aldatıldığını düşünen kadın (yıkık hüsran ve kızgın)eski kocasından intikam alabilmek amacıyla çocuklarını öldürerek ona gösterir.günümüz modern dünyasında anlamsız gelen bir çok davanın ardında bu komplexin paranoya ve histeriye ittiği kadınlar mevcuttur.özellikle boşanma davalarında büyük oranda kendini gösterir fakat boşanma davaları bittikten sonra da boşanma hükümleriyle alakalı gerek velayet gerekse nafaka bakımından boşanmada kötü niyetli anne sendromu olarak tanımlanan amerikan hukuk sisteminde canada hukuk sişteminde yeri olan bir vakanın köklerini oluşturur. DIVORCE RELATED MALICIOUS MOTHER SYNDROME Ira Daniel Turkat, Ph.D. (http://www.fact.on.ca/Info/pas/turkat95.htm ) örnek olarak verilebilicek bir sitedirboşanmada art niyetli anne sendomu işin maddi kısmında nafakayla alaklı art niyet sergilerken velayet kısmında yabancılaştırıcı rolune burunerek çocuk veya çocuklarını babaya karşı kışkırtmaya yabancılaştırmaya ve kullanmaya kalkar bu durumda çocukları ciddi bir duygusal tacize maruz bırakarak hırpalar ki bu durum travma sonrası stress sendromu olarak bilinecek ruhsal durumu doğurur.ülkemizde henüz yeni yeni şiddeti giderek artan bir çok davanın kökleri bu duruma kadar uzanır.duygusal taciz o kadar şiddetlenebilirki annenin babayı fabrikasyon (üretme/kurgu )bir cinsel istismar davasına dahi dönüştürebilir .bu duruma yabancı olan çocuk psikaytrları gerçek istismar veya kurgu istismar tanımlamalarının yapıldığı makaleleri okumamışlarsa uzun süren bu duygusal tacizin birer parçası olurlar ve mahkemeler uzadıkçada kötü niyetli anne sendomu başarılı bir yabancılaştırıcı olarak çocukların gözünde baba imajının yok edilmesi sağlanmış olur.boşanmada art niyetli anne sendoromunun en ağır şekli istismar suçlaması günümüz ülkemizde bir salgın gibi büyümektedir. hukuki ve tıbbı çalışmalar geri olduğundan bir çok vaka sürüncemede bırakılarak hem çocuk hemde babalar açısından maduriyet çok büyümüştür.işin ilginç yanı gerçek istrismar davaları bile bazen arada kaybolabilecek kadar hukuki vahemet bir hal almıştır. ülkemizde velayet kontrolu yapan herhangi bir resmi kurumun olmaması velayet sahibi annenin her türlü duygusal tacizine açık çocukları koruyabilecek bir mekanizmanında kurulamamasından çocuk hakları bakımından ciddi bir risk oluşturmaktadır.bu konuyla alakalı bir çok çalışma mevcuttur bunlardan bir kaçının sitesini veriyorum: http://www.fact.on.ca/Info/pas/walsh99.htm makaleler incelendiğinde olayın vahameti daha çok gözler önüne serilmektedir. http://www.fact.on.ca/Info/pas/gard01b.htmhatta işin daha ileriki aşamalarında adli tıp makaleleri işin ciddiyetini gözler önüne sermektedir.http://www.ipt-forensics.com/journal/volume2/j2_3_1.htm bu konulardan habersiz basma kalıp bir sistemle raporlar alınarak yaratılan bir çok mahkumiyetin vicdanları rahatsız eden kısmı işin uzmanı diye ortalara çıkan gerek akademik gerekse hukuk kısmını dolduran kişilerin aslında hayatlarında bir kaç makale okumaktan ve toplasanız üç makaleyi geçmeyen yayınlarla ortalarda dolanmasıdır.1985 yılında salem cadı davalarına benzetilerek tanımlanan bu hastalıklar 2011 türkiyesinde hala bilinmemekte birkaç insanın kişisel mücadeleleriyel tanımlanıp hukuk sistemi içine alınmaya çalışılmaktadır. bu konuda bu makaleleri çeviren arkadaşlarımın bu konu altında bu konunun madurlarına yardım edebilmek adına buradan yayınlamaya davet ediyorum. saygılarımla

Kadın- Erkek ilişkilerinde 2 şiddet unsuru var. Birisi erkeğin kadına yaptığı "fiziksel şiddet". İkincisi kadının erkeğe yaptığı " Psikolojik şiddet"
Hakimler , fiziksel şiddeti daha çok görme eğilimindeler, çünkü gözle görülebilir deliller bıraktığı için.
ama aslında psikolojik şiddet daha ağır yaralar açıyor. Örneğin; başımdan geçen bir olay, kadının aşırı asabi, sinirli, inatçı, çingen davranışları olması, kendi tabiriyle, cazgırlık yapması, çirkef olması, çok saldırgan ve kavgacı tutumlar sergilemesi. Böyle bir kadın tipi, dayakçı erkek tipinden ,bence daha vahim ve daha kötü bir durumdur. Hakimler böyle kadınlarında toplumda oldugunu görmüyorlar, ve her seferinde kadın haklıdır, kadın ezilen taraftır, boşanıyorlarsa, kesin erkek bir suç işlemiştir, kusur erkektedir, tarzında yaklaşıyorlar.