Boşanma sürecinde kira geliri
eşimle Ocak 2010 tarihinde boşanma davasına başvurduk. Bir adet konutumuz var ve benim üzerime. Eşim ihtiyati tedbir kararı aldırdı bu konut için. Kiracıyla kontrat tarihi geldi. Kiracıya İhtarname çekmişler. Kira kontratı yaparken eşimin rızasının alınması gerektiğini ve kiranın yarısının eşime verilmesini talep etmişler. Eğer verilmezse tahliye davası açacaklarını söylemişler. Bu yazılanlara uymak zorundamıyım. Sözleşmeyi onları dinlemeden yaparsam ve kiranın yarısın vermezsem zarar görürmüyüm. Şimdiden teşekkürler. (Mal rejimi davasıda açıldı)
Cevap: Boşanma sürecinde kira geliri
Mesajlarınızı araştırıp erkek olduğunuza hükmettikten sonra cevaplamaya karar verdim,
ben de bir kadın şiddeti maduru olarak. Ahlaksız kadınların kınıyorum...
Ev tapuda sizin üzerinize olduğuna göre siz kiraya verirsiniz, tedbir kararı satışa karşı korumak içindir.
Kontratı yapın ve kirayı siz alın, kiracı da korkmasın çünkü tapu sizin üzerinize,
en fazla size dava acarlar, sizin durumunuz için de mahkeme sonunda evden hisse almalarıda, sizden kira alabilmeleri de çok zor.
Cunku bana aynısı yapıldı cok sıkıntı cektim. Ev paylaşılıp %60 ı bana ait olduğu halde
kiraya verdiler vsvs.
ama tecrubelerime dayanarak soyluyorum, kiraya verin.
hiç sorun yok, tapu sizin uzerinize ve tapu paylaşımı hakkında alınmış bir karar olmadığına göre ev şu an size ait. sadece satış yapamassınız...
Cevap: Boşanma sürecinde kira geliri
İlk kira kontratını kim yapmıştı?
Cevap: Boşanma sürecinde kira geliri
Sayın Üye,büyük ihtimal eşinizin ihtiyati tedbir kararı aldırmasına temel teşkil eden hükuki temel MK.md.194 e dayanıyor.Mk.md.194 e göre eşlerden biri ortak ailke konutunu-mülkiyeti kendine ait olsa bile- diğer eşin açık rızası olmadan milkiyetini devredemez ve tek taraflı olarak kira aktini feshettiremez,ortak konut üzerinde var olan hakları sınırlandıramaz...Dolayısıyla bence boşanma gerçekleşirse evlilik birliği sona erince tam olarak rahat edeceksiniz ve eşiniz 194.mdye dayanarak hak taalebinde bulunamayacak.
Cevap: Boşanma sürecinde kira geliri
Bu kira konusu ev sizin üzerinize ve boşanma davası açılmadan önce kiraya verilmişti.Bu ev hangi parayla hangi tarihte alındı.
Cevap: Boşanma sürecinde kira geliri
ECRİMİSİL
Kira ile ecrimisil arasındaki fark nedir. Kirada kiracı ile kiraya veren hukuka uygun ola-rak karşılıklı irade açıklamaları ile bir bedel karşılığında taşınmazın kullanılmasıdır. Ecrimisil de ise hukuka uygun irade açıklaması yoktur. Suiniyetli zilyedin başkasına ait olduğunu bildiği bir gayrimenkulu malikin veya zilyedin rızası olmaksızın sanki kendi malı imiş gibi kullanması kiraya vermesi kiraları toplaması halidir. Ecrimisil sözü hukukumuza Mecelleden aktarılarak kullanıla gelen aslı işgal tazminatı olarak nitelenen zarar giderim halidir. Ecrimisil suiniyetli zilyedin başkasına ait olduğunu bildiği yada bilecek durumda bu-lunduğu bir gayrimenkulü kendi malı imiş gibi kullanması kiraya verip kirayı toplamış olması gibi haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelenen özel bir zarar giderim bi-çimidir.
İYİiniyetli zilyedin başkasına ait gayrimenkulü kiraya vermesi bir iş görmedir. Ancak görülen iş başkasının işidir. Gayrimenkulü kiraya verip kira paralarını alan kimse sahi-binin menfaatine değil fakat kendi menfaatine hareket ettiğinden dolayı ortada başka-sının işini gören kimsenin iş sahibinin yerine kendi menfaatine hareket etmesi durumu vardır ki böyle durumda işi görülen kimse iş görenden BK. m. 414 hükmünce kira pa-ralarının kendisine verilmesini isteyebilir. (1)
Ecrimisil isteyebilmek için şartlar
-haksız işgal olmalı
-Haksız işgalden malik veya zilyedin zarara uğramış olması
-Zilyedin kötüniyetli olması
-Suiniyetli zilyedin elde ettiği veya elde etmeyi ihmal ettiği semere olmalı Haksız işgal nedir. Haksız işgal bir kimsenin başkasına ait olduğunu bildiği veya bile-cek durumda bulunduğu bir gayrimenkulü kendi malı imiş gibi bizzat kendinin kullan-ması veya kiraya verip kirayı toplamasıdır.
Malikin yada zilyedin zarara uğramış olması gerekir. Zarara uğrama yok ise ecrimisile hükmedilemez. Başkasına ait gayrimenkulü haksız yere kullanarak yararlanmış olan kimse bu yüzden bir zarara uğramamışsa malik veya zilyede işgal tazminatı vermekle mükellef tutulamaz gayrimenkulün haksız yere işgal edilmesi işgal tazminatı talebine hak kazandırmaz. Malik gayrimenkulü kullanmak veya kiraya vermek istemesine rağ-men başkasının haksız olarak elinde tutması yüzünden kullanamamış veya kiraya ve-rememiş olması halinde mal varlığında husule gelecek çoğalma olmamış veya azalma meydana gelmiş olması halidir. Başkasının malını haksız olarak kullanmak sözleşme hükümlerine tabi bir hukuki muamele olmayıp BK. haksız fiillerinden doğan borçlara müteallık hükümlerine tabi haksız bir fiildir. Haksız fiillerin borç doğurması ise haksızlı-ğa uğrayan kimsenin bu yüzden zarar görmesidir.
Bir kimsenin üzerinde hiçbir hakkı bulunmadığını bildiği veya bilecek durumda olduğu bir gayrimenkulü kendisinin kullanması kiraya verip kiraları almış olması zilyedin kötüniyet halidir. Bu halde suiniyetli zilyed elde etmiş olduğu semereleri MK. m. 995 hükmünce esas hak sahibine vermeye ve şayet vermezse bundan dolayı tazminat ö-demeye mecburdur.
İşgal zararı en az kira en çoğu da tam gelir yoksunluğudur. Yani gelir getirecek bir ye-rin işgali nedeni ile malik veya maliklerin o yerden olağan biçimde yararlanmaması yü-zünden mal varlığındaki artışa engel olarak nitelenir. Bu engel olmanın sağladığı mal malvarlığına girmeyen çoğalma en az kira en çoğu da tam gelir yoksunluğu olarak de-ğişebilir.
Mer`aların kuru mülkiyeti Hazineye intifa hakkı ise mer`anın bulunduğu köy beldeye aittir. Mer`aları haksız olarak işgal eden kimselerden istenebilecek ecrimisil haksız eylem sonucu mer`adan hayvanların yararlanmadıkları otun bedeli karşılığıdır. Zira hak sahibinin bu işgal yüzünden zararı belde hayvanlarının yararlanamadığı oranda ot be-delidir.
Kamulaştırılıp da henüz yol haline getirilmeyen ve gelir sağlamaya elverişli olan taşın-mazı işgal eden eski malik bu yer fiilen yol haline getirilerek kamunun yararlanılması-na tahsis edilinceye kadar kamulaştıran kuruma işgal tazminatı ödemek zorundadır. Şu kadar ki kamulaştırma parasını tam ve peşin olarak alamayan mal sahibinin istim-lak edilen taşınmazdaki zilyedliği fuzuli değildir. Para tam ve eksiksiz ödeninceye ka-dar doğal ve medeni semerelerden yararlanma hakkı malike aittir ecrimisil istenemez. Fuzuli işgal kamulaştırma bedelinin ödenmesinden ve şeyin terki için mal sahibine ya-pılması gerekli ihtardan başlar.
Gayrimenkulün mülkiyeti uyuşmazlık konusu ise bu durumda davacı ve davalı ikisi de iyi niyetlidir ta ki mahkeme hüküm verip kesinleşinceye kadar. Kesinleştikten sonra a-leyhine hüküm verilen tarafın kötüniyeti başlar ve ecrimisilin başlangıcı olur. Taşınmazı sonradan kazanan suiniyetli zilyed iktisap tarihinden önceki haksız işgal için ecrimisil ödemek zorundadır. Satımla mülkiyet alıcıya geçer bundan sonra satıcının taşınmaz-da oturagelmesi bir hakka dayanmaz. Böyle olunca o yerin olağan kira parasına eş haksız işgal tazminatı satıcıdan istenir. Tahliye kararı kesinleşti tarihten sonra taraflar arasında var olan kira ilişkisi sona ereceğinden bu tarihten sonra kiracı taşınmazı terk etmemiş ise fuzuli işgal durumunda olduğundan o tarihten sonra emsal kiralar esas a-lınarak ecrimisil istenir. Gayrimenkullerin satışı yata tapu veya noterden gayrimenkul satış vadi şeklinde resmi senede bağlanmış olmadıkça geçerli değil ise de; taşınmazın harici satışı söz konusu olduğunda taşınmaza zilyed olan kimse haricen satış sebebi ile ödediği meblağı almadığı sürece taşınmaz üzerinde hapis hakkı vardır ve özellikle ecrimisil davalarında bu suretle taşınmaza zilyed olan kişinin suiniyetli olduğu kabul e-dilemeyeceğinden ecrimisil de sözkonusu olamaz.
Kötüniyetli zilyed malikin arsasını işgal etmesi ve üzerine yapı yapması haksız eylemdir. Zarar arsanın getireceği gelirden yoksun kalmaktan ibarettir. Haksız eylemlerde bu eylem-den sağlanan yarar değil; uğranılan zararın ödettirilmesi istenilebilir. Malikin bu olaydaki zararı ise arsasının getireceği gelirden yoksun kalmaktan ibarettir. O halde arsa üzerine yapı yapılıp yararlanıldığına göre arsaya düşen işgal tazminatı ecrimisil olarak istenir bi-nanın sağladığı gelir işgal tazminatı olarak istenemez. Örneğin arsa üzerine kötüniyetli zilyed beş daireden oluşan bina yapmış ise beş dairenin her birinin kirası; keza suiniyetli zilyet tarlaya bir ürün ekmiş ise (buğday) bu ürünün satılmasından elde edilen kar ecrimisil olarak istenemez. Arsa veya tarla kiraya verilmiş olsa idi ne kadar kira getirecek-se bu kira miktarı ecrimisil olarak istenir.
Bir taşınmaz malın yararlanma hakkının malik tarafından başka bir kimseye bırakılması halinde işgal tazminatını isteme hakkı yararlanma hakkına sahip olana ait olur. İşgal tazminatı istenen taşınmaz iştirak mülkiyete konu ise (miras şirketi) ortakların birlikte da-vaya katılmaları gerekir. Müşterek mülkiyette ise paydaşlar kendi hisselerine göre dava ederler. Hisseli gayrimenkul de ecrimisile ancak tarafların hisseleri miktarınca hükmedilir taşınmazın tamamı için taktir olunan ecrimisil tek hissedara verilemez.
Mirasçılar arasındaki ecrimisil ise; Yargıtay`ın yerleşmiş uygulamalarına göre ortak ta-şınmazdaki paydaşlar intifadan men edilmedikçe diğer bir deyimle hak talep eden paydaşın taşınmazdan yararlanma istemi taşınmazın şagiline iletilmedikçe birbirlerin-den ecrimisil isteyemezler. Ortak taşınmazdaki paydaşların payları fiziksel olarak ay-rılmış olmadığı için herhangi bir paydaşın ortak taşınmazın bir bölümünü ya da tama-mını işgal etmesinin kötüniyetli işgal sayılamayacağı nedeniyle ecrimisil tazminatı hak sahibi paydaşın yararlanma arzusunun şagil paydaşa iletilmiş olması şartına bağlı kı-lınmıştır. Bu şart gerçekleştiğinde payına tekabul edenden fazlasını işgal eden paydaş kötüniyetli zilyet durumuna düşmekte ve bu şartlar gerçekleştiği tarihten itibaren ecrimisil ödemekle yükümlü tutulmaktadır. Ecrimisilin dayanağı olan MK. m. 995 kötüniyet şartı bu suretle vucut bulmaktadır(1). Ecrimisil davalarında intifadan men ko-şulu koşulu mirasçının ortak taşınmazdan yararlanma isteminin bu taşınmazı kullanan mirasçıya iletilmesi olarak dikkate alınır. Yani mirasçı taşınmazdan yararlanma istemini karşı tarafa iletmiş ise intifadan men koşulu bu istemin karşı tarafa iletildiği tarihte ger-çekleşmiş sayılır. İntifadan men koşulu her türlü delillerle ispat edilebilir. Tanık ihtar-name v.s. Taşınmazın tamamını başkasına kiraya veren paydaşın ya da öteki payda-şın yararlanma isteğine karşı koyup tamamını kullanan paydaşın öteki paydaşa kira payını ya da tazminat vermesi gerekir.
Ecrimisil de faiz ise işgal tazminatı isteği haksız eylemin özel bir türüdür. Nasıl haksız eylemde zararın doğduğu günden başlayarak giderilmesi zorunlu bir durum ise işgal zararı da bu nitelikte bir zarardır. O halde işgal olunmayıp kirara verilmiş olsaydı her ay ödenmesi gereken ve uygulama biçimi gereği olan gelire muaccellik günü olan bö-lümlerine muaccellik gününden başlayarak faiz yürütülmesi gerektiğine göre işgal tazminatı faizinin de bu esasa göre hesaplanması yasanın amacına uygun olur.
İşgal tazminatında zamanaşımı süresi 5 (beş) yıldır. Ecrimisil haksız fiil olmasına rağ-men BK. m. 125`deki haksız fiillere ilişkin 10 (on) yıllık zamanaşımı uygulanmaz. Yar-gıtay`ın kararları da bu yöndedir. "Haksız suretle zapt ve işgal sebebiyle hukuki men-faatleri haleldar olan gayrimenkul maliklerinin talep edebilecekleri tazminat davaları hakkında hususi dairede takarrur etmiş on senelik müruruzaman müddetinin tatbik e-dilmesinde de isabet mülahaza olunmamıştır. Çünkü sarih veya zımni akidden doğan alelumum kira davaları hakkında Borçlar kanununun 126. maddesi mucibince beş se-nelik müruruzaman cari bulunmuş olduğundan akde müstenit olmayan ve fakat hukuki neticesi itibariyle aynı mahiyette bulunan bu misillu tazminat ve münasip ücret davala-rında da beş senelik müruruzaman cereyan etmesi tabii ve zaruridir. Binaenaleyh zikrolunan davalar hakkında da mezkur 126. madde hükmüne tevfikan beş senelik mü-ruruzaman cereyan edeceğine karar verildi (Tev. iç. 25. 5. 1938T. 29 E. 10K.) (2).
Ecrimisil el atmanın önlenmesi davası ile birlikte veya ondan sonrada istenebilir. Ecrimisil gayrimenkulün aynına ilişkin bir uyuşmazlık olmadığı için yetkili mahkeme be-lirlemede HUMK`daki yetki kuralları uygulanır. Yani davalının ikametgahı mahkemesi-dir. Görevli mahkeme ise beş milyarlık kurala göre belirlenir
Cevap: Boşanma sürecinde kira geliri
Zannımca hanımefendi sizin bu kiraya verme işinde rızasını almadan hareket etmeniz halinde size ecrimisil davası açacaktır. Ve görünen o ki kira bedelinin yarısınıda sizden alacaktır.
Ancak bunu yapabilmesi için öncelikle kiraya verilen mülk üzerinde hak sahibi olduğuna dair mahkeme kararı edinmesi gerekecektir. Bu da boşanma davasını müteakip açılacak olan mal davasının kararıdır.
Eğer mal davası sonrasında eşinizin kiraya verilen mülk üzerinde pay sahibi olduğu ortaya konursa, eşiniz payı oranında sizden kira gelirlerini isteyecektir. Bu ecrimisil davasıdır.
Cevap: Boşanma sürecinde kira geliri
SAYIN SONYAKADAN bu ev 2007 tarihinde yaptırıldı. evin arsasını babam verdi, eşim davada bunu kabul ediyor üzerine inşaatı eşimle birlikte yaptık aile bütçesinden. Sayın admin ilk kira kontratını 2007 yılında ben yaptım. bu çerçevede düşünceleriniz nedir acaba.
ayrıca Sayın Luckyluke6903, Sayın Abdullah Yaman ve Sayın kaosteorisi ne de çok teşekkür ederim.
Cevap: Boşanma sürecinde kira geliri
Tedbir koymakta haklı.Yalnız Arsa Babanızdan geldiğinden bunda hakkı yoktur.Üst yapıyı ise eşit olarak paylaşacaksınız.Müstakil bir ev sanırım.Bilirkişi yapacağı incelemede arsanın ve arsa üstündeki yapının değerini hesap edecek, üst yapının yarısı eşinizin hakkı olarak ortaya çıkacak.
Kira konusunda arsa kişişel mal olsa da bunun kira geliri de edinilmiş mal olarak değerlendirilir.Yani sonuçta yarı kira parasını alır.
Cevap: Boşanma sürecinde kira geliri
sayın sonyakadan;
bu mantıkla bakıldığında eşim borçlarımın yarısına da ortak olmalı. ama değil. bu durumdan nasıl kurtulabirim.
Cevap: Boşanma sürecinde kira geliri
Şu durumda kurtulamazsınız. Eşinizle anlaşmaktan öte şansınız yok.
Üçüncü kişilere karşı sorumluluk açısından
Mal ayrılığı rejimi için Madde 246. " Eşlerden her biri, kendi borçlarından bütün malvarlığı ile sorumludur"
Mal ortaklığı rejimi için Madde 268 ve 269
C - ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE KARŞI SORUMLULUK
I. ORTAKLIK BORÇLARI
Madde 268 - Eşlerden her biri, aşağıdaki borçlardan kişisel malları ve ortaklık mallarıyla sorumludur:
1. Evlilik birliğini temsil veya ortaklık mallarını yönetme yetkisine dayanarak yapılan borçlardan,
2. Ortaklık mallarını veya ortaklık mallarına giren gelirleri kullanarak bir meslek veya sanatın icra edilmesi nedeniyle yapılan borçlardan,
3. Diğer eş için de kişisel sorumluluk doğuran borçlardan,
4. Kişisel mal yanında ortaklık mallarının da sorumlu olacağı hususunda eşlerin üçüncü kişilerle anlaşarak yaptığı borçlardan.
II. KİŞİSEL BORÇLAR
Madde 269 - Her eş, diğer bütün borçlardan kendi kişisel mallarıyla ve ortaklık mallarının değerinin yarısı kadarıyla sorumlu tutulur.
Ortaklığın zenginleşmesinden kaynaklanan istemler saklıdır.
Edinilmiş mal rejimini düzenleyen maddeler 218-241 arası maddelerdir.
Üçüncü kişilere karşı sorumluluk başlıklı madde ise 224. madde olup madde metni aşağıdaki gibidir
Eşlerden her biri kendi borçlarından bütün malvarlığı ile sorumludur
Buna göre üçüncü kişilere karşı sorumluluk açısından borçlu olmayan eşin sorumluluğu seçtikleri mal rejimine göre tespit edilecektir.
Edinilmiş mallara katılma rejiminin en temel özelliği evlilik devam ettiği müddetçe mal ayrımı uygulanmaktadır. Evlilik, boşanma veya ölüm ile bittiğinde mallar ayrılmaktadır. Bu noktada evlilik devam ederken diğer eşin borçları nedeni ile haciz gelmesine imkan yoktur. Boşanma ya da ölüm halinde, eşlerin edinilmiş malları ve müşterek mülkiyetteki edinilmiş mallar tasfiyeye tabi tutulur.
Her eş kendi kişisel malını ve edinilmiş mallarını yasal sınırlar içinde yönetme, bunlardan yararlanma ve tasarrufta bulunma hakkına sahiptir. Bunun istisnası aile konutudur. Mal rejimi ve kimin üzerinde kayıtlı olursa olsun aile konutunun devri, rehin, intifa hakkının verilmesi ve hatta kira kontratının feshi diğer eşin muvafakatine bağlıdır.
Eşlerden birisi diğerinin rızası olmaksızın müşterek mülkiyetteki mal üzerinde tasarruf edemez. Daha önce müşterek malı istediği gibi tasarruf edebilirdi. Yasa değişikliği sonrası tasfiye anında diğer eşin müşterek mülkiyetteki malı alma hakkı mevcut olduğundan, ortak kullanımdadır. Bu nedenle eşler beraber tasarruf etmek zorundadır.
Edinilmiş mal rejiminde her eş kendi malını yönetir. Malların ayrımı, boşanma ya da ölüm halinde gerçekleşir.
Cevap: Boşanma sürecinde kira geliri
Alıntı:
eşim borçlarımın yarısına da ortak olmalı.
Bu borçların kaynağı nedir,nereden kaynaklanan borçlar
Cevap: Boşanma sürecinde kira geliri
Sayın sonyakadan tedbir kararından önce yapılmış olan kira kontratında eşim tahliye için dava açabilirmi. Yada tahliye edemesede kontratta yazan miktarın yarısını talep edebilir mi? Kontratı bu durumda fesh edebilir mi? Kontratı fesh etme talebi oluşursa kiracının burada hakları ne olur.
Cevap: Boşanma sürecinde kira geliri
Mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarihte sona erer. Bu maddeye göre ,dava açıldıktan sonra edinilmiş mallara katılım olamaz kira gelirleri de edinilmiş maldır ve dava tarihi itibariyle edinilmiş mallara katılma sona ermiştir. şeklinde savunma yapabilirsiniz.Başka bir çıkış yolu bulamadım.
Tabi bu benim fikrim, ne kadar geçerli olur bilemem. Hukukçu değilim .
Cevap: Boşanma sürecinde kira geliri
Sayın proksima07 çok teşekkür ederim yönlendirmeniz için. Eğer başka fikri olan varsa benimle paylaşmasını rica edeceğim.
Cevap: Boşanma sürecinde kira geliri
I. Sona erme anı
MADDE 225.- Mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer.
Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer.
MAL rejiminin sona ermesiyle onun Tasfiye edilmesi ayrı kavramlar.Evlilik iradesinin son bulması olan boşanma durumunda kanun dava tarihi ile tarafların mal edinip tekrar ortak paylaşım olamayacağı için dava tarihinden itibaren ortaklığın bittiğini söylerken önceki ortaklıklardan doğan tasfiye edilecek mallardan doğan gelirleri kastetmemiştir.Sadece dava tarihinden itibaren doğacak haklar ve bunların gelirlerine yönelik sonlandırma yapmıştır.Olayımızda ise var olan gayrimenkulden devam eden gelir olduğundan bunun dayanağı da evlilik birliğinden kaynaklı olduğundan yukarıdaki görüşe katılmıyorum.
Cevap: Boşanma sürecinde kira geliri
Sayın sonyakadan tedbir kararına itiraz edersek.
Şöyleki bu konutun arsasını babamın verdiğini kendisi kabul ediyor dilekçesinde. Arsa üzerindeki bina üç daireli ve beni haricimdeki 2 dairenin sahipleri kardeşlerim. Babam bu binayı yaptı. Yapı ruhsatından tutunda iskan raporu alınana kadar mülk babamın üzerineydi. Daha sonra babam bu meskenleri bize satış gösterdi ve bu sayede kardeşlerim kredi çekti. Yani bu konutu babam hediye etti.
Bu gerekçeyle tedbir kararına itiraz edersek??
Cevap: Boşanma sürecinde kira geliri
Bakın tedbir kararını kaldırmanız zor.
Ayrıca şu an için kiralık konut üzerinde hiç bir hakkı yok.
Ancak davalar bittikten sonra geriye dönük hak talep edip kiradan doğan hakkını alabilir.
Şu an KİRALIK KONUT ÜZERİNE HİÇ BİR TASARRUFTA BULUNAMAZZZ!