Printable View
Kesilmiş cezası olan bir kişi yakalandığı yerdeki ceza evindemi yatar yoksa cezayı veren adliyeyemi sevk olunur ve oradaki en yakın ceza evinemi sevk edilir. ayrıca direk ceza evine teslime gidilse oradaki ceza evi içeri alırmı yoksa adli kolluklaramı teslim eder bi aydınlatırsanız çok sevinirim saygılarla
Bildiğim kadarıyla önce yargılanacağı yerdeki cezaevine gönderiliyor daha sonraki mahkemeye çıkış halinde hakim kararı ile ceza belirlenecekse ceza belirlenir daha sonra ki zamanda hükümlü şartları göz önünde bulundurularak sevk
gerçekleştirilebiiyor ceza evine gidince memurlara teslim ediliyor iç işlemlerden sonra kontrol arama parmak izi.....vs. koğuşuna gönderiliyor..
ceza alınmış zaten yatılacak ceza kesinleşmiş yargıtaydan dosya gelmiş ve ceza kesinleşmiş arama kaydı çıkarılmıştır. öğrenmek istediğim her hangi bi şehirde yakalandığı yerde mesela ankarada oradaki en yakın ceza evinemi konur.
Evet en yakın ceza evine gönderilir ikamet ettiği yerde olması gibi bi şart söz konusu değil
ve sanırım 3.5 yada 4 ay bitiminde bir dilekçe ile hal durumu göz önünde bulundurularak 3 yer seçip sevkini isteyebilir.
Bu konuda benimde bir sorum olacaktı, arama yaparken ulaştım bu konuya ve konu kirliliği olmasın diye burdan sorumu iletmek istedim...
Şimdi ilk arkadaşın söylediği durumun benzeri bir durum var. Ceza verildi, yargıtaya gönderildi ve kesinleşti. Bunun ardından sanık'ın cezaevi seçme şansı varmıdır ? Yani misal veriyorum Beşiktaş adliyesinde alınan karar doğrultusunda ben buraya teslim olmak istiyorum diye anadoluda bir cezaevine teslim olunabilirmi ? böyle bir kısıtlama ya da bu uygulamaların bir prosedürü varmıdır ?
Yanıtlar için teşekkür ederim...
bu konuda fikri olan yok mu ?
Bakın ilk etapta Beşiktaş dediniz yakalanıp ceza kesildiği ve mahkemeye ilk çıktığı yerdeki en yakın cezaevine gönderiliir. Daha sonra yani belli bir süre sonra zamanı ben 3.5 4 ay gibi biliyorum ama bu konuda net bilgisi olan arkadaşlar varsa düzeltir ki 72. güne gelindiğinde bir dilekçe ile sevk isteyebilir ama ilk kez çıkıyorsa ben bu cezaevini istemiyorum beni başka bir yere gönderin deme şansı yok malesef. Ama sevk istemek için belirlenen zamanı geçirip, sevk için gerekçesinide belirtip isteyebilir tabi.
Yanıtınız için teşekkür ederim...
Birkaç ufak birşey daha sorayım;
-> En baştaki sorumu biraz daha netleştirip sormam gerekirse; Hüküm giyeceği kesinleşen birinin henüz hakkında arama emri çıkartılmadan gidip bölgesi dışındaki bir savcılığa teslim olması durumunda o bölgedeki cezaevinde kalma durumu varmış bu ne derece doğrudur acaba ?
-> Yanırtınıza gelince; karar 6 aylık mahkumiyet cezası olduğundan yani nıspeten hafif bir suç olduğundan 3-4 ay gibi bu tarz prosedürlerle uğraşma durumu söz konusu mudur ? (1. sorunun cevabı ile bu soruyu cevaplamaya gerek kalmayabilir..) Ayrıca 2 senenin altı sanırım açık cezaevi hakkı var, bu noktadan bakıldığında sizin söylediklerinizle bağdaştırmam gerekirse en yakındaki açık cezaevinemi gönderilir yoksa en yakın herhangi bir cezaevinemi ?
Tekrardan teşekkür ederim... İyi günler...
benim sormak istediğim eşim cezaevinde 8 ay yatıcak denetimli serbeslik hakkı varmış bunu nereye nasıl ne yapıcağımızı bilemiyoruz birde kastamonu cezaevinde yatıyor izmirde yaşıyoruz izmire naklini isterse bunun şartları ve ne kadara mal olur bize teşekkürler iyi çalışmalar
teslim olduğu yerdeki ceza infaz kurumuna teslim edilir.
eğer ki ceza miktarı 2 yıl ve daha az ise ve ilk defa suç işlemiş ise doğrudan açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkı da var.
sayın saygıdeger avukat ve yetkililer bir kaç sorum olacak cevaplarsanız sevinirim
dava konusu şu:
dayak yiyen şahıs hastaneye giderek tedavi yaptırıyo ve oradaki polisin tutanagına tanımadı kişilerce darp edildiğini söylüyo sonra karakola giderek önce polislere maskeli kişi tarafından alaca karanlıkta darp edildiğini söylüyo bunun üzerine polisler şikayetci oldugun varmı dediklerinde benim adımı veriyo ve ifadesini benim darp ettiğimi direk isim vererek şikayetçi oluyo, ama maalesef maske olayını ifadeye yazdırmıyo, mahkemede benim darp saatinde başka yerde oldugumu ve yanımda şahidim oldugunu beyan ettim ve şahidim gelerek beni dogruladı, iftira atanın maskeli kişilerce dövüldüğü konusunda yalan söylediğini karakoldaki ifade alan polislerin mahkemede şahitliği ile ispat ettim ve iftira atan adamın şahidi yok ama darp edildikten sonra karısının yanına gittiğini ve onun başı kan içinde onu gördüğünü söyledi ama şahit gösterdiği eşini mahkemeye getiremedi ve maalesef polis zoruylada kadın gelmedi ben beraat beklerken tam bir fiyasko ile bana 100 gün para cezası verildi, hakim hiç bir verdiğim savunma yazılarını maalesef okumadan adamın hastane raporuna göre ve beyanına (iftirasına) ve dosyadaki delillere (hiçbir delil yok) dayanarak 4 ncü son celse tutanagına ve gerekçeli kararada bu şekilde yazdırarak kesin para cezası verdi, bu dava ile ilgili dosyaya kim baktıysa maalesef tam bir hakim fiyaskosu dedi
bana sulh ceza mahkemesinde 100 gün para cezası verildi
4 ncü son celsede ve gerekçeli kararın sonuna şöyle yazıldı
dair kararın öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde mahkememize verilecek dilekçe veya zabıt katibine yapılacak beyanla verilen ceza miktarı dikkate alınarak sanığın müdafinin ve katılanların yüzlerine karşı kesin olarak karar verildi 18.09.2010
soru 1: yukarıdaki ne anlama geliyor bu karara itiraz edilemez dediler bende adalet bakanlığına itiraz edicem dogrumudur
soru 2: ben bu karara karşı adalet bakanlığına bir yazı ile itiraz edicem fakat bu müracaat için süre varmıdır buğün karar açıklanalı 21 gün oldu yoksa hakkım kayboldumu başka ne gibi hak arama işlemi yapabilirim
sorularıma cevap verenlere şimdiden çok çok çok teşekkür ederim
Karar yüzünüze karşı okunmuş, süre tutum dilekçesi vermediyseniz karar kesinleşmiş demektir. Süre tutum dilekçesi verdiyseniz karar size tebliğ edildikten itibaren 7 gün içinde temyiz edebilirsiniz. Kesin olarak verilen karar nedeni ile temyiz talebiniz red oluncaktı belki bu red kararını temyiz etmek mümkün, bu suretle temyiz şansı olabilir.
Bu süreyi geçirdiyseniz Adalet bakanlığına yapacağınız baş vurunun normal bir süresi yoktur, esasen böyle bir usul de yoktur.
Adalet Bakanlığına kanun yararına bozma talebinde bulunulabilir, o da sizin duruma etki etmez kanaatimce.
sayın oguz herhangi bir dilekçe vermedimAlıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
yani ben bu cezayı haksızda olsam yedim dimi
peki adalet bakanlığından sizce sonuç alabilirmiyim bu gibi yazılar sonuç verirmi
birde adalet bakanlığına ne tür bir dilekçe yazmam uygun olur dilekçe örnegi varmıdır usulü nasıldır ve nereye vericem
ilginize teşekkür ederim cevap verirseniz bekliyorum
sayın oguz
adalet bakanlığı kanun yararına bozma kararı verirse bu benim cezama ne gibi faydası olur
ben para cezamı ödüyecem
karara göre ceza iptal edilirmi
çok teşekkürler selamlar
Sizin olayınız kanun yararına bozma durumuna uygun değil kanaatime göre.
Yukarıda da yazdım. Mahkeme kararlarının itiraz mercii adalet bakanlığı değildir. Bu yüzden diğer sorularınıza en azından ben olumlu bir cevap veremiyorum.
Kanun Yararına Bozma
Kanun yararına bozma
Madde 309 – (1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir. (1)
–––––––––––––
(1) 6/12/2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle bu fıkrada yer alan "Adalet Bakanı" ibaresi, "Adalet Bakanlığı" olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Sayfa 80
9180
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
(4) Bozma nedenleri:
a) 223 üncü maddede tanımlanan ve davanın esasını çözmeyen bir karara ilişkin ise, kararı veren hâkim veya mahkeme, gerekli inceleme ve araştırma sonucunda yeniden karar verir.
b) Mahkûmiyete ilişkin hükmün, davanın esasını çözmeyen yönüne veya savunma hakkını kaldırma veya kısıtlama sonucunu doğuran usul işlemlerine ilişkin ise, kararı veren hâkim veya mahkemece yeniden yapılacak yargılama sonucuna göre gereken hüküm verilir. Bu hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz.
c) Davanın esasını çözüp de mahkûmiyet dışındaki hükümlere ilişkin ise, aleyhte sonuç doğurmaz ve yeniden yargılamayı gerektirmez.
d) Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.
(5) Bu madde uyarınca verilen bozma kararına karşı direnilemez.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının kanun yararına başvurması
Madde 310 – (1) 309 uncu maddede belirtilen yetki, aynı maddenin dördüncü fıkrasının (d) bendindeki hâllere özgü olmak üzere ve kanun yararına olarak re'sen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından da kullanılabilir.
(2) 309 uncu madde gereğince Adalet Bakanlığı tarafından başvurulduğunda bu yetki, artık Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından kullanılamaz. (1)
hayır öyle bir seçme hakkı kanunu henüz yok nerede yakalanırsa oradaki ceza infaz kurumuna teslim edilir ama kendisi hangi ceza infaz kurumuna giderse oraya konulur kendi gidip ceza infaz kurumuna teslim olmak isterse ceza evi yetkilileri onu kolluk görevlilerine teslim ederler hakkında emniyet işlemleri ve savcılık işlemleri yapıldıktan sonra ceza infaz kurumuna götürülür teslim edilir hangi ilde gider teslim olursa o ilin ceza infaz kurumuna teslim edilir ama şartlarına göre bulunduğu il de kapalı ceza infaz kurumu yoksa en yakın yere sevk edilebilir
merhaba.herkese iyi çalışmalar dilerim
size bir olaydan bahsedeceğim.2004 yılında kardeşimin başına üzücü bir olay geldi.şöyle;
halkalı polis lojmanlarında ikamet etmekteydik o yıl içersinde.kardeşim kapının önünde otururken lojman sakinlerinden olmayan iki kişi şüpheli tavırlarla apartman girişine yöneldiğinde kardeşim bu şahıslara selam verip hayırdır ben yardım edeyim diye yaklaşmış fakat bekemediği bir şekilde yanıt alıp tartaklanmıştır.bu küçük hadisenin üzerinden 1-2 saat sonra lojman yürüyüş parkurunda gezintiye çıkan kardeşimin önüne bu iki şahıs geçip kardeşimi küfürlü sözlerle ve darbelerle tahrik edip dövmeye başlamışlar.bunun üzerine kardeşim panik korku ve acı ile cebinden çıkarttığı çakıyı üzerinde bulunan şahıstan kurtulma psikoloji ile saplamış ve hemen oradan uzaklaşmış..kardeşim olay vukuu bulurken 14 yaşındadır.olayın gerçekleştiği yer ikamet alan olup halkalı eski polis lojmanları içersindedir.şahıslar avcılar ikametli olup yaşça kardeşimden büyüktür.yaptırım güçlerini de kullanarak olayı gaspa sürükleme çabalarında ilk etapta başarılı oldularsa da(bu süre içersinde kardeşim dört buçuk ay tutuklu kalmıştır) mahkeme kardeşime gasptan beraat kararı verip tahliyesini gerçekleştirdi..bu hadisenin ardından da başka bir üzücü olayla karşı karşıya kaldık.babam girmiş olduğu bir çatışmada vuruldu ve olayın derinliği açısından amirlerinin de önerisi ile şehir hatta bölge dışına atama istedi.istanbuldan denizliye atamamız yapıldı.atama yapılmadan önce mevcut mahkememiz ile alakalı savcıya ve mevcut barodan atanan avukatla görüşüldü ve artık sıkıntı kalmadığı bu saatten sonra sizi üzecek herhangi bir kararın çıkmasının olası olmadığı hatta mahkemelere iştirak etme zorunluluğumuzun kalmadığı söylenmiştir.2007 ve 2008 yıllarında yapılan duruşmaların ardından 2008 yılında kardeşime tekrar bir ceza belirlenmiş ve bu kararlar bize 11/11/2010 tarihinde ulaşmıştır.cezanın nevi ve miktarı 1 yıl 3 ay olup yapılan hesaplamalar ile cezanın kalan kısmının 68 gün olduğu belirlenmiştir.şimdi işin enteresan tarafı tebilagatın bu kadar zaman sonra ulaşmış olması , olayın içeriği , karşı tarafın hadisenin gerçekleşmesi üzerinde ki etkinliği söz konusu olduğunda mahkemenin bu kararı neye göre vermiş olduğu açıkcası muamma niteliği taşımaktadır.sizlerden öğrenmek istediğim bu cezanın iptali söz konusu mu? paraya çevrilmesi mümkün mü?
ek soru; aradan bu kadar zaman geçmesine karşılık kardeşim hakkında herhangi bir yakalama emrinin çıkmamış olması ilginç değil midir ?
hadise ile ilgili ek açıklama; şahısların mahkeme sürecinde ki ifadeleri hep çelişkili olup her ifade birbirinden bağımsız ve adaleti yanıltmaya yönelik olduğu duruşma hakimi tarafından ve psikologlar tarafından da iştirak ettiğimiz duruşmalarda anlaşılmıştır.buna karşılık hadise yukarıda belirttiğim şekilde gerçekleşmiş ve kardeşimin de ifadeleri bu şekilde olmuştur.hadisenin içeriği gerçekleşme durumu gözönüne alındığında her ne kadar yaralamadan dolayı mağdur duruma düşmüş olsalarda aslında kendi mağduriyetlerine kendileri sebebiyet vermiş olduğu ortadadır.iştiraklerimiz boyunca mahkeme seyri olması gerektiği gibi lehimize devam ederken iştiraklerimizin kesilmesi üzerine aleyhimize dönmesi şüphelidir.
not: aihm e müracatta bulunuyorum konu hakkında.adalet bakanlığı ve meclise de gerekli dilekçelerle başvuru hazırlığındayım.
ilgi ve alakalarınıza şimdiden teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim.selametle
infaz görevlisi olarak söyleyebilirim ki,
kişi yakalandığı yerdeki cezaevine alınır. cezayı veren mahkeme hükmün infazı için savcılığa verir ve gerisine karışmaz. önemli olan hükmün infazıdır. cezanın süresine göre de başka cezaevine nakil olur yada o cezaevinde kalır. ama kalması çok düşük bir olasılıktır. doğrudan cezaevine ayrılması için yakalanmaması değil, teslim olması gerekir. bunun dışında açık cezaevine ayrılması özel hükümlere tabidir (cezanın belli bir kısmını iyi halli geçirmiş olması ve bunun cezaevi disiplin kurulunca onaylanıp bakanlığa gönderilmiş olması gibi...).
cezanın ve suçun türüne göre de hangi cezaevine nakil edileceği bakanlıkça belirlenir. belli bir standart yoktur....
Selamun Aleykum ßende ßir Soru Yöneltmek İstiyorum. ßenim Kardeşimin Geçmişte (2005) Yaralama Suçu Vardı Ve ßelli ßir Süre CezaEvinde Kaldı Sonra Tahliye Oldu Ve Son Mahkemesinde Dosyası Temyize Gitmiş Yargıtay Ceza Kesmiş, 4,5 Yıl. Pazar Günü Gbt Sorgulamasında Karakola Almışlar İfade Diye. Ve Sabah Cezaevine Atmışlar, Kesilmiş Ceza'yı Kefaret Verip Çıkarma Gibi ßir Şansımız Varmı ? Veya Çıkması İçin Neler Yapmam Lazım.
Şimdiden Konuyla İlgili Yardım edecek Arkadaşlara Çok Teşekkür Ederim....
Yardım Edecek Kimse Yokmu ? :(
Açık gönüllülükle ifade etmek gerekirse, yazınızda B yerine ß kullandığınız için dikkatim dağılıyor ve yazınızı okuyamıyorum. ß karakterlerine takmayan, benim gibi takıntısı olmayan birileri cevap verir umarım.
Peki Düzelterek Sorayım O Zaman...
Selamun Aleykum Bende Bir Soru Yöneltmek İstiyorum. Benim Kardeşimin Geçmişte (2005) Yaralama Suçu Vardı Ve Belli Bir Süre CezaEvinde Kaldı Sonra Tahliye Oldu Ve Son Mahkemesinde Dosyası Temyize Gitmiş Yargıtay Ceza Kesmiş, 4,5 Yıl. Pazar Günü Gbt Sorgulamasında Karakola Almışlar İfade Diye. Ve Sabah Cezaevine Atmışlar, Kesilmiş Ceza'yı Kefaret Verip Çıkarma Gibi Bir Şansımız Varmı ? Veya Çıkması İçin Neler Yapmam Lazım.
Şimdiden Konuyla İlgili Yardım edecek Arkadaşlara Çok Teşekkür Ederim....
Türk hukukunda kefaret sistemi bildiğim kadarıyla yoktur.
Evet kefaret diye bir şey hukukumuzda islam hukukunda bazı ödevlerin yerine getirilmemesi halinde kefareti ödenir neyse üyemiz kefalet demek istiyor biliyorum ama kesilmiş kesinleşmiş cezada kefaletle serbest bırakma ya da paraya çevirme olmaz.
İslam hukukunda yaralama gibi suçlarda da kefaret olabiliyor diye biliyordum; o yüzden kefaret olarak algıladım bir an. Dediğiniz gibi sayın üye huseyna kefalet demek istiyor olmalı.
Onlara da diyet deniyor :)
Teşekkür Ederim Bilgilendirdiğiniz İçin, Bir Sorum Daha Olacak Şimdi Kaldığı CezaEvinde 2 -3 Ay İçinde Başka Bir CezaEvine Sevk Edecekler, Hükümlü Kendisi İstediği CezaEvini Seçme HÂK'kına Sahip'midir ?
Cevap Yokmu Arkadaşlar ?
Kesilen cezada beraat içeren bir terim olurmu arkadaşlar. Yani beraat yazar maddi ceza falan olurmu? Yoksa tamamen kurtuldumu demektir?
Merhaba, nişanlım 2009 yılında bı kavgaya karıştı, karşı taraf yaralandı ve yoğun bakımda kalarak tekrardan ıyılesmıstı. Ancak yaralayan kişi nişanlım değil, ortada bi yaralama aleti yani delil yok ama kavgayı çıkaran nişanlım olduğu için suç üzerine kaldı. 3 kez temyıze gönderdildi ancak dün yargıtay tarafından cezası onandı. kesinleşmiş ceza 3 yıl 1 ay 15 gün, yatarı 1 yıl 1 ay olarak onanmış. Bu karara ne yapılabilir? Hapse girmemesi için bir yol yok mudur(denetımlı serbestlık, paraya cevırme v.s.) ? Avukatlarımız iyi değildi sanırım ki o yüzden böyle saçma sapan bir karar cıktı ortada delıl dahı yokken. Önerileriniz benim için çok önemli..