Çocuklar Babada Kalırsa Kadın Nafaka İsteyebilirmi?
Kardeşim köyde babamın yanında ikamet etmekte iken görücü usulü ile evlendi. Eşi Büyüklerin yanında da olmak kaydı ile her gün tartışma çıkartır, kardeşim ile de sürekli kavga ederdi. İkiz çocukları vardı, ancak hergün aile ortamında huzurluk devam etmekte iken yine bir gün kavga çıkartmış kardeşimde ona karşılık vermiş derken, araya gireyenlerede hakaret ve saldırma derken evi terk etmiş. devlet hastanesinden de şiddet gördüm diyerek rapor almış ancak olayın şahitleri kimin ortalığı karştırdığını ve üç yıl boyunca her zaman kimin huzursuzluk yaptığına şahitlik yapacak durumdadır. Eşi çocuksuz olarak evi terk etmiş ve önce jandarmaya giderek şikayette bulunmuş, ancak olay mahkemeye şikayetçi niteliğinde değil mağdur niteliğinde gitmiş ve duruşma henüz olmamıştır.
Kardeşimin eşi evi terk etmesinden dokuz ay geçmesine rağmen bir gün olsun çocuklarını aramamış ve soranlarada benim çocuğum yok demiştir. şu anda ise boşanma davası açmış ve aynen şu şekilde talebi vardır. "Eşim bana sürekli şiddet uyguluyordu, arasıra içki içerdi aileme küfür ederdi, evliliğimizin sabaha altınlarımı aldı kuyucuya sattı. Çocuklarım eşimde kalsın ama bana 200 tl nafaka ödesin" şeklinde bir talepte bulunmuştur.
Değerli hukukçu arkadaşlarım, kardeşim eşi huzursuz olduğu halde, büyüklerinde bulunduğu bir ortamda bırakın evde iş yapmayı çocuk çoluğuna bakmaz iken ona boşanma davası açmamış ve ikiz olan çocuklara bakmaktadır. ve iddia ettiğinin tam tersidir.
Şimdi; kardeşim köyde babamın yanında kalmakta ve işi gücü olamadığı gibi maddi bir varlığı yoktur. Babamın ise tarım bağkurundan yarısı kredi kesintisi yarısı aylık 300 tl maaşı var ve 50 dönüm kadar arazisi mevcut geçimleri de burudandır. Evlilikten sonra altınları satmalarının sebebide düğün borcunu ödemek içindir. Çcuklar kardeşimde kalacaksa ve kardeşim durumu bundan ibaret ve eşinin durumu da yoksul sayılır. Burada amaç ben hiç bir sorumluluk almayayım nasılsa elimde bir rapor var (ki öyle ağır bir darp raporu değil), çocukta onun olsun derdi de ama ben nafaka alayım yeter gibi bir düşünce ve talep var ortada. Ne eşi nede kardeşim avukat ücreti verebilecek durumda.
Yapılacak duruşmanın sonucu ne olur? kardeşim şu durumda aynı dosya üzerinden mahkemeye dilekçe verebilirmi ? nafaka talebi haklı görülebilir mi ? Yardımlarınız için şimdiden Teşekkür ederim.
Cevap: Çocuklar Babada Kalırsa Kadın Nafaka İsteyebilirmi?
Eğer aynı dosya üstünden mahkemeye dilekçe vermek gerekir se bunda duruşma da şahitlik yapacakları belirtmek gerekirmi? Teşekkürler
Cevap: Çocuklar Babada Kalırsa Kadın Nafaka İsteyebilirmi?
Kardeşinizin darp uygulamış olması ve karşı tarafında bunu rapor haline getirmiş olması kardeşiniz için mahkeme sırasında iyi bir intiba bırakmayacaktır. Ancak kardeşinizin eşi tarafından insanlar içinde devamlı hakarete uğradığını ve tahrik edildiğini şahitlerle ispatlamanız ve iyi bir anlatımla hakime sunmanızın yararı büyük olacaktır. Babanızın mal varlığı veya maaşı mahkemeyi bağlamaz. yani babanızın maaşı üzerinden nafaka verilmez. Ancak kardeşinizin ve eşinin geliri olmaması durumunda ve çocuklarında kardeşinizde kalacak olması ve annelerinin istemiyor olması durumunda nafaka ile ilgili kesin bir bilgi vermek doğru olmaz çünkü hakimin taktirine bağlı. Nafaka bağlamama olasılığıda var. Geçmiş olsun
Cevap: Çocuklar Babada Kalırsa Kadın Nafaka İsteyebilirmi?
Ayrıca altınlarla ilgili olarakta bozdurmanın iki tarafın rızası ile olduğunu ve karşılığı olan bedelin ev giderlerine harcandığını hakim e anlatırsınız. Kardeşinizin eşi iddialarını ispatlamakla yükümlü olduğu için bunun aksini ispatlaması mümkün olmayacaktır. Şahitlerinizide ilk mahkeme de birdahaki mahkemeye kadar belirleyeceğinizi ve yazılı beyan edeceğinizi söylersiniz.
Cevap: Çocuklar Babada Kalırsa Kadın Nafaka İsteyebilirmi?
Sayın Hukuksever arkadaşım;
Öncelikle değerli yorumlarınız için teşekkür ederim. Ben bir avukat ile görüştüğümde çocukların kimde olup - olmadığı ve kusurlu -olup olmadığına bakmaksızın iki hal dışında (biri zengin ve nafakaya ihtiyacı olmaması, diğeri ahlaksız yaşam sürmesi) az veya çok nafaka bağlanır dedi. Ancak kadın iki tane çocuğu olduğu hade 1 yıldır onları hiç aramıyor ve boşanma dilekçesinde velayetlerinin babada kalmasını taleple 200 tl nafaka talebinde bulunuyor. Acaba hakim 3 yaşındaki iki çocuğu için bu kadar sorumsuz ve aile bütünlüğü bir tarafa tamamen ruhsuz hareket etmesini göz önünde bulundurmaz mı ? İkincisi geliri olmadığı halde çocukların ayda 400-500 tl masrafını temin edebilmek için tarlada bahçede çabalayan babaya, hiç arkasına bakmadan ve benim çocuğum yok diyebilen bir kadına ayrıca nafaka bağlar mı ?
Baba, annenin huzursuzluk ve evi terk ile aile bütünlüğünü bozduğunu ve iki küçük çocuğuna sahip çıkmadığını tanıklar ile kanıtlarsa tazminat talebinde bulunabilirmi?
Bu konuda mahkemeye cevabi dilekçe yazacağımızdan lütfen yardımcı olunmasını istiyorum.
Cevap: Çocuklar Babada Kalırsa Kadın Nafaka İsteyebilirmi?
Kusursuz taraf yada kusuru diğerine oranla daha az olan taraf maddi olanaklar dahilinde diğerinen tazminat isteme hakkına sahiptir der kanun.
Ayrıca nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz da der. Ama her iki tarafında gerçek anlamda işsiz olması durumunda nafaka yükümlülüğü her iki taraf içinde ortadan kalkması gerekir. Ayrıca cocukların sizde kalacak olması da bu konuda sizin için bir avantaj olacaktır. Kanunlar önünde kadın erkek eşittir. Savunma dilekçenizi yazarken çocukların sizde kalacağını annenin çocukları istemediğini ve bunu şahitler huzurunda defalarca beyan ettiğini , Anneninde çalışabilecek durumda olduğunu ve bakmakla yükümlü olunan çocuklarında sizde kalacağını hatırlatarak nafaka talebini red edin.
Cevap: Çocuklar Babada Kalırsa Kadın Nafaka İsteyebilirmi?
Zaten eğer kadın ben iki küçük yaşta olan çocukları istemiyorum velayeti babanın olsun demesi ve evi terk ettikten sonra bir gün bile aramaması, Alie bütünlüğıünü bozmak için yapılan % 100 kusur sayılmaz mı? daha önce yapılan tüm tartışmaların bile bu kadar sorumsuz davranan ve çocuklarına bile merhamet gösteremeyen bir kadının kusurlu oluduğunu, ben şansımı denedim ama olmadı gibi söylemleri olan birinin nafaka talep etmesi birıkın adalet ismesi, terbiyesizlikten başka bir şey değildir sanırım.
Ben masraflarını zorluklarla temin etmeye çalışılan ikiz çocukları sorumsuzca babaya bırakanve üstüne üstlük nafana talebinde bulunan ve bunları dinleyen hakim beyin kanaatinde en azından çocukları düşünerek adaleti sağlayacağına inanıyorum.
Yardımlarınız için teşekkür ediyorum.
Cevap: Çocuklar Babada Kalırsa Kadın Nafaka İsteyebilirmi?
Alıntı:
godzi rumuzlu üyeden alıntı
Ayrıca altınlarla ilgili olarakta bozdurmanın iki tarafın rızası ile olduğunu ve karşılığı olan bedelin ev giderlerine harcandığını hakim e anlatırsınız. Kardeşinizin eşi iddialarını ispatlamakla yükümlü olduğu için bunun aksini ispatlaması mümkün olmayacaktır. Şahitlerinizide ilk mahkeme de birdahaki mahkemeye kadar belirleyeceğinizi ve yazılı beyan edeceğinizi söylersiniz.
Ancak Yargıtay kararları var, evi geçindirmek, ihtiyaçları karşılamak erkeğe ait görüldüğünden;eğer boşanma davasında; erkek; ev için harcadık derse; kadının yazılı beyanı olmadan satılan ziynetleri erkek eşe iade etmek zorundadır.
Her durumda böyle olmayabilir; ama ilgilenirseniz bu yönde kararlar çok var.
Cevap: Çocuklar Babada Kalırsa Kadın Nafaka İsteyebilirmi?
Alıntı:
akcurali rumuzlu üyeden alıntı
Ancak Yargıtay kararları var,.... kadının yazılı beyanı olmadan satılan ziynetleri erkek eşe iade etmek zorundadır.
Hangi dairenin kararı bu? Akçuralı dairesi mi? Evdeki ziynet eşyasını evliyken satarken kadının yazılı izni olması gerektiğini söyleyen yargıtay kararını buraya eklerseniz bir daha bu siteye yazı yazmayacağım.
Cevap: Çocuklar Babada Kalırsa Kadın Nafaka İsteyebilirmi?
Alıntı:
akcurali rumuzlu üyeden alıntı
Ancak Yargıtay kararları var,.... kadının yazılı beyanı olmadan satılan ziynetleri erkek eşe iade etmek zorundadır.
Hangi dairenin kararı bu? Akçuralı dairesi mi? Evdeki ziynet eşyasını evliyken satarken kadının yazılı izni olması gerektiğini söyleyen yargıtay kararını buraya eklerseniz bir daha bu siteye yazı yazmayacağım.
Cevap: Çocuklar Babada Kalırsa Kadın Nafaka İsteyebilirmi?
Alıntı:
solosko rumuzlu üyeden alıntı
Hangi dairenin kararı bu? Akçuralı dairesi mi? Evdeki ziynet eşyasını evliyken satarken kadının yazılı izni olması gerektiğini söyleyen yargıtay kararını buraya eklerseniz bir daha bu siteye yazı yazmayacağım.
--------------------------------------------------------------------------------
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2004/4-249
K. 2004/247
T. 5.5.2004
• ZİYNET EŞYALARININ İADESİ TALEBİ ( Evlilik Sırasında Kadına Takılan Ziynet Eşyalarının Boşanma Gerçekleşse de Kadına Ait Olacağı )
• EVLİLİK SIRASINDA KADINA TAKILAN ZİYNET EŞYALARI ( Kadına Ait Olmaları ve Boşanma Halinde Kadına İadesinin Gerekmesi )
• EŞYALARIN İADESİ TALEBİ ( Ev Eşyalarından Hangisinin Hangi Eşe Ait Olduğunun Değerleri ve Nitelikleri İtibarine Göre Tesbit Edilmesi Gereği )
• BOŞANMA DAVASI SONUCU EV VE ZİYNET EŞYALARININ İADESİ TALEBİ ( Ziynet Eşyalarının Kadına Ait Olması - Ev Eşyalarının Aidiyetinin Değerleri ve Niteliklerine Göre Tesbit Edilmesi Gereği )
4721/m.6, 228
ÖZET :1-Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davada, davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu altınların evliliğin devamı sırasında davalı tarafından bozdurularak ev ihtiyacı için harcandığı davalı yanca kabul edilmiştir, davalı, kadının kendi rızası ile ziynet eşyalarını verdiğini kanıtlayamadığından dava konusu ziynet eşyalarını davacıya iade ile mükelleftir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan ziynet eşyalarına ilişkin talebin tümden reddedilmiş olması isabetsizdir.
2-Tarafların müşterek evden ayrılmadan önce kavga ederek karakola başvurdukları, davalının karakolda bulunduğu sırada davacının evin kapısını çaldığı, evde bulunan eltilerinin kapıyı açmaması üzerine balkon kapısından eve girerek, paketlenmiş eşyaları, çuvala konan giysileri ve çocukları alarak evden ayrıldığı, dava konusu edilen eşyalardan önemli bir bölümünün kendisine ait olduğu gerekçesiyle davalı tarafından alındığı, bir kısım eşyanın evde bırakıldığı tanık beyanlarından anlaşılsa da evin anahtarının davacıda bulunduğu iddia edilmiş ancak davacının bu tarihten sonra yeniden eve geldiği ve eşya götürdüğü konusunda dosyada herhangi bir delil bulunmadığına göre mahkemece tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek, dava konusu edilen eşyaların miktar ve nitelikleri itibariyle taraflardan hangisine ait olabileceği gözetilmek suretiyle, hepsinin paketlerle taşınmasının mümkün olup olmayacağı üzerinde durulması ile, davacıya ait olan eşyalar tek tek belirlenmek ve davacıya iadesine karar vermek gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki "ev eşyası ve ziynetlerin iadesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Osmaniye 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 18.3.2002 gün ve 1998/162-2002/145 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 17.3.2003 gün ve 12549-2919 sayılı ilamı ile, ( ...1-Dava,davalı eşte kalan ziynet ve ev eşyalarının verilmesine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun onu bağışlanmış sayılır.Böylece davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu altınların evliliğin devam sırasında davalı tarafından alınarak bozdurulup harcanmış olduğu davalı yanca da kabul edildiğine göre davacıya iadesi gerekir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan ziynet eşyalarına ilişkin isteğin tümden reddedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
2-Davacı ile davalının müşterek evden ayrılmadan önce kavga ederek karakola başvurdukları,davalının henüz karakolda bulunduğu sırada davacının eve girerek bir valiz içine yerleştirdiği eşyalar ile evden ayrıldığı anlaşılmıştır.Davacının bu tarihten sonra yeniden eve geldiği ve eşya götürdüğü konusunda dosyada herhangi bir delil yoktur.Dava konusu edilen eşyaların miktar ve nitelikleri de gözetilerek hepsinin bir valiz ile taşınmasının mümkün olup olamayacağı üzerinde durulmadan ev eşyalarına ilişkin davanın da tümden reddi doğru değildir.Kaldı ki bir kısım davalı tanıkları dahi dava konusu edilen ev eşyalarının önemli bir bölümünün davalı tarafından alındığını bildirmişlerdir.O halde dosyadaki tüm deliller birlikte incelenerek davacıya aidiyeti belirlenerek eşyaların verilmesi gerekir.Mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması bozma nedenidir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, davalı eşte kalan ziynet ve ev eşyalarının iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemenin "davacının, davalının evde olmadığı sırada kendisindeki anahtar ile içeri girerek bir takım eşyaları götürdüğünün, davalının da kendisine ait eşyaları alıp, davacıya ait olanları bıraktığının tanık beyanlarından anlaşıldığı, davacının eşyalarının davalıda kaldığını kanıtlayamadığı, ziynet eşyalarının kadının yanında bulunması gerektiğinin hayatın olağan akışına uygun bulunduğu, davalı eş tarafından zorla veya başka bir sebeple alındığının davacı tarafından kanıtlanması gerektiği, ziynet eşyaları bozdurulmuş olsa bile evin ortak ihtiyaçları için harcandığından iadesinin istenemeyeceği" gerekçesiyle kanıtlanamayan davanın reddine dair verdiği karar yukarıda belirtilen nedenlerle Özel Dairece bozulmuş, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davada, davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu altınların evliliğin devamı sırasında davalı tarafından bozdurularak ev ihtiyacı için harcandığı davalı yanca kabul edilmiştir, davalı, kadının kendi rızası ile ziynet eşyalarını verdiğini kanıtlayamadığından dava konusu ziynet eşyalarını davacıya iade ile mükelleftir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan ziynet eşyalarına ilişkin talebin tümden reddedilmiş olması isabetsizdir.
Öte yandan; tarafların müşterek evden ayrılmadan önce kavga ederek karakola başvurdukları, davalının karakolda bulunduğu sırada davacının evin kapısını çaldığı, evde bulunan eltilerinin kapıyı açmaması üzerine balkon kapısından eve girerek, paketlenmiş eşyaları, çuvala konan giysileri ve çocukları alarak evden ayrıldığı, dava konusu edilen eşyalardan önemli bir bölümünün kendisine ait olduğu gerekçesiyle davalı tarafından alındığı, bir kısım eşyanın evde bırakıldığı tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Her ne kadar evin anahtarının davacıda bulunduğu iddia edilmiş ise de, davacının bu tarihten sonra yeniden eve geldiği ve eşya götürdüğü konusunda dosyada herhangi bir delil bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek, dava konusu edilen eşyaların miktar ve nitelikleri, taraflardan hangisine ait olabileceği gözetilmek suretiyle, hepsinin paketlerle taşınmasının mümkün olup olmayacağı üzerinde durulmak, davacıya ait olan eşyalar tek tek belirlenmek ve davacıya iadesine karar vermek gerekirken bu yönler üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 5.5.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
-------------
T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/5851
K. 2003/11305
T. 7.10.2003
• AYNEN İADE DAVASI ( Davacıya Ait Olan Bir Kısım Ziynet Eşyasının Davalı Tarafından Bozdurulduğu Saptandığına Göre Aynen Veya Bedellerinin Tazminine Karar Verilmesi Gerekmesi )
• BEDELİN TAZMİNİ DAVASI ( Davacıya Ait Ziynet Eşyasının Davalı Tarafından Bozdurulduğu Tanık Beyanıyla Saptandığına Göre Aynen Veya Bedellerinin Tazminine Karar Verilmesinin Gerekmesi )
• TANIK BEYANI ( Davacıya Ait Ziynet Eşyasının Davalı Tarafından Bozdurulduğu Tanık Beyanı İle Saptandığına Göre Aynen Veya Bedellerinin Tazminine Karar Verilmesinin Gerekmesi )
818/m.42,43
ÖZET: Nişan ya da düğün töreni sırasında davacıya takılan ziynet eşyası davacıya aittir.Davacıya ait olan bir kısım ziynet eşyasının davalı tarafından bozdurulduğu tanık beyanlarıyla saptandığına göre, bozdurulan ziynet eşyasının aynen veya bedellerinin tazminine karar verilmesi gerekir.
DAVA : Davacı Nurgül vekili tarafından, davalı Mehmet aleyhine 6/1/1998 gününde verilen dilekçe ile ziynet eşyasının aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedellerinin tazmininin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 20/11/2002 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, ziynet eşyasının aynen iadesi, aynen iade mümkün olmadığı takdirde bedellerinin tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile 29/6/1996 tarihinde evlenip 27/5/1997 günü boşandıklarını, nişan ve düğünde kendisine takılan ziynet eşyasından, 40 adet ata altını, bir adet boyun zinciri, iki çift küpe ve 5 adet harf altını, düğünden kısa bir süre sonra davalıyla birlikte İzmir'e gittiklerinde davalının bozdurarak parasını kendisinde alıkoyduğunu, diğer ziynet eşyasını da Nazilli'ye döndüklerinde koruma bahanesiyle alıp vermediğini belirterek, dava dilekçesinde belirttiği 11 kalem ziynet eşyasının aynen iadesini, iade mümkün olmadığı takdirde bedellerinin tazminini istemiştir.
Davalı, ziynet eşyasının tamamının davacıda bulunduğunu, davacının evi terkedip giderken bunları yanında götürdüğünü, davanın reddini savunmuştur.
Davacının iddiasını ispatlama yönünde dinlettiği tanık beyanlarından ve tüm dosya kapsamından, davacı ile davalının düğünden kısa bir süre sonra yanlarında davacı tanığı Birgül'de olduğu halde İzmir'e gittikleri ve davacının belirttiği bir kısım ziynet eşyasının davalı tarafından bozdurulduğu anlaşılmaktadır. Nişan ya da düğün töreni sırasında davacıya takılan ziynet eşyası davacıya aittir. Davacıya ait olan bir kısım ziynet eşyasının davalı tarafından bozdurulduğu tanık beyanlarıyla saptandığına göre bozdurulan ziynet eşyasının aynen veya bedellerinin tazminine karar verilmesi gerekirken, istemin tümden reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda ( 2 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ( 1 ) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 7.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Cevap: Çocuklar Babada Kalırsa Kadın Nafaka İsteyebilirmi?
Yukarıda eklediğim Yargıtay kararlarından çıkarılan sonuç;
Erkek cephesinden bakacak olursak; olası boşanma ihtimalide düşünülerek tanıklık yapacağı kesin olanlardan bir grup eş-dost yanımıza alınarak kuyumcuya gidilmeli ve ziynetler bozdurulmalı, harcanan her kalem bu tanıklara not tutturulmalıdır. Başka türlü sıyrılma yolu göremiyorum erkekler açısından. Kadından noterde yazılı onay almak işe yararmı bilemiyorum.:)
Cevap: Çocuklar Babada Kalırsa Kadın Nafaka İsteyebilirmi?
Alıntı:
erkalbayrak rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Hukuksever arkadaşım;
Öncelikle değerli yorumlarınız için teşekkür ederim. Ben bir avukat ile görüştüğümde çocukların kimde olup - olmadığı ve kusurlu -olup olmadığına bakmaksızın iki hal dışında (biri zengin ve nafakaya ihtiyacı olmaması, diğeri ahlaksız yaşam sürmesi) az veya çok nafaka bağlanır dedi. Ancak kadın iki tane çocuğu olduğu hade 1 yıldır onları hiç aramıyor ve boşanma dilekçesinde velayetlerinin babada kalmasını taleple 200 tl nafaka talebinde bulunuyor. Acaba hakim 3 yaşındaki iki çocuğu için bu kadar sorumsuz ve aile bütünlüğü bir tarafa tamamen ruhsuz hareket etmesini göz önünde bulundurmaz mı ? İkincisi geliri olmadığı halde çocukların ayda 400-500 tl masrafını temin edebilmek için tarlada bahçede çabalayan babaya, hiç arkasına bakmadan ve benim çocuğum yok diyebilen bir kadına ayrıca nafaka bağlar mı ?
Baba, annenin huzursuzluk ve evi terk ile aile bütünlüğünü bozduğunu ve iki küçük çocuğuna sahip çıkmadığını tanıklar ile kanıtlarsa tazminat talebinde bulunabilirmi?
Bu konuda mahkemeye cevabi dilekçe yazacağımızdan lütfen yardımcı olunmasını istiyorum.
Boşanmada kusuru daha az olan taraf,boşanma sonucu yoksulluğa düşecekse kendisine yoksulluk nafakası bağlanır.Çocuklarla ilşkisinin kötü olması ya da onları istememesinin nafaka üzerinde bir etkisi yoktur.