-
Yediemin ücreti
Yediemin ücretinin nasıl tahsil edileceği hakkında bilgisi olan hukukçu arkadaşlar varmı? ( İcra İflas Kanununa tabi bir haciz işlemi olmadığı durumlarda). Yani 6183 sayılı kanun veya diğer herhangi bir mevzuata göre muhafaza altına alınan menkul malların yedieminlik ücreti nasıl tahsil edilebilir?
Görüşlerini bildiren hukuçu arkadaşlara şimdiden teşekkürler.
-
haciz işlemi olmadan yediemin nasıl olunuyor
-
6183 sayılı kanuna göre olunabilinir.
-
6183 sayılı kanunda da haciz olmadan nasıl oluyor sonuç olarak 6183 sayılı yasada devletin alacaklarının cebri tahsil yoludur
-
Haciz işlemi var tabiki ama bu haciz işlemi İcra İflas Kanununa tabi bir haciz işlemi değil. Örnek olarak 6183 sayılı kanuna dayanarak devlet haciz yapabilir ve malı muhafazaya alabilir. Benim burda söylemek istedğim İcra iflas kanunu dışında herhangi bir şekilde yediemin olma durumudur.
Muhafaza edilmek üzere kendisine resmen teslim olunan rehinli veya hacizli veya herhangi bir nedenle elkonulmuş olan mal nedeniyle bir kişi yedimemin olabilir.
İcra İflas Kanununda yediemin ücretinin nasıl tahsil edileceği belirtilmiştir. Ama diğer durumlarla ilgili olarak( örneğin trafik kanununa aykırılıktan dolayı bir aracın otoparka çekilmesi durumunda otopark işleticisi yediemin olur) yedieminlik ücretinin nasıl tahsil edileceği belirli değildir.
BU konuda bilgisi olan arkadaşlar varmı diye sordum.
Sayın Eyilik sanırım sorumu yeterince açıkladım.
-
sorunuzu İİK dışında diye sorduğunuz için icra iflas yasasına göre uygulamanın nasıl olduğunu ve bu yasa açısından doğru cevabı bildiğinizi farz ediyoruz.
6183 sayılı yasaya göre muhafaza altına alınan menkullar çoğunlukla vergi dairelerinin veya bu uygulamayı yapan kuruluşların kendi depolarını kullandıkları bilinir ancak bir başka yediemine bırakılması halinde bu ücretin nasıl tahsil edileceği yasada tam olarak düzenlenmemiştir. Ancak 6183 sayılı yasa ile ilgili olarak boşluk olan durumlarda icra iflas yasasının uygulanacağı belirtilir. Bu itibarla 6183 sayılı yasaya istinaden yediemin ücreti konusunda kaynağınız icra iflas yasası olacaktır.
bunun dışında başkaca yasalara göre yapılan uygulamalarda ise yedieminlik ücreti hakkında o yasalarda ki düzenlemelere bakmak gerekmektedir. Örneğin orman suçları ile ilgili olarak
MADDE 84 - (Değişik: 2896 - 23.9.1983) Orman suçlarından dolayı zaptolunan ağaç, tomruk, kereste, yakacak ve sair mahsuller ile suçta kullanılan aletler, vazifeli orman memurları tarafından muhafaza edilmek üzere orman depolarına, orman deposu yoksa ve suç mahallî belediye hudutlarında ise o yer belediyesine, köy hudutları içinde ise o köy muhtarına, yokluğunda vekiline, onun da yokluğunda ihtiyar heyeti üyelerinden birine yediemin senedi mukabilinde teslim olunur. Belediye veya köy yetkililerine teslim edilen bu mallar en kısa zamanda orman depolarına idarece nakledilir. Bunlardan çürüyecek veya bozulacak olanlarla muhafazası müşkül ve masraflı bulananlar, Cumhuriyet savcılığına yazılı bilgi verilip onbeş gün beklendiktan sonra herhangi bir mahkeme kararına gerek olmaksızın orman işletme müdürlüklerinin müsadereli mallar satış komisyonlarınca, mahallinde veya pazar yerlerinde ilân edilmek suretiyle derhal satılır.
(Ek hüküm: 3373 - 22.6.1987) Ancak, sahiplerinin talepleri üzerine suç aletleri yukarıda belirtilen satış komisyonlarınca takdir ve tespit edilecek rayiç değerleri karşılığında, kanunen muteber teminat veya muteber müteselsil kefil göstermeleri ve dava neticesinde müsaderesine karar verildiği takdirde aynen iade şartıyla sahiplerine teslim edilir.
Zaptolunan nakil vasıtaları orman idaresinde veya yedieminde bekletilemez. Bu vasıtaların kayıtlı olduğu trafik bürosuna derhal durumu bildirilir ve trafik görevlilerince de, trafik siciline ve ruhsatnamesine orman suçundan zaptedilmiş olduğu hususunda açıklama konulur. Trafik sicili ve ruhsatnamesinde bu açıklamayı taşıyan nakil vasıtasını satın alan üçüncü sahiplerinin talepleri üzerine birinci fıkrada belirtilen satış komisyonlarınca takdir ve tespit edilecek rayiç değerleri karşılığında, kanunen muteber teminat veya muteber müteselsil kefil göstermeleri ve dava neticesinde müsaderesine karar verildiği takdirde aynen iade şartıyla, sahiplerine teslim edilir.
Zaptolunan nakil vasıtası ile yeniden orman suçu işlendiği takdirde vasıtanın sahibine iade olunabilmesi için nakit veya Devlet tahvili veya banka teminatı verilmesi zorunludur.
Suçta kullanılan nakil vasıtaları kesin bir zaruret olmadıkça yediemine teslim edilemez. Sahibi tarafından belirtilen esaslara uygun olarak alınmayan veya istenmeyen veya sahibi bulunmayan canlı nakil vasıtaları beş gün, diğer nakil vasıtalır ise en çok bir ay beklendiktan sonra birinci fıkrada belirtilen satış komisyonunca mahallinde veya pazar yerlerinde, bu yerlerde alıcı bulunmadığı veya uygun fiyat teşekkül etmediği takdirde, idarece uygun görülecek herhangi bir yerde, ilân edilmek suretiyle satılır.
Müsaderesine karar verilmeden yukarıda gösterildiği şekilde satışları yapılan orman emvali, sair mahsuller, suçta kullanılan aletler ve nakil vasıtalarının bedelleri, yapılan her türlü masraflar düşüldükten sonra emanet olarak bankaya veya orman idaresi veznesine yatırılır. Durum ilgili mahkemeye bildirilir.
Bunun dışında yediemine teslim edilen mallar ile ilgili olarak bir protokol yapılmış olması gerekir. o zaman burdaki kayıtlara bakmak gerekecektir.
-
Sayın Eyilik,
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.
Ancak yinede ortada büyük bir boşluk olduğundan bir çozüm bulmak zor.
Zİra İcra İflas Kanununu kıyasen uygulamak da mümkün olamıyor. Çünkü İcra kanununa göre yediemin mahcuz malın satışını muhafaza yapılan dosyadan istiyebiliyor. Ama İcra İflas Kanunu dışında kalan durumlarda ( örneğin yanlış yere park edilen bir aracın bir yediemin otoparka teslim edilmesi gibi) ortada bir dosya bulunmuyor.
Yediemin in hangi takip yolunu uyglayacağıda bir başka sorun. Hapis hakkını kullanmaya çalışan bazı meslektaşlar Yargıtay'ın kararı ile bu yoluda kullanamaz olmuşlardır.
Uygulamada ise 49 takip(yeni örnek no:7) yapılmaktadır. Fakat burada da sıra cetveli nasıl oluşturalacağı tartışma konusu.
Uygulamada gördüğüm ne yazıkki eğreti yöntemler uygulanıyor.
Şu ana kadar ne yazıkki tam hukuki bir karşılık bulamadım.
Teşekkürler.
-
sorunuzun cevabını vermiştim araçlar bağlanıp yediemine teslim edilirken bir protokol yapmış olmaları gerekir o protokolu incelemek gerek
-
protokol bazı durumlarda var bazı durumlarda yok.
örneğin yanlış yere park edilen araçların çekilmesi durumunda protokol yok.
-
Öncelikle ben hukukcu değilim Konyada yed-i eminlik yapmaktayım bu gibi durumlarda 6183 sayılı kanunda bosluk oldugundan İİK ilgili maddelerine gore haczi gerçeklerştiren alacaklı tarafa ( vergi dairesi ) noter aracılığı ile yediemin ücretinin ödenmesine aksi halde mahcuzlardan hiçbir suretle ceza-i ve hukuk-i yonden sorumlu tutulunamayacağını belirtir süreli (7 iş gunu ) ihtarname gonderilmeli ücret ödenmediği taktirde ilamsız icra takibi yolu ile tahsili cihetine gidilmeli diye dusunuyorum
boyle bir durumda kalmıs olsa idim ben bu sekilde tahsil yoluna giderdim.
-
Öncelikle ben hukukcu değilim Konyada yed-i eminlik yapmaktayım bu gibi durumlarda 6183 sayılı kanunda bosluk oldugundan İİK ilgili maddelerine gore haczi gerçeklerştiren alacaklı tarafa ( vergi dairesi ) noter aracılığı ile yediemin ücretinin ödenmesine aksi halde mahcuzlardan hiçbir suretle ceza-i ve hukuk-i yonden sorumlu tutulunamayacağını belirtir süreli (7 iş gunu ) ihtarname gonderilmeli ücret ödenmediği taktirde ilamsız icra takibi yolu ile tahsili cihetine gidilmeli diye dusunuyorum
boyle bir durumda kalmıs olsa idim ben bu sekilde tahsil yoluna giderdim.
-
sayın bircan
demekki siz yediemin ücretini alıyorsunuz:-)
-
Sayın meslekdaşlarım,
Uygulamada, buna benzer olaylar ve sorunlar yaşanmış ve çeşitli içtihatlara konu olmuş. Örneğin; bir gemide kaçak mazot yakalanmış ve gemi, bir özel liman işletmecisine yeddiemin olarak verilmiş. Ancak; kendilerine bir ücret takdir edilmemiş. Bu kişiler de dava açmışlar ve kendilerine ücret ödenmesini istemişler (ki; rehin hakkı tesis de ettirebilirlerdi diye düşünüyorum).
''Mevzuatta boşluk olabilir, ama hukukta boşluk olmaz'' kuralıyla, TMK'nun 1. maddesi doğrultusunda; bu tür yeddieminler, benzer durumların kıyasen uygulanmasıyla, hakkaniyete uygun bir ücreti, elbette alacaklardır, almalılardır.
Bu gibi durumlarda yeddiemin, öncelikle, kendisini yeddiemin atayan kurumdan, kendisi için bir ücret belirlenmesini istemelidir. İlgili mal kendisinden istendiğinde, ücreti ödenmediği için malı teslime yanaşmayacaksa; muhakkak Mahkeme'ye başvurarak, rehin tesisi talep etmelidir. Ücretin belirlenmemesi veya ücret ödenmeden malın teslimi gibi durumlarda da, muhakkak Mahkeme'ye başvurmalıdır.
Spesifik olarak, çekilen araçların teslim edildiği otoparklarda; ücret ödenmeden araçlar teslim edilmiyor. Ancak; çok uzun süre ve bir şekilde sahiplenilmeyerek otoparklarda kalmış araçlar için ne yapıldığını tam olarak bilmiyorum. İstanbul'daki bir avukat arkadaşım, bu tür bir otopark işletmecisinin avukatı olarak, pek çok aracı sattırdı; ama, bunu nasıl yaptığını tam olara bilmiyorum. Herhalde, Mahkeme'ye başvurarak yapılmış olsa gerek.
Tavsiye edilen ilamsız takip yöntemiyle de; itiraz gelmezse takip kesinleştirilecek ve bu şekilde haczeilecek araçla, alacak elde edilmeye çalışılacaktır. Ancak; itiraz halinde, yine yargılama olacağı şüphesiz olduğu gibi; araç üstünde başkaca hacizler olması halinde, yine alacak tahsil edilemeyecektir. Bu nedenle; reshin tesisi için uğraşmak, daha mantıklı geldi bana.
Saygılarımla,
-
Sayın Karakum,
Rehin hakkı ne yazıkki mümkün değil. Bu konuda yargıtay kararları da var. Araç sahibi ile yediemin arasında bir sözleşme olmadığından hapis hakkı ve dolayısıyla rehin in paraya çevrilmesi yolunu yargıtay kabul etmiyor.
Ben bir yediemin avukatı olarak ilamsız takip yolunu kullanıyorum( başka çare olmadığı için) İlamsız takipte asıl sorun sizinde belirttiğiniz gibi sıra cetvelinde yediemin alacağının hangi sırada yer alacağıdır. Benim görüşüm; takip yönteminin alacağın niteliğini değiştirmemesi gerekir. Uygulamada icra daireleri ilamsız takip bile olsa yediemin alacağını ilk sıraya koyuyorlar. Ayrıca yargıtay ın da bu konuda bir kaç kararını buldum.
-
Bu rehin meselesini araştıracağım. Bende de şu anda devam eden bir dava var, o nedenle biraz içtihat araştırması yapmıştım, rehne rastlamamıştım ama, özel olarak o konuda bir araştırma yapmamıştım.
Bu dava; özel bir liman işletmesine teslim edilen, kaçak mazot yakalanan geminin yeddiemin ücret(ler)iyle ilgili.
Sonucu ileteceğim.
Saygılarımla,
-
T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 11
Esas No.
1997/8528
Karar No.
1997/7542
Tarihi
28.10.1997
DAVACI İŞLETMECE ÇIKARILAN TCDD LİMAN İŞLETME TARİFESİ HÜKMÜ UYARINCA, İŞLETMENİN DENETİM VE GÖZETİMİ ALTINDA BULUNAN YERLERDEKİ EŞYANIN MUHAFAZA EDİLMESİ HİZMETLERİ BU TARİFE HÜKÜMLERİNE TABİDİR. DAVALININ DENİZ YOLU İLE LİMANA İTHAL ETTİĞİ VE HENÜZ GÜMRÜK İŞLEMLERİ TAMAMLANMADAN DAVA DIŞI BİR KİŞİNİN TALEBİ ÜZERİNE MAHKEME KARARI İLE ÜZERİNE İHTİYATİ TEDBİR KARARI KONULAN DENİZ YÜKÜNÜN DAVACIYA AİT LİMAN DEPOSUNA YEDİEMİN SIFATI İLE TEVDİ EDİLDİĞİ UYUŞMAZLIK DIŞIDIR. BU DURUMDA, YÜK SAHİBİNİN RIZA VE İRADESİ DIŞINDA BİR YARGISAL MAKAMIN KARARI İLE DAHİ SÖZ KONUSU ARDİYE HİZMETİNİN İFASI NEDENİYLE DAVACININ BK.NUN 476 NCI MADDESİNE GÖRE İSTEMEYE HAKKI BULUNDUĞU ARDİYE ÜCRETİNİN ADALET BAKANLIĞI'NCA ÇIKARILAN DEPO VE GARAJLARDA MUHAFAZA EDİLEN MALLARA UYGULANACAK TARİFE'NİN DEĞİL, DAVACIYA AİT TARİFE HÜKÜMLERİ DOĞRULTUSUNDA HESAPLANMASI GEREKİR.