Evli bir kadın, 2 yaşında oğlu var, oğlunu aldattığı adamdan dünyaya getirmiş

6 seneden beri devam eden evlilikte kadın bir düşük yaşamış ve devam eden süre boyunca korunma olmadığı halde hamile kalınamamış ve çocuk ile ilgili aile baskıları neticesinde kadın yasak bir ilişki neticesinde hamile kalmış ve doğum yapmış, şimdi çocuk 2 yaşlarında. Çocuğun gerçek babası olan adam (yasak ilişki yaşadığı şahıs) kadını çok sevmiş hatta kaçırmaya kalkmış, şantajlar yapmıştır.kadın yuvası bozulmaması için akla hayale gelmeyecek şeylere katlanmıştır. (siz tahmin edin), en sonunda adam kadını elde edemeyeceğini anlayınca çocuk benim çocuğum deyip kocasına dolaylı yollardan bilmesini sağlamış, ailenin dağılmasına kadar olaylar gelişmiştir. şimdi karı koca arası, aileler arası çok gergin olup cinayetlere kadar uzanabilir olaylar. Bu durumda ben bunları yaşayan ailenin yakınıyım. Olaylar çok üzücü olduğundan buraya taşımaya karar verdim.
Merak ettiklerim ise şunlar?
- Çocuk kimde kalır?
- gerçek babasının çocukla ilgili bir hakkı varmı? (gerçek babasıda evli ve çocuk sahibi)
- nafaka ödenirmi ödenirse kim öder?
- tazminat ödeme gibi durumlar varsa kim kime öder?
- koca boşanma davası açınca aldatan eşi boşanmak istiyorum veya istemiyorum derse durum nerelere gidebilir?
-kanunen ayrılamazlarsa ne olabilir???
Gerçekten benim açımdan çok karışık ama hukuksal olarak muhtemel çözümleri olan birşey ama siz değerli forum üyeleri ve konu uzmanları bu konuyu şuana kadar hiçbir avukata danışmadım. olayların gideceği yönü merak ediyorum ve çok üzülüyorum fazla aile içinede giremiyorum, veya nasıl bir yol izlememiz gerekiyor. yardımınız dokunursa çok sevinirim
cevaplarınızı bekliyorum Teşekkürler.

Boşanma gerçekleşirse ,

Çocuk annede kalır. Yaşı küçük anne sevgi ve ilgisine ihtiyacı var. Biyolojik baba nafaka öder.

Kadın zina sebebi ile (ortada çocuk varsa zina kanıtlanmıştır) yasal eşine tazminat öder..

Haksız fiil nedeni ile Borçlar Kanunu 41 / 2 madde gereği biyolojik baba yasal eşe tazminat öder.

Yasal eş boşanma davasını zina / sadakatsizlik nedenleri ile açarsa ortada çocuk olduğu dolayısı ile zina gerçekleşmiş olduğu için kesin boşanırlar.

Kanunen ayrılmama diye bir durum olamaz. Zina varsa boşanma kesindir.

Merak ettiğim için soracağım…
“6 seneden beri devam eden evlilikte kadın bir düşük yaşamış ve devam eden süre boyunca korunma olmadığı halde hamile kalınamamış ve çocuk ile ilgili aile baskıları neticesinde kadın yasak bir ilişki neticesinde hamile kalmış ve doğum yapmış, şimdi çocuk 2 yaşlarında.”
Demişsiniz..

Kadın doğurganlığını yitirdi desek, başkasından nasıl hamile kaldı, yasal koca kusurlu desek ilk seferinde nasıl hamile bıraktı kadını? O zaman kadın ilk çocuğu da başkasından yaptı yasal koca tümden anatomik kusurlu, kadında kanunen tümden kusurlu..

Çözemedim..

abdullah bey ilginizden dolayı çok teşekkür ediyorum önce merak ettiğiniz konu hakkında bildiğim kadarıyla evliliğinin ilk yıllarında düşük yaşamış, düşük yaşayan kadınların psikolojisini herkes bilir, sonra çok istemelerine rağmen kadın hamile kalamamış o esnada kadın yaşadağı yasak aşk neticesinde bir çocuk dünyaya getirmiş. bunu severekmi yada ailesini düşünerekmi yaptı bilemiyorum ama büyük bir hata sonuçta. muhtemelen kocadan kaynaklı veya ölü sperm sayısının çokluğu ile ilgili bir dürum olabilir diye tahmin ediyorum çünkü devam etselerdi ilişkilerine belki kocasında çocuk olma ihtimali olabilirdi diye düşünüyorum benim bildiğim ve düşündüğüm şey bu

Abdullah bey ben tam anlayamadım
yazdıklarınızda
(Çocuk annede kalır. Yaşı küçük anne sevgi ve ilgisine ihtiyacı var. Biyolojik baba nafaka öder.) demişsiniz kime öder nafakayı
(Kadın zina sebebi ile (ortada çocuk varsa zina kanıtlanmıştır) yasal eşine tazminat öder..) demişsiniz kadın çalışmıyor nasıl para öder, çalışırsa çocuğa kim bakar
( Haksız fiil nedeni ile Borçlar Kanunu 41 / 2 madde gereği biyolojik baba yasal eşe tazminat öder.) yasal eş kelimesinde kendi eşimi, bahsettiğimiz kadın (çocuğun annesi) olan eş mi biyolojik baba kime tazminat öder. tam anlayamadım kusurumu affedin.

Abdullah bey ben tam anlayamadım
yazdıklarınızda
(Çocuk annede kalır. Yaşı küçük anne sevgi ve ilgisine ihtiyacı var. Biyolojik baba nafaka öder.) demişsiniz kime öder nafakayı

Çocuk annede kalır yaşı küçük olduğu için, biyolojik baba da çocuk için anneye iştirak nafakası öder..

(Kadın zina sebebi ile (ortada çocuk varsa zina kanıtlanmıştır) yasal eşine tazminat öder..) demişsiniz kadın çalışmıyor nasıl para öder, çalışırsa çocuğa kim bakar

Kadın kusurlu, yasal koca tazminat talep eder ve hakim tazminat verme taraftarı olursa, kadının sosyal ve ekonomik durumunu araştırır. Kadın tazminatı ödemek zorunda ödeyemezse hapis yatar. Çalışır öder. Çocuğa bakıcı tutar bakar. Devlet hem adaleti tesis edip hem de kreş öğretmenliği yapamaz değil mi. Anne yasak ilişki yaşarken düşünecekti bunları.

( Haksız fiil nedeni ile Borçlar Kanunu 41 / 2 madde gereği biyolojik baba yasal eşe tazminat öder.) yasal eş kelimesinde kendi eşimi, bahsettiğimiz kadın (çocuğun annesi) olan eş mi biyolojik baba kime tazminat öder. tam anlayamadım kusurumu affedin.

2 durum söz konusu..
Ortada 2 mağdur eş var.. birisi kadının kocası olan adam, diğeri çocuğun babası olan adamın karısı.
Her ikisi de Borçlar Kanunu 41/2 madde gereği haksız fiil nedeni ile taraflara (aldatan eşlere) tazminat davası açacak olurlarsa, yüklü miktarda tazminat alabilirler..

abdullah bey aydınlattığınız için teşekkür ederim.
kanunlar ve benim mantığım burada çatışıyor, kadın yasak ilişki yaşamış ve bir çocuk dünayaya getirmiş, kocası mağdur. Mağdur olan koca karısındanmı tazminat almalı yoksa diğer taraftaki aldatan adamdanmı (biyolojik baba) danmı yani bu biraz mantığımla tam örtüşmedi, ben olsam ne kadar kızgında olsam eşimden değil biyolojik babadan tazminat isterim. Ülkemiz kültüründe kadına çocuk olmuyo diye baskının hertürlüsü yapılsın, suça teşvik edilsin ve ve aldattımı bunu bir aileyi daha da mutlu etmek için yapsın çocuğu 9ay karnında taşısın doğursun butün zahmetleri çeken o olsun sonra aldattı diye eşine para ödesin benim vicdanıma göre biraz ağır bu tabi bana göre.
kadının kocası biyolojik babadan çok yüklü miktarda para talep etmeli çünkü adam o işi yaparken o suçu bilerek işlemiş vede bu yaptığı suçu marifetmiş gibi sağa sola anlatmış ve kadının kocasının bilmesini sağlayarak yuvayı yıkmıştır. Vede şuan biyolojik baba kendi karısıyala normal aile hayatına devam etmektedir bunun bir cezası olmalı, çünkü biyolojik baba yaptığı şeyleri, çocuğu içinde sır olarak tutsaydı şuanda 2 ailede sorunsuz ve mutlu olacaklardı. Biyolojik baba istedi diye kadın ceza çekiyor.
Ayrıca hukuk paranın mı yanında insan sağlığınınmı buda bir çelişki var bana göre aldatan kadın eşine tazminat ödeyecekse yani bir maddiyat bu, çocuk hiçe sayılarak
( Kadın tazminatı ödemek zorunda ödeyemezse hapis yatar. Çalışır öder. Çocuğa bakıcı tutar bakar. Devlet hem adaleti tesis edip hem de kreş öğretmenliği yapamaz değil mi. Anne yasak ilişki yaşarken düşünecekti bunları.) cevabınıza istinaden çocuk sağlığı geleceği daha önemli değilmi bunu anneden daha iyi yapabilen bir kurum bir sistem varmı? anne hem çocuk bakıp hemde para ödeyemez ödeyemediği içinde hapi yatar demişsiniz çocuk ne olcak peki hapis yatarken ne kadını yada adamı yaşanan hiç bir şey o cocuğu kurban edemez. geçmişin çocuğu geleceği belirler bana göre. O cocuğun aklı ermeye başladığında yanında anne ve babasının olmaması çevrenin bu aileye bakışı arkadaşlarının yaklaşımları vs demek istediğim o çocuk normal bir birey olabilirmi bence kanunlar o çocuğu normal bir birey yapabilmeli ama sanırım mümkün görünmüyor bilmiyorum.
Abdullah bey bu yazdıklarımı size karşı yazmıyorum sadece kendim yaşam kanunlar vs çatışıyorum. Elimden geldiğince objektif olmaya ve dünyada kadının ve türkiyedeki kadının durumuna bakarak gerçekçi olmaya çalıştım.

Tazminat eşten alınır. Diğer babadan tazminatı ancak onu eşi alabilir.

Ayrıca mantığınızı da tam anlamadım. Aileyi mutlu etmek için illa başkasından çocuk mu yapmak gerekiyor ? Tıpta tonla çözüm varken, bu yolu seçme nedeni nedir ? Aldattı diye eşine para ödesin ağır karar diyorsunuz,

Eğer biyolojik baba şantaj yaptıysa başka dava açılır, ama boşanma davasından tazminat sadece eşlerden alınabilir.

haklısınız aile mutlu etmek için başkasından çocuk yapmak gerekmiyor ve tıpta biçok çozüm var bu konuda kadın suçlu bu kabul edilebilir. ama bu boşanma davası sonuçlandığında aldatan kadın durumu iyi değilse nasıl tazminat ödesin çalışırsa çocuğa nasıl baksın evemi bakıcak tazminatmı ödücek sonu ne olur bu işin. Ben önce çocuğun durumunu düşünüyorum sonrada aldatan adamın yan gelip yattığını kendi ailesiyle bişey olmamış gibi yaşamasını hazmedemiyorum bu mantıksız. Bu boşanma davasında biyolojik baba nafaka ödemesi gerekiyor ayrıca aldatılan koca biyolojik babadan tazminat alması gerekmiyormu bunu Abdullah bey yazmıştı konu başında, bu olaylar görülmeyecekmi bu davada. bunları kim belirliyor?
Bu boşanma davasının içinde 4 ayrı olay var
aldatan adam (çocuğun biyolojik babası)
aldatan kadın (eş)
aldatılan adam (koca)
çocuk (aldatan adam ile aldatan kadının)
bu davanın hepsi bir kalemde görülmesi gerekmiyormu?

Sayın üye göz ardı ettiğiniz bir husus var..

Hukuk haklıyı mağduru korumak zorundadır. Ve maddi delilelere göre iş yapmalıdır. Aksi halde varlığının nedeni tartışılır hale gelirki buda toplumda kaosa neden olur.
Aldatmak iradi bir eylemdir. Hiç bir aldatma eyleminin şuursuzca anlık bir gaflet olduğu vs. söylenemez. Bunu yapabilmek için karşı cinsten iki kişiye, düşünce birliğine, duygu birliğine, eylem birliğine, zamana ve mekana ihtiyaç vardır.

Bu unsurlar bir araya gelmeden bu eylem yapılamaz.

Fiili gerçekler alenen ortaya koymaktadırki.. kadın ile biyolojik baba zina yapmıştır. Bu ilişkiden de çocuk doğmuştur.

Yasal eşler mağdur edilmiştir.

Bu durumda 4 dava söz konusu olacaktır..

1 nci dava.. yasal koca karısına boşanma davası açar boşanmadan dolayı tazminat talep eder ve alır.
2 nci dava.. yasal koca biyolojik babaya haksız fiil nedeni ile BK 41/2 dava açar tazminat talep eder ve alır
3 ncü dava.. Biyolojik babanın eşi olan kadın biyolojik babaya boşanma davası açar boşanmadan dolayı tazminat talep eder ve alır.
4 ncü dava.. Biyolojik babanın eşi olan kadın çocuğun anası olan kadına haksız fiil nedeni ile BK 41/2 dava açar tazminat talep eder ve alır.

Bunda anlaşılmayacak bir durum yok. Biyolojik baba kendi kendisine yapmadı değilmi bu zina eylemini. kadının rızası olmadan tecavüzde etmedi. Eğer öyleyse zaten iş kolay savcılığa suç duyurusunda bulunur. iş çözülür.

Sadakatsizlik yapan kadın cezalandırılmazsa bu ona ödül olmazmı? Diğer benzer olaylarda emsal teşkil etmezmi? Yasalar mağduru koruyacak. Kusurlu olanda cezasını çekecek yada yaptığı eylemin ceremesine katlanacak.

Ortada çocuk var, ama bu çocuk nasıl yetişecek bu durumda anayı affedelim hayatını ,idame ettirsin hatta mümkün ise yasal kocadan ve yasal kocanın ailesinden hatta toplum olarak baskı yaptığımız için hazineden bu kadına irat verelim, olmadı bir ev hediye edelim hayatını devam ettirsin mi dememiz gerekir.

Bu durumda hırsızlık yapacak olanda, katil olacak olanda, dolandırıcıda, gaspçıda kadınlardan seçilir. Birde kucağında çocuk varsa ne ceza, ne hüküm... Yaşar gideriz.

Kalkıp yazmışsınız.. hukuk paranın yanındamı sağlığın yanındamı... Onursuz ilişkilerden çocuk sahibi olan erkek yada kadın bireylerin bu onursuzluğun gölgesinde topluma faydalı ve sağlıklı nesiller yetiştirebileceğine inanıyormusunuz siz..

O çocuğun aklı erdiğinde anasının ve biyolojik babasının kaçak göçek ilişki yaşayarak yaptıkları hatayı kendisi yapmayacaktır. Bir başka insanın sorumluluğunu omuzlarında taşımanın nasıl bir töhmet olduğunu herkesten daha iyi anlayacaktır emin olun. Endişelenmeyin.

Yaşı kemale erdiğinde o çocuğa bu günki düşüncelerinizi söylediğinizde size vereceği yanıtı hazır olacaktır.

"Madem benim geleceğimi bu kadar düşünüyordunuz, yanınıza alıp siz baksaydınız bana, Böyle bir onursuzluğun gölgesinde yaşamama izin vermekle en büyük cezayı vermişsiniz bana. Çocuktum ufacıktım kendi haklarımı savunacak güce ve bilgiye sahip değildim. Siz de hiçmi vicdan yoktu neden benim haklarıma sahip çıkmadınız, yada çıkılması için devlete gitmediniz..."

Bu sorulara yanıtınız varsa buyrun. Yoksa aldığınız bilginin yeterli olduğu kanaatındayım.
Çocuğa büyük geçmiş olsun.. Allah yardımcısı olsun.

Alıntı:

---

merakli12 rumuzlu üyeden alıntı

Tazminat eşten alınır. Diğer babadan tazminatı ancak onu eşi alabilir.

Ayrıca mantığınızı da tam anlamadım. Aileyi mutlu etmek için illa başkasından çocuk mu yapmak gerekiyor ? Tıpta tonla çözüm varken, bu yolu seçme nedeni nedir ? Aldattı diye eşine para ödesin ağır karar diyorsunuz,

Eğer biyolojik baba şantaj yaptıysa başka dava açılır, ama boşanma davasından tazminat sadece eşlerden alınabilir.

---

Kanun maddesi: Borçlar Kanunu :
"Madde 41 – Gerek kasten gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararın tazminine mecburdur.
Ahlaka mugayir bir fiil ile başka bir kimsenin zarara uğramasına bilerek sebebiyet veren şahıs, kezalik o zararı tazmine mecburdur. "

Sayın üye.. Yargıtayın Emsal kararı aşağıdadır.. T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/10434

K. 2005/4506

T. 28.4.2005

• ZİNA NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT ( Dava Dışı Eşi İle Davalı Arasında Bir Yakınlaşma Bulunduğu Anlaşılmasına Göre Davacının Aile Bütünlüğüne Haksız Bir Saldırı Oluşturduğu Benimsenerek Kabulü Gereği )

• EŞİN RIZASIYLA YAPTIĞI ZİNA ( Davalının Davacının Eşinin Rızası İle De Olsa Yapması Halinde Davacının Aile Bütünlüğüne Haksız Bir Saldırı Oluşturduğu Benimsenerek Manevi Tazminat İsteminin Kabulü Gereği )

• AİLE BÜTÜNLÜĞÜNE SALDIRI ( Davalının Davacının Eşinin Rızası İle De Olsa Zina Yapması Halinde Davacının Aile Bütünlüğüne Haksız Bir Saldırı Oluşturduğu Benimsenerek Manevi Tazminat İsteminin Kabulü Gereği )

818/m.49

ÖZET: Ceza mahkemesinin gerekçesinde belirlenen olgular itibariyle, davacının eşinin rızası ile de olsa, davacının eşi ile davalı arasında bir yakınlaşma bulunduğu anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece, bu durumun davacının aile bütünlüğüne haksız bir saldırı oluşturduğu benimsenerek davacı yararına manevi tazminat takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya uygun değildir.

DAVA: Davacı Muzaffer Gelir vekili Avukat Ahmet Canbaz tarafından, davalı Erol Gelir aleyhine 25.2.2003 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sonucu kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; istemin reddine dair verilen 27.1.2004 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR: Davacı, dava dışı eşi ile davalının cinsel ilişkiye girerek zina eyleminde bulunduğunu, eşine karşı boşanma davası açtığını, davalı hakkında hazırlık soruşturması başlatıldığını, olay nedeniyle yuvasının dağıldığını, eylemin namusa yönelik yüz kızartıcı suç oluşturduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.

Mahkemece; davacının iddia ettiği zina eylemi kabul edilse dahi boşanmaya sebep olan eylemin davacının eski eşinin zina eylemi olduğu, davalının eylemi ile davacının boşanması ve zina nedeni ile namus ve şerefinin ihlali söz konusu olmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.

Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, davalı hakkında davacının eşinin ırz ve namusuna tasaddide bulunmak suçundan cezalandırılması istemiyle açılan ceza davası sonunda; davacının eşi ile davalı arasında geçen telefon görüşmelerinin süresinin rahatsızlık boyutunu aşan uzun görüşmeler olduğu, davacının eşi ile davalı arasındaki ilişkinin rızaya dayalı olduğu kanısına varıldığı, davalının cezalandırılmasına yeterli, kesin ve inandırıcı kanıt elde edilemediğinden unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan davalının beraatine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Ceza mahkemesinin gerekçesinde belirlenen olgular itibariyle, davacının eşinin rızası ile de olsa, davacının eşi ile davalı arasında bir yakınlaşma bulunduğu anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece, bu durumun davacının aile bütünlüğüne haksız bir saldırı oluşturduğu benimsenerek davacı yararına manevi tazminat takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Abdullah bey konu başında (Çocuk annede kalır. Yaşı küçük anne sevgi ve ilgisine ihtiyacı var. Biyolojik baba nafaka öder.) demiştiniz hal böyle olursa biyolojik baba hem aldatılan kocaya tazminat öder, hemde çocuğa nafaka öder, hemde kendi eşi isterse onada tazminat öder çünkü kendi eşinide aldatmış oluyor. değilmi
biyolojik baba çocuğa nafaka kesin ödermi?
cocuğun ondan olduğunu mahkeme nasıl anlar?
konuyu uzatmak istemiyorum ama gerçekten önemli olmasa paylaşmazdım özellikle Abdullah bey ve konuyu takip eden, bilgisini paylaşan herkese teşekkürederim.

Alıntı:

---

esemiyake rumuzlu üyeden alıntı

Abdullah bey konu başında (Çocuk annede kalır. Yaşı küçük anne sevgi ve ilgisine ihtiyacı var. Biyolojik baba nafaka öder.) demiştiniz hal böyle olursa biyolojik baba hem aldatılan kocaya tazminat öder, hemde çocuğa nafaka öder, hemde kendi eşi isterse onada tazminat öder çünkü kendi eşinide aldatmış oluyor. değilmi
biyolojik baba çocuğa nafaka kesin ödermi?
cocuğun ondan olduğunu mahkeme nasıl anlar?
konuyu uzatmak istemiyorum ama gerçekten önemli olmasa paylaşmazdım özellikle Abdullah bey ve konuyu takip eden, bilgisini paylaşan herkese teşekkürederim.

---

Evlilik içinde doğan çocuğun; annesi; kesin olarak ve kural olarak çocuğu doğuran kadının kendisidir.

Evlilik dışı doğan çocukta... Medeni Kanun soy bağının kaynağı olarak ana-babanın evliliğini; anne ile çocuğun doğumu sırasında evli olmak ve anne ile çocuğun doğumundan sonra evlenmek olarak iki şekilde düzenlemiş.

Çocuğun anne rahmine evlilik içinde düşmüş olması halinde, koca; baba olmadığını ya cinsel ilişkinin imkansız olduğunu ispat ile ya da cinsel ilişki varsa bile çocuğun bu ilişkiden olmadığı ispat etmek sureti ile soy bağının iptalini mahkemeden talep edebilir.

Soy bağının reddi davasını sadece koca değil, çocuk ve mirasçılar hatta çocuk olması halinde mirastan mahrum olacaklar da açabilir.

Şimdi bu bilgilerden sonra.... gelelim sorularınıza..

"Çocuk annede kalır. Yaşı küçük anne sevgi ve ilgisine ihtiyacı var. Biyolojik baba nafaka öder" evet doğrudur. Biyolojik baba hem aldatılan kocaya (aldatılan koca dava açar ve talep ederse, hakimde delil ve ifadelerin ışığında olayın varlığına kanaat getirip tazminata hükmederse) hemde kendi eşi zina nedeni ile dava açıp tazminat talep ederse her ikisinede tazminat öder...

Çocuğun anası yasal eşinden boşanıp mağdur olacağı ve çocuğun bakıma ihtiyacı olacağı için (anne talep ederse) çocuğa iştirak nafakası öder.

Çocuğun ondan olduğunu taraflar rıza gösterirse yada hakim isterse DNA testi yapmak sureti ile tesit edilebilir.

Anlayamadığım bir nokta var. Aldatılan koca, biyolojik babadan tazminat alabiliyor ama neden aldatan eşten tazminat alamıyor ?
Yahu düşünün eşiniz sizi aldatıp bir çocuk doğurmuş, 2 sene de kendi evladınız sanmışsınız. Bundan daha kötüsü olabilir mi ?
Uğradığınız yıkımı hayal edebilir misiniz ? Burada demek çok doğru değil ama afedersiniz ama bundan çok daha hafif sebepler nedeniyle kan akıyor.
Aldatılan kocanın, aldatan eşten tazminat alması en doğal hakkıdır. Bunun da çocukla falan ilgili yoktur.

Aldatma durumunda sadece kusuru daha az olan taraf nafaka isteyebilir; aldatan taraf maddi durumu ne olursa olsun nafaka isteyemez.
Aldatan eş sadece biyolojik babadan çocuğun nafakasını alır.

(Çocuğun anası yasal eşinden boşanıp mağdur olacağı ve çocuğun bakıma ihtiyacı olacağı için (anne talep ederse) çocuğa iştirak nafakası öder.) yazmışsınız.
biyolojik baba öder iştirak nafakasını değilmi?
bu nafakayı çocuğun annesi (aldatan kadın) mi isteyecek biyolojik babadan yoksa buna hakim kendi mi karar verecek. yada şöyle diyelim bunu kadın biyolojik babadan ben çocuk için nafaka istiyorum mu demeli yoksa hakim bunları kendimi karar veriyor. bu boşanma davasının içinde görülmeyecekmi? Anne boşanma davası bitince tekrar nafaka için davamı açması gerekiyor?

Alıntı:

---

esemiyake rumuzlu üyeden alıntı

(Çocuğun anası yasal eşinden boşanıp mağdur olacağı ve çocuğun bakıma ihtiyacı olacağı için (anne talep ederse) çocuğa iştirak nafakası öder.) yazmışsınız.
biyolojik baba öder iştirak nafakasını değilmi?
bu nafakayı çocuğun annesi (aldatan kadın) mi isteyecek biyolojik babadan yoksa buna hakim kendi mi karar verecek. yada şöyle diyelim bunu kadın biyolojik babadan ben çocuk için nafaka istiyorum mu demeli yoksa hakim bunları kendimi karar veriyor. bu boşanma davasının içinde görülmeyecekmi? Anne boşanma davası bitince tekrar nafaka için davamı açması gerekiyor?

---

Aldatılan eşler.. aldatan eşlere önce boşanma davası açacaklar.
Daha sonra aldatılan eşler karşı taraflara Borçlar Kanunu 41/ 2 maddesi gereği haksız fiil nednei ile tazminat davası açacaklar.
Yasal koca babalığın iptali için dava açacak
aldatan kadın yani anne olan çocuğu için biyolojik babaya babalık davası açacak.
aldatılan kadın yani anne olan çocuk için biyolojik babaya nafaka davası açacak.

Çocuk için iştirak nafakasını biyolojik baba öder.

Bunları her birisi ayrı bir dava...

Alıntı:

---

merakli12 rumuzlu üyeden alıntı

Anlayamadığım bir nokta var. Aldatılan koca, biyolojik babadan tazminat alabiliyor ama neden aldatan eşten tazminat alamıyor ?


Aldatma durumunda sadece kusuru daha az olan taraf nafaka isteyebilir; aldatan taraf maddi durumu ne olursa olsun nafaka isteyemez.
Aldatan eş sadece biyolojik babadan çocuğun nafakasını alır.

---

Kusurlu eşten tazmnat alınır.

Alıntı:

---

merakli12 rumuzlu üyeden alıntı

Anlayamadığım bir nokta var. Aldatılan koca, biyolojik babadan tazminat alabiliyor ama neden aldatan eşten tazminat alamıyor ?


Aldatma durumunda sadece kusuru daha az olan taraf nafaka isteyebilir; aldatan taraf maddi durumu ne olursa olsun nafaka isteyemez.
Aldatan eş sadece biyolojik babadan çocuğun nafakasını alır.

---

Kusurlu eşten tazmnat alınır.

şimdi tamam.
verdiğiniz cevaplar için çok teşekkür ediyorum. İnşallah kimsenin başına böyle üzücü olaylar gelmez, özellikle bayanlar evli iseniz asla eşinizi aldatmayınız sevmiyorsanız istemiyorsanız karşılıklı konuşun anlaşın ve boşanın. sonra ne istiyorsanız onu yapın çünkü özgür bir ülkede yaşıyoruz.
ben kadın için çok üzüldüm açıkçası ölene kadar onun yükünü taşıyacak. Babaya üzülmedim zaten adamın zaten kendi karısından da çocukları var.
o sadece maddi bir zarara uğrayacak ama manevi zarara asla uğramayacak yaptığı kar kalıyo çünkü maddi durumu iyi. tazminatı öder nafakayı öder sorun olmaz bidiğim kadarıyla eşide sevinir çünkü kocasının gözünün dışarda olmayacağını bilir bundan sonra eşi bırak dava açmayı tazminat istemeyi birde dayak bile yiyebilir. kendi halinde zavallı kocasının ağzına bakan bir kadın. hatta mahallede benim kocamın altına nasıl yattın diye yaygara bile yaptığına şahit oldum. bu kültür bu baskı bu anlayış ile erkek isen yaptığın kar kalıyo.

Benim degişik bir sorum olacak bir kadının başka bir erkekle telofonda görüştügü tesbit edilirse boşanma davasında kocası kadına nafaka ödermi telofonda konuşmak suç sayılırmı

telefonda görüştü diye nafaka ödenirmi hiç. O kadar kolay değil bu işler. Ayrıca bahsetiğiniz konu suç değil olsa olsa boşanmak için kusur olur.
Telefon trafik bilgileri istenir.. incelenir. görüşme sürelerine, saatlerine, sıklığına bakılır, hayatın olağan akışına aykırı bir duurm sözkonusu ile eşler arasındaki güveni zedelediği, ve bu nedenle güven bunalımı yaşandığı ve bununda şiddettli geçimsiliğe neden olduğu nedenleri ile boşanma davası açılmışsa boşanma gerçekleşir.
Boşanma davası bitene kadar kimin ne kadar kusurlu olduğu belli olmayacaktır. Dolayısı ile başlangıçta kadın tedbir nafakası talep ederse dava bitene kadar koca kadına tedbir nafakasını öder. Dosya temyizde ikende bu ödemeye devam edilir. Temyizde erkek haklı bulunup nafaka iptal olsa bile erkek daha önce ödediklerini geri alamaz.

SORU
Sayın aptullah bey öncelikle cok tşk ederim acıklamanızdan dolayı. Konu şu şekilde ben türkiyedeyim kamu kurumunda memurum benim komşum var 20 yıllık komşu yani bir ailegibiyiz bu komşumun yurtdışında 27 yıllık evli kızı var bu yurtdışındaki kadın eşiyle sorunlu.yani eşi kadını ahlaksız şeylere teşvik edip baskı yapıyormuş acık söylemek gerekirse gece 12 den sonra o ülkenin porno kanallarını izleterek onu zorluyormuş aynı sapıklıga bu durumuda kadın ahlak kurallarına ters düştügü için yapmadıgından kötü muamele ve tecavüz ters ilişkiye kadar gitmiş kadın şimdi türkiyede boşanma davası actı eşine karşı eşide ona karşı başka sebeb bulamdıgından ev telofonunun ayrıntısını cıkarmış.kadın yurtdışından annesigilin telofonları bozuk ve düzenli ses gelmeigi için annesi ve kardeşi sürekli benim evtelofonundan görüşmüşlerdi.evde olamdıgımız zamanlar benim iş yerim komşumun evine 10 mt iş yerimin kablosuz telofonumu veriyordum ordanda görüşüyorlardı şimdi ise bu adam benimnumaram cıktıgı için boşanma davasına delil olarak sunmuş ama annesi kızkardeşi benim ev ve işyerimin telofonundan kızlarıyla kendilerinin görüştügüne şahitlik ediyorlar.hatta kendi eşim dahi onların görüştügünü biliyor.ama kadının kocası başka amaçlı görüşüldügünü idda ediyor.bu durmda ne yapmalıyız şu an 1 nci mahkeme oldu. bu tel görüşmesinden yanlış bir sonuç dogarmı.benim bu konuda yaptıgım sadece bir insanlık komşuluk cok kötü bir suçlamayla karşı karşıyayım ailem eşim bu konuşmayı ailesi ile yapıldıgını biliyor ama cevreye bunu izah etmek biraz zor oluyor.ben onlarla abi kardeş gibiyiz bir erkek kardeş kız kardeşine nasılsa bende onlarla öyleyiz.
Birde bu adam benim işyerime yazılı dilekceyle şikayette bulunmuş benim hakkımda benim evden bu iş yeri aranmış ve burdaki memurla benim eşim konuşmuş diye bu beni daha cok endişelendirdi acaba iş yerimden bir yanlış sonuç cıkarmı bu suçlamaya karşı. benim iş yerimin telofonundan aranmadı onun evi ordan benim işyeri arandı devamlı tabiki kadının annesi ve kardeşi görüştü bu telofonla cünkü yurtdışından sabit hatları aramak ücretsizmiş vereceginiz cevap acıklama için şimdiden teşekkür ederim.

hem eviniz hem işyeriniz bu şahıslara çok yakın doğrumu anladım? Bunca detayı nereden biliyrosunuz yani şahsın yurt dışında karısına porno kanalalr izlettiğini ters ilişkilerine kadar. Bunlar özel şeylerdir. Bunca detayı bilmeniz yadırganacak bir durum.
kamuda memursunuz 657 ye tabiisiniz. işyerinize ait kablosuz telefonu özel şahıslara özel işlerinde kullandırtmamanız gerektiğini bilmeniz gerekirdi. İşyerinde en fazla bundan dolayı bir sıkıntı yaşarsınız.
Ekşi yemediyseniz karnınız ağrımaz. Hanımefendi de sizi tanık olarak yazdırsın. çıkın mahkemede ne yaşandıysa anlatın. Kendinizide aklayın, hanımefendiyide.
O telefon görüşmeleri gece yarılarında ve uzun süreli ise o zaman başınız ağrıyabilir. Ayrıca başka delillerde eklenirse mesela msn görüşmeleri, e-mailelr, fotograf, telefon mesajları, facebook gibi sosyal paylaşım siteleri üyeliği gibi..

Aptullah bey hem evim hemde işyerim cok yakın kadının annesine boşanma sorduk tam net olarak acıklayın dedik hatta avukatınada aynı şeyleri anlattı.özel meseleden cıktı bu artık cünkü abi olarak kardeş olarak beni tanıyorlar biliyorlar o adam benimle konuştugunu ve kadının namusunu zedeledigi için oda bu özle durumunu acıklamak zorunda kaldı yani biriyle ilişkisi olmadıgını ve boşanma sebebinin böyle sapıklıklar oldugunu acıklamak zorunda kaldı.ikinci sorunuzda asla gece görüşmesi yok telofonda hepsi gündüz saatlerinde diger msn facebook ve amail mesaj gibi durumlar yok ortada.evet ben işyerimtelofonundan görüştürdüm ama işyerinden aratmadım karşıdan gelen telofona cevap verik bunuda bir insanlık olarak yaptım ama suç oldugunu düşünemedim.