Boşanmaya Sürükleniyorum

Sayın Forum üyeleri öncelikle herkese selamlar evliliğimdeki sorunlar yüzünden sitenizi keşfettim ve üye oldum.
Benim 30 yaşında 2 yılı aşkın evliyim eşim 23 yaşında ve 9 aylık bir bebeğimiz oldu, ancak evliliğimin 3 ayından başlayan ve çoğunlukla aile sebepli olan tartışma/sorunlarımız oldu. eşimle görücü usülü evlendim ben üniver. o lise mezunu ancak aileme karşı (kendi ailesinden öyle gördüğünü düşündüğüm ) fevri çıkışları oldu ve anneme 'evden git' demeye kadar vardı onun ailesiylede aram iyi değil ve artık soğumaya başladım kendisinden, ancak çocuğum için katlanmaya çalışıyorum sonuçda kendisiyle aileler evimize gelmesin diye anlaşmaya vardık.Ama babası kendi yaşlı annesine dahi bakmayan biri ve banada bu yönde kendince akıl veriyor ve sürekli kızının hatalarının arkasında duruyor haklı görüyor beni ve ailemi suçluyor ailem çok karışıyor diye ama kesinlikle o görüşde değilim kısacası babası beni kızı vasıtasıyla kendine benzetmeye( annesini örneği) çalışıyor ve görüşmüyorum ailesiyle artık. sonuç olarak
boşanmamız hayırlımı olacaksa çocuğumun velayeti annesinde büyük olasılıkla kalacağından baba olarak hiç mi haklarım yok.Forumdan takip ettiğim kadarıyla baba olmak zaten boşanma davalarında oyuna 1-0 yenik başlamak demek.
ben 1400 tl maaş alıyorum ancak kredi çektim 10 yıllık ve 4. taksidi yeni ödedim . ( aylık 850 tl) bu zor durumumda nafaka ödermiyim çocuğumla görüşebilirmiyim ve velayeti alabilirmiyim.hayat bu aileyle çekilmez oluyor ama çocuğumdan vazgeçmek istemiyorum ne yapmalıyım, eşiminde ailesine karşı aşırı düşkünlüğü var, en az zararla nasıl hayatımı kurtarabilirim sayın üyeler

1-) Eşinizin anne-babası kaç yaşında?

2-) Çektiğiniz kredi türü nedir? Mal mı aldınız?

annesi 47 babası 53 yaşında

Çektiğiniz kredi türü nedir? Mal mı aldınız? Onu mu ödüyorsunuz?

konut kredisi çektim ve şimdi o evde aldığımdan beri ikamet diyorum tapu ipotekli banka tarafından yani.

Annenizin sizde kalmasının sebebi nedir?

annem ve babamın evi ayrı ancak evimize geldiğinde bazen iyi ama eşim belkide çok genç olduğundan ailemden kendisine gelen herhangi bir sitem veya sözü kaldırmıyor. mesala babam bizdeyken içerisi çok sıcak olmuştu camı açtım eşimde gördüğü duyduğu halde kaşlarını çaıp camı kapatıyor ve bizim söylemimize rağmen ısrar ediyor çok inatçı ve hoşuna gitmeyen bir şey olduğunda gözü bir şey görmüyor saygısızlık yapıyr aileme ve bana. kendisiyle tartıştığımda ailesini telefon ile haber vermeye kalkıyor babasıda her zamanki gibi beni ailemi suçluyor bu arada dünürler bu sebeplerdn görüşmüyolar. ancak babası 1e 5 katan kızını sürekli haklı görüp bizi suçlu kabul ediyor babamla görüşüp herkez eteğindeki taşları döksün istiyorum babam haber gönderiyor aracıya bizi barıştırın diyor o da son olarak kandil gecesi bizi ortak bi akrabasına şikayet edip aileme benimle konuşmaması gelip kız tarafından özür dilemesi ve tehdit içerikli bir mesaj iletti, böyle bir baba karşıda ve böyle bir eş çaresiz kaldım, teyzem ve 23 yaşındaki bekar kızı evime geldiğinde hoş geldin demek öptüğümde onu bile kıskandı. her şey çocuğum için ama nasıl onu kazanabilirim.onun evi terk etmesini sağlayarak boşanmamı yoksa çekişmeli boşanmamı?

Boşanmak sizin için çözüm olur mu o konuda emin değilim. Bu konuda bir aile terapistine gitmeniz daha iyi olur.

Aileler konusundaki sorun evliliğinizi tehdit ediyor. Ama anlattığınız bir konu hakkında şunu düşündüm. Anne-babanız sizdeyken sıcak olması sebebi ile camı açmışsınız ve eşiniz kızarak camı kapatmış. 9 aylık bebeğinizi düşündüğü için kapatmış olamaz mı? Anne içgüdüsüyle böyle düşündüm siz yazdığınızda.

Anlattıklarınız doğrultusunda size hukuki bilgi vermeye çalışayım.

Eğer boşanma davası açacak olursanız boşanma davası açtığınız tarihten itibaren hem eşinize hemde 9 aylık bebeğinize tedbiren nafaka ödeyeceksiniz. Boşanma davasında iddialarınızı-geçimsizliğinizi mahkemeye kanıtlamanız gerekiyor. Bunu şahitlerle kanıtlamanız gerek.

Siz boşanma davası açarsanız eşinizin de karşı boşanma davası açma ve maddi-manevi tazminat davası açma hakkı mevcut. Tabi aynı şekilde iddialarını kanıtlamak zorunda eşinizde.

Ayrıca şu an ev kredisi çektiğinizi yazmışsınız. Bu ödediğiniz borç da mal paylaşımına girmekte. Mal paylaşımı yapılacak güne kadar ödediğiniz kredi miktarın yarısını alma hakkı mevcut eşinizin.

Gelelim çocuğun velayeti konusuna. 9 aylık bir bebekten bahsediyoruz. Altı bağlanıyor, süt emiyor, her an-her dakika bakımı şart olan bir bebekten bahsediyoruz. Böyle yaşı ufak çocukların velayetleri anneye verilir. Siz bakmak isteyebilirsiniz ancak memur olduğunuzu, çalıştığınızı ona annenin baktığı gibi her an bakamayacağınızı biliyor olmalısınız.

Velayet anneye verilmeden öncede bebeğiniz eşinizde kalacaktır. Eşiniz bebeği kendi isteği ile size bırakmadığı sürece almanız şu durumda imkansız. Ancak şahsi münasebet günleriniz olur. Haftada bir ya da iki haftada bir görme hakkı verecektir hakim.

tşk ederim verdiğiniz bilgilerden merak ettiğim bi kaç konu daha var aydınlatırsanız sevinirim: eşim ayrı şehirdeydi şimdi ankaradayız yani boşanırsak o kendi şehrine gidecek, çocuğumu görmem nasıl olur?
nafaka bedeli borçlarımda gözönüne alınarak belirlenirmi ve nasıl belirlenir? yoksa forumdan görüyorum örneklerini işsizlere bile bazen 500 tl'yi bulabiliyor.bu rakamlara ulaşırmı?eşim çalışmıyor ben çalışıyorum.

Valla hakimlere belli olmuyor. Bu takdir hakime bağlı. Ama maaşınızın yarısını krediye veriyorsanız, kalan yarısının yarısını tedbir nafakası olarak eşiniz ve bebeğinize diye verme ihtimaliniz var tabiki.Yani 1400 Tl maaş alıyorsunuz. 850 TL kredi ödüyorsunuz. Kalan 550 TL'nin 250-300 lirasını eşinize tedbir nafakası olarak verebilirsiniz. Tabi takdir hakimin dediğim gibi. Bizler bilemeyiz.

Eşiniz kendi memleketine gidecek olursa, ayda bir görmeye gitmenize karar verebilir hakim. Eğer eşiniz insaflıysa kendi isteği ile bebeği size gösterebilir. Ancak boşanma durumlarında genelde çocuğu koz kullanmak çok popüler bir konudur. Bebeği size göstermek istemeyecektir. Sizde bebeğinizi görmek için icra işlemleri başlatıp öyle görmek isteyeceksiniz. Kanunen bu hakkınız var tabiki. Ancak her defasında bebeğinizi icra ile görmeye gitmekte külfetli. En az 150-200 civarında. Size kalan maaşı da icraya verdiniz mi, siz neyle geçineceksiniz?

Anayasadan sonra Aile Mahkemelerininde kökten reform ihtiyacı bence hakikaten elzem hale gelmiştir. 'müşteri daima haklıdır' ilkesini 'kadın daima haklıdır' a uygulamaktadırlar adeta. çocuğum için katlanıcam demek ki ... cevaplarınız için tşk ederim

Alıntı:

---

emre000 rumuzlu üyeden alıntı

Anayasadan sonra Aile Mahkemelerininde kökten reform ihtiyacı bence hakikaten elzem hale gelmiştir. 'müşteri daima haklıdır' ilkesini 'kadın daima haklıdır' a uygulamaktadırlar adeta. çocuğum için katlanıcam demek ki ... cevaplarınız için tşk ederim

---

Medeni Kanundaki reform 2002 yılında yapılmıştı. Eksikler ortaya çıkıyor haliyle. Hele siz boşanma davası rededilipte 3 yıllık fiili ayrılığı beklemek zorunda olanları bilseniz. Onların durumları hepten vahim. 2 yıl boşanma davası sürer. Sonra hakim davayı rededer. Sonra taraflar yargıtaya gönderir itiraz ederler. Yargıtay da onar. Yargıtaydan dönmesi de 1,5 yılı bulur. Eder 3,5 yıl. 3 yıllık fiili ayrılıkta bu yargıtaydan sonra kesinleştiği için başlıyor bir de. 3,5 yılın üzerine 3 yıl daha bekliyorlar. ediyor 6,5 yıl. Sonra 3 yıllık fiili ayrılık sebebi ile yeniden boşanma davası açılıyor. Yine 1,5-2 sene sürüyor. Yine yargıtay-temyiz derken boşanma ancak 10 yılda oluyor. Varın gerisini siz düşünün.

Bir de bunun stresini yaşadığınızı ve her yıl artan nafakaları ödediğinizi, çocuğunuzu göremediğinizi, icra masrafları ödediğinizi.

Boşanmak en son çareniz olsun. Aile terapistine gidin. Evliliğinizi düzene sokarsınız belki. Her ikinizde yaptığınız hataları aile terapistinde görür evliliğinizi düzeltirsiniz en azından.

en mantıklı yol aile terapisti dediğiniz gibi . kimse boşanmak için evlenmiyor hepimizin beklentileri var evlilikten inşallah eşim hatasının benimde varsa hatalarımızı görürüz çok teşekkürler bu saatte görüşleriniz için..

Hatasız kul olmazmış. Sizinde hatalarınız vardır irili-ufaklı. Önemli olan hatalarımızı görmemiz, kabul etmemiz ve gerekirse eşimizden özür dilememiz. Özür dilemekle dil aşınmaz. Güzel sözler, iltifatlar eşinize olan davranışlarınız evliliğinizin gidişhatını değiştirebilir. Sonuçta bütün gün bebekle ilgilenmekten başka bir işi yok eşinizin. Kendisine bile vakit ayıramıyordur. Hadi gel bugün parka gezmeye gidelim diyebilirsiniz. El-ele sevgililer gibi. Onu sevdiğinizi ve onun sizi sevip sevmediğini duyması iyi gelebilir. Ayrıca evliliğiniz için ailelerinizi dışarıda tutmaya çalışın. Başbaşa olduğunuzda sorunlardan uzaklaşmış olabilirsiniz.

Aile terapisti sizin birbirinizi suçlamalarınızı değil, sizin hatalarınızı kabullenmeniz yönünde terapi yapacaktır. Hep ben haklıyım diye birşey yok. Bunu terapist size gösterecektir. Tabi ikinizde yapıcı olmalısınız.

umarım her şey dediğiniz gibi gelişir.ama eşimle hararetli tartışmalardan sonra barışıyoruz sanki az önce birbirimizi yiyen biz değilmişiz gibi anında değişiyor.iyi oluyor. histeri hastalığından şüpheleniyorum onda, o belirtileri görüyorum ani duygu değişimleri, sinrlenme, ani tepkiler.. onun için sürekli alttan alan taraf oluyorum kızmasın diye .. umarım terapistin faydası olur

Bir bebeğin sürekli sorumluluğu var üstünde. Genelde yeni olan annelerde duygu patlamaları, değişimleri olabiliyor bazen. Bunu da gözardı etmeyin. Bebeğinizin çok hareketli olması eşinizi çok yoruyordur emin olun. Hatta haftasonu bebekle sadece siz ilgilenip eşinizin nasıl yorulduğunu anlayın derim.

iyi akşamlar eşim ile ailemin geçinememesi , yani ilerde dahada yaşlandığı zaman onlara bakmama durumu yaparsa benim ne gibi bir yaptırımım olabilir ? beni boşanmakla tehdit edebilirmi? haklımı ? nasıl bir yol izleyebilirim bu konuda

Alıntı:

---

emre000 rumuzlu üyeden alıntı

iyi akşamlar eşim ile ailemin geçinememesi , yani ilerde dahada yaşlandığı zaman onlara bakmama durumu yaparsa benim ne gibi bir yaptırımım olabilir ? beni boşanmakla tehdit edebilirmi? haklımı ? nasıl bir yol izleyebilirim bu konuda

---

Böyle bir durum mu var?

yukarda bi kısmını anlattığım nedenlerden dolayı aile yüzünden tartıştığımız zamanlarda aileme çok katı ki onlara bakmak istediğini kesinlikle zannetmiyorum ?

Alıntı:

---

emre000 rumuzlu üyeden alıntı

yukarda bi kısmını anlattığım nedenlerden dolayı aile yüzünden tartıştığımız zamanlarda aileme çok katı ki onlara bakmak istediğini kesinlikle zannetmiyorum ?

---

Başka kardeşiniz yok mu peki anneniz babanız hastalansa(allah korusun tabi)?

abim var şehir dışında işi gereği ablam var 35 yaşında. ama aileme evi yakın olan benim. üstelik bende ailemi erkek evlat olarak bakmak istersem( yaşadığımız inanç ve kültür itibarı ile )

Alıntı:

---

emre000 rumuzlu üyeden alıntı

abim var şehir dışında işi gereği ablam var 35 yaşında. ama aileme evi yakın olan benim. üstelik bende ailemi erkek evlat olarak bakmak istersem( yaşadığımız inanç ve kültür itibarı ile )

---

Bir anne-babaya bakmak öncelikle kız evlada düşer diye düşünüyorum ben. Evlat kız olsun erkek olsun anneye babaya bakmalıdır tabi. Ancak iş evlendikten sonra maalesef değişebiliyor.

Ayrıca şunu da söylemeden edemiycem. Eşiniz ile alakalı birçok şey anlattığınız. Eşiniz kendisi seve seve anne-babanıza gönül rızası ile bakmayacaksa ben sizin yerinizde olsam annemi-babamı karıma emanet etmem. Sonuçta siz sabah gidip akşam dönüyorsunuz. Siz bakmıyorsunuz. Ablanız farklı şehirde olsa bile anne-babasına bakabilir. Ben bakarım şahsen. Başımın üstünde yeri vardır.

Ayrıca şu da var. Eğer evlenmiş olsam ve kocamın anne-babasına bakılmak gerekse önce insan Allah Rızası için bakardım.Eşiniz anne-babanıza bakmazsa da bu onun imtihanıdır bu dünyadaki. Allah insanları birçok şey ile imtihan eder. Eğer bunu bilip de bakmıyorsa kendisi bilir.

Bakmazsa da hukuki bir yaptırım yok.

Ben sizin yerinizde olsam şöyle yapardım. Eşinize yeri geldiğinde," annen-baban başımın üstünde yeri var. Nasıl ki benim annem-babam senin annen babansa; senin annen-babanda benim annem babamdır. Başımın üstünde yeri var. Allah sağlık-sıhhat-uzun ömür versin. Eğer ileride birşey olurda annen-baban hasta olurda bakılcak olursa gelsinler biz bakalım" diye söyleyin.

Siz böyle söyleyince eğer eşiniz "benim annemlere bakarım ama senin annenlere bakmam" derse, "Sen bilirsin hayatım. Senin annen babanı bu eve kabul etmemek allah katında beni günaha sokar. Ben Allahtan korkarım. Günaha girmek istemem. Ayrıca annenin babanın bu evde bakılmasından dolayı onların rızasını almak beni mutlu eder. Sen anneme babama bakmak istemezsen sen bilirsin. Bizlerde yaşlanıcaz. Bizim çocuklarımız büyüdüğünde evlenip gelin-damat bize bakmak istemese sen ve ben çok güceniriz. Ne olursa olsun ben annene-babana bakmaktan yanayım. Onları istememek beni günaha sokar" diyin.

Bunu böyle söyleyince hala içinde allah korkusu varsa ve bunları anladıysa allah rızası için dahi olsa bakar. Bakmazsa da Allah katında imtihanından kalır. Sonuçta bunlar bir nevi dünya imtihanlarıdır.

4. taksit ödemişsiniz evi satın gitsin.. Bu gün olmasa yarin dert açacak başınıza... Geri kalan 550 tl ile yaşanılmıyor malesef.. Hatunu'da boşayın gitsin.. Evlilik 2 insanın hayatı paylaştığı bir kurumdur. Ailelerden dolayı bir sürü evlilik bitiyor, buda demek oluyorki ailesini seçen, zaten ya kocasını yada karısını saf dışı bırakmıştır.. İkili oynamayı bilmiyorsanız sevgi 3 ayda tüker bitenir... Evlenirken bunları düşünmek aklınızdan bile geçmedi oysaki..Yalancı aşkların sonucu ya kazasız belasız ayrılık yada siz deki gibi bir çocuk!... Geçmiş olsun.

Ne güzel söylüyorsunuz deniz hanım ama onun anneside kayınvalidesine aynısını yapıyor 14 gün bakar 15. gün gider diye zamanında aneme söylemişti. ayrıca babasıylada son konuşamıızda 'annen huzurumu bozuyorsa eve alma bak ben almıyorum' diye bana sözüm ona nasihat etmişti. düşünüyorumda bu ortamda yetişen birisi kendi kayınvalidesine ne yapar! inanın bunu yapmak içimden gelmiyor çünkü tek sebebi kendisi ailem öcü gibi görüyor.en son babası gidip ortak bi akrabamıza ailemi şikayet etmiş çok karışıyolar uzak dursunlar evine sadece çay içmeye gitsin gibi laflar etmiş yani aile sırlarımızı teşhir etmiş ne yapmalıyım sizce


haylahop siz tipik bekarsınız heralde

Annemi-babamı ben sizin yerinizde olsam bakılma durumu olcak olsa ablama emanet ederdim. Ablanıza eşinizle ilgili sorunlarınızı paylaşın derim. Ve bakma konusunda ona güvenmediğinizi söyleyin. Yine de siz bilirsiniz. Allah korkunuz varsa da onun anne-babasını sevmeseniz, nefret etseniz bile allah rızası için bakın derim. Sırf bu dünyayı düşünmemek gerek. Sevaplarımızı da çoğaltmalıyız. Ben de yaşlanıcam, ben eğer bakmazsam allah bunu önüme ben yaşlanınca çıkartır diye düşünürdüm.

Ki inşallah hastalık verip de kimseyi çektirmesin. Bizim büyüklerimiz hep şunu der ben küçüklüğümden beri. Allah hastalık verip de süründürmesin. En fazla 2 gün hastalık versin, 3. gün ölüm versin derler. Hastalık çekene de zor bakana da derler. Ben büyüklerimden hep böyle duydum.

peki diğer konuda hakkında ne düşünüyorsunuz babası 1 hafta önce kadar ortak akrabamıza gidip kızını melek gibi gösterip tüm suçu ailem ve bendeymiş gibi göstermesine ne diyorsunuz. yani babasının kabahatimi yoksa bunları ona 1e 5 katıp anlatan kzıınamı kızayım . ailem çok sinirlendi tabi biz gidip kimseye bi şey sölemiyoruz babası nasıl gidip söyler diye. inanın çoğu zaman dengeyi bulamıyorum

Alıntı:

---

emre000 rumuzlu üyeden alıntı

peki diğer konuda hakkında ne düşünüyorsunuz babası 1 hafta önce kadar ortak akrabamıza gidip kızını melek gibi gösterip tüm suçu ailem ve bendeymiş gibi göstermesine ne diyorsunuz. yani babasının kabahatimi yoksa bunları ona 1e 5 katıp anlatan kzıınamı kızayım . ailem çok sinirlendi tabi biz gidip kimseye bi şey sölemiyoruz babası nasıl gidip söyler diye. inanın çoğu zaman dengeyi bulamıyorum

---

Bu konuyu anlamadığım için yorum yapmak istemiyorum.

ilginiz için tşk ederim ' cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir' derler bu söz umarım anlamsız kalır benim durumumda.

Özür dileyerek katılmadığımı yazmak istedim. Benim evliliğimde ana sorun kayınvalideler değildi ama bir etkendi. Boşanma sebebim asla o değil tek başına, belirteyim.
Ancak ben kişilerin eşinin de olsa "başkalarının" anne babasına bakma zorunluluğu olmadığını düşünüyorum. Elbette isterse, seviyorsa kayınvalidesini,kayınpederini bakar, bu güzel bir şeydir, ama bir kişi bunu istemiyorsa bu konuda dürüstse, eşine karşı gülüp,arkasından küfür edip, kayınvalidesine kötü davranmıyorsa bunu da anlayışla karşılamak gerekir.
Hele hele genç bir kadının kendi annesiyle bile aynı evde yaşarken sorun yaşadığını göz önüne alırsak, aralarının çok da iyi olmadığı bir kayınvalidesiyle yedi yirmidört aynı evde yaşaması, onun ihtiyaçlarını karşılaması çok zor. Bunu kabul edelim. Bunu yapabilene büyük saygım var ama bu artık günümüzde ekstra birşey, doğal olan, sıradan olan değil en azından.
Ama evlilik birliği açısından bakarsanız da istemediği halde bakmasına ikna etmeye çalışmak bence eşe çok büyük haksızlık.
Bir de şunu ekleyeyim istedim, benim çevremde gördüğüm çoğu örnekte eğer aile büyükleri yalnızsa, sağlık sorunları olmadığı takdirde yanlız yaşamaya devam edebiliyorlar, ihtiyaçlarını giderebiliyorlar, sağlık sorunu olduğu zaman farklı elbette.
Ben kısaca genç bir kadın için hele yeni evli, onu bir yaşlıyla aynı eve kapatmanın, bak,ilgilenen diye dayatmanın çok büyük haksızlık olduğunu düşünüyorum.
Kendi isteğiyle yapıyorsa ne ala, muhteşem.
Ama zorlamanın anlamı yok.

Alıntı:

---

akcurali rumuzlu üyeden alıntı

Özür dileyerek katılmadığımı yazmak istedim. Benim evliliğimde ana sorun kayınvalideler değildi ama bir etkendi. Boşanma sebebim asla o değil tek başına, belirteyim.
Ancak ben kişilerin eşinin de olsa "başkalarının" anne babasına bakma zorunluluğu olmadığını düşünüyorum. Elbette isterse, seviyorsa kayınvalidesini,kayınpederini bakar, bu güzel bir şeydir, ama bir kişi bunu istemiyorsa bu konuda dürüstse, eşine karşı gülüp,arkasından küfür edip, kayınvalidesine kötü davranmıyorsa bunu da anlayışla karşılamak gerekir.
Hele hele genç bir kadının kendi annesiyle bile aynı evde yaşarken sorun yaşadığını göz önüne alırsak, aralarının çok da iyi olmadığı bir kayınvalidesiyle yedi yirmidört aynı evde yaşaması, onun ihtiyaçlarını karşılaması çok zor. Bunu kabul edelim. Bunu yapabilene büyük saygım var ama bu artık günümüzde ekstra birşey, doğal olan, sıradan olan değil en azından.
Ama evlilik birliği açısından bakarsanız da istemediği halde bakmasına ikna etmeye çalışmak bence eşe çok büyük haksızlık.
Bir de şunu ekleyeyim istedim, benim çevremde gördüğüm çoğu örnekte eğer aile büyükleri yalnızsa, sağlık sorunları olmadığı takdirde yanlız yaşamaya devam edebiliyorlar, ihtiyaçlarını giderebiliyorlar, sağlık sorunu olduğu zaman farklı elbette.
Ben kısaca genç bir kadın için hele yeni evli, onu bir yaşlıyla aynı eve kapatmanın, bak,ilgilenen diye dayatmanın çok büyük haksızlık olduğunu düşünüyorum.
Kendi isteğiyle yapıyorsa ne ala, muhteşem.
Ama zorlamanın anlamı yok.

---

sevgili arkadaşım sana beyaz melek filmini izlemeni tavsiye ediyorum

Alıntı:

---

emre000 rumuzlu üyeden alıntı

sevgili arkadaşım sana beyaz melek filmini izlemeni tavsiye ediyorum

---

Evet izledim, ajitasyon dolu bir filmdi. Hayatın gerçekleri var. Olması gerekenler ve olanlar var. Yazdıklarımı tekrar okuyun, anlayabileceğinizi düşünüyorum.
Özetle; kendi isteğiyle yapıyorsa, gönüllüyse güzel, ancak istemiyorsa onu zorlayamazsınız. Buna ne hakkınız var ne de bunun bir mantığı var, herşeyi kötüleştirir.
Biraz duruma dışardan bakın; genç bir kadına ya da genç bir erkeğe bu kadar yük yüklemek ne kadar mantıklı? (eğer istemiyorsa)
Kimse kimseyi zorlayamaz, ne evlilikte ne de ilişkiler içinde.