Printable View
Bir sağlık ocağında çalışmaktayım genel olarak ilçede sağlık personelleri muhasebeci,fonetçi,sekreter,yeşil kartta düz memur gibi görevlerde çalıştırılmakta ve bunların yasal olmadığı kanun ve genelgelerle sabit,ayrıca amirimiz personel arasında adil davranmamaktadır?
amirimiz hakkında dava açmak istiyorum bundan önce silsile yolu ile şikayet etmem gerekirmi ?
İdari şikayetinizi yapmadan da suç duyurusunda bulunabilirsiniz,isterseniz her ikisini de aynı anda yapabilirsiniz,idari şikayet suç duyurusunda bulunmanın veya dava açmanın önkoşulu değildir..
Neden amirinizden dolayı dertlisiniz.
Neye ilişkin dava açacaksınız.
Sayın Cenker ;
Bayrak ne güzel dalgalanıyor.
Dünya durdukça dalgalansın bayrağımız...
kurumda kanunlardan çok amirin keyfi uygulamaları ön planda?geçen bakanlıktan yazı geldi ondan sonra amir bu yazı ile çelişen ikinci bir yazı gönderdi yani bakanlığın gönderdiği yazının bir önemi kalmadı?
bunun dışında samakla bitmez; adam kayırma,yasal olmayan görevlendirmeler,keyfi uygulamalar,vs.vs.
adil olmayan uygulamalar, adam kayırma ,keyfi uygulamalar,yasal olmayan görevlendirmeler...
her konu için ayrı ayrımı dava açmam lazım yoksa yapılan tüm kanunsuz uygulamalar tek dosyada tek dava ile halledilebilirmi?
Bütün konuları tek bir şikayet ve dava konusu yapabilirsiniz.
Bir personel lojman tahsislerinin usulsüz yapıldığı yönünde ( Nöbetçi şoför uygulaması olduğu halde 3 şoföre, 1 aşçıya, mühendislere tahsisi yapılabilecek yerdeki lojmanın kaloriferciye, henüz 4 yıllık hizmeti bulunan bir işçiye ve kadrosu ilçede olduğu halde ildeki lojmanın bu personele tahsis edilmesi; hizmet puanı ve ünvanları bu kişilerden daha yüksek kişilere müracaatları olmasına rağmen yıllardır lojman tahsis edilmemesi vs. gibi konuda ) Bimer aracılığı ile sorumluların cezalandırılması için şikayette bulunmuş.
Dilekçe Bakanlık tarafından şikayetçi olunan müdüre yollandı.Müdür şikayetçiyi çağırıp dövmekten beter etmiş.
Bunun üzerine 2. bir şikayet dilekçesi ile Bakanlığa müracaat ettiğinde bu dilekçesi de aynı müdüre yollanmış. 3. kez yapılan şikayet ile "Ben zaten müdürü şikayet ediyorum, siz yine ona yolluyorsunuz " diye müracaat edince bu kez Bakanlık Teftiş Kurulu'na dilekçe gitmiş. İnternet ortamında yaptığı takip sonucu Teftiş Kurulu'nda " Gereği yapıldı" yazdığını görüp sevinmiş.
Gereği ne mi ?
Teftiş Kurulu müfettiş yollamak yerine, şikayet olunan müdüre yazıyı yollamış.Müdür yine çağırmış. Şikayetçi memur yine bir ton azar işittikten sonra internet başvuru sorgulamasındaki sayfada müdüründe "Gereği yapıldı" yazdığını görmüş. ( Fıkra gibi )
Memur arkadaş 4. dilekçesini de yolladı.
Sizce 4.'ye gerek var mıydı? ( Bence yoktu )
İdari yönden yapacağınız şikayet bu arkadaşınki gibi olabilir.
Yargıya taşınmadıkça bu işler böyle sürer gider,idare genellikle müdürünü kollar durur..
Bölge idareye şikayette bulundum diyelim mülki amirin kaymakam veya vali benim amirim için yargılanmaya izin vermeme gibi bir yetkisi varmıdır.?Alıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
Bölge idare şikayet merci olmadığı gibi yargılanmaya izin verme-me yetkisine ihtiyaç duymaz.
Savcılığa şikayet ederseniz savcılık soruşturma izni için kaymakamlığa veya valiliğe yazar, izin vermeme yetkisine sahiptirler.
kusura bakmayın hukuki konulara çok yabancıyım...yani dava açarsam direkmen savcılığamı başvurudaAlıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
bulunacam?bu farkedermi bulunduğum ilçe veya il merkezindeki savcılık?
valilik veya kaymakamlık soruşturma açılmasına izin vermezse ne yapayım?
Devlet Memurlarının Şikayet Ve Müracaatları Hakkında Yönetmeliğin 5.maddesinde şikayetin nasıl yapılacağına ilişkin hüküm var. Ayrıca aynı yönetmeliğin 10.maddesinde "Şikayet haklarını kullanan Devlet Memurlarına şikayetlerinden dolayı bir ceza verilemez.", denmekte. Şikayetinden dolayı kötü muameleye maruz kalan memurun buna ilişkin şikayet hakkı da saklıdır, kanaatindeyim. Şikayetinize ilişkin dilekçe formatı da yönetmelik ekinde verilmiş.
Ayrıca, artık Türkiye'de de dava konusu olmuş, işyerinde MOBBİNG kavramı var. Mobbing, (psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek), özellikle kamu kurumlarında;
İşini çok iyi, yapan;
İlişkileri olumlu olan ve çevresindekilerce sevilen;
Çalışma ilkeleri ve değerleri sağlam, bunlardan ödün vermeyen;
Dürüst ve güvenilir, kuruluşa sadık;
Bağımsız ve yaratıcı çalışanlara, amirleri tarafından uygulanan sindirme, yıldırma, her türlü psikolojik taciz..
Sosyoloji ve hukuk başta olmak üzere çeşitli alanlarda disiplinlerararası çalışılan bir konu haline gelmiştir. Artık, Türkiye' de de mobbing davaları açılmaktadır.
Arzu edenler, http://tr.wikipedia.org/wiki/Mobbing linkinden konuya ilişkin tafsilatlı bilgiye ulaşabilirler.
Bence ne olursa olsun, kanun, mevzuat tanımaz keyfi tutumlar sergileyen amirlere karşı sessiz kalmamak gerekir.. selamlar.
Devlet Memurlarının Şikayet Ve Müracaatları Hakkında Yönetmeliğine göre bir soru sormak istiyorum
tarım bakanlığında 657 ye tabi mühendis olarak çalışmaktayım.
Balıkesirde çalışıyorum.Bakanlığa doğrudan bağlı bir kuruluşa tayin istemek için Personel Genel Müdürlüğüne sunulmak üzere diye Tarım İl Müdürlüğüne dilekçe verdim.Ancak Tarım İl Müdürlüğü elemanım eksik diye dilekçemi uygun görmediği için Ankaraya göndermeyeceğine dair bir yazı yazdı.
Personel Genel Müdürlüğü adına dilekçemin uygun olup olmadığına karar verip dilekçemi göndermeme hakkı varmı Tarım İl Müdürlüğünün.
Memurların Başvuru ve Şikayet Yönetmeliğinde de 3 gün içinde göndermesi gerekir diyor.
Dava açsam kazanabilirmiyim.
Mevzuatınıza göre tayin hakkınız varsa ve buna karar vermesi gereken yetkili merci Personel Genel Müdürlüğü ise, tayin talep dilekçenizin İl Tarım Müdürlüğü tarafından reddi yetki yönünden hukuka aykırılık oluşturur diye düşünüyorum. Bu durumda bir iptal davası lehinize olabilir diyorum.
Dilekçenizi hizmetinize ihtiyaç duyulduğu gerekçesiyle yollar.Sonuçta tayininiz gerçekleşmez.
İl tarım müdürlüğüne gönderdiyseniz ve cevaben olumsuz yanıt geldiyse,direk bakanlığa gönderin derim dilekçenizi silsileyi aşmış olmazsınız....
İlginize teşekkürler.Öyle yapacaktım ama Bakanlık illa Tarım İl Müdürlüğü aracılığıyla gelecek diyor.Bir kuruluşun başka bir kuruluşa gönderilmek üzere verilmiş dilekçeyi göndermeme hakkı kanunen varmı,İl Müdürlüğü keyfi bir uygulama mı yapıyor,sonuçlanmış böyle davalar varmı
Usulüne uygun bir müracaatın gereğini yapmak zorunda kurum,öyleyse kurumunuzu bir üst kuruma bakanlığa şikayet edin..
Madde 14 - Bu Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara uygun olarak yapılmış bulunan şikayet ve müracaatlar hakkında Yönetmelikte öngörülen görevlerini zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirmeyen amirlere durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 125 nci maddesinde sayılan disiplin cezalarından birisi verilir.
Bir üst kuruma, yani Bakanlığı'na şikayet etti farz ediyorum. Dilekçenin son aşaması; Bakanlık tarafından Balıkesir İl Müdürlüğü'ne dilekçesi kendisine cevap verilmek üzere geri yollanacaktır. 10. sütunda yazdığım konu aynı .Alıntı:
cenker rumuzlu üyeden alıntı
Tarım il müdürünü direk Tarım bakanına şikayet edebilir,Bakan da müfettişini gönderebilir il müdürü de ceza alabilir...uygulaması da oldu bunun,il milli eğitim müdürü öğretmenin başvurusu ile ilgili görevini yerine getirmedi,öğretmen şikayetini direk bakana yaptı,müdürlük usulsüz başvurudan ceza vermeye kalktı,öğretmen mahkemeye gitti,mahkeme de müdürün bir üstü olarak bakanlığa veya bakana yazılan şikayet dilekçesinin usulsüz olmayacağına kanaat getirdi..Milli Eğitim müdürü de ceza aldı..
denemekte fayda var..
bu konu hakkında sonuçlanmış davalar varmı acaba
İl Müdürlüğü dilekçemi göndermeyeceğine dair red cavabı yazınca valiliğe yazdım,onlarda tekrar ile havale etmiş.il md tekrar cevaben bir yazı yazdı.dava açmak için hangisinin süresi geçerli acaba
2.inci gelen cevabi yazının süresi geçerli olur mu
Tayin dilekçenizin reddedildiğine dair İl Müdürlüğünün ilk cevabını dikkate almanızı tavsiye ederim.
çalıştığım kuruma giriş tarihi mi önemli yoksa benim tebliğ ettiğim tarih mi acaba
Size dilekçenize ret cevabının İl Müdürlüğünüzce yazılı olarak tebliğ edildiği tarih önemlidir.
ben de aynı konudan müzdaribim.benim eşim şikayet etti. bu durumu çıkartılar kimin şikayet etiğini buldurdular.eşim olduğu bilindi . Soruşturma geçirdim bu durumdan dolayı. Soruşturmadan bir şey çıkmadı .ama bizimkiler hırsını alamayınca o ilçe senini bu ilçe benim geçici görevlendirilmeyle yazıp duruyorlar. atama yapamıyorlar çünki kadrom yok.dava ettim. yürütme durduruldu. ama yine geçici görevlendirme yapıyorlar.malesef ki dayımız ayımız yok bu ülkede.olsa bunlar başıma gelmezdi.
ben 657 tabi koruma ve güvenlik görevlisiyim. benim sorunum vergi dairesinde çalışıyorum. ve dairemizde mesai ücreti ödenmektedir. biz dairede memurlardan daha fazla çalıştığımız halde aynı mesai ücretini almaktayız. mesaileri diğer memurların bayramlarda ve resmi günlerde kesildiğinde bizlerin o günlerde nöbet tuttuğu halde kesilmektedir. ayrıca dairede bizlere 24 saat usulüne göre nöbet tutturulmakta ve hafta sonu hafta içi fark etmiyor. bu nöbetlerde idari izin olarak kullanmamız gerektiği halde; her 8 saate bir gün denilmekte isede kanunda müdür vermiyorum diyor. dilekçelerimizi her zaman işleme tabi tutturmuyor. dairede kalorifer yakma emrini verdi bizde yazılı olarak talimat vermeniz esnasında ileride sorun olursa diye yapabileceğimiz beyan ettik. bize yazı vermem dedi. kazanı yakmıyoz diye sürgüne yollarım evlerimize uzak ilçe nere ise diyerek tehditler savurmaktadır. soruma gelince herkesin idareyi savunacağının bilincinde olarak, 24 saat esasınıa göre çalışmalarımızda idari izinimiz verilmiyor mesailerimiz kesiliyor nöbetci olduğumuz halde bayramlarda özel günlerde, görevimiz dışındaki görevlerde çalışmamıza zorlanıyor ve her gün tehdit edilmekteyiz. davayı neye göre acmamız gerekiyor ne diyeceğiz ve kime acacağız müdürün şahsına mı vergi dairesinimi yada başkanlığımı ayrıca mahkemede ne gibi nasıl isbatta bulunacağız 3 güvenliğiz şahitlik yetermi diğerlerinin yadan nöbet çizelgelerimi istenir teşekkürler
Merhabalar
Afyonkarahisar Halk Sağlığı kurumuna bağlı TSMde doktor olarak çalışmaktayım.
Henüz memurluğun ilk senesinde çalıştığım kurumda çeşitli haksızlıklar yaşadım. Aklıma gelenler;
Evde sağlık hizmetleri sorumlu hekimi olduğum dönemde halk sağlığı müdürlüğünde tanıdıkları olan hasta yakınlarının kendilerini diğer hastaların önüne aldırması..
Yine evde sağlık hizmetlerinde iken hizmete kayıtlı olmayan bir hastanın halk sağlığı müdürünün tehditvari emriyle ayağına kadar götürülüp muayene ettirilmesi..
Evde sağlık hizmetlerinin yakın zamanda kamu hastanelerine devri sırasında tüm personelin isminin verilmeyip bazılarının halk sağlığı müdürlüğünde kalması..
TSM deki 2 doktorun kadroda olup maaş almasına rağmen hiçbir şekilde görevlendirmeye gitmeyip TSM ye de ayda bir gelmesi..
Taşınan halk sağlığı müdürlüğünün yeni yerinin inşaat çalışmasında halk sağlığı müdürünün emekli tanıdığının kendi deyişiyle Allah rızasına çalışması..
Bu emekli memurun devlet hastanesinde kayıt işlerine bakan memur eşinin başımıza şube müdürü olarak gelmesi..
İl sağlık müdür yardımcısının eşinin çalıştığı aile sağlığı merkezinde çalışıyor olarak görünen tıbbi sekreterin hiç işyerine uğramayıp ortalıkta görünmemesi..
Afyon'un Çobanlar ilçe acil servisine içinde benim de olduğum bazı doktorların görevlendirilip bazılarının görevlendirilmemesi..
Ve bu olanlara başım ağrımasın diye kimsenin ses çıkarmaması..
Ne yapabilirim?
Bu sorunları Sağlık bakanlığına şikayet yolu ile çözüme kavuşturabilirsiniz, müfettiş görevlendirilmesini, idari soruşturma açılmasını isteyebilirsiniz. Adli mercileri ilgilendiren görevi ihmal, görevi kötüye kullanma gibi suç teşkil edecek eylemler vaki olduğunda savcılığa suç duyurusunda bulunabilirsiniz öncelikle birinci yolu denemenizi öneririm. İsnat ettiğiniz eylemleri ispat edemediğiniz takdirde onların size rucu edebileceğini söylememe gerek yoktur heralde.