Printable View
1.PERDE.
Hukuk da neymiş diye azarladı.Hukuk da benim kanun da benim.Var mı bir itirazı olan dedi.Hakim de benim ,Savcı da benim.Yargı Bağımsızlığı da neymiş, bunların maaşlarını biz ödemiyormuyuz.Kendilerine başka bir iş bulsunlar o zaman dedi.
Benim aleyhime karar vermek ne demek miş hepsi görecek.Önündeki Telefondan Adalet Bakanını aradı.
2.PERDE
Adalet Bakanı aldığı Telefon üzerine.
Ayağa kalkıp hazırol vaziyetinde ''emredersiniz efendim'' ,''emriniz olur'',''derhal efendim'',''onlar da kim oluyormuş'',''derhal müfettiş görevlendireceğim''
Şeklinde Telefona karşılık vermekteyken, odasında bulunan seçim bölgesindeki müteahhit vesair iş adamları da Ayakta dikilip,onlarda hazırola geçip , Adalet Bakanını can kulağıyla dinleyip başlarıyla onay verip ,telefonun karşı tarafında konuştuğu zatı muhteremin en yüksek makamdan arayan olduklarının farkındaydılar.
Adalet Bakanı odasında klima gürül gürül eserken adeta terden su kesilmişti.Zatı muhterem çok kızmış ,adeta köpürmüştü.
3.cü ve devam eden perdeleri merak ve tahmin etsem de fiiliyata dökülmeden senaryo aşamasında kalmasını dilerim.
3.PERDE
Yerin kulağı olduğu gibi ,Telefonlarda dinleniyordu.Telefonu dinliyen atlantiğin ötesindeki ülkenin muzır ajanı, gülümseyerek.''zatı muhteremin söylediğine bak, sanki kendisi aldığı maaşını başka yerden alıyor'' dedi.
Yerin de kulağı vardı.Döşemenin arasındaki kayın parkenin boşluğunda böcek de konuşmaları bir takım yerli ve yabancı ülkelerin ajanlarına duyurmaktaydı.Bu istihbaratla ajanlar ellerini oğuşturarak Devlet organları arasında nasıl bir çatışma ,ayrılık ve güvensizlik yaratabiliriz diye işe koyuldular.Ateş olmayan yerden duman çıkmazdı.Onların yapacağı iş ,kıvılcımı ateşe döndürüp,kurumlar arasında ayrılık yaratarak işleyişi zayıflatmaktı.İhbar mektuplarıyla ,dinledikleri konuşmaları da tüm bu kurumlara yollayarak birbirlerine şüpheyle bakmalarını sağlamak yolunda çok başarılı oluyorlardı.
4.PERDE
Köyler şehirlere yığıldı.Et ve Buğday Yetmez oldu.Ekonomi çöktü. Orta Büyüklükte şirketler ,Küçük işletmeler ve Esnaf yok oldu.Üretim yerini Tüketime bıraktı.Gümrükler sıfırlanmakla kalmadı, dövizde ucuzlatılarak ülke ithalat cennetine döndü.Üreticiler ya ithalatçı oldu.Yada fabrikalarını kapattı.Yada ülke dışına taşıdı.Tüketim için geliri olmayan ,işi olmayan Köylerden şehirlere yığılan vatandaşlar mecburen kredi kartına sarıldı.Şuçlar tarihte görülmedik şekilde arttı.Hapishanelerde yer kalmadı.Yargı Dosyalara yetişemediğinden , adliye salonları dosyalar ile doldu taştı.Akrabalık ,komşuluk ilişkileri sadece merhaba 'ya dönüştü.Duruma tepki gösterenler ,Padişahım çok yaşa demiyenler hakkında Tutuklamalar başladı.Devlet kadrolarında ,ihalelerinde bizden,bizden olmayan ayrımıyla,yandaşlar hem ekonomik hem de siyasal olarak yer tuttular.
5.PERDE
Asilzadeler feodalitenin kendilerine vermiş olduğu geniş yetkiler sayesinde Büyük toprakların sahibi olmakla kalmamış ,hem yürütme ,hem yasama ve de yargı faaliyetinin de tek adamı olmuşlardı.
Baron Dandikyus Mahkemem de ses istemem.Burası köy meydanı değil, Bende Palyaço değilim.Gürültü Yok diye ,susun diye bağırdı.Elindeki Tokmağı öyle vurduki herkes sustu,sadece vızıldayan sineklerin sesi duyuldu.
Söz Sanıkta, zincirlerini çıkarıp içeri alın dedi.Boynunda ve ayakların da ve de ellerindeki zincirlerden ayaktakilerin dışındakiler çözüldü.
Baron Dandikyus sen de di .Bana ve aileme hakaret etmişsin.Vergicileri kovmuşsun.Şovalye Mendebur ve Atlı birliklerine engel olmuşsun.Buğdayı da yakmışsın.Gelin de alın göreyim demişsin.
6.PERDE
Burada zincirlenmiş olarak bulunan Sanık Hakarayan Huzura alındığında yalın ayaklarından kan damlıyordu.Sürüklenerek ,iki koluna girmiş muhafızlar eşliğinde ,Eşi ve Çocuğunun Göz yaşları içinde onu seyrettiğini de görerek dik durarak ,hafif bir tebessümle onları selamladı.
''Ben ne size küfür ettim ne de buğdayı yaktım.Bunlar doğru değil.''
''Etmediysen ,yakmadıysan burada işin ne.''
''Şovalye Mendebur Yalan mı söylüyor.''
''Vergici İşinibilirüs de mi Yalancı.''
Eline gözüne dursun, Sanık Hakarayan.Ben kim için çalışıyorum.Bu vergilerle ordu besliyorum.Bu vergilerle güvenliği sağlıyorum.Bu vergilerle okul ve sağlık harcamalarınızı karşılıyorum.Sen bu imkanlardan faydalanmıyor musun ki Vergici İşinibilirüs'ü kovuyorsun.Hep sizin için çalışıyorum.Yargılamayı bile ben yapıyorum ki adaletsiz ellere düşmeyin diye.Aldığım karşılık ne Hakaret.
7.PERDE
Baron Dandikyus önünde duran Kara Kaplı kitabın sayfalarını yavaşca ve salona doğru da göz süzerek çeviriyordu.
Sanık Hakarayan konuşmak için izin istediyse de ,Muhafızlar onu susturarak ,ağzını koyun derisinden yapılmış bir bezle kapattılar.Buna rağmen el kol hareketleriyle de savunmasını yapmaya gayret etse de yine muhafızların engeliyle karşılaştı.
Baron Dandikyüs gözlerini açtığı sayfaya sabitledi.Eliyle de sayfayı sessizce okuyordu.Sonrasında sayfayı açıp önüne koydu.
Sanık Hakarayan' a hitaben şuç sabit olmuştur.Savunman reddedilmiştir.Duruşmamızda ayrıca husursuzluk çıkarıp mahkemeye saygısızlık etmen de hafifletici nedenleri uygulamamıza imkan vermemiştir.
Bu nedenle ,gereği düşünüldü.
Sanık Hakarayan'ın Feodal Birleşik Ceza Kanunun 9.Maddesi gereğince Kastının olduğu,Yaptığı Savunmada eylemlerini nakzedici delil ve tanık ve de herhangibir emare gösteremediği üçün 17.Madde gereğince Devlet Organı Olan Vergi ve Kolluk Kuvvetlerine Yönelik görevi yapmayı engelleme,Vergi Konusu Buğdayı Yakma,Hakaret suçları nedeniyle Girendönmez Kalesinde takdiren 5 yıl süresince Mahkumiyetine KESİN olarak karar verildi.
8.PERDE
H.....''Seni buraya getiren güç böyle istiyor''
S......''Hani siz Hakim'diniz ,Vicdanınızla karar verirdiniz''
S......''Bu cezayı haketmediğimi bildiğiniz halde kalemi kırdınız''
S......''Bu kadar savunma yaptık,Binlerce sayfa ,Binlerce dosya,Onlarca Tanık,Binlerce saat mesaii,Bunlar ne içindi''
H......''Hala anlayamadınız mı, ne kadar da safmışsınız,böyle bir yargılamada bağımsız olmak ne demektir.Bizi buraya kim atadı sizce, sonuç biz yargılamayı yapmadan önce belli değilmiydi''
H......''Ben atandığımda bu Mahkemeye karar benden önce geldi''
H......''Size tebliğ edilmemesi yokluğunu veya yargılama aşamasında sonuçta verilecek kararın ne olacağını değiştirmezdi''
S.......''Yazdığım binlerce sayfa savunma, geceleri mum ışığında sabahlara kadar yazdığım dilekçelerim.Yoksa onları da mı okumadınız''
H........''Okusam ne değişir diki''
S.........''Siz Hakim değil MEMUR idiniz öyleyse''
H..........''Farkeder mi Karar da İmzası olan benim.Sadece imza benim.''
S...........''Adalet Mahşere mi Kaldı Şimdi''
H...........''Mahşere kalmışsa vay Adaletin haline''
9.PERDE
Ellerini kollarını sallayarak geldiler.Üzerlerinde dağdaki elbiseleriyle,Onların ayağına giden hakim ve savcılar da vardı.Güzel şeyler olacaktı.Emir buyurdu Yüksek Makam.
''Pişman değiliz.Terör örgütü üyesiyiz.Amacımız Türk Devletini Bölmek.''
''Yok yok siz pişmansınız.Yoksa tutuklanırsınız.''
''Bizi eşkiyanın başı olan imralının sakini talimatı ile yolladı''
''Pişmansınız ,Pişman''
''Eh Öyle olsun o zaman''
Otobüs üzerinde örgüt flamalarıyla alkışlı karşılamalar.Açılım adı altında Hukuku pas geçme.Sonrasında Terör azınca Yeniden aynı kişileri bu sefer tekrar soruşturma ve adliyeye çıkartmak.
Bağımsız Yargı.
10.PERDE
Ankara Hukuk Fakültesi Anfisi.Anayasa Hukuku Dersi.Kürsüde Doçent.Hoca derse giriş yapıyor.
''Dersin ilerlemesi ile soru kısmına gelindiğinde anfinin arkasındaki öğrenci güncel bir sorun hakkında yorum yapıp açıklama istiyor''
KISACA ŞÖYLE DİYOR: Bir Hükümet Çoğunlukla gelip iktıdar oturursa ,ben hükümetim den çıkarak ben devletim derse ,arkamda millet çoğunluğu var .Bizi Millet yolladı.Milli İradenin temsilcisiyiz derse ,Biz istediğimiz kanunu çıkartırız,istediğimiz kişiyi atarız,görevden alırız.Şeklinde açıklamalar yaparsa ,kendisi aleyhine olan basını,sosyal kitle örgütlerini, gazetecileri,yargı kurumlarını ve hakim ve savcıları baskı altına alırsa hükümetin meşruluğunu tartışmaya açabilirmiyiz.
DOÇENT HOCA DA soruyla karşılık veriyor:Milli İradeyi TBMM 'bir kül olarak toptan mı temsil eder.Yoksa Hükümet kurma çoğunluğunu sağlamış hükümet mi?
Hükümet Milli iradenin Külli temsilcisidir.Derseniz diğer TBMM'yi oluşturan muhalefetteki çoğunluk KİMİN TEMSİLCİSİDİR?
Millet İradesi Bölünebilir Bir irade değildir.Hükümet olan Tüm Milli İradeyi sergiler,Temsil eder düşüncesindeyseniz.MECLİSTE MUHALEFET Partilerini Oraya getiren Milli İradeyi Nereye KOYACAKSINIZ.
Milli İradeyi Hükümet Temsil Eder Görüşü Padişahlık,Krallık,Feodalite Döneminde kalmış bir görüştür.Hitler ve Mussolini Faşist Hükümetleri bu görüşü tekrar canlandırmaya kalksalar da bu görüşün altında ezilmişlerdir.
Hükümet SADECE kendisine Milletin Anayasa ve Kanunlara Uymak üzere YÜRÜTME yetkisini TEVDİ ETMİŞTİR.
Demokrasi denen İnsanlığın bu zamana taşıdığı aşama DENGE VE BALANS REJİMİDİR.Yürütme ,Yargı ve Yasama ayrılığına dayanır.Bu güçlerden her biri kendine verilen görevi Millet Adına yapar.Sadece Yürütme veya Yasama değildir.Milli İradeyi Uygulamaya koyan.
Yargı Gücü de Millet Adına Karar verir.
Güçlerden Biri Diğer Güçü eline alıp,kendi borazanı yaparsa o ülkede ,DEMOKRASİ VE HUKUK DEVLETİ PAYDOS ETMİŞ DEMEKTİR.
Yürütme ve Yasamayı DENETLEME ,Anayasa ve Kanunlara uygun hareketini sağlamak için Yargı Gücü BAĞIMSIZ olarak görev Yapmalıdır.
Yürütmenin ve Yasamanın çoğunluğunun atayacağı Yüksek Mahkeme üyeleri ve Hakimler ve savcılar Yüksek Kuruluna Yürütmenin Atayacağı Üyeler yolu ile, YARGI ,Yürütme gücünün KAFESİNE girecektir.
Sonrasında ise............