Yeni Devralınan Şirketin Borçları Hakkında

Sevgili dostlarım,
öncelikle mesajımı okuduğunuz için sizlere minnettarım.
Benim sorunum kısaca şöyle ki :
2-3 yıldır kardeşimin üzerine olan şirketi kardeşimden noter kanalı ile 24/11/2005 tarihinde devraldım.
Fakat şirketin geriye dönük borçları ve alacakları çıktı.
Şu anda kardeşim ortalarda yok,nerede olduğu da belli değil.
Bu ilgili borçların ve alacakların bir kısmı kendi , bir kısmı ise şirketin adına imiş.
Acaba sonradan geriye dönük senet yada borçlar karşıma sürpriz olarak çıkarmı,ileride neler ile karşılaşacağımı bilemiyorum. yada bu sürpriz olumsuzluklardan nasıl kurtulabilirim.
Lütfen yardımcı olursanız çok minnettar kalırım.
Hepinize saygılarımla...
Şafak TAŞKIN.

______________________________
NOT: Konu başlığında "YARDIM" vb. ibarelerin bulunması forum kurallarına ayrılık oluşturur.Konu başılığı değiştirilmiştir.

ıyı gunler..
öncelikle sunu sormak ıstıyorumkı, bahsı edılen sırket nasıl bır sırket..?kac ortagı var?bu bılgılerden sonra sorunuzun cevaplandırılması daha kolay olacaktır...SAYGILARIMLA...

öncelikle ilgilendiginiz icin cok tesekkurler.sirketimiz limited sirketi olup 2 ortaklıdır.hissem devir aldıktan sonra %99 kacan biraderin %1dır.
saygılarımla;
safak taskın.

Şirket de bir tüzel kişiliktir. Şirketin şahıslardan ayrı olarak borçları vardır. Bu nedenle, şirketin borçlarını, şirket kazancı ile ödemek durumundasınız. Sizin hisse aldığınız tarihten eski borçlar da bu kapsama girer.
Ancak sigorta ve vergi dairesine karşı, yönetime geldiğinizden itibaren doğacak borçlarda şahsen de sorumluluğunuz var

Danıştay YEDİNCİ DAİRE
Tarih : 27.06.2001
Esas No : 2000/3801
Karar No : 2001/2476

LİMİTED ŞİRKET ORTAĞI HİSSE DEVRİNDEN SONRAKİ DÖNEMLERE AİT VERGİ BORCUNDAN SORUMLU TUTULAMAZ.

Limited şirketteki hissesinin tamamını noter tasdikli hisse devir sözleşmesi ile devrettiği ve bu durumun Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayımlanarak tescil ve ilan edildiği hususlarının taraflar arasında ihtilafsız bulunması karşısında, şirketle hiçbir hukuki bağı kalmayan davacı, hisse devrinden sonraki dönemlere ait vergi borçlarından sorumlu tutulamaz...

Sonuç olarak Noter tasdikli hisse devri ile şirketi devralmış olduğunuzdan (sanıyorum aktifi ve pasifi ile birlikte) Şirketin geçmiş olan tüm vergi, ssk ve üçüncü kişilere olan borçlarından hisseniz oranınıda (%99) sorumlu bulunmaktasınız...

cevap veren arkadaşlara teşekkür ederiz ancak soruyu soran arkadaş forumlarda araştırma yapsaydı sormasına da gerek kalmazdı

sayın fcob
hukukibir konuda görüş bildirdiğiniz için teşekkür mü teessüf mü edelim bilemiyorum. Aslında teşekkür etmem gerek. Vergi maliye vs bilmekle hukukçu olmak arasındaki farkı anlatıyorduk ama insanlar anlamıyordu. Eklediğiniz kararda,
"LİMİTED ŞİRKET ORTAĞI HİSSE DEVRİNDEN SONRAKİ DÖNEMLERE AİT VERGİ BORCUNDAN SORUMLU TUTULAMAZ." biçiminde açıkça yazıyor. Ben de ilk cevabımda, hisse devrinden sonraki borçlardan sorumlu olunacağını yazmıştım. Ama sizin cevabınız bir hukuk katliamı
"Sonuç olarak Noter tasdikli hisse devri ile şirketi devralmış olduğunuzdan (sanıyorum aktifi ve pasifi ile birlikte) Şirketin geçmiş olan tüm vergi, ssk ve üçüncü kişilere olan borçlarından hisseniz oranınıda (%99) sorumlu bulunmaktasınız..."
şirket hissesini devralan kişi, geçmiş borçlardan nasıl sorumlu olur. Bu karada tam tesi yazıyor. Yasal olarak olması gereken de, hisse devralanın geçmiş düönem borşlarından kişisel sorumluluğunun doğmamasıdır

Sayın Av.Ragıp Atay bey.
Ben Avukat değilim fakat SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİR olarak serbest çalışıyor olmamdan dolayı konu mesleki anlamda beni ilgilendirdiği sorumluluğu ile düşüncelerimi burada paylaştım. Sanıyorum bu konuda görüş bildirmek ve hukuksal anlamda yardımcı olabilmek için avukat olmama da gerek yok...
Neyse konu özü itibari ile tekrar belirtmekte fayda görüyorum.

"LİMİTED ŞİRKET ORTAĞI HİSSE DEVRİNDEN SONRAKİ DÖNEMLERE AİT VERGİ BORCUNDAN SORUMLU TUTULAMAZ." şeklinedeki Danıştay YEDİNCİ DAİRE'nin kararı aynen anlatıldığı gibidir ve mesleğimde 21 yılımı doldurmuş biri olarak bu konuyu bilmeyen birinin Mali Müşavir olamayacağı çok iyi bilinir... Neyse aşağıya konunun özünü daha iyi ortaya koyabileceğini umumuyorum....
Sevgi ve Saygılarımla....
-------------------------------------
BK. m.179/I uyarınca "Bir mameleki veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralan kimse, bunu alacaklılara ihbar ve gazetelerde ilân ettiği tarihten itibaren onlara karşı mamelekin veya işletmenin borçlarından mes'ul olur; şu kadar ki iki yıl müddetle evvelki borçlu dahi yenisi ile birlikte müteselsilen mes'ul kalır; bu müddet muaccel borçlar için ihbar veya ilân tarihinden ve daha sonra muaccel olacak borçlar için de muacceliyet tarihinden itibaren işlemeye başlar."

BK. m.179 işletmenin devrinin bağlı olduğu temel koşullar ile bu devre bağlanan hukuki sonuçları düzenlemiştir. BK. m.179 anlamında işletmenin (işyerinin) devri işleminin bağlı olduğu iki temel şart olduğu anlaşılmaktadır. Bir işletmenin devri için ilk olarak işletme sahibi (devreden) ile üçüncü kişi (devralan) arasında yapılacak bir devir sözleşmesine ihtiyaç vardır (OĞUZMAN/ÖZ, 1998:943, GÜZEL, 1987:271, TEKİNAY/AKMAN/BURCUOĞLU/ ALTOP, 1993:280). İkinci şart ise devralan tarafından alacaklılara yapılacak ilan veya ihbardır. Kanun ihbar için herhangi bir şart öngörmemiş olmasına rağmen, ilanın BK. m.179 hükmü uyarınca gazete vasıtasıyla yapılması gerekmektedir. Gazetelerle yapılan ilan sonrası devirden bütün alacaklıların haberdar oldukları kabul edilecektir (TEKİNAY/AKMAN/BURCUOĞLU/ALTOP, 1993:282, OĞUZMAN/ÖZ, 1998:945-946). Her alacaklıya ayrı ayrı ihbar yapılmasındansa devrin ilan edilmesi devralanın avantajına olacaktır (OĞUZMAN/ÖZ, 1998:945).

Bu bağlamda BK. m.179 hükmünde sayılan şartların gerçekleşmesiyle, başka herhangi bir işleme gerek kalmadan devralan, devredenin işletmesine bağlı borçlardan sorumlu olacaktır (GÜZEL, 1987:273). Hatta devralanın varlığından bile haberdar olmadığı borçlar bile bu devir kapsamına girecek ve devralan bu borçlardan da sorumlu olacaktır (OĞUZMAN/ÖZ, 1998: 945).

sanırım bir yanlış anlama var
devredenin ve devralanın sorumluluğunu devirden önce devirden sonra diye ayrı ayrı yazılırsa daha açıklayıcı olacaktır.

Alıntı:

---

sanırım bir yanlış anlama var
devredenin ve devralanın sorumluluğunu devirden önce devirden sonra diye ayrı ayrı yazılırsa daha açıklayıcı olacaktır.
Ekleyen: Av.Tayfun Eyilik - 09/12/2005 : 17:41:05

---

Devralınan sorumluluğu devirden önce ve devirden sonra şeklinde ayrı ayrı incelenmesine gerek yok sayın Tayfun bey... Konu ile ilgili açıklayıcı özet bilgi aşağıda sunulmuştur...
Sevgi ve saygılarımla...

Şirket Ortaklarının Pay Devri Halindeki Sorumlulukları

Anonim şirket ortaklarının sorumluluğu yukarıda da belirtildiği gibi yalnızca şirkete karşı koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlıdır. Anonim şirket ortaklarının şirket alacaklılarına karşı bir sorumlulukları yoktur. Bu durum hem ticari borçlar hem de kamu hukuku borçları açısından geçerlidir.

Limited şirket ortaklarının ise, kamu hukuku borçlarından ikinci derece ve sınırlı şahsi sorumluluğu sözkonusu olduğundan, yeni ortağın pay devrinden önceki borçlardan da sorumluluğu söz konusu olacaktır. Çünkü, usulu dairesince yapılmış devir işlemi sonunda, pay defterine kayıtla birlikte, devredenin yerine geçen yeni ortak, ortaklık payını bütün hak ve borçları ile birlikte devralmış olacaktır. Özetle, devirden sonra doğan borçlar açısından devreden ortağın herhangi bir sorumluluğu bulunmazken, devirden önce doğmuş olan borçlar açısından devralan ortağın sorumluluğu, ortaklık payını bütün hak ve borçlarıyla birlikte devraldığından, mevcut olacaktır.

Burada irdelenmesi gereken bir konu da, borcun doğumu ile tahsil olanaksızlığının ortaya çıkması arasında geçen zaman içerisinde hisse devirlerinin olması halinde, hangi tarihteki ortağın sorumlu olacağıdır. Ortağın takibi tahsil imkansızlığı koşuluna bağlı oladuğundan, bu tarihte, yani tahsil imkansızlığının hukuken ortaya çıktığı tarihte ortak olanların borçtan sorumlu tutulması gerekir. Devirlerinde hisseler devir tarihi itibariyle mevcut tüm hak, alacak ve borçları ile devredildiğinden, sorumluluğun devralana ait olduğunu kabul etmek doğru sonuçtur.

Konuya lişkin bir danıştay kararında: [u]#8220; Limited şirketteki hissesinin tamamını noter tasdikli hisse devir sözleşmesi ile devrettiği ve bu durumun Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi#8217;nde yayımlanarak tescil ve ilan edildiği hususlarının taraflar arasında ihtilafsız bulunması karşısında, şirketle hiçbir hukuki bağı kalmayan davacı, hisse devrinden sonraki dönemlere ait vergi borçlarından sorumlu tutulamaz.#8221; denilmiştir. [u](D.7.D. T.27.06.2001. </u>E.2000/3801, K:2001/2776) </u>

Sayın fcob
Bu yazım şahsınızla ilgili değil sakın alınmayın. İyiniyetli olarak mali konularda katkı yapma isteğiniz de takdirle karşılanmaktadır. Ancak, hukuksal anlamda yardımcı olmak için avukat olmama gerek yok demeniz, sanırım bir dil sürçmesi. Tam tersi. Hukuksal anlamda görüş bildirmek için hukukçu olmak zorunludur.
Hukuk sadece yasa ve yönetmelik değildir. Hukukta birbiriyle bağlantılı kanun maddeleri var. Daha da önemlisi, bunların yorumunun nasıl yapılacğı bir hukuk eğitiminden sonra öğrenilir.
Örneklemek gerekirse; Sermaye şirketlerinde ortakların kişisel sorumluluğu yoktur. Ya da sizin yazdığınız biçimiyle, koymayı taahhüt ettikleri sermaye kadar sorumludurlar. Ama TTK 336 ve devamında şirket yöneticilerinin kişisel sorumlulluğunun doğduğu haller düzenlenmiş. Keza Verrgi usul kanunu ve SSk kanunda da kişisel sorumluluklar düzenlenmiş durumda. Buna benzer Borçlar Kanunu ve İcra İfls Kanununda da hükümler var.
Somut olayın gerektirdiği durumlara göre, hukukçular, hangi usulün uygulanacağına karar verirler.
BK 171 maddesine yaptığınız atıf da sermaye şirketleri için değildir. Ticari işletmelerin genel düzenlemesine yöneliktir.
Bu yorumlarda sizin kötüniyetiniz ya da bilgisizliğiniz olduğu kanısında değilim. Yalnızca nosyon farkını belirtmek açısından söz ettim.
Ancak vergi borçları açısından anlattığınız durumun yeterli açıklıkta olduğunu ve bir bilgi birikimi sonucu yazıldığını da tesbitte yarar var.
Bu nedenle mali konulardakikatkınıza teşekkür etmekle birlikte, hukuki konuların hukukçular tarafından yanıtlanmasında fayda gördüğümü belirteyim

Alıntı:

---

sanırım bir yanlış anlama var
devredenin ve devralanın sorumluluğunu devirden önce devirden sonra diye ayrı ayrı yazılırsa daha açıklayıcı olacaktır.
Ekleyen: Av.Tayfun Eyilik - 09/12/2005 : 17:41:05

---

Devralınan sorumluluğu devirden önce ve devirden sonra şeklinde ayrı ayrı incelenmesine gerek yok sayın Tayfun bey... Konu ile ilgili açıklayıcı özet bilgi aşağıda sunulmuştur...
Sevgi ve saygılarımla...

Limited şirketteki hissesinin tamamını noter tasdikli hisse devir sözleşmesi ile devrettiği ve bu durumun Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ;nde yayımlanarak tescil ve ilan edildiği hususlarının taraflar arasında ihtilafsız bulunması karşısında, şirketle hiçbir hukuki bağı kalmayan davacı, hisse devrinden sonraki dönemlere ait vergi borçlarından sorumlu tutulamaz. denilmiştir. (D.7.D. T.27.06.2001. E.2000/3801, K:2001/2776)

Bir arkadaşımın başına benzeri bir durum geldi ancak biraz daha farklı limited şirket iki ortak eşit oay sahibi 50 şer aynı anda her ikiside yetkili müdür ortaklardan birisi hissesini devir ediyor noter kanalı ile ve ticaret sicilde tescil ettiriyor bu tarihte hiçbir kamu borcu mevcut değil aradan 3 yıl geçtikten sonra geriye dönük bir vergi incelemesinde usulsüzlük tesbit edilip devreden arkadaşın ortak olduğu dönem dahil bir kaç yıl için geriye dönük vergi borcu çıkıyor.

1- Devreden ortak bu borçtan sorumlumudur

2- Sadece ortak olduğu döneme ait borçlardanmı sorumludur

2-Diğer ortaklardan birisi tüm malını kaçırmış diğeri vefat etmiş

Teşekkür ederim