Sadece şahit beyanı ile boşanmaya karar verilebilir mi?

Eşimin aleyhime açtığı boşanma davasında, hakim eşimi dövdüğüm gerekçesiyle boşanmaya karar verdi. Fakat ben eşime hiçbir şekilde şiddet uygulamamıştım. Üstelik eşimin herhangi bir darp raporu da yok. Ne adli tıp ne de herhangi bir hastaneden. Mahkemede eşimin şahitleri bizi birarada görmemiş, sağdan soldan toplanmış 3-4 kişidir. Onlar da benim eşimi döverken görmediklerini, müşterek yaşantıyı bilmediklerini söylüyorlar. Bu durumda mahkemede şahit olarak dinlenmeleri hukuka uygunmudur? Mahkemede şahitler eşimin iddialarını, eşimden duydukları şekilde tekrar ediyorlar. Ama madem ki eşimin iddialarını eşimden duymuş olarak mahkemede söyleyeceklerse şahitlik yapmalarının ne anlamı var anlayamıyorum. Dosyayı yargıtaya gönderdik. Şahitler için de suç duyurusu yaptık. Acaba böyle bir dosyanın yargıtayda bozulması gerekir mi? Saygılarımla

Sn. Erhan,

Aşağıda başlıklarını eklediğim Yargıtay kararlarını bulmaya çalışın. Koyu olarak işaretlediklerim sizin davaya uyuyor sanırım.
Tanıklar gözleriyle görmedikleri olayları anlatırken "etraftan duyuyorduk" dedilerse hakimin buna itibar etmemesi gerekirdi. Duruşma tutanaklarını iyice gözden geçirin. Duruşmada tanık anlatımları birebir zapta geçmiyor ne yazıkki.

-----------------

TANIK İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
Boşanma davasında dinlenen tanık hakkında yalan tanıklıktan suç duyurusunda bulunulduğuna göre, bu konuda araştırma yapılmadan ve açılmış kamu davası var ise sonucu beklenmeden karar verilmesi bozmayı gerektirir
1O günlük kesin süre. duruşmadatanıklarınhazıredilmesi
Kesin mehilde tanık ücretleri ve davetiye giderleri belirtilmediğinden kesin mehil nedeniyle tanıklardinlenmeden hüküm kurulamaz
Birden fazla tanık listesi verilemez, ikinci tanık listesindeki tanık beyanlarına göre hüküm kurulamaz
Bir davada ikinci tanık listesi verilemez
Tanıkların görgüye dayanmayan beyanları boşanmaya esas olamaz
Çelişkili tanık beyanlarına değer verilemez
Delil Listesi dışı tanıkdinlenemez
Tanıkların görgüye dayanmayan bilgileri hükme esas alınamaz
Tanıkların üçüncü kişilerden aktarılan sözleri boşanmaya esas alınamaz.
Yabancı bir ülkedeki tanık, istinabe yolu ile Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi ve Adli Yardım Sözleşmesine göre o ülke adli makamlarınca dinlenir. O ülkede ki Türk siyasi memuru tanık dinleyemez
Dava konusu eşyalara ilişkin yazılı belge karşısında tanık sözlerine değer verilmez. •
Vazgeçilmeyen tanıklar dinlenmeden hüküm kurulamaz
Boşanma da, tanıklar yeniden dinlenmeden hüküm kurulması doğru değildir
Tanık olmayan kişinin noterdeki beyanı hükme dayanak yapılamaz
Yazılı belge karşısında tanık sözlerine değer verilemez

"Boşanma davasında dinlenen tanık hakkında yalan tanıklıktan suç duyurusunda bulunulduğuna göre, bu konuda araştırma yapılmadan ve açılmış kamu davası var ise sonucu beklenmeden karar verilmesi bozmayı gerektirir." Sayın Swan savcılık şu an soruşturmaya devam ediyor. Dava açmak için şahit beyanlarının onaylı suretini bekliyordu, ben elden aldım ve savcıya teslim edeceğim. Savcılık dava açarsa dava 1 sene sürer sanırım. Yargıtaydaki dosya 2 aya kadar görüşülecek, olası bir onama olursa karar düzeltme talebi yapabilirmiyiz, savcının açacağı dava bozmayı gerektirir anlamında mı düşünelim?

Alıntı:

---

erhan.1973 rumuzlu üyeden alıntı

Eşimin aleyhime açtığı boşanma davasında, hakim eşimi dövdüğüm gerekçesiyle boşanmaya karar verdi. Fakat ben eşime hiçbir şekilde şiddet uygulamamıştım. Üstelik eşimin herhangi bir darp raporu da yok. Ne adli tıp ne de herhangi bir hastaneden. Mahkemede eşimin şahitleri bizi birarada görmemiş, sağdan soldan toplanmış 3-4 kişidir. Onlar da benim eşimi döverken görmediklerini, müşterek yaşantıyı bilmediklerini söylüyorlar. Bu durumda mahkemede şahit olarak dinlenmeleri hukuka uygunmudur? Mahkemede şahitler eşimin iddialarını, eşimden duydukları şekilde tekrar ediyorlar. Ama madem ki eşimin iddialarını eşimden duymuş olarak mahkemede söyleyeceklerse şahitlik yapmalarının ne anlamı var anlayamıyorum. Dosyayı yargıtaya gönderdik. Şahitler için de suç duyurusu yaptık. Acaba böyle bir dosyanın yargıtayda bozulması gerekir mi? Saygılarımla

---

Eşim elindeki 5-10 kalasla bana vurmaya başlamış kızımın araya girmesiyle o da nasibini almıştı....ben ne sözlü ne de fiili bir karşılık vermedim....karakola intikal etti....şikayetci olduk....hastaneye oradan da adli tıpa sevkedildik....ben hastanede gerçekte darp edildiğim yerleri bahsettim ona göre rapor tutuldu....tabi ki oradaki personele tebessüm vesilesi olmuştum...hep mi hanımlar dayak yiyecekti....eşim bayan olduğu için odaya alındı....sanki savaştan çıkmış raporu tutulmuş.....adli tıpı ciddi bir kurum zannederdim....hem alaylı ifadeler hemde hastane ön raporunu aynen kayda geçtiler.....ve eşime 5 bana 3 gün iş göremez raporu verildi.....ertesi gün şikayetci olarak savcı beyin huzuruna çıktım..."lan oğlum karıdan dayak yiyen sen misin.?" lafızlı bir karşılama.....uygun lisanla tepkim üzerine kapıdışarı edildim....şikayet sümen altı edildi.... bir ara dosyanın akibetini öğrenmeye gittiğimde ,kalem ; numaradan dosyayı bulamadı....ben hakkımı aramak istiyorum deyince oradan birinin dikkatini çekti....olayı öğrenince takip sözü verdi....meğer yeni savcıymış....ilerleyen zamanda davalar açıldı;eşim çocuğun şahitliğiyle , hem asliye hem sulh ceza dan ceza aldı paraya çevrildi....
Bunun üzerine " fiili ayrılık süresini" beklerken belki sonuç alırım diye "cana kast pek fena muamele" den dava açtım...ceza davalarının kararlarını ibraz ettim....hakime hanım eşime sordu....o da " ben onu değil o beni dövdü sövdü kapıya attı " dedi....karar...davanın REDDİNE 100 liralık mevcut tedbir nafakasının 200 e çıkarılmasına.....sonra kendi kendime gülerek keşke yediğim dayakla kalsaydım dedim...işte mahkemelerin hali pür melali....
Sn . erhan siz kadir gecesi doğmuşsunuz.....boşanmışsınız....:):DD

Şimdi şahitler sizi eşinizi döverken nerden görecekler.Hayatın olağan akışına göre eşler birbirlerine evlerinde şiddet uygularlar ve bunu 3. kişiler evlerindeyken yapmazlar.Fakat sizin davanızda tanıklar eğer apartamn komşularınızsa,kavga seslerini duymuş olabilirler.Bu bakımdan hakim sizin şiddet uyguladığınıza kanaat getirmiş olabilir.Ayrıca psikolojik şiddet olarak da değerlendirebilirdi hakim durumu.Vicdanen, şiddet uyguladığınza kanaat getirmişse hakim boşanmanıza karar verebilir.Bana göre bazen tanık da gerkmez.Mesela evinden kocası tarafından kesinlikle çıkartılmayan bir kadın(kocasının anne babasıyla yaşadığını varsayalım)sürekli hakaret görüyorsa ya da sürekli dövülüyorsa,tanık yok diye boşanamaycak mıdır?Hakim boşanma kararı veremeyecek midir?Hiç tanık olmasa bile sırf eşlerden birinin beyanına bakılarak bile boşanmaya karar verilebilir.Yani somut olayın özelliklerine göre hakim sadece bir tarafın beyanını bile dikkate alabilir.Tabi böyle durumlarda uzmanlardan da eşin psikolojik durumu hakkında yardım alınarak karar desteklenmelidir.

Hukukçular kralı sen Erhan isimli üyeye kadir gecesi doğmuşsun diyorsun da asıl kadir gecesi doğan sensin. nasıl mı? 2 yıldır bir türlü boşanamadığım eşim çocuğumu da göstermiyordu ve para vaadiyle uzun süre sonra kızımı alıp geri getirmedim,istediğin zaman görebileceğini avukatına,kendisine ve mahkemede söyledim. bir süre sonra tehdit etmeye başladılar sülalecek. ve sonunda 5 kişi gelip evimin önünde beni darp ederek çocuğumu kaçırdılar. dava açtım. dava sonucu ne mi oldu :) bana 2000 tl para cezası,saldırganlardan da birine 1000 tl para cezası :) işte adalet,hukuk böyle bişey...

Tek taraflı beyanla karar alındığı nerde görülmüştür anlayamadım. Medeni kanunda yazılı hukukta ne yazıyorsa onlar uygulanmalıdır diye düşünüyorum. Mahkemeler, yargılama yapılan yerdir, kadınların isteklerini tasdik ettirdikleri yer olsaydı boşanmalar mahkeme yoluyla değil noter yoluyla olurdu, öyle değil mi? Saygılarımla

Alıntı:

---

erhan.1973 rumuzlu üyeden alıntı

Tek taraflı beyanla karar alındığı nerde görülmüştür anlayamadım. Medeni kanunda yazılı hukukta ne yazıyorsa onlar uygulanmalıdır diye düşünüyorum. Mahkemeler, yargılama yapılan yerdir, kadınların isteklerini tasdik ettirdikleri yer olsaydı boşanmalar mahkeme yoluyla değil noter yoluyla olurdu, öyle değil mi? Saygılarımla

---

Merhaba;

Eğer size karşı ifade veren şahitler yalan söylüyorsa onlar hakkında suç duyurusunda bulunabiliyorsunuz. Ancak iddialarını çürütmek şartıyla.
Örneğin benim boşanma davamda; eşimin bir arkadaşı eve alkollü geldiğimi, gece beşte altıda eve girdiğimi söylemişti. Avukatım hangi tarihler arasında, kaç kere
bunun olduğunu sordu. Cevabın verildiği tarihler arasında ben eşimle ortak evimizde değil; kuzenimin vefaatı nedeniyle Kocaeli'ne gitmiştim; otobüs firmasından kayıtları aldık; bir sonraki celsede sunduk.
Bunun gibi eğer çürütebileceğiniz iddialar varsa deneyebilirsiniz; ama mesnetsiz iddialar söz konusuysa; o şahitlerin güvenilirliğini sorgulama şansınız hep var. Yargıtay'a gittiğinde bile; dosyanıza şahitlerle ilgili iddianızı yazarsanız etkilir olabilir.
Geçmiş olsun.

Sayın akcurali teşekkür ederim. Şahit beyanlarında herhangi bir tarih ve yer belirtmiyorlar. Zaten şahitlerin 2 tanesi benim eşimi dövdüğümü görmediklerini söylüyorlar. Ama iddialarına göre eşimin dişini kırmışım, fakat ortada ne kırılan bir diş var ne de bunun adli tıp raporu. Aleyhime e ufak bir maddi delil yok. Sadece şahit olarak dinlenen ama hiç bir olayın şahidi olmayan ve olamayacak 3 kişinin mahkemedeki ifadeleri var. Savcılık soruşturması devam ediyor ama çok yavaş gidiyor. Benim yuvam yıkıldıktan sonra heralde dava açsalar ne olur açmasalar ne olur? Mahkemede hakim resmen şahitlerle işbirliği yaptı.Şahitler ısrarla biz bişey görmedik, ortak hayatı bilmeyiz dedikleri halde hakim ifade vermeleri için adeta şahitlere yardım etti. Bana da söz hakkı vermedi. Şahitlere soru sormama da izin vermedi. Sonra da boşanmaya karar verdi.

Alıntı:

---

erhan.1973 rumuzlu üyeden alıntı

Tek taraflı beyanla karar alındığı nerde görülmüştür anlayamadım. Medeni kanunda yazılı hukukta ne yazıyorsa onlar uygulanmalıdır diye düşünüyorum. Mahkemeler, yargılama yapılan yerdir, kadınların isteklerini tasdik ettirdikleri yer olsaydı boşanmalar mahkeme yoluyla değil noter yoluyla olurdu, öyle değil mi? Saygılarımla

---

D. Boşanmada yargılama usulü
MADDE 184.- Boşanmada yargılama, aşağıdaki kurallar saklı kalmak üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa tâbidir:

1. Hâkim, boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz.

2. Hâkim, bu olgular hakkında gerek re'sen, gerek istem üzerine taraflara yemin öneremez.

3. Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hâkimi bağlamaz.

4. Hâkim, kanıtları serbestçe takdir eder.

Hakim sizin aleyhinize sürülmüş olguların varlığına vicdanen kanaat getirmiş ve boşanmaya karar vermiş.Haksız olduğunu düşünüyorsanız Yargıtayda temyiz edebilirsiniz davanızı.Medeni kanunda yazılan usule uyarak hakim karar vermiş.Eşinizin ve tanıkların yalan söylediğini düşünüyorsanız temyiz yolu açıktır.Bana göre sadece şahit beyanıyla da boşanmaya karar verilebilir ki 184. maddenin 1,3,4. maddeleri de buna imkan veriyor.Eşinizin ve şahitlerin iddialarının doğru olmadığını ya da hakimin dediğiniz gibi size bu iddialara karşı konuşma imkanı vermediğiniş belirterek kararı temyiz edebilirsiniz.Karar kesinleşmedikçe de boşanma gerçekleşmez.

Sayın unbelievable, benim için hakimin vicdani kanaatinin bir önemi olamaz. Ben eşimi dövmedim, dövdüğüme dair ne bir delili ne de bir şahidi var. Zaten şahitler de görmediklerini söylüyorlar ama beni eşimi dövmekle itham edip iftira atıyorlar. Bir insanın bir olayda şahitlik yapabilmesi için o olayı bizzat görmüş olması gerekmez mi? Eğer görmediği ve hiçbir zaman olmamış bir dayak olayının faili olarak beni gösteriyorsa iftira atılmış olmuyor mu? Bence hakimin vicdani kanaati falan yok, bu olay tam olarak hukuk, adalet ve mahkemeler için utanç verici bir durumdur. Ben hiçbir yerde böyle bir tezgaha rastlamadım ne yazık ki :(

Alıntı:

---

erhan.1973 rumuzlu üyeden alıntı

Sayın unbelievable, benim için hakimin vicdani kanaatinin bir önemi olamaz. Ben eşimi dövmedim, dövdüğüme dair ne bir delili ne de bir şahidi var. Zaten şahitler de görmediklerini söylüyorlar ama beni eşimi dövmekle itham edip iftira atıyorlar. Bir insanın bir olayda şahitlik yapabilmesi için o olayı bizzat görmüş olması gerekmez mi? Eğer görmediği ve hiçbir zaman olmamış bir dayak olayının faili olarak beni gösteriyorsa iftira atılmış olmuyor mu? Bence hakimin vicdani kanaati falan yok, bu olay tam olarak hukuk, adalet ve mahkemeler için utanç verici bir durumdur. Ben hiçbir yerde böyle bir tezgaha rastlamadım ne yazık ki :(

---

"cana kast pek fena muamele" den açılmış ve ceza davası kararlarıyla destekli boşanma davam da ; hakime hanımefendi , ortak yapım çocuklarınızı dinleyeceğim demişti.....bir sonraki celsede çocukları hazır ettim ve rahat ve dürüstce ifade ve tanıklık etsinler diye , ben celseye katılmamıştım.....daha sonra ; dosyadan , ara kararı okumaya gittiğimde , şaşkına dönmüştüm......ev sahibem ve tanıdığımız başka bir hanım çocukların ağzından imam nikahlı yaşadığım eşler yapılmıştı....nafaka artırılmış ;celsede olmayışım , davamı takip etmediğim yönünde değerlendirilip , davam tam bir tiyatro eseri olarak, RED edilmişti....çocuklar da ; bahsettiğimde , suçlanıp tuhaf olmuşlardı.....ne yazıktır ki adalete güvenleri , daha küçük yaşta sarsılmıştı.....hakime hanım ; daha bu şekilde , kaç ailenin /insanın canını yaktı ; gerisini varın siz düşünün.?....

Alıntı:

---

erhan.1973 rumuzlu üyeden alıntı

Sayın unbelievable, benim için hakimin vicdani kanaatinin bir önemi olamaz. Ben eşimi dövmedim, dövdüğüme dair ne bir delili ne de bir şahidi var. Zaten şahitler de görmediklerini söylüyorlar ama beni eşimi dövmekle itham edip iftira atıyorlar. Bir insanın bir olayda şahitlik yapabilmesi için o olayı bizzat görmüş olması gerekmez mi? Eğer görmediği ve hiçbir zaman olmamış bir dayak olayının faili olarak beni gösteriyorsa iftira atılmış olmuyor mu? Bence hakimin vicdani kanaati falan yok, bu olay tam olarak hukuk, adalet ve mahkemeler için utanç verici bir durumdur. Ben hiçbir yerde böyle bir tezgaha rastlamadım ne yazık ki :(

---

Döverken görmeleri gerekmez.Çoğu insan da eşini milletin içinde dövmez zaten.Dövdükten sonra tanıklara gitmiştir ya da onlar size gelmiştir.Eşinizdeki morlukları ya da eşinizin perişan halini görmüşlerdir.Eşinizin iddiaları,aranızda geçen olaylar ve şahitlerin ifadelerini hakim birlikte değerlendirdiğinde eşinizi dövdüğünüze kanaat getirmiş olabilir.Madem dövmedim diyosuznuz eşiniz sizden niye boşanıyor öyleyse,sadece hakim bu olaya mı dayanıyor sanıyosunuz,kim bilir neler var daha dava dosyasında.Anlaşmazlıklar,kavgalar...

Hayır sayın üye, benim dava dosyasındaki iddiaların tamamı soyut iddia. Eşimle aramızda hiç bir şekilde şiddet veya kavga olmadığı için iddialarını ispat edemediler. Üstelik eşimin şahitleri eşimi dayak iddiasından 3 ay sonra görmüşler ki eğer gerçekten dövmüş olsaydım ve yüzünde morluklar olmuş olsaydı dahi bu kişilerin görmüş olmaları mümkün değil. Bence bu olay hukukun, hakimler tarafından dolandırılması olayından başka bişey değil. Bir olayı görmeyen birisinin şahitlik yapabilmesi,bunu da devletin hakiminin yiyormuş gibi yapması ancak dolandırıcılık şebekesi ile mümkün olabilir. Hakimin neden bizi boşadığını anlayamadım. Aleyhimde zerre kadar bir delil yok ama hakim, sanki ben eşimi dövmüşüm, hastane raporları varmış, darptan dolayı mahkum olmuşum gibi , şahitlerin gözünün önünde dövmüşüm gibi gerekçeli kararını da kitaba uydurmaya çalışmış. Yargıtaydan karar bozulduktan sonra tek amacım o hakimi meslekten attırıp hapse sokmak için dava açmak olacak. Ben böyle insanların kanun adamı olarak görev yaptığı bir ülkede yaşamayı reddederim. Rezalet ötesi bir durum gerçekten.

Buradaki asıl mesele hakimin hile yapması. Kartal adliyesinde bu türlü hilelere başvuran 4-5 hakim ve savcıyı tespit ettim. Elimde yaptığı işler ve aldıkları kararlar mevcut. Acaba bu savcı ve hakimleri hangi makama şikayet edebiliriz? HSYK'ya mı yoksa en yakın Cumhuriyet Savcılığına mı şikayet edilebilir? Saygılarımla

Alıntı:

---

erhan.1973 rumuzlu üyeden alıntı

Hayır sayın üye, benim dava dosyasındaki iddiaların tamamı soyut iddia. Eşimle aramızda hiç bir şekilde şiddet veya kavga olmadığı için iddialarını ispat edemediler. Üstelik eşimin şahitleri eşimi dayak iddiasından 3 ay sonra görmüşler ki eğer gerçekten dövmüş olsaydım ve yüzünde morluklar olmuş olsaydı dahi bu kişilerin görmüş olmaları mümkün değil. Bence bu olay hukukun, hakimler tarafından dolandırılması olayından başka bişey değil. Bir olayı görmeyen birisinin şahitlik yapabilmesi,bunu da devletin hakiminin yiyormuş gibi yapması ancak dolandırıcılık şebekesi ile mümkün olabilir. Hakimin neden bizi boşadığını anlayamadım. Aleyhimde zerre kadar bir delil yok ama hakim, sanki ben eşimi dövmüşüm, hastane raporları varmış, darptan dolayı mahkum olmuşum gibi , şahitlerin gözünün önünde dövmüşüm gibi gerekçeli kararını da kitaba uydurmaya çalışmış. Yargıtaydan karar bozulduktan sonra tek amacım o hakimi meslekten attırıp hapse sokmak için dava açmak olacak. Ben böyle insanların kanun adamı olarak görev yaptığı bir ülkede yaşamayı reddederim. Rezalet ötesi bir durum gerçekten.

---

Daha önce de yazdığım gibi; ben şunu hala anlamadım, hakimin size ne kastı var ya da ne çıkarı olduğunu düşünüyorsunuz, onu açıkça yazarsanız herhalde daha mantıklı bir süreçte akıl verenler çıkabilir.

Ancak şöyle bir durum var belirttiğim gibi; kendi boşanma davamda da başkalarında da iddia edilen bir çok şeyin somut kanıtı olmadan boşanma gerçekleşiyor, ancak kadın ya da erkeğin bu olaylarla ilgili tazminat talebi varsa red ediliyor, boşanma oluşuyor.

Eğer sizin yazdığınız tamamen işlevsel ve genel geçer bir kural olsa, neredeyse kimse boşanamazdı. Yani Yargıtay'ın haklı boşanma nedeni olarak saydığı şeylerin çok büyük bir kısmı somut delili olmayan şeyler dikkat ederseniz.
Burada aile birliği söz konusu bence; taraflardan biri aile birliğini sürdürmemeye kesin kararlıysa ve eğer sadece bunun için bile yalan söylüyorsa boşanmaya yeter görülüyor hakim tarafından (herhalde, konuşulan bu)
Yoksa daha önce tekrar ettiğim ama üzerinde anlaşamadığımız üzere, boşanma imkansıza yakın bir durum olur; devlet evlilik kurumunu korumak zorunda evet ama kişiyi de korumak zorunda, bir kişi evli kalmak istemiyorsa ( forumda bir çok örneğini görüyoruz, yıllarca boşanamıyorlar birbirlerinden nefret ettikleri için) bunu dayatmak mantıksız.
Boşanma hemen gerçekleşmeli ancak bundan kaynaklanan sorunlar, nafaka, velayet, tazminat vs gibi konular sonraki davada görülmelidir bence.

Sayın Akcurali dediğiniz gibi olsaydı boşanma işlemleri noterde yapılırdı. Kim boşanmak isterse gidip noterde beyanını verir ve boşanırdı. Bunun için de nikah yapmaya da gerek kalmazdı. Mahkemeler noter gibi başvuranın isteğini kabul edecek makamlar değildir. Mahkemede muhakeme yapılır. Kim suçlu, kim kusurlu tespit edilir. kusurlu tarafın davası reddedilmelidir diye içtihatlar da var. Medeni kanun böyle söylüyor. Buna rağmen boşanmak isteyen eş gider evi terkeder, diğer taraf da eve dönmesi için ihtar yaparsa o zaman zaten boşanma gerçekleşir. Mahkeme, medeni hukukun tüm yasalarının uygulanması gereken yerdir. Hakimlere gelince, yargıtaydan dosyamın işlemi bittikten sonra hepsini elimdeki tüm delillerle HSYK ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına bizzat şikayet edeceğim. Bu insanların bu meslekten atılmaları için hayatımın sonuna kadar mücadele edeceğim. Aynı şekilde akpli savcı ve hakimlerle de mücadele edeceğim. Ergenekon davasındaki bütün akpli tayyibin (sözde) savcılarını ve o mahkemenin sahtekar hakimlerini Yargıtayda mutlaka bağımsız ve tarafsız hakimlerin önüne çıkması için mücadele vereceğim. Ben açtığım her davayı kazandım. O hakimlerin eşimin avukatıyla bir çıkar ilişkisi olmasa bu kadar sahtecilik, bu kadar haksızlık, kanunsuzluk niye yapsınlar. Sahte faturayı alenen mahkemede kabul eden hakimden ne beklenir ki........İsteyen herkese tüm delilleri gönderirim küçük dilinizi yutacaksınız görünce.

Alıntı:

---

erhan.1973 rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Akcurali dediğiniz gibi olsaydı boşanma işlemleri noterde yapılırdı. Kim boşanmak isterse gidip noterde beyanını verir ve boşanırdı. Bunun için de nikah yapmaya da gerek kalmazdı. Mahkemeler noter gibi başvuranın isteğini kabul edecek makamlar değildir. Mahkemede muhakeme yapılır. Kim suçlu, kim kusurlu tespit edilir. kusurlu tarafın davası reddedilmelidir diye içtihatlar da var. Medeni kanun böyle söylüyor. Buna rağmen boşanmak isteyen eş gider evi terkeder, diğer taraf da eve dönmesi için ihtar yaparsa o zaman zaten boşanma gerçekleşir. Mahkeme, medeni hukukun tüm yasalarının uygulanması gereken yerdir. Hakimlere gelince, yargıtaydan dosyamın işlemi bittikten sonra hepsini elimdeki tüm delillerle HSYK ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına bizzat şikayet edeceğim. Bu insanların bu meslekten atılmaları için hayatımın sonuna kadar mücadele edeceğim. Aynı şekilde akpli savcı ve hakimlerle de mücadele edeceğim. Ergenekon davasındaki bütün akpli tayyibin (sözde) savcılarını ve o mahkemenin sahtekar hakimlerini Yargıtayda mutlaka bağımsız ve tarafsız hakimlerin önüne çıkması için mücadele vereceğim. Ben açtığım her davayı kazandım. O hakimlerin eşimin avukatıyla bir çıkar ilişkisi olmasa bu kadar sahtecilik, bu kadar haksızlık, kanunsuzluk niye yapsınlar. Sahte faturayı alenen mahkemede kabul eden hakimden ne beklenir ki........İsteyen herkese tüm delilleri gönderirim küçük dilinizi yutacaksınız görünce.

---

Beyefendi bakın siz ana noktayı kaçırıyorsunuz; kendi probleminize haklı olarak sinirle yaklaşıyorsunuz, büyük resmi göremiyorsunuz. Bahsettiğim gibi olmasa neredeyse hiç kimse boşanmazdı. Siz kendinizi haklı görüyorsunuz, karşınızdakinin somut delili olmadığını söylüyorsunuz, tamam; bunda bir sorun yok, ancak karşınızdaki insan, eşiniz mahkemede boşanmak istediğini beyan ediyor, neden olarak da sizin ona kötü davrandığınızı söylüyor,şahit çıkartıyor ve bunları söylüyorlar, siz bunların doğru olmadığını söylüyorsunuz; tamam; ancak hakim bu evliliğin yürümeyeceğine karar veriyor ve bitiriyor. Zaten bu kadar boşanma davalarındaki durum, ben sizin ne zannettiğinizi anlayamıyorum?

Bir çok kişi zaten böyle boşanıyor; bir taraf boşanmak istemiyor, diğeri istiyor, çıkıyor, şahit çıkartıyor, boşanıyor, boşanmayanlar da var, ama boşananlar da çok var.
Hakim mahkemedeki her söylenen sözün doğru olup olmadığını kontrol etmiyor ki; bir kanaat getiriyor.
Etmesi de çok mümkün değil; ancak kanıtlanabilecek şeylerin kontrolünü talep edebilir.

Elbette böyle bir kanıtınız varsa hakimin bilerek isteyerek size zarar vermek için hukuku kullandığına dair bir kanıtınız, hakkınızı ararsınız.

Alıntı:

---

akcurali rumuzlu üyeden alıntı

Beyefendi bakın siz ana noktayı kaçırıyorsunuz; kendi probleminize haklı olarak sinirle yaklaşıyorsunuz, büyük resmi göremiyorsunuz. Bahsettiğim gibi olmasa neredeyse hiç kimse boşanmazdı. Siz kendinizi haklı görüyorsunuz, karşınızdakinin somut delili olmadığını söylüyorsunuz, tamam; bunda bir sorun yok, ancak karşınızdaki insan, eşiniz mahkemede boşanmak istediğini beyan ediyor, neden olarak da sizin ona kötü davrandığınızı söylüyor,şahit çıkartıyor ve bunları söylüyorlar, siz bunların doğru olmadığını söylüyorsunuz; tamam; ancak hakim bu evliliğin yürümeyeceğine karar veriyor ve bitiriyor. Zaten bu kadar boşanma davalarındaki durum, ben sizin ne zannettiğinizi anlayamıyorum?

Bir çok kişi zaten böyle boşanıyor; bir taraf boşanmak istemiyor, diğeri istiyor, çıkıyor, şahit çıkartıyor, boşanıyor, boşanmayanlar da var, ama boşananlar da çok var.
Hakim mahkemedeki her söylenen sözün doğru olup olmadığını kontrol etmiyor ki; bir kanaat getiriyor.
Etmesi de çok mümkün değil; ancak kanıtlanabilecek şeylerin kontrolünü talep edebilir.

Elbette böyle bir kanıtınız varsa hakimin bilerek isteyerek size zarar vermek için hukuku kullandığına dair bir kanıtınız, hakkınızı ararsınız.

---

Evdeki hesap her zaman çarşıya uymuyor desek ....

Alıntı:

---

HUKUKCULAR KRALI rumuzlu üyeden alıntı

Evdeki hesap her zaman çarşıya uymuyor desek ....

---

Bazen de biz haklı olduğumuzu düşünürüz, gerçekten de biz "daha" haklıyızdır, ama hangi konuda mesela; eğer karşı tarafın iddiası söz konusu; e bu kanıtlanamayacak bir iddiaysa o zaman ne olacak?
Boşanma olmayacak mı? Saçma değil mi zaten başlı başına?

Sayın Akcurali, boşanma kararı mahkemede verildiğine göre medeni kanun usullerine göre yargılama yapılacak demektir. Eğer eşim duygusal nedenlerden dolayı boşanmak istiyorsa bunun yeri mahkemeler değil aile terapisti veya psikologlardır. Mahkemede gerçek ve somut olaylara bakılarak karar verilir. İddia eden iddialarını ispat etmek zorundadır. Eşim benden gerçekten boşanmak istiyor ama mahkemede iddia ettiği şeyler tamamen hayal ürünü, iftira ve yalan beyanlar. Hiçbir iddiasının delili veya şahidi yok. Hatta iddia ettiği hiç bir olayın tarihini veya yerini de söylemiyor ki, hakim de sormuyor (nedense anlayamadım). Eğer bir olayın yeri ve zamanını söylese ben de o tarihte öyle olmadığını ispat edebilirdim. Mahkemede tamamen soyut iddialar üzerine boşanma kararı veriliyor ama gerekçede somut birşey varmış gibi sanki biz şahitler önünde kavga etmişiz, veya kavgadan hemen sonra eşim şahitlerin yanına gitmiş de beni onlara şikayet etmiş gibi bir tezgah kurmuşlar. En son öğrendiğime göre kayınpederim başsavcı ve birkaç hakimi ayarlamış, şahitlerden duymuş arkadaşlarım. Şahitler beyanlarını geri alacaklarını ama o adliyeye gitmek istemediklerini söylemişler.Çünkü o adliyede gerçekleri ifade etseler bile şahitllerin beyanını savcıların işleme almayacağını söylemişler. ben bu işin peşini bırakmayacağim çok hakimin ve savcının başını yakacağım.

Alıntı:

---

erhan.1973 rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Akcurali, boşanma kararı mahkemede verildiğine göre medeni kanun usullerine göre yargılama yapılacak demektir. Eğer eşim duygusal nedenlerden dolayı boşanmak istiyorsa bunun yeri mahkemeler değil aile terapisti veya psikologlardır. Mahkemede gerçek ve somut olaylara bakılarak karar verilir. İddia eden iddialarını ispat etmek zorundadır. Eşim benden gerçekten boşanmak istiyor ama mahkemede iddia ettiği şeyler tamamen hayal ürünü, iftira ve yalan beyanlar. Hiçbir iddiasının delili veya şahidi yok. Hatta iddia ettiği hiç bir olayın tarihini veya yerini de söylemiyor ki, hakim de sormuyor (nedense anlayamadım). Eğer bir olayın yeri ve zamanını söylese ben de o tarihte öyle olmadığını ispat edebilirdim. Mahkemede tamamen soyut iddialar üzerine boşanma kararı veriliyor ama gerekçede somut birşey varmış gibi sanki biz şahitler önünde kavga etmişiz, veya kavgadan hemen sonra eşim şahitlerin yanına gitmiş de beni onlara şikayet etmiş gibi bir tezgah kurmuşlar. En son öğrendiğime göre kayınpederim başsavcı ve birkaç hakimi ayarlamış, şahitlerden duymuş arkadaşlarım. Şahitler beyanlarını geri alacaklarını ama o adliyeye gitmek istemediklerini söylemişler.Çünkü o adliyede gerçekleri ifade etseler bile şahitllerin beyanını savcıların işleme almayacağını söylemişler. ben bu işin peşini bırakmayacağim çok hakimin ve savcının başını yakacağım.

---

Kesinlikle anlamıyorsunuz; Buyrun yakın efendim; geçmiş olsun.

En son öğrendiğime göre kayınpederim başsavcı ve birkaç hakimi ayarlamış, şahitlerden duymuş arkadaşlarım. Şahitler beyanlarını geri alacaklarını ama o adliyeye gitmek istemediklerini söylemişler.Çünkü o adliyede gerçekleri ifade etseler bile şahitllerin beyanını savcıların işleme almayacağını söylemişler. ben bu işin peşini bırakmayacağim çok hakimin ve savcının başını yakacağım.[/QUOTE]

http://sonmezhukuk.8m.com/red.htm
Hakim ve Savcıların başını yakmak isteyenler kendi başını yakabilirler.Ben yinede bilgi amaçlı olsun istedim.

Görülen o ki Türkiye'nin namuslu ve şerefli hakimlere savcılara ihtiyacı var. Görevini kötüye kullanan o kadar çok savcı ve hakim var ki bu toplumda bir savcı terörü yaratmaya başlamış. Özelllikle beşiktaş terör örgütü ve başındaki zekeriya bey ve tayyip bey çok dikkat çekiyor. bir de badem bıyıklı bürokratlar çetesi var :))