Kefil hakkında

Merhaba,

Kira kontratında yazan müteselsil kefil in anlamı tam olarak nedir, okuduklarımdan sözleşme uzadığı sürece müteselsil kefilin kefilliği devam eder diye anlam çıkardım, doğrumudur, bilen biri cevap verebilirmi?

Teşekkürler.

Merhaba ,

sorumu değiştirmek istiyorum,

şimdi benim evimde kiracı olan kişi kira kontratında müteselsil kefil olarak gözüküyor, sözleşme 3,5 yıl önce yapıldı, sözleşmede kira devam ettiği sürece kefillik devam eder diye bir madde var, şimdi ben bu kefili yasal olarak icraya verebilirmiyim? itiraz ederse, itiraza karşı 3,5 yıllık kefil olduğu sözleşmeyi belge olarak sunmam ve kefilin kiracı olduğunu kira ödeme dekontları ile belgelemem itirazın kaldırılması için yeterli olurmu? yoksa sözleşmede adı geçen fakat evden çok önce çıkmış kişiyimi icraya vermeliyim?

Müteselsil kefil; borçlu ile birlikte, kefil olduğu kişi ile aynı şekilde sorumlu tutulabilir, birlikte veya ayrıca icraya verilebilir.
Kira alacağına kefili kira ilişkisi devam ettiği sürece kefillik devam eder diye kararlaştırılmışsa ödenmemiş tüm kiralar ve sair borçlarından ötürü icraya verebilirsiniz. İtiraz ederse itirazının iptali davası açabilirsiniz.

Engin bey teşekkürederim. sözleşme standart bir sözleşme kira ilişkisi olduğu yazmıyor, kefilin kefilliği sözleşme uzadığı sürece devam eder diye bir madde var. yorumları okuduğumda bu maddenin geçersiz olduğu yazıyor genelde o yüzden tekrar belirtmek istiyorum, bende kefil kiracı olarak evde oturuyor, kefilin kiracı olarak oturduğunu (icraya itiraz ettiğinde) bankadan aldığım kira ödeme dekontu ile belgelemem yeterli olurmu?

Kira kontratı varsa kira ilişkisi var demektir :)
Kefil evde oturuyorsa kiracı nerde? ya da kontratta kiracı kefil kısmına mı imza atmış?

aslında ev 1 den fazla kişiye kiralanmış, birinin adı sözleşmeye yazılmış diğeri müşterek ve müteselsil kefil olarak yazılmış, asıl sözleşmede adı yazılı kişi bana resmi bildirim yapmadan evden çıkmış, kira ödemeleri banka hesabıma kontratta kefil olarak geçen kişi tarafından yapılıyordu, o yüzden işler karıştı, bu koşullarda yapılacak en doğru işlem nedir sizce?

Kira kontratında imzası olanları icraya vermek.

ikisinidemi icraya vermeliyim? ozaman kira borcunu yarı yarıyamı isteyeceğim?

Valla ömürsünüz :)
Ne kadar alacağınız varsa ikisini birden icraya verip tahsil yoluna gideceksiniz. Herhangi birinden tamamını tahsil edebilirsiniz müteselsil demek bu demek zaten.

tamam, çok teşekkürederim..

Rica ederim, imla kurallarına uyarsanız biz de teşekkür ederiz.
Kira devam ettiği sürece kefillik devam eder maddesi geçerlidir bence.
İkisine de ilamsız icra takibi başlatın, gelecek itiraza göre itirazın iptalini açmalısınız.
Yani ben kefilim bu madde geçerli değil diyecek olursa madde geçerlidir ayrıca bu şahıs evde ikamet etmekteydi dersiniz belgeleriniz ve tanıklarınızla ispat yoluna gidip itirazını iptal ettirebilirsiniz.
Borcum morcum yok kardeşim ben hepsini ödedim derse zaten belge sunmadıkça mahkeme itirazını kabul etmez iptal eder.
Kısaca itiraz sebepleri sizin açacağınız davada izleyeceğiniz yolu belirler.
Süresi içinde itiraz edilmezse zaten takip kesinleşir haciz istersiniz.

selamlar ;

Kiracim kontrat suresi dolmadan bir anda - daha ucuza baska yerde ev buldugunu soyleyerek- son 2 aylik kirayida odemeden, odemedigi kiralari kendi kafasina gore depozitoya saydi ve evi bosaltti . Bende hem onu hemde kefili hakkinda icra takibi baslattim. Belirtmem gereken bir husus normalde kontratin suresinin 1 yillik oldugu ve bu surenin 6 ay once dolmasi ancak herhangi bir ihtilaf olmadan oturmaya devam ettiklerinden kontratin otomatik yenilendigidir. Icra talebim ustune Kefil kendi kefaletinin 1 yil ile sinirli oldugu ve olusan borclardan sorumlulugu olmadigi seklinde 7 gunluk sure icinde itirazda bulundu. Normalde Kefilin bu itirazi mantikli gibi gorunuyor zaten yargitayin bu yonde kararlari var her ne kadar muteselsil olarak kontratin altina imzayi atmis olsada.. ancak, ben kira kontratimin ozel kosullarindaki maddelerden birinde kefilin kefaletinin kontrat otomatik yenilensede surmesini kabul ettigin yazmistim ve o bunuda imzalamisti. Bu durumda onun itirazina, itiraza red davasi acmam mantikli olurmu sizce? kazanma sansim varmidir? veya oyle bir hakkim yoksa o takdirde onun o maddeninde bulundugu konrata imza atmasinin anlami ne kalir bu durumda? kisaca ne yapmami onerirsiniz?

Yrica, kefil ile gorusme sansim oldu ve o bana bu taleplerimde hakli oldugumu vede bir orta yolu bulmak icin gorusmeyi talep etti. ve kiracilar, kefil ve bir kac kisinin daha bulundugu bir ortamda toplandik. Sonucta bana icra takibim icin kizgin olduklarini, kontrat ne ki? sadee kagit parcasi ne gerek vardi boyle birseye gibi tuhaf seyler soylediler vede bu isin pesini birakmam soylediler. Bende kabul etmeyince o zaman al bu anahtari sana evi teslim edelim dediklerinde, ben evi boyle teslim alamayacagimi, ancak sahitler huzurunda eve gidip durumunu gorerek o sekilde teslim alacagimi soyledim, zaten bana halen henuz evi tahliye edeceklerini yazili olarak bildirmediklerini ve o an itibariyle bile hala kiraci gorunduklerini hatirlattim ve anahtari almadim. Sonra bana noterden bir ihbarname yolladilar ve bir suru -gercek olmayan- bahanelerle evi tahliye etmek zorunda kaldiklarini ve bana evi tertemiz teslim ettikleri halde anahtari almadigimi, bu konuda eger anahtari almazsam aleyhime dava acacaklarini teblig ettiler. Bende dedigim gibi 2 sahit ( onlarinda tanidigi hatta onlarin yakinlari olan) ve kiraci esliginde evi teslim aldim ve kendim hazirladigim raporda eksikleri yazdim ve hepsine imzalattim ve o sekilde evin anahtarini aldim. Evde depozito tutarinin nerdeyse 2 kati zarar tespit ettik ve onlarda bunu kabul edip imzalamalarina ragmen sonraki gunlerde yine sorun cikarmaya basladilar ve kisaca soyleyeyim, hala hic bir odeme yapmadilar.

Benim su an zararim = odenmeyen eski 2 aylik kira + mesnetsiz nedenle evi tahliye etmek istekleri ve tahliyelerinden oturu odemeleri gereken tazminat + eve verdiklari buyuk zarar
Onlarin bende kalan paralari =depozitolari

Bu konuda zararimin karsilanmasi icin yapabilecegim ek bir yol varmidir acaba?

Ayrica Asil borclu olan Kiraci ise tebligi adresinde bulunamadigi icin geri donmus. Mernis ten 3 farkli adresi gorunuyor ancak ben zaten bu adreslerden birine gondermistim vede ona ragmen tebligi almamis. onun pesinden takibimi nasil surdurebilirim.

Simdiden vereceginiz fikirler icin tesekkur ederim

kefil açısından aşağıdaki yargıtay kararını incelemenizde fayda var.

T.C.
YARGITAY
Altıncı Hukuk Dairesi
Esas No : 2006/5059
Karar No : 2006/7401
Tarih : 26.6.2006


KEFİLİN SORUMLU OLDUĞU AZAMİ SÜRENİN BELLİ OLMASI ( Ne Kadar Uzayacağı Belirsiz Bir Kira Süresine İlişkin Olan ve Kefili Sınırsız Bir Sorumluluk Altına Sokan Sözleşme Hükümleri Geçerli Olmadığı )
KİRA SÖZLEŞMESİNDE KEFALET ( Süresi ve Ödenecek Kira Parasının Miktarı Açıkça Gösterilmiş Kira Sözleşmesini Kefil Sıfatıyla İmzalayan Kişi Sözleşmede Gösterilen Kira Süresi Boyunca Kiracının Ödemekle Yükümlü Bulunduğu Kira Paralarından Sorumlu Olduğu )
KİRA SÖZLEŞMESİNİN UZAMASI HALİNDE KEFİLİN SORUMLULUĞU ( Kefilin Sorumluluğunun Devam Edebilmesi İçin Öncelikle Bu Hususun Sözleşmede Açıkça Kararlaştırılmış Olması Gereği )




ÖZET :

Borçlar Kanunu'nun 484. maddesi hükmü gereğince yazılı şekilde düzenlenmiş, süresi ve ödenecek kira parasının miktarı açıkça gösterilmiş kira sözleşmesini kefil sıfatıyla imzalayan kişi sözleşmede gösterilen kira süresi boyunca kiracının ödemekle yükümlü bulunduğu kira paralarından kefil sıfatıyla kiralayana karşı sorumludur.

Kira süresinin, 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanun'un 11. maddesi gereğince uzadığı hallerde, uzayan kira süresi bakımından kefilin sorumluluğunun devam edebilmesi için; öncelikle bu hususun sözleşmede açıkça kararlaştırılmış olması gerekir. Bunun yanında, kefilin uzayan dönemdeki sorumluluğunun azami hangi süreyle ve hangi miktarla sınırlı olacağı da açıkça gösterilmiş olmalıdır. Ne kadar uzayacağı belirsiz bir kira süresine ilişkin olan ve kefili sınırsız bir sorumluluk altına sokan sözleşme hükümleri geçerli değildir.


DAVA :

İcra mahkemesince verilmiş bulunan karar davacı-davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:


KARAR :

Davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlular hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istemli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlulardan Cengiz ve Aytuğ'un yasal süresinde itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, takibin devamı ve kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece, 2004 Aralık ayı ve Ocak, Şubat-2005 aylar bakiye kira bedeli olarak 30 YTL ve Nisan 2005 ayı kira bedeli olan 210 YTL üzerinden itirazın kaldırılmasına, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine, asıl alacak üzerinden %40 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine karar davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davacı alacaklı vekilinin tüm, davalı borçlular vekilinin ise kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesine ilişkin karar kısmı ile aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davalı borçlular vekilinin, müşterek müteselsil kefil borçlular Cengiz ve Aytuğ'un sorumluluğuna dair temyiz itirazlarına gelince;

Davacı alacaklı vekili, dava dilekçesinde; davalı, borçlular hakkında kira alacağı nedeniyle icra takibi başlattığını kiracı Ö... Sigorta Ltd Şti'nin yasal süresinde takibe itiraz etmediğini, borçlulardan aynı zamanda şirket müdürü olan Cengiz'in yasal sürede yapmış olduğu itirazı icra memurunun şirket adına yapılmış gibi değerlendirmesi sonucu takibin tüm borçlular açısından durduğunu ancak bu hususu İcra Hukuk Mahkemesinde şikayet konusu yapmaları üzerine talebin kabul edilerek borçlu şirketin yasal süresi içerisinde takibe itiraz etmediğine karar verildiğini, bu kararın Yargıtay'ca onanmak suretiyle kesinleştiğini, müşterek müteselsil kefil davalılar Cengiz ve Aytuğ'un yasal süre içerisinde haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesini istemiş, davalı borçlular vekili sözleşmenin yenilenmesi ile kefilin sorumluluğunun son bulduğunu, kötü niyetli davacının asıl alacağın % 40'ından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini ve davanın reddini savunmuştur.

Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan, 01.05.2002 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her ne kadar sözleşmede kefilin sorumluluğu açıkça düzenlenmiş, davalı borçlular Cengiz ve Aytuğ'un müşterek müteselsil kefil oldukları belirtilmiş, ayrıca özel şartlar 4. madde de kefillerin sorumluluğunun kiracının faaliyet gösterdiği sürece geçerli olduğu kararlaştırılmış ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.03.2006 gün ve 2006/6-78 Esas, 2006/88 Karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi Borçlar Kanunu'nun 484. maddesi hükmü gereğince, yazılı şekilde düzenlenmiş, süresi ve ödenecek kira paralarının miktarı açıkça gösterilmiş bir kira sözleşmesini kiracının kefili sıfatıyla imzalayan kişi; sözleşmede gösterilen kira süresi boyunca, kiracının ödemekle yükümlü bulunduğu kira paralarından, kefil sıfatıyla kiralayana karşı sorumludur.

Zira, böylesi bir durumda, kefilin sorumluluğu süre ve miktar itibariyle belirlidir. Kefil sorumluluğunun kapsamı ve sınırlarını bilmektedir. Kira süresinin, 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanun'un 11. maddesi gereğince uzadığı hallerde, uzayan kira süresi bakımından kefilin sorumluluğunun devam edebilmesi için; öncelikle bu hususun ( kefilin sorumluluğunun uzayan dönem için de devam edeceğinin ) sözleşmede açıkça kararlaştırılmış olması gerekir. Bunun yanında, kefilin uzayan dönemdeki sorumluluğunun azami hangi süreyle ve hangi miktarla sınırlı olacağının açıkça gösterilmiş olması da şarttır. Ne kadar uzayacağı belirsiz bir kira süresine ilişkin olan ve kefili sınırsız bir sorumluluk altına sokan sözleşme hükümleri geçerli değildir. Olayımızda da, kefaletin kiracının, kiralananda faaliyet gösterdiği sürece devam edeceği belirtilmiş ise de; kefilin gerek sorumlu olacağı süre gerekse azami miktar gösterilmemiş olduğu için müşterek müteselsil kefillerin sorumluluğu sözleşmenin düzenlendiği tarih olan 01.05.2002 tarihinden itibaren bir yıl süreyle sınırlıdır. Davacı borçlular hakkında başlatmış olduğu icra takibi ile kefillerin sorumlu olduğu bu dönemden sonra gelen Mayıs, 2003 - Nisan, 2005 aylar arası kira bedelini istemiştir. Bu durumda kefiller hakkında itirazın kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmadığı gibi alacak istemi kısmen kabul edildiğinden reddedilen asıl alacak üzerinden davalılar lehine inkar tazminatına karar verilmemesi de hatalı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.


SONUÇ :

Yukarıda ( 1 ) No'lu bentte yazılı nedenlerle tahliyeye ilişkin hüküm kısmının ( ONANMASINA ), yukarıda ( 2 ) No'lu bentte yazılı nedenlerle kararın davalı borçlular Cengiz ve Aytuğ açısından alacak ve inkar tazminatına yönelik olarak hüküm kısmının ( BOZULMASINA ), onanan kısım için temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 26.06.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

simdi gayrimenkuk kiralari hakkindaki 6570 sayili kanunun 11. maddesi soyle ;
Madde 11 - Kiracı kira müddetinin bitmesinden en az on beş gün evvel mecuru tahliye edeceğini yazı ile bildirmediği takdirde sözleşme aynı şartlarla bir yıl uzatılmış sayılır.

sozlesme ayni sartlarla 1 yil daha uzamis sayilir ne demek? o sozlesmede kefilinde imzasi var.

verdiginiz ornek yargitay kararinin ozet kisminda soyle diyor buraya takildim ben :
Kira süresinin, 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanun'un 11. maddesi gereğince uzadığı hallerde, uzayan kira süresi bakımından kefilin sorumluluğunun devam edebilmesi için; öncelikle bu hususun sözleşmede açıkça kararlaştırılmış olması gerekir. Bunun yanında, kefilin uzayan dönemdeki sorumluluğunun azami hangi süreyle ve hangi miktarla sınırlı olacağı da açıkça gösterilmiş olmalıdır. Ne kadar uzayacağı belirsiz bir kira süresine ilişkin olan ve kefili sınırsız bir sorumluluk altına sokan sözleşme hükümleri geçerli değildir.

Simdi yeniden bastan imzalanmayip, sure dolumundan 15 gun onceye kadar bi bildirim yapilmadigindan 1 yil daha uzamis bir sozlesmenin ne kadar uzayacagi belirli degilmidir? 1 yil daha uzar demek degilmidir? bu neden sinirsiz sorumluluk sayilip gecersiz olsunki? Ben sozlesme daha evveldende dedigim gibi kefil kontrat suresi otomatik uzarsa kefaletinin surecegini kabul eder gibi birsey yazdirmistim bu neden gecersiz oluyor hala anlayamiyorum. Eer sozlesme otomatik 1 yil uzuyorsa o zaman kefil bunuda imzalamak zorundadir deselermis veya ev sahibi eski kontratta kefile mutlaka yeniden imzalattirmalidir gibi birseyler deseymisler. Tek cumle ile ''ayni sartlarla uzar'' dedikten sonra kefil sinirsiz sorumlu filan falan derlerse bana biraz kendi icinde celiski gibi geldi.

Bu arada yolladiginiz yargitay karar ornegi icin cok tesekkur ederim karakas2, pek hosuma gitmese ve bana mantiksiz gelse de boyle bir gercek varmis demek ki. Bu karar gibi benzer durumlarda farkli yorumla, farkli kararlarin cikabildigi olabiliyormudur?

Muhakkak farklı kararlar vardır ancak sözleşmenin her yıl kendiliğinden uzaması bence kefili sınırsız sorumluluğa sokar, bu durum kredilerdede aynı değilmi, kredi kartı alıyorsunuz kefil 300 tl limite kefil oluyor ancak yıllar sonra bu kartın limiti 10.000 tl oluyor şimdi kefilin haberi olmadan artırılan limit den problem çıktığında kefil nasıl sorumlu olur. Aynı şekilde evi tuttuğunuzda samimi olduğunuz ve size kefil olan biriyle sonra aranız açıldı siz evi 10 tl ye kiraladınız 10 yıl sonra 1000 tl oldu kefil sizin orda hala oturduğunuzdan bile haberi yok , bir itilaf durumunda bu kefilin kapısına haciz gitse bu durumda haksızlık olmazmı, en doğrusu her yıl sözleşmenin yenilenmesi ve kiracının ve kefilinin imzasının alınmasıdır.